Orta boylu,' çok beyaz tenli, bal rengi gözlü, başörtüsünün altında, beyaz alnına yayılan açık sarı kâkülleri, ipek bir sacak gibi Yerli kadın azdı, daha çok İngiliz kadınları vardı. Me- murlar “frak,, giyiyor, yerli mi- Bafirlerin birdoğu yerli kıyafet- lerini muhafaza ediyordu. Bu yerli kıyafet bana burada biraz nümayiş gibi geldi, sırf memur olmadıklarını göstermek için. Çünkü memur sınıfına Hindis - tanda adavet var. Bu adavet ba- na kendi menfaatleri aleyhine gibi geldi. Çünkü İngilizler ergeç buradan çekilecek, ve arkaların- da bırakacakları en faydalı şey yetişmiş yerli memurlar olacak- tır. Esasen İngilizlerin en kuv- vetli yerleri (civil service) de- dikleri dahili ve sivil memurları- nn herhangi Avrupa memleke- tinden iyi yetiştirilmiş olması - dır. Hindistandaki memurlar hep İngilterede yetişiyor. Hiç gşüphe yok' ki yerli memur da herhangi bir Hindli gibi memle- ketinin istiklâlini istiyor. Bu ziyafette talün çok garib bir cilvesile karşı karşıya gel - dim. Karşımda oturan adam 1919 da İstanbulda İngiliz (İn- telligence Service) te bizi takibe memür imiş. Kaçtığımız buh- ranlı günlerdeki vakayii birer birer hikâye etti. Arkadaşları bundan pek memnun olmadılar. Pişevere varmadan birkaç sa- 'at evvel trende üşümiye başla- dım, Hattâ insan titrese bile Hindistanda soğuğu seviyor. Se- her vakti trenin penceresini aç- tım, dağ havası aldım. Manzara Anadolu yaylarından pek fark- li değil. Sarp, kurşuni, kurak, taşlık... Çok heybetli bir arazi. İstasyona çıkar çıkmaz etraf- ta asker barakaları görünüyor. Meydanda birkaç tabur, talim e- diyor. Neferlerin, bu memleke - tin manzarasına uyan adamlar olduğunu insan derhal hissedi- yor. Bu kudretli, yüksek toprak- ların evlâdi. Hepsi uzun boylu, kafaları taştan — oyulmuş gibi dimdik, vücutler çevik, kaplan gibi. Dağların ve sağlam iklim- lerin yetiştirdiği insan mahsulü. Bunlara bakarken bana Delhide *"Hindistanın müstakbel liderle- ri mutlaka hududdan gelecek,, dediklerini bir daha hatırladım. Bu yüzlerde, bir tek fikir ve maksadın peşinden giden, bir tek yolda yürüyen adamların sade kudretleri var, Çabuk ka- rar veren, derhal harekete ge- çen adamlardaki tavır ve mizaç her — Pişaverlide hissediliyor. Bunlar, aşağı Hindistandaki ka- rışık düşünceli, maksadına bin bir tezat teşkil ediyordu. Misafir olduğum evin evlâtla- dından birini vaktiyle tanımış- lım. Onun için beni, ailenin bir ferdi gibi kabul ettiler. Bu evde birkaç kız kardeş beraber otu- ruyor. Bir tek erkek küçük kar- deşleri var: Yunus. Pişaver evlerinin tarzı hak- kında bir fikir vereceği için bu- rasını tarif edeceğim. Çünkü da- ha küçük, daha büyük hepsi bu plânda yapılmıştır. Burası harem, selâmlık iki da- Si e Z Ş feni Sabah ABONE BEDELİ Türkiye — Ecnebi SENELİK — 1400 Krg. 2700 Krg. SAYLIK — 750 » 1450 » SAYLIK — 400 » 800 » 1AYLIK — 150 » 300 » & İkincikânun 1941 Çarçamba 10 Zühloce 1359 27 Birincikânun 1356 Gün 8 Ay 1 Yıl: 941 — Kasım 62 Güneş — Öğle — İkindi 2.31 T.24 9AT Ezani 8.26 13.19 1543 Vasat! Akşam Yatsı İmsak 12.00 1,88 1244 . Ezani! 17.56 19.32 640 — Vasati DİKKAT «Yeni Sabah» a gönderilen yazılar ve evrak neşredilsin edilmesin Ia: olunmaz ve bunların kaybolmaların- dan dolayı hiç bir mesuliyet kabül DİSTAR vdilmez. DELER - YAZAN : HALİDE EDİB —No. 42—'| ireye ayrılıyor. Harem, kendi| başına ayrı bir binadır. Dört kö- ge, dört kat, ortası Üüstü acık | tuğla bir avlu. Bizim Anadolu | hanlarını biraz hatırlatıyor. Mi-| nare gibi döne döne bir merdi-| venden dördüncü kata çıktık. O-| dalar, umumiyetle tuğla, üstüne yerli halılar serilmiş, kardeşle- Tin hepsi odada toplanmıştı. Hu- dud halkının kadınları da erkek- leri gibi uzun, heybetli ve va- kur. En küçükleri “Nazperver,, ismini taşıyan yirmi yaşlarında bir kızdı. İyi ingilizce bildiği için | benimle en çok o meşgul oldu. | Bu kız, ingilizceden başka fari- Si ve ordu Jisanlarını da şür ya- pacak kadar iyi biliyor. Kendi konuştukları dil “Peshtu,, dur.w Orta boylu,.çok beyaz tenli, bal rengi gözlü, başörtü ün altında, beyaz alnına yayılan a- çık sarı kâkülleri, ipek bir saçak gibi. Gençliğine rağmen olgun, | kafası işlek, tavrı çok ciddi, az konuşan bir çocuk. Herkesten evvel o kalkar, kol- ları sıvalı aşağı yukarı dolaşır. Sabahları gözümü açınca onu o- damda ayaklarının ucuna basa- rak bir şeyler toplarken görü - rüm. Her gece yatağa girer gir- mez yanıma gelir: “Dizlerinizi ovayım mı?,, der. Dizlerimi şimdiye kadar kim- seye ovdurmadım, bundan sonra da ovduracağımı zannetmiyo - rum. Fakat bu sual Hindistan- da gençlerin, hattâ hizmetçisi çok olan evlerde bile, yaşlıların | şahsi hizmetlerini bizzat gördük lerini gösterir. Yaşa hürmet hâlâ oralarda çok esaslı. Merdi- venlerden çıkarken Nazperverin yeğeni yedi yaşında bir oğlan yanıma gelir, kolunu uzatır, yar- dim etmek ister. Selâmlık kapısı ayrıdır. Ora- | sı da bir taşlık üstünde, fakat bir çok saksılar var. Daire iki “katlı, küçük. Burada ev sahibi küçük erkek kardeşleri Yunus- tur. Nazperverden biraz daha küçük, dal gibi uzun, gözlerinin içi daima gülen bir çocuk. Fakat beni asıl Pişavere davet eden Seyid Abdülkayyum'dur. Bu a- dam, nisbeten İngilizlere taraf- tar, liberal efkârı temsil eden, istiklâli ihtilâlle değil constitü- tional vasıtalarla elde etmek is- tiyen efkârı temsil eder. Bir kı- sım hudud kabilelerinin de ba- gşıdır. Yani “Kırmızı gömlekler,, reisi ihtilâlci Abdülgaffar Han fırkasının muhalifidir. (Arkası var) BELEDİYEDE | Gıda maddelerinin vaziyeti Belediye iktısad müdürlüğü gimdiye kadar fiyat mürakabe komisyonu tarafından tedkik olunmamış olan gıda maddele- rini tedkik etmeğe başlamış - tır. Bu maddeler arasında harb başladığındanberi — fiyatlarında yüzde kark nisbetinde yüksel - me olanlara komisyon tarafın - dan azami satış fiyatı vazedil- mesi istenecektir. İstimlâk olunan binalar' Belediye, Gazi bulvarının E- minönü — mıntakasının açılması ni temin etmek maksadiyle bu mıntakada şimdiye kadar 7 bina istimlâk etmiştir. Bu binalar yı- | kılacaktır. Diğer taraftan Emin önü mıntakasında 3 ve Beyazıd mıntakasında da 2 binanın is- MAARİFDE | Terfi eden öğretmenle- rin tahsisatları Maarif Müdürlüğü —muhtelif senelerde zam gören öğretmen- lerin, zam tahsisatlarının 1 kâ- nunusaniden itibaren verilmesini kararlaştırmıştı. Mevzuat zam gören öğretmenlerin ilk aylık - larındaki zam mıktarlarını -ha- zineye bırakmalarını âmir — ol- duğundan öğretmenlere ilk zam ları verilememiştir. Fmll f_ı' d l!m gM | ve Başvekâlet müsteşarı istas- | Öztrak tarafından karşılanmış- B ayan ln önü | şehrimize geldı —?/-- Bayramı 'geçirmek için hğrcnk mebuslar da İstanbula geldiler “Dün sabahki Ankara ekspre- ümhur ve Milli Şef ün refikaları vali- deleriyle birlikte şehrimize gel- mişlerdir. Bayan İnönü bayra- mı şehrimizde geçireceklerdir. Dahiliyo Vekili ve Başvekâlet üsteşarı da geldiler Dahiliye Vekili Faik Öztrak ve Başvekâlet Müsteşarı Vehbi Demirel de Ankaradan şehrimi- ze gelmişlerdir. Dahiliye Vekili yonda vali ve belediye reisi dok- tor Lütfü Kırdar, Emniyet mü- dürü Muzaffer Akalım, vali mua- | vinleri, belediye reisi muavinleri ve Bakırköy kaymakamı Nafi lardır. Vekil istasyonda kendisini gö- tatilini geçirmek üzere İstanbu- la geldiğini ve bir kaç gün son- ra Ankaraya döneceğini söyle- miştir. Diğer taraftan ayni trenle bayramı geçirmek üzere bir çok mebus ve eski Başvekil Celâel Bayar da şehrimize gelmişlerdir. İlkokullarda okuyan talebe- nin mikdarı İstanbul Maarif müdürlüğü şehrimiz ilkokullarında- okuyan çocuklar hakkında bir istatistik yapmıştır. Bu istatistiğe naza - ran şehrimizde mevcud 401 ılkl okula 74488 talebe devam et- mektedir. Bunların 34718 tanesi kız ve 39770 danesi de erkek- tir. Talebelerin sınıfların - göre taksimi şu şekildedir. Birinci s1ı- nıflarda 19577, ikinci sınıflarda 15802, üçüncü sınıflarda 14587, dördüncü sınıflarda 14113 ve beşinci sınıflarda 9801 talebe| mevcuddur. Şehrimizde mevcud bütün ilk okullarda 1846 öğretmen vazife görmektedir. Gelecek tedrisat senesi için tedbirler Maarif müdürlüğü 1941 - 1942 tedris senesinde - ilkmekteblere | yeni gelecek talebelerin mikda- rı ve bunların yerleştirilmesi -i çin ilk okullarda yapılacak ta- dilâtı tetkik etmeğe başlamıştır. Bu sene ilk tedrisat çağına giren çocukların mikdarı nüfus mü - dürlüklerinden sorulmuştur. HALKE 1 Kros müsahakaalı Eminönü Halkevinden: Spor şubemizin tertib ettiği kros müsabakası 12/1/940 - pa- zar günü saat 10 da (Halkevi - Gülhane parkı) arasındaki - gi- diş - geliş (3) kilometrelik bir mesafe üzerinde yapılacaktır. Hakem arkadaşlardan Adil | Giray, —Ömer Besim, Firuzan| Tekil, İhsan Belür, Neriman Te- | kil, Selim, Abbas Sakarya, Ce - mil, Fethi Dinçer, Şekib Okçuoğ- lu, Şakalak, Yasomi, Çeras, Ba- gşaran, Halük San, Recab O- gan, Atimus, Metin, İlhan) 1 saat (9,30) da Halkevi spor sa- lonunda bulunmaları rica olu- nur. Temsil ve konferans Eminönü Halkevinden: 1 — 11/1/1941 cumartesi ak- şamı saat (20) da Milli Birlik mevzulu bir konferans verilecek ve temsil gubemiz (Hissei şa- 'yia) piyesini temsil edecektir. —12/1/1941 pazar günü saat (20) de Dr. İbrahim Zati Öğet tarafından (Mekteb çağın- daki çocukların — hıfzıssıhhası) mevzulu bir konferans verilecek ve temsil şubemiz (Hissei şa- LWIM%U EKMEK TEGRÜBELER MUVAFFAKİYETLE NETİCELEND ) a İ % | Yeni ekmegın I1 kuruşa satı-- Başvekil doktor Refik Say-| dam, son nutkunda bütün — şe- hirlerimizde tek ekmek — siste- minin tatbik olunacağını söyle- miştil ün şehirlerimizde tatbik olunacak bu tek ekmek çeşnisi hakkında Yeşilköy tohum 1s- lah istasyonu tedkikler yapmış ve bu hususda hazırladığı, çeşni formülünü Ticaret Ve Ziraat Vekâletlerine bildirmiştir. Tabileceği tahmin olunuyorl Bu ekmek formülü, bugünkü ekmek formülüyle ayni gidai evsafı haiz olmakla beraber içine karıştırılacak çavdar do- layısiyle biraz esmer olacaktır. Hazırlanan bu yeni ekmeğin bugünkü fiyatlarda biraz dü- şüklüğe âmil olaçağı muhakkak- tır. Yapılan tahminlere nazaran bu yeni ekmek 10.5 - 11 kuruş arasında satılabilecektir. Milli Piyangoda kazanan numaralar Milli Piyangonun dünkü keşidesi Eminönü halke- vinde çekildi Milli piyangonun 4 üncü ter- tib 3 üncü çekilişi dün Eminönü Halkevinde merasimle yapılmış- tır. Bu çekilişte 50.000 liralık büyük ikramiyeyi 166935 numa- ra kazanmıştır. Bu biletin bir parçası Bursa- da, diğer parçası da şehrimizde satılmıştır. 10:000 liralık — ikra- miyelerden birini 231380 numa- ra kazanmıştır. Bu biletin bir parçası Adana, diğer parçasi Brzuftumdadır. Diğer 10.000 liralık ikramiye | 192783. numaralı bilete isabet etmiştir. Bu biletin bir parçası Turhalda, diğer parçası 'da Mar- dinde satılmıştır. * 3 üncü 10.000 liralık ikrami: yeyi 165351 numara kazanmış- fır. Bu biletin bir parçası İstan- | bulda, bir parçası da İzmittedir. Beşer bin lira ikramiye kaza- nan numaralar şunlardır: 250147, 245947, 275028 008862, 299696, 134669 048581, 260312 İkişer bin lira ikramiye kaza- nan numaralar: 025685, 199233, 208255, 125056, 053318, — 44092, 93859, — 14927, 246912 227597, 029093, 123316 220544 159790 169906 Biner lira ikramiye kazanan numaralar: Son dört rakamı (5756) ile | nihayet bulunan 30 numara bi—i ner lira, Son dört rakamı nihayet bulunan 30 numara bi- ner lira, Son dört rakamı (9294) — ile nihayet bulunan 30 numara bi- ner lira. Son dört rakamı (4747) ile | nihayet bulunan 30 numara bi-| ner lira. Beşer yüz lira ikramiye kazanan numaralar: Son dört rakamı (2648) ile nihayet bulan 30 numara 500 er, Son dört rakamı (3107) ile nihayet bulan 30 numara 500 er, Son dört rakamı — (3199) ile nihayet bulan 30 numara 500 er, Son dört rakamı (3195) ile nihayet bulan 30 numara 500 er, Son dört rakamı (5553) — ile nihayet bulan 30 numara 500 er, | *Son dört rakamı (4885) — ile | nihayet bulan 30 numara 500 er lira kazanmışlardır. 100 lira ikramiye kazanan nu-| maralar: —L—TLTETLTLTML.———EZ, yia) piyesini temsil edecektir. â Bu toplantılara gelmek iste- yenlerin davetiyelerini büro - Muzdan almaları rica olunur. (4025) ile | Son üç rakamı (406) ile niha- et bulan 300 numara yüzer lira, kazanmışlardır. Ellişer lira ikramiye numaralar: Son üç rakamı (359) ile niha- yet bulan 300 numara ellişer li- ra, son üç rakamı (658) ile ni- hayet bulan 300 numara ellişer lira kazanmışlardır. Onar lira ikramiye kazananlar Son iki rakamı (68) ile niha- yet bulan 3000 mumara onar li- Ta, son iki rakamı (15) ile niha- kazanan | | yet bulan 3000 numara onar li- ra, son bir rakâmı (9) ile niha-| . yet Bulan 30000 numara - dönder lira, son bir rakamı >(8) ile ni- hayet bulan 30.000 numara dör- der lira ikramiye alırlar. Teselli mükâfatı kazanan numaralar Beş rakamı sırasiyle ve mü- tekabilen büyük ikramiyeyi ka- zanan (166935) numaranın ay- ni olup herhangi hanede olu olsun yalnız bir rakamı değişik olan aşağıda' yezılı 47 " nümara | 120 şer lira teselli müküfatı alır, , 166930 166905 166035 160955 166931 166915 166135 161955- 166932 166925 166235 162935 166933 166945 166335 164935 166934 166955 166435 165935 166936 166965 166585 167935 166937 166978 166635 166985 166938 166985 166735 169935 166936 166995 166838 106935 116935 156935 186935 146236 156936 176931 186935 196535 | | | Tic rnl Vekâleti teftiş kadrosu genişletiliyor Ticaret Vekâletine bağlı ta-| rak faaliyete geçecek olan laşe müsteşarlığının teşkilât etra -| fında bütün hazırlıkların ikmal edilmiş — olduğu Öğrenilmiştir. İaşe teşkilâtının faaliyete baş- lamasiyle teftiş ve mürakabe işleri de fazlalaşacağından — ve- kâlet teftiş heyeti kadrosu ge - nişletilecektir. Halen 15 - 16 müfettişten ibaret olan kadro iki misline çıkarılacaktır. Kadro- ya ilâve edilecek müfettişler di- ğer vekâletlerin kadrolarından | naklen alınacaktır. (italyada kalan mal-, larımız - geliyor | Bir ay evvel Amerikadan alt dığı malları memleketimize ge- tirirken Mesinada — İtalyanlar| tarafından çevrilen Athenia va- purunda bulunan malların mem- leketimize gelmesine müsaade e- dildiği öğrenilmiştir. İtalyanlar Yunan vapurunu | müsadere ederek malları tahli- ye ettirmişlerdir. İçinde külli- yetli mıktarda lâstik, kauçuk, tıbbi ve kimyevi ecza, demir eş- a olan bu mallârı kara tarikiyle memleketimize nakledilecektir. ———>or Ihraç maddelerimizin | kıymetinin muhafaza-| sı için tedbirler alınıyor İhracat. maddelerimizin “de- ğer fiyatlarla kıymetlerinin için Ticaret Odasında faaliyete geçmiştir. Harice satılan mallarımı- zaın muamelesi Ticaret Odasın- da alâkadar dan tedkik edilmekte ve nok- san fiyatla — mal satılmaması hakkında tedbirler alınmaktadır. soc— 1 Tütün piyasası bıy- | ram ertesi açılacak Ege' tütün piyasası bu ayın| 14 üncü salı günü açılacaktır.! Bu itibarla şehrimizdeki tütün tacirlecinin bir kısmı mübaya- atta bulunmak üzere İzmire gitmişlerdir. Ziraat — Bankası- nın da bu yıl Ege mintakasın-| dan tütün alacağı — anlaşıl - maktadır. Tacirlere ve müesseselerine kredi açılması için banka şubelerine emir ve- emir verilmiştir. —ALTIN BİLEZİK? Evi silip süpürürken mücevher- leri de silmiş süpürmüş! Sultanahmed ikinci sulh ce- za mahkemesinde evvelki gün çok garib bir hırsızlık vak'ası- nin muhakemesi yapıldı ve muhakeme safahatına ve da- vacının ifadesine göre bu hiır- sızlık şöyle olmuştur: Şehzadebaşında bir müddet- tenberi bekâr olarak oturan Ragıb Uysal isminde bir genç; ailesinin yakında » geleceğini haber alarak evde bir temizlik yaptırmak istemiş ve bir adam aramıştır. O civarda 23 yaşlarmd:ı ve Melâhat adında bir fakir kıpti kızı bulunduğunu — ve evlerde temizliğe, çamaşıra falan git- tiğini öğrenerek onu çağırmış ve bir liraya pazarlık etmiş - lerdir. Melâhat bir gün sabahleyin eve gelmiş ve paçaları sıvıya- rak temizliğe başlamıştır. O gün geç vakte kadar meşgul olmuş ve akşam üzeri de İira- yı hak ederek çıkıp gitmiştir. Fakat bir müddet sonra gar- droptaki evin hanımına aid o- lan altın bileziklerin kaybol - duğu anlaşılmış ve polise ma- lümat verilerek Melâhatten şüphe olunduğu da bildirilmiş- tir. Melâhat yakalanmış ve ya- prlan tahkikat neticesinde leziği aldığını ve sattığını iti- raf etmiştir. Elinde böyle bir altın bile- zik olacak ince san'atı bulunan Melâhat tabii derhal adliyeye verilmiştir. Yapılan muhake - mesinde her şeyi itiraf etmiş ve nihayet derhal tevkifine ve altı ay hapiş yatmasına karar verilerek Melâhat tevkif edilip hapishaneye gönderilmiştir. ihrac " edilerek | düşürülmemesi | bir büro tarafın -| tütün | | |LProf. Salih Murat Uzdilek | liyor, şehirdeki su tazyiki düşi | yor ve bu yüzden şebeke | | | hınlığında ve kuturları kânun 1941 Keşifler, ihtiralar — Su naklinde kullanılan font borular Evvelki yazımızda su naklina de kullanılan font boruların da tüberklin teşekkül etmi yüzünden boru kuturlarının çüldi ve bunun - tedavi: uların çimento ile kap- landığını bildirmiştik. Bu usul sonradan ıslâ miştir. Her cesametteki borula- rın iç yüzleri ince, pür ve mukavim bir çimento tabakasile kaplanmıştır. Bu zarf demir be« ruya pek sıkı yapışmış olan bu tabaka nakil ve hendeklere kon- Ma eşnasında vukua gelen sad- melere karşı koyar. Bu tabaka borunun iç yüzünün her nokta- sına tatbik edilmiş olmalıdır. Bazı şehirlerdeki suyun husu- siyetinden dolayı bazı zotluklar meydana geliyor. Font borula- rın kuturlarının küçülmesinden dolayı tulumbaların takati art- tırılıyor, fazla kömür sarfedi di edil- için fazla boru masrafı yapılıyor. Amerikanın bir şehrinde bu- lumba ile şehir arasındaki ana boru üç defa değiştirildiği hal- de derde deva bulunamamıştı. Veremleşmiyen font borulara kat'i lüzum anlaşıldı. Nihayet 1921 senesinde Amerikan font boru kumpanyasının röşerş da- iresinin uzun tecrübelerile çi mento ile kaplı borular meyda- na gelirildi. İlk tecrübelerde tabii çimento kullanıldı. Kuturarı 10 ile 25 santimetre arasındaki font bo- ruların içine 4.5 milimetre ka- 30 ( 60 santimetre olan boruların içinden 6 milimetre kalınliğında çimento döşendi. Tabii çimmento- nun tercihine sebeb bu çimen- tonun çabuk donması, az büzül- | mesi ve çatlamamasıdır, Uzun- luğu 3-6 metre olan her font | borunun içine mahruti bir ka- | hb konuyor ve kalıbla boru ara- | sına çimento farcı dükülüyor. Bundan sonra kalıb çıkarılı- Yor ve boru bir çimento tabaka- sile kaplanmış oluyor. 1922 ve 1923 senelerinde a- meliye ıslah edildi. Adi çimen- to yerine daha mukavim Port- | land çimentosü ikame edildi ve çimento ile kaplama usüleri ta- dil edildi. Çimento ile sıvanan borular sonradan pek süratle- tabaka-daha Mütecanis kılın- mış oldu. Bu tecrübelerin neticeği . ola- rak font borulardaki verömleş- me derdinin çaresi bulundu ve bir takım . masraflardan, zah- metler de ortadan kalktı. Yapağı piyasası durğunlaştı Hükümetin bir kararla el koyduğu yapak stoklarının fi- yatları hakkında henüz hiç bir tebliğat — yapılmamıştır. Alâ- kadarların söylediklerine — g. ve Anadoluda İstanbuldan faz- la yapak stoku bulunduğu an- laşılmaktadır. Anadolu da — ta- cir ve müstahsiller - hükümetin tesbit edeceği mübayaa fiyatla- v anlaşılıncıya kadar İstanbul- daki tacire mal vermemekte - dirler. Piyasa bu fiyatları bek- lemekte olduğundan durgun git- mektedir. a || ADLİYEDE Bir dolandırıcı tevkif edildi Sabıkalı dolandırıcılardan Sa- rı İhsan; Beyoğlunda terzi Ha- ticeye giderek kendisine mali- ye memuru sıfatını verip — ka- zanç vergisinden kurtarmak vâs diyle iğfal edip 10 lirasını do « landırdığından evvelki gün Sul- tanahmed birinci sulh ceza mah- kemesinde yapılan -duruşmayı müteakib Sarı İhsanın tevkifi- ne karar verilmiştir . Katil Abdurrahmanın muhakemesi Beşiktaşta Nusretin kahve « sinde bir kumarda çıkan kavga yüzünden Kadriyi yaralayarak ölümüne sebebiyet vermekten suçlu Abdurrahmanın muhake- mesine devam olunmuştur. Gek- meyen şahidlerin celbi ve din - lenmeleri için duruşma başka bir güne bırakılmıştır.