İ MART 1949 16 Rusyada yeni aziller ! merikanın Atlantik paktı- AT Tz vermesi, “Sövyet Rusya şeflerini, şaşırtmışa ben- ziyor. Çünkü Molotof'un uzak- laştırılmasından sonra — (Vozne- sensky) de, başında bulunduğu, işden azledilmiştir. Bu zat bes senelik iktisadi plân tatbikat ko- misyonunun başkanı idi. Voz: nesensky; Sovyetlerin - meşhur İktisât Profesörü (Vıı_rx“)eğ;; özünden düşmesine B Sialin üü A yarga, Bevyül dünyasının dörtgözle beklediği kapitalizm büyük buhranının önü müzdeki yıllarda tahakkuk etmi- yeceğini söylemek cesaretinde bulunmuştu. Profesöre göre A- merikada Beniş bir buhran ol- mak ihtimali çok varit değildir. Çünkü Amerika Ve umumiyetle diğer kapitalist memleketler m- harebe içinde kârları tahdit et mesini bildiler ve işçilerin h: standardını ve kazancını iyi bir seviyeye yükseltebildiler. Varga- nn bu iddiası, Mareşal Stalinin kendi en yakın iktisat müşavı- rinden yüz çevirmesine sebep ol- du. (Voznesensky) de bu uzak- stırılmadan çok memnun g ö ründü, Fakat, gecen yıl, cereyan eden bu hâdiselerden sonra şim- di (Varga) nın rakibinin çekil- meğe mecbur olması ikt'sadi ge- lişmenin Sovyetler — ülkesinde memnunluk uyandırıcı mahiyett- olmadığına delildir. ? Sinir harbi mi Amerika haberlerine göre lç büyük Amerikalı şahsiyet Staliai ziyaret etmek üzere Moskovaya | gitmek kararındalar. Fakat aynı | radyo haberlerine göre Stalin 1- | miş ve müzmin bir kanser hastalığından muztariptir. Bu iki Föylenti de teyit edilmiş değil- dir amma Amerika radyosunun bunu tekrarlaması, soğuk harbin icaplarından olan sinir harbinde, tesebbüsün Amerikalılara geçi ine emare sayılabilir. Yine ayzi sinir harbinin bir d#'ğer tezahü- rü de Paris gazetelerinde çıkan haberlerdir. Bunlara göre Sov- yet Dişişleri Bakanlığında yavı- lan son değişiklik üzerine Vi- chinsky Atlantik paktına muka- bele olmak üzere Finlandiya ve Bulgaristana Rus askeri kuvvet- leri rokmak istiyecek ve bu iki memlekette Adareyi daha yakın- dan kontrol edecektir. Haberde Hâve olunduğuna göre Türkiye, İran veya Yunanistana - tasallüt ederse Amerikalıların mukabele- 5'le karşılaşacağından emin olan Moskova bir şeyler yanmış ol- mak ve kolayca prestijini yük- zelttmek isin bu careve basvura- caktır. Difer taraftan İranın Vesineton sefiri dün Hariciyeye müracaat ederek Moskova radyı gunun tehd'tleri hakkında dikka- ti sakmiztir. İtalya ve pakt Atlantık paktı hakkında İtalya Meb'uslar Meclisinde münakaş; lar devam etmektedir. Tartışma- ların daha bir kaç gün süreceği anlaşılmaktadır. — Komünistlere sempati gösteren sosyalist gru- | punun başkanı Sinyör Nenni, hü- | cumlarına devam etmektedir. Mecliste demiştir ki: Atlantik paktına girebilmek için İtalya lâzım gelen kuvvete bile malık değildir. Sulh muahedesi İtalya- silâhsız bir hale Rokmuştur. Pakta girmeden evvel muahede hükümlerini değiştirerek — silâh- lanmak hakkını kazanmalıyı Böyle bir gayeye ermeden So' yetlere al bir grupmana t naksadile girmek yıldı- rımı Üzerimize boş yere çeki tir. Bizi pakta sokmak isti yenler evvelemirde sulh muahedesinin bizi silâhsız birakan hükümleri- ni değiştirmelidirler. Ayrıca komünistler ve sosya- de etmesin! . |dikaları da ellerindeki her vası- Beyrut, 15 (a.a.) — «Byum>: Kudüs şehrinin durumunu tes- bit edecek olan komisyon dün es- kâ Kudüs şehrinde bir toplantı yapmıştır. Komisyon çalışmala- Tına başlarken, Rodos'da İsrail ile Ürdün arasında yapılmakta olan görüşmelerde varılan bazı anlaşmalar gereğince, Ürdün ve İsrail kuvvetleri de Kudüs şeh- rinden çekilmeğe başlamışlardır. Suriye'de kemünistlerle Müca(îele—yo hıiz veriliyor Arab haberleri ajansının Şam dan bildirdiğine göre, Suriye hü- kümeti komünistlikle mücadele için özel bir pol's birliği kurmak kararını vermiştir. Bu karar Lübnan ve Suriyı emniyet genel müdürlerinin yap- tıkları bir toplantıdan sonra a- bamıştır. Amerikada gös- terilen Türk aklüalite jilmi Nevyork: 15 (ALA) — «Özel Basın ve Yayın umum müdürlü - ğünce çekilip buraya — gönderilen ve Amerikan harp gemilerinin İs- tanbul'u ziyaretini, patrik Athe- nagoras'ın Cumhurbaşkanı — İnönül tarafından kabulünü tesbit eden filimler — Telenews filim — müesse- gesince hazırlanmış — ve buradaki sinemalarda gösterilmeğe başlan- mıştır. Ayrıca — Üniversal, Metro - Goldwyn Mayer, Fox - Movletone, Pathe, Paramount şirketleri de bu filimlerden — faydalandıkları gibi, CBS. NEC, WPX radyo girketle - rinin — televizyon — programlarında| bu filimlere yer verilmiştir. Amerikaya iltica eden Polonyalılar Nevyork: 15 (AA) — (Byum) Limanda bulynan Sovietaky adlı Polonya gemisinin altı tayfası ge- miden — kaçmışlardır. Bu fayfalar Polonyalı olup gemiye dönmek is- ediklerini bildirmişlerdir, listler memleket âçinde geniş tah | rikâtta bulunmaktadırlar. Grev- | ler, protestolar birbiini kovala rip binlerce ağacı kökünden sök- tüler, Ayrıca Milânodan kalkan bir işçi grupu Cumhurbaşkanına bir mahzar götürecek ve pakta giril- memesini istiyecektir. İşçi se tayı kullanarak, grev de dahil bu işi akim bırakmağa çalışa caklarını söylemektedirler. Anla- şılan Vaşingtonda öyle bir kana- at hasil olmasını istiyorlar ki İtalya pakta girdiğinde, dahili durum ve muhalefet dolayısile bu iştirak büyük bir kıymet ifa- Kahire, 15 (a.a.) — «Byums: | tespit ediliyor Mütareke mucibince Arap ve İsrail kuvvetleri Kudüsten çekilmeğe başladılar Komisyonun, inceliyeceği en Ö- nemli konu gehre dönecek olan ve sayıları 20 bini bulan Arab mültecileri işidir. Bu mülteciler halen Kudüse yakın bölgelere kadar gelmişlerdir. Durumları fena olan mültecilere yegâne yar dımı Birleşmiş Milletlerin Kızıl- haçı yapmakta ve bu iş için d Kudüs'de bir büro açılmış bulun- maktadır. Amerikan donanması | Atom ;zuı'velile techiz ediliyor Vaşington, 15 (Ap) — Aya dan Brien Mc, Mahon dün bir mülâkat arasında, deniz altı ve deniz üstü gemilerinin kullana bileceği atom kuvvetini meydana getirecek fabrikalar üzerinde a- raştırmalarda bulunulmak yeni büyük projelerin hazırlan- makta olduğunu söylemiştir. Bu projelerin tatbikatı için a- tom enerjisi komisyonunun gele- cek beş yıl içinde 500.000.000 do- lar sarfedileceğini söyleyen âyan Üyesi, araştırmalar sonunda atom enerjisini müteharrik kaynakla- rının kabili imal olacağı isbat e- dileceğini sözlerine ilâve etmiş- tir BETTE DAVİS Hazineye 80,820 dolar borçlu Holivut: 16 (ALA.) — — cUnited Press> - Amerikan hazine bakan- lığı tanınmış artist Bette Davis) aleyhine, 1942-1943 senesi için ha- zineye vergi ve faiz olarak - 80,820) dolar borçlu olduğundan, takiba - ta başlamıştır. Amerikan komünist lide- rinden istenen teminat Vashingeon: 15 ÇAA) — «Üni ted Press> - Temsilciler meclisi adalet tali komitesi başkanı Fran civ Walter'in bildirdiğine göre, A- merikan komünist partisinin baş - p | kanı Willlam Foster ve — partinin maktadır. Komünistler, İtalyanın Mindi li pakta girmesini önlemek için ha- | “tkreteri Eugene Dennis Rusya g İile bir harp halinde Amerika'da| rekete geçtiler. Gelen haberler- | baltalamsa hareketlerinde bulunup | den anlaşıldığına göze T binden | bulunmayaçaklarını alenen söyle-| fazla ziraat işçisi, telefon hatla- | mek üzere temsileiler — meclisi a-| rını kesip bir köyü işgal etti ve | dalet tali komitesine davet edile - nümayişçiler civar ormana da gi- | ceklerdir. Ingiliz elçisi Antalyaya gidiyor Ankara, 15 (Hususi) — İngiliz Elçisi Cuma günü Antalyaya gi- decektir. Halıihracatımız Ankaa: 10 ÇasuBusİ) uğunuzın hergün biraz daha h şatı göze çarpmaktadır. Başlıca ihraç mallarımız arasında yer a- Jlan balılarımızın alıcıları artmak - tadır. Yapılan tahminlere göre 945 nazaran bu yıl İhracatımız — Üç DİPLOMAT misli artacaktır. N Ka AZRETİ ÖMER Yazan: KADIRCAN KAFLI ncıyım v zi Dua kendimi — alar, Hz. Muhammed ona duün e Ömer buna kızdı ve kusurunu h önünde ortaya atan a- iy k mdini niçin halk önünde rezil ettin: Hz, mmed, Ömere dedi ki: - Dünya rezilliği âhiret re- zilliğinden k . Ömer ta: — Bu kişinin iyi Müslüman lman olmasaydı kendi köe t bilmezdi ve Allahtan x ni n r tlünün d, Öm - Dediğin doğrudur. Sonra orada hazır bulunanla- Ta Ömer hakkında gunları söy- — Ömer daima hakladır ve nerede olursa olsun hak Ömer- ledir Cemaate: izi Allahaısmarladım! Dedikten sonra minberden indi; mescide açılan kapıları kapattırdı ve yalnız Ebu Bekir kapısını açık biraktırdı. Ağır a- Bir, derin bir saygı ile ayr Saflar arasından geçerek Çı ktı; evine gitti. Yorgunluk ve heye- can, hastalığının artmasına se- bep olmuştu. Ölümünün pek yak laştığını hissetti, S —4 Allaha kavuşurken. Bütün Medine hasta g yürekler sızlıyordu, h idi; herkes Hz. Muhamın sağlığı için Allaha yalvarıyor du; çoğu onun âdi bir insan gi- bi ölüp gideceğine akıl erdiremi- yordu. Fakat işte Hz. Peygam- berin kendisi de son günlerini yaşadığını söylemişti; demek ki onun da ölmesi mümkündü. Medinenin ileri gelenleri onun Tetrika No. 24 evinin ve mescidin etrafında do lagıyorlar; gurup gurüp konuşu yorlar, birbirlerinden haber 80- ruyorlardı. Hz, Muhammedin yanlna girip çıkanların etrafını 1p onun ne halde olduğunu öğrenmek istiyorlardı; son dere ş içinde idiler. Muhammed tekrar mes- cide gitmek Üzere kalktı; Ali ile Fazl birer koltuğuna girdi- ler; önde Abbas olduğu haldı götürdüler. Hz. Muhammed minbere çıkarak Medinelilere iyle dedi: — Ey halk, öleceğimi düşü: rek telâş ediyormuşsunuz, P gamberlerden hiç biri ümmeti i- çinde ölmeden kaldı mı ki ben kalayım, Şunu iyi biliniz, ben Ulu Tanrıya kavuşacağım ve bu kavuşmaya hepinizden çok hak kazandım. Size nasihatim bu- dur ki muhacirlere saygı göste- riniz! Sonra Müslümanlık uğrunda vaktile Mekkeden — Medineye göcmüş olanlara döndü; üzere VENİ SABAH Askerlik Şubesi Yany;;etlce- sinde bina kül oldu Islahiye, 15 (Hususi) — As. şubesi ve subay mahfell olarak kullanılmakta olan oldukça — bü- yük kârgir binada Pazar günü saat 12 sıralarında soba borusun- dan sıçrayan bir kıvılcım yüzün- den yangın çıkmıştır. Bütün Say retlere rağmen yangın söndürü- lememiş ve depoda bulunan bir kısım patlayıcı maddeler hararet neticesi infilâk etmiştir. İnsanca zaylat yoktur. Yangın 24 saat devam etmiş ve bazı evrak da kurtarılamıya- rak bina ile beraber kül olmuş- tur. İlk tahminlere göre zarar zi- yan 100 bin lira kadardır. İlgili- ler tarafından tahkikata başlan- mıştır. Osmanelinde bir cinayet Geçimsizlik yüzünden iki çocuklu bir aile mah voldu Osmaneli, 15 (Hususi) — Dün ilçemizde tüyler Ürpertici cina- yetler serisine biri daha ilâve e- dilmiştir. Hâdise hakkında aldı- ğım malümata göre Cumhuriyet mahallesinde oturan Ökteş Ünal ve karısı Münevver, uzun müd- dettenberi evli ve iki çocuğa sa- hiptirler. Oldukça güzel olan Mü nevver ile kocası arasında bun- dan bir müddet önce anlaşmazlık çıkmış, hattâ karı koca bir me- |seleden dolayı ayrılmışlardır. Fa kat güzel karısını çok seven Ün- al, Buna rağmen altı ay kadar evvel kendisine haber göndererek karısı ile barışmış ve tekrar ev- lenmişlerdir. Dün saat 10 sıralarında bir ta- banca sesi duyulması üzerine e- ve giren zabıta memurları - ve komşular, Öktesi beyninden vu- rulmuş olarak yerde kanlariçe- risinde ölü, Münevveri de göğ- ründen ağır yaralı - bulmuşlar- dir. Yapılan tahkikat neticesinde bir Brovning tabanca ile bir boş kovan Münevverin yastığının al- tında bulunmuştur. | / Münevver, ağır yaralı olduğun- |dan, memleket hastahanesine kal | dırılmışsa da ölmüştür. Ankaradainşaat artıyor Ankara 15 (Hususi) — Ankar rada bu yıl inşaat faaliyetinin arta cağı tahmin edilmektedir. Önümüz deki mevsim dört yüz kadar bi na yapılacağı anlaşılmaktadır. 'Yeni Amerikan malzemesi geldi Amerikan Bandıralı Couer D'al- len vapuru, muhtelif. kamyon — ve muhtelif yedek parçalardan ibaret yardım malzemesile Derince'ye ge lerek tahliyeye başlamıştır. cık'ın elektrik işi Ayvi Ayvacık: 15 (AA) — — Tiçenin dektrik tesisatının yapılması için İçişleri — Bakanlığı tarafından 75.000 Jlira tahsis edildiği belediye ye bildirilmiş ve bu haber halk ta- Tafından sevinçle karşılanmıştır. - Ey muhacirler, sizlere de vasiyetim olsun, ensâra kargı İ- yi davranınız, Onlar size iyilik ttiler, sizi kendi memleketleri- ne getirdiler, barındırdılar. Ge- çimde zorlukları varken sizleri kendilerine üstün tutarak var- lıklarına ortak ettiler. Her kim ensâr Üzerine hâkim olursa on- lara saygı göstersin ve içlerin- de kusur edenler bulunursa af- fetsii Bütün Müslümanlara hitap e- derek devam etti: — Ey halk, dünyada olan iş- ler Allahın takdirine bağlıdır. Vaktindo olacak işi çabuklaştır makta fayda yoktur. Allah kim #enin acelesilo acele etmez. Al- lahın kaza ve kaderine galip olmak sevdasına — kapılanlar mağlüp olurlar, Allahı aldat - mak İstiyenler aldanırla rum kalırlar, Ben size gefkatli ve merhametliyim. Sizler yine bana kavuşacaksınız. Buluşaca- ğımız yer Kevser havuzu kena- rıdır. Her kim havuz kenarında nimle buluşmak dilini faydasız gşeylerden sa- dilerse elini kınsİn! Ey halk, günah ve suç, nimetin değişmesine sebep olur 've eğer halk yâr ve itaatli olur- Ba beyleri ve âmirleri de öyle olur; eğer halk kötü olursa on- lar da öyle olurlar. Hz, Muhammed evine döndü- SAYFA :3 İstanbul Adalet Sarayı TInşaat, 10 .12 milyon liraya malolacak Yıllardır. inşası sülrüncemede bi rakılan İstanbul Adalet Barayının biran evvel ingasına — başlanması için — girişilen — faaliyete — devam olunmakta, kat't kararın bu hafta içinde verileceği söylenmnektedir Adalet ' Barayının, Sultanahmet- teki İbrahim Paşa Sarayı — arsa-, #sında yapılmam uygun — görülmüş gibidir. Masmafih, Adalet Barayı projesinde tadilât — yapmak — icab etmektedir. Bu takdirde — Adalet Sarayı İstanbulun tekmil mahke- melerini içine alamıyacaktır. Bina küçüleceğinden masraf da azalacaktır, Fakat evvelce 4-5 mil yona malolacak bina, küçülmesine rağmen, İnşat malzemesinin paha hlancnası — dolayisile 10-12 milyon Uiraya çıkacaktır. Toros ekspresi kara saplandı Bilecik, 15 (Hususi) — Hay- darpaşadan kalkan Toros ekspre- si Bozöyük - İnönü arasında lo- komotifin biyelinin iki taraflı kı- rılması yüzünden iki buçuk #aat karlar içinde kalmıştır. 'Trende muhabere tertibatı olmadığından bir işçi blr buçuk kilometre me- safede bulunan yol bekçisi ba: kasına gönderilerek Esk telefonla imdat istenmiştir. kilometre mesafede bulunan Ea- kişehirden imdat lokomotifi an- cak iki bucuk saat sonra — gele- bilmiştir. Bu yüzden Toros eks- presi üç eaat rötarla yoluna de- vam edebilmiştir. Tsmatl ASKIN Taşıt kazalarına karşı GA Ge İi Ankarada önleyici tedbirler düşünülüyor Ankara, 15 (Hususi) — Son zamanlarda sıklaşan otomobil ve bisiklet kazalarına karşı tedbir almak üzere butün Vali Avni Do ğanın başkanlığında Belediye Baş kanı Dr. Ragıp, Emniyet Müdürü Rifat, Merkez Kumandanı, Jan- darma Kumandanı ve şoferler ce miyeti başkanı ve seyrüsefer şu- besi müdüründen fbaret komis- yon toplanmıştır. Komisyon ka- zalara karşı ahnabilecek tedbir- Teti ve $lerisi için düşünülecek çareleri araştırmaktadır. Bunun için yarın gehrimizde bir hamle vapılması bekleniyor. Ankara sinemacılarının marif eti Ankara, 15 (Hususi) — Bazı sinemacıların halkın menfaatine konmus bulunan alıkâma riayet etmedikleri görülmüş ve her se- ansı iki eaat yapmaları geri tiği hatde çoğu bunun on beş ilâ otuz da''ika halkın aleyhine ola- rak kısalitıkları dikkati çek.nie- #ı. Bu gibiler hakkında kanuri kovuşturma yapılmasına karar verilmiştir. Tütün ihracatımız artıyor Ankara, 15 (Hususi) — Tü- tün ihracatımız da günden güne gelişmektedir, Geçen harbde kay- bettiğimiz İngiltere tekrar alıcı- larımız arasına girmiş bulunmak tadır. İngiltereye 47 mahsülü tü- tünden yedi milyon kilo satmış bulunuyoruz. Ayrıca Almanyaya da on milyon kilo tütün Batmış buluşuyoruz. —Bu suretle eski mahsul hemen hemen stokumuz köteirali Bu katedral ebedi bir hatıradır. Zira Wetmins- ter katedrali bir müze değil, bugün hâlâ yaşıyan bir şeydir /u mevzuda baş ve son ol« madığına göre ben de or« tasından — başlıyayım. — Kated- relin ortasında durduğumuz za. man tarihin tam ortasında bulu- nursunuz, Doğuda kralların me- zarları, ve batıda kırmızı haşhaş larla süslenmiş meçhul askerin mezarı bulunmaktadır. Güneyde gairler köşesi ve kuzeyde devlet fadamları mezarları bulunmakta- dr. Ayağınızın dibinde dört zaman birleşir, ve tarihin sedaları san- ki camlı kubbenin içinde hapis kalmmak istiyen bir fıekiye gibi yüz ayaktan fazla yükseklere çı- kar. Fakat ben mayıs 1941 de Katedrali ziyaret ettiğim zaman kubbenin kapağı yoktu. Ayakla- rımın dibinde yanmış putrel par çaları ve başımın üstünde de çık gök bulunuyordu. Hava hü- cumlarının yaptığı zarar - büyü- dükçe kubbenin kaybı pek fazla- laşıyordu. Büyük hücumun yakın oldı nu henüz bilmiyorduk, ve Baş ra hip kilisenin kapıcıları ve yangın gözcüleri göğe bakarak bir şey ler hissediyorlar ve yakında ne- ler olacağını merak ediyorlar- dı. Hakikaten dört gece kadar sonra Londranın gördüğü en kö- tü ve en son hava akını yapıl- di. Sonu dlmayan, teshir edici binz Katedral bugün benim âçin son suz tesbir edici bir binadır - eğer bina kelimesi taştan çok fazla kıymeti olan bir gey âçin doğruy sa - fakat beni bugün eskiden olduğu gibi ayni şefkat derece- siyle heyecanlandırmamaktadır. Katedralin ilk olarak on yaş- larında olduğum zaman ziyaret etmiştim, bundan evvel de İngil- tereye hiç gelmemiştim. Babam İrlandalı bir rahipti ve beni Ka tedrali görmeğe götürmüştü. Bu tarihten bir yıl evvel de, ba- ga Şhakespeare'yi okumam icap ettiğini söylemiş ve ben de Juli- us Caesar ile işe başlamıştım. Bu Piyes beni fena halde ambale et- mişti, zannedersem başlamak i- çin yanlış Piyes seçmiştim. Ka- tedrallede ayni şekilde olmuştu: Bundan daha büyük bir kilise biç görmemiştim ve kiliseleri ziya- rete başladığım zaman Tewkes- bury veya Dunham - kiliselerin- den başlasaydım muhakkak ki daha iyi olurdu. Bir çocuk bu Norman kemerleriyle süslü küt- leyi takdir etmekten çok uzaktır, fakat Katedral - Katedral adam dan kacardı. Kemerler — yukarı doğru kaçıyordu, Chakespeare' nin kelimeleri gibi yakalanmala- rı zordu ve sütunlar da bir çocu- ğun sarılmak istediği şekilde de ğillerdi. Muhakkak ki şimdi büyümüş olan ben artık kilisenin bu man- zaralarından o kadar heyecan- lanmamaktayım. Diğer bir nok- ta da mimariden o kadar çok an- lamadığım için bir binanın üze- rimde bıraktığı ilk tesir edebi tesirlerdir; bir kilise de keüdisi- ne halâ efsanelerimin ve sembol- lerimin arasında yer bulur. Bir çocuğa meşhur binalar hu- susiyetleri dolayısile kendilerini birer efsane olarak kabul etti- rirler, Şimdi Westminster Kated rali için de aynısının söylenebile- ceğini zannedersiniz, fakat söyle- nemez. Sebebi? Westminster Ka- tedrali çok, çok fazla İngilizdir. kalmamıştır, ğü zaman daha bitkindi; kendi- Si kalkamadığı gibi başını yas- 'tıktan kaldıramıyordu. Rebiulevvelin onuncu cumar- tesi günü Cebrail onu ziyaret ederek Allahın selâmını getird Allah adına halini ve hatırını sordu. Cebrail ertesi pazar günü de geldi; yine hatır sordu, O gün Hz. Peygamberin has talığı son derece arttı; Üsame ordudan gelip huzuruna girdi- ği zaman pek dalgın yatıyordu. Üsameye bir gey söyliyemedi; ellerini kaldırdı ve onun Üstüne Blrdü. Dua ettiği anlağılıyor duü. Fakat bir müddet sonra dal- ginliği / geçtişrahatladı; — ge pek iyi görünüyordu. Hattâ pa- Zartesi sabahı odasının pencere sinden mescide baktı; Müslü- manların ileri gelenlerinin saf kurup namaz kıldıklarını gör- dü; kendisi de onların arasına katıldı; mes'uttu. gülümsüyc du, İmamlık eden Ebu Bekiro . Müslüman lar onun iyileştiğini sanarak se- vindiler, Ordu komutanı Üsame tekrar geldi; huzura girdi. Hz, Muham med ona: Allı uyarak namaz k - ha güvenerek git! De ordugüha döne rek hemen hareket emrini ver- —a Bundan ifade etmek istediğim di; çadır kaldırmıya, ağırlıkla- rı yüklemiye, atları ve develeri eğerlemiye başladılar, Hazreti Ali bir aralık dışarı çıkınca kapı önünde birikenler sordular: — Allahin resulü nicedir? — Hoşcadır. — Bize göste Ensardan ve muhacirlerden bir gurup Hz. Muhammedin yat makta olduğu Ayşenin odasına girdiler, Hz. Peygamber onlara baktı ve gözleri doldu; bir söy- lev vermek istedi; gücü yetme- lahin İ Bun; Allah &ize yardım et Cennette yer versin; size doj ru yolu göstersin; belâdan emin kılsın; size ululuk bağışlasın, rahmetini yakın etsin. Allahtan korkmanızı nasihat ederim, &i- Zi Alahtan korkuturum; ben Allahtan müjdeci ve korkutucu- Allah ile dâva etmeyiniz; anı sizin Üz un dünyasında şehirlerini ha rap etmeyesiniz ve kul citmiyesiniz. Zira Ulu miştir ki:; «Âhiret evini yer yü zünde büyüklük gütmiyenlere fesat etmek İstemiyenlere tahsis ettim, Allahtan ve günah tan sakınsınlar!» (Devamı var) Brç SĞ ebmadonİne Yöbem vi — samante — Aegdamıl #4 roadta renaflla bra at l '&MĞW#W İngiltere Parlâmentosunun şey şudur: Bir çok büyük bina- lar inşalarında beraberlik gösterirler, Westminster Kated- rali ise eğer VI Henry kilisesi- ni hariç tutarsak mimari bakı- mından bir birlik gösterir. Ve anıtlarda da birlik mevcuttur, fakat sonuncusu ilk binayla ay- rıdır. Mermerlerin — titreklikleri çağlarla beraber — parça “ parça artmıştır, bunu İngiliz umumi kanununa — benzetebiliriz. Şim- di kilisenin içinde yavaşça yürü- yerek her anıdı sırayla gözden geçiriniz, acele etmeyiniz, bunun üzerinde iki üç sene meşgul olu- nuz. Burada tabit olarak art- mış olan anıtlar zihninizde de ar- tacaktır, yine tabil ve yavaş ola rak,, bu bir İngiliz ilerlemesidir, hakikatte ise, bu ferdiyetin aşi- kâr ve harici bir misalidir. Katedral herhangi bir kilise değildir. Biraz evvel tebarüz et- tiğim gibi bir müzedir, fakat di- Zerlerinden farklı olarak daha canlı bir müzedir. Veya buna donmuş tar'hte diyebilirsiniz, fa- kat bu tarihin bazı parçaları her hangi bir anla eriyebilir. ve ken uzaklarda bu- labilirsiniz. Pek tabii olarak ay ni zamanda bir de - tiyatrodun Katliam sahnelerinin de dahil ol- mak üzere bir tuhaf piyeslerin oynandığı bir tiyatrodur. Wolsey Kardinal şapkasını bu rada giymişti, ve yine burada kırallarımız taçlarını giymişler- dir. Ananevi merasimlerle ferdi- Hükümet mur olunan Mösyö Frappe, dün, Kâğıdhane ve civarındaki mandıra ve süthaneleri gezmiştir. Tetkikleri neticesinde Mösyö Frappe, kendisile konuşan bir ar - kadaşımıza şunları söylen.; <— İlk işimiz istihsal ve süt top lama işini organize etmek olacak tır, Bunu müteakip, pastörize süt sanayli kurmak yolunda teşebbü se geçilebilir. Bu iş için en az bir milyon lira kâfidir, Bugün, arkadaşım Emin Erer ile mandıralarınızı - gezdim, Man- düralarınıı — sihhi ve — güzel buldum, Ancak mandıra sahipleri, IYENİ BİR UÇAK REKOURU meşhur çanı (Big Ben) yetin karışımı heryerden fazla burada görülür, Meselâ Edward I den beri her kıralın taç giyme merasiminde oturduğu eski tag giyme tahtı seyyahların inisyal- leriyle kaplıdır, ki bunlar muhak kak bunları kazımakta kendile- rinde bir hak görüyorlardı Herhangi bir şahıs Katedralde dolaşarak ve Grotesk mimariya ait misaller toplıyarak hoşça va- kit geçirir. Meselâ meşhur İn- giliz dramatistlerinden Congr2- ve'in büstüne bakarken — hemen yanıbaşında Dünya İzcilerin'n şe fi Sir Robert Baden - Powell' a mezarı üstünde iki bayrak gör- mek çok tuhaftır: Ve bazı onsekizinci asır sonu ve ondokuzuncu asır başı anıi- ları yapıcılarının kinaye ile sar- hoş olduklarını zannettirir.Bir de niz altı üzerinde duran Neptü- nün heykelinde at ananevi İtal- yan deniz atından farklıdır. Kuy ruğu bir deniz kızının kuyruğu- na ve başı da bir Derby atının başına benzer ki bu tezatlar bu hayvana insanı sadece güldürür- ler. Bu bâlâpervaz kemerler bize maddi kıymetlere karşı panzeh.r rolünde yardım ederler ve bütün bina mazimizi canlandırır, tari- hin bir devam olduğunu hatır- latır: Bu Katedral bir ebedi ha- tıradır. Zira Westminster Kated rali bir müze değil, bugün halâ yaşıyan bir şeydir Louls Me. Nelice Süt mütehassısı, mandraları beğendi! Hollanda ve Belçikalılar da sü etmek için Belediyeye müracaatta bulundu tarafından getirtilip ineklerini havalandırmaktan ade « İstanbulun süt derdini hâlle me -| tâ korkuyorlar. Halbuki, işini orga sütün « den istifade olunan bir. hayvanın havalandırılmazı en başta — gelen garttır. Memleketim olan Fransanın tek mil gehir ve kasabalarında süt işi, özel sermayeler tarafından organi ze edilmiş, ancak kontrol — hakkı devlete bırakılmıştır.> Mütehassıs, bir ay içinde tetkik derini bitirerek, bir. rapor hazıra layacaktır. Diğer taraftan — öğrendiğimize göre, Hollandalı ve Belçikalı fir - malar İstanbul — belediyesine mü racaatla süt işini organize etmelt istediklerini — bildirmişlerdir. ü Hafif bir uçakla 1000 kilometreyi durmadan uçarak dünya rekorunu kıran Bill Odon, uçaaktan çıkarken (Foto: A. P.)