Eylal I) “Maskat,, Sultanı nasıl yaşar? n Basra körfezinde bir vapurda Maskat Sultanı ile görüşen bir İngiliz gazeteci neler anlatıyor ! Maskat Sallanı vaparda İngiliz gazetecilerinden Mis- ter “Belfrage, Basra körfezin- de yapmış olduğu bir seyahat sültani ile esnasında "Maskat tanışmıştı. Lone mazın rakip olduğu vapuru almış olduğu bir telsiz telgraf üzerine “Sur,, limanına geçmiş ve bu limanda “Mas- kat,, sultanı maiyyeti ile vapu- ra binmiştir. Mister “Belfrage,, ihtisasatını şöyle anlatıyor: “Sultan ile maiyeti vapura bindikten yarım saat sonra ken- dimi hakikaten başka ülkede cisunlar ve devler diyarındayım zannettim. Sultan yirmi Üç, yirmi dört yaşlarında sakin tavurlu, balim bakışlı bir delikanlı. Yanında benüz sekiz yaşında olan biraderide var. Etrafını sekiz on kadar beyaz, siyah, gümüşi bornuslu mu- haripler sarmış. Meğer hüküm- darın yanında düran bü mü- ipler “kendisinin amcaları imiş. Bu zevat birinci mevkide seyahat ediyorlar. Sultanın diğer maiyeti efradı çüğerte üzerinde — dağıldı! İlualardan berbirinin son sistem bir tüfek ve tıpkı Şarlonun bastonu gibi kamış bir bastonu var. Bellerinde ise eli fişek. ten aşağı olmamak üzere bir- çok fişekleri muhtevi kemer- ler, hançerler, gaddareler var, Bu acaip yolcuların eşyaları da tahta sandükçeler içinde mühimmat ile bir kaç Acem seccadesinden ibaret.Gençler ve çocuklar beyaz bornus taşıyor- lar, başlarında da” yeşil, mavi, kırmızı, portakal rengi ve er. güvani sarıklar var, Sultan ile amcaları birinci mevki yemek - salonunda ye- meklerini yediler ve bol bol Timonata içtiler. Bu müddet zar- fında Sultanın sekiz. yaşındal kardeşi ve veliahtı eline geçir- diği bötün francelaları ve te- ağını alabildiğine tıkınmış ve istirahat salonuna çekilmi; da piyanonun dişleri üzerine el- lerini vurmakla vakit geçi du. Yemekten sonra Sultan ile Maiyeti de İstirahat salonuna geçtiler ve dişlerine kadar mi dellâh olan bu bedeviler maru. ken koltuklara kuruldular. Boş iskemlelerin üzeri ve dö- me kılınç, gaddare, hançer ve tüfeklerle bir silâh deposu manzarasını alıverdi. Güvertede ise başka bir man- zara vardı. Burada mai tani kıymettar Acem seceade- leri üzerine uzanmışlar, baş. larını mühimmat sandıldarına dayayarak bir rehavetkârane keyif çatıyorlardı. Nihayet Maskat sultanı ka- marasma çekildi ve kama kapısı henüz kapanmıştı yet iri boylu, dev cüsse siyahi kamaranın kapısında ye Te uzandı ve. başını hükümda rın kapısına dayayarak yattı. Bu siyahinin başında kıpkızıl iri bir sarık vardı ve görünüşe 'nazaran da bu adam sultanın hususi bekçisi, en sadık bene Bilâhare öğrendiğime göre, Sulları kendisine vergi boreumu ödetmek istemiyen asi kabil :gış kluı_h.lrpk:(mıı ve “Sur,, ümanna İnerek" vapuramunuz geli kendisini ve yani ballanı dlmim ga. tehiz geef çeke dirmiz imiş. “Maskat, Kanser mikrobu meselesi imiz zaman Sultanın müsaade- siyle şehri gezdim ve bu me- yanda şehrin hapisanesini de gördüm. “Maskat,, şehri evvel- ce esir ticaretinin ve silâh ka- çakçılığının merkezi imiş. Bu itibarla etrafı kayalık dağlarla Çevrili olan bu şehir insana ha- şyet ve kasvet veriyor. Harap ve yıkık bir kaleye benziyen h: Kurunu ustadan kalma içinde, ayakları demir bukağı- lara geçirilmiş otuz kadar mah- pus var, Ben içeri girince mahpuslar tzencirlerini şakırdatarak ayağa kalktılar ve hemen bahşiş is- tediler. Mahbuslara dikkat et- tim, bunlar gardiyanlarından daha mesut görünüyorlar. Bel- kide hiçbir. angaryaya tabi olmayıp akşama kadar ayak- larını uzatarak rahatça vakit geçirebilecekelerini hesaba ka- tarak nisbi bir sükün içinde ömür geçiriyorlar. Halbuki elbise itibariyle mahı- liyanlarından fark- sız gerek mahpusları ve gerek- se muhafızları birbirinden ayırmağa imkân yok Çünkü her iki zümre birbirin- 'den daha kirli, daha müteaffün. Vapura avdet edip bu esrar- h diyardan uzaklaştığımı man kendi kendime gece masallarından birini yaşa- vE yi | DA yi Mikrop keşfedildi mi, edilmedi mi? Şimdide bir Fransız doktoru “Kanser mikrobunu ben keşfettim, Almanın hakkı yoktur,, diyor Dün Alman — profesörlerinden (Bremer) in kanserin mikrobunu keşfettiğini yazmıştık. Fransız zeteleri de bu haberi verdikten son- ra, ayniyle bizim gazetelerin yap- tıkları gibi, kapı kapı dolaşıp dok- torların fikirlerini” soruyorlar. Bu meyanda — (Revelle) — isminde — bir Fransız doktoru kanser mikrobunu ilk keşfetmiş olmak gerefi bana alttir. Almanın bu / şerefi almağa hakkı yokturl, dedikten sonra ken- disinin bu mikrobu nasıl keşfetti-. #ini anlatıyor. Bu dokter (Revelis) onsekiz sene- dir kanserin mikrobu peşinde dola- gyormuş.Önsekiz sene bu hayvancığı aramış (eğer bir mikroba hayvancık demek enir ise)nihayet geçen sene- nin sonlarında yakalayabilmiş ve 13 künunusani 1934 ve 10 Temmuz 1934 te Frans fünun akademisine yek bu keşfini bildi Dökter (Revelis), bü raporla ettiklen sonru kansere karşı hem bir (aşı), hem de bir (serom) da keştettiğini bi keşif bakkında dirmiş ve her/ iki uzün uzadı balde mikrobu — keşfetmesine — mukabil Frantız doktoru hem kansere karşı hem Vaki yani- aşı, hem Şafi ye (serum) bulmuş olur. Ökbalde bu üki keşfe naz kanser meselesi tamamile halledil. miş demektir. Çünkü istiyen ken- disine merelâ çiçek aşısı yaptırır Zibi (kanser ) aşım yaptırırıa ba afete tutulmaktan. kurtulacak, aşı Tüm ) vanıtasile h edilecektir. Fakat işin nezarı dikkati calip ibeti, Doktor (Revelisjin raporl vına / Fransız ” fen — Akademisinin simdiye kadar ehemmiyet verme: miş olmanıdır. Diğer taraftan bir sürü kanser 1 he Alman profesöz dektorlarının L vermiyor. İarmış. Şuhalde kanser mikrobu keşfedildi mi, edilmedi mi, esasen kanserin mikrobu var mıdır, yok anıdır? Bu suallerin yine muallâkta kaldıklarına — hükmetmek geliyor. Halbuki biz de bukikaten kanser mikrobu. keşfedildi. diye sevinmiz ve bu müjdeyi karilerimize vermiş- nın kar. Hikirleri me- düzm- oluyor.Manmafih ümidimi- zi kesmedik, ya Almanın, ya Fran- sizin İddialarından birinin doğru çıkaçağına hâlâ ihtimal - veriyoruz. Allah verede bu mikrop mesel. Avusturya meselesi gibi içinden çı- TÇT 1350 A Te Rateni sene| 954 128 TMSAK B T0 S İT ST Bu günkü hava Yeşiköy hava rasat merke” zinden aldığımız malümata a: SrEm öm Haa giamalki 159 milimetre, en fazla sıcaklık 25, | enaz 13 der Bugün gibi ekseriyetle bulutlu ve kismen yağmarlu: olacaktır. idi. dünkü . ciedi N ae Z ea l Birkaç senersmndi'iz e ösğe darak iyorlari Birkaç senedenberi Y N bir surette ilerilemiş ol-çeriklikle B inemmnedliğeda hut büş'bir fanliğet müşalie aç ee ha açğaa işien bi & Fr: & üeü YELARİ Tisaydı, tü- “Moris Şöy ae ç tehlikeli ayetlerin Meşbur sanatkâr Sovyet siv 'nın içinden ha- mış hç vöriminien İğe çabalıyorum. Sovyet hükümet ” *” heyeti nezdinde Ba ea yme. B riyeti eli “Borl (etnişim M bar yeday Avapa YZ NaZ z katta bulunmak (Erenemiyeceğim. te çıkmıştır. İtalyir | Ka Almanyayı dolaşi . “daha gergin Manyada aan l a mani caktır. v Sinema işleri K at öğim, dedi, hani yu. Şiriyle görüşen Aa aNi anla #iz gazetecilerin' ga Sözleri söyle, , bir iş bulamadım. '— Sinema &y aldığıma göre ct lekette aynl bi ağitiyormuznun? dele etmekteç A, Beyefendici. dinema zamanır çi yakyelen eserler, - sesli : N GELS i menettiniz, biz de pılmamış oli ” Sinema, tiypr tendikçe, 'ne vai, şu, öz muharrirl, çe z Kötbartiripurunun. trenine ye 'elüşlaran Vekil Bey Bu mühim,cak, dedi, olmuyacak. ganları pek ederim, aldığınız diğer yolda ara & yazmayın.. — Münasip #adüf ediy a konuşurlak size z buki bu mömat veririm. ieleditiniz sürette alâctrahadarı fenedemobile bindi. kasını bikeller krahı Hörot; “Bazı isem kazyetsizliklerin — ilânından Fransız v mü Alman fi, d itibariyl “yukarıdı tarafıncdın bu vecizesine İnanmak dir. Sie kapılarak karaladım. film södan sonra, bu kabil. mülâ- sürette göz gerdirirken, Soverini istihfaftan Za, Şinız küçük avır deriz bıraktığınız çeyreğe daha z Biacağınızı ümit edebilseydim, bu di yları yazmak için sarfettiğim Sünmete hiç acımiyacakım. Naci Sadallah fakiyet tasayvur gazeteci r kürtür Mahut “Trakya,, nın hezeyanı Biriuci sahifeden devam ÇEMİŞ v derln olarak siyae firkaz Tarın fen Yatbuata | aştur. Böyle olduğu halde bugün“Trak- İü evvelki neşriyatına devam te Rürdür. Komşularımızda alâhiyettar bazı kimseler, zaman Taman dostluktan bahsederlerken bu kabil neşriyala aztık cevaz vermeye çeklerini söylerler ve bunları talc bih ederler. Türk rülen yazılır he Büyük bir infin 'slduğu biç bir İlçar tarahadan. Sesiim eöllmez. | Halbuki Türk matbuatı hiçbir za: çıkaranş gözetenin tarizkân vermiş veyahut her hangi bir hâdise ve küstahlık karşının- da harekete geçmiştir. Bunu b 'dir. Aldı. eçen Geylai di GöTrakya açağıya “aynen aldığımıl » anranlı “bir. başmakale Te tekrar “esir Trakya,, dan bal getmiş ve neşriyatımın yıl dönümü münatebetiyle Trakyallara bitap ederken ! edürleşi | tadır. Bügün elimize karihli ve 58i m azeteri — Trakya - güzetesine etmekle hiç bir Trakyalı Mez: Bilâkiz zengin olur. Çünkü Sa Kularında bâlâ 'esir uyı İ bir yara “balinde iri Evet. azer için “dokmanızdan ” keterek veriniz. Çünkü; o, esir Trakya ile Ak- Geziz Gzerine ” çökmüş “kara u hutları parçalangiza çalışan küçdü Y mBeeesi Ü öi delk öi Ş imiz bu satırlarln Muazzam bir kaçakçılık Birinci sahifeden devam Talna hüyaç bit etmiş ve bunun mübayaasına tevessül eylemişti. Bunun ürerine mezkür boruları yapan Mmühtelif mücrseselerle veya ha gibi müeseesele yiyle temaslara. girişilmiş, neticede Galatada - Ünyon banını caret eden komüsyoncu "T dinln mümemili bulunduğu İngilte- “Stantom,, demir ve dökme brikanından Tazım olan tarafeyn mutabik. kalmışle Bu mümessil “T, efendi vanıt siyle icap eden siparişler veri e Beherinin sikleti 3 ile 7 ton ars Sında olan ana borular 7, 8 vapur. 'ceste imanımızaa gön Birinci vapur İngiltereden I mımıza müteveccihen hareket edir edilerek ğüne Tesmen müracant vaziyet bildirilmiş ve gümrük rese inden muafiyet talep edilmişi Malâm- olduğu - veçbile, - şebri imarine e hellen esedi iyncne taallük eden tesisatı için hariçten a 16,000,000) ton olan bu boruların yüöz çian gümtük Yetten istifade talebinde bulunmuş, bittabi gümrük idaresi de vsulüne muvafıle olan bu müracmatı teshil Eylemiştir. belediyenin hiçbir sun'u Taksiri maksızın tamamiple usulü dairesin. Asıl şayant hafaza Teşkilâr hâdlse bundan açıkgözler, dairesindeki 'a işim Limanımıza cette ceste gelecek Yü gemilerden ilgrek bu depolardan ihti. yaç inde boru çıkarılacak, bunlar tefriş edilecek olan yerlere kadar götürülerek oradaki memur Jara teslim edilecekti. Bütün bu-iş- İerin ilası ayıı ayri mütenhhitlere havale edilmişti. Ve borular, Silâhe darağa Ve Karaağaş depolarında gümrük idaresinin emri” altında, İabrika — mümessilinin — mesvliyeti tehtında balundürülüyordu. Sular idaresi - kendine Tazım - olan boru ruyu gümrük resmi vermedem sat yazısını muaztam tezahüratla. geç Bulgar ordusu, Şi kahramanlarının vasiyetlerini fiyen tutacağına aat içti. Cer Je ve teşekküller " oradı üymn temellerini -ö Bötün Bulgar milleti şanbı mazinl idrak ederek barekete eli ve insan ” kötlelerinden Tekkep safları * Karla yuvanı ç'n İradar” çikarak e carali kayı a zi istikbe &e Teekal BERAE 1 ise Bulgar milletinin bu dadır. Biz, Bulgar milletinin bu vata perverliğini “yördükçe “buhtiyer bu sevincin enginliklerinin bereketli tarl mcak ve aydınlık denizlerde ka Adımlar ' yeniden sertleşti. kalbe ve bu adımlara inananları k ikinci şekli terei sömişlerdir. - Fakal / Yukanıda Şazdığımız gibi, fazla kazenç sek damna kapılan ' mütenhhitlerle fa Bu kazancın kârli bir Hunü gören şebeke, isi imeye — başlamış bri Silahtarağaya, daki depolara kadar Tühare İşin farkına' varilarak ta a Başlanılmıştır. Yeknazar belediyi alâkadar olduğu zannedilmiş, fal Şapilan tahlikat neticesinde" hâdi Senin. mer'ülleri tamamiyle meye ikarılınış, gerek- belediyenin v Şerek Sölar' Tünreniin. a çaları olmadığı, hdi diği Tebeyyün kadar yapılanı tahkikat netle şebekenin "20,000. kile hurda boruş ümrük resmi vermeden sati den yapıldığı. tesbit edil Süretle gebeke * 70000 aştır. Tiralık bir iş yapmış olacaktı. İçlerinde fabrikanın mümessil olan “T, “Etendinin de bulunduğl Saçluların adedi yirmiyi bulmaktadı Bunlar yakında. İhtisax mahkel | vresime verileceklerdir.