İdare: Nuruosmaniye No. 17| SAYISI| Çarşamba | ei nöresi: eveni SABAN> | HER İBTANBUL YERDE 14 Telefon: 20795 ABONE BEDELİ OCAK Ecnebi 1948 5400 Kr. Onuncu Yıl m09 > No. 3198 > İkvRuş «Vatan> gazetesi iddialarınd Komünisi Tahrik # yaratmak Moskovanın takib ett 600 » € HURRiYET-VE HAKKIN YILMAZ MuüDAFiiYiZ Bilumum> fotoğraf Mmalzemesini hususf aâminüst GASSETTİSTİ kartlarını bir kere kullandığınızda takdir ede- | iz. Tsrarla bey iği si Seçim Kanununun | ' tadili kararlaştırıldı Orman Kanunu da değişecek Seçim Kanununun tâdi Banguoğlu, Kemal Satır; aleyhte konuşanlar: Rasih Kaplan, Muhiddin Baha Pars, Feridun Fikri Düşünsel, Süreyya Örgeevren Ankara, 13 (AA.) maeclis grupu başkan vekilliğinden: C. H. P. Meclis grupu genel kuru Tu bugün (13.11948) saat (15) de —CH. Pj Sıvas milletvekili Şemseddin Günal | tayın başkanlığında toplandı. | — Kürsüye gelen başbakan (Devamı Sa., 5; Sü,. 4 de) Seçimleri Yenilemek Farzoldu C Eminiz rını yecekierdir. Fakat hâdiselerin olurlarsa olsunlar, bu zevatın sinden muhakeme yürütmele geliştikçe seçimlerin yen G lenmesi lâzım geldiği çok açık olarak, görünmeğe başlıyor. Halk Partisi içinde hayli kaynaş- ma, parçalanma ve dağılmalar ol- du ve şimdiye kadar olanlar gele- cekte olacaklara nazaran her hal- de bir zerredir. Çünkü Halk Par- tisi denilen acaib halita, milli za- ler üzerine, herkesteki şevk ve he- yecanın doğurduğu hissi birlik â- aında, çok kuvvetli bir şahsiyetin i şimdi de hiç olmaz: ün geçtikçe ve hâdiseler rı, toplamıştır: Köylüsü v taciri ve memuru, kiracisı ve sahibi, liberal ve muhafazakârı; dincisi ve Iâiki, sarıklısı ve sarık: zı, aydını ve cahili bu - kalabalı; karışarak siyasi bir " partiden yade bir cemiyet vücude gelmişti. Amma bu kadar karma karışık, bu derecede insicamsız bir halit: nn müsbet bir programla mua; yen hedeflere doğru gitmesi imki ni olabilir mi ga gel gelirken — öteki * * x sa 1950 yılına kadar hayatla- lemek ve şu zamlı aylık ve yollukları almak isti- n akışı, ne kadar kalabalık dar ve şahsi menfaat zaviye- rine müsaade etmemektedir. ba geçilmelidir. Filhakika biliy: ruz: Bu teklif Halk Partisinin bilhassa zayıf ve seçim kabiliyeti olmıyan elemanlarımı rahatsız ede cektir ve onlar böyle bir hal şekli- (Devamı Sa., 3; Sil., 4 de) Bir kaçakçı şebekesi yakalandı — Şebeke, ecnebi şileplerdeki idhal mallarını geceleri nasıl kaçırıyordu? K e Limanımıza Amerika, İngiltere ve Akdeniz limanlarından gelen ec nebi şileplerde bulunan kaçak - eş- yayı, gecenin karanlığından istifa- de etmek suretile kaçıran bir şebe ke kurulduğu anlaşılmış ve bunun | ine Gümrük Muhafaza Başmü dürlğünce — gerekli tertibat alın-| üze sola çekiyor, bir adım ileri atılı- yor sanılırken yandan manevralar başlıyor ve böylece bocalıya du- raklıya yerini telkini, sırf tek parti usül ve pro- | pagandasının bir eseridir ve Halk | yalnız bir taraflı ses dinlediği için | hiç bir hakikati göremen büdeesinin durumundan bile lâ kile haberdar olamamıştır. Ancak geçen günlerdedir ki büdeedeki rafların mahiyetini Mecliste açık damak kabil olmuştur. Maamafih bu ifşaatın da ameli bir tesiri muş değildir. Zira kabine büt Israflarına rağmen büdceyi aynen kabul ettirmeğe muvaffak olmuş- tur. Bu şartlar içinde yaşıyan ve 1946 seçimini de eski ve malünı tarzda tahakkuk ettiren bir parti içinden yine çözülmüş, bir de Ham dullah Subhi ayrılması olmuştur. Esasen Batıdaki mânasile bir partl denilmiye lâyık olmıyan bir kalaba bk ancak bir birlik manzarası ile ayakta durabilliyordu. O birlik de mlerin yehilenmesi tur, bizce se- üt kaybetme- ahi ve o tadilden umi bir intihar m kanununda v den tadilât yapılı sonra da derhal u: mış bulunmaktadır, Bu cümleden olmak üzere evvel- ki akşam saat 20 sularında, şaman dıralarda bağlı bulunan ecnebi şi- lepler arasında devriye gezen Güm rük Muhafaza motöründeki nöbet | çi, forsu olmayan bir sandalın, ka | ranlıktan Istifade ederek uzaklaş-| makta olduğunu görmüş ve şüphe (Devamı Sa,, 5; Sü,, 2 de) (Ç A Sabah Faslı Aklımıza geldi de... Do aa tlmöre n kanı Doktor. Fahreddin Kerim Gökayın çekilmesi takib etti. Ortada iki parti arasında bu Sahada da bir yarışın başlamış olduğunu Börüyoruz; acaba <D, P.» genel başkanı sayın — Bayar da çekllecek olsa karşı tarar da bu örneğe uyar ve memlokotte bir Üzüntü konusu olan Cumhur başkanlığı İle - parti gonol baş- kanlığı nihayet birbirinden ayrı fırlar mi dersiniz? l Ç emokrat Parti ll başkanı DİKI E 1 i lehinde konuşanlar: Nihad Erim, Tahsin Fakat V v emsaleiz ile yeşil ipek rden İsteviniz. | 1 ise gevelemelerine son vermeli ileri Kimlerdir?.. a Kızıl tehlikeyi ve komünist tehdidini bir umacı haline getirip memlekette marazi bir ruh haleti nir harbine yardım etmek ve Moskof propagandasının ekmeğine yağ sürmek olur ehlikeyi vaktinde görmek ve gereken tedbirleri almak yerinde bir uyanıklıktır # man'ın hiç de samimi sanmadığımız, reçetesine uyularak her yerde kızıl bir parmak, her hareketin altında bir komünist tahriki sezinlemek de memlekette bir dehşet ve yıldırma havası estirmek neticesini verir Eskiden bilgi dağarcığı bomboş fakat kara ta'assub damarları dim dik ayakta yobazlar vardı. Bunlar kenar mahalleler - mescidlerinde güya halka vâiz ederler, ellerini önlerindeki rahleye vura —vüra, ne Tanrı kitabında, ne de İslâm dininde yeri olmıyan hurâfeleri e- le alarak, bangır bangir bağırır- (Devamı Sa,, 6€; Sü, 1 de) Kuruculardan Fuad Köprülü ve Adnan Monderes Parti Merkez dinasından çıkarlarken Öner'in açıklaması | Kenan Öner: “İstifa etmedim istifaya mecbur edildim,, diyor bugün D. P. SAAT | «Varlığımı, rüşvet mahiyetinde başkalarına peşkeş çekiyorlar, '(arbiye ocağının bir üyesiyim, şu veya bu parti- nin esiri değilim» D, P, İstanbul İl Başkanlığından Istifa etmiş bulunan Kenan Öner | | #leyhinde, Vatan gazetesi tarafın dan açılan neşriyat hâlen devam et mektedir, Mezkür gazete, ithamlarını biraz daha İleriye götürerek, Önerin Ko münist propagandası bilme- | den— alet olduğunu öne sürmek. te ve «Kenan Önerin hazırlıkları a rasında kongre günü taraftarlar na sokak nümayişleri tertip mek de vardı» demektedir. Ke Öner, bütün bu — ithamlara kaj dün de şu cevabı vermiştir Bü dedikodular; geçen - yi kendi ayarında kimse bulunmadığına inanan bir kurucunun yardımı İle D, P, İstanbul teşkilâtında çıkarılan (Devamı Sa., 5; Sü., 6 da) H. Kılıçoğlunun İddiası Yalanlanıyor Vali, hiçbir ziyafet vermiş değil Ayrıca ilâve edildiğine göre, Vali francala değil, halkla beraber tek tip ekmekten yemektedir Dün belediye neşriyat ve ista-) — Yeni Sabah gazetesi yazı işleri tistik müdürlüğünden, İki gün ev-| müdürü sayın Fatin Fuat'a: Vel cski milletvekili Hakkı Kılıço ayın gazelenizin 11 Ocak ta-| lunun gazetemizde çıkan iddlala- | rihli sayısında «Verem haftası ve rına olmak Üzere bir mek-| mükellef bir ziyafet - vali İstanbu tub aldık. Bu mektubu aynen Sü| la rahmet olarak mi gönderilmiş?» tunlarımıza geçiriyoruz: (Devamı Sa,, 5; Sü., 7 de) ettir- | nun Jcişleri Bakanına) 30-6-194.7 «Yehi Sabah> bundan bir müd- det evvel (Maden Tetkik ve Ara- ma Enstitüsü) ndeki zincirleme yolsuzlukları ve bir takım keyfi Mes'uliyet hissinden azade hare- ketleri ilk defa olarak ortaya at- mış ve bu hususta sürekli neşriyat yapmıştı. Nitekim aradan bir müddet ge- gince mevzuubahis yolsuzlukların teferrüatı Meclise de intikal etmiş ti. Filhakika, o zaman Ekonomi Bakanlığını uhdesinde bulunduran şimdikı Çalışma Bakanı Bay Tah- sin Bekir Balta, ilk önce gazetemi zin açtığı çığır Üzerinden itham- lar serdeden bazı milletvekillerine verdiği cevabda, bu idarede bazı keyfi ve gayrı kanuni hareketlerin vukubulduğunu bizzat kendisinin de teshit ve müşahade etmiş oldu- ğunu açıklamıştı. Ayni gün Ekonomi Bakanlığın- dan o sırada henüz ayrılmış bulu- vaziyettedir.. yetli karşısında mezkür nan Fuad Sirmen de, bu yolsuz- lukları kuvvetle te'kid eder mahi- yette olan şu sözleri söylemişti D «— Maden - Tetkik ve Arama — Ekonomi Bakanı Cavid Ekin “M.T.A.,, Yolsuzluklarını İişaya Başlıyoruz : Bu dikkate şayan raporda, namuslu bir memurun En muhasehesinde.nelere-şahid-olduğu-ve naztliçşektim zorunda kaldığı mufassal olarak bildiriliyor Meclis kürsüsünden en salâhi- yaptığı bu açıkla- Yeni Sabah: enstitü hakkında yapıla- cak tahkikatı güçleştirmek endişe İ tarihli mühim bir rapor Enstitüsü içinden tefessüh etmiş sile bir müddet neşriyatını dur- durmuş ve beklemişti. Fakat aradan uzun bir zaman geçmesine, elde bir çok delillerin mevcud ve hakikatlerin açık olma- sına rağmen maalesef esaslı her hangi bir harekete geçilmediği gö-. rülmektedir. Bu vaziyetle memleket menfaat lerini her şeyin üstünde gören «Yeni Sabah», yeni Ekonomi Ba- kanı Cavid Ekini ve dolayısile Hasaa Saka kabinesini, yurdun bağrında belirmiş bir çıban mahi- yetini taşımakta olan mezkür ens- titü yolsuzlukları husususunda bir kere daha ikazı kendine bir vazife bilmektedir. Bugünden itibaren ifşasına baş- hyacağımız hakikatler ve yapaca- ğimiz neşriyat yine bir netice ver- mez ve bir fayda temin etmezse hiç değilse efkârı umumiye önün- de günah ve vebali her şeye rağ- men vurdüm duymazlıktan gelen sorumlu makamlar - tekabbül et-| miş olurlar. İ (Devamı Sa., 5; Sü., 3 de> Bulgar muhalifierine bir ihtar. Dimitrof, büdceyi tenkid eden muhaliflere idam | öprünün — üzerinde bir K edilev Petkofu hatırlattı. Çocuk ; polasparoler içinde, su KBA rat 6 kadar pis; © aa E T rei yalde| Seder TNdiL o hadar cesin! tenkta eden ve onaylamaktan | YaMalı ki insan oğ- N kaçınan Bulgar sosyaliet partisi par | İu demeğe Gdil varmıyor. İK kadld. az larmento grupunun 9 Üyesi dün bağ — Yağın Son süratle tahrik eylediği bu na uğramışlardır. yilân gİDİ — süzüldü, kaydı — Boğaziçi YDevamı Sa., 5; Sü., 6 da) | Yahurlarının mordivenlerinden uçtu, ÇAA N SA | Firarinin arkasında bir Anadolu uşa- Ahmed vezım İu' kaşlar çatık, burun, avına — saldıran ; SĞ kara biyil dikenlenmiş, ağız müte- kalls.... Handikap- ol n diye acık- moktübü — eai esmmee GRam koşuş- Önde bacak kadar bir | ULUNAY | Ey kimsesiz âvâre çocuklar! — Çocuk Esirgeme Kurul dünyasından bir lük; hayat firti- nası ile savrulmuş köksüz bir ısırgan otu. Uzün kol sepetle- rinde portakal satan birini gözüne kostir- miş. Bir atılmış oön kadar / por kapınca tüymüş! Portakalcı da poşine düşmüş. Yakalanacağını — anlıyan ço- Cuk portakalları denize attıktan sonra teslim. olmuş. Etraflarında — kalabalık bir halka, Hırsız © kadar sakin, o kadar lâkayd, © kadar küstah Ki be dün Canavar dişine iyen sivri dişlerini aralık bir da hafif bir tebessüm bile Kirli ve çit açlarının mas: kelendirdiği alnının allında, zekâ ke vılcımları parliyan gözlerinde bir tees sür bulutu dolaşıyor. Bu bir nedamet mi? Ne gezer! Muvaffak olamamak- tığin gizli teessüf Portakalcı nefes nofese — hâdiseyi latıyor. — Halk jürisinin - hükümleri mühtert! Ulant... Bacak kadar — boyunla şimülden mi hirsi adın? (Lütjen sayfayı çevu vata)