13 Ocak 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

13 Ocak 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA: 2 İzmir İsHklâIîVleBkemesinde neler gördüm? Atatürk'e tafsilâtı Yazan Ç, R. A — Nesil seciye ve ruhtar oldü- ğunuzu millet görsün, asıl dâva İle bunların alâkası yok? — Nasıl gittiniz İstanbuldan çıktınız anlat ? — Torpido tle gittik sonra En- ver pasa, Azmi, Bedti beyler gel- di. Envet paşa «Bunları ben getir dim» dedi. Sivastopola gittik. O- radan Berline gittik. Paşa tanıdı- ği rical ve gazetecilerle memleket hakkında cereyan uyandırmağa çalıştı. Sonra Hollandada bir so0s- yalist kongresi aktedildi. Paşa o- Faya gitti, ben Berlinde kaldım. Nesim Mazilyah efendi - kongre reisini tanıyormuş, Ermeni mes'e- lesi hakkında Talât paşanın malü- mat vermek istediğini — söylemiş. Paşa bunun üzerine gitti. Bu adam da Londrada Ermenilerin tezvirat yapmalarına mani olmuş. — Orada siyasi olarak memle- ketle alâkası olan faaliyetinizi an- lat? — Kütahya mebusu Nüri bey oradaki faaliyetini reis paşa liaz- retlerine arzetti. — Ne teşkilâtı yaptınız? İslüm ihtilâl cemiyeti gibi? Enver paşanın - çıkardığı iş diğer mazlum akvam adamları ile Talât paşa temas etti. Memlexeti- miz ne mümkün ise yapınız da, iti Af devletlerinin bizimle uğraşmağa vakitleri kalmasın, diyordu. Enver paşa sonra geldi bu ihtilâl toşki- lâtını anlattı. Talât paşa da ounu ben daba evvel yapmıya: başladım dedi. Maksadi hariçteki faaliyetle Türkiye üzerinden hücumları ref” etmekti. — Merkezi umumi kimlerdı? — Reis Enver paşa idi. Talât paşa- merhum: âza: idi. Bendeniz, Doktor Nâzım, Baha Şâkir, Şekib Arslan, Cemal Azmi, Azmi beyle, Doktor Fuad bey de âza idi. İtal- yada da bir merkez — yapıldığını Vehib paşanın orada olduğunu bi- liyorum. — Moskova, Bakü seyahatinizi öyleyiniz? — Baküda enternasyol kongre- si varmış. Enver paşa oraya gitti Ben Berlinden hiç dışarı çıkma- dım, Talât paşa ile Beraber kal- dim. Bir de Bütumda kongre yaptı: lar. — Evvelâ diğer mes'eleyi arze deyim: Bu İslâm cemiyetinden hükümeti milliyenin de haberi var- dı. Talât ve- Nâzım- beyler Rusya- da; bulunmak üzere gidecekler ve Anadolu zayıf olursa Enver paşa da) girecek ve yardım edecek, En- ver paşa Rusyaya: gideceğini Ta- lât paşamın vefatından bir ay ev- vel haber verdi. Enver paşa: yar- dım etmek için Anadoluya girmek istedi. Hattâ hükümet müsaade et- meseydi bile girmek isterdi. Talât aşa bunun — mabzurlü - olduğunu öyledi ve muvafakat istihsali Jâ> zım geldiğini anlattı. Enver yaşa: «Böyle bir taahhüt altına girmem» dedi. Ben Anadoluya gideceğim, diye' ısrar etti. Bundan sonra Ta- Yine mi zam ? (Baştarafı 1 incide) Diye etratlı surette düşünmüyorlar. Bir gün vaziyeti şöyle bir muhakeme etselerz — Vapurlarda istiab haomi diye bir bey yokiş alabtidiğine müşteri dotduru- yoruz. Halkı oturtmak için- mevki- fi- Tan da hazırladığımız yok... Çoğu yol- cu ayakta gidiyor. Vapurlarda istira- hat esbabı olarak —en kalahalık za- manda bile— müşterilere çam sakızı Bgibi yapışan Kahvecilerden başka bir şey mevcud değil. O" halde bu kadar paranın nereye sarfedildiğini bir ara- Bakis. Deseler, öyle zannederim ki bu işin İpint altına kaçıran- sebebler birer bi- rer meydana çıkar. Trenler de öyledir. Ateş bahası... Buna mukabil izdiham saatlerinde-ne haldeyiz? Her akşam yarışa iştirâk e- gilmezse — Erenköyüne kadar — ayakta Kalmak zaruridir. Vagonların hem de | birinci mevkiterin berbadlığı meydanda olmasa haydi oraya — masraf ediliyor, diyelim; 0: da yok. — Kapılar izlemez, camlar okli... O halde bu para nereye Bidiyor? Gün, güneş hesab meydanda! Bu iç- de hesabsız bir. hovardalık — olacak... mutlaka elzem varken lâzın'3 para sar fediliyor; böyle ise bunun önünü zam da almak kabil değildir. Vaziyet esa- Bından islahat ister. ve İç) " linde siyasi hususat için mahronı suikasdın Üzü Tefrika No. 143 Iât paşt vefüt etti. Sakarya mu- zafferiyetini haber aldık. — Artık Envorin gitmesine de lüzum kal mamıştı. Ondan” sonra onlar. Ba- | tumda bir kongre atdetmişler. Rn ver paşa, Küçük ” — .t bey, Halil paşa, Nâzim bey. - köngre mu kadderatını” haber aldık, İttihad ve Terakki namına hareket hak-| ları olmadığını kendilerine yazdık — Hacı Sami Berline geldi mi? Ve sizinle görüştü mü? — Kvet, — Eaver paşa ile beraber ni gitti > — Bilmiyorum. — İttihad ve Terakki namıza hareket etmekte Baha Şakirin f#k ri ne idi? — Kimsenin hakkı yok derdi. — Siz de İttihad ver Torakki teşkilâtı yapmağa tarafdar oldu- ğunuz için sizden ayrılmışlar? — Katiyyen efendim, yalan söy lemişler. — Talât paşa memlekot dahi: olarak kimlerle muhabere etti? — Bi'miyorum. Bazı kâğıtlar a- lırdi. Amma böyle işe mütcallik değildi. — Kimlerden? — B'r kere Ali İhisan beyden | geldi temsili mesleki hakkında, kere do Küçük. Talât beyasn gel- di. O de Halk Şüraları progrımı hakkında idi, — Faaliyete geçeceklerini yezı yor mu idi? — Hayır. — Ankarada daha kimler yızı- yordu? — Bümiyorum. — Nail yazdı mı? — Bayır. — B'r şey daha: kaldı. Ittihad ve Terakki mühürlerini Enver pa- a Betlinde- mi tedarik ettı? — Bilmiyorum. Şimdi mühim bir mese 2 s0- racağını: Talât paşanın İngilizlesle teması rasıl olmuştur? — Tüalât paşa İtalyaya- konfo- ranslar: oluyordu. Londra Kunfe- ransından evvel Kont - (Sforça) ile görüşmüş. Ben size müzaheret , edecer mevkideyim demiş, — Talât paşa kendi namına lia- reket ediyordu? — Esasen paşa Herkese: «Bör Talât paşadan başka bir şey deği- (Devamı var) Mahalle halkının yakaladığı kavgacı —— Eli ayağı Bağlanarak polise teslim edildi ——— Gedikpaşada E$irci. Kemalettin sokağında: 6 numarada- oturan E: tem dün sabah kiracısı Haydâar ile kavgaya tutuşmuş ve sert bir cisim le sağ gözüne vurmuş, yüzünü de yaralamıştır. — Haydarı — dövdük. ten sonra dışarı çıkıpkaçan Etemi halleyi heyecana veren bu kovalama neticesinde yakalanan Etem eli a- yağı bağlanmak suretile polise tes mahalleden bir kaç kişi 10' dakika kovalamışlardır. Nihayet bütün ma- Bülend. birdenbire- doğrüldu, şey- tancar bir. gülüşle- ona- baktı, — Bülend kendisine vurulan toka- dt affetmez küçük hanım, — Vaktile seni cidden sevmiştiln. Arkadaşlarla Çamlıca tepesine çıkma: yarışı yap- tığımız günden başlıyan hakiki bir aşk beni uzun zaman sana- bağla» maşti Fakat sen evvelâ benli seviyor göründüğün halde, sonradan, Turhan Beyle Avrupaya gidince beni — büs- bütün unuttun; Hele dönüşter - Bana aldırış bile etmedini. O zaman ben çok iztirabı ve' acr çektim, senin ar. kandan çok Koştum: ama: senin: gö- zün piyanondan başkasım — görmü. yordu. Bazı günlerim — oluyordu. ki elime bir Balta alıp size gelmek, pi- yanoyu parça parça etmek, seni de kendimi de kurtarmak istiyordur İ fakat sonra, yavaş, yavaş aklımı ba- şıma topladım, içimi yakan ateşi sön | düralim, onun yerine bir başka ocak tutusturdum. Bu, intikam ocağı idi. Senden İntikam. alacaktım, — bunun da çaresi sana kendimi sevdirmek- ti Anlıyor musun? Gene kiz. hayretten. gözleri büyü- müş, kıpırdamadan, nefes almağa bi- de cesaret edemeden ona bakıyor, bi kıyordu, Bir adım atacak, bu alçak ndamdan uzaklaşıcak — kuvveti bile Kalmamıştı. — İğşte böyle küçük hamım, Sani kendime bağladığımı gördükce sevi- niyor. Intikamımın — Jezzetini — daha çok tadıyorum, — Son görüştüğümüz OKkUYUCU | DİYORKİ | Milli Eğitim Bakanlı- | ğinın dikkat nazarına Ötedenderi maarif seven, talisilo merakli - çocuklarımı: aan arsularımı yerine getlre mek ürere yedi köyün birleş- mesiyle ve kadın: ve erkekle- rimizla gece gündür çalışma- sile yirmi boş metre uzunlu- gunda on beş metre genişli- ğinde bes dershaneli - kârgir bir okul inşasını 1986 da baş yın İ9RT senesinde bitirdik. Okul ayni' sene iki — yüzden Başlamnk Üzere 1940 senesi- ne kazl r 400 talebe mevcudu. na ve üç öğretmene — kavuş- muştu. Şimdi ise teessürle ve elemle görüyoruz ki — yekün, sekiz sene evvelkine nazaran dhlim fazlır olhcağı yerde ma- alesef yüz elli küsur gibi nis- lunam böyle bir okuls başöğretmenin bulun- masıdır. Tablidir kâ bir öğe retmetlu yüz elli kişiden faz- Ta talebeye ders vermesi gay- rı kabil ve müşküldür. Hiç ol mazsa muayyen bir ücretle kaza veva vilâyet özel idare- sinden verilmek üzere bir ve- n tâyin ettirilme- klarımızın, bir ve- men olmayışı yüzün dön tahsillerinin sekteye uğ- ramarası dileğimizin gazete- niz vasıtasile de yayınlanma- sımı rica ediyoruz. Çayell Kazası " Büyük köyünden Mehmed Bilgin kil öğretm FATİH KAYMAKAMLIĞIL. NIN DİKKAT NAZARINA Fatılı Babahasan — mallesi Selimpasa yokuşu No. 12 ha nede müstecir sıfatile Ikamet etmekteyim. İlâ-üç aydanbe- ri evimizin ana lüğamı mec- rası takınmış, pislik bahçede bir göl halini almıştır. Lüzum lu ameliyenin yaptırılması i- çin ev sahibine müracaatıma rağmen hu iş yapılmadığı gi- bi ana mecra yolu da göste- rilmemiştir. Bu hbal karşısında Fatih kaynakamlığına müracaatta ilitar veya bulürdük. Ev sab yapılarak ya ev masrali — Kiradan imek şartile belediye dan yaptırıhnasını istei kat bu İş neticelenderilem « Ta- affüm dolayısile her an muhi timizde hir hastalığın zuhur vek mümkündür. alâkadarların nazarı dikkati- celbetmenizi rica ederim. Makbule Günışik Şehremini Halkevinde bir konferans Kümkapı ortaokul — yardirektörü Osman Tarım Şehremini Halkevinde İnönü savaşının yıldönümü münase- betile bir konferans: vermiştir. Konferans, kalabalık bir dinleyici tarafından büyük bir alâka ile takib edilmiştir, ilm edilmiştir. YENİ SABAR Amerikadan satın aldığımız gemiler Denizyolları Umum Müdürü bir gazete tarafından ileri sürülen yolsuzluk iddialarına cevab veriyor Dün bir gazete de Amerikadan satın alınan altı yolcu gemisinin mübayaasında yolsuzluklar, olduğu, ve gemilerin tamir ve tadillerine nezaret etmek için gönderilen he- yetler arasında anlaşmazlıklar bu lunduğu bildirilmekte 1di. Bu hususta malümatına müraca at eden bir arkadaşımızla- Devlet. Denizyolları Umum Müdürü Yusuf Ziya Erzin, arasında şu mülâkat ce reyan etmiştir. — Amerikadan satın alınan yol cu — gemilerinin — mübayaasından, yolsuzluk iddiasile sarfınazar edil. miş değildir ve bu yoldaki neşriya tan hakikatle hiç bir ilgisi yoktur. Bunların tamirlerine ait şartna: meler ve teferruat hazırlanmakta- dır. Bu hazırlıklar bittikten sonra ta mir işlerinin en müsalt şartlar da-. iresinde ihale ve iorası tablidir. Ta mirleri başlayıp, biraz geciktiğin- den bahsedilön gemiler bunlar de- Gl, şilep ve tankerlerdir. — Amerikaya Aziz Derya kapta- nın başkanlığında gönderilen heye tnç.kendisinden evvelki heyet tara fından mübayaa edilen yolcu gemi lerinden bir kısmını - beğenmediği ve bu husustaki mukavelenin bozul masını istediği söyleniyor. Bu işle) ri halletmek için Amerikaya baş- kanlığınızda bir heyetin hareketin dan bahsediliyor. — Amerikaya bir heyetin gönde- rilmesi, bahis mevzuudur, fakat bu iş henüz formalite safhasındadır. — Yine ayni gazetede, gemilerin bedeli olan üç milyon doların, do- lar sıkınti. yüzünden - ödenemedi. ği belirtiliyor ve esasen gemilerin ğecikmesinin de hakiki sebebi bu i- Miş? Yusuf Ziya Erzin, arkadaşımızın bu sualini cevaplandırmaktan im- tina eylemiştir. Taksili hırsız Kai Üzerinde bulunan kağıtta «Gazeleler suçlarımı — ilân ettikten sonra intihardan vazgeçtim» deniliyor gea Birkaç gün önce İhsan adında bir şoförün 4 kişilik bir bırsız şe bekesi kurarak — şehrin muhtelif yerlerinden soygunlar yaptığını ve nihayet ele geçirildiğini yazmıştık, Ihsanın üzerinde yapılan araştırma da bir kâğıt ele geçirilmiştir. Bu kâ Bıtta İhsan şöyle demektedir! «— Hüsnü, Zihni, Burhan — adla- rındaki 3 polis memuru beni yılba şında yapmış - olduğum hırsırlığın falli olarak yakaladılar. Yakayı, Veznecilerde oturan sabuncu Ferl din evinde güpe gündüz ele ver- dim. Fakat yakalanmamış olsay- dim zaten bu sondu, artık böyle kö tü işler yapmayacaktım. Evimizde bulunan bütün eşyalar müdüriyete getirildi. Yakalandığım ilk gece in tihar etmeğe kalktımsa da başara madım. Gazeteler suçlarımı — ilân ettikten sonra intihardan vazgeç- tim, Şimdi sahip olduğum taksiyi satmayı düşünüyorum. Satış para sından bin lirayı kıakardeşime laşe si için verecek üst tarafını da ken- dim hapiste yiyeceğim!» —ei ge Ş Bir motosiklet kazası Taksimde - Siraselvilerde - billür sokağında 2 numarada oturan Ö- mer Lütfü idaresindeki 88 plâka sa. yılı motosiklet evvelki gün Beyoğ- lundan geçerken şoför Özdemirin idaresindeki taksiyle çarpışmıştır. Müsademe neticesinde- Ömerin sağ bacağı kırılmış ve motosiklet parça lanmıştır. Yaralı Beyoğlu. hastaha nesine - kaldırılmış ve hâdisenin tahkikatına başlanmıştır. Savcılık ihmal mi ediyor? Urfi İdarede yarım kalan dâvaların ev- rakı ne zaman mu- amele görecek 23 Aralık 1947 tarihinde Örfi İdare nin kalkması üzerine ilga edilen 1, 2 ve 3 numaralı Örtfi İdare mahke Melerinde - karara - bağlanamıyan 400'e yakın dâva dosyası kalmıştı Bu dösyaların bir kısmının askeri mahkemelere, bir kısmının da asli ye-cezalâra tevdi edilmek üzere İs tanbul C. Savcılığına — tevdi olun- Ması gerekiyordu. Fakat bu dor- yalar henüz C: Savcılığına gönderti Memiş, dolayıslle sanıkların muhas kemeleri gecikmiştir. Bu - dos- yaların ekserisi şehrin asayişini bo Zucu hareket edenlere aittir. Bu sa Tıklar içersinde mevkuflular da bu. lunduğuna göre tam 22 gündenberi muhakeme edilmeksizin ceza evinde yatmaktadırlar. Bu vaziyetten müş teki olan bazı sanıklarır akraba ve aileleri, bir dilekçe ile C. Savcılığı- na müftcaat ederek sanıkların du Tumunu ve dâvalarının ne safhada olduğunu sormaktadırlar. Fakat alâkalıların bu istidalara cevap vermeyip dilekçeleri esas ev raka raptetmekle — iktifa ettikleri söylenmektedir. ee .— Bakırköy Doğumevinin bir senelik faaliyeti Çocuk Esirgeme Kurumunun Ba| kırköy doğum evinde 1047 yılı zar- finda 2005 kadın ve doğum hasta- lıkları, 442 çocuk hastası M47 has. ta muayene ve tedavi edilerek yar dimda- bulunulmuştur. arsam Aşk we hisı ramanı vv Tofrilka :37 ee e Büyük Yalan l gün bana artık bu: vaziyetin devam edemiyeceğini söylemiştin. Bügün dö: son kararımızı vermek: için: burayar geldik değil mi? Şöytani bir kahkaha attı, Verdanın gitikce büyüyen gözlerinden kaçma> dün: devam. ettir — Senin fikrince benim — üstüme Aüşen vazife budur: Hemen sana kol- larımı açacağım; Verdacığim, benim bir tane- sevgilim, —seni seviyorum, artık hayatımızı birleştirelim! Diyeceğim. Sen de küçük elini be- nim elime veteceksin ve bir daha ay- — y Muazzez Tahsim BERKAND' teden geldiği bile anlaşılmıyan bir el kuvvetle- suratına- inmişti. O vakte kadar bir korku heykeli gibi hareketsiz duran Vordanın bo- Bazından boğuk bir feryad çıktı, — Metin! Büyük tehlikeden kaçmak İstiyen bir- tavırlar ona, döğrü Bir ikt adim atlı, — Beni götür Metin! Allah rızası için beni bu alçak: adamdan: uzakla- ra götünt Ancak; bir: saniye için ne oldüğu. ru şaşıran Bülend hamen kendihi top rılmıyacağız. Değil mi? İaaağa müvaffak olmuş; İkinai bir Bülend tekrar tüyler Ürpertici bir Kahkaha ile güldü: — Hayır; yanılıyorsun.. çok yanı. hyorsun, Bu beklediğin şeyi yapmı- yacağım. — Çünkü seni sevmiyorum, Bevsem de seninle evlenmem, Çünkü sen aslı nesli belli olmiyan bir piçe sit! Ben, kızını Darülâceze kapısına tokadın inmesine meydan: vermeden Metinin. bileğini yakalamıştı. — Çökil! Yoksa seni ayağımın ah tırda pire- gibi: ezerim. Metinin cesur- ve- müstelizi sesi şu — Alçaklığını kabadayılıkla- ört- cevabı verdi: meğe kalkışme çabuk buradan def bırakan bir orospunun ol, git, bir daha Verdanın karşısına Sözünü bitiremedi. Birdenbire, ne- çıkarsan seni ellerimie boğarım. Bülend; küstahılığına ve ahlâksız- Jiğına, yakışacak kadar Rorkak bir adanıdı. Metinle masili bakımdan boy ölgüşemiyeceğini de biliyordu. Onun kuvvetii kolları, demirden — adaleleri olduğunu: birçok vesileterle görmüş- tü. Vaziyeti yine küstahlıkla kurtar- mağk çalıştı. — Buna hacet yok, Küçük hanım- la Karşılaşmak şerefini sana- bırakı- yorum. Eğasen, mademki — casusluk ettin, Bizi gözetledin, bu görüşmenin bir vedâ görüşmesi olduğunu da işit- miş olacaksın. Onu sana birakiyo- rum, Onun gibi bir kıza ancak senin gibi bir Aşık yakışır: İçli, romantik; hulyalı ve pısirik... Tipki sen, ya- hut da Türhan: denilen o şarlatan Moruk... İkiniz de bu soysuz: kizm karşısında ağzı açık dürmüş İki bus dalasınız, Benden paso yavrum, Ben Alacağım kızın anasını, babasını; so« yunu sopunu tamımak İsterim, — Sus diyorum. sana! Metinin bir-ok gibi tırlaysır eli tek ——eeeeeeaedeaOO OAT DAT ADT L GG G aa. HABERLER Yılbaşı Piyangosu Talihlilerin listesini bildiriyoruz Hai Milli Piyangonun Yilbaşı çekili- şinde büyük ikramiyeleri kazanan ve bugüne kadar Milli Piyongo Bü rolarına veya Ziraat Bankası Şube- lerine müracaatla paralarını talihliler şunardır: , 500.000 llrayı kazananlar: Bu biletin Kâstamonu'da satılan parçasını, Kastamonu Kiz Enstitü- sü beşinci sınıf öğretmeni Vecahet Bayer ve (14) öğrencisi ortaklaşa, almışlar kazandıkları 125.000 lirayı aralarında paylaşmışlardir: 00.000 lira kazanan biletin bir parçasının sahibi İstanbulda Yeşil Direkte seyyar satıcı Ahmed Bir: baş, diğer parçasının sahibi ise yi ne İstanbulda askeri - posta 14046 Komutanliğı emrinde çavuş Mah mud Akpınardır, 100.000 llra kazı Çankırıda İcra memu; arkadaşları, İstanbul, Donanma Komutanlığı ikinci şube emrinde Teğme- “ahri Kılkış, Burhaniye- nin A ıik köyünden Ali Kandi, 100.000 Hira kazanan diğer iki par ça biletin biri İstanbulda diğeri İz alan 1 Halit ve | mirde satılmış ve f-t>t. hasipleri henüz paralarını alm- mışlardır. 50.000 Ilra kazananlar Tokatta yemenici Hasan — Hanlı, ve Ortakları, İsuanbulda Tophane Necatibey caddesi 238 numarada Fabrikatör Mehmed Mutuk, Tak. simde Lâmartin caddesinde oturan ve fakat isminin yaymlanmasını İs temeyen. bir vatandaş, Bu vatan: daşın bileti tam olduğu için 50.000 lirayı da tam olarak almıştır. 40.000 lira kazananlar Tarsusta Sofular mahallesi 42 in ct sokakta şoför Ömer Delikli, Bey koz Servi boyu Soni tesisinde Ha- yim Künter, Ankara P, T, T, Mi dürlüğünde çalışan ve fakat ismi nin yayınlanmasını istemeyen — bit zat. 251000 lira kazananlar: İş- Bankası İstanbul Şubesi Hukuk Servisi Şef muavini İhsan Güçlüer, Vaniköy İskele cadtlesi 36 numarada subay — Faik Babacan, Kütahya'nın Seydi Köyünde çiftet! Mehmed Baştürk, Adı Mü- minli köyünde Mustafa Koçak. ——— AARİFTE Mallimler Birliği fed-rasyonu. kurul cak e: İstanbul Müallimler Birliği, bir iki seneden beri muhlelif” vilâyet- lerdeki öğretmen dernek ve cemi- yetlerinin teşekkülüne rehberlik et mekte olduğundan bunların bazıla rı Birliğin bir şubesi- olarak çalış- mak arzusunu - göstermektedirler. Bu hal ve-durum, İstanbul Muallim ler Birliğinin umumi ve fevkalâde bir toplantı yapmasım icab ettire- cek bir önemi haiz olduğundan şinı dilik: vilâyetlerdeki — meslek teşkilâ tinın kendilerini idare edecek bir hale gelicleri beklenecek bir müd' det sonra Türkiye Müallimler Birli ği fedarasyonunun kurulması konu su ele alınacaktır. rar Bülendin yanağına inemedi. Al- çak adam alaycı bir kahkaha ile ve Koşarak oradan uzaklaşmıştı. Ağac- Jarın arasından, islik çalan bir sesler tekrar: — Allah sana iki üşılamı bağışlar sın Verda. İkisi de birbirinden mü- kemmel. Birt yüksek bir sanatkâr, öteki" yüksek bir mühendis. Beğen- diğini seçt Dediğini işittiler. Metin onun arkasından koşmak i- çin bir hareket yaptı ama- Verdayı karanlıkta yapayalnız bırakmak en- dişesi üstün geldi, durdu, Zaten gena kız varkuvvetile onun kolünü sarıl- miş; yalvarıyordu. — Allah rızası için beni yalmız Bir 13 OCAK HER SABAH | Galiba nazar değdi! G eçem güN «Yeni Sabah> da, bir başarısı dölayısile, Tekel gönel müdürünü metheden bir yazı çıktız. Gilmem hangi- memlekotle faydalı bir satış mukavelesi imzalan: diği ve yant bir sigara fabrikasının a- çılmak Üzere bulunduğunu müjdeledi. Bi için bu.zatım iş bilirliğinden bahso- Tunuyordu. Sayın Hüsnü Korlel'in daha Nafıa Vekâleti — müsteşarlığı - zamanındaki lirliğine yakından vâkıf bir emok- dar gazeteci sıfatile hazrotin çalışkan lığını, mingayrihaddin takdir edenlere denim, Ancak som takdir ve alkış gali- Ba sayın gensi müdüre nazar deydir* miş olasak ki üç gün — içinde aldığım Kırka yakın mektubdan tam yadi tas 'Nesi sigaraların bozukluğundan şikâyet ediyor. Kantıcalı Bay — Reşadım geçen Bün cOkuyucu Oliyor ki> — sütununda çıkan; yirmi beşlik sigaralar hakkın- daki, manzum feryadnamesi de caba- Si Bana gönderilen şikâyet mektubla- rından hemen hepsi sigaraların mav- zer fişeği gibi sert, tıkız ve içilmez- likterinden bahsediyor. Hele bir tane- sinde aynen şöyle denilmektedir: «Piyasada movcud en pahalı sigara nevi olan tiryakisi- yim. Yirmi tanesine (75) yani tanesi- 'e (3) kuruş otuz para” vererek satın aldığım bu sigaraların çoğu içilemiye- cek kadar tıkaz yani toz olduktan baş- ka tütünün harmamı da — dei ve sigaralar hanüz Tâyıkile pişmemiş ham tütünden yapılmış olacak ki ne o eski koku, mne de o eski içiş Tezzeti Waldı. Bilmem sayın gönel müdür sigara tir- yakisi midir, şayet tiryaki ise Harmans mt içerler? Fakat bu emrinde ve teşkilütinda sigara mviler riNİN bozulüp bozulmadığını konirnle memur insaf sahibi - kimseler de mi Yeni Harman: yok?» * Diğer bir mektutda da şöyle denitir yör: «Son günlerde paketlerden çıkan si- garalar sigara değii, mübarekler sanki sandal iskarmozu. — Hele yirmi haşlik paketlerin sigaralarından kadın” saçıne dan tutun da kıymık parçalarına, yas gil yaprak kırıntılarına varıncaya: kas dar her şey çıkuyor. Bari Tökel genet müdürlüğüne tiryakiler adına şu vek- lifi yapın! Yirmi Beştik sigaratarr ar- tık sigara paketi olarak değil de niyet kutusu olarak satılığa çıkarsın; omin Oolun ki şimdikinden fazla para kozar mır. Hele akıl edip de her pakerinicik ne: Yak çubul yolunda mâni koydu mu değme keyfir no...> * Başka bir mektut> sahibi ise- Teket idaresine hayır dua- ediyor ve diyor ki: «Allah 0 Hüsnü Körtetdem rar: ot sun, iki cihanda o kulunu aziz etsin; sayesinde tütün — denilerr zıkkımıan kurtuldum. Sigaratar düzetir diye bir- sabrettim, İKi satirettim; baktım Kü düzelmek şöyle dursun, Büm geçtikçer sigaralar berbadlaşıyor, hatferi kalmıyor, ben de bir nefes zehirli- de- man çekip fıtık Hastahğına” uğrıyacas Bima ” tütünden” vazgeçmeyi: tercikr ct tim ve yaradanımım izaiyle muvatfak da oldum. Alent teçekkürterimi ibtöğar tavassutunu rica ederim Fikracı...> FIKRACI D. P. Adalar kongresi D. P. Adalar İlçesi yıllık kongre- sini, dün saat 16 da il merkezinde yapmıştır. Yıllık raporların tasdikinden son ra; yeni idare heyeti ve başkan st çilmiştir. N Eski ve yeni Türkö evleri hak. . kında bir konferans İstanbul Muallimler Birliğinden: Birliğimizin Terbiye Encümeni ta rafından tertib edilen pedagoji ke nuşmaların beşincisi bugün — saat 1645 de Eminönü Halkevinde yük sek mimar Sedad Çetintaş tarafın- dan verilecektir. Mevzuu (Sağlık ve terbiye zaviyesinden eskl ve ye nt Türk evlerinin mukayesesi) olan bu Konuşmaya herkes gelebilir. * 'FAFVİM * rataerlir LER n Gemc adam, artım tamamile bağanı Karanlıkta, Verdamn- iki yaldiz ha Ter İ Trar garlıyan. gözerne sene İj ae ] l — Vah yavrucak, ne kadat üzül- Reb,evel dün, nasıl hırpalandın! l K, evvel vevel | Bu acıyan sözler; burtatlı ses bies İ 3i ı i denbire Verdayı sarstı, o vakte Ka. dar sıkışık düran. sinirleri — gevşedi, baği Metinin göğsüne düştü. — İçten SALI Kâsım 687 — AY 1 — GÜN 13 . —— — gelen bir hıçkırık. omuzlarını titretti, Vakitler —— Vasati — Ezani | Metin ateşli aşkını unutmuş gibiy- D S D İ dl, Bu dakikada Verdayı en derin bir Güneş T 23 2 22 Morhamet ve himaye ile sarmaktan Öğle 223 7 n başka isteği yoktu, Onun sarsıla sar- İkindi 146 49 9 47 Bila ağlaması bütün başka hislerini, Akşan 17 03 Ze coşkun bir sel gibi, sürükleyip gö- Yatsı 18 40 1 37 türmüştü. İ — imsak $ 40 12 39 ma var, (Di ) N

Bu sayıdan diğer sayfalar: