YİSAN 1949 — Baş tarafı 1 incide — lunda Türkiyeyi temsil etmek Üzere gidiyorum. Bu münasebet- le orada temaslarda bulunmam ve bilhassa — Amerika Birleşik Devletlerinin yeni Dışişleri Ba- kanile görüşmem tabiidir. Ame- rikanın yeni Dişişleri Bakanile tanışmak fırsatını — bulacağım- dan bahtiyarım. — Temas edeceğiniz mevzular hakk malümat — verir | nisini: T tü temaslar ve bu döstlük ziydişti esnasında dünya ahva- lini 've memleketimizi alâkada: edeh''meseleleri gözden geçirece- Himlik tabildir. Fakat Amerikada herliangi bir pakı müzakere e- decâğim hakkında bazı ajanslar tarafından verilmiş olan haber- da bize — Bu tepaslarınızda Akdeı paktı'da bahis mevzuu - olaca midit? — Bir Akdeniz paktı hakkm- da'örtaya #tılmış fıkirler ve son zamanlarda dünya basınında çı- kan birçok yazılar vardır. Fa- | kat böyle bir pakt hakkındo' bir konuşmaya mevzu teşkil edecek sarih ve müsbet bir konu henilz mevctrt değildir. 2 Başka hangi devletler bu paktâ iştirâk edebilirler? — Böyle bir pakt bahis mev- zuu olduğu takdirde buna İngil- tere dahil olmak üzere ahval ve şartları müsait olan bütün Ak- deniz devletleri girebilirler. — Böyle bir pakta Amerika da iştirâk eder mi? — Bü bölge anlaşmaları, bi yörsunuz ki Amerikanın iltiha- kını temin edecek başlıca unsur- dur. Hatırlarsınız ki Amerika köngresinden geçmiş olan Van- denberg teklifine göre Amerika- hın Avrupa devletlerine yardım edebilmesi, bu devletlerin kendi aralarında bölge anlaşmaları ya- parak kendilerini müdafaaya ka rar verimiş olmalarına ve bu mü- dafaanıt Amerika emniyeti ba- kımından lüzumlu olmasına bağ lıdır. Atlantik pakt: Brüksel böl ge ittifakından bu suretle - doğ- muştur, — Atlântik paktı müvacehe- Türkiyenin durumu — ne- k dir? — Biz Atlantik paktırı Avru- pada'sulhu ve emniyeti koruya cak büyük bir müdafaa sistemi olarik telâkki etmekteyiz. Ve bünuti Avrupa sulhuna büyük yârdimi olacağına — inanıyoruz. Fakat Avrupa sulhunu ve emni- yetini bör kül olarak telâkki et- tiğimiz Eçin bu sulhu korümak bakımindan Atlantik paktını ek- Bik buluyoruz. — Türkiye Atlantil niçin girmedi? iz'Atlamtik paktını hâzırlıyan lar Ve iniza edenler tarafındah yalnız şimali Atlantik bölgesine Malsus' ve çok mahdut bir coğ- rafi sâhaya ait bir anlaşma olâ- rak arzedilmiştir. *— O'halde bir Akdeniz devle- | t olan İtalya pakta niçin alın- d? — Bu hususi bir takim tebep- lerle izaha çalışılmaktadir. — Ulus gazetesinde çıkan ve bazı tefsirlere yol açan yazı hak kında''ne düşünüyorsunuz? — Ulus dahi dahil olmak üze- re Türkiye Dişişleri Bakanlığı- nın sözcüsü bir gazete 'yoktur. Gazetelerde çıkan bütün yazılar gibi bahsettöğiniz fıkrada yalnız imza #ahibinin fikirlerinin ifade- Bidir. — Bu münasebetle ilerk sürü- Yen silâhlı tarafsızlık fikrini na- Bil karşılıyorsunuz? — Dünyanın bugünkü şartları içinde silâhlı veya silâhsız bir tarafsızlığa akıl erdirmek güç- tür. Tütkiyenin dış politikası ta- mamen açık ve samimidir, Bu politika, Büyük Millet Meclisin- de beliren son tezahürlerden an- laşılacağı üzere milli bir mahi- yet kazanmıştır. — Yeni bir harp karşısında Türkiyenin vaziyeti ne olur? — Türkiye bir taarıuza uğ- radığı takdirde kendini son ne- fesine kadar elindeki bütün kud ret vasıtaları ile müdafaa edece Bi hususunda zannadersem ktm- senin Şüphe ve tereddüdü yok- tur. Bir memleket taarruza uğ- paktna radığı takdirde umum hareket hattinı o zaman mevcut ahdi ve- tibeleri tayin eder. — Son Suriye olayları hakkın dâ düşündükleriniz nedir? — Suriye vukuatın: ki büyük bir dikkat yoruz, Bu olaylar hakkında c limde mevcut malümat lerde çıkanlardan faz — Mevcut bazı anlaşmalar bu arada meselâ Sâdabad pak'ı blr bölge anlaşması değil midir? — Hâlâ yürürlükte olan Sâ- değildir dabâd paktı son anlaşılan mâ- nada bir bölge anlaşması adde- | dilemez. — İsrail devletini biraz erken | tanıdığımız hakkında bazı Arap çevrelernin ileri sürdüğü fikre ne dersiniz? — İsrail devletini avele tanı dığımıza kani değiliz. Bizden e ! bu emrivâku 42 devlet ta nimıştır. Bahusus İsrail devleti | resmi temsilcilerdle müzakereler de bulunan Arap di devleti biz lunuyorlar, — Sovyetler Birliğil letleri bu n evvel tanımış bu münase- u değildir. İsunu dinliyenler birdenbire işiklik oldu mu? )|hangi bir değ | — gayır olmadı Ankara, 31 (Telefonla) — Dış işlerk Bakanı Necmettin Sadak rın akşam ekspresle İstanbula hareket edecek ve pazar günü de uçakla İstanbuldan Nevyorka gi- decektir. ——— Şamdan gelen ilk yolcular — Baştarafı 1 incide — — Salı günü, Şamda, — yol- suzluk yapan ve Yahudilere silâh satan bazı kimseleri protesto maksadile yer yer talebe miting- leri yapılmıştı. Bu mitinglerde ufak mevzil hâdiseler oldu. O *gece normal olarak geçti, yalnız ertesi sabah Şam radyo- ga- İsırdılar. Radyo açıldığı zaman spiker evvelâ Albay Hüsnü Za- im Beyin millete beyannamesini okudu. Bu beyannamede Suriye- de hükümetin iş başından çekil- diği ve Cumhurreisi ile Başba- kan ve Bakanların hâlen ordu tarafından azledildikleri — bildi- rilmekte ve hâlkın memurların vazifelerine devam etmeleti. sü- küneti bozmamalari isteniyordü. Yine bu beyannamede memleke- tin her tarafında sıkıyönetimin ilân edildiği, saat 11 den sonra bokağa çıkılamıyacağı bildirili- yordu. Sabahleyin — sok çıkanlar her tarafın askerler tarafından tutulmuş olduğunu, polis ve jan darmaların yerine inzibatın or- du tarafından temin edildiğini gördüler Ayni sabah öğrendiğimize gö- re zaten hasta olan Cumhurreisi Şükrü Elkuvvetli bizzat Hüsnü Zaim Bey tarafından evinde tev kif edilmiş ve bir hastahaneye nakledilmiştir. Başbakan ve diğer Bakanlar Harbiye Nezaretinin tevkifhane- sine götürülmüşlerdir. Eski Başbakanlardan Cemil Mardam Beyin de tevkif edildi- ği bugün söyleniyordu. Cemil Mardamın tevkifi daha ziyade Suriye hükümetinin sipa- riş ettiği silâhları Yahudilere tan kardeşi Fuat Mardamın su- çu ile alâkalıdır. Şamda bugün derhal bir aske- ri mahkeme kurulmuştur. İlk olarak Fuat Mardam ile suç or- takları muhakeme — edilecekler- dir. Fuat Mardamın idâm edile- i muhakkaktır. Dün ve bu sabah Şamda ge- niş tevkifler yapılmıştır. Bilhas- sa Yahudiler, komünistler tev- kif edilmekti Hattâ zengin bir Yahudi bu- gün uçak meydanında kaçmağa çalışırken yakalandı. Şehrin üzerinde nöbetle 'uçak- lar dolaşmaktadır. Uçakla Suri- yeden çıkanlar ve Süriyeye ge- lenler sıkı bir kontrola tâbidir- ler, Dün öğleden sonra şehirde ga- rip 'bir. vaziyet olmuş — Yahudi dükkânlarının hepsi — kapanmış- tır. Hâdisenin olduğu gün Birle; miş Milletler delegeleri riyeye gelmişlerdi. İlk önce onların da tevkif edil dikleri şayfaları çıkmışsa da sonra bunun aslı olmadığı görül- müştür. Yalnız Şam halkı hük met darbesi karşısında iki gün- denberi büyük bir şaşkınlık ve hayret içindedir. Zira — Albay Hüsnü Zaim Beyin Cumhurba; kanı ile çok sıkı dost oldukları herkes tarafından bilinmekte idi, tefek Zincirlikuyu hâdisesi — Baştarafı 1 incide — ki kadınlı erkekli bir grupta - ka- dınları alıkoymaya teşebbüs, y Talamak ve görevi kötüye kullan- maktan sanık Sariyer jandarma bölüğü erlerinden Hamit ile Mustafa Sargın'ın duruşması- 'na dün 2 nci ağır cezada başlan- mıştır. Duruşma esnasında — salonda bulunan dinleyiciler arasında - İs- tanbul eski jandarma Alay komu: tanı Albay Ragıp Zaim ile birk: jandarma subayı du. Duruşmada sanıkların hüviyet leri tesbit edildikten sonra d dia okundu. Bunda tomobilde bulunan kadınları şeh:- vet hissiyle elde etmek mak: Muayeneye — sevkedeceğiz: diye alıkoymak istedikleri, bir a ra otomobilden inmiş olan Ner- mini bileğinden tutup sürükledik ri, otomobil uzaklaştığı da bulunuyor ğ sanıkların zaman | da arkasından iki el silâh atarak ddia rında Türk c 429, 430/1 ni kırdıkları hak BA4, 56 v olunuyor za kanununun 439, 61 240, ddeleri hüküml. rinin tatbik edilmesi isteniyordı Sorgusu yapılan her iddiaları reddett bu r hâ. diseyi anlattılar. Bundan sonra söz alan — savcı vaktin geçmiş olduğunu söyl; rek duruşmanın tülik edilme stedi. Bunun Üzerine söz alan sa 'ekili avukat İrfan Emin hâdisenin mülki ve idari vazif sırasında vuku bulm olduğunu, sanıklar suçlu olsalar dahi, memurin muhakemat ka - nunu hükümlerine göre, bu gibi batımızda son zamanlarda her ahvalde evvelemirde idari mer- Dışişleri Bakanının beyanatı Hüsnü bütün — vaziyete hakim — Baştarafı 1 incide — Yeni kurulacak kabine ordunün kontrolü altında, yeni seçimler yapılıncıya kadar memleketi ida- re edecektir. Yeni hükümete Haşim taşi'nin iştirak edec mektedir. Dün dışişleri bakanlığında top- lanan saylavlar yeni hükümet i- çin istişarelerde bulunmuşlardır El - A bildir Suriyede cereyan eden hâdis ler bütün dünyada alâka ile takip edilmektedir. Mısır Dişişleri Bakanı, İngiliz ve Fransız elçileriyle görüşmeler- de bulunmuştur. Telâvivden gelen h re Suriyedeki hükümet darbesi- nin heyecan yarattığı ve fakat Suriye - İsrail mütarekesi görüş- meleri seyrini di bildirilmektedir. Türk elçisii berlere gö- iştirmiyeceği in temasları Şamdaki elçimiz Hüsnü Zaim ile dün iki defa görüşmüş, hü- kümet darbesinin dahili sebepler dolayısiyle vuku bulduğu bildi - rildiğinden Türkiyeyi alâkadar e- den bir cihet mevzuubahis olma- dığı belirtilmektedir. Birleşmiş Milletlere müracaat Hüsnü Zaim dün akşam Birleş- miş Milletler genel sekreterliğine aşağıdaki telgrafı göndermişti Milletin arzusu üzerine Suriye, ordusu dahil! anarşiye son ver- mek maksadiyle müdahalede bu- lunmuştur. Suriye ordusu komu- tanlığı evvelce taahhüt edilen mü kellefiyetlere karşı saygısı ve de- mokrâsi rejimine duyduğu bağ- hlığı bu vesile ile teyid eder... Hüsnü Zaim'in hayatı Suriyedeki hükümet darbesini yapan Albay Hüsnü Zaim'in şah- siyeti hakkında şu malümat ve- rilmektedir: Hüsnü Zaim 55 yaşındadır. Türk Harbiye mektebinden çık- mış ve Türk ordusunda yetişmiş- tir. Birinci dünya harbinden son- ra Fransızların emrinde çalışmış- tır. İkinci dünya harbinde Suriye müttefikler tarafından işgal e lince Vichy taraftarı diye tevki edilmişti. 1946 da Suriye istiklâ- le kavuşunca serbest bırakılmış- tır. Albay Hüsnü Zaim, derhal si- yasi, içtimaf inkılâp istiyen züm- Teye mensuptur. Fransa ile mali anlaşmaya, Suriyeden petrol boru, su geçirilmesine, İsrail hükümeti ile görüşmeye muarızdır. Evvelki gün cereyan eden hü- dise:hakkında Nafen ajansı dün gu tafsilâtı vermiştir: Hâdise esnasında Şamda vaziyet —nasıldı? İhtilâlin çıkmasından 12 saat evyel toplanmış olan kabine - hiç bir şeyden haberdar değildi. Ve bu toplantıda normal meseleler ü- zerinde görüşmüştü. Fakat gece esnasında son hazırlıklar alınıyor. ve sabaha karşı Suriye ordusuna Mmensup birlikler ile tanklar Şamı sokaklarını işgal ediyordu. Sivillere verilen bir emirde her kesin evinde kalması ve sokaklı ra çıkmaması isteniliyordu. Şe- hirde büyük bir patırdı hissedil- i. Sokaklardan geçen tank leri bile az. patırdı yapıyor- Diğer Suriye şehirlerinde hü- kümet idarecileri daha yatakl rından çıkmamışlardı ki evleri sa- F ve ordu makamları tara- fından tevkif ediliyorlardı. Örfi idare bundan sonra ilân ediliyor ve Şam radyosu tarafından birbi- ri ardına neşredilen beyanname- T neden bu yolda hareket edil- ğini halka izah ediyordu.; am, 31 (A.A,) — Reuter mu- z| habiri bildiriyor: Bugün demeçte bulunan Hüsnü Zaim, hükümet darbesinden son- ra hapsedilen Suriye başkanı Şük rü el Kuvatlı ile başbakan Halit, el Azm'ın siyas' hayattan tarde dileceklerini bildirmiştir Siyasi çevreler dirildiğine göre, tarafından bil- Albay Hüsnü Zaim askeri mahkemeler kurmak üzeredir. Bu mahkemelerin yet- kileri henüz yayınlamamıştır. | İeza Üsküdar Tapu Sicil Muhafızlı Karabet Veledi. Mardiro: Mina kızı Zabel ve eşii adına kayıtlı Ü: Pazarbaşı mahallesinin Mi- kağında eski 28 lu hanö kaydına Üskü dar Bidayet Mahkeme murluğunun 29/agustos, küdar roğlu » L şa kapı No, lcra me - | ve 309 sayılı yazısile — Karabet İmiktarı olmiyan atacağından ha İciz mevcuttur, Yenileme ve takı apılmıyan mezkür haczin terki - Doi yapılacağından bir hak — iddia eden mevcut |: akı müsbitele- rile birlikte Üsküdar Tapu — Sicil İrauhatızlığına — müracaat — et lân oli iyerek, davanın — reddine karar rilmesini istedi Mahkeme ancak dosyanın tet kikinden sonra bu hususta kara verili dosyanın tet kiki duruşmanın Saat 10'a tâlikine karar verdi, iaim Suriyede YENL Celâl Bayarın yeni — Baş tarafı 1 incide — Üzerinde israrla dürdüğüm sulhun muhafazası, Milit hudütla- Tınaz İçinde sükün Üc müreffeh bli hayata kavuşmamız ve her han gi taraftarı gelirse gelsin tecavüze uğrı & bir harbe girişilme - mesi Hti Bununla beraber / siyast anlaşmalara du ancak müdafaa gf yesile girebileceğimizi de — katiyet- W tebariz ettirmiştim, Bu görüş- 1 gu anda dahi muhafaza et- ime — şüphe yoktur, — Atlantik a girmeye taraftar oluşu - muzun sebebi, bunda bir — tecavüz maksat ve gayesinin olmayışından ileri geliyordu. Bilindiği veçhile ku y Atlantik Paktı Birleşmiş Mi - letler asası prensiplerine göre barış — içinde, yaşamak — isteyı milletler, Cemokrasi — prensip - lerini koruyan milletleri çevresi i- çine almaktadır. Şüphe yok ki u- mümiyeti itibarile Atlantik — Pak- tı, bir. müdafaa anlaşmasıdır. Bi zim bu pakta dahil olamayışın z sebebi Kuzey Atlantik böl; Si ile münasebetimizin - olmadığına atredildi. Son günlerde coğrafi bakımdan bizim Anrumumuzda oian bazı devi letior, Meselâ İtalya, bu Pakta n- lındı., Şu halde büugün açıkta Kalı gımızın sebebinl aramak ve tahlil elmek zarureti karşısındayız. At - lantik Paktı ile beraber veya' bun-) dan sonra bir. Akdeniz Paktın - dan — bahsedilmektedir. Bunun da, gayesi bizi bir takim ağır taah - hütlere sokmayarak sadece müda-, faa maksadını istihdaf — ediyorsa, bu ahlaşmada yer almamızı chem- Miyelte derpiş edebiliriz, — Türki nin coğrafi vaziyöti dünya siyase- tinde dalma mühim rol oynamış tır. Bugün dahi aynı — ehemmiyeti muhafaza — etmektedir. Yeni bir dünya harbinde — topraklarımızını tecavüzden masun kalması elbet - te Ki temenniye gayandır, Ancak bugünkü — şartlar içinde — öneminli tebarüz ettirmek istediğim coğrafi vaziyetimiz, bizi her zamandan faz la düşündürmeğe müsalttir. Dünya iki siyast manzümeye — ayrılmış - tır, Ne de olsa biz bir tecavüz har bine Alet olmamalıyız. Her zaman söylediğim gibi bizim - tecavüz har bi için dökecek kanımız yoktur. 'selesine gelince, yal dız da kalsak, Mit — Mücadelede olduğu gibi bütün kudretimizle var lığımızı koruyacağız, Bundan kim- senin şüphesi olmasa gerektir. Be-i nim Balıkesirde hasbıhal #ırasında anlattıklarımın özü bunlardan iba rettir. Bunun harlcindeki — malü -| mat hakikato — dayanmamaktadır. Dahill işlerimize alt olarak hasbi. halimde söylediklerime gelince ben ce bir Syan meclisi olsa da - olur; olmasa da olür. Bunu hayati — bir mesle olarak telâkki etmemekte - yim, Bizlm anayasaya aykırı ka - Tun çıkmasını ve çıktığı — taktirde tatbikini önliyecek bir müeyyideye ihtiyacımız vardır, Cumhürrelel se gİminin umumt seçimle yapılması « Doktorlar - arasında — Baş tarafı 1 incıde — cek şekilde cezalandırılmasını is- tediğini tebarüz ettirmektedir. Bu vaziyet katşisında Etibba Odasının toplantısında - Dr. Mid- hat Sakaroğluna en hararetli ce- vaplardan birini vermiş olan si- nir hekimi Dr. Şükrü Hâzım Ti- ner'e mütaldasını sorduk. Bize gu cevabı verdi: «— 'Bugün milletvekili 'olan sa- yın Dr. Midhat Sakaroğlu Cer- rahpaşa hastahanesinde - çalışır- ken ciddiyeti; vakar ve temkiniy- l6 hepimizin hürmet ve sevgisini azanmıştı. Bügün de o hürmet ve sevgi eksilmiş değildir. Yalnız. üzüldüğümüz ve düzeltilmesini istediğimiz cihetler var. Bilirsiniz ki hekimlik, hekimden bilgi ve fa- zilet; hastadan da inan ve gü- venç ister. Halkın itimat ve te- veccühünü sarsacak bu gibi hal- ler meslekten çok ziyade, hasta- lara fena tesir eder. Bu meslek- daşımız pek de Jlüzüm yokken <Eğer Bedri Noyan hâdisesi mün- ferid bir vaka olsaydı söz almaz, sizi tasdi' etmezdim. Fakat he- pinizin bildiği gibi bu vakalar memleketimizde sık sık tekerrür etmektedir, Bir kısım - hekimler, bilhassa büyük gehirlerde, resmi çiftlik — gibi yatakları âdeta ki- Bu yüzden bir (Ka- kurulmuştur. — Otel » muayenehane - Hastahane çenbe- ri vardır hastahaneleri birer kullanmakta, ralamaktadır rapazar) meâlinde Vâkın — bütün böyledir denmiyor kimler böyledir bu; hücum tabyasında bir gözler söy- hekimler bir kısım he Fakat ric'at lüyor. deniliyor. ve kendini müdafaa manevrasın- dün başka bir şey değildir. Bu söz lerle hekim halka karşı bir ka: çiftlik | |Sibi kullanan yataktarı kiralıyan raborsacı; hastahaneleri lek haysiyet ve şerefini hiç bir kimse telâkkisine ma utulmuyor mu ? rek tasrih edilmediğine göl kes karşısındaki Millet |uluorta hücum ve ithamlara kalk hekimin n olduğunu nasıl Meclisi kürsüsünden böyle hepimizi kıracak ve yaralıyacaktı, Eğer bu kili meslekdaşın bildikleri var Tonların isimlerini ve |e İlerini ait olduğu makama vore |tahkik ve teftiş makinesini hare kete getirmesi icabetmez miydi Böyle yapmayıp da doğru ve t SABA I ve mühim demeci CELÂL BAYAR BURSADA Bursa: 31 (Muhabirimiz — Sabri A, Türkozan bildiriyor) — M, Ke- malpaşadan — bu sabah hareket e- den Celâl Bayar bu akşam halkın tezahürati arasında Bursaya gel - miştir. Yolda Karacabeye de uğra- yarak iki saat kadar Kalan — Celâl Bayar burada da coşkun tezahürat la karşılanmış. Cumhuriyet alanın da toplanan halka hitapla demiş - tir ki; «Bizim bu toplantılarımızdan ba- kimseler ürkmekte, hattâ kork- makta, dâvamız hakkındaki konuş malarımızdan vehme düşmektedir- ler. Biz böyle homurtulara — kulak vermiyerek dâvamız — yolünda — yü. rüyeceğiz, Hatâ ve — yanlışlıklara müsamaha edersek — vazifelerimizi sulistimal etmiş oluruz.. — Yapılan her şey şahsa değil, millet ve'mem lekete matufdur, Millet Meclisinde ki kanunlar üzerinde hassasiyot - l6 dürmaktayiz. Bizim — bugün e - hemmiyetle Üzerinde — durduğumuz malf ve — iktisadi ” durümümüzdür. Bu sebeble Hüdçe hakkındaki gö - rüş ve tenkitlerimiz sert — olacak- dır. Birinct Büyük Millet — Meclisi hariç, şimdiye kadar Savunma büd gesi hakkında Mecliste söz - alın - mazdı. Açık tenkitlerden kaçını - lırdı. Demokrat Parti bu . ananeyi yıkmıştır. Ordu kadar Mmilletlerin Müşterek mali yoktür, Orduda zen gin fakir, büyük, Küçük herkesin hakkı vardır, Ordu. kahramandır. fotlakârdır, icabettiği zaman — bu Memlekete dikilecek olan düşman gözünü çıkarmağa muktedirdir. ve nihayet istiklal ve milit — namusu, korumakla mükelleftir. Ordu — için kıskandığımız bir gey yoktur, Ver diklerimizin hesabını sormak ordu mun kuvvetini arttırmak bakımın-. dan elbette hakkımızdır. Ordunun 'da her hangi vekâlet gibi ahval ve vaziyetini daht Millet mürakabe edecektir, .Vergiler meselesine de temas etmek İsterim. — Bugünkü Vergiler sisteminde, bariz bir ada - letsizlik vardır. Akla geldikçe ver- gilere zam yapmak, milleti fakir . gtirir, Celâl Bayarın bu hitabesinden sonra Karacabeyden hareket edil - Tiştir. Yol güzergâhındaki köylü: ler yer yer karşılamağa - çıkmış - lardı. Bazı yerlerde kurbanlar ke- sildi. Bursa hududunda — Çayırbaşı mevklinde Celil Bayar - yüzlerce ikimse tarafından karşılanarak şeh re girildi. Cumhuriyet alanı da yüz lerco Demokrat tarafından doldu - rulmuştu. Celâl Bayar Parti bal - konundan kisa'bir hitabede buluna Tak fatirahato Çekildi. Parti İl kon. Eresi yarından sonra başlıyacak - dır. Bayarın.kongrede izahat ver - Teşi muhtemeldir. tartışma alevlendi doğru mmüdür? Suçluyu — cezalan- dırmak ne kadar elzemse; şeref) Ve dürüstlüğünü muhafaza eden- leri korümak ve muhterem tut- mak da ondan ziyade elzemdir. Bu devrin tarihini yazacak olan tarihçinin Büyük Millet Meclisi klarında bu ağır ithamları okuduğu zaman kendisinde nasıl bir muhakeme uyanacağını dişün mek bile insanı rencide ediyor. Bu sözlerle yalnız tarihçi şaşırtıl- miyor; bu-memleketi kötülemek istiyen fena niyetli insanlara da birer hücum vesikası veriliyor. Bir veya birkaç fena misali. ele alıp da bir kütleyi şüphe ve fena zanna maruz bırakacak İlsan kul- lanılırşa hangi memlekette, hangi tamla tertemiz kalabilir? Sayın milletvekili pekâlâ bilir ki bugün hastahanelerde çalışan: lar üdeta günahsız birer sanık dı rumundadır. Yatak sayısı az, hat ta çok olduğu için, sathi düşü- nen ve esası göremiyen hastalar, hastahaneyo yatırılmayınca bun- gan hekimi sorumlu tutmakta ve hekime hücum etmektedir. —Bu hali zamanın icabettiği — sabırlı tahammülle karşılamaya çalışılı yor. Sayın meslekdaşımız bu acı durumu göremiyor da, âdi dedi- kodulara katılarak Millet Meclisi kürsüsünden hücuma geçiyor. Bu sözler Meclis kürsüsünde söylen: meseydi ve o sözlerin kalli diğimiz ve hürmet ettiğimiz meslekdaşu bir z olmasaydı. belki yine susar ve acımızı içimize akı- tırdık. Halbuki sayın meslekda- gımız bu defa da mevzula ilgisi olmuyan tırıyor. ayrı meseleleri de karış Hasta ayartan ve onları birer istismar vasıtası gibi kullanmak istiyen bir iki bedbahtla mütema- diyen uğraşılıyor. Hükümete mü- racaat edildi, olmadı, Mahkemeye müracağt edildi, olmadı. Etibba Odası kanunlarını ihtiyaca uygun hale getirelim diye çalışılıyor. He nüz o da tamamlanmadı. Daha ne yapılabilirdi? Eldeki —imkân ve çareler ancak bu kadarına mü- hade ediyor. Yolunu şaşırmış birkaç bedbaht varsa onları doğ. ru yola getirmek için sayın mes- miz, çalışkan bir k leyi şüpho ve| İi B Matbuat kanunu — Başmaketeden devam — turmuştuk. Şimdi o soruyu yine bu vesile ile tekrarlamak müm- kündür ve hattâ lâzımdır. Bir mu halefet partisi değiştirilecek ka- nunların taslaklarını hep iktidar partisinden beklemekle ömür ge- çirebilir ve Halk Partisinin keyif 've hevesinln gelmesine intizar e- dilebilir mi? İktidar partisinin projesi karşısında - Demokratlar ve Millet Partisi de birer lâyiha hazırlamalı ve o tasarılarda şim- di temas ettiğimiz noktaları da gözününde bulundurmalıdır. Ceza Kanunumuzun neşir yoliyle işle- nen suçlar hakkındaki ağır mü- deleri bu vesile ile tekrar e- lenmeli ve taranmalıdır. Hem şimdiye kadar Üüç, dört yıldır, dünya demokrasi memle- ketlerinin matbuat kanunları İn- celeniyor deniliyordu. Bu tetkik- lerin sonunda ceza kanunumuzun neşre taallük eden — kısımlarında- ki ağır hükümler hiç kimsenin dikkat nazarını çekrmedi mi? Çek- memiş ise işte biz burada bu ci- heto apaçık işaret ediyoruz. Ma- demki iyi bir iş yapılmak isteni- yor, bunu etraflıca ve şümullü bir tarzda yapmak lâzımdır. Yok- sa her gün bu memleket matbuat kanunu “tâdili formüllerinin mec- liste tartışma konusu — olmasına şahit olmaktan bıkar ve usanır, Yazı ve fikir hürriyeti meclisteki hürriyetten hiç de aşağı değildir, Hattâ ona üstündür bile, YENİ SABAH Çalışma Bakanlığı için gelen he) — Baş tarafı 1 incide — de büroda Üyedir. Bu Kurul çalış: (a adamlarının yağanla ve — çalış ma aşrtlariyle meşgul olmaktadır, İfer Üye devlet kendi memleke- tinin çalışma — teşkilâtinı - tekik için bu bürodan bir heyet isteye bilir. di Hükümetimiz de çalışma bürosu: na müracaatla — memleketimizdi bu sahada atılmakta olan müspet adımların beynelmilel bir. heyetçe tetkikini istemiştir. Çalışma heyeti burada 6 hafta kalacak ve tetkiklerinin neticesini bir rapor halinde Çalışma Bakan- lığıha bildirecektir. Ben Türkiyede kısa bir zaman kalabileceğim ve yakında Mrogu- reayda yapılacak — olan bölge top lantısında bulunmak üzere Monte- videoya hareket edeceğim.> Heyet bugün Ankaray tr. Bidecek- Ticarethane kıraları (Baş tarahı | incite) kar ve salre gibi binaların karşı Hikli serbest sözleşmelerle kinalan masını — istemektedir, Bu teklif İç: işleri komlayonunda” incelenecek » dir. Esbabı. mucibesinde manlarda bu gibi mülklerde vergi çoğaldığıdan — bu almak lâzumu ileri Diğer taraftan ayni mevzu üÜzerinde Ticaret Ba kanlığınca yapılmakta olan incele Mamafih bu teklifin oldukça büyük bir mu. ve masrafların vzuu yeniden ele ürülmektedir meler bitmek Üzeredir halefetle karşılanacağı, hükümetin de bu mühalefete - katılması / çok mümkündür. Bu teklif hayat paha hlığını çok fazla arttıracağı — için kabul edildiği taktirde farkların eşya Üzerine yükleneceği anlaşıl - maktadır Örgeneral S. Omurtak Baş taralı 1 incide hususi doktoru Ce lekdaşımızdan hücum değil, bun- | — Salih Omurtak Yeşilköy hava rı kaldıracak çare ve - yardım | meydanında vali ve ordu mensup kleriz. “Hastahane hekimleri- |ları tarafından uğurlanmıştır nİn alnı açıktır. Bir veya birkaç| — Aynı uçakla: - Selâhattin, Ha miyle yanlış ve isabetsiz olmuş- | kil Denizyolları heyeti Amerika- tur, düşüncesindeyiz.> «New Yörk Herüld Tribune> gazetesinin, Birleşik tertip ettiği toplantıda Türkiyeyitemsil eden Jale) Ergunyan ve Fuat Tekçenin “Ankaraya dön- düdü yazılmıştı. Yukarıdaki resimde, iki talebemizin deki âki Ameriktn kız arkadaşlarile birlikte eğlenirlerken görülmektedir. Amerikada Hepimizin aklına Çin denince he İ|men umumiyetle esrarengiz ülke - ler, bir takım garip tipler, sisli, ka, ranlık hir memleket ve kalabalık insan yığınları gelir, Çoğumuz 1 - çin Çin orada oturmaktan ziyade, kitaplardan öğrenilen, — hayallerde canlandırılan bir beldedir. Son harpte, Avrupa — nüfusun - dan fazla insana sahip olan bu memleketin ismi sık sık duyulma- ga başladı hattâ <5 büyükler» a - rasına dahi girdi. Bu arada gerek ince bıyıkları ve kendine has gülüşlü çehresiyle Mareşal Çan - Kay - Şek ve gerek se- Amerikalılarca pek — sempatik olan karısı - bizde hayli — tanındı, Fakat yine Çin esrar diyarı yine Çin insana tuhaf hisler veren bir ülkedir. Dün İstanbul vapuru ile Çinden gelen bir Türk allesi ise tamamiyle aksi kanaatte Kazanlı İlyas Ah - tem ve ailesi 20 sene Çinde otur- Mmuşlar kızı Çinde doğmuş, — orada yetişmiş ve okumuş. «— Ben diyor; 1920 de Bolşe - viklere karşı savaşan Rus ordu - sunda askerdim, Bolşevikler galip gelince zaten orta Asyada bulun -| duğum için Çine geçtim, yerleş - tim. Orada hemen her işe girdim, İşçilik yaptım, tüccar oldum, me- Bir yılda “dört milyon Hiralık kaçak eşya — Baş tarafı 1 incide — bunun doğruduğu kaçakçılık da o Tüsbette büyüktür, Hükümet bu işe tütenasib o Tülğ bulunmaktadır. Cenub hududunda inzabat ted - birleri arttırılmiş, bu &ümleden ol- mak üzere gürürük” muhafazi” teş. Kilâtı nümkün olduğu nisbette mo) törize hale getirilmiştir. || Geçen sene içinde yakalanan ka |sak eşyanın sif kaymeti 4 milyon. liraya baliğ olmaktadır, büyüklügüyle| ak eheçmmiyet ver - İslığı tamame |da bühassa, hud İru yük tesiri olmuştur. önlenmiştir. — Bun da 25 kilometreye lar olan mesafedeki araziye sü. n kararın bü - | — Churehill — Baş tarur 1 ıncide — iştirak etmekteyim, Elimizde, Av- rupada yeni vahdeti teşkil etmek için hazırlanan meşhur — Marshall yardım plânı ve şimdi de Atlantik Paktı vardır ki, bunlar günün hâ. kim olaylarını teşkil etmektedir, | Rüsyanin hayret verici — siyasetl olmasaydı, hiç bir âmil, Amerika, İngiltere ve Avrupayı bu — kadar bağlıyamazdı. Kremlinin içinde bulunan M kb- #i yüzlerce müyori lasanı baskı al- tında tutmakta ve dünyaya hâkim olmaya çalışmaktadır. Bunun için de her ne bahasına olursa — olsun, demir perdeleri kaldırmak — iste - mamektedirler.> Chürehili demecii miştir ki, n nutku devamla de- «Onlar, Rusyanın — değil — kendi menfaatlerinin renclde olmasından korkmaktadırtar, İşte bu şahisla - Ürin korkunç ve kurnaz siyasetle rinin sebebi budur. Churehili, Brüksel de verdiği bir demeçden bahsede - rek, şöyle demiştir <Bugün, yalnı bis olmakla kalmayıp, kımlardan Hitlerden daha müthiş bir geyle karşı karşıyayız. — Hitler atandaşlarını ikna için, ancak gu Hitler kadar ha- İrurlarını ve Yahudi aleyhtarlık his leri galeyana getirmekle iktifa edi yordu. Hitlerin, kendisi için temel teşkil cdecek — prensipleri — yoktu. Fakat, Kremlinin bu 14 kişisinin, kendilerine has bir — hiferargileri, ve misyonerleri, her memlekett. beşinci kol olarak dağılmış — olup vatandaşlarına tamamen hükmet mek isteyen şahıslar olan bir ko - Ünist kilisesi mevcuttur, Bunları Allahı tanımıyan bir dinleri ve hal kı tamamen devletin esiri kılan bir komünist doktrinleri vardır Bütün bu mefhumların arkasın da da, hiç bir çarın hayalinden gı | çirmediği emperyalist bir yayılma İsiyaseti güden hükümetin idare et vardır Cenub hududunda hayvan kaçak! basını komünistler kaçırdılar bir çok ba-| Jdan iyi olmuyacağını SAYFA : 6 orta öğretim — öğrencileri için Amerikada Colorado'da kouboy — kıyafetin- Çinden bir Türk ailesi geldi mur oldum Velhasil hayatla her va ziyette mücadele ettim. Fakat © kadar yabancı ve o kadar bizden uzak bir muhitte bulunduğum hal. de hiç bir zaman Türk olduğumu ve Türklüğümü unutmadım. Kızım tahsilini Çinde yaptığı halde görü« yorsunuz ki benden daha iyi Türk- çe konuşuyor.> «— Türkiyeye gelinceye — kadar gördüğünüz Avrupa şehirleri Çin arasında fark var mıdır? <— Çini gayri medeni bir mem . leket olarak tasavvur etmeyin, Çok büyük bir memleket — olan Çinde geri kalmiş yerler bulundu- Bu gibi çok medeni cuttur. Meselâ Şanghay, Pekin gibi bü. yük gehirler hakikaten tam manâ- siyle birer büyük şehirdirler. Bu sırada B. Ahtem'in kzı Ayal Cemal yanımıza gelmişti, 20-21 yaş larında güleryüzlü sarı benizli bi kız dalma gülüyor ve daima Türk. çe konuşmak istiyor, «— Biz Çinde yetiştik diyor. F kat Türk ölarak ve Türk terbiyesi altında. Uzun müddet Pekin de yaşadık- tan sonra Komünistlerin orayı is « tilâya başlamasıyle Şanghaya kaç- mağa mecbur olduk.. Bu — dahilâ harp Çinde büyük bir'huzursuzluk yaratmaktadır; Orada iken dlk ture satta-dalma Türkiyeye gelmesi dü şünür ve buranın hayaliyle yaşar. dik. B güm- Hayalmiz haki. kat oldu. Ça söylediğimiz gibi — o kadar pahalı ve fakir,bir.memle - ket değildir. Komünistlerin ilerle - mesiyle ekonomik - vaziyeti - biraz, bozulmuşta da bu mühim şayılmaz. «— Şanghaydan geldiğinize gö « re İstanbul vapuru ile nerede buluy tunuz? <— Şanghaydan evvela İtalyaya geldik, İstanbul 'na oradan bindik,» Biz konuşurken yanımıza 6-7 yaş larında küçük, yine sarı” benizli bir erkek çocuk sokuldu; «— Kardeşim dedi; Anasını ba- bi der di vapurla vapurt- de onu evlât edindik,> Ecvet GÜRESİN Ankarada profesörlerin | mühakemesi | — — Baş tarafı 1 incide — larından olan Hukuk Fakültesin- de profesör Hitş, saniklar hak- kında hiç bir bilgisi olmadığını söylemiştir. Bunun üzerine sanık — Behice Boran Prof. Hirş'ten, senato üye liğinden ne sebeple istifa ettiğini açıklamasını istemiştir. Profesör Hirş bu sebebi açıkla masının doğru olmiyacağımı gizli bir oturumda geçen bir müzake- renin dışa aksetmesini istemedi- ğini söyledi. Yargıç Talât Karay, esariri devleti tazammun etmedik çe ve bu meyanda usul kanunun daki sebepler dışında tanı sebebi açıklıyabileceğini bildirdi. Bunun üzerine Hirş bu iatifası- nın Üniversiteler kanununda öğ- etim Üyelerinin vazifelerinden uzaklaştırılmaşı — sebepleri — hak: kındaki maddede ifadı ledilen suç kelime- sİ üzerine çıkan bir mü, | 'dan ileri geldiğini, kendisinin suç | kelimesinden kriminal mahiyetta nladığını herhangi disiplia | bebini suç saymıyacağını ve fa kat arkadaşların ço- bulunan |ğu hukukçu olmadıkları için ken- di tezini ledi. Behica Boran evvelce bu maddenin n anlayamadıklarını söy- Bunun Üzerine sanı İlisçe tefsirine karar verilmesine | taraftar iken sonradan bu fikir- tiğini sordu. Tanık.da | den vaz ge vamla en yüksek merci itibariyle bunu meclisin hukuk, Yolmıyan arkadaşlara izah editme- sini istedim. Fakat sonradan ar kadaşım Esat ebuk ile likte böyle bir yol açılmasının ü- bir- muhtariyeti — bakımın- mülâhaza 1 ile bir teklif raporu verdik. Sa to bu teklifimizi kabul etmedi- i için istifa ettik, dedi. Mahke- İ me diğer tanıkların celbi için baş- Üka göna kaktl