“ YAZAN : Bernard Newman * “Arkasında çok — kuüvvet- (li bir âmil bulunmazsa hiç bir fteşkilât bu suretle hareket ede- mez, - Bu vak'ada gaye para değil- |&ir. Siyah Ejderha Japonya için | içalışır, başka bir davayı müda- faa etmez. Hiç kimse, hattâ t.ıeııdi âzaları bile, onu müdhiş “intikamımıdan yakasını- kurta - İyamaz. Yalnız Japon imporato- jru Müstesna. Çünkü o tebaası ifazarında ilâhi bir meveudiy> 'te maliktir. r Alman ajanları “Siyah ej 'derha,, ya baş vurdular. “Terak- 'ki,, uğrundaki mücadelede Al- manların yardıma hazır olduk- larını bildirdiler. Ajanları, yal- Japonyada değil, Çinde ve lançuryada da - çalışabilmeli - diler. Bu müracaat Siyah Ej derha üzerinde tesir yaptı. Al- manyanın maksadı ne olursa ol- sun Almanlar bir müttefik idi- ler. Hem de Beyaz bir müttefik ki Asyalılar arasında çok daha İkolaylıkla karışıklıklar çıkara- bilirlerdi. Siyah Ejderha faaliyete baş- Jadı. Almanya ile işbirliği yap- mağa muhalefet eden general- ler ve politika adamları haşin | gurette “bertaraf,, edildiler. Bu | atilleri görmüş olan müşahid- ler dökülen kanın Hevr Hitler'in İkendi vatandaşları - arasında ,yaptığı tasfiyeye lâyık olduğu- Ju söylemişlerdir: Bu nâhoş vak'alardan sonra, |bugünkü Avrupada Alman ca- |susluğunun bazı karışık halleri- İni tedkike geçmeden evvel, bi- raz eğlenceli sayfaları karıştıra- hm. Nazi casusluğunun sevk ve idaresi kusurlu ve haşin olabilir. | İÇekoslovakyada ve Lehistanda jancak arkasında pek faik kuv- | vetler bulunduğu takdirde mu- vaffakıyet temin edebilmistir.| Fakat mekanik teferrüat cihe- | tine gelince, Alman ajanları | teşkilâtları tarafından çok yar- diım îörürler. Adi bir çok ea-; susluk vak'aları daha iyi bir da- va uğrunda sarfedilmeğe lâyık yeni bir maharet ve kurnazlık | 'İcadı sayesinde yükselebilmişler- dir. Casuslar tarafından kullanı- lan mekanik usullerde de vâkıa- | lar, uydurma hikâyelerin üstün- | dedirler. Okuyucularımız. bitta- | bi bir ceb saati şekli altında giz- | lenmiş fotoğraf makineleri kul- | lanan masal casuslarım bilirler. | Bunda hiç garib bir cihet yok- | tur. Dresdende meşhur bir fab- | rika uzun zamandanberi mari- fetli fotoğraf makineleri i.mıhn-: de ihtisas kesbetmiştir. Bu ma- | kineler “esrarlı, tip diye meş- hurdur. Böyle bir fotoğraf ma- | kinesi ilk bakışta alelâde- ceb saatlerinden farkedilmez. — Ca-| sus için yapılacak iş vakti an- damak ister gibi saatini güzel güzel çıkarmağa, icab eden düğ- | meye basmağa inhisar eder. — | Derhal bir resim alınmış olur. ş4icab eden muayyen mesafe de| hayrete şayan bir surette tayin edilmiş bulunur. | Ayni firma tarafından çıkarı- | lan daha nazik diğer bir maki-| ne kol saati şeklindedir. Bunlar- | İâğan birini gördüm. Bir maharet hârikası addolunabilir. — Casus |için saate dokunmağa bile hacet yoktu. Onu kulağına tutması kâfi idi. Sonra, işleyip işlemedi- İğini anlamak ister gibi sallardı. İBu sallamadan bir saniye sonra | jmakine otomatik surette ens-| İtantane resmi çekmiş olurdu. — | Gene ayni Dresd firması baş-| ka bir münasebetle, casusluk işi için daha mahirane makineler imal etmişti. Bunlar düğme, ti- yatro dürbünü, baston sapı, ha tâ rabtiye şeklinde idiler! Bir iki nesil evvel, casus böyle ma- haretle yapılmış âletler vasıta- giyle malümat toplayabilmeyi ümid edebilirdi, - Fakat şimdi çebhane imalâtı işleri de küçük | fotoğraf makinelerine casuslar kadar muhtaçtırlar. Bütün mü- him teslihat sanayii kendi hükü- metlerile bizzarure sıkı temas halindedir. İçlerinden b: kendi mukabil smi zabıtanın gayretlerini ziyadeleştirmek için kullanırlar. | İngilterede bir çok fabrikalar | vardır ki bir casus bunları ge- | zerken bir düzüne fotoğraf bilir. Fakat kapıdan çıkmadan, filmler işe yaramaz hale soku- labilir. Şübhesiz ki bu filmleri evvelden hazırlamış olacaktı. Fabrika içinde dolaştığı za- man, onu dar bir koridorda geçirirler. Burada (X) şuar hazları vardır. Röntgen sşuaları fotoğraf filmlerini bozmak (Sasına maliktirler. Ru suretle İ Alman casuslwun Esrarı — 17 — | rildi ve mül: | bir alaya ve muhterem bir aile- TERCEME EDEN: Hüseyin Gahid YALÇIN casusun gayretleri akim bırakıl- mış olur. Maamafih, zeki ajanlar bu tedbire karşı da bir çare bulma- ğa muvaffak olmuşlardır. Bün- lar fotoğraf makinelerini ince bir kurşun mahfaza içine yer- leştiriyorlar. Röntgen şuaları kurşundan göçemiyor. Mukabil casusluk servisine karşı bir kere daha meydan okunmuş demek- ti. En az bir noktada bunların faaliyeti-semere verdi. Kimyevi mâddelere temas esvablara, ya- hud cilde zarar vereceği - baha- nesiyle, fabrika idareleri fabri- kaya gelen ziyaretcilerin kauçuk kaplanmış paltolar, yakkapları giymeleri ve kauçuk eldiven takmaları usulünü ih- das ettiler. Bu paltoların her hangi gizli bir fotoğraf makine- sinin faaliyetine mâni olacağını ümid eyliyorlardı. Halbuki fo- tografların gene alındığı ve tat- bik ettikleri usullerin sırlarının meydana çıkarıldığını hayretle müşahede ettiler. Caslısların bi- linmedik başka bir usl ile çalış- tıkları şübhesizdi. Filhakika on-| lar boynuzdan çerçeveli gözlük'| takıyorlardı. Boynuzun içinde | son derece küçük bir fotoğraf | makinesi saklı bulunuyordu. VI Bu kısa fasıladan sonra, Na- gi casusunun elinde esaslı bir silâh olarak Şantaj mevzuüna tekrar avdet etmek icab ediyor. “Kuledeki zabit,, tabiriyle yâd edilen mülâzim Baillie Stewar- tın muhakemesi ve mahkümiye- | ti zamanında, bir çok mütefek- kirler başlarını salladılar ve hayretlere düştüler. Divanıhı bin bulduğu şeyleri kabul yorlar, Zavallı adamın vatanına karşı hiyanet suçunu irtikâb et-| tiğine inanmağa hazır bulunu yorlardı. Fakat anlayamadıkları | bir nokta vardı: O, İngiliz sır-| larını Almanlara niçin ifşa et- mişti? Neşredilen delâil bu se- bebi ne ahlâki, ne mali sahada izah edemiyordu. Bu vak'aya aid tafsilât kısa- iyle anlatılabilir: Meşhur bir İskoçya alayında otuz dört yaşında bir mülâzim olan Baillie | Steward, Aldershotta tanklara, zarhli arabalara dair malümat toplamak ve bunları Almanya-| ya vermek ile itham ediliyordu. Almanyanın hizmetinde bir ca- sus olduğu.., irtibat zabitinin “bir kadın olduğu (muhakeme es- nasında bu kadından Marie Lo- | | -| | uise diye bahsolunmuştur) söy- & leniyordu. Deleiller bu kadından iki va-| kada 50 şer İngiliz lirası almış olduğunu gösteriyordu. Müdafaası pek şerefli değilse | de mahirane idi. Marie Louise'in kendisine âşık olduğumu, bu. paranın bir aşk nişanesi al.u—a.kW verildiğini izah ediyordu. Bu| tadsız İşde normal muamelenin aksine bir muamele cereyan et-| miş olmaktan başka bir mâna kabul etmedi. Çünkü başka bir Suçlu olduğuna kanaat geti- lâzim beş sene hapse mahküm edildi. Bu meşru bir sualdir: Meşhur ye mensub olan bir zabit vatanı- na niçin hiyanet ediyor? Mu- | hakkak ki yüz İngiliz lirası içi ($ Küçük rütbede bir adam değil bile mali vaziyet, işin içinde mü- | essir olsa dahi bu kadarcık pa- raya el uzatmazdı. | (Mülâzimin pek ziyade borçlu ' gi olduğu vakıa söylenmişti, Fa- kat kendisine Alman kaynak - kauçuk a-| yoktu. Divanı harb bu izahatı  çok kuvvetli deliller de vardı. [ | | | HER.SABAH Sonun başlangıcı mı ? Atina ajanşının İtalyan mer balarından alıp verdiği bir habe- re göre İtalya askeri, siyazi, ma- li ve iaşe bakımından bir in- hidamın arifesinde bulunmakta imiş. Son Avrupa harbinin iki bü- yük sürprizi oldu: Fransanın hiç beklenilmiyen çöküşü ve İ- talyanın cüz'i bir müddet zar- fında tevali eden muvaffakı - yetsizlikleri.. 1914 Cihan Harbinden almnan | tecrübelere ve derslere dayanan efkârı umumiye zannediyordu ki en ki şartlar içinde bile Bu iki büyük devlet talihin ma- küs tecellilerine daha uzun müd- | det dayanabileteklerdir. Halbur ki ilk darbede tuzla buz olan büyük alçı Keykelller gibi Avru. panın deniz, kara, ve hava İwv- vetleri bakımından en kudretli- leri sayılan bu iki devlet inhizam ibaresinin kendilerine tevecetih e diverdiğine şahid oldular. Şayed bugün İtalya, Fran- | sa gibi teslimi silâh etmeyip hâ- | lâ ayakta durabiliyorsa bemu asıl ana vatanda kara sınırların- dan büyük mikyasta a&keri bir hücuma maruz kalmamasında a- ramalıdır. Maahaza bu - zşhiri masuniyete bakıp bu - sallantılı gidişin ilânihaye devam edeceği- | ne hükmetmemek lâzımdır. Rus- ya Çarlık hükümeti ile apanya | arasında 1905 yılında Mançuri | ovalarında ve Tsuşima demizin- de cereyan eden harbin akimle- ri Çarın tahtımı temelinden sars- miş; Avrüpa Rusyasınm düş- man askeri ayak basmamış Rus | sularında tek düşman gemlet gö- rünmemişken — Çarı sulh iste- Mmiye mecbur bırakmıştı. y Binaenaleyh — Arnavudluğun karlı yamaçlarında, Libya va- halarında ve Habeşistan çölle- rindeki sürekli muvaffakıyetsiz- liklerin ergeç İtalyayı pes ettir- mesine hiç te şaşmamak Maım gelir. İşte Atina ajansının İtalyan kaynaklarından aldığı haberler- den de anlaşılıyor ki, artık 80 nun başlangıcı yaklaşmıştır. A. C. SARAÇOĞLU YENİ SABAH | Le |Askerlik bahisleril- | Kısın takati tüketen ğukları ve fırtınaları, ar nin aşılmaz engelleri, Yunan ordusunun Arnavudlukta ge- niş- adımlarla — ilerlemesine karşı büyük güçlükler çıkar- mıştı. Kavallero, kumandayı — de- ruhde edinı her darbe ö- nünde Çekilen orduya bulun- duğu yerde tutunmak im ni vermek üzere, edindiği ta- ze kuvevtlerle tannruzlar, mu: kabil hücumlar tevcihini em- | vetti Ancak oynak bir müdüfaam dan — muvaffakiyet — bekles nebilir. Müdafanın ön büyük mahzuru, insiyatifin müte- ârrızm eline geçmesidir. Mü- dafaa cephesinin her hangi yerine karşı üstün kuvvetler- İ& taarruzlar tevcihi imkânları yardır. Müdafi, oynak bir defi ve tard sayesinde, taarruzu, hiç değilse, cephe derinliklerinde kırmalıdır. İtalyan müdafaa cephesi, bü- yük bir ağırlık merkeziyle, mer- kezden Yunan cephesini yarabi- Jecek bir manzara ve fayda ar- zediyor. Yunan cephesi de, iki Rana- diyle İtalyan cephesini kavra - mak üzere teşebbüsler icrasına müsalddir. İtalvanlar, çok mühim kuv - vetlerle merkezden bir. yarma denemesi yapraken, yanlarını da korumak ihtiyacındadırlar. Bu mülâhaza, iki taraflı Yu- nan ihatasında da vardır. Yunan teşebbüsleri, İtalvan- larınkine nisbetle çok daha az tehlikelidir. İtalyanlar, yarma- da muvaffak olamadıkları tak- dirde büyük zayiata uğrar ve bütün cephede sarsılabilirler. "Teşebbüsün başarılabilmesi hasmin kavrayıcı cenhe kısım- İarının da tesbiti lâzım gelir. Bu işler, her şeyden evvel el- de güvenilir bir kuvvete lüzum gösterir. Arnavudhıkta bugünkü vazi- yet, büyük bir hususiyeti ha- izdir: A) Arazi sarp ve karla ör- Kit eğeakan b) Dondurucu soğuklar ve Aırtmalar başlıyan hareketin gün içinde bitirilmesine — im- kân veremez. ©) Nisbeten uzun zamandan Arnavutluktaki harekâta umumi bir nazar — AZAN: Emekli General K. M. beri müdafda edilen cephede her iki taraf ta topraktan kuv- vet almmya çÇalışmıştır. İtalyanların zafı şuradadır: a) Harb başladığı gündenberi darbelenen kuvvetlerin mane- viyatı bozulmuştur, b) Arazi ve yerli halk Kkuvvetlerin düşmanıdır. c) Daima taciz edilen ve va- kit vakit geriye itilen kuvvet- ler, elverişli mevzile çok defa mahrum edilmel irler. d) İkmal zorluğu, muhtelif cephelerdeki muvaffakıyetsiz- likler, ruhlarda fena izler bı- rakmaktadır. e) Ordunun, hattâ en u- fak birliklerin sevk ve idare- sinde âhenksizlik göze çarp - maktadır. 'Yunan ordusuna kuvvet bah- şeden unsurlar: a) Zafer neşesi, yükseltmiştir, b) Yerli halk Yunanlılara müteveocihtir, bu manevivatı €) Mevzit “muvaffakıyetler, cephenin ıslahma yaramakta- dır, d) Cephe ile ana yurd ara- sında akıp giden ikmal Kafile- leri, ordunun beslenmesine im- kân vermektedir. Diğer taraf- tan, Yunanistanın bütün dün- ya kaynakları ile irtibatı mü- emmendir. Müttefik ordu de- niz ve hava kuvvetleriyle bu orduyu desteklemektedir. e) Orduda gildüim mükem - meldir. Orduda her ferd hür- riyet ve istiklâl uğurunda sa- vaştığına kani ve zaferden e- mindir. Kavallero, taarruz çıkış yeri- | ni güzel intihab etmiştir. Fakat, taarruza memur ettiği kıt'alar, keşif bir topçu ateş barajı arka- sında da, en yakın hedeflerine varmadan, yüz geri etmişlerdir. Bununla beraber, taze kuvvet- ler taarruzları tokrarlamakta - dırlar g Yunan ordusunun esirler ması, piyade ağır silâhları iğti nam etmesi, hattâ mevzil- düzelt- meler yapması, hücumların ara- hk arazide, tevkif ateşleri altın- da kırıldığını göstermektedir. Yudanlıların, sağ kanadların- da yapacakları bir siklet mer- keziyle, tevcih edecekleri bir mu- kabil tarrüz, merkezden vuku- bulan düşman taarruzlarını aka- mete uğratabilir. Hattâ bir gir- me teşebbüsü de ayni akıbetle karşılaşır. Yunanlılar, Şimalde her gün hesi gerilerini tehdid edebile - ceklerini hasımlarına anlatmak* tadırlar. Arnavudlukta arazi kesiktir. Her iki- taraf ta kuvvetlerini gruplar halinde istihdama mec- burdurlar, Bu çetin ar: yarın da isl: birliklerin kullanılmalarını işkâl eder. Esasen yazın da — Zırhlı kuvvetlerin buralarda çok yerde rol oynamalarına imkân yoktur. Arnavudluk fakirdir. Motörlü İtalyan kuvvetleri benzine, atlı sınıflar, yeme muhtaçtırlar. İtal- yadan bu nesnelerin- celbi çok güçtür. Belki Arnavudluktan biraz benzin alınmaktadır. Yunanlılar, cephe vaziyetle- rine göre, kuvvetlerini değiştir- mek, onlara istirahat te vermek fırsatları bulabilirler. İtalyanla- rın, düştükleri durum yüzünden, buna — muktedir - olamadıkları meydandadır. İtalyanlar, her şeye rağmen, bu cephede vaziyeti ıslah et - mek derdiyle, mühim kuvvetler celbedeceklerdir. Yardım — gör- meleri de kuvvetle muhtemel - dir. O sebeble, Yunan ordusu kararını sür'atle vermeli ve, ne- ye mal olursa olsun, kat'i icra- ata girişilmelidir. Taarruzun çı- kış zamanı ise, tevali ede hü- cumlarla İtalyan kuvvetlerinin yıprandığı ve manen sarsıldığı bir devredir: Mübim hareketler arifesinde bulunulduğunu kabul etmek kehenet sayılamaz. mevzli ilerlemelerle İtalyan cep: | Fesi bir kaza —— Bir baba iki çocuğu ile | taşlar altında kalarak ezildi Zonguldak — 26 — Sonluümun Cumartesi günü çelik orağrıdı çalışan İl işçi göçük altendı kalmıştır. Bunların sekizi öll çıkarılmış üçü yaralı olarak has tahaneye yatirılmıştır. Fozludu “da ayni günde feti Bir kazı olmuş, Ahmed Başdelen — oğlu Mustafa ve Ahmed Başdelen ev- lerinin civarındaki işletmeye aid ufak metruk bir bacayı kazar - ken üzerlerine çökem toprak ve taş yığınları altında kalarak ök müşlerdir. Belediyenin bir yıllık başarışı Zongullak — Zonguldak lediyesine 1940 yılı içinde | evrak gelmiş ve 2092 evrak | mıştir. Belediye encümeni, sene zarfında 80 toplantı yapi — mıştır. Belediyemin mali duru muna gelince tahsllât 283780 radır. Sarfiyat ise 162690 i Bütçe 200 bin lira açık- la Meclise veriliyor İzmir — Vilâyet daimi encü- meni 941 vilâyet bütçesini ka- bul etmiştir. Bütçenim varidat | kısmı takriben 2,250000 — lira | masraf kısmı 2,450,000 Hiradır. Bütçe 200,000 lira açıkda mecli se sevkedilecektir. f ı Üç motörün kabulü kat'isi /Bundan bir müddet evvel de- niz nakliyatı için sipariş ve inşaatı tamamlanan motörlerine konulam motörler şartnameye uygun görül ğinden şimdiye kadar kat'ileri yapılamamıştar. şartnameye muvafık motör piyasada bulunamadığından mü teahhid, belediyeye müracaat © sır olarak saklayınız., Ertesi salı notu derkenarla iade etti: sib bir noktada lâzım — geleceğini rüm, (Bahriye Lordunun narı: Bu mayin tarayı gideceklerdir) P da bana k malümat ve Düşmanın muhtemel hücu- muna ve harb gemilerine karşı hazırlıklı bulununuz, Bu nok- tadan kral hazretlerinin etariniz altındaki gemilerini nerelerde bulunduracağınım düşünümüz. Bu, sadece ihtiyati bir tedbir- dir. Bu tedbirden lâzam olan- lardan başka kimseyi haber- dar etmeyiniz ve mutlak bir günü bakriye birinci Jorduna aşağıdaki notu gönderdim. O da ayni gün bu 28 TEMMUZ 1914 1 — Harb filomuz şayed yerini değiştirecek olursa mayn tarayıcı gemilerimizin fitomu- za lâzım olan hizmeti ifa ede- bilmek üzere sükünetle müna- toplanmaları zannediyo- miler filo ile birlikte Şimale 2 — Kömür vaziyeti hakkın- A DÜNYA HARBİ (YENİ SABAH)IN BÜYÜK SİYASİ TEFRİKASI İngiltered başka — devletler hesabına şu harb gemileri in- şa edilmekte idi. Türkiye hesabına iki dirit- navt. Şili hesabına üç filotilla kon- döktürü. Yunanistan hesabına dört destroyer. na malümat vermenizi rica e- derim. O zaman bugünkü va- ziyet icablarına göre mahzur- ları göze almanın zahmete de- #ip değmiyeceğini münakaşa &- debiliriz. (Derkenar: Bu iş — filonun vaziyeti anlaşıldıktan sonra ya- pulacaktır.) Çindeki filo ihbar telgrafı- nın çekilişini müteakib ve bir hareketin zaruri görülmesin - den evvel tahaşşüd edebilmeli- dir. Triumf zırhlisı. - olmazsa faikiyet nisbeti azalmış olur ve öteki istasyonlardan takviye- lerin gelişi ağır olacaktır. (Derkenar: Filo derhal Hong ugda tahaşgüd edecektir.)| 6 — Pola limanında bulu- K FALİDA & y niz. Bu, hususta icab “eden nan Göben'in (| yâni şimdi Tür- larından yalnız yüz İneliz l GA teübirleri bildiriniz. . — kiyenin başlıca” harb gemisi Tahliyesinden sonra, bir pazar (Derkenar: Tedbirler âlın> Yavuzun)| vaziyeti Nev - Zo- gazetesi için uzun uzadıya yazdı- mıştır.) land zırhlımızı ayırarak Akde- ğı itirafnamesinde uzun bir 3 — Fricdsake ile Lurcher'in nize göndermemizi itab ettirip Müddettenberi casusluk ettiğini &ğ filotillalarına iltihak etmiş ol- ettirmiyeceğini tetkik etmeli - ve nazi rejimine sempatisinden & d“kw'."' Bannediyorum, Biniz. dolayı bunu yaptığını söylemi (Derkenar: Evet), (Derkenar: Yapılan konfe L” z Ş 4 — İrlandı .»J)'luel'ınî- bıw a “hayır,, diye karar ve- a a itirafı GaRtea lunan bütün gemiler seferber- Lı;î(î—:—î.dğu hiç kimse Hitleri 49 Hğe müh bir halde bulun- Dün erkânı harbiye re vdiğinden dolayı vatanına hi- malıdırlar. İhbar telgrafını a- isi ile birlikte B; kil nezdin- yanet etmiş olacağına inanma. dıkları zaman en ufak bir te- de müzakerelerde bulunduk ve mıştır, Ben, vâkınlara tevafuk ) ehhüre . meydan — vermeden hava hücumlarına kargı mü - edecek yalnız bir. izah imkânı Ç Harb vazifelerine iltihak etme- himmat ve petrol d imizi mevcud olduğu fikrindeyim ki lidirler, muhafaza için tedbirler aldık bu da şantajdan ibarettir. har ; Gittikleri evvelce l nda H Vak'anın alâkaya değer bir ye Nezaretinin tam ve S- vaâfı, divanıharbde Baillie Ste- (Ğ 5 — Triumf zırhlısının sü- sal haberlerini almak ve şayed Wwart'ın Marie Louise isminde. g) Künetle seferber edilebilmesi ve ihmal olunmuş noktalar varsa ki kadını tanıdığını itiraf etme. (9 Kâfi mikdarda destroyerle bir- Jlâzım gelen ihtarlarda bulu si, fakat tahliyesinden sonra € İikte Çindeki Amiral gemisine mak için harekât kısmı müd yazdığı makalelirinde iltihak etmesi iyi olurdu. Çin rüne müracaat etr niz. — böyle bir kadının mevcudiyetini (9 Sularındaki büyük Alman kru- — (Derkenar: Bu işler umumi inkâr eylemesidir. Halbuki bi. €& vazörlerinin - vaziyeti bunun erkânı harbiye reisi ile hallo- rinci ifadesi doğru idi. Çünkü gh Mukebili olabileceğini göste- Jlundu.) Marie Louise i#minde bir kadın ğ Tiyor. Bu zırhlının seferber e- — 8 — Hava işleri ktamı mü- var idi ve bu kadın İngiliz mu- &â dilmesinden mütevellld mah - düründen Taymis'in yakın şar kabil casusluk ajanlarınca pek â) Zurları tetkik etmenizi ve ba- kına tahşid edilen - tayya iyi malümdu. — (Arkası var) [——Yazan:— | V. Çörçil lerin vaziyeti kında birer rapor — istenmelidir. Bundan başka tayyare servisi ile tay- yarelere karşı korunma servis- İeri arasında tam bir itilâf ta bu raporda mevzuubahs olma- hdir. Kazalardan korunmak için bu husus çok ehemmi- yetlidir Son hazırlık Türklerin iki Diritnavtı Resmi ihbar telgrafı amiral- lik tarafından ayın yirmi do- kuzuncu çarşamba günü gön- derildi. Bütün memlekette alı- nan tedbirler halkı hayrete dü- ğürmeğe , başladı: — Limanlar tanzim ve muhafaza - olundu. Karakol gemileri sahilleri ta rassuda b Z 1941 Birinci ve i Bahri- ye Lordlariyle hava işleri di rektörlüğün Bugünkü hava aziyetine göre tay inin ilk v düşm, ele- riyle harb etmek, bu suretle memleketi düşmanın Hâva hü - cumlarından masun bulundur cihet tayyare 'nin kumanc nileri amlı maktır. bayların: nna ve karakol g line, tay lerim uçuşlarında heba edilmeleri lü- in âdi keşif zumu da ilâve edilerek, anlatı!- malıdır. Bir kere bu esaslı nok- ta yerine getirildikten sonra sa- hil muhafazasına yardım teş: kilâtı ve uzun mesafeli müda- faa tenviratı işiyle meşgul ol- mak icab eder. Fakat deniz tayyarecileri bir hava taarru- zuna karşı müdafanın kendile- rinin ilk ve esaslı mes'uliyeti - altında bulunduğunu bilmeli - dirler, Bu müdafaa çok dikkat- le icra edilmelidir. Çörçil İstilibarat servisi direktörlüğüne Harb — gemilerini gösteren tablonun üzerine A harbi için ek ay ve B için üç a etinde mevcud ola iz diritnavtlari; man diritnavtlarını zmanızı rica ederim. Yapacağınız bu hesaba Türkler hesa a İngil- 'a olunan iki dirit ithal etmelisiniz. Ba- na harb krüvazörleri için ya pılafı tabloya benzer bir tablo yapını: Çörçil Harb plânlarımız henüz inşa edilmekte olan gemiler için in- ceden inceye alınmış — tedbir- leri ihtiva ediyordu. Bu husu: taki kararımız şu idi Harbin ilk altı inşası tamamları üç ayda bitirme bil inşası daha geç zırhlıları geciktirmekti. yapacak olursa larında mümkün o ikiyeti elde bi uzak c Ti ayı zarfında cak zırhlıları buna muka- ni ti â n bi an en bü- tmiş olaca- noktalarda ul olmadan evvel müca- in mahiyeti - ve cereyan da fikir ekle Bu plân tabif ba: bına İngilter milere de ş: yük Zımız mesg dele tarzı hakkı zaman: k tık letler he: edilmekte mil idi. bi le inşa SRLÜE- I BAPRRIRRAİ PPP TP EREEPEATEN &ı te; cekti. / Berezilya hesabına üç moni- tör. Bunlardan başka tesgühla- yımızda diğer mühim gemile- de vardı: Şili hesabına bir ve Berezil- ya hesabına bir diritnavt. Ho- landa hesabına bir kruvazör. Fakat bunlar geç, çok geç ta- mamlanacaktı, Türklerin diritnavtları bizim hayati ehemmiyeti haizdi. Düşmana karşı yalnız yedi di- ritnavtlık bir faikiyetimiz var- dı. Bu kadar bir ü Türklerin bu iki yazgeçemezdik. bunların muzır ellere geçmi faikiyetle Fazla olarak olsaydık - dan da Göben ile birlikte mühim bir üşman küvveti teşkil edecek- navtını veya harb kruvazörü - nü tamamlamıya mecbur ola - aktık. ürkleri kabul etmeyiniz, Armstrong fabrikasımıa Ty- e nehri üzerinde inşa etli- i Türklerin Reşadiye diritaav- işte bu buhran sırasında amamlanmıştı. Bu Giritnavtı etmek üzere 500 Türk leniz eri de gelmişti. Bunlar ehir üzerinde, bir vapurda ekliyorlardı. Bu efradım zırh- gelip Armstrong fabri- amelelerini zırhlıdan çı - ları ve ona Türk bayra: ni çekmeleri çok müşlği si- i bir vaziyet ihdas edecek, üyük bir tehlike teşkâl ede - (Arkası var) V £  )Ğ