(, Malla, güzleri önünde — bop yordu. y Muhacir ağaları, biri - bırakıyordu. menkibeleri anlatı - , hepsi birer canlı ta- Tih idi. ğalar, vo pehlivanlar — yeni veşlerden bahsediyarlardı. ssa, Adalı ile Koca Yusu- 'Ter anlatıyorlardı. Tltiyar ağalardan birisi do Koca Yusulu göyle tarif edi- yordu: — Abe bu karan hepten peh- be! En çok kavi olan yeri kollarıdır be. Görmez misin ne dar uzundur kolları bet! Te . /Bileri diz hıvzk]nnfd'nı sdır “be! — Çıkaramazlar ki pehiivatlar onu orta - Diğer tir ağa, cevap va'iyuı-( du: — Ağalı Helil, çıkaramadı meydandan be! Adalı da, Kivandır bet Yüz otuz — oli gövdesiyle Koca Yusufa Kkere neydan yerini dar getir - mişti!. Ne vakit Adalıyı mey - Gandan çıkardı. be!.. çkımmaı Ga bel, Doğru - söyüüyordü.. — Koca| Xusufla Adalımn bir çok güreş- leri vardı. Fakat, daha - birbir- İerini meydandan çıkaramsmış- | hardı. | İste; Çotak Möllanm en ziye-| |e kulak kabarttığı hiküye vu- yası idi Zaten onun aklı fikri JAdalı e Koca Yusufta idi. | Ağnlar ve pehlivanlar - Koca| | Yusuftan ve Adahdan ıı.ııış' derken Çolnk gözleri yerde ob- | | makla beraber kulaklarını — ve| Nızün dikkatini bu mukayete- | nh Üzerine vermiş bulunuyor- | d, '—.M içinden — şöyle diyor - | — Ah, ga Çalırı ortadan bir. gilsem, ondan ötesi kolay., ' Molla, doğru düşünüyordu ..| Çakırı ortadan sildikten sonra, Adalı ile Koca Yusufla karşı - laşacaktı. Çünkü, başaltını - yarmış bulunuyordu. Fakat, işin garibi Molla, bir| ikere dahi olsun me Adalı Halili Ve ne de Koca Yusufu görme- mişti. Yalnız, tariflerini işidi - , yordu. İri yarı adamlar olduğu- “mu biliyordu. Oyunlarımı ve na- Bi güreştiklerini, nasıl — kavga Mollanm bütün emeli, Allahın- “gan duası, Adalı ve Koca Yusuf- | Jarla karşı karşıya gelmek ve'on- | lerla boy ölçüşmekti. Molla, babasını, ağabeğisini | mahcup etmek onlara kendisi -| Bin nasıl bir pehlivan olduğunu göstermek azminde idi. O, dai-| ma Allahından şöyle niyazda bu Tunuyordu. — Yarabbim, sen, Molla ku- Tanu mahcup etme!.. Emellerinc ' —Molla, pehlivanların iri göv- Gelerinden, okkalarından, — dev Bibi adtlelerinden bahsedildil.çe iğrenirdi. Onun nazarmda peh - livanlık ne okka, ne adale, ne| “de dev almaktı.. Onun nazarın- 'da pehlivanlık, zekâ, meharet, ustalık, akil ve temkindi. Molla, gözünün önüne Kasta- anopili Arnavut oğlumü getiri - yordu. Bu adam altmış altı ok- ka idi. Öyle olduğu halde bu peh bvanı ne Kazıkçı Bekir, ne Ka- vasoğlu koca İbrahim ve ne de, diğer pehlivarlar meydandan çı- Karamamışlardı. ı TİYATROLAR ı Şehir Tiyatrosu Temsilleri Hepetaşında Dram kısınmda BU AKAŞAM sazt 2030 An MEŞALELER * chd—do kzamedi kısmında BU AKAŞAM saat 2020 da KIRALIK ODALAR SON HAFTA | neden kendisi auvaffak ol | te? Neden bu okkalı pelh vnzm M SAMİ KASŞ’AyEL ' Molla, gö: Aliyi - getiri Ali ki, ancak okka idi. Öy Mak onu d. m Mollanın, tirdilderi birer pehlivan değilk miydi?.. Bunlar da birer bi pehlivan idiler. Oltanın güreşle | yeri yoktu. okka bir. peblivanın bemallığı idi. Pehlivan, olkasıyle doğil, kafasiyle güreşirdi. âsmak ol - duktan sonra, akka neye yarar- di? Molla, bütün bu düşündük rini kendi güreşlerinde, kendi memiş miydi? Ken mııh okkada oldakları h a < lar Mollayı ortadan çıkarama - | mnuşlardı. Molla, le; gövdesiy kafasiyle yüz, yüz beş, yüz on | gaya geldiği hralde onların iri göv leri içinde çocuk ağırlığı gibi kal meşlı, Bu sebeble ağaların, ve peh- Evanların anlattıkları -Mollanın bir kulağııdan giriyor, bir kula- gandan çıkıyordu. Ağalar, ve pehlivanlar o ka - dar çok konuşmuşlardı ki, orta- da komuşmayan ve hattâ, hal ve | etvariyle mübahaseye iştirak et- maiyen tek bir kişi kalmıştı, o da İmtiyar ağalardan bivisi ta - hammmül edemedi. Çolak Mollaya dönerek: da intişar etmiş olan bir yazım- da Finlandiya güreş takmanm orta Avrupayı ziyaretinden bil- içtifade mülli güreş takımımızla | bir taemas yapurılamamasını te-| essürle mevzuu bahsetmiştim. Bu yazımda da milli güre- kad- romuza uzun yıllardır eski gi reşçilerimizle hemayar hemen | hemen bir tek güreşçi bile ilâve| vazifeyi 'tali dorecede bir iş detmiyecek kadar vâsi düşünce B bir güreş organizasyonuna Tanlik olamayışımızda — aram: lüzm gelir zannındayım. Buna, Türkiye milit güreş ta- lamma eleman seçmek o kadar kolay bir iş değildir. Bu takım da mevki alacak lettetin en geniş vilâyetli pilacak ciddi sonra toplanan güre: smda tertip edilecek bir elimi- nasyon ancak bunu temin ede- bilirtm ti bunum bugünkü vazi- yetile güreş federasyonu tara- fından başarılmasına maddeten imkân yoktur cevabı verilece- ğini biliyoruz. Onun için hemen Şunu kaydedelim: Bundan tak-i riben üç dört yıl evvet hükü- metimizin de büyük yardımile, köyler, kasabalar ve vilüvet- lerde mümlün olabilecek kadar ciddi bir taramadan sonra top- lanmış olan genç peblivanlar 2rasında wmumi bir serbest göreş turauvası — yapılmış — vej turnuvada hakikaten cevherli ve harikulâde evsafa malik gençlere tesadüf edilmişti. Pa- kat bu kadar büyülk -emeklerle geçilmiş olan bu çocuklar ayak- larımıza kadar girdikleri halde dağılıp gitmişlerdi İşte güreş teşkilütimızin — bu noktada da büyük gefleti olduk- tan başka ca milli takım- ERERE RODKG YRCURRTRE K TUT TAUDGÜRAN okkalık pehlivanlarla karşı kar- | deleri, Mollanm elleri ve pençe- | SPOR Kaçırılan fırsatlar elemanlar bulmalığdık | Geçen bafta ayni başlık altır- | elemanlarını dal vearıli 'olla Kkonüğü misin üe n hi , dilsiz ettik bal.. abası lâ be'taza süyle İnsan söyledirçe Süyle sen de, Çakırla nasil üresin be?. vacıyı nas Çingeneyi, Hel- yendin be?.. — A be, daha #ırsarsın be?., Süyle be kızan be?.. Molla, önüne bükan gözle kemali mahcribiyetle ağanın gi ükten sonra, gu ni — Ağam, Arnavud oğlu nasıl pehlivandı?. — 'Teh u hepten pehli- vandı bol.. A be, öyle usta peh-İ| livan gelmemiştir be!.. Diye cevap venince, Molla: | — Kaç olkalık pehlivandı. Diye mırıldandı.. Ağ», zeki bir adamdı... Gün gürmüşlerdi | di. Derhal Mollanın ne demek is- tediğini keşfetti. Eliyle kınalı ve çenber sakalmı sıvazladıktan sonra: — A be Molla, hepten sehin kadardı. — Abe ahretlik, baka! senin gibi sessizdi be!, — Baka!. Süklüm, püklüm de bel.. Tehay'.. Sen gibi idi be!, E (Arkası var) | Milli güreş takımımıza yeni birer birer elinden kaçıracak kadar da ihmalleri göze çarp- maktadır. Bunun en canlı mi- sali ise kendisinden daima ran- | arman aldığımız güreçimiz Mer sinli” Ahmedin profesyonel — ol-| masıtliır. l Son seneler zartında memlo-| ketirizi Ziyaret etmiş olan mes- o Bir gün kendisile Türk güreşi hakkında görüşürken bana aynen şu sö leri söylemişti: — Âzizim Kerim Kanok, siz | de güreşçi var fakat güreş or -| sinli | Ahmet gibi malik olduğunuz halde bu çocu- ğu milk takımınızdan kaçıra- cak ve birkaç liranın hatırı için bir elemana| profesyonel olmasına — göz yu- macak kadar işe lâkaytsınız. Halbuki onu tatmin edip takım-| da alıkoyamadığınız takdirde| yerine konulacak adam buımmu% sınız, demişti. Güreş ve hele güreşçiden ac—k' yi anlıyan tecrübeli Jibiskonun bizima nam ve hesabımıza — olan korkusu nihayet tahakkuk etti. Binaenaleyh yeni ve genç gü- reş elemanları bulmak şöyle dur | sun eski kıymetli güreşçilerimi: zi şu veya'bu Suretle kaybet- mekte devam ettiğimiz takdirde içlerinden dünya Şampiyonu çı- karan ve yıllarca Balkan şam - piyonluğunu kazanan milli gü- Teş 'takımunmzdan ortada ne'ka-| dacağını anlamak - bir kehanete| tevakkuf etmez. Mektepler azasındaki futbol meçları Mektepler arasında - tertip e- dilen futbol müsabakalarına dün Şeref Stadında devam edildi. İlk aşma Brkek Mual-| Hnle Yücelilkü liseleri arasın- da yaptldı. Her iki takamın kuv- wet itibarile hemen hemen miü- savi olmaları oyunun zaman za- ve man çok zevkli bir şekil almas Muallimler heyecanlı P oldu. üstünlük ara £ S —X!_J—w HTAN SASARA | | (Baş tanafı 1 inci de) şehir, İngilteredi n bir , mülhiş bir taj ma uğradı, başlı sanayi şehirlerind yak harap olduğu r haber arın haberi olmadığı nda - ngilizler — bütün A haber verdiler, Hara- azetekçri - vermeden D j oDi İn; şehiri Altı aydanberi i, baş siddeli tahriba- | daha bir. çok Londra olarak | ta uğradılar. Hele bundan son -| yaz geldi, bilir. ra, neler - olacağ Alla Fak ilizler, çöken sokak durmuyor, ı yükda r, hel yeniliyor, temizliyor, açıyar ve ne ümme hizmetlerini sekte- atıyorlar, me de — harabe e bir manzara bıralayor- Covantrynin — imanı| mdaki hamle hepsinden baskındır. İngilizlerin yapıcılık gimelerini güsterir. Ne harp içinde, iki gün sonra ne olaca - gı bilmiyecek bir vaziyette ol-| Cuklarmı, ne ayni yerin bir kaç günde ayni hücumlara — maruz| kalıp kalmıyacağım — hesaha katmıyarak imar ediyorlar. Senelerce — evvel İstanbulun imarı için kabul edilmiş bir ptân var. Bu plânın tatbiki yolunda karınca kararınca bazı işler gö- Tüldü. Harp başlamadan evvel epeyce hız alan bu hamle, harp- 'ten sönra, çaresiz ağırlaştı;. fa-| kat'durmadı. Ancak sağdan Rol- Can bazı itirazlar: — Sırası mu? Hele gu badi- Teyi atlatsak ta öyle yapsak clmaz mı? Hele göseye, asfalta | pe lözum var? Senelerdeberi, a- £.rlardanberi bu yollara taham- ü ettik, Bir kaç sene daha. gübrederiz. Gibi sesler işidildi. Yanlış ve| sakat mülâhazalar. Harp yamı başımızda, fakat bizim içimizde değildir. — Kaldı ki her yam ateş içinde olan memleket bile dün - yakılanları | bugün yaptırmaktan çekinmiyor nı gösteriyor, İbret almamız lâ- zım. Behçet SAFA Kalk tipi fanilâ ve ço- vaplar yapıldı Bir müddet evvel, Ticaret O- dasında yapılan - bir toplantıda | halk tipi fanilâ ve çorap imaline | karar verilmişti. Asgari ucuz - | lukta ve azami âüyanıklıklıkta o | dacak olan bu halk tipi çorap ch fanilâ nümuneleri hazırlanarak | 'Ticaret — Vekâleüne gönderil pi Hsiştir. ae Zaranmmmaa e temin ettilerse de bariz bir kiyet elde edemediler. Her iki devrede de tek tük kaçan gol fırsatlarından sonra oyun O - O beraberlikle bitti. ' İkinci muç İstiklâl Lisesi ile San'at okulu arasızda yapıldı. Birinci devrede üstün oynyan San'atlılar elde ettikleri birçok| gol fırsatlarından istifade ede- mediler. Nihayet oyunun ortala| rına doğru bir sayı kazandılar.| Ve devreyi 1 - 0 galib bitirdiler.| İkinci devre #ıkı başlıyan | İstiklâlliler hemen rakip kaleye| yüklendiler. Ve devrenin onuncu | dakikasmda beraberliğe ulaştı-| lar, Bu gol her iki tarafı da hız- landırdı. Galibiyet golünü at- Tak igin bütün gayretlerini sart ettiler. | Nihayet İştiklâlliler oyunun sonlarına jİoğru kazandıkları sa. yı ile galibiyete ulaştılar ve maç | bu şekilde nihayetlendi. lşıld.-, dar yaptılar. Daha düzgün oynu- yan Pertevniyalliler oyunun I2 inci dakikasında kazandıkları golle î;vıxyı 1- 0 galip bitir ya başladılar. Bu 23 ilncü dakika - ndıkları sayılarla ma alip bitirdiler. | rusu | k yey. E evlisin de.. — Romanlandü — okumuyar müsun. En masuma ve temiz aşk | | olayım. Sen arkadaş hattü kar- | deş değil, imdadıma yetişen bir tedaviden ü Fakat ricinde bi - bennm iktıdarım ha 'talık. at bastakıkmış bu., — Bağı lardan yeni moda bi açılacal lar kırk yağında düyulan aşk -| — Ne diyeyi ; Alinh tez za- — Eğer elimden gelirse. — Gelir zannederim. Ben ga| emi dillere destan Kutnlı zeli Atinayı - seviyorum. olsa sen bir semtli sayrlırsm. — Evet.. — Obalde elinden hiç bir şey | gelmez mi? — Ble gibi? — Arkadaşlık kabilinden bir | ı — 1ş arkadaşlığn dayandı ise kolay.. | — Hay elini öpeyim. — Dur acele etme. Aklıma| gelen çareyi im zaman | korkarım öpecek yer bulamıva- caksın.. — Aman çabuk söyle... Yam- yoram. — Atina her ne kmdar gürel- likten yana Karun kadar zen nd söyle... Atinayı —i hasta bakıcı alarak aldır.. — Sonra... — Benden arkadaslık bu ka- | dar. Sonrası senin bileceğin iş- | — Hay gözümü öüpeyima, rul nu seveyim, vicdanına Hızarsın Hizır., * İ — Madmazel Atima... Nöbet | gecelerimizin hap ayni güne te - | sadüf etmesi sana bir şeyler an- latmıyor mu? — Ne gibi baydolktor. — Meselâ ben istiyorum ki| bu başbaşa geçen yalnız gecele- | rimiz uzasın, senin yaşın ka -| dar yani 18 saat olsun; hattâ| hiç bitmesin. — Neden? — Ben... Seni... Seviyorum. rsunuz. Ama nasıl olur. Siz adlı bir. döktor; ben ise drahomasız cahil bir| — Madeam Atina... Seni bugiin n sonra iyi bir. müayene | mayıp ta gebe mi kı — Evet. — Vay kâhbe. Demek aklın - | öztad. | pahalıya malolâ T .. Ben kendi | elimle ameliyat yapacağım. Ba - | yıldıktan sonra insan bir pey — Nuhterem ve merhametli Wevzaubalis olan mes - lektaçıma btr doktorun şeref ve namusudur. Etimde kazaya u| rayan bir kan, pardon bir kadın (kürtaj) meticesinde fazla kan zayi ettüğinden döleyı gimdi çok tehlikeli ber haldedir. Takdiri #liniz bentm veziyetim ondan da: berbad.. Şumdi sabibi bulundu - ğunuz hastahanenin yük: maye ve şefkatine iltica rum. — Doktor bey fozin telây mayımız. Tarife üzvetimiz ma - Kimdur. Tesviye ctmeyi siz k: bul ettikten sonra, her ne olur- sa olsun babif'bir İalp uyduru- ruz. Maltem ya fen bir hayli iler- | lemiştir. Yeter ki siz an baş lira. Fündeliği vereceğinizi şuracıkta tahriri alazak tazhhüd odiniz. îharahatve rtule yorlar .. 'Tabif kabul ediyorum.. Bi kere başımıza belâyı aldık. * — Hastanız maalesef dün gex €e vefat etti. — Aman... — Yoksa nişantmız filân mı idi? — Hayır. — O halde? — Bana bir mesuliyet gelmev sin diye korkuyorum. — Korkma herşey lâstiklidir. Yalniz bunun ücretini - tekdir sizin insafımza kalmıştır. — Ne kadar olursa kabulc zırım. Çünkü ortada hom ç: zımın ve hem de doktorluk mes- Şinin şeref ve namusu var « ha N dir. — © Halâc mesele kalmamış- tır. Suya sabuna dokummadan hazarladığım vofat raporunu bu- yurüm, okuyun.. “Bundan 3 gün evvel kastaha. senelerden beri çe bâd ye müzmin üremi bastalığı. dır. Ölüm vak'ası ve sebobi nim tarafımdan; hem-de aşağı- da imzaları bulunan müdavi ve mişahit doktorlar — tarafından u gökülde tesbit edilmiş ve işbu velat waporu tasdik edilmiştir.! İmza: Sertahib ... t Reşat İLERİ Trablusgi Wp Bmgazı Enver Paşanın şerefine yapılan harp - Ulvi bir manzara - Bir Turk zabıtıım şehadeti Bu arada ben de tauharebeye iştirâk ezmek Falai | “— Siz bugün £ müsafis | Tüuxsizinm. Barbe ıştirakiniz doğ ru olamaz. Buzi uzaktan seyre - dersiniz.,, dedi. Nüçar kabul ettim. Ve onlar hep birden - tekbir ı,ıaaıuıyıâ düşmama savlet ettikleri Tisön iyülelye'dür teperei çüş, rak climde dürbün harek y re başladım. Bu evvel bizim ana isliçia Bald Ti ve müthiş hüci Bağ cenahımı hedef ittih. mişti. Bu vaziyez karşısında talyanlar sol tarela lediler. Pakat bu rafa sarkmakla bu lerimizin özüne düşmüş Ve bu mürhiş zeyiat ve: intaç etti Muharebe yerini kesif bir to: bulutu keplamıştı. Bu toz L.uu—* tunu sadece tekbir sezleri, yatlar, tüfek ve kı — Birak bu ağızları. Sen sev-| ginin inceliğindi a Sen aklınca kerdini bana ga mak - istiyormm. Haydi hen vakit geçmemin iken gocuğu ben | arı. kendi climle alayım. deap-ettik -| çe sana yartlım ederim. Fakat| gen sözümü viptedjşi ka tarsfa —dükersen, —sonunda | zararlı kendin çıkarsın.. Malüm | ya biz doktoruz; sen ise cahil | bir kız,. Peki doktor.. Kabul.. AmM çok acı duyacak mıyım? bp geliyordu. Bu müthiç mücadele iki üç saat sürdü. Nihayet toz bı gittikçe waaklaşmağa — başladı. (Vaziyet amtaşılıyordu. Düşmen Bingaziye sığınmak — için ka | yor, bizim babayiğitler ise onları | kovalıyorlardı. Bu y bulutu Rangazinin beyaz surla- Tına doğra — gittikçe artan bir| sür'atle yaklaşıyordu. | Artat gözle bir şoy takip ct- meğe intkân kalmayınca karar- güha töeütn. Birim tarafın ya | ralıları birer birer karargâha zdön toz | rek orada elimize — geçen | ya doya gaza edemediğime, getiriliyordu. Bürada şahit ol- düğüme kir sahneyi ömrüm ol dukça — unutamıyacağım. — Eh- Tamlara sarrlmış dürt ar rak bir Türk zabitini geti lardı. Vücudu aldığı kan içinde kalan haba korkmaz adamlar. Daha düş - masmm çok kurşun atacak vazi- getiri- yette iken beni aldınız, yorsunuz.,, Yanına — yallaştığım tünün Te Ş olduğunu rdüm, Yaralırından Anrma - dan kan aktığı halde o, kendisi- ni getirenlere çatıyor, ağır söz- | der söylüyordu. Yarslarınm — evvelk — öptüm, Sonra diğerlerine yardım ede - dt lak lörle bunları yarım yan — 'Gazanız mübasreliet olsun Tevtik çavuş!,, dedim. ©, duy- ğu ıstırantan gik dü den alıp buraya getirenisi 1p çağırmakta devam ediyor- beni alıp buraya getir. ha birçok din ve vatan dü: larımı — öldüremediğime | mım,, Gayri ihtiyari gözleri doldu ve koca;gari hır: gibi büngür hüngür ağlamağa (Some sayfa 5 su. 7 de) Bugtn matine- lerden itibaren tur polis hafiyesi Lİ CHAN lM ? x İDEK'i 2 büyük film birden , - ?: Bahar