i | | 9 HAZİRAN 1919 ;İşçi kongresi B ngiliz İşçi partisi, dün, yu- Ü ik büyük kongresini aç- kuştır. Kongrede Maliye Baka- Hu Sir Cripps ve Başbakan Mis- ter Attlce iki mühim nutuk irat etmişlerdir. Maliye Bakanı üc- Tetlerin artırılmaması, vergilere zam yapılmaması ve istihsalin fazlalaştırılması noktalarında 1s rarla durmuş ve bu görüşü, kon- gre tarafından çoğunlukla — tas- vip olunmuştur. y Mister Attlee de hakiki de- Büyük Britanyada mokrasinin yolda — yürü- olduğunu, ve bu mekte sebat edileceğini ifade et- miştir. Başbakanın kürsüde gö- alkışları rünmesi bile şiddetli düvet etmiştir. Bugün Mister - Be Paristen gelecek ve kon demeçte bul rar, Dört Dışişleri toplantısına iştirâk etmek Ü Parise dönecektir. Kongrenin nemi şuradadır ki İşçi partisinin 1950 seçimleri hakkındaki düşün celerini tesbit edecektir. Grevler : İşçi Partisinin büyük kongresi devam ederken grevler de, İn- gilterede almış yürümüş sayıla- bilir. Haftalardanberi Liverpool amelesinin ve diğer liman işçile- rinin grevleri sürüp gitmektedir. Bilindiği gibi bu grevler, başlan: gıcında, Kanada liman işçiler nin isteklerini desteklemek için başlamıştı. Ayrıca şimendifer işçilerinin bir kısmı da her pa- zar, işlerini terkederek münaka- layı zorlaştırmaktadırlar, Bilhas &a pazar günleri grev yapılması ve haftanın sair günlerinde mun tazam çalışılması, hafta tatilin- den faydalanmak istiyenleri r: hatsız etmektedir. İstihsali ar- tırmak ve münakalayı sıklaştır- mak bahis mevzuu olüp dururketı grevler veyahut gevşek çalışma- lar iyi tesir bırakmamaktadır. Konferans : Paris konferansı bir durakla- ma devresine girmiştir. Filhaki- ka esasen hiçbir vakit durgun- luktan çıkmış değildi. Gizli üç celsede müsbet netice alınama- yınca, işi açığa vurmak lüzumu- nu duyan ilgililer, dün açık otu- Tum yapmışlardır. Bu defa da bir anlaşma irikânı olmamış ve iki taraf görüşünde ısrar eylemiş- tir. Sovyetler Dürtlü kontrolün Berlinde, tekrar tesisini ve veto hakkının kabulünü yâ- ni , kararların — ittifakla — itti- haz edilmesini istiyorlar. A- merikalılar, Berlinlilere daha ge- niş imkân ve salâhiyet verilme- sini ye kararların . çoğunluk alınmasını talep ediyorlar. Hiç bir taraf fedakârlık yapmak is- temediğine göre, vaziyet, balile kalmaktadır. Maamafih İngiliz leri, konferansın müddet- bir surette aynı nokta- duraklamasından hiç mem- nun görünmüyorlar. Ya bir hal çaresi bulunmalı veyahut kon- ferans tatil edilerek iki taraf ta kendi iş ve eilelerine bakmalıdı: Dört devlet Dışişleri bakanları bu ilkbaharda Pariste bir tedavi yap mak için gelmiş değillerdir. Her birinin memleketinde yapılacak Ti vardır. Fransız Diş- işleri Bakanı, iki gün evvel, çok iyimser bi- nutuk söylemişti. Diyordu ki dört devlet hariciy» nazırları bir uzlaşma ümidi ol- masa bu toplantıya muvafakat ederler mi? Şimdi dünya, bu Ba- birçok iş işçi kanlardan, sin beklediği | sağlıyamasa intih ler n N ağlıyamasa intihap i Bulh havasını estirmelerini isti- | ve rey sandıkları, Muhafazakâr Tz İç harp tehdidi mi ? Si İngiliz Sağlık Bakanı Mister (Bavan) verdiği bir nutukta, ö- Muhafa- ırsa, işçilerin bu- miyecekleri ve bır iç Yhtilâli olacağı yolunda bazı tözler sarfetmişti. Bu ifade tar- Zi teessür uyandırmıştır. Mist Çörçil bir beyanname ile bu ko e — v | satmış, likeli hastalığında 28/5/949 gü- 'nü boğazından yaptığı muvaffa- © memlekette yerleşmiştir. Nite- Canavarı Basri, Karâsu soygun. culuğunu nasıl yapmıştı ? Adapazarı, 8 (Telefonla) — Kocaeli Canavarı Basri Ersoyun duruşmasına bugün de devamı edilmiştir. Basri Ersoy tarafın- dan Karasuda soyulan — İsmail Kaya bu soyuluşunu bugünkü duruşmada şöyle anlatmıştır: «İstanbulda fındık mahsulümü köyüme — dönüyordum. Basri ile karşılaştım. Tabancası- nı çekerek üstündeki fındık pa- ralarını ver, dedi, Ben paraları mala yatırdıra, dedim. Bunun ü- zerine Basri bana üzerinde da- ha 4900 lira var, dedi. Hakika- ten üzerimde 4900 lira vardı. Bu parayı tabanca tehdidi altında kendisine vermek mecburiyetin- de kaldım.> Bundan sonra Bolu C. Savcı- lığından gelen yazıda Basri Er- soyun hapse ilk girişinde oku- yup yazmağı gayet iyi bildiği bildiriliyordu. Bu suretle Basri- nin okuma yazmağı hapishane- de öğrendiği iddiası çürümekte- dir. Muhakeme diğer — hususların aydınlatılması için 11 temmuza bırakılmıştır. İzmitte bir genç kudurarak öldü İzmit: 8 (Hususi) — Şehrimi- zin Cedid mahallesinde Fahreddin Şirin isimli 28 yaşlarında bir genç kudurarak feci şekilde ölmüştür. Ulus ile Kudret Arasındaki münakaşa Ankara: 8 (Telefonla) — Bu- günkü Ulus gazetesi <Edep iyi şeydir> başlığı altında yazdığı bir yazıda; şehrimizde çıkan Kud ret gazetesini telmih ile, bu gaze tenin her fırsatta Ulus gazetesi: he ve mensuplarına yazı ile teca- vüzde bulunduğuna işaret ede - rek, bunun basın mesleğinin ica- bettirdiği nezahetle kabili telif ol madığını yazmaktadır. Teşekkür Küçük oğlumun geçirdiği teh kiyetli ameliyatla kurtaran sa- yın Dr, Sani Yâver'e teşekkürle- rimizin iblâğına gazetenizin ta- yassutunu rica edel D. Denizyolları İç hatları memurlarından Kâmil Obuk ve ailesi nuşma tarzını kötülemiştir. İ giliz gazeteleri, bilhassa liberal matbuat bu ifadeyi yersiz bul- makta ve İngilizler için ihtilâl kelimesinin mevcut olmadığını ve ker inkılâp ve ihtilâlin rev pusulasile yapıldığını açıklamak tadırlar. İngilterede demokrasi © kadar iyi yerleşmiştir ki hal kın istemediği hükümet ve parti iş başında kalamaz ve halkıa reyine en ufak bir hile ve fesat karıştırmak imkân ve ihtimali de mevcut değildir. Çünkü böy- le bir hareketi en âdi bir hırsız- lıktan farklı saymamak itiyadı kim şimdiki çoğunluğunu ların lideri Çörçilin Başbakanlı- ği zamanında üç ay, hükümetin elinde durmuş ve ancak ondan sonra reyler tasnif olunmutur. Bu tasnif sonunda Muhafazakâr ların feci bir hezimete uğradık- ları görüldüğünden Muhafaza kârlar iktidardan uzaklaşmıştı. Böyle bir memlekette seçim 80- nunda ihtilâl ve isyan akla gele- takib ett K YanAAAmAAAAmAAAA Hongkong: 8 (AP.) — Bugün bir basın toplantısında demeç ve- ten İngiltere Savunma Bakanı A. V. Alexander, şunları beyan etmişti: «Hongkong'un müdafaası için mevcut İngiliz kaynakları şumul- lü olup, şimdiki küçük garnizon- la mütesavver takviyelerden iba- ret değildir.» Bir gazeteci Haşmet Orbay, Imralı'da Adapazarı, 8 - (Telefonla) — Ankarada doktor Neşet Naci Arzan'ı öldürmek suçundan 18 sene hapse mahküm edilmiş bu- lunan ve Bolu Cezaevinde yat- makta bulunan Haşmet Orbay, geri kalan mahkümiyetini — ta- mamlamak için, İmralı Cezaevi- ne götürülmek üzere bugün bu- radan geçirilmiştir. Haşmetin ellerinde kelepçe vardı. Hatırlarda olduğu üzere Haş- metin arkadaşı Reşit Mercan da Boludan İsparta Cezaevine gön- derilmişti. komünistlerin Gerzeye bereketli yağı Gerze: 8 (Hususi) — Kasaba- mıza iki gündenberi bereketli bol yağmurlar yağmaktadır. Çiftçi. ve tütün zürraı çok memnundur. murlar yağdı Elinden fırlayan tokmak babasını öldürdü Sivas: 8 (Telefonla) — Gürü- ne bağlı Tavas kövünden 18 yaş- larında Esat Ener çadır. kazığı çakmakta iken elindeki tokmak sapından koparak fırlamış, ya- nında duran babasına isabet ede- rek ölümüne sebep olmuştur. Hâ- dise hakkında tahkikata başlan- mıştır. Üniversiteyi zapteden üni versiteliler Roma: 8 (A.A.) <Afp» — Pi za Üniversitesi, talebelerin bina- ları işgal ederek rektör ve profe sörlerin içeri girmelerine mâni ol maları neticesinde kapanmıştır. Talebeler, bu harekete ders üc retlerinin indirilmesi için rektör- lükle aralarında yapılacak görüş melere henüz başlanmadığı için girmiş bulunmaktadırlar. Üniversite 12 hazirana kadar kapalı kalacak ve talebeler bina- ları derhal boşaltmadıkları tak - dirde çok şiddetli disiplin cezala- Ti tatbik edilecektir. Zarada bir köy halkı sopalarla döğüştüler 8 (Telefonla) — Zara- nın Korucaabad köyünde bir tar- laya ev yapmak yüzünden çıkan vgada bütün köy halkı sopalar birbirlerine girmişler, neticede beş kişi ağır surette yaralanmış- tır. Yaralılar Sivas hastahanesi- | ne getirilerek yatırılmışlardıı | Amerikanın yeri Moskova elçisi iyim:er Nevyork: 8 (A.A.) Birle- şik Amerikanın yeni Moskova bü yük elçisi amiral Alan G, Kirk dün akşam İlk merhale Olarak Londraya hareket etmiştir. Hareketinden evvel beyanatta bulunan büyük elçi Amerika ilk Rusya arasındaki münasebetler hakkınca iyizzser olduğunu bildi: miş ve barış halinin bozulm: bilir mi? DİPLOMAT -HAZRETİ ÖMER- İngilterenin Çin ığı si İngiltere Savunma Bakanı bunun “ Hangi hükümetle olursa olsun dostane münasebetler idame etmek , olduğunu açıkladı |dargın bulunan bu iki üyenin ba- YENİ SABAR we . yaset Hongkonga taarruz etmeleri ha- linde Büyük Britanyanın ne ya- pacağını sormuş ve Bakan: «Bu meseleyi ortaya çıktığı zaman e- le alırız> demiştir. Alekxander gunları ilâve etmiş tir: «Hedefimiz, Çindeki her han- gi bir hükümetle mümkün oldu- ğu kadar dostane münasebetler idamesidir. İzmitte zengin krom bulundu İzmit, 8 (Hususi) — Buraya bağli Bahçecik nahiyesinde zen gin bir krom madeni bulunmuş- tur. Öğrend'ğime göre maden hu Busi bir girket tarafından işle- tilecektir. Gizli harb | İngiltere, Amerika ve Rus- yanın casusluk için - sarfet- tikleri paralar Nevyork, 8 (Nafen) .. ©Unl- ted Nations World» isimli dergi uzun bir tetkik mahsulü olarak neşrettiği bir makalede: «Soğuk harbin» yeni bir safhasını açık- lamakta ve göyle demektedir: «Büyük üç devlet: Birleşik A- merika, İngiltere ve Sovyet Rus ya; soğuk harb cephelerinde 24.000 gizli istihbarat ajanı kul lanmaktadırlar. Sovyet Rusya dünyanın bütün işlerine burnunu sokmak, kendi zayıf durumumu telâfi etmek ve kendi emperyalist gayelerini ye- rine getirebilm>c maksadile is- tihbarat servisine ehemmiyet vermekte ve bunu genişletmekte- dir.> Dergi, İngilteredeki istihbarat servisine tamasla şöyle demekte- dir: «Bu ü; devletten yalnız İngil terede ackeri Canıyaa ve mem- leketin milli emniyetini ciddi bir şekilde koruyan bir istihbarat kadrosu vücuda getirilebilmiştir. Sovyet Rusyanın bu İstihba- rat servisi için senede 110 mil- yon dolar sarfettiği anlaşılmak- tadır. Son zamana kadar Rüsyu- yı Nevyorkta başkonsolos olarak temsil etmiş olan Yakov Loma- kin'in bu teşkilâtın başında ber lunduğu da söylenmektedir. Birleşik Amerika ise bu istih- barat için gimdiki vaziyette s: nede 80 milyon dolar sarfetmek- tedir. 6.615 kişinin bulunduğu bu istihbarat kadrosunun — başında amiral Roscoe bulunmaktadır. Balıkesir Belediye Meclisinde kavga Balıkesir: 8 (Telefonla) — Şe- hir Meclisi âzalarından Lütfi Kı- ral ile 'man Yumurtacı ara ında dün Şehir Meclisi içtimaın da sert bir münakaşa - olmuş, Lâtfi Kıral, «senin dişlerini söke rim» demesi üzerine Süleymân ye rinden fırlıyarak bir sandalya ile hücum etmek istemiştir. Fakat araya giren diğer Üyeler melhuz bir hâdiseyi önlemişlerdir. Münakaşanın sebebi Lütfi K ral'ın evinin önünden geçen ka- nalizasyon meselesidir. Bugünkü toplantısı bu yüzden Aancak iki saat geç olarak toplanabilmiştir. Bu gecikmeye sebep olarak da arılmasına tavassut edilmesi na sebep görmediiğni söylemiş- tür, BI O ara Hazreti Abbas kapı- n girdi; Hazreti Ömeri lâmladı - Selâmün a da, Allahın Resulünün Halifesi! Ve aleykesselâm ey Al- lahin Resulünlün amcası? —— dü; neden sonra Hazreti Te n göğ Ey Ömer eti N büyük günah — HĞA Hazreti Ömer gayet kibirsiz bir tavırla, yumuşak bir c verdi n Inız, görmeden D1 bundi n du; £ t £ rına- hazin rdi; kadın dualar edip O gün öğleden sonra A- Yazan: KADIRCAN KAFLI sım'ın annesi sütçü kadını yaret etti; genç kızı alıp Hali- fenin evine getirdi; Asımla ni- kâhlarını kıydırdı. Bu hâdise Medinede ve bütün islâm ülke- lerinde dillere deatan oldu. Devletin işleri arttıkça — me- mur sayısı da çoğalıyordu; Haz reti Ömer bunların en küçüğün- den en büyüğüne kadar hepsini yakından kontrol ediyor; doğ. de bırakmamalarına, halka iyi btan Abdurrahman bin  Te l t urlar, A i Abdurrahman bin Avf düşün murları — hayalinden — geçirdi hal ve, hareketlerini — ölçe Tefrika No. sonra dedi ki: - Allahın resulünün 103 ali- fesi! Sana lânet ettirecek bi- rini tanıyorum. Hazreti Ömer: - Kimdir? D ormadı; muhterem ar- kadaşını bir memurun aleyhin- de konuşmak zorunda bırakma dı. Onu ben bulup — işinden çıkar m Dedi, ün memurların hal hareketlerini, onlara — hi irmeksizin, gözden di; buldu ve azletti. Memurlar halk tarafından lifeye gikâyet edilmekten korkuyorlardı; çünkü i Ömer nin diğer bir dava Hazreti Ö pis cezasına ırıyor, bazan da mescidin önüne yıkarak dö' dürüyordu. Büyük Halife sokakta — ço- ileri sürülmektedir. cuklara rastladığı zaman — on- Tira gefkatle bakıyor; yanları- na yaklaşıp tatlı sözler söylü yor, okşuyordu. Bir gün Suri- ye vilâyetlerinden birine henüz tayin ettiği bir vali ile evden mescide gidiyordu. Mescidin ö- nünde oynayan bir kaç çocuğa rastladılar; yolarına devam için küçük meydanın — öteki ken rından dolaşmak Jâzımdı. Vali kızdı ve çocuklara çıkıştı Dağılın buradan... — Baş- ka yerde oynıyacak yer — bula: madınız mi, yumurcaklar! — di- ye bağırdı. Hazreti Ömer elini Onun omuzuna koydu Onları rahatsız etme! Dedi. Çocuklara — oyunlarına devam etmelerini söyledikten 'nra valiye sordu n çocukları sevmiyorsun Çocuklar yarının büyük dir. Sen 'en onlar gibi; dik ve onlar bir gün sen gibi olacaklardır İ di Zu Ülkedeki çocukların — babası demekt ELDasalları, Za mediğine göre babalık edemiye- ceksin! Seni — valilikten affet tim! Adamcağız — şaşırdı; — bakıp —— SABAH SABAH! Cingöz'ün merhameti Ankarada yeni çıkan bir gazete, Server Bediin birkaç gündür Yeni Sabah'ta tefri- ka edilen romanını, mâna- sızlığı nisbetinde soğuk bir alayın mevzuu yapmış: Gü- ya Yeni Sabah, Peyami Sa- fa'nın müstear imzalı bir ro- manını neşretmekle — Halk ve Millet Partileri arasında bir muvasaa — bulunduğunu ele vermiştir. Bu yazı, Pe- yami Safa'nın Halk Partisi, Server Bediin Millet Partisi gazetelerinde olduğunu ileri sürdükten sonra «Acaba Cin göz Recai neredet» sualile bitiyor. Herkes bilir ki, bir roman cı, Tomanımı Muvafık veya muhalif, dilediği gazeteye verebilir. ve bu, siyasi bir tercih ifade etmez, Çünkü bir aşk ve macera romanı- 'nın politika ile alâkası yok- tur, Hususile mahut gazete, o buz parçalarile dolu - yazır sından bir zamanlar Millet Partisinin fikirlerini yayan «Yeni Sabah» demek sure- tile gazetemizin müstakil ol- duğunu da belirtmiştir. O halde gayri siyasi bir roma- 'ne neşreden müstakil bir ga- zetenin Halk ve Millet Par- tilerile alâkası nerede kalı- yor? Cingöz Recai'ye gelince, Ankarada çıkan bu yeni ga- zete korkmasın, Server Be- dün, hayırsız zenginlerden çalıp muhtaç fakırlere dağı- tan bu merhametli — kahra- mant herhalde o gazetenin kasası civarında - değildir. Çünkü bir sürü ilânlardan sonra gününde çıkamıyan, ilk zamanlarda çamur gibi basılan, kapanan, açılan ve sermayeyi kediye yükletme- ge başlıyan o sürümsüz ga- zeteye Cingöz'ün merhamet- ten başka duyacağı his yok tur, sanırız, x x İTİZAR — Evvelki gün bu sütunda çıkan fıkra mü- rettiphanenin bir dikkatsiz- liği yüzünden dün tekrar çıkmıştır. Özür dileriz j Pâkistan Başbakanı Moskovayı ziyaret edecek Karaşi, 8 (AP.) — Sovyet hükümetinin Pakistan Başbakanı Liyakat Ali Han'la eşini Mosko- vayı ziyarete dâvet ettiği bugün Karaşide resmen bildirilmiştir. Dâvet kabul edilmiş olup ziyaret tarihi sonradan tesbit edilecektir. Bu ziyaret neticesinde iki memle ket arasındaki diplomatik müna- sebetler kuruluşunun süratlene- ceği tahmin edilmektedir. İsrail kuvvetlerinin bir açıkgözlüğü Amman: 8 (A.A.) <Afp.» — Dün İsrail kuvvetlerinin mütare yi bozarak Kudüste Offans da- ğındaki eski Yahudi ziraat mekte bini ve sahipsiz bölgeleri işgal etmeleri ve her sahaya barikat- lar kurup dikenli teller germeleri Üzerine hasıl olan gerginlik de- vam etmektedir. Vaziyetten ha- berdar edilen Ürdün makamları, sınır tahdit komisyonu nezdinde- ki Arap heyetinin başkanı albay Ahmet Sıtkıyı harekete geçirmiş- ler ve albay kurmay subaylarile birlikte Kudüse gitmiştir. Diğer taraftan da krallığın Dışişleri Ba kanı Ruhi Abdulbadi paşa Şam- da bulunan general Rileye tel- grafla, vâki olan tecavüzü bildire rek anlaşmazlığı halletmek için süratle gelmesini istemiştir. Hare kete hazır bulunan Arap birlikle ri sükünetle müzakerelerin neti- vesini beklemektedirler. kaldı ve Hazreti Ömer çocukları rahatsız etmemek İçin meyda- nın kenarından dolaşarak mes cide girdi. Hazreti Ömer ba- zi günler mescidin avlusunda, bazen de Medinenin dışarı- sındaki — hurmalardan - birinin altında — bağdaş kurup otu rur; etrafındaki gün görmüş a- damlarla şiir, tarih ve hadisler hakkında konuşurdu. Bir gün otuz yaşlarında bir adam Haz- reti Ömerin beğenmediği - biri- ni medhediyor; onun cesare- tini, —meziyetlerini, ilmini — ve faziletini övüyordu; — halbuki bunda yanılıyordu. Hazreti Ö- mer sordu Sen o adamla biş alış ve riş yaptın mı? Hayır Beraber yolculuk — ettiniz mi Hayır..; Hazreti Ömer bir an durd keskin bakışlarını karşısında nin gözlerine saplayarak- & bir söz söyledi ki henüz bilen: miş b ağzı kadar keskin ımadığım damdan bah an bizi aldatır Hazreti Ömer küçük — gözlü adesinin zayıflığı her halin den belli olan bir ihtiyarın sık sık mescidin köşesinde etrafın dakilerin duyabileceği bir le tövbe ettiğini görüyordu. Rir malarına s Resimde Türk erlerinin iki taraflı neşriyat yapan bir seyyar ra dyo Berlindeki 4 askeri vali $ Haci randa yarım saatten fazla süren bir toplantı yaparak, demiryolu işçilerinin grevini müzakere et mişlerdir. Resimde, solda Sovyet valisi General Alerander Koti kov. toplantıyı terkederken: sağ dan sola doğru da sırasiyle, Amerikan İnailiz ve Fransız askeri valileri görülmektedir. — * 'asyonunu 25 tonluğ bir kamyona kurdukları görülmektedir. Uzun menzilli neşriyat yapan bu kudretli radyo istas- yonları Amerikanın Türkiyeye yardım programı gereğince Türk ordusuna teslim edilmiştir. İkine ci Dünya Savaşında Amerikan ordusuna kudretini isbat etmiş olan bu seyyar radyo istasyon- ları su ve gâz tahribatından muaftır. Kamyon dururken, harekete geçtikten sonra ve son sürat- Te yoluna devam ederken işletilebilen bu seyyar radyo istasyonl arında hava değistirme tertiba's vardır, İ Şoför Mustafa Tumba'nın idaresindeki 3924 plâka numaralı kam yonetin dün Ankara caddesinde freni bozulmuş ve bu esnada Cemal, Hüseyin, ve Şükrü adların da üç kişiye çarparak yaralan- p olmuştur. Yukarıdaki resimde vak'adan sonra hâ dise mahallinde — toplananlar görülmektedir. İ|kâin Los Barros şehri üzerinde fırtınayı müteakip husule gelen hortum neticesinde 3 kişi ölmüş, 7 kişi kaybolmuştur. ——— —— gün ona yaklaştı ve şu nasihatı verdi — Tövbe ile günah işlemekten kendini Tumasını bil! Adamcağız utanarak çıkıp gi derken ahlâkı pek temiz olmi- yan başka birinin onu önlediği- azarladığını gördü ve ona da ihtar etti — Önce kendini islâh et; ken dini islâh etmeden başkalarını asla edemezsin! Bağşka bir gün yakınlarile ko- aşmaktansa ko- nuşürken içlerinden biri Ha- lifenin — hataları olabileceğini söyleyince ona hak verdi ve de- di ki — Bana hatalarımı gösteren insandan Allah razı olsu Halk Hazreti Ebubekires Al: lahin resulünün halifesi> der di; Hazreti Ömere de <«Allahın resulünün halifesinin halifesi başlamışlardı. Hazreti Ömer meselâ onuncu halif alife> kelimesinin on defa tek rarlanacağını ve böyle bir un. vanı kullanmanın - güç olacağı: nı düşündü Bundan bü bana benden — sonrakilere — «Emir-ül Müminin» deyiniz! Dedi, memurlara ve valiler bu. husu: v İşlerin çokluğuna rağmen b rakmıyor, mum veya kandil 1 nda geç vakitlere kadar ça lışıyordu. Ona! (Arkası var) * Madrit — Badajoz civarında gf ğ Ekonomik vaziyet E Kabinede değişiklik Ticaret ve Ekonomi Bakanlığındaki değişiklik ve İktısadf Devlet Teşekküllerinin ayrı bir Bakanlıkta toplanışı — İstanbul piyasasında derin akis yapmıştır. Kabinede değişiklik olacağı ha- beri bir müddettenberi piyasada dolaşmakta idi. Değişikliğin iktısadi sahada müessir rol oynıyan Bakanlıklarda oluşu hâdir senin ehemmiyetini tebarüz ettirmektedir. Şehrimizdeki Ticaret ve Ekonomi Bakanlıklarının ilgili mü- dürlüklerinde dün yalnız kabinedeki değişiklik konuşuluyordu. Diğer Bakanlıklar emrinde bulunan İktısadi Devlet Teşekkülle- rinin ne olacağı merakla beklenmektedir. İktisadi sahada yeni* yeni kararlar — beklenebilecefinden — piyasadaki — kararsıze lık bu hâdiseler üzerine bir kat daha artmıştır. Çimento darlığı tanbul Mintıka İktisat Müdürlü Birkaç gündenberi İzmir piya- | * y y sında olduğu gibi İstanbul pi üî anda da çimento darlığ amıştır S >RS 1 RSASI Buğday fiatı ANBUL E 8/6/1949 FİATL | K Muhtelif “istihsal — bölgelerin: Londra: 11.38.56; — Nesyork? den alınan haberlere göre yerin- | 28: Paris: 1.02.904; ra den alinan haberlere giYe Yerin | 65.72:70; Amaterdam: 105.5469 Z PN rafta | Brükı T; Prag KasliDiğÜr. KeTİR. ÖELÜRM B 77.88.60; — Lizbon: iraklik tehlikesi anlaşılm A T aa i ESHAM VE TAHVİLÂT Torik b“l'g' 967T 1934 Sivas - Erzurum £ törik balığı bir türlü | 20.—; 967 1934 Sivas - Erzurum bollaşamamıştır. Mütehassıs ba- | 2-7 20.35; 967 1941 Demizyolu 2 ikçıl lediklerine gö hi 20.10/ 71941 Den 3 8-10 bir bu hâdiseye t 1.10 KaT 1 a 1 0; sadüf edilmektedir 6 Kalkı 0 ı Zücaciye fabrıkalari —| TFi e D Ğ ye fabrikalarını kapamaktan vaz | Müdafaa 20.10; ©6T 4 üncü ter- geçtiği yolundaki haberlerden İs İtip Millt Müdafaa 20.35.