19 ağustos 1950 cumartesi günkü YENİ İSTANBUL | gazetesiyle beraber verilir, ayrıca para ile satılmaz K e TIDETI » CĞ DU L Telefon : 44756 - 44757 Santral — Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul Küçük Prenses Gharles'ın / pabuçları dama atıldı Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8 — Posta Kutusu t 447 - İstanbul İstanbulda otnmobil ve seyrüsefer zorluğu İSTANBULUMUZUN. — sayılmakla. — müm gerek. Akal taküirde tramvay bitmiyecek kadar — noksanı var. —dan inenin cani tehlikede kalır. Fa- Bunlar yavaş yavas, alâkadarların — kat meselâ Bankalar Caddesindeki Bimmet ve gayretiyle düzeltilmekte — durakta değil tramveydan — inmek, Ve hatta imkânı nispetinde gideril- — arkası ketilmeden işleyen otomobil Mektedirler. Fakat ne yapalım ki, İlerin arasından geçerek — tramvaya 'yama küçük delik büyük binmek bile imkânsızdır. Geceleri yollarımızın aşık kifaye şehrin kalabalık merkez. z uzaklaşınca lâmba da- Yaz mevsiminde ise sayfi ye yerlerine hususiler, taksiler, dol. ÇÜ Z g Başta gelen dertlerden biri de yol- suzluk. Mevcutların darlığı ve bozuk- uu ise seyrüseferleri büsbütün güç- leştiriyor. | Yolların — genişletilmesi ve tamiri — muşlar, otobüsler vizır vizir. işliyor. | veya yeni yol açılması belediyenin — Hepsinin de projektör gibi kuvvetli | kasır bütçesine — bağlı.. Fakat sey- — Jambaları var. rüseferi ilgilendiren bazı işler var — Halbüki bir çok Avrupa memle | ki, bunların paraya pula ihtiyacı yok. — ketlerinde —yollar — bizimkilerin iki Konulan doğrü veya yanlış nizam- — üç misli geniş olduğu halde— otdino- SÖ DEKNÜ lllt saambak ç l — Gürülalmlnö G at G detçe tedavisine girişmekliğimiz Jâ- burl Yahut mecbüri olmasa da zam gelen ayrı bir hastalık. herkes sarı sis fenerinin — faldesini Körerek Jâmbasına bir sarı cam ge- çirtivermiş. Motorlü vamtaların müayyen. Sü. Teti geçmemesi Jâzım, Kim dinler? Sağı takip etmeleri şart, amma, 6 — Acaba İstanbul otomobillerine de Geul bizim usta şoförlerimiz için de- bir sarı cam taktırılmak — için ne Bi Tramvay, dürak - yerinde dü- bekliyoruz? Tunca arkadaki otomobillerin de dur- ü Parlâmentonun her İkl Kama- ediyor. Prens yi fırlıyarak haykırmış. ve ION DOKUZ YAŞINDA GENÇ BİR KIRM.W Bandouin Belçika tahtında İi Vi — g Elizabeth ve Philip, doğacak çocuğun kız olmasını istiyorlardı. ,Nasıl olsa daha sonra tekrar ayrı cinsten iki çocuğumuz olacak,, diyorlardı. İstedikleri oldu U sırada İngiltereyi en fazla meş- — Prensesin vaziyetini - düşünerek izin Kül eden mesele Prenses Eliza- — istemeye çekiniyordu. Sonradan ar- beth'in 15 ağustosta dünyaya getir. — kadaşlarına göyle demiştir: — "Tatil diği bebekti. Bu hâdise Kore harbi — yapmamda hiç bir mahzur yok, çün- haberlerini bile arka plâna atmıştır. — kü Prenses de bizzat böyle düşünü- İngiltere bu! Ne kadar ciddi olsalar — yor.” Lâkin Prensesin temkinli hu- yine kıral ailesine ait olan her şey — susi kâtibi aynı şekilde düşünmüyor- onları heyecanlandırıyor. Elizabeth'in — du. Kendisi üç çocuklu bir babadır. Pali Mali'daki Yesmi TRAMLEART ölan — İkinel çöcüğunün — vaktinden evvel doğduğunu söyliyerek: "Vaziyetin ne gekil alacağı — bilinmez; — öfün için Prensesin yanından ayrılmamayı da- yor; heyecanla, merakla doğacak ©- — ha doğru Bulüyorum.” demiştir. . Z. Apaydın | | İ | Baudouin, bir gün babasına şöyle bağırmıştı : ”Kıral olduğum zaman kimseye itaat etmiyeceğim” Leopold İll. şu cevahı verdi : YOğlum, asıl kıral olduğun zaman, bütün hayatınca insanlara itaat etmeye mecbur olacaksın. Bunu unutma... (P> bes sene önce, büyük babası 1 in- — üzere bütün koleji kendine hayran bi. — — Şimdi Kiraliyetin bütün imtiyazla- ci Albert'in feci ölümü sıralarında — rakmıştı. Spora Ve İzciliğe olan me- — rına sahip olarak, ordunun en büyük Belçikanın bugünkü Kıralı Ba henliz 6 yaşında Takı yüzünden, arkadaşları ile uzun — şefi addedildiğinden harp mevzuları , saatlerce #ki ya- — İle yakından alâkadar olması icap futbol oynamak- — etmektedir. Böylece şimdi — kendini iyinişine fazla iti- — bambaşka bir çalışmaya verdi. Ar- yürüyüşlere ç par Ve uzün m çocuk olmaya müt tan yorulmaze dovin birbirini takip ©- — ha eder, müziğe karşı büyük bir zaa- — İöndaki piyade okulunun ve Falwrin- der yüzündemmetem içinde bir Çocuk. —f çardır, fakat caz müziğinden nef: — deki-Muhafız Okulunün - derslerinter ret eder. bazılarına devam ediyor; Brükseldeki Askeri Okulun . konferanslarını da Belçika — Hükümeti, — Baudouln'in — takip edecektir. Bu münasebetle bel- tahsilini Belçikada yapmasını ve e- — ki küçükken babasiyle arasında ge- .Clarence House,, in etrafını birkac gündür meraklı halk kümeleri sarı- ol ride Kıralı olacağı memleketi yakın- — çen bir mükâlemeyi hatırlıyacaktır. Jan veliahdi. bekliyorlardı. - Hatbuki — Prena Philip, doğumdan önce hu- Kırali d'e Belçikalılar, dan tanıması için, bizzat kendi mem- ğ ü 'mses son derece sakin ve sabirli — SUsİ sürette izin alarak karısının ya- Ni ve iyiliğine işaretle “Beya: bKölieüke'n Bir gün küçük Baudotin telâşı bir Nup hiç heyecanlanmıyordu. Kim bi. — nina gelmiştir. Karı.kocer bütün va- etmeini, Leopolü'a — ReL ba nt ir İhsas etmiş ve hat Kıral olduğum zaman kimseye izerinde uzun müddet — 1taat etmiyeceğim, diye bağırdı. 111 uştu. Fakat TTT Üncü — ae Leopsla da: kitelrini 19 aylık oğulları Charles'a vakfediyorlardı. Şimdiye kadar ana ve babasının hemen hemen — bütün vaktinli şgal eden küçük veliahdin adını takmışlardı. Çocuğuna çok düş: kün olan Kıraliçe, Baudouin'i Belçi- Ka göki bir çocuk araba- İKi vaziyeti idare için belli et- Sanki hiç bir şey olmuyacakmış Kibi resmi / mektuplarını dikte sın; 1 gezdirir. 1 , kendi./ prensiplerine yördü. Hattâ başmusahibi Tüğgene- | ö taşıyan — göre yetiştirmek için yanında alıkoy- — — Baudouin yavrum, Insan — asıl Tal Sir Frederlek Browning'e Cati — trtik pabuçları dama alılır, belki. b u. Böylece, 18 yaşına bastığı zaman — kıral olduğu zaman, bütün hayatın- yapması — için izin bile verdi. Sir — , Prenses, hemen hermen çocuk bek- ha Browning meşhür. romancı karısı ”— İyen bütün annelerin yaptığı gibi to Azası olma hakkına sahip ol- — ca İnsanlara İtaat eder, bunu — unut- halde, mecliste sadakat yemini- — ma! dedi. benzediğini gören halk yeni Kıralla- doğumdan önce kendi annesini sık sık Daphne du Maürler ile yaz tatiline telefonla aramakta ve onunla dert. leşmekte idi. Kıral ve Kiraliçe Sand- ringham'da yaz tatilini geçiriyorlardı. Kırala mesut haberi / Prens Philip telefonla müjdeledi. Fakat annesi kı- zının başı ucunda d, bekliyor. 3 yüyekniti Nakleden: Selva SEZER le İkinci Dünya Harbi köye gideceklerdi. Fakat başmusahip gali sırasındı phine Charlotte ile be Elizabeth bir arkadaşına: “Neden bu kadar telâş ediyorlar, — bilmem, ben de herkes gibi ikinci çocuğunu doğuran bir anne değil miyim?” de- miştir. Biyolojik bakımdan herkes gibi ama diğer bakımdan değil, tabit. Doğumdan önce kendisi muntazaman doktora gitmiş ve yapması lâzım ge- len geyleri harfiyen yerine getirmiş- tir. İngiltere de sini unutmuş değildir. Kıral ailesine ikinci bir va- ktigi anların çalışmaları İle yakından alâ- kadar olan, küçlük inin acısını / unutturan 8. 8. Kıral allesini Elbe Ni Fi doğar doğmaz, deniz ve kara or- dusu topla bu mesut hâdiseyi selâm- damış, havat fişekler atılmış, her ta- şeleri (şampanya, değil, 'Tansa değil, israfın za- manı mı şimdi!) açılmıştır. j Çıkararak hürriyete kavuşturabildi. | a dünde bulunduğu Elizabeth ve Philip doğacak çocuğun kız olmasını arzu ediyorlardı. “Nasıl olsa daha sonra tekrar ayri. cinsten iki çocuğumuz olacak, şimdikini, s- rayı bozmamak İçin, kız. istiyoruz” demişler. Ailede yalnız Valide Kıra- liçe Mary, doğacak çocuğun erkek ol- masını istiyordu. Valide Kıraliçe sev Kili torununa: “Arka arkaya iki tane erkek varis olursa tahtın İstikbali e ir llana Dalilam sür ökalaş Far a t kat gençlik bu, karı-koca yalnız kız t bimleri tanırlıları çockları tü : kiz olmın iatiyorlardı yâllali ön gö hil etmezlerdi. Fakat, ne mu bir hayli zahmetli olmuştu. Onun le T Charles doğmadan "48 saat İngilterenin Sir Willlas a tutmak tahminen el bir ç n edilmişti. Sir. Wülllam, | Pittabour azla içki ve siga- | nal bi tiryak | İngilteri Doktor, bebef'in 10 ağustos ş ! İspanya, Rustos arasında — doğacağını bildir- | A a Talihe bakın ki, bebek de söz ! " leyip 15 aya. geldi. ; karın ha- ne gelmiye lam, hiç bir ka / dinin ağır Jimrastik n vür — Hey, burada yürünür mü yahu ? Burası deniz ... x Güner İZER