| Ordu Hsanı akademi- | nin başında olan Mau- lana Abdül -Hag bugün | garb müstaşrikleri ara- | sında çok tanınmış bir adamdır. Bütün bunlar ve daha başka sualleri sorarken Sir Akbar, | Hindistanın haleti ruhiyesini hâ- » lâ anlayamamış olmama hüuyret etmiş gibi göründü. Dedi ki: “Biz Müslümanlar, bir Hindu : ekseriyetinin hükümetini ve ida- İ re zümresini teşkil ediyoruz. E- “ ger bu yetimhanede bu farkları kaldırmağa çalışsak kuvvetimi- ze güvenerek bir takım âciz kimselerin dini an'anelerini kı- rıyoruz fikri hasıl olur. ,, Sir Akbar' ın bu ince hislerine tabü hürmet ettim. Fakat ayni zamanda bunun biraz da idari olduğunu - biliyordum. — Çünkü ekseriyetle Hindistanda ayrılık- ları kaklırmak isteyen — Hindu- lar dahi, Müslüman ekalliyetinin idere ettiği Hindu ekseriyeti a- rasında en küçük hâdiseyi siya- si bir silâh diye kullanmaktan gekinmez. Fakat bütün bunlara rağmen insan gene bu hareketin yanlış olduğunu — düşünmekten kendini alamıyor. Eğer Hindis- eski zamanlarda olduğu din, lisan ,içtimai münase- — bet bakımından bir mozayik millet halinde yaşamağa razı — olsaydı bu gibi düşüncelere lü- zum kalmazdı. Fakat Hindista- O mın, toprağına ayak - bastığım “ilk gündenberi herkesin ağzın - © dan milli birlik, milliyet, millet “içinde işbirliği, istiklâl gibi ke- — limeler işidiyorum, hattâ bunla- — ran haricinde bir sey konuşmak lHmdısı:ınııı bazı muhitlerinde ıw “mümkün değildi. O halde, mek- tepte bile, bir sofrada yemek Fğ-nmyeeek kadar biribirin - .uinn ayrı olan çocukları nasıl “bir milletin evlâdı diye telâkki edebilirdim? Bunlar nasıl clele — memleket içinde işbirliği yapa- '.Nır. bunlar istiklül denilen bir ikri nasıl kavrıyabilir? B koda y : ğ» Hyderabad'a Osmaniye Üni- ün “daveti — üzerine Kısmen Üniver- iteyle sıkı temas, kısmen olduğum ev bana münev- jver muhitini tanıttı. Osmaniye İtalim heyeti tanınmış simalar- 'dan mütesekkildir, esasen — bu üniversitenin Hindistanda — bü- şöhreti«vardır ve bazı nok- vgok yerli mimar iki sene müd- n en çok münakaşa edi- İen bir müessesedir, Lisan mese- ü en bariz hususiyetidir. Çün- ü ordu lisanında bir Üniversi- 'tedrisatı yapmağa başlıyan birinci müessese odur, — ondan onra, Jamia gelir. Ordu lisa- sında bugünün ilim ve fikriya- hinı tedris her halde kolay bir lecele olmasa gerektir. Teknik terimler Şu veyahud bu Garb anından - nakledilebilir, fakat punları orduya mal — etmek İelsefi ve ilmi ü Garbdeki vüs'at ve baş- alığını ordu lisanında ifade et- nek için talim heyetinin herbiri Şendi şubesinde mutahassıs ve Ordu lisanına tamamen sahib & hâkim olması lâzımdır. Bu için Osmaniye Üniver- ü hemen daima bir şubede ABONE BEDM[ ç Türkiye — Ecnabi NELİK — 1400 Krş. 2700 Krg. YAYLIK — 760 » 1450 » DAYLIK — 400 » 800 » AYLIK — 150 ». 800 » & Şubat 1091 ÇARŞAMBA 8 Muharrem 1360 23 İkincikânun 1356 Bün 36 Ay 2 Yıl: 941 . Kasım 90 Öğle Tkindi İ1d0 — 7.50 — 9442 — Ezani X 1328 — 1612 — Vasatt Yatsı — İmzak 133 — 1158 — Ezani 20.02 6.27 — Vasati DİKKAT “KYeni Sabah> a gönderilen yazılar - evrak neşredilsin edilmesin Iade nıılzvıbnmarın kaybolmaların. dolayı hiç bir. mesuliyet kabul !îııııu— YAZAN HALİDE EDIB No. 67— ihtisas yapmış ve yetişmiş - damlarını Garb üniversitelerine | gönderiyor. Bunun çok verimli | ve lâzım bir usul olduğunu ka- bul etmemek elden gelmiyor. Bu | talebe Avrupada ekseri muay -| yen bir gubede ihtısas yapmakla | kalmıyor. O şubede tetkik — ve| tecrübe de yapıyor. Üniversite-| nin belki bundan daha faydalı o | lan bir faaliyeti de, tedriste lâ-| zım olan ve “referans,, ları or- du lisanına nakledecek heyetin | faliyetidir. Her hangi mevzu- dan tercüme edecek mütercim | mutlak o şubenin mütehassısı 0-| lanlar arasından seçilmiştir. ve her şube için terecüme yıpanıır_* arasında sıkı bir münasebet var | dir. Ordu lisanı akademinin| başında olan Maulana Abdul -| Hag bugün garb müsteşrikleri | | | Aarasında çok tanınmış bir a- damdır. Bu zatın ordu lisanına hizmeti büyüktür. Ömrünü ta- mamen ilme vakfetmiş olan bu beyaz sakallı ihtiyar, Hind müs- İümanlığı içindeki ilim hareke- | tinin ruhudur. Üniversiteye ve | ordu lisanına en büyük hizmeti, | Oxfora sisteminde büyük — bir| lügati salâhiyetli bir heyete se- kiz sene içinde yaptırmış olma- ı gsıdır. Bu akademi bir taraftan da tercüme ve telif işleriyle mes güldür. | Osmaniye bir taraftan dünya. üniversiteleri arasında mevki a-| labilmek için hümmalı bir faali-| yetle çalışırken bir taraftan da | dünyanın meşhur Ünüversiteleri ni bina olarak tetkik için bir detle tetkik seyahatine gönde- Tilmiştir. — Nihayet plân tesbit edilmiştir. 1935 de yolları, su—î ları, yeraltı tesisatı - tamamen, bitmişti. Fakat binaya, yahud| binalara henüz başlamak üzere | idiler., l .. En son akşam Hyderabad'da | eski Şark üleminin orada henüz yaşayan bir âdetine şahid 0ol-| dum. Evvelâ Osmaniye Üniver-| sitesi bir çadır altında talebe ve | Profesörlere bir ziyafet - verdi. | Hayli uzun süren ingilizce ve! ordu lisanında nutuklardan son- | ra beni bir müşaareye davet| (Arkası var) Pasif koruıııpa * :- ekipleri | Şehrimizde pasif korunma işleri için teşkil olunan gaz a-. rama, temizleme ve sıhhi yar- dum ekiplerini teşkilâtı tamam- lanmak üzeredir. Sıhhi yardım ekipleri için şimdiye kadar bir milyon üç yüz bin ve gaz arama ve temizleme ekipleri için de yedi yüz bin lira sarfolunmuş- tur. | Bu ekiplerde çalışacak her. ferd için 110 lira teçhizat ma - sarifatı lâzım gelmektedir. Her ekip bu suretle 1300 liraya mal | olmaktadır. Son pasif korunma manevreleri esnasında bu ekip-| lerden 6 tanesi faaliyet göster- miştir. | Belediye -Evkaf Ihtilâfı * İstanbul belediyesi ile vakıflar| idaresi arasındaki ihtilâfın hal edilmesi için vakıflar idaresin- | " deki vakfiyelerin tetkikine lü- zum görülmüştür. Yakında he- lediye Ankaraya bir mümessil göndererek vakfiyeleri tetkik ettirecektir. Tetkik olunacak vakfiyelerin adedi 40 bin kadar dir. Belediyenin teftişleri İstanbül belediyesi muhtelif | mıntakalarda yaptığı umumi teftişlere devam etmektedir. Bu| teftişler 14 müfettişin iştira le ve geniş mikyasda yapılmak- tadır. Birkaç gündenberi devam eden Beyoğlu mıntakasının tef-| tişi esnasında birçok zabıt va-| rakaları tutulmuştur. Ticaret birliklerinin senelik toplantıları Çuval ve kanaviçe birliği u- mumi heyet: toplantısı bugün birlik merkezinde yapılacaktır | Tiftik ve yapağı birliği umum? kongresi de cuma günü icra e- dilecektir. *Gumrı'ik kolcularının |tekrar Ankaraya gitti | rafından “Türk Musiki Tarihi, | vans verilecektir. c OKUVUCU a DİYOR Kİ Sinema sahibii tavz.hi Muhterem gazetenizin 1 Şu- bat 941 tarih ve 988 numaralı nüshasının (Okuyucu diyor ki) sütununda: Sinemamın sandalyesinin girli olduğun - dan gikâyet eden okuyucunuz sinemamız - müdavimlerinden olmiyan ve bizce malüm bu- lunan bir kimsedir, Hilâfı ha- kikat olan bu şikâyet, bazı kimselerin sinemamız - den maddi menfaatlerin> ha- lel gelmesinden mütevellid bir iğbirar neticesi kasden yazıl- mıştır. Keyfiyeti arzeder ve gaze- tenin ayni yerinde tashihini derin saygılarımla dilerim. Kasımpaşa Yavuz sine- ması Mmüsteciri daimi okuyucularınızdan Mustafa Otyakmaz Kadıköy, cmekli albay K. Saner imzasiyle mektup gön- deren okuyucumuza— İltifatı- nıza “Yeni Sabah,, tahrir aile- si teşekkürler eder. Arzunu - zun tahakkukuna çalışa: mızı bildirirken gösterdi; alâkadan dolayı da şükran hislerimizin kabulünü rica e- deriz, imtihanları Gümrük kolcularının imtihan larına İstanbul Gümrükler Baş Müdürlüğünde başlanmıştır. Her gün 5 - 8 kolcu ihtihan edilmektedir. Bunlardan — imti- handa muvaffak olamıyanların kadro harici edilmeleri muhte- meldir. Mıntaka liman reisi Bvvelki gün Ankaradan av- det eden İstanbul Mıntaka — Li- man Reisi Refik Ayantur tek- rar Ankaraya gitmiştir. Liman reisi Ankarada bulunduğu müd det zarfında Türk şilep nakli- yatının tanzimi ve deniz nakli- yat tarifeleri etrafında - vel: letle temaslarda bulunacaktır. || HALKEVLERİ | Beyoğlu Halkevinde verilecek konferans 1 — 6/2/941 pergembe günü | saat 17.30 da evimizin Tepeba- gındaki merkez binasında avu- kat Hüseyin Sadettin Arel ta- mevzuunda mühim - bir konfe- 2 — Berkes gelebilir Matemaâtik dersleri Beşiklaş Halkevinden: Evimiz - tarâfından haftada iki gün olmak üzere matematik kursları açılacaktır. Bu kurs- lara devam etmek istiyen heves| kârlarla orta okulların yedinci, sekizinci ve lisenin birinci st- nıflarına müdavim talebenin E- vimiz idare memurluğuna mü- racaatla kayıtlarını - yaptırma- ları, ——— Bir motör Şamandı- raya çarparak parçalandı İstanbul limanına bağlı 4 ton luk İlgün motörü evvelki gecel Sirkeci rıhtımından — ayrıldık-| tan sonra limandaki şamandı- lardan birine çarparak hm-: ra uğramıştır. 'Müsademe ne- | ticesinde motörün de bux-ru: parçalanmıştır. Liman rei hâdise hakkında tahkikata baş- lamıştır. »o Titfik birliğinde yapılen toplantı Tiftik ve yapağı ihracat bir- liği azaları dün birlik merl: de bir. toplanltı - yapmıslardır. | Bu toplantıda birlikler umumi! kâtibi Salih Banguoğlu da ha- zar bulunmuş ve Ankarada yap tığı temaslar etrafında alâka-- darlara izahat vermiştir. Bu izahata göre İngilizlerin mem- leketimizden değer - fiyatlarla 40.000 balye tiftik almağı ka- bul ettikleri anlaşılmıştır. Standardizasyon nizamna - melerine göre hazırlanacak 0- TUMEOD EDADDE Yeni ma cesi kara Yeni büdce stanbul” Maarif Müdürlüğü nün yeni sene bütçesi - iki n yon üç yüz bin lira olarak © bit olunmuştur. Bu mikt Yeni maarif bü! sene maarif ihtiyacımızın daha geniş bir- şekilde tatminine kifayet edeceği zannolunmak- tadır. Bir kaç gün evvel, mektep-| lerde bulunan zayıf bünyeli ve alil cocuklar için hususi okul açılması —hususunda yapıldığını ve bazı mekteplerin redilerek prevantoryom — okul- ları şekline kalbolunacağını yaz mıştık, Bu hususda tetkikat yapan bir komisyon bir kaç güne ka dar kat'i bir karar verecek V. yeni bütçedeki tahsisat ile der Kanlar içinde bir adam eeğğil Küçükpazarda yaralı bir adam bulundu zarda karakol civarında 60 lık bir adam ifadeye muktedir ola-! mıyacak bir haide ve muhtelif yerlerinden yaralı olarak so- kakta yatarken görülmüştür. Hüviyeti tesbit edilemiyen , bu adam kan içinde ve kulağı-| nın biri ortadan kopmuş, elleri kesilmiş bacağının birinde ve karnında derin birer yara bu- lunmaktadır. Yaralı adam ifade verecek hanesine kaldırılmıştır. Tghki-. kata devam olunmaktadır —Paşa uşagı Dün " Sultanahmed - birinci sulh ceza mahkemesine “tok enteresan bir dolandırıcılık vak'ası gelmiştir. Muhakems- nin safahatına göre bu çok meraklı olan — dolandırıcılık göyle yapılmıştır: Aslen Bayburdlu olan Meh- med isminde bir genç bundan bir müddet evvel iş bulmak üzere İstanbula gelmiştir. Evvelki gün Feriköyde gez- mekte iken birisile tanışmış ve isminin de İsmail olduğunu öğrenmiştir. Bir müddet Lonuştuktan sonra ahbablık ilerilemiş ve; — Nerelisin hemserim! — Bayburtluyum?. — Ben de Tercanlıyım. — Eh hemşehri sayılırız — Öyle ya.. Elbette hem - gebriyiz. Fakat sen Bayburd- dan buraya kime geldin. — İş bulmağa geldim. İsmail şöyle bir düsünmüş gve derhal: — Oh! demiş bak ne iyi bir tesadüf! — Tanıdiklardan zengin bir paşa var, Haylidir iyi bir uşak arıyordu, 3) da maaş verecek. Ye, iç, yat.. İyi döğil mi?. Tabii bu haber Bayburdlu Mehmedi memnun etmiş ve; — Aman nasıl iyi olmaz? Mükemmel.. âlü Diyerek - sevincini miş. — Derhal gidelim öyle ise.. Haydi düş önümc.. Diyen İbrahimin peşine dü- şüp yola çıkmızlar. Bira tede bir kahveyi gösteren İ rahim emretmiş yine: — Haydi sen şurada bekle, Ben paşa ile gidip konuşa- yım. Şimdi gelirim. Mehmed - kahvede ilân et- bekliye Jan büu tiftiklerin tesellümüne bugünlerde başlanmıştır. dursun Liraz sonra dönen bu aa aa eee ea ea m ea ea terkikat| bu vasıfları haiz çocuklara has-| Dün sabaha karşı Küçükpa-: bir halde olmadığından sıhlıt o-| tmobil ile Cerrahpasa hasta-| âr ıî b d- riaştınâdn ile bir çok ışler yapılacak p bal bu kararın tatbikine lecektir. Diğer tarafdan, vilâyet hu- dudları dahilinde bulunan — bü- | tün köy okullarının tamir ve tevsileri de yeni bütçe ile müm- kün olacaktır. Ayni zamanda başlanıp ta henüz ikmal oluna- mayan köy okulları «da bu sene muhakkak tamamlakettiktır. |Amerikadan 5“bin ton| demir geleâek Demir ithalât biritği, Slovak- adan tedarik olunan 20 ton çi- Viden sonra gene Slovakyadan ikinci bir parti çivi almak için müzakerelerde bulunmaktadır.| Son gelen 65000 kilo çivinin tev ziatı yapılmıştır. Diğer tarafdan «demir ve maden ithalât birliğine bir fir- ma tarafından Amerikadan de- mir getirilmesi için bir teklif yapılmıstır. Bu teklif “üzerinde esas itibarile anlaşma olduğun- dan şimdi 5000 tonluk bir par- tinin Amerikadan - getirilmesi otrafında görüşmeler yapılmak- tadır. Bu demirler muhtelif cins ten olacaktır. Yalnız, Karabük fabrikasının bazı demir ve çelik nevileri ezcümle inşşat için çu- buk demiri ve yeni inşaat mev- simine kadar verebileceği diğer demir ve madeni malzeme cins- leri ithalât birliğine bildirilmiş | olduğundan - bu nevi: 'demirler- den sipariş verilmemektedir. Amerikaya sipariş verilecek demirlerin Basra yoliyle getiri-| | deceği anlaşılmaktadır. | Mesud bir doğum İ EE G c gi at j | İ | rinden Selim Ragıb Emec'in ün bir kız çocuğu dünyaya gel- . Yavruya uzun örsürler nlacakmış' İş bulan arkadaşı bu sirada cüzdanını- aşırmış | yeni arkçadaş, sevinçle ” müjde- lemiş ona: — İşin oldu paşa.. kabul et- ti. — Sahi mi — Tabit Haydi - bakalım gimdi bir doktora gidelim de Mmuayene ol bir temiz. raporu alalımı. z — © neye iyi — Eh.. paşa 'ok titiz bir a- damdır. Hnşıulmh olmasın di- yor. Zavalir Bayburdçlu naçar bir de doktora muayene olma- yı kabul etmiş ve kaliveden çıkmışlar, O zaman — İbrahim: — Bana bak Mehmed de- iş!. Eğer üstünde parâ var- sa.. bana ver. Doktor görme- sin. ok para ister sonra. Mehmed hemen cüzdani &- yınıp İbrahime teslim etmiş Ve bir muayenehanenin önün- de dürmi İbrahim şu işe.. gördün mü yı unuttuk Mehmed. 16 kuruşu da-şu- Tadan bir rapr pulu al.. de bir yirmi ve Bayburdlu de dursun or- tadan ı kadem basmış:. (ıı.rı gelen ve bir daha İb- yan biçüre Bay- üphelenin- — Bak ydına ve resimlerine . Bir de ne görsün?.. çok yok. mü dırıcıl: İşte dür mahkemi resan dava inkâr etm 'dan değil mi birinci sulh cı verilen bu ente- him her şeyi Fakat buna rağmen riyaseti tevkifine görmüş ve İbrabimi t etmiştir. SAT EE” 'Jnmv,m SERMERALEN | kapıyı kapamış, ve iflek bir ik- | almışlardır. at nP%ık umum! heyeti toplantısı Millt Sanayi Birliği umumi heyeti toplantısı dün öğleden sonra Ticaret Odası salonların- Sanayi - birliği reisi doktor Halil Sezer kon- greyi kısa bir hitabe ile açmış, Müteakıben bir senelik mesai ve hesab raporları okunmuş - tur. Bu raporlarda harb hali dolayısil> hariçten iptidai mad- de ithalâtınm azalmış olmasına rağmen Türk sanayiinin terdiği yüksek faaliyetten tak- dirle bahsedilmiştir. Raporda bilhasse deri, kauçuk, made- nieşya, vejetalin ve çikolâta fabrikalarının çok sıkıntı çek- tikierinden bahsedilmiş buna rağmen dalıildeki ihtiyacın te- mini icin büyük bir gayret sar- fedildiği tebarüz ettirilmiş HARB VAZİiYETİ Eritreye karşı yapı- lan taarruz (Baş tarafı 1 inci sayfada) | ları mahdud bu mıntakada uzun müddet mukavemet edebilirler. Fakat, tabil ve sun'i mânilerin de Afrikadaki İtalyan ordula- rının müdafaa kabiliyetini ar- tırmadıkları sabit — olduğuna | göre, Musavva uzak hedefine| Mmüteveccih darbelerin uzun müd det karşılanabileceği hakkında simdiden bir mağılca - serdi mümkün değildir. İtalyanlar, son günlerde kan- l zayiat ta vermişlerdir. Çeki-| len tümenlerin gerilerden bes - lenmesi mümkündür. İngiliz donanması Kızıldenize de hâkimdir. Eğer, İngilizler, Musavva'ı cle — geçirebilirlerse, İtalyanlar hesabına - kaçakçılık yapan Zambuklara bu önemli mal yolu da açmış olurlar. Bu yı)l. İtalyanların da her seferde istifade ettikleri bir yoldur, Ha- beşistan hinterlândına götürür. İtalyanların bu can damarına ehemmiyet verdiklerinde şüphe yoktur. İtalyanlar, Gondar istikamet- lerinde de geriye itilmektedir ker. a Cenubi Habesistanda, cenubi Afrika kuvvetleri sınır karakol-| larını aşarak esirler, ganimetler Habeş vatanperverleri, İngiliz subayları kumandasında, şimdi lik meçhul olan bölgelerde ya-| rınki harekât için teşkilât yap-| maktadırlar. İtalyan Habeş garnizonu hcrl taraftan sarılmaktadır. Bu va-| ziyet karşısında, İtalyanlara, a-| hıştıkları gil hmek, cepheyi | daraltmak vazifesi düşüyor. Belki Habe lâhlariyle iler İtalyan — si- Teücehhezdirler. Al- yareleri, İtalyaya &sü ler taşıyan vapurları bombalı yor: Garib tecelli! İtalyanların, Adisababa etra- man kesilen bu kıt'ada, mahsur orduyu takviye etmek için he- nüz bir- yol ünü. beş ördusu komutanının, er igeç | mukadderata boyun eğmi; e mec | Libyada: Derne — yakınlarında bir müdafaadan bah: dir. Har rızalı ve Bu arazi, nazar ve a tarabilir. Bununla beraber, talyanların büyük kuwvvetle: maktansa, hasmını ha berilerde muharebeye mec -| bur etmekle ga, çok daha kolayca elde edebilir. Diğer ta -| | den çıkan buhar suhuneti | derece kadardır. | aıkanılar 1 İlim Köşesi Yazan: /Prof, Salih Murıd Uzdllek Keşıfler, ihtiralar Cıva buharile türbin a Su buhariyle çalışan makine. lerde yapılan tekâmüller Cornot prensipinin yayılması ve makine parçalarındaki ıslahat ile sür'« at kazanmış, — mühendislerle muhteriler makinelerdeki hara. ret zayiatının azaltılması için biz takım çareler düşünüp çıkarmış. lardır. Bu suretle mahrukattan tasarruf edilmiştir. Kazanlar. daki tazyik yarım atmosferden Çıka çıka 200 atmosfere kadar yükselmiştir. Tazyikin artması, buhar suhu- netinin artması demektir. Bir kaç sene evvel buhar suhuneti- ni (sürgof - fazla ısıtma) usu- liyle aritırdılar ve bu — suretle tazyik ta arttırılmış oldu. Buna mukabil Kondansör'ler de ıslalı edilerek makineden çıkan büs harın suhuneti eskisine nazaran daha düşürüldü. Şimdi kondan: sörlerdeki*suhünet adi soğuk su suhunetine yaklaşmıştır. Fakat randıman daha arttırı lamaz mı ? *Suya nazaran da. ha yüksek suhünette ve kayna: yabilen bir mayi bu sisteme so. Kulamaz mı? Bundan yirmi altı scne kadar evvel Amerika mü: | hendislerinden Emmet bu işte nın kullanılabileceğini — di | şünmüştür. Civa buhariyle çalışan türbin- 220 Bu suhunete u buharınin — tazyiki 20 atmosfer kadardır. Bü halde civa buhariyle calışan türbinden çıkan civa buharındaki hararet. ten su buhariyle çalışan adi bu- har türbininin buharını hasıl et- | miş olmuyor muyuz? Civa 350 derecede su 100 dere- cede kaynar. 5 atmosfer gibi adi denilebilecek bir tazyikte civa- nin Suhuneti 470 dereceyi — ve 13 atmosferlik tazyikte suhunet 540 dereceyi bulur. Bu halde su yerine civa kulanmakla - fazla tazyik yapmaksızın yüksek su- hunet temin edilebiliyor demek- tir. Bu faydaya karşı mahzur: lar yok değil, bunu yarma bıra, kıyoruz. İnönü vapurunun ism: Tunç olarak değiştirildi Bir kaç 'ay evvel — havuza alınan Devlet Denizyollarının eski İnönü vapuru dün ha - vuzdan çıkmıştır. Gemi yeni denecek bir şekil. de esasli olarak tamir edildi - ginden Deniz Ticaret filomuz yeni bir gemi daha tır. 1733 tonluk olan | Mersin seferlerine tahsis edile - cektir. Vapurun ismi de değişti rilerek “Tunç,, olarak kabul c- dilmiştiz -| raftan, üslerinden uzaklaşan bu ordu için takviye ve ikmal de Güşündürücü bir meseledir. İtal- -| yan ordusu dövüle dövüle askeri tarihin ana prensiplerini biraz dak öğrenmiş gibi görünüyor. cak, her şey — Kıtanın mük: met ruluna bağlıdır. vaziyetlerin, Wavel ordusunu a- macından — uzaklastıracağına i- nanmıyoruz. Arnavudlukta: Vaziyet, hâlâ sabitlik arzedi- yor; İtalyanlar, mukabil taarruz- lardan, vazgecmişlerdir. Yunan tebliğleri, muvaffakıyet- ler bildiriyorlar, Dağlarda mu- | yaffakıyetin münası, müdafaası- na imkân bulunan, müicekib muharehbe safhaları için de tesiri haiz, bütün bir manzumnenin e- .| le geçirilmesidir. Son Yunan | mevzü — muvaffakıyetlerinde bu mahiyeti sezemiyoruz. | İngiliz . Alman muharebe te masları: Haya galdırı beklenenle- re nisbetle, ufak mikyasta bas- lamış!