Bayla * V Hikâye — Bir Mürebbiyenin Hatıra detterinden OĞUZ ÖZDE “— Kardeşim Gündüze — 15 Mayıs # Dün bahçede bugünkü gibi RNuran ve Aktanla geziyor, on- dara kuşların sevimliliğinden, Babiatın güzelliğinden bahsedi - yordum. Hava her zamankinden 'güzel ve tatlı idi. | İnce ve titretici bir sesle ba- n kaldırdım. Bahçenin par - (maklıkları arasında bir yüz, bir yüzü bana gülüyordu. olmak istemiyerek ba çevirdim ve yürüdüm. Fa - birdenbire küçükler yanım- an ayrılarak genç çocuğun bu- kınduğu yere doğru — koşmıya hağladılar, Ben de hırsla arka - “larından yürüdüm. Parmaklığın #inüne gelince sert bir sesle genç ğa sordum. — No istiyorsunuz? Çocuk âni kızardı. Başını uzun müddet önüne eğdikten sonra, fasıldar gibi bir sesle: — Şey -dedi. Küçükleri se verim de... Sonra başını kaldırarak bana baktı. Yeşil gözleri cam gibi par Ir, dalgalı saçlarını rüzgâr ha hafif okşuyordu. — Sizi bir çok defalar bu kü- güklerle gördüm. Çocuklarınız mı? Bu suali tuhafıma gitti. — Sizi niçin alâkadar ediyor? — Hayır!.. Alâkadarlık filân #eğil ama., Bilmem ki! Merak | ettim de.. — Ben evli değilim. Bu kü - güklerin mürebbiyesiyim.. — Ya!. Diyerek sevinçle bana baktı. we selâm vererek ayrıldı... Biraz | — ;aonra da bir köşeye — saparak - kayboldu, Ne tuhaf çocuk! b 16 Mayıs Bugün gene bahçede küçük -| lerle meşgül — olurken o çocuk | Ve demir parmaklıklara | dayıyarak: — — — Günaydın mürebbiye! Dedi. Ben de müstehzi bir gü- Hügle mukabele ettim. — Günaydın! Onunla meşgul olmak istemi- yor, fakat, içimi yiyip bitirmek- | 'te olan bir arzu, başımı önümei €eğmeme ve onunla alâkadar ol- Mmamama mâni oluyordu. | Başımı ona çevirdim ve sert bir sesle: | — Bu defa ne sual goracak - omız? | hafif hafif güldü. | — Aramızdaki mesafe çok u- zak.. Biraz yaklaşırsanız suali- Jmi sorarım. — Peki geliyorum! Diye güldüm ve yürümiye baş ladım. Yanına yaklaşınca sor - dum: , — Arzınız? | — Arzum mu? Şey.. Sizinle arkadaş olmak! — Arkadaş mı? Tuhaf!.. Yeşil gözlerini büsbütün aç - — Niçin tuhaf olsun. Gülmemek için dudaklarımı Marıyordum. — Arkadaş olarak başka biri- Hini seçemediniz mi? Diye sordum. Sustu. Hiç bir Bey söylemeden, elleri cebinde | mzaklıştı. Kayboluncaya kadar hep ona baktım. * t 26 Mayıs f On gündür onu göremiyorum. lAcaba bana darıldı mı? Kim? Nasıl bir çocuk? Talebe mi? Ne- rTede oturuyor? Bunlardan bana ne?. Kim o- kursa olsun.. Beni alâkadar et - mez ki!.. * v 28 Mayıs Hayret! Hayret! O, bugün bahçenin önünden geçiyordu. Kendimi tutamıya - rak: Küçük bey! Küçük bey! Diye bağırdım. Başını sert bir Bareketle çevirdi ve uzun uzun baktı. Sonra başını sallıyarak bahçe kapısına doğru yürüdü. Nuran ve Aktan kapıya doğru koştular. Onları tutmak bahane #iyle ben de kapıya yürüdüm. 'Yanına yaklaştım. Bana âdetâ Burat ediyordu. — Size darıldım. Diye de sitem etti. Allah! Al- lah! Bu çocuk ta ne tuhaf! Ben de mukabele ettim, — Ya.... Çok üzüldüm. Alayıma sinirlendi ve omuz gilkerek; Yazan YENİ SABAH — Demek alay ediyorsunuz? Kıskıs gülüyordum. Küçükler her halde onu sevmiş olacaklar ki, bacakları arasında dolaşıyor- lardı. Onların kolundan tutlum — Haydi içeri girin! Dedim ve ellerinden yapışa - rak bahçeve yürümeye başla - dim. Ağaçların altına gelip te başımı geriye çevirdiğzim zaman bir de ne göreyim. Çocuk hemen arkamda değil mi? Kaşlarımı çatarak sordum: — | — Niçin bahçeye girdiniz.? — | — Sizinle arkadaş ol | tiyorum. Kabul etme: — Siz de arkada kadar meraklıyın — Ne olur? Beni arkadaşlığı- nıza kabul ediniz. Sizinle iyi bir dost olacağız.. Bu sözlrej söylerken, hafif bir tebessüm vüzüne bambaşka bir güzellik veriyordu. Gamzeli ya - nakları öyle derli toplu kapamıp açılıyordu ki!. Uzun bir süküttan sonra: — Peki -dedim- amma - be-! nimle arkadaşlık edecek bir in- sanın bazı hususlara dikkat et- mesi lâzundır. — Her şeye hazırım.. Her şe- ye hazırım. Diye el çırptı. Bir çocuk gibi kesik kesik, incecik bir sesle güldü. Ama bugün bana müsaade edin. Yarın saat onda gelece -| n. | F opukları üstünde süratle dön- | dü ve hızlı hızlı yürüyerek bah- | çeyi geçti. Dışarı çıkınca — Allaha ısmarladık.. Yarm ! geleceğim, unutmayınız. | Dedi ve selâm vererek uzak -| laştı. Ne acain çocuk! | 29 Mayıs - | Bugün tam saat onda - geldi. | Beyaz bir pantalon ve gri bir| ipek frenk gömleği giymişti. E-| limi sıkarken pek neşeliydi ve | ve şüphesiz o gün çok güzeldi. | Saat on bire kadar oturduk. | Bana tuhaf vakalar anlattı. Son | ra mektep hayatından bahsetti. Hattâ muziplik olsun diye bir | kaç İngiliz kelime ı Kovboy filimlerinde gördi nuşmayı taklit etti. Ayrılırken her gün uğrıyaca- ğını söyledi. Ne hoş çocuk!. * 5 Haziran —| Her gün mutazaman uğruyor. Beraber bahçede geziyor ve ko-| zuşuyoruz. Geçen #ün bahçede | iken ev sahibi geldi. Ona bir ah- bap çocuğu diye tanıştırdım Çapkın çocuk gözlerime manalı manalı baktı... | 12 Haziran Ne tuhaf! Ona o kadar alışmışım ki, bir gün gelmezse, âdeta canım sı - kılıyor ve kendirni yalnız hisse- diyorum.. Hele dün ayrılırken: — Mürebbive abla.. Yanak - larından öpmeme izin verir mi- Güldüm ve tuhaf bir istekle ona doğru u- zattım. Her iki yanaklarımdan hafifçe öntü ve bir kuşun cıvıl- tıları gibi gülerek ayrıldı.. Ne çapkın çocuk! * 15 Haziran Bugün pek mahzun geldi. Ye- şil gözleri her zamanki gibi par- lamıyordu. Sebebini sordum: — Karneyi aldık.. ikmalim var, dedi. Ben teselli edince biraz n lendi. Az sonra bu neşesi ço) dı. Ben bundan kuvvet bularak: — Haydi, bir oyun oynuya - lım, dedim. Gözlerini açtı ve hayretle sor- du: — Nasıl olur? Bize yakışır mı? — Tabil.. Tabii.. Küçüklerimle birlikte körebe oynamaya karar verdik. Ara - mızda çekilen kur'ada ebe o ol- dü. Gözleri bağlı olarak bizi ara- ması ne hoş oluyordu. Ben kıs kıs gülüyordum ve o, sesimi işittikçe bana doğru geliyordu. Bir aralık öyle oldu ki, âdeta ü zerime doğru koşarcasına yürü- dü. Ben de geri geri giderken a- yağım bir taşa takılarak sende- ledim, Bu sırada o da bana ye- tişti ve üzerime kapandı Ah! Bir anda vücudlerimiz çarpıştı ve o, göğsümün ' üze- leşe- | rum! Ne tuhaf... O benden 18 gilim! Lisandan | rinde bir durdu. Bir elek trik makit pılmışım gibi bütün vücudum yordu. He -| yecan içinde idim. Bana ne olu- yordu? O göğsümün — üstünde iken duyduğum bu heyecan ni- çindi? Heyecan içinde — Bir yeriniz acıdı mı? Diye sordu. Gözlerimi kapa - dım ve cevap verdim Oh! Hayır * 17 Haziran Ona karşı duyduğum hisleri | nasıl tarif — etmeliyim? Yoksa? Yoksa? Ona karşı kalbimde giz- li bir sevgi mi var” Hayret! Hay ret! O henüz 17 yaşlarında.. Ben O bir tomurcak kadar ta Jalbuki ben yaşlı bir baki- ise 35. ze Oh! Ne tuhaf! Ne tuhaf! 30 Haziran Bir haftadır gelmiyor.. Küçük den gizliye öğren- ymış. İyi olsa.. Onu ne kadar Oh! özledim.. 10 Temmuz * Bugün 20 günlük bir ayrılık- tan sonra, ona tekrar kavuş tum. Rengi biraz soluk olmakla, beraber onu gene güzel ve hoş buldum Beni görünce sevindi, hatırı- m sordu ve uzun zamandanberi gelmemesinin sebebinin hastalı- ği olduğunu söyledi. Onunla es- kisi gibi, şen şen konuştuk. Yoksa onu seviyor muyum? öi Ah! Evet! Evet 18 Temmuz Onu seviyo- yaş küçük.. Böyle olduğu halde onu sevmekten kendimi alamı- yorum. Ve her sabah onu, bü- Yük bir arzu ile bekliyorum. Fakat, içimi yemekte olan bir şey var.. Acaba o bana karçı hiç bir sevgi duymuyor mu? * 29 Temmuz Rabbim! Onunla aramızdaki — geniş boşluk ne zaman - küçülebilecek ve yok olacak! Sessiz düşüncelerimin gölgele- ri içinde yalnız başıma oturarak yalnız onun ismini çağırmak is - tiyorum. Evet! Evet! Onun ismini du- daklarımı kıpırdatmadan, içim - den söylemek istiyorum. Mak - satsız söylemek istiyorum. Çünkü ben “Anne” diyebil - diğinden memnun olarak — yüz defa annesini çağıran bir çocuk | gibiyim. n beni mağlüp olanların a- rasına yerleştirdin küçük sev- 11 Ağustos Onu bir çok zamanlar kont - rol ediyorum. Bana karşı hiç bir sevgi alâmeti göstermiyor. Ah! Ne yapayım? Ne yapa - yım? * 28 Ağustos Fakat hayret! Ona karşı olan sevgim çoğal- dıkça, onun bana karşı alâkası azalıyor.. Ne tuhaf! Sanki o ka- çıyor, ve ben onu kovalıyorum. Geçen gün yanımda otururken elleri ellerime değdi. Adeta kı gin bir ateşe dokunmuşum gibi | orası yandı. Ve biraz sonra da | bütün vücudum titremiye baş - ladı. Heyhat! O her şevden haber- siz gülümsüyordu. Ve zannedi - yorum ki, o an gülmek için ya- gıyordu. * 8 Eylül Ah! Ne sukutu hayâl! Bugün küçük sevgilimden şu mektubu aldım: “Mürebbiye abla izinle olan 4 aylık bir ar -| kadaşlığımız, — ne y mektubumla lar mısınız çin epey tarizlerinize maru mıştım.. Fakat o tarizlerin bu - gün mükâfatını görmüş bulunu- yorum. “Nasıl bir mükâfat? diye mi soruyorsunuz? Anlatayım, “Ötedenberi İngilizcem zayıf- tı. Bundan dolayı hem muallim- lerimden, hem de babamdan epey azar işittim. Hattâ itiraf T v aYw NM H Kur'alar senede 4 defa 1 Eylül, 1 Birincikânun, 1 Mart - ve edeyim ki bir kaç defa beni bu- BAŞ, DİŞ, GRİP, MEZLE, ROMATİZMA ve SOĞUK ALGIN- LIĞINI DERHAL KESER DEVA Kaşelerini Her eczönede araymnız : BUGÜNKÜ PROGRAM 8.00 Program 18456 Çocuk 8.03 Haberler santi 818 Müzik 1918 Çocuklar BAS Ev kadın için musiki e 19.80 Haberler İZİt b | 19456 Müzik SaN ae İ ARIS Badyo 12.33 Müzik ea 1250 Haberler | soas Müzik Te v a z î 2110 Konuşma 20 Müzik | 21265 Müzik * 2146 Müzik Tamo | eei li Hlur SOLDAN SAĞA: 1803 Müzik 2246 Müzik 1 İstek, Uzak şarkta bir ada. | 18.30 Konuşma | 2325 Kapanış W M 3 — Vücude getirilen şey, geçmiş || a BORSA 4 — Bıçak, Alçalış. 5 — Rabıt edatı, Erkek 4 * ı 41 €© — Taş, Bir harfin okunuşu. Mart 9. 7 — Bir nota, Dost bir memleke- Açılış ve tin merkezi kapanız 8 — İsim, İlâve, Bir rakam Haküra 1 Sterlin 524 9 — Memurlar alır, Sersem. YÜĞDĞE g nöker 132.20 YUKARIDAN AŞAĞIYA: Cenevre İsviçre Fre — 2008 1 — Zahmet, İnsan. Atina Drahmi 09915 2 — Hikâye, Evin bir kısmı, Hü Lavi 16225 8 — Süzgeçten geçirmek. Madrid Pezeta 129315 4& — Para, Yakar. || Begrad Dinar 3.1765 & — Bir uzuv İP yokohama — Yen 31.1375 © — İbadet yeri, Bir nida. Stokholm — İsviçre kros 31006 1 — Ört, Artistler yapar. Esham ve Tahvilât 8 — İstanbulun 1938 4 5 9 — Yapılan şey, Zaman, İkramiyeli 19.78 Dünkü bulmacanın halli Ergant 9.95 20— Stvas - Er- LA KI zurum 1 19.16€ Sivas - Er- zurum 7 19.25 Kamyon çarpmış Şoför Ahmedin idaresindeki 4113 sayılı kamyon Eyüp Cezri Kasım mahallesinde 72 numa- rada oturan Halile çarpmış ve AUK R | ayağından yaralamıştır. Su: 1 T 1 Bol ayağı yi ş ç I KW"TYMN AWŞ lu yakalanmış yaralının müda- mZ İ | vatı yapılmıştır. M TÜRKİYE CÜMHURİYETİ ZİRAAT BANKASI Kuruluş tarihi: 1888. — Sermayesi: 100.000.000 Türk liran. Şube ve Ajans adedi: 265 Ziral ve Ticari her nevi banka muameleleri, Para biriktirenlere 23800 Jira ikramiye verlyor. Ziraat Bankasında kumbaralı ve ihbarsız tasarruf hesablarında en az 50 Jirası bulunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a ile aşağıdaki plâna göre ikramiye dağıl.'acaktır: 4 aded 1.000 Liralık 4.000 Lira || 100 aded 50 Liralık — 6.000 Lira a Ca ĞMÜN. YA OO " 5 SİKTRB » *O z 4300 » 4 SÜ BN L LA G İkllE » e n 3200 » 40 » 100 » 4000 » DİKKAT: Hesaplarındaki paralar bir sene içinde 50 liradan aşağı düşmiyenlere ikramiye çıktığı takdirde ©6 20 fazlasiyle verilecektir. 1 Haziran tarihlerinde çekilecektir. Devlet Demiryolları İlânları Muhammen bedeli 20308 (yirmi bin üç yüz sekiz) lira olan 8 kalem- den ibaret hasta karyol: taraca — şezlongları, çamaşır ve erzak nakil arabaları 18/3/941 salı günü saat 15,30 da kapalı zarf usulü ile Anka- rada idare binasında satın aktır. Bu işe girmek istiyenlerin 1523,10 (bin beş yüz yirmi üç lira on ku- ruş) liralık muvakkat - teminat ile kanunun - tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini ayni gün saat 14,30 za kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır, Şartnameler parasız. olarak paşada tesellüm ve sevk Ş Ankarada malzeme dairesinden, Haydar- ndea dağıtılacaktır. (1584) fena not aldığım için, ikmale ka- lacağımı biliyordum. Bundan do layı üzüntü ve saşkınlık içindey- | y - ken, sizin bu evde mürebbiyeik | © ©Ellİ futbol ettiğinizi ve çok iyi İngilizce bil- diğinizi haber aldım. Ve ne ya- pıp yapıp sizinle tanışmak yol- larını aradım - ve nihayet bu!- düm. “Sizinle olan dört ayl daşlığımız müddetince yi fevkalâde ilerlettim. sız bunun farkında di Ve dün ikmalimi verer nun için eve hapsetti. Sene sonu geldiği zaman, lisan dersinden Saatlarımız geldi Fiatı 35 lira A v nıfi geçtim. Teşekkürlerim büyük - tür. seyi yorum v İstanbul ikmal edec y tombul yanak öperim, Allaha ismarlad nim çapkın mürcbbiye ablanı. * Oh Rabbim! O gitti.. Hiç mazsa erişemediğim ve cr mekten ümidimi kestiğim o ( zilet tepesine, beni yükselt, Oğuz OZDEŞ Singer saat ma; İstanbul Eminönü No. 8 DOKTOR Smma, Tevfik Akif Ayışık Dahilt Hastalıklar — Mütehasarsı Beyoğlu — Parmakkapı İmam s0- kak numara 26, pazardan maada saat 14 - 18 6 kadar. Gece müracaatlar edilir. Telefon: 49908. l YENİ NEŞRİYAT Çabuk Perspektif ve resimde kullanılışı Sınal resmin bütün şubelerin- den ve bilhassa çabuk perspek- tif metodundan bahseden, deniz gedikli erbaş okulu resim maki- | ne öğretmeni Selim Rahim Sun- turun Türkçeye çevirdiği (ça - buk perspektif ve sınaf resimde kullanılışı) adlı eser beş ay gibi | kısa bir zamanda ikinci defa tabedilmiştir. Bu eserle sınaf resmin bütün da kabul incelikleri en kısa zamanda öğ- renmek imkân dahiline girmiş bulunmaktadır. Bu kıymetli eseri bütün ma -« kine sanayii mensupları ile as « keri ve sivil meslek okurlarına tavsiye ederiz. Kuleli Askeri lisesi müdürlüğünden Külelj Askeri lisesine girmeğe istekli olup ta taşralarda şubelere, Tz tanbulda da doğruca mektebe müracaat etmiş olanlardan sınıflarında dö- nekliği olmuyan bütün girme şartlarını haiz bulunan, ve ayni zamanda giriş evrakını tekemmül ettirmiş olan isteklilerin imtihanları yapılmak üzere 7 Mart 941 cuma günü saat 9 da Kuleli lisesinde bulunmaları ve bu tarihte mektepte bulunamayanların haklarını kaybedecekleri ilân olunur. (1443) İstanbul Maafi; Müdürlüğünden lüzumlu Maarit Vekilliği Köy Enstitüleri için olup aşağıda cins ve miktarı yazıl etüv makinesi ve türbin âleti pazarlık suretile satın alınacaktır. İstekliler bu Âlete ait şartnameyi Maarif Müdürlüğü — Yardirektörlü. ğünde görebilirler. Pazarlığın 5/111/1941 de yapılacağı ilân olunur. çarçamba günü saat 15 te Maarif Müdürlüğün- CİNSİ Miktarı Beherinin Tutarı Teminat fiyatı akçesi 500 mevcutlu yatılı bir okulu idare — 2 1500 —— 3000 225 edecek etüv makinesi. 15 - 40 beygir kuvvetinde türbin ı 800 B00 60 (1656) ishnbul Fiat Mürakabe Bürosundan Piyasada fiyatları kontrol etmekte olan büromuz kontrolörlerine vilâ- yetçe musaddak fotoğraflı hüviyet varakaları- - verilmiş — bulunduğuhdan badema yalnız, ellerinde «İstanbul fiyat mürakabe bürosu kontrolörü» ol duklarını bildirir hüviyet varakası olan memurlarımızın kontrola “salâhi. yettar bulundukları ilân olunur. (1677) A . Ji 1 adet 2000 Liralık — 2000 —Lüira! T.. İIş Bakkası | :: Bo z 1941 Küçük. |— a Tasarruf Hesabları İzsee : 8 . Ze îâl;RAMlYE PLÂNI Sahibi: A. Cemalettin? Saraçoğlu Neşriyat Müdürü; Macit Çetin. Basıldığı yer; (H. Beklr Gürsoylar ve A. Gemalettin Saraçoğlu matbaası)) Keşideler: 4 Şubat 2 Mayıs, 1 Ağus- tos, 3 İkinciteşrin tarihlerinde yapılır|