"MÜTALAAT-I SİYASİYE" Mağrib'ül aksayı, düvel-i Nasraniyeden, kısm-ı azamının rıza ve bir kısmının ittifakıyla tav'an ve kerhen istilaya karar vermiş olan Fransızların, hareket-i askeriye icrasına kıyam ettikleri bir sırada, hükumat-i saire-i İslamiyenin alacakları tavır ve vaziyeti de nazar-ı tecessüsden dur tutmayan Fransızlar, İslamların uyanmağa başladığı ve Garblıların vesayet ve boyunduruklarından halas olmak içün, ileride geden bir başka bir kumandana göz atmak istedikleri, bu ise daha geçen gün Moskofa galebe çalan Japonya devletinin, İslamiyete olan meyil ve muhabbetinden ve hatta Japonya devleti bir din-i resmi kabulüne karar vermiş olduğu halde, edyan-ı azime-i saire arasında, akıl ve hikmete, selamet-i fikriyeye ve vicdaniyeye en muvafık, en mantiki ve faziletli din-i İslamı bulmuş bulmuş olmağla, Japonya İmparatoru Mikado'nun taht-ı riyasetinde teşekkül eden bir tedkik-i ulema cem'iyetinin, din-i İslamı kabule karar verecek derecede meyyal olduğunı ve buna binaen umum Asya İslamlarının Japonya'ya meyil ve teveccühleri tabi'i bulunduğunı derc eden Frenk gazeteleri, Rusya, İngiltere, Fransa Müslümanlarının bil-ittihad hareketlerini bir bela-yı azim ve mübrem gibi telakki idiyor. Ma'haza mağlub Rusya'nın İngiltere'ye yanaştığı, Fransa ile müttefik bulunduğu bu tehlikeye karşı bir nev'i saika-yı siper makamında kayd ve yad idiyor. Japonya ilanihaye dinsiz kalamayacağı, tutduğı hat ve hareket bahusus ibraz ettigi galibiyet ve buna istinaden bunun takip ettigi siyasiyatdan müsteban olmakdadır. Japonya Hristiyanlığı kabule meyyal olsa idi alem-i Hristiyaniyet dünyayı şimdiye kadar velveleye verirdi. Ma'mafih Hristiyaniyeti kabule, Japonya ahlak ve adatı kat'iyyen mugayyirdir. Hristiyanlığın ilk şeraitinden "biri sana bir tokat atar ise, öteki yanağını da çever!" emrine, Japonyalılar gelemez. Gurur-u milliyeleri, mukabele-i bilmisil tarafdarlıkları, buna külliyen ma'nidir. Bunu kabulden ise bin kere dinsiz kalmağı tercih iderler. Alelhusus bugün Hristiyan devletler bile şerait-i esasiyeye ri'ayet etmekten başka son zamanlarda İslamiyet kavaidi olduğunı ilan itmemek şartıyla, nikahda talakda yeni yeni usul kanunlar kabul etmişlerdir. Bu gidişle daha çok şeyler degişecekdir. Degiştirilmege mecburiyet hasıl olacakdır. O halde Japonyalılar min külli'l vücuh rağbet göstermez. Fazla olarak Japonya dini siyasi bir noktadan da nazar-ı ehemmiyete almıştır. Hristiyan devletlerine daha bir veya beş ilavesi ayrıca bir ehemmiyet ve siyaseti haiz degildir. Halbuki Japonya İslamiyeti kabul ider itmez. Çin, Hindistan, Afganstan, Hindiçin, Acemistan ve Bahr-i Muhit