Bayfa : 2 '*"Ex—_ Tarihten bir yaprak — Napolyonun yüz g Yazan : Son zamanlarda gazetelerde | Napolyona ait tarihi vak'alar, | hatıralar, fıkralar, tefrikalar, her zamankinden fazla görülü- <yoy. Napolyon; tarihçiler, ge- eciler, muharrirler, edipler, | > Üiyatro muharrirleri için | 'bitmez tükenmez bir mevzu- dur. Büyük müclliflerin çogıı* bu mevzuu ele almışlardır. Ek-| reriya tanınmış aktörlerin, en| büyük arzuları sahnede bu - ci- hangini temsil etmektir. Bu mevzua bu Kadar istekle sarılmanın sebepleri - basittir. Napolyon; bir insanın hayatın- da tesadüf edilecek büyük, kü- çük bütlün azametleri, ihtiras - Jarı, zaafları, sukutları ihtiva e- der. Korsika — kayalıklarından u- çan bu kartal yavrusu vukuat ve zamanla büyüyerek cihan- girlik fezasında istediği gibi süzülmüş ve nihayet kurık ka- natlariyle bir kayanın üzerine düşmüştür. Dünyaya meydan 0- kuyan bu edamın — hayatında muhtelif merhaleler - vardır. — | Napolyonun tek başına kur - | duğu tarih onunla yaşamış - ve onunla ölmüştür. Tali! sine ilk olarak indirdi; kat, saltanattan istifa ederek Elb adasına çekilmesi ile başla- dı. Tesadüfün ondan sonra ö- nüne çıkardığı kötü sağnaklar Sent Helen kayalığına kadar — gönderdi . Napolyonun son merhalesi tarihte ona bir mazlüm — sıfatı vermiştir. Düşmanları omu ez- mek için en sefil vasıtalara mü- racaat ettiler, ruhunu tazip için yapmadıkları kalmadı. Bunu tabii görüyordu; fakat en iti- mat ettiklerinden de hiyanet gördü; ve tamamen yalnız, an- cak kendi kendisini teselliye ça- lşarak söndü; gitti. Biz burada Napolyonu, tali - hin kendisinden yüz. çevirdiği merhaleden itibaren tedkik ede- , Napolyonun. (Yüz gün salta- natı) yalnız bir millete karşı ya- pilan iftiraların değil, ayni za- manda bir müstebidin kalbinde zilletlerin. uyandırdığı fırtına - ları da hülâsa eder. Napolyon 1825 de kılıcını ki- mandan çıkardığı adi bir ” değildi. Fakat istifadan sonra Elb adasından tahtı ele geçirmek ve impara - torluğun - veniden başına - geç- mek için yaptığı teşebbüs bir maceradır. İşin macera tarafı, kılıcını çekip Fransayı baştan başa kat'etmek değildi; çünkü anun için muvaffakıyet muhak- kaktı; bütün Fransa onunla Adi. İşin macera tarafı impara- torluğun bütün vesaiti kırılmış | iken hükümran olmak ve bütün Avrupa eleyhine dönmüş oldu- | ğu bir anda tekrar harp ede- bilmekti. Harp belki zaferdi; zafer de onu tekrar imparatorluğun ba- şıha geçirecek âmil oluyordu .| Napolyon müttefiklere — hü-| cum ettiği zaman bütün hüküm- | darlar kongre halinde birteşmiş- lerdi, Dahilde Burbonlar impar ratora karşı zayıf idiler. Fakat Avrupa kuvvetli idi. (Tuilerie) sarayım zaptetmek için bir be- yanname kâfi gelmişti; halbu- ki (Rhin) i almak için ordular Tâzımdı. Napolyona karşı — bir muharebe kazanmak her şeyi halledecekti. Müttefikler bu mu- harebeyi kaybedebilirlerdi de.. 1813 - 14 muharebelerini, 1815- | de Ligmy harbini kaybetmiş —| lerdi. Hattâ Pransa Waterlo mu | harebesini kazanmış dahi olsa idi; harp bitmiş değildi. Çinkü harp her tarafta noksan kuvvet- | < Yeni Sabakhk ABONEZ BEDE Türki 1400 W€r3. 2700 Krş. || SENELİK SAYLIK — 760 » 1450 » BAYLIK — 400 »— 800 » TAYLIK — 160 » 500 » TAKVİM HIZİR 95 GÜN 720 AY 8 1360 | 8 |1857 | Recsb | aöysrgg Temmuz 14 1941 26 CUMA Güneş — Öğle — İkindi DAS Si0 854 Ezanı || 503 —12,19 — 16.12 Vasati Akşam — Yatar lmsak 1200 VAS TAT Ezant 19.18/ 2204 — 3.05 Vasati || Z ünü ler, bıkmış, usanmış Kuman - - danlarla devam ediyordu. Napolyonun elinde Waterlo - dan başka koz kalmamıştı. Bu küâğıdı ortaya attı ve oyunu kaybetti. Barpte olduğu gibi siyasetto de oyuncunun bir çok şansı olan hasımlarına kargşı oyaayacak tek kâğıdı kalırsa buna macera derler. —Hiç olmazsa — harpte mağlübiyeti silâh şakırtıları; top sesleri örter; nitekim (Wa> terlo) da öyle olmuştur; mağ- lübiyet. her zaman şanssız, şe- refsiz değildir. Elb adasından hareketi, (An- tibes)'e çıkması, (Grenobi) dan Parise tenezzühe gider gibi geli-| | gi Napolyonun tarihinde kade - ANKARA HABERLERİ (4 ÖKEI MA PENDD LN LAİ Yüksek okul tale- besinin kamp hizmeti Ankara, 7 (Hususf) — 'Lise ve yüksek okal talebesinin her sene yapmakta olduğu yirmi günlük askeri kamp hizmeti Müarif — Vekâleti — tarafından bu sene görülen lüzum üzeri- ne umumi bir tacile tâbi tutul- muştu. Vekület en son verdiği bir kararla bunlardan yalnız yük- sek okul talebesinin askeri kam- pa tâbi olanların 20 Ağustos - fan 10 eylüle kadar sürecek o- lan 20 gün müddetle bu kampı yapmalarını kararlaştırmış — ve| bu hususta hazırlıklara başla mıştir. | bank umum müdürlü Bu yıl Türkiye ve |Amerikada tütün mahsulü rin çizdiği şairane sayfalardır. Bu — vak'ada muvaffakıye-| t& Onihayet kendinde| mevcut olan nefse itimat hissi- nin tebarüzünden ibarettir. Me- selâ 27 yaşında İtalya ordula-| rı generallığını, — Misirda — ha- kemliği, 18 Brümer,de diktatör- lü (Marengo) dan — sonra Konsüllüğü kabul etmesini ge- | ne o itimada medyundu. | (Grenobl) da karşısına — çı- kan beşinci firkaya — karşı — bir başına yürüyerek: “Asker! İçinizde imparato - runuzu öldürecek tek bir nefer varsa işte: Bem buradayım! ,, | diye göğsünü yırtanak açması da gene bu nefsine itimat mese- lesidir. İşte martım yirmisinde (Tüi- lerie) sarayına giren impara -| tor, siyasi, büyük — murahhas,| mağlüp edilmez general değil, sadece bir kahramandır. Fakat bu şanlı avdetten sonra onun şaşaası devam edemedi. Fransa gözünü açıp da is- tikbalin karanlığını ve pek yakın bir âtinin tehdidini görünce me- seleyi anladı, fakat artık iş iş- ten geçmişti. Bu itibarla Waterlo hezimeti esasen vaziyetten memnun ol- miyan Pransanın — ruhuü hâle- tini hülâsa eden bir mağlübiyet tir. Lâmartin ondunun manevi- yatmı şöyle tasvir ediyor: “Ce- Saret, gene o cesaretti, hattâ ü- mitsizlik onu fazlalâştırmıştı. (Sonu sahife 4 sütun 4 de) HARP VAZİiİYETİ Rus Harbi Alman (Baş tarafı Birinci sayfada) yük fedakârlıklar mukabilinde ve kan pahasına verdirilmiştir. Alman ordusu, arazinin' güç-| üklerine Katlanmışdır. Bazı birliklerde kötü yollarda 1000 kilometre yürümek mecburi- yetleri baş göstermiştir. Sonra ateşler püsküren - çelik kaleleri yıkmak lâzım gelmiştir. Bu zor- Takları yenmek için her şeyden evvel kırılmaz bir inan gerek - ti ve genç ordu, bu arada kud- retini her savaşta nazarlarda canlandırmıştı. Hattâ büyük şark devletinin i ordusuna karsı da yıldırım plânımın 3 - 6 Haftada, ayni muvaffakiyetle tatbik edileceğinde — tereddüde düşenlerin sayısı hariçte de mahduddü. Taarruz ordusunun asıl hede- fi, şüphesiz, hasım ordusunun imhasıdir ve bilânço, bu mak - sada varıldığını isbat etmeye saidir: Rus ordusu saflarında rahineler açılmıştır. Harbin ikin ci safhası da muvaffakiyetle kapanmıştır. Vaziyet, çok daha büyük ve kat'i zaferler vadet- rhektedir. Bu harpte de hasmın dayandı kaynaklarını kurutmak, ge- niş hayat sahalarında beslemel binaenaleyh neye mal olurs olgun, ilerilemek, Leningrad, Moskova, Kiyef ve Odesanın ö- telerine ulaşmak - bir gayedir. Muvaffakiyetin mikyasını, elde edilen anazinin vüs'ati de tayin edebilirdi. Plânin gene oldukça önemli kısmının bundan sonra belki büyük engelleri ezmek şar tile, muvaffak olması mümkün- dür. Rus ordusunun tayyare mev- cudunun 10.000 i geçmiyec iddia eden mütehassısların zasına artık inanmamak icap e- diyor; Rus hava orduları, sema larında. faaliyetlerinde berde-| vamdırlar. Rus zarhlı ve motör- li kuvvetleri, hâlâ defi ve tand la, mukabil darbelerile dikkati çekmektedirler. Anlaşılıyor ki Ruslar, kuvveterinin miktar ve mahiyetini iyice- gizlemek meha reti göstermişlerdir. O tarihler- deki uzak seferlere çıkan Av - rupa orduları asker ve malze- ği | kadrosu hazırlanmıştır. Müdür- çok iyi Ankara, 7 (Husust) — Dün- yanın en fazla tütün yetiştiren mıntakaları Türkiye, Yunanis- tan ve Amerikadır. Bu yıl harp- ten pek fazla mutazarrır. olan Yunanistanın tütün rekoltesi mahvolmuş gibidir. Senenin en yüklü tütün yetiştiren memle- keti Amerikadır. Türkiye ikin - ciliği muhafaza etmektedir. Dil koordinasyon hay'eti toplandı Dil koordinasyon heyeti dün üniversitede toplanmıştır. Önü- müzdeki perşembe günkü top- lantıda prensiplerin tesbit edil - mesi muhtemeldir. Sems ğği e İtşe müdürlüğünüü kadrosu hazırlandı iaşe müdürlüğünün İstanbul lüğe tayin edilen memur ve rzıı»ı portörler, Ankaradan şehrimize gelmiştir. Yalm,» iaşe müdürü nün kim olacağı henüz anlaşı- lamamıştır. Şimdiki halde mü- gelmiştir. Yalnız iaşe müdürü- Tuavfnliğine tayin edilen Hur- şid Korol vekâleten yapmakta- dır. İstanbul iaşe müdürlüğü için yeni yapılmış Ata Ambek hanında bir de daire tutulmuş - tur. Yakında buraya taşınıla - caktır. me taşıyan vapurların hamule- sini hareketinden evvel cihana yayıyor. Diğer yerlerde de dunun kabaran kuvveti parlâ mentolardaki — münakaşalara mevzu teşkil ediyordu! Alman ordusunun, çok ağır şartlar altında, gösterdiği başa- rıları muasırlar ancak hayret ve takdirle karşılıyacaklardır. Fakat, bu ordunun henüz ama- cına erişme meydanda- dır. Çok büyük zayiata rağmen, Rus ordusu, cephenin her böl- gesinde, Alman tebliğinde de tekrarlandığı — gibi, anudane mukavemetler göstermektedir Rus gençliği, hiç bir tarafça 4evilip benimsenmiyen kızıl mez- hebine canla başla bağlanmış - de tır. Ve kuvvetli ülküsü uğrun - da ölmesini bildiği her hare- ketile teslim: ettirmektedir. Bu — ruh yaşadıkça, taarruzun zor- luklarla karşılaşması da tabii- ordusu bu ölçüde sa, bugünkü vemeti, kızıl ordu için bir rubu asırdan beri hiç bir feda- kârlığın esirgenmediğine delâ - der. alzeme noksanının manevi- üzerinde de maküs tesirler acağını, Pra zenerali Taüihim eserinde söylemişti. Rus ordusunun, zengin menabii- ne dayanarak, mukavemet müd detini uzatabileceğine itimad e- dilebilir. Bi yukarıda adı geçen şehirler de düşer ve mü- dafaa ordusu daha da ağır zayi ata maruz kalır, Fakat, yedi haftalık denemeler, daha geriler de de boğuşmaların durmaya - cağını ihtar ediyor. O' sebeple, Alman baş kumandanlığı, altı haftalık döğüşlerin hesabını ve- rirken, efkârı yeni ve çetin va» ziyetlere hazırlamak istemek - tedirler. Harbin bundan sonraki inki- | şaflarına gelince, Alman ordu Sunun enerjisine ve — Rus or- dusunun- da hayatiyetine bağlı olan Yu mesele hakkında karar! vermezden evvel, havektitim. ö-| nümüzdeki günlerde veya haf-| talardaki gidişini beklemek en doğru bir hareket tarzıdır samı- yorum. vak'alarına t | den tedbirler alınmıstır Yl’, BA Sümer Bank İFokxKuUYUCU <Pazarlarında Satış durdu Yünlüye ve Pamukluya ihtiyacı olanlar badema | Fıat Mürakabe Bürosuna, müracaat edecekler Sümerbank umum müdürlü - ğü, gördüğü Hizum üzerine yer Himallar — pazarlarında yapılan bilümum pamuklu ve yünlü sa- tışlarını durdurmuştur. Malüm olduğu üzere Sümer - ü bir müd dettenberi, Yerlimallar pazar - larından müşteri sıfatiyle sa- tin aldıkları devlet mamülât ve masnuatından pamuklu, yünlü ve manifatura eşyasını, bilâhare kendi dükkânlarımda — pahalıya satan bazı açık göz esnafla mü- cadele halinde idi. Son kararın, bu mücadele tedbirleri cümlesin- den olduğu anlaşılmaktadır. Bundan sonra, Yerlimallar pazarlarından pamuklu ve yünlü kumaş satın almak istiyenler, fiyat mürakabe bürosuma mü - racaat ederek ihtiyaçlarını tesbit vetevsik ettireceklerdir. Bu gibi müracaatcılar, bürodan a- lacakları vesikalarla Sümer - bank Yerlimallar - pazarların - dan pamuklu ve yünlü manifa- tura eşyası mübayaa edebilecek |erdir. Azgın mandalar Mezbaha avlusunu alt üst ettiler, bir tanesi denizde balta ila öldürüldü Mezbehaya kesilmek tüzere getirilen Nafi adında birisinin üç mandası dün birdenbire az-| mış ve iplerini kopararak dışa- | rı fırlamışlardır. Mezbaha avlusunu alt üst e- den. mandalardan ikisi tabanca | ile öldürülmüş, diğeri de denize atlıyarak Eyüp istikametinde yüzmeğe başlamıştır. Nihayet | Ali adında bir işçi sandalla manî dayı takip etmiş ve denize atla-| yarak başına balta ile vura vu- ra öldürmüştür. Hayvan öldük-. ten sonra mezbahaya çekilmiş -| tir. n e Boğaz içir kuduz sadüf edildi | Son zamanlarda İstanbul ta- rafında, Kadıköy, Çiftehavuz - lar, Feneryolu, Kalamış, Çam- Hca, Kısıklı, — Anadoluhisarı, Kanlıca, Eyüp, Taksim ve ci- varında kuduz vak'alarınaz te- sadüf edildiği kuduz tedavi mü- dürlüğü tarafından belediyeye bildiritmiştir. | Belediye bütün kı lara bir tamim gönderer semtlerle şehrin diğer rinde başıboş, sahipsiz köpeklerin — öldürülm dirmiştir. — Kaymalı den itibaren k: yete başlamışlar ve dar 200 sahipsiz ki dilmiştir. sini bil- mlar dün- ıda- faali- diye ka ek itlâf e- Francala sa serbes o miştir. Praficala satışı Yüzde yüz buğday ile yapılan ekmek farancala ihtiyacını gi dermiş — olduğundan — belediye francala, satışını serbest bırak- mağa karar — venmiş, yakında tatbikine başlanacak olan kara rın icap ettirdiği — hazırlıklara bi amıştır Kahve saf taşı da serbest Vilâyet bu ayın 11 inden âti. baren kahve tevzini serbest bırakacaktır. Kahvecilere- kah- ve tevzi edilmiş ve alâkadarlara | icap eden tebliğat yapılmıştır.| Kahveler 125 şer gramlik- pas ketlerle satılacaktır. — Şikâyete| meydan vermemek -için icap e- i EHİR e——-aia DİYOR Kİ: Gece yarısı radyo çalmak doğru mu? Bir kartimiz yazıyor. tAklımda kaldığına — göre bele- diyenin bir gürültü ile mücadele talimatnamesi — olacak, acaba bu talimatname — kaldırıldı mı, yoksa tatbik mi edilmiyor? Otomobil klâksonlarından bab- setmek - istemiyorum. — Kazaların önlenmesi bakımından — bunun lü- zumuna kantim. B F | | Fakat gece yarısı pencereyi Çıp radyosunu barbar bağırtan - Ç lara ne diyelim aka sabaha kadar radyo dinlemek arzusunda olan bir kimse penceresini kapar radyosunu kısar ve kendi duyaca- B şekilde dinler. Bütün mahalleyi rahatsız etmeye hakkı yoktur Alâkadarların nazarı dikkatini celbetmenizi rica ederim. Ahmet Şakir B Tabanca ilede olma tışı W Bir | 1 Yalancı şahit tevkif edildi Bir ihtikâr suçlusunu kurtarmak için yalan söyliyen tacir Galatada, Ömer Âbid hanın- da yapağı ticareti- ile meşgul olan Zeki ve İhsan Sarıbekir kardeşler ve- ortakları Yorgi Kabasakal, Balatta bir fabrika- töre 16 bin liraya satılması |: zam gelen bir yapağı partisini| 19 küsür bin liraya salmıs)a.r.i yakalanarak asliye ikinci ceza Mahkemesine verilmişlerdi W Bunların duruşmasına dün, de devam olunmuş: ve İbrahim | Alası adında bir tacir şahid ola- rak dinlenmiştir. İbrahim, ev- velki ifadesinde hiç bahsetme- diği halde ihtikâr yapıldığı id- dia edilen malın kendisine sa -| tılmış olduğunu söylemiştir. Mahkeme bariz bir şekilde yalan şehadette bulunduğu an- İaşılan İbrahim hakkında tevkif kararı vermiştir. İbrahim hemen tevkif edilmiş, hakkında takibata başlanmış- tır. Galatadaki inhi- dam hâdisesi tahkikatı | Galatada Necatibey caddesin- de vuku bulan inhidam hâdise - si etrafında tahkikata devam e- dilmektedir. Binaların yıkıldığı gün bazı kimseler, belediyeye önceden müracaat edilerek keyfiyetin haber verildiğini ileri sürmüş - lerdi. Belediye iddiayı varid gör memekte ve böyle bir müracaa- tin yapılmadığını bildirmekte- dir. Vali ve Belediye Reisi Lüt- fi Kırdar da dün ilere keyfiyeti tavzih eder iddiaları kat'iyetle t miştir. Majestik pastahanesi sahibi adliyeye veri Beyoğlunda Majestik: past hanesi sahibi, pastalık undan sandoviç yapıp fâhiş fiyatla sat tığı için adliyeye x.rılım—(ır SK kadının € arasında taban | Kahve de her yer-i! de serbesitçe — | satılacak (Baş tarafi 1 inci sahifede) pazarda — Halil doğanın Har | mur ekmek imal ettikleri görül- ğünden günlük un sarfiyat - larından Beşer çuval eksiltil - çin reketine: geçmiş ve ço cuktarı Hayriyeden alarak — dün Kömale teslim. etmiştir. Buraya' kadar işde bir fevkalâ delik yok unı çok & iken, Hayriye, çocukla vdiği İçim yeni kocası alim'e derd yanmış ve çocukları Komalden alınmasını söylemiştir Hayriyeyi çok seven Sallm di dün karısı İle birlikte İcraya git ve çocukları babası — Kemnle alim edildikten Bonra Hayriyeyi ak adllyenin Karşısındaki Ho kimoğlu sokağına gitmiş, — Kemall beklemeğe başlamıştir. Biraz son ra Kemal çocüktlürla — geçerken Satin Karşısma diktimiş ve ara larında göyle bir muhavere baş- İamiştiri — Çabiırle çocukları annesi Hay- riyeye veri — Ne münasebel BERLERİ -x Et Fiatı yeniden tesbit edildi Fiat Mürakabe komisyonu dün bütün toptancılarla celepleri dinledi. Fiyat mürakebe komisyonu, dünkü toplantısında et fiyatla - rını yeniden tedkik ve kat'i su- rette tesbit etmiştir. Bu toplan- | tıda, et ticareti ile meşgul bu- lunan bütün celep, toptancı perakendeciler dinlenmiş ve her esbit edilmiş Komisyon dünkü toplantısın- da canlı hayvan fiyatlarını da tedkik etmiştir. Buna nazaran canlı Karamanın — mezbahada kilosu 27, âzami toptan fiyatı 48, âzami perakende kilosu 55, dağlıcm mezbehada- kilosu: 28, âzami toptan kilosu 53, âzami perakende kilosu 60 kuruştur. Diğer taraftan komisyon dün | kü toplantısında Süleyman Ta- | tar adında bir et toptancısını, fahiş fiyatla et sattığı içim adli- yeye vermiştir Bunlardan başka komisyon, biranın şişesini 22 kuruşa satan Galatada- Necatibey caddesin - de Aliekber, biranın şişesini 21 kuruşa satan Küçükpazarda numarada Nuri Bostan ve Tak- simde Cümhuriyet caddesin- de Öjen Malatyanı Cümhuriyet Müddeiumumiliğine vermiştir. Bülbül i yuvası ı Müzeler idaresi Anadolu hisarındaki Bülbül yuva- larının bozulmasını istemiyor. | Anadoluhisarında | bulunan kendir ve keten Türk Anonim imalâthanesi belediyeye müra- caatla iskeleye kadar olan yol asfalt yaptırmak istediğini bil- dirmiştir. Belediye müracaati kabul etmiş, yol üzerinde bulu- nan bu mezarlığın da kaldırıl - ması için Mmüzeler idaresinin mütaleasını sormuştur. Müzeler idaresi verdiği cevapta mezar- likta bulunan söğüt ve selvi a- ğaçları üzerinde bülbül yuvala- Tr olduğunu ve Anadoluhisaı nın da bülbülü meşhur olduğun- dan mezarhğın - kaldırılmasına izin vermemiştir. Vaziyet bele - diye tarafından tekrar tetkik edilecektir. Benzin ampulü parladı Çakamkçılar — yokuşundaki Valde hanının içinde ralı ütü silindiri imalâthanesin- de çalışan- işçi Hüseyin, dün & linde 40 kiloluk bir benzin am- pulü ile giderken düşmüş, am: pul patlayarak yangın çıkmış- tar. İtfaiye im ne kismen yandıktan sonra ateşi söndür- müştür. Altın fiyatı düşüyor Altın fiyatları düşmeğ lamıştır. Dün bir Re: tının fiyatı lira 60 kuruş idi. Mar i ve yeni kocaları calı bir kavga Ben öyle İstiyorum, — yoksa — Fakat çocukları mahkeme ba na verdi. Siz üvey ba tesilm edemem Bu sırada Hayriye de lâfa ka- — Fakat, demiştir, sen de ço: cukları üvey anneye gönderiyor- Neticede Kemal çocukları vere- miyeceğlmi eğer bir Wdelaları varsa mahk etmelerini meye müracaat Buna çok sinirtenen Salim Va öyle mi? diyerek elini ce bine atmış ve tabancarını — çıkar mmştir, Bu vaziyet karşısında ço | cuklar feryada, Kemal de kaçma a başlamış, Fakat Salim ateş. et meğe firsat bulamamıştır. Zira 0: geçem Ragip adında bir ma halleblel vaziyeti görmüş ve Sali me atıfarak silâhı kap mıştir. Sölim yakalanmış ve silüh çek- mak hususunda Üçüncü suih ceza mabkemesine ve rilniştir. cürmü — meşhud ——— İ Kehanetlere âair Yazan : ULUNAY Ben gazetelerde askeri müfer hassısların makalelerini oku mam. Bunların çoğunu — mazis den ve halden mülhem olarak istikbale ait bir kehanet gibi telâkki ediyorum. Bunda belkâ haksızım; fakat yaşadığımız asrın bilhassa -askerlik bakı- mından- geçmiş zamanla pek Kuvvetli Bir alâkası olabilece. ğini zannetmiyorum. Büu itibare la bu vadide sarfedilen fikirler tamamen ihtimalât kalıyor. vadisinde irde mühim hakkında zevat iki> hat kısma - ayrılır. Birincisi memle- hattâ üç kısma ayrılır. Memle - ketin hayatında tanınmış ve e- mekli dir. Bu. salâhiyetli imzalarile askeri vaziyet hak- kında bir gazetenin. okuyucula- rını her gün tenvir ederler. İkin ci kısım makale başlığının altı- na rütbesini askeri yazı üç tâ şahsiyetler koyduktan sonra isim yerine iki harf koyan ze- vattır. Bir de üçüncü kısım var- dir ki bazı elerde (askeri mütehassısımız: yazıyor) — başlı- ğile görülür. Ekser bu umu- mi başlığın sayesine sığınan makale sahiplerinin askerlikle alâkaları düşünülmeğe multaç- tır. Şimdiki harbin Almanya: ve Fransa avasında geçen bir saf - hası vandı ki buna frenkler, iki devletin de uzun müddet bilfiil muhasamata geçmemelerinden dolayı “beyaz harp;, adinı ver- mişlerdi. Beyaz harp karmmızı bir renk almağa başladığı za- man gazeteci arkadaşlarım: — Sen'uzun müddet Fransa- da bulundun. Fransızlar daya- nacaklar değil mi? Diye soruvorlar ve benden lamayınca: âdeta — kızı- — Niçin susuyorsun? Fransız lar dayanamazlar maı? Orduları bugün Avrupanın en kavi ordü- sudur. Fransanın milli birliğini yapamadığı, hükümetleri bin bir türlü ihtiraslar içinde yu - varlandığı için dayanamamala- rı ihtimali çok fazla idi. Buna rağmen | mütehassısların o za- manki kat”i mütalealarında bu- nun aksi iddia edildi ve fikir - lerde isabet olmadığı da görül- dü; çünkü halden - mülhem ola- rak istikbali tahmin — etmek istiyorlardı. Ondan sonra Hhar- bin aldığı vaziyet kehanetleri büsbütün başka bir şekle sok- taraf ordularının filân gün, fliân saatte falan ülkede bulunac deta kat'iyetle ifa- de ordu. Bunların da aslı çıkmadi ve çıkamazdı. Çünkü dediğim gibi maziden ve hal - den alınan intibalarla istikbal keşfedilemezdi. İnsanliğin üzerine çöken bu harp öyle bir bâdiredir ki Bin türlü (sürpriz) lerle doludur. Muharip devletlerin kull: hlar, şimdiye kadar tilmiş hattâ düş eyler değildir 1 hal karşısında kehanet kaç eder? azetelerde askeri ı yazan mütehas- hiyetli kalemlerini o değil olmuşun muhake- ge hasretmelidirler. n yerde filân ordu sarıl Neden ve nasıl? dik- nülmüş yetler miş, Filân cephe yarılmış. Neden ve nasıl? Filân ordular geri — alınmış Neden ve nasıl? Bunlar izah edilirse, zanne- derim okuyucular daha müsbet fikirlerle karsılaşmış olurl: Harp tebliş in. ver ri kısacık malümattan böyle etraf h, ihatalı tafsilât çıka kuyuculara vaziyeti t as- ker görüsü ile izah e an- nolunduğu kadar kolay değildir. Bu olmayınca kehanetler te- menni mahiyetini alıyor. Temen- ni'de bize kaplumi | vabını hatırlatıyar: Bir gtin kapluzabağa — Bu seng üzüm çok demiş. Neden bildin ?demişler. Gönlüm öyle istiyor! ceva bını- vermiş;,, ULUNAY Mangal kömürünü zin- cirleme usulile 8,5 kuruşa çıkaranlar Yenikapıda kömür deposu iş- leten İbrahim, Hüseyin ve İsma il kaptan aşlında üç kişi, mans gal kömürünü elden ele geçire- rek zincirlerse suretile 8,5 ku> ruşa: çıkarmışlar; yakalanmış. - lardır Suçlular asliye ikinci ceza mahkemesine teslim edilmişler dir.