Yeni futbol programı hakkkında bir kaç söz SADİ KARSAN 'UTBOL — Federasyonunun 1950-51 yıl faaliyet programının ana ları geçen hafta basına intikal ettirilmek suretiyle açıklanmış yaktadır. Bu programda geçen yılların tatbikatına nazaran esaa- lik dikkat nazarı çekmektedir. Her sene yapılmakta olan , Türkiye Birinciliği ve Başbakanlık Kupası maçlarının kaldırılarak yerine Türkiye Kupası müsabakalarının Ihdas edilmiş ol. nası kanaatimizce çok isabetli ve yerinde bir karardır. Bundan birkaç ay evvel Türkiye Birinciliği müsabakalarının bugünkü geklini Inceler bir yazımızda böyle bir fikri ilk defa ortaya atmış - olduğu görmek bizl memnun ü kadar inkişaf etmedi sevki tabii ile her sene tatbik edilezelmekte olan sözü geçen müsabakaları zamanın icap ve İhtiyaçlarına göre ayarlamak artık bir zaruret haline gelmişti. Esar sen son enelerde Türkiye Birinciliği — müsabakalarında elde edilen gayri tabil neticeler de bu lüzum ve zarureti nçıkga göstermekte K Lik maçları ve onu takiben Milli Eğitim müsabakalarından yorgun ç- kan takımların o mevsimin en mühim karşılaşmalarını teşkil eden Tür- kiye futbol şampiyonluğu maçlarına yorgun ve bitap bir halde iştirak ğru bir hareket tarzı değildi. Futbolda çok defa karşılaşıldığı malüm bir keyfiyet olduğuna nazaran eski ter. gibi kürprizlere fırsat vermesi ihtimali ekseriya mevcut bir çok mahzurları görülüyordu. Vaziyeti büylece di Burada Üzerinde durulması lâzımgelen diğer bir noktaya da temas etmeyi faydalı ve hattâ lüzumlu görüyoruz. Henür federasyonun resmi tebliğine muttali olmamş bulunmakla beraber geçen hafta İntişar eden havadislerde Türkiye Kupası maç- ların yekün itibariyle 48 e balliğ olacağı ve ın ne şeklide tertip edilmesinin mü- him bir mesele teşkil ettiği ve şimdilik bunun halli çareleri arandığı ileri sürülüyordu. Filhakika şehirden şehre olan mesafelerin uzaklığı, nakli vasıta- darının gerek sürat ve gerekse bolluk bakımından ihtiyacı pek de tat- min edecek mahiyette olmaması dolayısiyle 48 takım arasında şehir- ler arası müsabakalar tertip etmenin bir hayli müşkülât arzedeceğini kabul etmek lâzımdır. Ancak evvelce de izah etmiş olduğumuz veçhile kanaatimizce meseleyi esasından halletmek için bunu mümkün oldu. #u kadar basit ve kolaylıkla tatbik imkânı olabilecek bir şekle ifrağ €tmek çok yerinde olacaktır Birce bölge llk maçlarının hitamında futbolda — İleri gitmiş mu- ayyen bölgelerden kuvvet esasına göre tesbit edilecek adet ve miktarda bi ciler da ilâve etmek süretiyle Türkiye Kupası namı altında iki devreli ve yer değiştirmeli müsabakalar tertip etmeli ve galibini de Türkiye Ku- pası şampiyonu ilân etmelidir. Bu suretle Türkiye Kupası birinciliğini kazanacak takımın, müsabakaların aynı şartlar altında cereyan etmiş olması dolayısiyle şampiyonluğu hiçbir sürpriz ve tesadüfe bağlı olma- dan hakkiyle kazanmış olacağına hiç kimse şüphe ve tereddüt etmi- yecektli Federasyonun önümürdeki mevaim için hazırladığı milletlerarası müsabakalar programı da şayanı memnuniyettir. Bir mâni zuhur et- mez de tatbikına İmkân bulunabilirse futbolumuz için Iyi bir deneme Ve kazanç vesilesi olacaktır. Ancak burada milli takımımızın zamanın- a hazırlanması meselesi üzerinde önemle durulması lâzımgeleceğini Bir kere daha hatırlatmayı bir vazife bilirim. Takımımız galip veya- hut mağlüp olabilir. Elverir ki, müsabakalara lâyıkı veçhile hazırlan- Mmış olarak çıksın ve kendisinden beklenilen oyunu gösterebiisin. Bu hususun ihmal edilmesi neticesi galip gelebileceğimiz bir takıma yenil- Mmemiz veyahut takımımızdan Azami randımanın alınmamasını hepimiz icin çok üzücü bir hâdlse olur. Herhalde bu önemli hususun dikke cağına ve zamanında gerekli. tedbirlerir nazardan uzak tutulmiya- alımacağına şimdiden inanı- Şor ve idarecilerimize itimat ediyoruz. Bu meyanda Federasyonumuz, Mmemleketimizin bugüne kadar hiç görmediği ve hali hazırda Avrupanın futbolda en kuvvetli memleketini teşkli eden İspanya ile bir milli veya temsili maç hazırlamak imkânını da bulabilirse, yalnız bütün futbol- severlerimizin takdirini kazanmakla kalmıyacak, başarı da sağlamış olacaktır. eidden büyük bir Sevki Koru resmi İNSAN gücünün — dayanabildiği en yüksek bir had olarak kabul edilen maraton koşusunun tarihi bir kıyme. *i vardır. 2440 yıldan beri koşulmak- ta olan 42195 metrelik bu koşuya karşı dünyanın her tarafında, göste- rilen ilgi gittikçe artmakta, marato- 'nu tamamlamaya muvaffak olan at- letler her zaman takdirle karşılan- maktadırlar. Maraton koşuları değişik arazller- de lera kılındığından, bü mesafe İçin Türkiye rekoru bu kadardır, dünya rekoru gu kadardır demek mümkün olamamakta, ancak her — parkurun Rio'da yapılan dünya kupasının hususiyetleri Gerek hâsilat ve gerekse — müse- bakaların intizamla tertibi bakımın- dan büyük bir başarı ile sona eren Dünya Futbol Kupası maçlarının üzerinde durulacak en önemli mu- yaffakıyeti müsabakaların hiç bir sı Zıltıya meydan verilmeden son dere- ce iyi idare edilmiş olmasında hen- dini göstermiştir. Doğrusunu söylemek Jâzım gelirse müsabakalar yapılmadan evvel Ce 'nubi Amerika ile Avrupa futbolunda öyün kaldelerinin tefsirinden müte- yellit ufak tefek nüans farklarının Kargılaşmalarda bazı ihtilâfar do- Kurması ihtimalinden — korkulüyor- du. Fakat 1948 de Londrada ve bilâ- hare de Rio de Janelro'da toplanan arbitraj — komitesinde bütün anlaş- mazlıkların halledilmiş / olması, ha- kemlerin de müsabakaları büyük bir yukuf ve liyakatle idare etmiş olma- Jarı bu takdire Jâyık neticenin elde edilmesine imkân vermiştir. Yapılan Bütün maçlarda hiç bir oyuncu saha- dan çıkarılmamış olduğu gibi hiç bir, fakım da mağlübiyetini hakemin vet Giği yanlış bir karara atfederek şikt yette bulunmamıştır. — Urügüny ile Breziiya arasındaki final maçından #onra galip ve mağlüp her iki taraf da hakemin idaresinden memnun kal- mışlar ve kendisini tebrik etmişler- dir. * Dünya Kupası maçlarının bu sene dilk defa olarak tasfiye usüliyle ya- pilmayıp sayı üsüliyle yapılmış ol- Ması, müsabakaların alâkasını artır. ğ olduğu gibi umumt hasılatın da yüksek bir yeküna baliğ — olmasına Amkân vermiştir. Müsabakaları ter- tip eden memleket halkı pek tabit o- Jarak kendi takımının yapacağı maça daha fazla alâka gösterdiğinden mü- sabakaların puvantaj esasına göre tertibi bu neticenin istihsalinde baş- Jica âmil olmuştur. Çünkü karşılaş- malar, tasfiye usuliyle tertip edilmiş olsaydı, aksi bir tesadüf neticesi ma- halli takım daha ilk turda turnuva- zin en küvvetli takımı ile karşılaş- mak talihsizliğine uğrayarak mağ- 1üp olduğu — takdirde bu vaziyetin Bâsilat üzerinde büyük tesirleri ola- cağına şüphe bile etmemek Jâzım ge- decekti. Nitekim Dünya Kupası maç- Jarında 38.760.000 Cruzelros'a baliğ Olan umümi hasılattan — 25.771.000 Cruzelros Brezilya maçlarında elde edilmişt * Uruguayın dünya şampiyonluğunu kazanması Montevideo'da —muazzam tezahürat ile karşılanmıştır. Gece bü- tün halk sokaklara dökülmüş, tiyat- rolar kapanmış, herkes sabahlara ka- dar milli bayram havası içinde gül- müş, eğlenmiştir. Bir haftadan beri grev halinde bu- dunan iaşe ameleleri ile demir sana- yinde çalışan ameleler galibiyet ha- berini alır almaz derhal grevlerine ni- hayet vermişler ve günlerden beri et- #iz kalan şehirde halk hasretini çek- tiği ete kavuşmuşturr. Futbol takım- Jarının galibiyeti Urugua; Jarındaki bütün anlaşmazlıkları bir- denbire bertaraf etmiş ve milli tesa. nüdü perçinlemiştir. * Hakemler nasıl düdük çalmalıdır. Meşhür / Portekiz hakemlerinden Tinal çizeisine gel İlk defa olarak yapılan sayı usulü - Hiç sızıltısız maçlar- Büyük hasılât - Tam sürpriz-Dünya kupasında hakemler L DU 1 Peretra hakemlerin düdük çalmasını inceliyen şayanı dikkat bir yazısın- da ümümiyet, itibariyle — hakemlerin mümkün olduğu kadar sahada mev- cudiyetlerini belli etmeden maç idare etmelerinin en iyi idare tarzı olduğu Üzerinde ısrarla durmaktadır. Şüphe yök ki, hakemler verdikleri kararları tatbik ettirmek için oyunu durdura- caklar, bunu da düdük çalmak su- retiyle yapacaklardır. Ancak düdük çalma hâdisesinin pek gösterişli bir tarzda yapılmaması tavsiyeye şayan görülmektedir. Peretra mart 1948 de İngilterede Arsenal ile. Midelsbrough takımları arasında yapılan bir maçta — hakem Tedds'in 38 dakika hiç düdük çalma- mış olduğunu kaydetmektedir. Maa- mafih bu hâdisede hakemin tarzı ida- resinden ziyade oyuncuların temiz ©- yunlarının da takdire lâyık görülmesi Jâzım geleceğini unutmamak icap e der. playan: 8. K. HEYECANLI BİR AT YARIŞI çörek birlmci oldu. Reslm, bu heyecanlı yarış sonunu tesbit etmektedir. jmuz Şevki Koru, 194 sol farafında görülmektedi sanında Boston da yapılan kenldsine alt bir rekoru bulunabil- mektedir. İstanbulda maraton koşu- sunun yapıldığı bellibaşlı iki tane par. kur vardır. Bunlardan birincisi Pener Stadı —Kartal yolu üzerinde gidlş— dönüş olup bu parkurda yapılmış en iyi derece 2.24.294 ile Mustafa Kap- lana aittir. İkincisi ise, İnönü Stadı —Büyükdere yolu — üzerinde gidiş— dönlüş olup, bu parkurun da en iyi de- recesi 2.38,.56 ile Şevki Koru tarafın- dan yapılmıştır. Dünyanın en seçkin atletlerinin Iştirak ettiği enternasyo- 'nal karşılaşmalarda elde edilen neti- celerin umumiyetle 2.30 ile 2.35 ara- sında olduğu düşünülürse, Türkiyede ancak on yıllık bir mazisi olan mars tona karşı Türk atletlerinin göster- dikleri kabiliyet kendiliğinden anla- sılmış olur. 1930 yılında başlıyarak 1640 yılına kadar her yıl icra edilmiş olan Bal- kan oyunlarının ancak sonuncularına Türk maratoncuları da iştirak etmiye çalışmışlar, 1940 yılında yapılan 80- nuncu Balkan Oyunlarında kıymetli şampiyonumuz Şevki Koru ikinci ge- lirken, Fener Stadı-Kartal parkuru- u ilk defa olarak 242.33,5 te katet- mek muüvaffakıyetini — göstermiştir. Bu neticeden sonra — gittikçe büyük hamleler yaparak ileri atılan Türk maratonunda son on yıl zarfında Şev- Ki Korudan başka Mustafa Kaplan, Ali Karaduman, Bekir Öztürk, Ah: met Aytar, Hasan Yıldırım, Behzat Akdeniz gibi büyük şampiyonlar ye- 1940 yılından bu yana her yil mun- tazam bir şekilde yapılmakta olan Türkiye — maraton — birinciliklerinde vki Koru, altı defa birinci gelmiş imak suretiyle kırılması gayet güç olan bir rekoru elinde bulundurmak- tadır. Şevki Korudan sonra Mustafa Kapları iki, Ali Karaduman, Ahmet Aytar ve Behzat Akdeniz de birer de fa olmak üzere Türkiye maraton bi- rinciliğini kazanmaya muvaffak ol- muşlardır. Kısa bir müddet — zarfında büyük başarılar elde etmiş olan Türk mara- toncularının Balkan Oyunları dışında yapmış oldukları enternasyonel kar- Şılaşmalar maalesef pek mahduttur. 1947 yılının nisan ayında Boston şeh- rinde yapılmış olan S1 inci enternas- yonal Amerika Maraton Birinciliğine memleketimizi temsilen katılan şam- piyonumuz Şevki — Koru, 34 millete mensup 185 atlet arasında yedincili- Zi sağlamıya muvaffak olmuş, Türk atletinin elde ettiği bu başarı enter- nasyonal atletizm otoriteleri tarafın. dan kendisinin Londra Olimpiyatları- nin favorileri arasında zikredilmesini mümkün kılarken, kâfI derecede ha- Zırlıklı bulunmaması şampiyonumu- zum Olimpiyatlarda — yirmincilikten daha iyi bir derece elde etmesine im- kân bırakmamıştır. 1647 yılı Uluslar- arası İngiltere Maraton Birinciliğine İştirak eden Mustafa Kaplan 85 at- let arasında 12 nciliği kazanarak ma- Taton koşusunun Türkiyede elde etti. Bi ilerlemeyi bir defad aha tanıttır- Maya muvaffak olmuştur. Maraton. cularımızın yaptıkları enternasyonal karşılaşmalardan bahsederken, atlet- lerimizin son yıllar zarfında yapılan Doğu Akdeniz. Birinciliklerinin her ikisine de katıldıklarını ve bu yarış- malarda, birinciliği rakiplerine kap- tırmadıklarını ehemmiyetle zikret- Bu yıl İzmirde yapılan ve tanınmış birçok Maratoncularımızı bir araya getiren Türkiye Maraton Birinciliği Geklenmiyen bir. sürprizle neticelen- miş, mukavemet şampiyonlarımızdan Behzat Akdeniz, rakiplerini mağlüp ederek birinci olmuş ve ikincilik elde eden Mustafa Kaplanla birlikte Av- merika XX İşaretli koşucu Yi Maraton / Birinelliğinde koşarken. lan maratoncusudur. Çetin koşu: Maraton Atletizmin bu zor koşusuna karşı dünyanın her tarafında alâka var Yazan : Ziya ÖZÇAM Tupa Birinciliklerine Türkiyeyi temsil etmefe hak kazanmıştır. Behzat Ak- Bundan önce yapılan Avrupa atletizm şampiyonasının neticeleri Bu sefer Brükselde birkaç Avrupa ve dünya rekoru tehlikede bulunuyor 1500 m., 10.000 m., sırıkla atlama, üç adım atlama, gülle atma, disk atma, çekiç atma ve 4x100 m. Avrupa atletizm şampiyonası rekoru kırılabilecek 23 ağustosta Brük 1'de başlıyacak upa Atletizm Şampiyonası, #imdiye kadar yapılanların dördün- İlk Avrupa atletizm şampiyonası 1934 yılında İtalyada Torino'da ya- pildı. Bu yarışlarda en kıymetli ne- 76.66 metrelik atışla sağladı, 1. AVRUPA ATLETİZM ŞAMPİYONASI GALİPLERİ 100 m.: Berger (Holânda) — 106 200 m.: Berger (Holânda) — 215 400 m.: Metzner (Almanya) — 470 0 m.: Becalli (İtalya) 5000 m.: Rochard (Fransa) 14:26.8 10000 m.: Salminen (Finl.) 31:02.6 110 engelli :Kovacs (Macar) — 148 400 engelli : Sehtele (Almanya) 532 Yüksek : Kotkas (Finlanda) — 2.00 Uzun : Lelchum (Almanya) — 745 Sirık : Wegner (Almanya) — 4.00 Üç adım: Peters (Holânda) 1488 Gülle : Vilding (İzlânda) —— 1519 Disk : Andersson (İsveç) —— 5038 Mizrak : Jörvinen (Finlanda) 7666 Çekiç : Porholo (Finlanda) — 503 Maraton * Tolvonen (Finl) — 25 50 Km. yürüyüş : Dalineh (Letonya) Dekatlon : Sievert : (Almanya) 4x100: Almanya Takımı — 410 4x400: Almanya Takımı — 8141 İkinet Avrupa Atletizm Şampiyo- nası 1938 yılında yapıldı. En iyi de- receyi yine Fin mızrakçısı Jörvinen 7687 ile sağladı. Dekatlon : Bexeli (İsveç) £x100: Almanya Takımı — 400 4x400: Almanya Takımı — 813.7 İkinci Dünya Harbi, 1942 Avrupı Şampiyonasının Oslo'd yapılmasına fırsat Üçüncü şampiyona 1046 da 'yapıldı ve en kıymetli dere- ceyi 5000 metrede Wooderson 14.08.:6 ile elde etti. Oslo'ya gelen Sovyet atletleri, ilk defa olarak Avrupa ile temas ediy TIL. AVRUPA ATLETİZI SAMPİYONASI GALİPLERİ lardı. 100 m.: Archer (İngiltere) — 106 200 m.: Karakulav. (Rusya) — 216 400 m. : Sörensen (Danimarka) 47.9 800 m.: Güstafsson (İsveç) — 1510 00 m.: Strand (İsveç) 3480 3000 m.: Wooderson (İngilt.) 14.08.6 10000 m. : Helno (Finlanda) 20.52.0 110 engelli : Lidman (İsveç) — 146 400 engelli: Storakrub (Finl) — 522 Yüksek : Bolinder (İsveç) —— 10 Uzun : Laesseker (İsveç) T ık : Lindberg (İsveç) d7 Üç adim : Rautlo (Finlanda) — 1517 Gülle ; Hüseby (İzlânda) —— 1556 Disk ; Consolini (İtalya) —— 8323 Mizrak: Attleri#ali (İsveç) — 6874 Çekiç : Erlesson (İsveç) 5648 Maraton : Hletanen (Finl.) — 22465 50 Km. yürüyüs : Lunggren (İsveç) Dekatlon : Holmvang (Norveç) 4Xx100 : İsveç Takımı &a 4x400 : Fransa Takımı 344 AVRUPA ATLETİZM SAMPİYONASI REKORLARI deniz, 3000 metre engelli koşunun I. AVRUPA ATLETİZM 100 m.: Ösendrap - 105 (HoL) 1938 Türkiye rekortmeni, 1943 yılı 8000 | — SAMPİYONASI GALİPLERİ — | 200 m: Osendrap 212 (Hol.) 1938 ve 1944 yılı 5000, 10000 metre koşu- | 100 m.: Ösendarp (Holânda) — 10.5İ 400 m.: Brown — 4T4 (ing.) 1838 lar Türkiye şampiyonudur. Son yıl- | 200 m. : Ösendarp (Holânda) — 21.2| 800 m.: Harbig 1508 (Alm) 1938 lar zarfındada muvaffakıyetli müsa. | 400 m.: Brown (ingiltere) 1500 m.: Strand 348.0 (İsv. ) 1948 bakalar yaptığı görülmüştür. Mara- | 800 m.: Harbiz (Almanya) — 1:50.6 | 5000 m. : Wooderson 14.08.6 (İng.) ftonda umümiyetle yaşı ilerlemiş olan | 1500 m. : Wooderson (İngil.) 3:53.6 1946 mukavemet koşucularının muvaffak | 3000 m. : Möki (Finlanda) — 14:26.8 | 10000 m.: Helno 20.52.0 (Fin.) 1946 oldukları mazarı — itibare alınırsa, | 10000 m. : Salminen (FinL) 30:524 | 110 engelli : Finlay 14.3 (İng.) 1938 Behzat, Akdenizin maraton koşmıya | 110 engelli: Finlay (İngütere) — 14.3 | 400 engelli: Storakrub 52.2 (Fin.) başlamasiyle iyi bir eleman kazan- | 400 engelli : Joye (Fransa) — 531 1946 dığımızı İleri sürebiliriz. Yüksek : Lundaulst. (İsveç) Yüksek: Kotkas — 200 (Fin) 1834 u ayın 28 Ünel günü Brükselde | UU * Lelehum (Almanya) Uzün : Lelehum — 765 (Alm) 1938 beği ayın 23 üncü günü Brükecide | sınık : Sütter CAlmanya) Sirik : Lindberg — 417 (lav.) 1046 Yaaa aa Da aa n lgan | Oc adım : Rajascari (Finl) — 1532 Üçadım: Rajassari 1532 (Fin) 1958 Gülle: Kreck (Estonya) —— 1583| Gülle; Kreck — 1583 (Est) 1938 Belçikalı Galiy en mühim namzet - | Disk : Sehröder (Almanya) — 4870| Disk : Consolini — 53:23 (İta) 1946 Jarak gösteriliyorsa da, —maratonda | Mızrak: Jölrnen (Finlanda) — 7687 | Mızrak: Örvinen — 767 (Fin.) 1958 yapılan tahminlerin çok defa haki- İ Çekiç : Helin (Almanya) —— 5877| Çekiç: Hein —— 58.77 (Alm) 1938 kate uymadıkları asla hatırdan çıka- | Maraton: Molnonnen (Finl.) 2.3728 | 4x100: Almanya 400 1938 rılmamalıdır. 50 Km, yürüyüş : Whitlock (İngült.) İ 4x400: Almanya 3137 1938 ” b Yüksek atlama; Thlam. P, 2m. 03 ransa ser BT ONŞ N Kelta 1m S1 Benard 1 m Si ——— Uzun atlama Bu Jistede Fransızlar ; 100, 200, 400, 800, 1500 ve Faveher Tmız 3000 Mmetre yarışmalarında bizden çok ileridedirler. İ".,İİ" y :î 110 - 400 metre engelli, çekiç, üçadım ve sırıkla e Gdi atlamada aynı dereceler içinde bulunuyoruz Epalle 4 m. 22 Laborde 14 m. 09 el Baziran 1930 / gününe / kadar| — Disk atma l Blri, e ansa yarışmalarında yapılan dere- kockel m. t7T celerin en iyi Üç atleti şöyle sıralan: Darot 4 m 66 | — Simkla yüksek atlama: maktadır: Grisont 44 m. 50 Breitman &. m. 00 Bu derecelere göre Fin sayı cetve- İ — Mizrak atma Sillon &. m. 00 dinde; Tissot 55 m. &5 Bouvet 3. m. 90 aa alanir ö 54 m. 45 V| — Fransızların, şeref lstesine dikkat 1) Thiam - Papagallb — 2m. 68 Sprecher Skm ıt | edecek olursak: 1082 sayı Çekiç atma; 100 - 200 - 400 - 800 - 1500 - 3000 2) 1500 El Mabrouk aBa Legerin Si m. 20 | — Güle - Dika - Yüksek - Uzun at 1079 sayı Österberger Jamalardan bizden çok iyi ve ilerde- 3) 3000 Jacgues Vernler — 8:228 Margot dir. 1045 sayı almaktadır. 100 Metre: Baliy 106 Valmy 108 Perlot 108 200 Metret Baliy ne Gamuüs ziT Litaudon 22 400 Metre; Gamüs 41 Baliy 481 Sehetretta 49z 800 Metre; Ciare Yi SL4 M. Hansenne 1 : Saz Simone 11546 1500 Metre: El Mabrouk 8: 484 Hansenne 3: 408 Vernler. Jenn B : B0k 3000 Metre Jacaves Vernler —& Mimoun 8 El Mabrouk : 5000 Metre Tacgnen Vernler — 15 : 068 Labldi 15107 Pouzlerx 15 :10 10.000 Metre: Yaya B1 : 458 Abdallah 32 : 25 Cerou 32 :30 110 Engelli Marle 145 Heinrlch 152 Thuresu 158 400 Engelli; Jaunay 530 Taurenu 546 Taponnler 16 m. 40 lller 4 m. 36 Balezo 4 m 31 Biritanya