Kahraman Maraş'ın kurtuluş yıldönümü 2 sene evvel müstevli düşman şahla- | nan Türk gurürü karşısında ezilmişti | | ? Senenin bütün günlerini göz Önüne getirecek olursak, her bi- risinin, tarihimizin birer zafer a türz. 30 Agustoslar. 9 Eylüller, B Teşrinler... Ne bileyim, say - makla tükenecek gibi değil ki... İşte 11 Şubat tarihi de kurtuluş savaşımımın başlı başına bir za- fer übidesidir, ve güzel Maraşı- mıizin kurtuluş günüdür. Bun- 'dan 22 sene evvel bu gün müna- gebetile, tarihin sahifeleri ara- sında ebede kadar - canlılığını muhafaza ederek ölmez bir abi- de gibi yaşayacak olan o gün- lerimizi anmak ne mutlu bize... Şu dakikada o günlerin teferru- at ve tafsilatını bir kaç satıra sığıştırmak mümkün değil. Her hareketi bir menkibe ve her men kibesi bir harika olan o günler- den bazı hâdiseleri, kalemimin kudretince gözlerinizin önüne dökmeğe çalışacağım. x Haya güneşli, fakat işğal kuv- vetlerinin zalim kanatları, hür ve müstakil memleketimizin ü- zerine gerilmiş ve parlak Güne- gi karartmış. Loş ve sisli bir ha- va içerisindeyiz.. Bununla bera- ber, her türlü iztırab ve yoklu- ğa katlanmasını bilen Türk ço- cukları, karanlıkta da atacak- ları adımıların tam isabetini çok iyi biliyorlardı. Bir Sonbahar günü.. Ögleden sonra... İşğal kuvvetlerinin ne- ferlerine imtisalen giyinmiş o- Jan Ermeni gençleri, fiyaka ve taka satarak sokaklarda ve çar- gida geziniyorlar.. Bunlar da işgaleilerin askerleri olmuşlar... Uzunoluk çarşısı eski halin- de.. Yalınızeski neş'esi yok. Her- kes gününü ve saatuini - bekle mekle meşgul. Uzunoluk hamamından çıkan fiç-kadın, küçük meydana doğ- Yü yürüyorlar. Karşılarından gelmekte olan üç işgal devriye- cisi bunlara yaklaşıyor ve lardan biri kadınlardan bi hin pençesini çekerek yırtıyor . Burası artık Fransız mem- Jeketidir, peçeli gezilmez... Peçesi yırtılan kadın düşerek bayılmış, diğerleri feryada baş- lamışlardı. Yakın dükkan ve İkahvelerden — imdada yetişen Türk çocuklarının nasihatları - nâa, bu küstah mütecavizler si- lahla mukabele ettiler, ve Çak- makcı Said'i kursunla yaralaya- rak yere serdiler. Bütün hadiseyi soğuk kanlı- hğile seyir eden Sütcü İmam, ağır agır dükkanından çıktı, bun lara doğru yaklaştı ve yerde ya- tan bayılmış kadınla kıvranan Çakmakcı Said'e baktı. Elini ta- bancasının kabzasına uzattı, bu küstah mütacavizlere lâzım ge- En dersi verdi: sivrikülâhlı ne- Verlerden kadının peçesini yır- san boylu boyuna yere uzanmış. ve Sütçü İmam sır olmuştu. 1918 senesinin ikinciteşrin a- yının 28 inci cuma günü, sabah- leyin yatağından kalkan Türk 201 ABONE BEDELİ Türkiye — Konedi 1400 Krg. 2700 Krg. 7860 » 14860 » BAYLIK — 400 »— 800 » YAYLIK — 180 » 200 » 12 Şubat 1941 ÇARŞAMBA 14 Muharrem 1360 20 İkincikânun 1356 Gün 41 Ay 2 Yıl: 941 . Kasım 37 Güneş — Öğle — İkindi 120 TA8 940 750 — 13.28 — 16.20 Akşam — Yataı İmsak 1200 132 1140 18.40 20.11 6.19 DİKKAT €Yeni Sabah» a gönderllen yazılar we evrak neşredilsin edilmesin lade maz ve bunların kaybolmaların- SENELİK € AYLIK Ezani Vasati Ezani Vasati “mayız.. Karşımıza silâhla çıka- jdan dolayı hiç bir mesuliyet kabul İedilmez. gocukları, kale burcunda daiga- | lanması mutad olan sevimli bay rağını gürmemişti. Birdenbire — güleyane — gelen Türk ruhu, Ulu Camide toplan- mış ve bayrağın kaldırılmasiyle burada Türk ve İslâm hâkimi- yetinin kalmadığı ve bu hâkimi- yetin bulunmadığı yerde de c kılınamıyaca; fetvası verilirken, iki bini teca- üz eden halk kütlesi, ellerinde bayraklarımız olduğu halde ka- leye doğru ilerlemiye başlamış- & Kaledeki Fransız muhafızları mukabele — edemediler. Önden giden Zalha Hoca oğlu Osman, indirildikten sonra bir kenara atılan bayrağı yerden aldı ve al- kışlar arasında yerine astı. Cumartesi günü dükkânlar a- gılmamıştı. Bunu işiten Guver- mör, tercümanı ile erkenden s0- | kağa çıkmış, Türklerin toplu bu- | lunacağı mahalleri, kahveleri ve camileri dolaşmıya başlamıştı. | Nakıb Camünin avlusundan | geçerken Aşıkhoğlu _ııymıe[ karşılaştı. Aralarında göyle bir | konuşma oldu: Guvernör — Bir bez parça- sından başka bir şey olmıyan bayrak için bu kadar gürültü| yaptınız, yarın kullanacağımız topa, tüfeğe karşı ne yapacaksı- | mız? Çoluğunuza çocuğunuza a-| gımıyor musunuz? Hüseyin — Ben anamdan doğ dum, kalede bayrağımı gördüm, | ve şimdiye kadar da ıirüyoı—î dum. Onu görmemek için ya kör | | reftir.,, Yalnız ben değil, çoluk. pacak, kadin cekeii, Hüyük KüLİ gük, her Maraşlı Türk, Cuma #sabahı yatağından kalkar kalk- maz ilk bakacağı yer kaledir, fİk göreceği şey bayraktır... Ya- gamakta olduklarına bu alâmet- tir.. Onu görmekle göğüsleri ka- barır, görmezlerse - öldüklerine | hükmederler. O vakit ne topu, | he tüfengi hıçhlrııvıeümw mezler. Sen bizi korkutacağını zannetme, Biz eli silâh tutamı- | yanlara top tüfek sesi duyur - cak olursanız, evvelâ çoluk ço-| cuğumuzu öldürür, sonra şehre | ateş verir, ondan sonra da kar- gına çıkarız. Arkamızda bekle- yenimiz, ağlayanımız kalmadığı ve şehir de kül olduğu için ölüm- | den yüz çevirmeyiz; istersen, | sen o vakit dünyanın bütün si- lâhlarını getir, karşındayız.. — Güvernör cevab bulamadı. O- radan çarşıya indi. Çarşıda bir köylüye rastladı. Onunla da şöyle konuştu: Guvernör Hükümetiniz bizden ödünç para almıştı, geri vermedi. Biz de buraları iste-| dik, paramıza mukabil hükü - metiniz muvafakat etti; omun | icin geldik; paramızı çıkarıncı- ya kadar kalacağız. | Köylü — Sizin bu alış veri- şiniz doğru değildir. Hükümet | kitnin malını satıyor? Yahud terhin ediyor? Biz bu hususta | kendisine vekâlet vermedik. Bu | rası bizimdir. Sen paranı hü-| kümetten iste. Biz ııhımn; sahibiz.... Guvernör buna da cevab bu- lamadı. Artık başkalariyle gö-| rüşmekten ikâmetgâhına — dön- meyi tercih etti. * Divanlı, Sarayaltı, Çomaklı, Duraklı, Şekerli gibi - semtleri tehdid eden Kuyucuktaki Erme- ni evlerinin ekserisi taş bina ve Harlak Avadisin evi de bunların en büyüğü ve müstahkemi idi, Ayni zamanda Avadisin evine kuvvet ve mühimmat yerleşti- mali vaziyeti iyidir diyor | devretmiştir. Bu miktarın bu sene 98 bin liraya çıkacağını | yerilmiyerek kazmalamıya baş- Yi BABAK Wmm*"ı AO TAMMOY N 6 —ŞEHİR HABERLERİ— Üsküdar tramvayları- nın vaziyeti Şirket müdürü şirketin | Üsküdar, Kadıköy ve havali-| larının borçlu olduğu İş Bankası ve eski Elel trik Şirketiyle borçların öden- mesi hakkında yaptığı anlaşma- | ların tetkiki hakkındaki teklif dün şehir meclisine sevkedilmsi- tir. Meclis anlaşmaların tetkikini kavanin, iktısat ve bütçe encü-| menlerinden müteşekkil muhte- lit bir encümene havale etmiştir. Bü anlaşmalara göre idarenin İş Bankasına olan 325 bin liralık borcu 15 müsavi taksitte — ve faizsiz olarak ödenmek — üzere 200 bin liraya ve eski elektrik şirketine olan 250 bin lira borcu | ç müsavi taksitte ve gene faiz- siz olarak ödenmek üzene 100 bin liraya inmektedir. Feridım Manyas diyor ki: Diğer taraftan Üsküdar ve Havalisi Halk Tramvaylarının müdürü Feridtm Manyasi, ken- disine idarenin vaziyetini soran bir muharririmize demiştir ki: — İdarenin, şimdi anlaşarak bir hayli tenzilât yaptındığı İş Bankasına ve Elektrik İdaresi- ne olan borçundan başka diğer | hiç bir yabancı müesseseye bor- cu yoktur. Mali kabiliyetimizde borçlarımını anlaşma esasları ödeyebilecek kabiliyette ve kud- rettedir. Nitekim geçen sene ida- re sene sonunda 68 bin lira tahmin ediyorum. Bu sene dev- martta — yapacağımız umumi heyet toplantısında görülecek- tir. Muhakkak olan bir nokta idarenin mali vaziyetinin her gün'biraz daha iyileştiğidir. , Üniversitede Sömestir tatili İstanbul tniversitesinde — bu- gün Sson dersten Sonra sömestir. fatili başlıyacaktır. Tatil şubat ayı sonuna kadar devam edecek ve ikinci sömster tedrisatına 1 martta başlanacaktır. l O semtlerde faaliyet gösteren Dulkadır oğlu Süleyman Beyi ürkütmek maksadiyle — Avadis bir tehdid mektubu — yazmıştı. Süleyman bey, çeteleriyle ye - mek yerken aldığı mektubu o- kuyunca, Cin Ali — oğullarından Milliş denmekle maruf Keke Nuri ayağa kalktı ve: — Ben Avadisin evini yakma- dıkça yemek yiyemiyeceğim... dedi. Yusuf Hacılıdan Kâhyaoğlu Hasan da buna uydu, beraberle- rine aldıkları çetelerle gittiler. Avadisin evi bir kale gibi idi. Avlu duvarı bile yontma taştan | ve pek yüksekti. Demirden iki kapısı vardı. Avlusunda hayvan tavlası ve samanlık bulunuyor- dü. Fedailer baltalarla demir ka- piya yanaştılar. İçeriden kur-| şun yağdırılmasına ve — bazıla- rımın da yaralınmasına ve şe- hid düşmesine hiç ehemmiyet ladılar. Diğer taraftan da yağlı paçavralar yakarak içeri attı - lar. — Samanlık tutuştu, — kapı kırıldı, ve düşman arkadaki di- ğer kapıdan kaçtı. Girilen bu evde, pencerelerin iç taraflarında kum — torbaları ve duvarlarda mazgal delikleri görüldü. Nurinin - tertibatiyle duvarlar kazma ve mündünlerle (manivelâ) yıkıldı, ve ahşap ak- sama ateş verildi. Milliş Nuri bilâhare Kümbet kilisesi zaptedilirken, göbeğin- den yaralanarak şehit oldu. Bolçet ağdatlrodiu Türk - Alman ticaret mukavelesi| | Tei ai e Almanyaya yakında i yüzbin liralık Tiftik ihraç edilecek | 22 milyon liralık Türk - Al-| man Ticaret mukavelesi hüküm- | lerine göre Almanyaye verilecek mallar meyanında bir milyon liralık tiftik de bulunmakta idi. | Haber aldığımıza göre 17 bi- rincikânün 940 tarihinde iki hükümet arasında teati edilen notalara istinaden bedeli Türk | - Alman kleringinin A hesabın- dan ödenmek üzere munzam 0- larak Almanyaya 200.000 lira- lik tiftik daha verilmesi karar- laştırılmıştır. Ticaret Vekâleti| bu malların ihracatına tiftik ve| yapağı ihracat birliğini me - mur etmiştir. Bu partinin ihra- cına derhal başlanacak, diğerle- Ti ise Almanyadan - karşılık 0-| larak mal geldikten sonra veri- lecektir. Bu mallarımn fiyatları hakkın- da tacirlerimizin Alman firma- lariyle pazarlık yapmaları doğ- ru görülmediğinden bu işi birlik | âzaları arasında teşekkül ede- cek bir komite halledecek ve Almanlara muayyen tiplere ait birer fiyat teklif edilecektir. Al- manyaya satılan bu — mallara mukabil sınat mamulât, loko -| motif, vagan ve tıbbi ecza ithal edilecektir. İhracat ve ithalât tacir- lerimizin hazırlıkları Tamamen buzlarla örtülü o- lah Tünanin bir marttan sonra ticarf nakliyata — açılabileceği hakkında şehrimizdeki — alâka-| darlara —malümat — gelmiştir. Buzların kırılarak çözülmesi de vam etmektedir. Bu itibarla ih- racat ve ithalât tacirlerimiz ha- zırlıklara bağlamışlardır. 2 mil iyon liralık il malişgeleceği ümit edilmektedir. Bu mallar meyanında İzmit kâğıt fabri- kasının 500 bin Jiralık sellülozu da bulunmaktadir. | porları ökunmuş ve bazı Dokumacılık kooperatifi Hakkındaki şikâyetler tetkik ediliyor Dokumacılık Kvırvynw(ıfl hakkında bazı âzalar ları ihbar ve gikâyetleri Mınta- ka Ticaret Müdürü tetkik ede - rek tahkikatı genişletmeğe rar vermiştir. - Dün mürakip ra- âza- ların malümatına müracaat e- dilmiştir. Bu ihbarlara göre koo- peratif vekâletin kabul ettiği fi- yatlarla ipliklerin bir kısmını âzalarına | tevzi etmiyerek gizli bir suret- te ve yüksek . fiyatlarla — bazı spekülâtörlere satmış ve bu su-| retle binlerce liralık —;mmümzlw yapmıştır. Diğer taraftan bazı fabrika- | törler de bu suretle Sümerbank- tan aldıkları iplikleri fazla fiyatla — mütavassıtlara sattıkları ve binnetice iplik buh | | ranı yarattıkları anlaşılmıştır .| Ticaret Vekâleti müfettişlerinin de bu tahkikatla meşgul olmak | üzere şehrimize gelecekleri öğ-. renilmiştir. Türk şilep nakliyatı tanzim ediliyor Türk şilep nakliyatının tan- zimi ve tek elden idare edilme- si için Münakalât Vekâletinde teşekkül eden komisyonun me- | gaisini bitirerek hazırladığı e- Basları vekâlete arzettiği An- karadan gelen haberlerden an- laşılmıştır. Bu esaslara göre şilep nakliyatı Münakalât Ve- kâleti tarafından idare — edile- cek ve seferlerin intizamı İz- tanbul Mıntaka Liman reisliği tarafından kontrol edilecektir. Bu kararlara göre ihtiyaca göre muayyen tonajdaki vapur- ların tahriki mümkün olacak ve avdetlerinde iskelelerden - boş. dönmemeleri temin olunacaktır. | ;Bu süretle navlun ücretlerinde İde mühim bir tenzilât yapmak imkânı hasıl gekli kabul etmeyen' armatör - lerin vapurları vekâlet tarafın- dan satın alınacaktır. İ -POLİSDE | Bunlardan biri kendi ev- Tâdını kitir. kiıtir, kesmiş Aslen Rizeli olup meczup bu- hındukları için mahfuzen şehri- mize getirilen İsmail ve Ali a- dandaki iki deli Yeşilköy emrazı | akliye hastahanesine yatırılmış | lardır. Bunlardan İsmail kendi | evini yaktıktan başka bahçeye çıkarak malı olan danaları kes- miş ve diğeri Ali ise Hüs adındaki beş altı yaşındaki oğ- Tunu kıtır kıtır keserek parça parça doğramıştır. İkisi de dün hastahaneye teslim edilmişler - dir. Belediya talimatına uymıyanlar Belediye talimatına —muhalif hareketleri görülen 14 çofi otobüs biletçisi ve 5 oto hakkında ceza zabit v: a tanzim edilmiş ve ayrıca bir ka- dın bir erkek olmak üzere - iki dilenci yakalanarak haklarında takibata başlanmıştır. Bir odun deposunda yangın Bebekte Cevdetpasa caddesin- de 129 sayıda Anjeli Kuruncaya ait ve İsviçre Tellina sigorta şirketine 500 liraya' sigortalı 0- dun deposunun mangal kömürit bulunan kısmında yangın - çık- mış ve bir miktar kömür yan - dıktan sonra devriye ve bekçi- ler tarafından söndürülmüştür. Tahkikata devam olunmaktadır. Baca tutuştu Taksimde Leylâk çiçeği soka-. ği 12 sayıda Marikaya ait evin ikinci katında yakılan sobadan baca kurumları tutuşmuş - ise tevessitne meydan verilmeden söndürülmüştür. Kalb sektesinden ıılmllşW Sirkecide Meserret otelinde ikinci kat 2 numarada oturan ve 1926 Manastır doğumlu bu - lanan Ziya Şengül birdenbire üzerine fenalık gelerek düşüp öldüğü haber alınmış ve yapı - lan muayenesinde kalb sekte - sinden öldüğü anlaşılmıştır. | adliyeye verilmişlerdir. ADLİYEDE | ba Sevgilisinin yüzünü kesen mahküm oldu Sevdiği Şaziye ismindeki genç kizin- muhalefeti — dolayısile Unkapanı caddesinden geçerken yüzünü jiletle kesmekle suclu Şadinin altıncı asli eden muhakemesi dün netice - lenmiştir. Suçu sabit görülen Şadinin bir sene iki ay hapgine karar verilmiştir. İki sabuncu adliyeye le cereyan verildi ? Şişlide 181 sayılı dükkânda yüksı fiyatla sabun sattığı tesbit edilen Ali oğlu Kâni — ve Paraşkevi haklarında zabıtlar tutularak dün ihtikâr — suğile Asıkğoz ka-| Sümerbanktan aldığı | işleyerek | olmaktadır. Bu / Florya plâjlarında ıslahat ——— wBelsdlye plâjlar hakkın- | da bazı tedbirler aldı Florya plâjlarında geçen sene görülen intizamsızlığın tekerrür etmemesi ve bu sene daha İyi idare edilebilmesi için bir müd- | dettenberi belediye heyeti fen- niye müdürü, imar müdürü ve emlâk müdüründen teşekkill e- den komisyon mesaisini tamam- | lamiş ve bu hususta almacak | tedbirleri tesbit etmiştir. Belediye ilk iş olarak Florya- da mükemmel bir gıhhi imdad | merkezi vücuda getirecektir. | — Burada daimi surette iki dok- tor bulunacak ve halkı meccant müayene ederek deniz ve kum banyoları hakkında tavsiyelerde bulunacaktır. Sıhhi imdat mer- kezinin her tehlike anında vak'a yerine sür'atle — yetişebilecek sür'atte motörleri de buluna - caktır. Plâjlar bu seneden itibaren 3 sene müddetle kiraya verilecek- tir. Müteahhit 1 mayısta plâjları açmak mecburiyetinde olacak ve ancak eylül sonunda kapaya- bilecektir. Florya gazinosu bi- rinci sınıf bir gazino vasfım haiz olacak ve plâjdaki jımnastik tesisatı müteahhit tarafından ikmal ohmacaktır. Belediye bu- rada yeniden 300 kabine yaptı- racaktır. Diğer taraftan geçen sene bedava - halk plâjında ba- Za hâdiseler olmuştu. Bu hâdi- seleri önlemek üzere” bu sene | halk plâjlarma bedava değil 10 kuruş gibi çok cüz'i bir para ile girilecektir. Belediye yakında plâjların ihalesini müzayedeye çıkaracaktır. Veremle mücadele Cemiyetinin balosu Verem mücadele cemiyetinin bu ayın on beşinde-Taksim Be- lediye balicesinde vereceği ba- Tonun son hazırlıklarını görüs mek üzere dün Ticavet Odasın-| aldığımıza- göre şimdiye | kadar yalnız Ticaret ve' sahayi erbabı tarafmdan bu balo için| 8.000 lira temin edilmiştir. U-| mumi hasılâtın 10.000 lirayı aşa | cağı tahmin edilmektedir. Ce- miyet bu para ile derhal Eren- köy sanatoryomuna — bir pav- yon daha ilâve edecek — ve| Kasımpaşa dispanserinin de in-| şaatına başlıyacaktır. ayrıca beş sene zâ tar. Durup dururken bıçakla | yaralamış Balatta Odun iskelesi soka - ğı 9 numarada olturan Buhur Yankoyu hiç bir sebep olmadan | biçakla yaralıyan — Âli u| Süleyman Erol yakalanmış - ve | tahkikata başlanmıştır. Arabacı 0j Arpa çuvalları nı başına almış || ve derhal yemeğe gitmiş ?.. Dün birinci ağır ceza mah- hemesinde bir bırsızlık cürmü meşhudu muhakeme edildi ve derhal karara bağlandı. Böyle vir vak'anın birinci ağır ceza mahkemesine verilmesi — na- dirattan olduğundan - vak'a dikkati çekiyordu ve muhake- menin cereyam esnasında bu- nun sebebi anlaşılıyordu. Çün- y:ıplı_';ınılan di ya verilmiş i Suçlu İsmail isminde bir 2- rabacıydı. ve hırsızlığı göyle Evvelki gün — Sarayburnun- da arabası ile resmi müesse- gelere ait arpaları taşımakta iken — Boşalan çuvallardan ikisini iç içe geçirmiş ve gü- ağmurdan — muhafaza et- mek üzere bunları külâh gibi başına koymuştur. Bu suretle bir eraniyet uyandıran araba- cı İsmail bir arahık oradaki a- lâkadar memurlara: — Ben yemeğe gidiyorum. Diyerek ayrılmış ve cidden yemeye gitmiştir. Fakat bildi- çuvalları “ Çünkü dönüşte onun başı açık avdetini görenler; derhal çuvalları sormuşlar o da keke- baslayınca derhal işi resmiyete dökmüşlerdir. Polis üdahalede bulununca tahki- kat başlamış ve arabacı İsma- * ilim yemeğe çıktığı — sırada alelâcele Asmaaltına — kadar giderek çuvalcılık yapmakta 0- || lan Hasana bu iki çuvalı bir liraya sattığı anlaşılmıştır. Dün adliyeye verilen İsmail derhal birinci ağır cezaya ha- vale olunmuş ve yapılan mu- hakemesini müteakıp bir ay hapsine ve 4 lira mahkeme harcı ödemesine karar verile- rek tevkif edilmiş, hapishane- ye gönderilmiştir. ü bir toplana yağılmıştır. Ha .| fında Ş hır—w de 15 dispanser daha - açacak-| ; -< 12 ŞUBAT 1941 İlim Köşesi Yazanı Prof, Sall Eırafî Uzdilak Keşifler, ihtiralar Kömür katram w Bi aç Bundan bir buçulamır kadai evvel havagazi — endüstrisinin kurulmasiyle kömlür katran ens düstrisi büyümüş ve çok milie tarda katran istihsaline lüzunu görülmüştür. Yapısınm karışıl mahiyeti kimyagerlerin gözlerin ni açmıştır. Basit kimyevi mada delerden bazıları bu karışıkl maddenin enteresan mürekkip« lerini meydana çıkardığı halda bazıları da karışıklık derecesini arttırmaktadır. j Bu işde hararetin büyük ros lü vardır. Hemen her kimyevf veya fiziki muamele bu karışıll maddeden enteresan bir cevhest Çıkarabilir. On dokuzuncu asırda yaşa « yan kimyagerler çok — talibli idiler, neye ellerini attılarsa boğ çıkmadı. Çünkü keşfedilebilecek bir çok şey önlerinde yatıyordu. Hofman katranda Banzol bur lunduğunu keşfetmişti. 1825 se nesinde Faraday, 0 — sıralarda Balina yağından çıkarılan ve tenvirat işlerinde kullanılan, ha- vagazinden banzol'u çıkarmış- . Sonradan katrandan fenilt asit, naftalin, antrosen, toluen çıkarıldı. Bu maddeler - ilim » damlarının bir çok araştırama, larına yol açtı. Öyle ki 1830 de kömür katranı meselesi 1930 da- ki vitamin meselesine "benzer . Bugün vitaminler nasıl ilimde büyük hamlelere sebep olmuş- sa o senelerde kömür katranı da kimyada mühim bir bap ba- şının açılmasına sebep olmuş- tur. 1830 ve 1930 da yaşamış olam kimiyakerler — önlerindeki geniş sahadan dolâyı talihil insanlar- dır. Bunların' mesaileri ilmin te- rakkisine hizmet etmiştir. On yedinci asır bir Nevton yetiştir- di, bu ismin etrafında ilim bü- yüdükçe büyüdü. Büyük bir fi- | zik ilmi meydana geldi. On do- kuzuncu asırda kömür katrar | hından bir çok şeyler çıkarıldı | ve-yeni bir kimya şubesi açildı Katrandan çıkardlan — başlıca mahsulleri cedwet halinde veri> | yoruz: | Cehverler; Banzol 'Toluen Naftalin Fenik asit Antrosen Ham halinde kultanıldığı yer: | Motör mahrukatı Solvan Haşarat öldürür ; dezenfektan Saf halinde kullanıldığı yer, | Boyalar | Boya ve patlayıcı maddeler, Boya W Boya ve patlayıcı madde. Boya , cezası istandi Beşiktaşta Nusretin kahve - sinde 130 kuruş alacak e den Kadiri öldürmekle ve karx | deşini de yaralamakla suçlu Abdrurrahmanın ikinci ağır ce- zadaki muhakemesi son safha- ya gelmiştir. Dün iddia makamı târafın: dan suçlunun 413 inci maddeyı | göre 18 sene üzerinden hapse | Mmahkümiyetile cezalandırılma- | sı istenmiştir. Muhakeme mü- | dafaa ve karar için başka bir güne kalmıştır. 'Blr maden amelesi öldü Bir madende çalışırken üze. rine taşların çökmesile yarala- nan ve Gureba hastahanesine kaldırılan amele Şuayp evvelki gün cinnet emareleri gösterdi- ğinden Bakırköy hastahanesine naklolunmuş ve dün orada öl « müştür. Adliye doktoru Enver W Beşiktaş cinayeti failinin | | Karan cesedi muayene etmiş ve morga kaldırmağa lüzum göre müştür. Faturasız mal sahibi Sultanhamamında manifatu. racı Buhar Bahar, dükkânında kontrol yapan memurlara —al- dığı malın fatarasını ibraz ede mediği görülmüş ve hakkında zabıt tutularak adliyeye veril- miştir