"ULUM ve MA'ARİF" "3" Mekteblerimizde yalnız nazariyat ile iktifa olunmasıyla, milletin cibine bir şey girmedikden ma'ada, şakirdan-ı vakit, peder ve valideleri nakid ğaib idiyor, iddi'asını tekrar ittidikden sonra, buna çare mekteblerimizde şimdilik kolaylıkla işlenebilecek ve elde idilecek san'atları tatbik itmege teşebbüs edilmesi lüzumunu dermeyandır. Şimdilik en kolay tatbik idebilecegimiz san'atlar; kunduracılık, doğramacılık, camcılık, çarıkçılık, sarraçlık, tenekecilik, sobacılık, muytablık, hasırcılık, na'lın ve takunyacılıktır. Biraz sonra, biraz fedakarlıkla helvacılık ve şekercilik, fotoğrafcılık, perukarlık san'atlarını, hatta mürettibligi de elde etmeke ğayret itmelidir. Üçünci derece büyük, ağır ve ince işlere aid san'atlar gelir ki, bunlardan şimdilik bahse lüzum yokdur. Makinecilik, saatcilik, elektrikcilik san'atlarını hülyamızdan geçirmedik. Şimdilik ta'biriyle tatbik idebilecegimiz san'atlar içün, bir ustaya günde bir saat, birkaç kişiye iş göstermek ve başlatmak, bir iki frank verilince tedariki kabil olduğu içündür. Ögleden sonra bir saat beyendigi bir işde ameli çalışmağa, her şakirdin arzusu vardır. İngilizler çocuklarını okutdukdan sonra, bir de san'at ögrediyorlar. Ne kadar zengin olur ise olsun, kimin oğul ve hangi familyadan bulur ise bulunsun, elinde bir san'at bulunur. Vaktiyle Osmanlılar ve Osmanlı padişahları da buna ehemmiyet verirler imiş. Şimdi padişahın, marangozhanesinde ara sıra çalıştığı hikayesi bunları taklidden ibarettir. Meşhur müteveffa Prens Bismark her gün kesdigi odun parçalarının üzerinde tarih veya saat mevcud olmağla kıymetleri bugün büyük bir yekun tutuyor. Dimek isteriz ki, prensler de ameli bir şeye çalışmakdadır. İki ay evvel Cenevre'de birçok senelerden beri oturan ve darülfünun müntesibininden bulunan bir zat ile, bazı tevzi'-i mükafat resimlerinde bulunduk. Tenekecilikden, taşcılıkdan, mi'marlıkdan, saatcilikden, demircilikden, saraclıkdan, çocuk gögüslügü kesicilikden, terzilikden, peynircilikden, ressamlıkdan şehadetnameler verildigini görünce, bu insanların bu derece zengin olmalarına ne sebeb ne olduğu, kendi kendine tezahür etti. Burada senevi on milyon saat harice satılmakdadır. Yalnız yelkovan, yalnız saat kapağı, yalnız iç taşlarını yapan müte'addid fabrikalar vardır. Peynirci ve saatci mektebi 3 senedir. Eyi çalışan bir çocuk veya kız, günde 25 frank kadar kazanabiliyor. Burada hiçbir evlad ana ve babasının üstüne yüklenmiyor.