Bayfa : £ 18” Ay İtalyan işgali altında Antalya ve havalisinden notlar Yazan: Dâniş Remzi Korok — —İ— gibi değil meğeri.. Daha buraya (Antal- gılaştım ve epsini de az çok din- ledim. Fakat bunlar birbirleri- in ak dediğine kara; Haydi şimdi siz olun da ğelin bu işin işinden çıkın bakalım. Bunun için azami dikkat ve titizlikle hareketi prensip itti- haz ederek evvelâ hüviyetimi ve / Çünkü Antalya hengâmesinde iş başında bulunmuş, fedakârlık ları veya ziyankârlıkları görü- müş olanları birer birer bulup -her hangi bir garez ve ivaza da meydan vermemek için mak- Badımı sezdirmeden- bütün ve- kayii kendi ağızlarından dinle- mek ve müsait fırsatlarda yaza- rak tam bir işgal tarihini mey- dana getirmek okuyucularımız- la birlikte belki milli tarihimize de nüçiz bir hizmetimiz olacak- ti İste hep bu maksatla ve bu gaye uğruna çalıştı. Eğer mu- vaffak olabildikse ne mutlu bi- ze'. — Dânis Remzi Korok ANTALYAYA — DOĞRU Uzun bir tren yolculuğundan sonra Burdura indik. En ziyade ABONE BEDELİ Türkiye — Ecnebi 1400 Krg. 2700 <rg. 400 »— 800 » TAYLIK — 160 » 300 » © AYLIK 780 » 1450 » SENELİK 3 AYLIK © Mart 1941 CUMARTESİ 9 fefer 1360 23 Şubat 12656 ) Gün 68, Ay 3, Yıl: 941 . Kasım 121 Öğle — İkindi 618 — 932 Ezant 1226 — 1540 — Vazati Yatsi — İmasak 180 — 1040 1935 — GAT DİKKAT " €Yeni Sabahr a gönderilen yazılar ve evrak neşrediisin edilmesin | Güneş 12.19 6zı Akşam 12.00 18.07 Ezan! Vasati dokumacılığı ve kesimlik hay- van yetiştirmesi ile iyi bir tica- ret merkezi olan bu “göl sehri,, ne kadar da girin bir yer. Bir za- manlar buraları da iş- galine geçmiş; buramı da ana vatandan koparılmak isteni- mişti. Tevekkeli değil; böyle zengin, gelirli; şirin bir yurda kim göz koymaz ki. Daha matbaadan ayrılırken: — Sakın Burdurdan Antalya- gazetocilere kargı çok Ütiz dav- Tanıyorlar. Bende e hüviyet varakası görmedikçe rahat ede- miyen Burdurun genç ve faal Emniyet âmiri en nihayet: — Bizi mazur görünüz, hak vi Diye beyam itizar ederken derhal itiraz ettim ve kendisini tebrik ederek hassaten memnu- niyetimi arzeyledim. Eminim ki bu samimi konuşmadan ken- disi de hâlâ memnundur. O gün döğru Antalyaya in- mek ve bir Âmeyvel kavuşmak istediğim malümata erişmek için can atıyordum. Bulduğum bir otomobil diğer üç yol ark: dürümüzün methede ede bitire- mediği Antalya yoluma doğru bir rüzgür hafifliği ile sürüp götürdü. Şubatır henlz on altısı. İstan- buldan ayrılırken titreşe titreşe paltolarımıza sarınıyorduk. Bur durda ve şimdi yolda iken de havanın oldukça yağmurla dolu bulunmasına rağmen hissedilir derecede bir mıcakhk var. Hattâ palto biraz fazla geliyor dersem | mübalâğa etmediğime İnanınız. Otomobilimiz Burdurdan u- zaklaştıkça ve döne döne yükse- len ve yüksele yüksele Burdur| cemubundaki dağ silsilelerine çı- | kan güzel, temiz dağ şosesinden biz de yükseliyoruz. Bir ân gel- di ki başlarını dumanlı duman- h gördüğümüz ve uzaktan bak- tıkça kendilerine gıpta duydu - ğumuz o büyük şahikalarla baş başa olduğumuzu hissettim. Bir| tarafımız dik ve sarp bir sırt; diğer yanımız dimdik, yalçın bir yar, korkunç bir uçurum ve oto- Mobil durmadan, dinlenmeden 80 kilo metre süratle bu şerit gibi kıvrım kıvrım yolların kes- kin virajlarını korkunç kıvrılış- la alıyor. Camlara inen damla damla su; bir yağmur hissini veriyor ve soruyorum: — Yağmur mu yağıyor?. /" Şoför cevap veriyor bu sözle- rime: — Hayır... Dumanlı - tepeler- den geçiyoruz. Şose bu silsile- nin tam hattı bülâsındadır. Bir müddet böyle gideceğiz. Sık sık korne yapıyoruz. Sağ da solda küçük merkeplerle o- dun yüklleri taşıyan genç genç köylüler ve kadınlar durup şaş- kın, ürkek merkeplerinin başlık larını tutuyorlar. Nihayet şoför gazı kesti. Şim- e | 2EOKUYUCU DİYOR Kİ: 18 Lira maaştan 5 lira kesilir mi? Dentzyolarının de kamarotluk yapıyorum. İş kanununa göre bir işçinin, bir || memurun çalışmak hakkı se- kiz saattir. Biz kamarotlar 20 Baat çalışıyoruz. Sabahleyin eat altı buçuk- 'ta işbaşı yapıyor, akşamları gaat yirmi üçte yatıyoruz. 23- ten sonra da gıra ile ikişer Baat nöbet bekliyoruz. Bu çalışmamıza rağmen 20 Hira maaş veriyorlardı. Bu 20 Hiranm iki liramı kesiliyordu. Elimize 18 lira geçerdi. Bu para ile geçinemezken gimdi ise beş lira daha kesiyorlar. Biz kamarotlar en aşağı dört beş kişilik bir aileye bakıyo- ruz. Geneen aşağı da altı, yedi lira ev kirası veriyoruz. Bu 18 lira bir gözününe ge- tirilirse biz. kamarotların ne dığımz anlaşılır. Başta Mü- nakalât Vekilimiz bulunmak gartiyle büyüklerimizin dik- kat nazarını çekmenizi dile- rim. İmza mahfuzdur. Şehir meclisinin dünkü toplantısında Belediye ve vilâyet varidat bütçes! kabul edildi İstanbal Şehir Meclisi " dün saat 15 de Reis Vekili Faruk mıştır. Vali ve Belediye Reisi Doktor Lâtfi Kırdar, içtimar â-| zaya mahsus sıralardan - takip| etmiştir. Ruznamede — mevcut — bazı maddelerin alâkadar epcümee- | lere havalesinden sonra, vilâyet | ve belediyenin Mi mali yılına | ait varidat bütçesinin müzake- resine başlanmıştır. — Meclise sevkedilen varidat bütçesinin bütçe encümeninden gelen e- babı mucibesinde, geçen Bene bütçesine kanulan varidatı mu- hammenenin yekfin - itibariyle tahsil edildiğinin memnuniyetle görüldüğünü — kaydeyledikten sonra ©DAL Şnali yılı bütçesi| 12.643.837 lira olarak — tesbit Gunmaktadır. Afişaj meselesi Bütçenin müzakeresi esnasın- da afişaj varidatınm mevcut ol- maması dolayısiyle bazı üzalar bunun sebebini sormuşlardır. Buna belediye muhasebe mü- Cürü Muhtar Acar cevap ver- miş ve belediyeler kanunu — ile Birdenbire sisten sıyrıldık. Tâ... ileride uzun bir vadi ve orta - sında da dümdüz bir şerit, gü- müş bir şerit gibi vadi yolu gö- züküyor. Oraya inen yol.. Bu karışık ârızalı arazide bir sürü | zikzaklar, helezonlar çizerek te- peden tepeye, strttan sırta, ya- Mmaçtan yamaca atılıyor.. ve yolun bir noktasından bakılınca hem gelinmiş, hem de gidilecek olan yolun bütünlüğü ile hepsi görülüyor. Her taraf çam.. Çam... Çam dolu.. Ve gose.. çok düz- gün, çok temiz. Yine bir kenarı uçurum, ve bir kenarı da sarp bir sırt. Virajlarda bayır tara- fını kapatan kısa, beyaz beton duvarlar.. Üzerlerinde de “Z., işaretini taşıyan üç köşe levha- lar var. Vadiye indiğimiz zaman şo- för vitesi değiştirerek artık ki- lometre sürati 60 dan 70 e, son- ra 80 ve 90 a kadar yükseliyor. Muttasıl uçuyor gibi gidiyoruz. Bu süratle en az 45 dakika süren bu upuzun vadinin tam or- tasında güzel, şirin bir köy var: “Bucak,, burada her geçen oto duruyormuş. Yolcular ve goför için bir dinlenme yeri. Kuyusundan sular içiliyor, o- tomobilin kızgın radyatörü ha- raretini burada teskin ediyor. Küçük bakkal kızdan yiyecek, içecek alınıyor, ufak kahvesin - den kahve, çay, gazoz tedarik di tatlı bir meyille dağ silsile- ginden aşağıya doğru iniyoruz.. | gamki ekspres ile İstanbul it- kadar müşküll vaziyette yaşa- || YENİ SABAH Ankaray Dünkü nüshamızda Başveki- limız Doktor Refik Saydamın İstanbul ithalât tacirleriyle gö-| Tüşmek arzusumu izhar ettiğini, | bu arzunun Ticaret Vekâleti| vasıtasiyle — İstanbul idhalât birliklerine — bildirildiğini yaz- mıştık, Ankaraya — gidecek — ithalât | birlikleri mensubininin isimleri, bazırlanmış ve kendilerine teb- | liğ edilmiştir. Tacirler, dün ak- halât ve Ihracat - birlikleri u- mumi kâtibi Salih Banguoğlu - nun refakatinde Ankaraya git - mişlerdir. İthalât tacirleri, bugün saat onda Ticaret Veküâletinde bu- BELEDİYEDE Kasımpaşayı su basıyormuş Kasımpaşa deresi kapatıldık- tan sonra, çok yağmurlu gün- lerde Kasımpaşayı su — bastığı görülmekte idi. Bunun izalesi için tedbirler alınmasımı vali ve belediye reisi Doktor Lütfi Kır- dar emretmiştir. Cezalandırılan dükânlar İstanbul Belediyesi müfettiş- leri Beyoğlu mıntakasında bu- kunan 20 dükkünı pazartıksız satış kanununa muhalif hare- ketlerinden dolayı — cezalandır- mıştır. Bu dükkânlardan birine 3 gün sed cezası verilmiştir. Karaköyün imar plânı > Nafır$ #ekâleti, Karaköy : ve civarının fmar plânımı tasdik et- miştir. Vekâlet plânda bazı tu - dilât yapmıştır. afişajın belediyelerin yapmağa mecbur olduğu esaslı vazifeler arasına alındığını bu itibarla Dev let Şürasının belediyelerin afi- gajdan bir; varidat temin etme- ginin doğru olmiyacağına dair bir karar verdiğini izah etmiş- tir. Bu izahat kâfi görülerek 23 üncü faslın 3 üncü maddesi- Din tâyolunmasına katar veril- R HA İthalât Bir mensupları dün miştir. Zabıtai belediye talimatnamesi Şehir Meclisi varidat bütçesi- min müzakere ve kabulünden sonra zabıtai belediye talimat- | namesinin müştail maddelere | ait hükümlerini müzakere ede- rek kabul etmiştir. Otomobilin hareketinden son- ra vadi çılgın bir rüzgür süra- tile geçilerek yeniden bir dağ silsilesine tırmanmak başlıyor. Fakat burada manzara daha çok güzel... Dağlar, tepeler bile insan elile mahsas şekillendiril- mişler gibi. Hepsi muntazam, hepsi muayyen bir şekil göste- riyor. Bir saat kadar süren bu dağ yolunun; inişi başladıktan sonra havanın kâmilen değiştiği görü- lüyor. Sanki bu dağlar baçka bir mıntakayı yukarı Anadoludan ayırıyorlar gibi. Burası sıcak. Yeni bir bahar var, Çiçek a mış ağaçlar... Tamamile yeşer- miş çimenler.. Filizlenmiş dal- lar, ovalar.. vadiler daha çok uzaktan yemyeşil görünüyor. Bu iniş yolunun bir tarafındaki yar karşı sırtların tamamile çamlık; zümrüt gibi yeşillerle bezeli bir çam ormanı olduğunu bütün zenginliği ile gösteriyor. | Ufak bir virajı döndükten | sonra ise... uzakta Akdenizin ma ütün ufukta, ufuklarla öpüşen sıcak görünüşü ile göz- lerin önünde açılıyor, yayılıyor. Ve sol tarafta... Yemyeşil bir yurt... Cennet Anadolunun cen- | net bir köşesi: Yeşil cenneti gü-| lüyor gözlere. İşte burası An-| talyadır. Bir zamanlar düşman- ların gözlerini diktiği ve on se- kiz ay teshir için uğraştığı biri- cik Türk yurdu.. Türkün sevgi- olunur. Bütün bunlar için de yal nız 10 dakika kâfi, lisi, göz bebeği olan Antalya.. (Sonu var) f agitliler hlanacaklar ve Başvekilimiz ta- rafından kabul olunacaklardır. Ankaraya gu zevat gitmiş - tir Deri ithalât birliğinden Ah- met Kara, Alber Kamhi; made- ni eşya ithalât birliğinden Ga- zoroz Nişanyan, çuval ve kana- viçe ithalât birliğinden Burha- veddin Tantavi, Çay ve kahve| ithalât birliğinden Azmi Tozan, manifatura ithalât birliğinden Refik Bezmen ile Reytan; kâ- ğat, mukavva ve tatbikat birli- ğinden Kemal İren ile Hora - sancıyan, otomobil ve lâstikçi - lerden Rifat Yalman, — Tevfik | Yılmaz, Marsel Franko, ham kauçuk ithalâtçılarndan Dobeo Abo, İzak, Dik, Edvar, İKTİSAD Hudutta bekleyen ithalât eşyası Bulgaristandaki son vaziyet tahaddüs etmeden evvel mem- leketimize sevkedilmek üzere yola çıkarılan 40 vagonluk itha- lât eşyası, halen Türk - Bülgar bududunda — beklemektedir. Bu malların, memleketimize sevk - dilmemesi için hiç bir sebep gö-| rülmemektedir. Zannedildiğine göre, bu 40 vagonluk ithalât eşyasının he- nüz hududumuzdan içeriye sevk edilmemesinin sebebi, Bulgaris- tandaki son vaziyetlerin tavaz- zuh etmemesinden ileri gelmiş- tir. Bu maların pek yakında yo- da çıkarılacağı ümit edilmekte- | dir. / Peynir narhını suiistimal ediyorlarmış Fiyat mürakabe komisyonu, beyaz ve kaşar peynirlerine narh koymuştu. Ancak, — bazı kimselerin taze peynirleri de bu narh üzerinden sattıkları gö- rülmüştür. Bu peynirler, sulu ve taze olduklarından fireye Müsaittirler, Mevzuubahis narh yalnız — buzhanelerdeki kuru peynirlere raci olduğundan key- fiyet alâkadarlara bildirilecek - tir. |Pavyonda ucuz fiyatla| muamelesine dün satış yapılacak — | 15 manifatura — ithalâtçısının iştirâki ile kurulan manifatura Türk Anonim Şirketinin yeni| Valde hanındaki paviyomu dün | Baat 17 de açılmıştır. Merasim- | de veli namına vali muavini Raşit, idarei örfiye komutanı namına yaveri, gümrükler baş- müdürü Methi Adakan, gümrük | muhafaza başmüdürü Hasan, İstanbul Ticaret ve Sanayi O- dası umumi kâtibi, Cevat Dü- zenli ve polis müdürü Muzaffer Akalın'ın bir mümessili ile ga-| zeteciler hazır bulunmuştur. Satış — gubesinin kordelâsını | vali muavini kesmiş ve davet | lilere satış yeri gezdirilmiştir. | Burada görüklüğüne göre - şir- ket, Avrupa malı pamuklu ve yünlü kumaşları, halka peraken- de olarak satacaktır. Mal ithal edildiği takdirde toptan — satış- larda da bulunulacaktır. Bura- daki satışların en dikkate de- ğer — tarafı, fiyatların, Fiyat mürakabe komisyonunca kabul edilen şartlardan daha aşağı ol- masıdır. Böylelikle halka başka mağazalarda satın aldığı Av- rupa malı kumaşlarla burada- kiler arasındaki fiyat farkı gös- terilmiş olacaktır. Şirketin ser- mayesi şimdilik 500 bin liradır. Maliye şubelerinde mesai aritırılıyor Mali senenin son ayları mü-| nasebetiyle defterdarlık - tahsi-| lâtın tahakkukata azami yakın- laşabilmesi için bazı tedbirler almıştır. | Vekâletin 25 çuvallık bir | peratifi vamtasiyle -8 MAPT 1911 oNi EiRs ö aei | Manifatura ikleri f Davyonll malîar bugün çikariliyor açıldı TU S SAA G karılmasına ve ithal Kahvelerin bugün tımar karılması beklenmek Brezilyadan getirtilr-iş hman bu kahvelerin # gecikilmiş — olmasının İ ti için kabul ettiği fiyatla: tışına imkân görülmemesi Kahve ithalât birliği, ithal ların zarara girmemesi için f maliteye ait bazı hususları te- min etmiş ve kahvelerin ithalina başlanmıştır. Bu — kahvelerin ikinci ellere verilmemesi temim edilmiştir. Kahveler yüzde 4 kâr ile doğrudan doğruya ku- ru kahvecilere verilecektir. Bu- na nazaran kahve fiyatlarında yüksekliğe meydan verilmiye - çektir. Fiyatlar eskisi gibi çe. kilmiş 180, çiğ 145 kuruştur. 749 çuvallık bu partiden 100 Çuvalı Ankara memurin — koo- Ankara ku ru kahvecilerine 300 çuvalı di- ğer vilâyetlere 349 çuvalı da İstanbula verilecektir. Ekmek fiyatı derhal ucuzlatılacak Değirmenler Ofis namına çalışacaklar dan sonra Toprak Mahsulleri Ofisi namına çalışacağı yazıl « mıştı. Bu hususta değirmenci - lerle ofis arasında tam bir an- laşmaya varılmış ve anlaşma bu sabahtan itibaren tatbik ©- Soan-verilen emre göre, tahsi- | y aA K lammtır— Burunlar- lâtı geri kalmış o'an maliye şu- belerinin memurları saat 18 e kadar ğalışarâk tahsilâtm nor- mal seyrini temin edeceklerdir. | Diğer taraftan — defterdar | Şevket bütün maliye şubele- rini teftiş ederek mesaileri geri | kalmış şube şeflerine ihtarlarda bulunmuştur. — Badema fevka- lâde sebepler olmadıkça bir a- yın evrakı diğer aya devredil - miyecek, devredilmiş — evrak mıktarını ve sebeplerini şubeler her ay defterdarlığa bil- direceklerdir. — Şantajcı po "Askerliğin varmış!., diye şubeyel götürdüklerini sızdırıyormuş ! || Yedinci asliye ceza mahke- mesinde mevkuf bir polisin v ini suiistimal suçundan bakılmakta olan davası niha- yet sona erdi ve bu suç sabit olarak mahkümiyetine karar verildi. İddianameye göre polis Arif Kemal! iszminde bir genci bir müddet takip ve tetkik ettik- ten sonra bir gün yolda kan- disini çevirmiş: — Hüviyetini göster!.. Diye resmi bir eda ile önüne dikilmiştir. küğıdini uzatan Kemalin; hüviyet cüz- danını sıkı sıkı kontrolden ge- çiren polis Ari: Demek sensin aradıkları, Düş önüme bakayım. Deyince zavallı Kemal sazır- mış. — Ne var canım!. Beni arı- yan kim imiş. Ne oluyor anlı- ım bir kere. Sözleri ile pol: ziyeti sormuştur. Bu suale karşı; — Sen asker kaçağı imişsin, Şube seni harıl harıl arattırı- rıyor ne zamandanberi. Haydı bakalım yürü de gidelim. Yok- üfus Ariften va- sa âmirlerimizden senin yü- zünden daha bir çok azar işit- meye taammülümüz yok artık. Nihayet yürümeye barl: oldukı 1 de düşm lar ve Ken: heyecana IS askert muamelâtında bazı pü- rüzlü işleri varmış. Bunun için || hayli endişelenmiş ve tam bu sıra: — Senin gibi bir kaç tane daha vardı böyle askerlik şu- besi aratıp duruyordu. Yine ben yakaladım. Fakat yolda götürürken onar lira verdiler. Yakayı kurtardılar. - İşlerini || yoluna koydum onların. Diyen polis Arifin bu sözleri içine biraz ümit ışığı serpmiş, gözleri nurlanmıştır. Fakat ne yapsın ki cebinde 3 liradan 9 da olmadığı için || lmeye başlamış. — Vallahi ağabeyciğim ol- ydı eğer ben de verirdim. Ğ1 ver yukarı derken bir kaç gün sonra da iki lira daha getireceğini vâ - lira verip yakasını kurtarmıştır. Fakat diğer iki lirayı getirip verdiği sırada mü kemme! bir cürmü meşhut ya- pılmıştır. Mahkemede bütün bu tafsi- lâtla sabit olan cürüm üzerine suçlu polis altı aya mahküm edilmiş fakat aldığı paranın pek cüz'i olması dikkate alına- rak bu cezanın yarısı kaldırı - larak 3 ay hapsine karar veri maya göre değirmenciler, ofis namına öğüttükleri her kilo un için ofisten 70 para ücret ala - caktır. Toprak mahsulleri ofisi bu suretle hem şehrimizin gün- lük ün ihtiyacını temin edecek hem de şehrimizde un stoku yapacaktır. Diğer taraftan İstanbul be- lediyesi iktısat müdürlüğü ek- mekte yaplacak tenzilât mikta- rını kararlaştırmıştır. Bu' tenzilât şimdilik evvelte yapılan tahminlerden daha az olacaktır. Tenzilât için iktısat müdürlü hazırladığı es- pabı mucibe daimi encümene sevk olunmuştür. Pazartesi gü- p münden itibaren tatbikine baş- lanabilecektir. Milli Müdafaa Vekil Ankaraya gitti Bir kaç gündenberi şehrimiz- de bulunan Milli Müdafaa Vekili Saffet Arıkan, dün akşamki ekspresle Ankaraya dönmüş- tür. Remzi Tüzerin cenazesi Bir müddettenberi Cerrahpa- şa hastahanesinde tedavi altın- da iken evvelki gün rahmeti rahmana kavuşan İstanbul ikin ci Ağırceza mahkemesi - reisi Remzi Tüzerin * cenazesi dün Cer aşa hastahanesinden kaldırılarak Beyazıt — camiinde namazı eda edildikten sonra e- bedi medfenine - terkolunmu tur. Merhumun cenazesinde — Va- n ve Belediye Reisi Doktor Lütfi Kırdar, Müddeiumumi Hikmet Onat ve diğer adliye erkânı, noterler ve İstanbul ba- rosu avukatları ve daha bir çok sevenleri bulunmuştur. Cenazeye adliye, noterler ve baro namlarına birer çelenk gönderilmiş olup bunlar mer - humun mezarına saygı ile ko- nulmuştur. Kendisine rahmet dilerken kederli adliyemize ve ailesine de taziyetlerimizi suna- rız.