HADİSAT-I SİYASİYE Girit'i Türkiya'dan ayurub kopardılar. Bu kavmin muhtariyet-i idare ve hatta istiklaliyete müstehak bir kavim olduğu!, Türkiya'yı parçalamak politikasında asırlarca maharet gösteren hükumetler canibinden iddi'a olundu. Maksadları böylece icraya vesile oldu. Osmanlı armasını kal'alardan kopardılar. Türk askerini kemal-i hakaret ve zilletle tekmil Girit Adası'ndan çıkardılar. Böylece Teselya'da terk-i can eden Türk dilaverleri, mezar bile kazanamadılar! "Girit diş kirası" getti. Girit eşkiya çeteleri kendileri namına "hürriyet" ve "muhtariyet" dellallığı eden devletlerin kavl ve iddi'alarını bilfiil tekzib etti. Lakin (yalanı sahih, sahihi yalan göstermek esasına müstenid) olan düvel-i merkume diplomatları, Girit vahşilerinin habaset ve cinayetlerini bunca senelerden beri Türkiya boyunduruğunda kaldıklarına haml ve izafe iderek, kabahat yine Türklere atıf ve isnad idildi. Hatta güya Türk boyunduruğundan kurtarılan bu mahlukların Türk askeri makamına ikame idilen Avrupa (ehl-i salib) askerine atdıkları çifte ve kurşunlar ma'zur tutuldu. Girit şakileri hürriyet ve muhtariyet istemiyor. Yunanistan'a iltihak arzusunu silah bedest taleb idiyorlar. Bu kavmin bu hareketi başka bir boyunduruğa arzudan mütehassıl değil mi? Zaten (hukuk-u düvel) ve daha umumi olarak (hukuk-u beynelmilel) düsturları Avrupa diplomatlarının i'tirafları vechile (kuvvet hakka tekaddüm ider) kaidesinden başka bir şey midir? Alelhusus (el hükmü limen galebe) maddesi es'ül esası hareket ittihaz edilmiş olsa idi (hazır ol cenge eger ister isen sulh-u salah) külfetini ilk evvel bazirgan devletler ihitiyar itmezlerdi. Dimek (hükm galibin)dir. İşte hak da faide de ve bunlardan mütehassıl kıymet de, servet de velhasıl menfa'at ve kar da hep kuvvetde, galebededir! Öyle kağıd ve kitablar üzerinde yazılmağla mevcudiyeti iddi'a idilen hukuk-u düvellerin kanun-u esasiyeleri hükmü, kağıd üzerinde göründüğünden ziyade değildir. Bunlar yalnız zaifleri taht-ı inkıyad ve ita'atde tutmağa ve menfa'at-i maddiyeyi istihsale ve nihayet menfa'at-i zatiye ve hususiyeyi istikmale fırsat ve vesile bulmaktan başka bir şey değildir. Giritlileri Avrupa (ehl-i salibi) İslam boyunduruğundan kurtardı. Hristiyan boyunduruğuna arzuları takbih değil yalnız te'hir lüzumu dermeyan ediliyor. Bundan hep yine Kurun-u Vustada olduğu gibi ma'atteessüf "Hristiyanlık", "islamlık" netice ve iddi'aları çıkıyor. Binaenaleyh biz Kurun-u Cedidede Avrupa hükumetlerini eski