! | İ e— — Vlaı, Mahatma Gandhiye gb— re Harijan teşkilâtı Hinduizmin en bü- yük günahıdır. Bugün Hindistanda kırk mil- yon Harijan vardır. Ben Mahatmaya şöyle bir su- al sordum: | “— Anladığıma göre Hinduiz- | min mukaddes kitabları Caste ve Harijanlığı tesis etmiştir. Bugün bütün muhafazakâr Hin- dular bu içtimai şekli muhafa- Za etmek istiyor ve Harijanlığı kaldırmak teşebbüsünde Hindu- izm sisteminin mahvini görü - yor. Mahatma bunu kaldırmaya Mmesa verecek, Hindu mukaddes kitaplarda bir şey görüyor mu?,, “— Bvet, dedi, Gitalarda Ha- rijanlığın İâğvını kabul edecek yerler vardır.,, Gita'lar nedir? Bu yedi yüz musralı bir Epic'tir. Gerçi - Ve- N yani eski mukaddes da'lara, plara — bağlıdır, fakat onun i bir mahiyet alması on do- küzuncu asrın sonlarına doğru, üç büyük — Hindunun yazdığı teisirle vücuda gelmiştir. Bu üç müfessirden biri Mahatma Gan- dinin kendisidir. Ona göre Gi- ta'larda eski mukaddes kitap- ların bütün esası vardır. Hattâ »bütün dünya dinlerindeki baş- lıca esaslar vardır. Şurasını da söyliyeyim ki Hinduizm bir tek mukaddes adamın -kitabına ya- hud (sistem) ine b: leğildir. Hindyizme *bir çok knap ve (sistem) ler esas olmuştur. Bunlar muhtelif devrelerde #gelmişler, hepsi daha evvelkileri 'ihtiva ettiği gibi, kendi zama - mının ihtiyacına göre yeni ah- kâm da ilâve etmiştir. Hinduiz- min sabit görünen harici şek- line rağmen, içindeki 'bu intibak kabiliyeti ona zaman zam: yeni hayat ilâve etmiş, çürüyüp Ankıraz bulmasına mâni olmuş- tur. -Demek-onu yaşatan muha- fazakârlar — di “Mahatma Gandhi gibi o köhne bünyeye ye yeni hayat getiren müceddit- lerdir. Ve Mahatma Gandhi in- kılâp ve teceddüdünün halk na- gznda dini cevazını (1) Gita- rdan alıyor. Sordum: “— Dini cevaz dahi olmasa Barijanlığı kaldırmıya teşebbüs eder miydi? “— Rvet, hattâ dini cevaz da- hi olmasa bu kadar gayri insa- ni bir teşekkülü ortadan kaldır- mak için çalışırdı?. Mahatma, Harijanlığı (My soul Agony) ismindeki eserin- de şöyle tarif ediyor “İçtimai — bakımdan — bunlar cüzamlı gibidirler; iktasadi ba- kımdan vaziyetleri esirden fona- dar. Din bakımından bizim yan- iğimiz giremez - der. Caste dahili Hinduların kul- dandığı yol, mekteb, hastahane, | kuyu, bunlara kapalıdır. Caste doktorları ve avukatları bunla- rı tedavi etmez ve mahkemede müdafaalarını — üzerlerine al- maz.,, Mahatmaya göre Harijan teşkilâtı Hinduizmin en büyük günahıdır. Onun için bunu kal- dırmak, Hinduizmin vazifesidir. Ve bunun için bu işde yalnız Hindular çalışmalı. Bu iddiasının siyasi cethesini ileride muha- keme edeceğiz. Burada Mahat- manın muhafazakâr Hinduları ikna, hiç olmazsa susturmak için kullandığı bir tek cümle vardır: “Harijanlık kalırsa, Hin- “duizm âlüme mahkümdur.,, İşte bu mehafazakâr Hinduları o kadar ürkütmüştür ki bu Cas- tenin lâğvına itiraz etmiye me- calleri kalmamıştır. Fakat bunun lâğvma mute- Tiz olanlar yalnız Caste Hindu- (1) Sanetion —manasında kullanı- yörüm, ABONE BEDELİ Türkiye — Sonebi 1400 K, 2700 Keg. 780 » 1460 » 400 » — B00 » 150 » — B00 » 18 Birincikânun 1940 Çarşamba 18 Zilkade 1359 5 Birincikânun 1356 Gün 353 Ay 12 yıl: 940 - Kasım 41 SENELİK S AYLIK 8 AYLIK 1T AYLIK DAB — Ezani 1510 — Vasati lmaak 12.51 638 830 Akşam 12.00 1642 2311 Yatar 139 19.21 Ezan! Vasati &Yeni Sabaha a gönderilen yazılar ve evrak nepşredilein edlimesin olunmaz ve bunların kaybolmaların. dan doleyi hiç bir. mesüliyet kabul llmez. - YAZAN : - HALİDE EDİB | —No. 21-——" ları değildi. Ekseti “Hatiğanla- | rın kendisidir. Bu garib psiko- lojiyi ben başka başka bakım- dan kendimce şöyle izah ediyo-| rum: | 1— Bir Harijan kendi cema- ati haricindeki zelil vaziyetine ne kadar hassas olursa — olsun, | cemaatin dahilinde kendisini em niyette hisseder. Ferd her za- man yalnızlıktan korkar. Ferd mutlak kendini bir - teşekkülün parçası hissetmek ister. — Bir Harijan kendi cemaatinden - çı- karsa ne olur? Alelâde Hindu Halbuki öyle şey Hindistanda | yoktur. Her Hindunun mensub olduğu bir teşekkül vardır. De- mekki Harijanlık kalkarsa Cas- te'ler de kalkmalıdır. İşte Ma- hatmanın yapmak istediği şey budur.'Gene bu noktaya yukarı- da zikrettiğimiz kitabında Gand- hi şöyle temas ediyor: Harijanlık o kadar hududunu aşmıştır ki bi Hind milleti- nin kökünü çürütmüştür. Bü- tün Hindistanda “aman bana | yaklaşma,, zihniyeti hükimdir. (Arkası var) SABAHTAN | SABAHA î Halka verir talkını ... (Baş'tarafı 1 ânci sayfada) cağımızı şaşırdık, Allah aşkına sa- hifeleri çoğaltın!» diye biribirini mü- tenakız teleblerde bulunan gazele - €ilerin müracaatları ile, adelâ — bir devlet meselesi haline geldi. O hale geldi ki Türkiyede gazele kâğıdı var mu, yok unu, adetâ halledilecek bir | xebir muadelesi, bir muamma oldu. Hakikatte kâğıd hem vardır, hem| 3yoktur, Daha doğrusu, bu nadir meta, | bazı gazetelerde vardır, bazı Uazetı)-; lerde yoktur. Fakat bizim'bu yazıda fasıl anlatmak istediğimiz kimde kü- hd var, kimde kâğıd yok meselesi | değildir. Bizim ortaya koymak isle-| diğimiz, bu gazete küğidi ve gazele | sayfası davasında —asıl bazı biçare arkadaşlarimızın düştükleri hazin ol— duğu kadar , gülünç, “gülünç olduğu | kadar hazin vaziyettir. | Meselâ, bir misal olarak, su «Va- tan> arkadaşımızın halıni zikrede -| lim, Kanun, —makineleri 6 — sahife | yapamıyan gazelelere haftada üç gün | 8, dört gün de 4 sahife çıkmak mü- saadecini vermiştir. İyi mi? O hal- de muhterem «Vatan> — ceridesinin | Makinesi mükemmelen 6 sahife ya-| Pabildiğine göre refikimizin o kadar | gürültü pafırdı ederek kendisi için | hayati bir dava şekline koyduğu «6 sahifel» olarak intişar etmesi Jâzım Belir, değil mi? Hayır, —mühterem «Vatan> ın — münderecatı o kadar mütenevvi, © kadar zengindir ki, makinesi renkli yapamadığı ve san- ki renkli yapmak büyük bir mari- fetmiş ve mutlaka lâzımmış gibi bir bahane ile, daha çok 8 sahife çıkmak hevesini göstermektedir. Haydi bu- | 'na da göz yumalım. 'Fakat kanunun sarahatipe rağmen evvelâ koordinas- yon heyetini Ve sonra da arkadaşla. | anı atlatarak on gün zarfında 6 dela 8 sahife ve 4 defa 4 sahife çıkmasına | me diyelim? Haydi «Vatan> dır diye, buna da bir şey demiyelim, Fukat bütün — muvaffakiyet —sırrını sahife | bolluğunda arıyan, bu katlıkta piya- saya bol bol'ham madde dağılan aziz ve dilber arkadaşımızın 0 koca B sahifesine rağmen memlekette bugün | €n küçüğünden en büyüğüne kadar | herkesi alâkadar €den ve Dahiliye Vekilinin Millet Meclisinde söylediği mühim nutukta esasları — bildirilen | asker ailelerine yardım gibi en mü- him havadisi atlamasına ne diyelim? Asker ailelerine yardım havadisi ye- rine, Amerikalı Mis «Nella Kok> un Hindistan masallarını ne sidelim? — | Demek bir gazeleyi gazete — eden| sahife bolluğu değil, fakat gazetenin | öz mahiyettir. Yoksa bir gazele oku- ucuya istediği kadar kâğıd versin, o kâğıdın içine günün havadisini koy- madıkça, gazetenin okuyucu için ne mana ve hikmeti olabilir? Eğer yal- naz bu gibi kâğıdla gazetecilik yapı- dabilse idi, mesele çok basitleşir ve Fratelli Hayımla Horasanciyan Tür- kiyenin en büyük gazetecileri halinc gelirlerdi! Kâğıdcılık başka, gözete- Cilik başkadır. Fakat ne diyelim, Allah kimseyi şaşırtmasın! | Hamiyetli bir bayan Kızılay Cemiyetinden: Kahraman askerlerimize kışlık e. ya alınmak üzere Sultanâhmed Can kurtaran mahallesi Mimar Mehmed sokak numara 39 da Bedestani mer- hum Mehmed Rifat eşi Bayan Saime Gülbe tarafından - cemiyetimize iki yüz lira teberrü edilmiştir. Teşek - kür eyleriz. İngilterenin zırh- lları ve Tunanın buzları | Tunada nakliyat —güçleşti ... Belgral mahreçli bir Amado- lu Ajansı tebliğinden öğrendiğ miz üç kelimeden ibatet şu mi haberciğin Mihver Dev-| letleri payıtalıtlarında bir bom- ba tarrakasiyle gümliyece mumiyesini derin derin düşün- | düreceği muhakkaktır. | Tunada ilk buz kütleleri gö- rünmeğe başlamış... Yarın bu kütleler çoğalacak, | öbür gün 'Tuna baştan başa do- | nacaktır. Bunun mâması Tuna yoluyla yapılan nakliyatın durmasıdır . Okyanuslardaki —İngiliz do- nanmasının ablukasına — Tuna yolunu dondurmak suretiyle ta- biat da yardıma başladı. Denizlerde —İngiliz zırhlıları, | Tunada - buzlar! Şairin dediği gibi: Hüda göstermesin âsarı izmihlâl bir yerde... Çünkü bir kere âsarı izmihlâl | yüz gösterince, yalnız ehibba değil, kumlar, rüzgürlar ve buz- lar da mebhut eyler adâyı! A. C. SARAÇOĞLU HARB VAZİYETİ |Yunan- İtalyan harbi- nin deniz cebhesi (Baştarafı 1 inci sayfada) Otranto boğazındaki derin- lik dört yüz -metreyi müteca-| viz olduğundan geçidin Gdeniz altı gemilerine karşı müdafaası imkânsız bulunmaktadır. Ni—l tekim geçen harbde İngilizler İtalyanlara yardım ettikleri hal- de boğaz iyle seddoluî mamış ve Poladaki Alman demiz | altı gemileri Akdenizde daimi bir faaliyet — göstermişti. Bu| harbde iyanların boğazda su üstü kuvvetleri karakol yapa-| mıyor. Muharebenin ilk günle- Yinde boğazın müdafaası için | Tarantoya getirilen İtalyan do- nanması da ağır bir darbeye maruz kaldıktan sonra Sarden- yaya kadar çekildi. İtalyan filosunun bu mınta - kadan ricatı Yuman ve İngiliz muhrib filotillâlarının, denizal- fti ve mayn gemilerinin Adriya- tiğe yaptıkları baskını kolay - daştırdı. İtalyanların — Arnavut- lük nakliyatı daha ziyade müş- külleşti. Avlonyanın ele geçirilmesi Otranto boğazının bir kapısını zaptetmek olacağından Adriya- 'tik sahilleri baştan aşağı tehli- keye girecektir. — Binaenaleyh, Avlonyanın zaptı Görice, ve Ergeri zaferlerinden çok başka ve neticei kat'iye üzerine mües- sir bir hâdise olacaktır. Cenupdaki — Yunan ordusu Bu mühim limana takriben on mil mesafededir ve alınan ha- berler İtalyanların bu şehri çoktan tahliyeye başladıklarınr bildiriyor. Zonguldakta bir va (Baştarafı 1 inci sayfada) bir müddet bocalamıştır. Gemi- nin yüklü olduğu halde Traverse açılamıyacağını ve bu vaziyette daha ziyade beklediği takdirde sahildeki kayalara düşerek par- çalanacağını gören geminin sü- sizle buraya malümat vermiş ve sigorta şirketiyle vapur sahib- lerinin müsaadesini aldıktan sonra geminin sintine musluk - larını açarak kendi kendini sığ sahilde batırmıştır. Geminin 28 kişiden mürekkeb tayfası sandal ve tahlisiye yelekleri ile karaya çıkmağa muvaffak olmuşlardır. Limanda bulunan Kaplan va- puru da bir müddet bocalamış- Sa da alıman tedbirler sayesinde emniyete alınmıştır. Yelkenci vapurunun bu şekil- de karaya oturması sayesinde hamulesini kurtarmak mümkün olacağı gibi havalar iyileştikten sonra vapur da yeniden yüz - dürülebilecektir. Tahlisiye üc- reti sigorta şirketi - tarafından ödenecektir. |Kemant Reşad Erer öldü pur kendini batırdı. varisi Reşat Erkut kaptan tel-| Buyu alârm | | tecrü bolerı | Yıl başından sonra l yapılacak | ae Hetmimisde öevilaclihm serainuzi büyük yılbaşından sonra yapılac anla- | alârm - tecrübelerinin, Vilâyet seferberlik dürlüğü bu hususda çok esaslı ted- birler kemmel olması Alârmlar Bi şılmaktadır mü- almakta ve alârmların mü - için çalışmaktadır ve gündüz gayri mu ayyen zamanlarda yapılacak Ve -- lârm esnasında pasif ve aktjf bülün -| | müdafaa vasıtaları harekete getiri- | lecektir. ı Şehrimize yeniden birçok düdükleri konulmaktadır. V üyet bic | Türk- vatardaşı tarafindan — yapılan| yeni ve çok mükemmel bir alârm | düdüğünün — tecrübelerini — yaparak matluba muvafık bulmuş ve bundan fazla miktarda mübayaa etmiştir. —| BELEDİYEDE || Tarihi mezarlıklar| Belediye -mezarlıklar müdiriyetine | Kemal Porsun vekâleten tayin olun- | Mmuş Ve vazifesine başlamıştır. Şeh- | rimizde bulunan 390 metrük mezaı hıktan ta hafaza tarzı hakkında belediye mü- | zeler idaresile temaslara başlamıştı kiymeti olanların mu- Diğer tarafdan mezarlık bekçileri- nin ihmali yüzünden mezarlıklardaki demir parmaklıkların çalınmakta ol- duğu ; görülmektedir, Belediye me - zarlık bekçilerini — tecziyeye vermiştir. Asker aileleri için Asker ailelerine yapılacak yardım karar kimselerin listeleri verecekleri para mikdarı kazalar tarafından tesbit 0- lunmaktadır. Şimdiye kadar — Fatih kazasında 21250, Eminönünde 25 bin, Beyoğlunda 300 bin ve Bakır- köyünde 6198 lira tahakkuk ikaydo- Tunmuştur, Hüdai Kır?hb n gitti Kars valliğine tain ölunan Vali Muavini Hüdaj Karataban Ankaraya gitmiştir. Şimdiye ikadar Hüdai (Ka- Tatabanm Fiyaset etifği Daimi Encü- men toplantılarma, “Belediye Mek- tupçusu Necati Ciller riyaset ede - cektir. MÜTEFERPİK , Lord 'Duncany' ın ziyareti Dün gehtimize gelen Le: Lord Duncany yanlarında — İngiliz Kültür Nezareti mümessili — Mister | Grondâ bulunduğu haâlde Vali ve Be- lediye reisi doktor Lütfi Kırdarı zi- yaret etmiştir. Lord Duncanly bugün Beyoğlu Halkevinde «Dram> mevzuu etrafında bir konferans verecektir. i “ve İstanbul Konservatuvarı — Müdür- lüğünden: 'Türk musikisi icra heyetinin kıy- metli kemancısı Reşad Erer'in vefa- tından konservatuvar çolf/ derin bir elem duymaktadır. Cenazesi — bugün saat 11 de Salacakdaki evinden kal- darılarak Karacaahmed mezarlığına defnolunacaktır. Kendisini — sevenler ve arkadaşları son vazifeyi ilaya da- vet olunur, SPOR —— l___'——' Yeni futbol ajanı | 1stifa eden futbol ağanı Hasan Kâ-| milin yerine getirilmek ihtimali ol- duğunu yazdığımız Nuri Posudun bu makama tayini dün umumi merkeze bildirilmiştir. Nuri Posuda yeni vazifesinde mu- vaffakiyetler temenni ederiz. Mektebli maçları Bugün Şeref stadında mektepler a- rasında tertib edilen futbol maçları- 'na devam edilecektir. Saat 14 de Ti- caret Jisesi - Işık lisesi ve saat 15.15 de de Muallim mektebi ile san'at 0- kulu karşılaşacaktı; Kız liseleri arasında voleybol maçları Bugün Kız liseleri arasında tertib edilen voleybol m: Halkevi salonlarında devam edile - cektir. Saat 14 de Çamlıca Lisesi - Kan- dilli, Saat 14.30 da da Erenköy - Şişli Terakki karşılaşacaklardır. larına Eminönü için para- vermekle mükellef tutulan |- h dğimi | Kapalıçarşı neden İ| geç açılıyor ? Kukuk Fakültesi son sınıf tale- besinden Sübahat Bdrem im; bir mektup aldık, Katlimiz bu mektubunda diyor ki: Kapalı çarşı, bir çarşı olmaklı beraber Beyazıd ile Mahmudpaşa ve Ankara caddesi gibi üç işlek emt arasında yol Vazifesi de î mektedir. Sabahleyin mekteple rine ve işlerine gitmek mecburi - yetinde olan birçok talebe, me - mur ve iş sahipleri bilhassa kışın soğuk karlı, yağmurlu günlerinde || bu yolü hem - kestirme hem de tedirler. Kış saatinin tatbiki zamanların- saat 8 de açılan çarşı yaz saa- mahfuz olduğu için tercih etmek- W tinin tatbikinden sonra 9 da açıl- mağa başlamıştır. Bu itibarla sa- bahları resmi mesai “Saatinde va- zitesi başında bulunmağa mecbur olan memürlarım> Ve talebelerin istifade etmesine imkân kalma - amıştır. Bu vaziyet birçok zun yollardan — ve dolaşmağa mecbür bırakı Çargı sabahları hiç almazsa 8.5 de atandaşı ü- altında, alamaz mi?> Yeni Sabah — Biz kâriimizin fiktini doğru buluyoruz. Bu hu - susda alâkâdar makamların na- zarı dikkatini 'Celbederiz | MAARİFDE Fatih medreseleri | talebe yurdu olacak| Fatih medreselerinin talebe yurdu hâline ifrağı için Maarif Müdürlüğü | faaliyete geçmiştir. Dün bu hususda | Parti merkezinde bir toplantı yapıl- | mıştır.Bu toplantıda Parti bu iş âçin para yardımı yapmağı kabul etmiş- tir, Medreselerin bu işe müsaid-olup | olmadığı tetkik olunacak ve kat'i| karar bugün Üniversitede yapılacak | bir toplantıda verilecektir. | Yardımcı öğretmenler î .öğretmen ! olabilecekler | “Maatif. Veküâleti şehrimzde yar - dıimcı öğretmenlik — yapan yuıuek' mektep mezunu gençlerin mesai porlarını ' Maarif Müdürlüğünden D—W temiştir. | Vekâlet bu raporları tetkik ede - tek ve mesaisi muvafık görülenleri | dalmi öğretmen dsatirokurla nükledte - | cektir. | Askerlerimize kış hediyesi ’ İstanbul mekteplerinde askerleri- | mize yapılacak kış hediyesi için 200 bir parça eeşya toplanmıştır, W Bunlar Kızılay vasıtasile teslim olunacaklardı nıduyııl İtf aıye için yem tahsisat 3502 numaralı kanuna müsteniden şehrimizde teşkil olunan 4000 kişi- lik itfaiye ekibinin — şahsi teçhizat için, 320 bin liralık bir tah- sisata lüzum olduğu tesbit olunmuş- tu. Ayni kanunun tasrih ettiği üzere bu paranın şehir dahilinde bulunan bedelle gayrimenkul vergilerine muayyen bir nisbette zam olunarak tahsil olunma- sı lâzım gelmekte idi. Bu hususda şehir meclisi tarafından içabul edi- arar süreti Dahiily&; Vekâleti tarafından da tasdik olunmuştur. Bu itibarla 'n tatbilcine derhal baş- lanacaktır. Belediye Muhasebe Mü- dürlüğü bu hususda faaliyete geç- miştir, Muhasebe Müdürlüğü tahak- kuk şubelerine gönderdiği bir ta- mimle gayrimenkul — mutasarrıfları- nın vergi mikdarlarına * 10 nis - betinde ilâveten tahakkuk yapılma- sını istemiştir. Nlâve edilecek meb- I olarak tahsil olunacak ve tahsil olundukça beledi- ye bütçesinin nüzim fasıllarına irad kaydolunarak mukabilinde ekiplerin teçhizatına sarfolunacaktır. r derhal tal voK- lİngiltereden yeniden mühim mikdarda | mal geldi | İngiltereden gelmekte olan| idhalât malları mühim mıkyasta artmıştır. İngiltere müstemle - kelerinde yeniden mühim mık- tarda kalın kösele, 200 bin te- | nekelik sac levha gelmiştir. 'Bu- | günlerde İngiltereden simdiye kadar gelen malların en büyük partisi beklenmektedir. Bunla- rın içinde manifatura ve her tür- lü yünlü ve pamuklu mensucat- ta mevcuttur. -voa Dünkü ihracat Dün muhtelif memleketlere 165 bin liralık ihracat muamele- si kaydedilmiştir. Bu mallar me- yanında Bulgaristan, Yunanis- tana taze balık, Amerikaya ma- vi,hâaşhaş, Rumanyaya manda- lina, kestane, Macaristana, İs- viçreye tiftik, İsveçe kepek var- dir. Belediye büdcesinde münakaleler Belediye muhasebe müdürü Muh- tar Acar Ankarada bulunduğu esna- da şehir Mmeclisi tarafından yapilan mühim münakaleleri Dahiliye Vekâ- letine arzederek tasdik ettirmiştir. 'Bu münakaleler şunlardır: öğretmenin — barem dola - yislile maaş farkı için — 14800, istimlâkler için 21 bin, “Haseki hastahanesine ilâve olunacak 10 ya- tak için 5848 ve muhtelif fasıllar için 144626 lir: Kızını Ka Dün ikinci ağır ceza mahkeme- sinde bir «katil kasdi ile yazalamak» davası karara bağlandı ve her iki taraf hakkın - da da cezai mahiyette hükümler ve- rildi. Muhakeme; eski bir kız kaçırma- dan dolayı ortaya Çıkan kanlı bir vak'ayı hatırlatmaktadır. Kararda izah edildiğine göre de hâdise şöy- le olmuştur: 'opkapı haricinde Yılanlı ayaz. mada bahçe sahiplerinden Ali Dik- bıyığın 19, 20 yaşlarında güzel bir kızı vaydır, Adı da «Mahmüdiyer dir Günlerden bir gün bu güzel Mah mudiye orladan sırra kadem bas- miş, Bubası ne kadar ar e de kızını bulamamıştır. - Şuradan, bu- radan Soruşdurmalarla ve el altı dan tahkikat yaparak Mahrmnudiye- nin daha ileride Bahaeddin çiftli- ğinde bulunduğu ve Mahmudiyenin neticelendirilerek niş de onun tarafından kaçırıldığını ö Tenmiştir, Gözü kızan Arnavud büba koca- man altı patlarını beline takıp b çağını da beline yolunu tutmuştur sokarak çiftliğin Çiftlikte Bahaeddinin — karşısına çıkıp: Ver kızımı, yoksa kafanı patla- tacağım!. demiş, Bahaeddin ise: — Veririm amma., bana hem kı falet ve hem de bir vüldinüme ve - Teceksin. Ondan sonra — Ulan bu ne demek Sen Misi: diyince: Kızın ba- bası kim be?. yoksa çırmışlar İ O da çiftliğe baskın yapıp sa- hibini delik deşik etmiş ben mi?., Diye kafasından külâhı uçan Ali Dikbıyık derhal altı patları çekip Bahaeddinin üstüne boşaltmış ve altısını da hedefe — yerleştirmiştir. Sanki bu kâfi değil gibi nihayet bıçağa da davranıp bir kere de 0-) nunla yaraladığı sınada çiftlik a - yetişip — efendilerini z0r kurtarmışlardır. İşte mahkemeye intikal eden bu davauzun zamandır devam ediyor- du ve celselerde anlaşıldı ki: Hakikatte Mahmudiyeyi seven ve kaçıran Bahaeddin — olmayıp onun yanında yanaşmalık ve kâtiplik e- den Mustafa ismindeki delikanlıdır ve Mahmudiye ile epeyidir. seviş- mektedirler, Ancak Mustafa Mah- mudiyeyi kaçırır. kaçırmaz bikrini izale ettiğinden o da suçlular ara- sına girmiş ve dünkü duruşmadan sonra verilen kararda ikinci dere- ceden olarak o da mahküm olmuş- tur damları arara göre birçok muhaffif se- bebler görüldüğünden Mahmudiye- nin babası Ali Dikbıyık 18 seneden. 4 seneye kadar tenzil edilen hapis cezasına mahküm edilmiş ve Mus- tafa hakkında da altı ay hapis kâfi görülmüştür. Kendi adamına acıdığı ve onun aşkına sahabet ettiği anlaşılan Ba- haeddin hakkında da aldığı yara - Jardan çektiği ıztırab ve acı lüzumu kadar kâfi bir ceza görülmüş ola- cak ki hakkında ancak beraet kara- rı verilmiştir. Birincikânun 18 1910 ilim Köşesi Yazanı Prof, Salih Murad Uzdilök Keşifler, ihtiralar Patlayıcı maddeler En yeni barutlar Geçen Büyük Harbde — kullanılan başlıca patlayıcımâdde T. N. T. adı. n verdikleri ““Trinttrotoluen — kö- Mür katranından çıkarıları Toluenden istihsal edilen bu madde 1863 de Wilbrand tarafından keşfedilmiştir. Karbon ve hidrojenden mürekkep olan Toluen azot asidile — muamele edilirse buna azot ve oksiğen mole- külleri bağlanır, Bir daha ilâve edilirse ikinci bir ilâve olur, üçüncü muamele de Tri- Nitro - Toluen hasıl olür, ki bu da 81 derecede eriyen sarı, billüri bir cisimdir. Pek emniyetli bir patlayı cıdır. Bir çekiçle dövülse patlamaz. Merminin madenine tesir etmez. Pek zehirli olduğundan fabrika işçileri ihtiyatlı davranmalıdır. Bombalarda, torpillerde, maynlerde, tayyare bom- balarında bu barüt kullamılır Sadmeden müteessir olmaması do- layısile pek emin bir patlayıcı oldu- gundan bunu ateşlemek için iyi fun- yelere Tüzüm — vardır. — Bindenaleyh patlayıcı maddelerdeki tekâmül tun- yelerde mühim tekâmüle Jüzüm gös- lermiştir. Funyelerden coğunun esası cıva fulminatı olup 1799 senesindı Howard keştedilmişti Sonradan 1867 senesinde Nöbel — ve Spengel tarafından funyelere tatbil edilmiştir pirto ile muamele ederek yapılır matısul cvanın karbon, ve ök- sijen atomlarından mürekkeb demc çiftile birleşmesinden ibarettir. — Bir darbe tesiri altında birdenbire civ: karbon di uksirl ve azota-a tarafından Civayı azat asidi ve is- fulminatlarını havi olan — mahiütlar hartuçlardaki tapalarda, şimendifer- lerde sis işaretlerinde, elektrik cere yanile ateşlenen funelerde kullanı- hr. Eskiden toplardaki barüthakkı y” çakmak taşı ve çeliğin çıkardığı şe rare ile veya baratla ateşlenirdi. Fun- yeler bu işi kolaylaştırmıştır. Bircok ve dakik araştırmalara rağ- men geçen 'Büyük Harbde —mühim yeni bir patlayıcı keşfedilemedi. ( harbde kullarjlan sen yeni patlayıc madde elli yaşında idi, Birinci sınıl tan yeni haro silâhldiı her sene üz- ğil her nesilde bile keşfedilmez. 191 harbinde iki taraf eski ilmi Bilgiler' organize etmeğe çalıştilar. ne ticede Hlmi olmaktan 'ziyadle tekno lojik mahiyette zafer elde edildi, Ası zorluk büyük mikyasdaki enganizas iyonda yatar. Bu harbde de yeni patlayıcı macd deler çok görülmedi. İspanya har binde mayi havayı havi tlentayyar bombaları — görüldü. Bu —bömbala patlayıp mayi halindeki hava bir denbire gaz hâline İnkılâb vediner fazla yer tuttuğundan vdolayı - ba tahribat yaptı. “Yıkılan bina — vey duvarlardan fırlıyan | taşlar civarda kilerin ölümüne veya yatalanmasın sebeb oldu. Amerikalıların * Glinini dedikleri ve eskilerine mazaran ço müessir olduğu bildirilen >yeni bi patlayıcı keştettikleri söyleniyorsa d henüz tatbik sahasına — çıkarılmad Bu harbde patlayıcı maddelerde g€ rülen yenilikler tayyarelerin attıklar zamanlı bombalar, yangın bombala ve tenvir bombalarıdır. -Bunlar & yeni şeyler değildi: a— Dericiler heyeti Anka- radan döndü Muamele vergisinde yapılar tadilât üzerine Vekâletle baz meseleler üzerinde temasta bu- lunmak üzere Ankaraya gitmi: olan Dericiler heyeti dün şeh. rimize dönmüştür. Mühim kir konferans X )istanbulu sevenler cemiyeti bi- rinci kânunun 26 ıncı günü saat 18.3 da Beyoğlu Halkevinde (Türk el iş leri) mevzuü üzerinde bir konferan, tertib etmiştir. 'Tanınmış tetkikçilerimizden Baya! Melek Celâl Söfu tarafından verilç cek olan bu mühim — konfetansdar | halkımızca istifade edilmesi arzu olu nur. ALENİ TEŞEKKÜF Sekiz aydanberi beni feci ıztırab lar içinde kıvrandıran ve birçok mü tehassıs doktorlara muayene Ve te davi olduğum halde - bir netire v. faide elde - edemediğim romatizma sanaılarımı kısa bir za manda teskin ederek beni tedaviy muvaffak olan ve bu suretle adet, hayatırm bana yeniden — kazandırar kiymetli döktorum Edirnekapıda A ciçeşmede 319 numarah binada otu: ran Bay doktar Lâtif'e gazeteniz va: sıtasile alenen teşekkür ederim. siyatik v. Çemberlitaşta Vezirhan cadde sinde 12 numarada kebapçı Şaban Erdim