Yeni kazanılan dostlar — Erkeklerle dolu gazinolar — Kültür Park ve hoparlör — Sırıttan Fuar binaları — Bir üzüm imalâthanesini geziyorum — İstanbulun buz tutmuş sokaklarını hatırladık — Kutu yapamıyormuşuz — ,,Tolerans,, meselesi — 4Ekl'e salih,, midir, değil midir ? — Daha titiz davranmalıyız URAYA bir pazar günü ak- mi geldim; hakkında çok yazılmış, yazılmamış tarafı bi- akılmamış bir şehir olduğu için niyetim cuma sabahı trenle İs- parta - İğridir - Burdur havali- Sine gitmekti. İkametimi üç gün daha uzatmak ve bir aralık M: nisaya da uzanmak icap etti. İz- mirden —hele hafif yağmurlar yağıp yeniden baharla karşıla- Şınca— kolay ayrılamıyor, in- san... Diğer - taraftan, gazetemizi Ege bölgesinde temsil eden mu- hârrir Adnan Bilget'in ve muhterem refikasının delâletiy le pek kıymetli dostlar da k. zanmıştık. Bir kısmı maarifçi olan o zevat ve aileleri sayesin- de kendimizde en ufak bir 1sı mamama hissetmedik. — Filvaki İzmirde büyük servet elde et- miş, tanıdıklarım da vardı am- ma fikirleri fikrime ve yaşayış tarzları bizimkine uygun vatan- daşlarımızla bulunmak, beraber- ce gezip dolaşmak daha hoşu- muza gitti; zamanımız gayrita- billik karışmamış rahat bir ne- te içinde geçti. Kırk yıl öncesiyle şimdiki bü- yük, lehimize farklardan biri de bu ve başka şehirlerde tanıştı. ğim hanımların âslen muhtelif Anadolu bölgelerine mensup o- luşları; gerek aile toplantıların- da,gerek garp usüllerine uyula- cak yerlerde icaplara fevkalâde yatmış ve çok tabil bulunmala- Tı idi. Daima tekrarladığım gibi bizde kadır —sonradan görme, gımarık ve ne oldum deli vurguncu kızları, karıları hesa- ba katılmazsa— yeni hayata da- ha kolaylıkla, mahviyetli hanım etvarı ve hüviyetiyle intıbak et mektedir. Kızmaca yok: Erkeklerimizin az çok münevveri veya mevki sahibi olanı ekseriyetle lüzu- mundan fazla —hangi sıfatı kullanayım? Kibirli mi, — kuru, katı veya dik mi, kendini beğen- miş mi, karar veremedim— ağır satmayı sever deyip geçeyim. Ara sıra kaçamaklar yaparak iki yolcu başbaşa kalmadık, ö- teye beriye gitmedik değil. Me- selâ bir akçam üstü “Güzel Y h” tarafına yollandık. - Malüm ya, eeki adı pek münasebetsiz- di, “Kokar Yalı” idi. Bir zaman- lar ne kokardı, durgün - deniz mi, miyasmalı hava mı, bilmi- yorum amma o akşam bütün İz- Mir varoğları çiçek rayihası |- inde idi. Kıyı boyu bir kaç ga- zino gördük; hangisine girdik- se hemen hemen sadece erkek grupları mekân tutmuş, erkek- çe yenilip içiliyordu;. ortalarda kadın göze çarpmıyordu; otura- madık. Bir gece yemek yediği- miz kulüpte de yine kadın & dı. Tuhafı o koca Kllltür Park- 'ta da ekseriyet erkeklerde, Anadoluda Refik Halid Ancak - Karşıyakanın rihtim boyunda ve iskele yanındaki &- çık hava gazinosunda İstanbulu andıran kadınlı erkekli cemaate rastlamak mümkün oluyor K ltür Park deyince Behçet Uz'u başardığı belediyecilik za- ferinden dolayı — alkışlamamak nankörlüktür. Bir akşam üstü de oraya daldık; göl kenarında. ki Ada Gazinosuna sevine sevi- ne oturduk; bizbize, iki kişi i- dik, Aklımızca 0 gece başımızı dinliyecek, yol — yorgunluğunu giderecektik. Zaten şehir gürül- tüsli çoktan durduğu, etrafta büyük bir şehrin Mevcudiyeti duyulmadığı gibi hava da hem esintisiz, hem de tatlı bir se- rinlikte idi. Daha ne isteri; Oh! Sen misin “oh” çeken! Opar- lörleriyle dört tarafa sesini ye tiştiren bir radyo faslıdır başlı dı. Ut taksimi, gazel, seçim nut- ku, “Geçmişte Bugün”, çocuk hastalıklarına ve ölümlerine da- ir tıbbi konuşma, bilmem hangi frenk bestekârının hayat ve sa- natına dair malümat ve ajans hâberleri... Hepsi de en yüksek tondan, gırtlak yırtarcasına ve musiki Âletlerini parçalarcası: nal — Aman, dedim, birazıcık a- zaltın sesini... Kıstılar âmma çok geçmedi, tekrar yükselttiler. Müşteriler —her yerde olduğu gibi— rad- yoyu kulaklarının zarını , patla- fırcasına: işitmezlerse * zevkine varamıyorlarmış; — şikâyet et- mişler. Hattâ bu lâtif mevkiden abahları pek hazzeden, lâkin radyosuna tahammül kuvveti bulamayan bir çok kişi gelmez olmuş, gazinocu ilâve etti: — Profesördü onlar... Ecne- bi profesörler, mühendisler, â- limler... Kültür Parktâki fuar paviyon- larından kaldırılmayan - bazısı da manzarayı epeyce bozuyor; bakımsız, kapalı, iasız. halleriy- le, bilhassa mimart çirkinlikle- riyle can sıkıyor, Bari sarma- gık, frenk asması ve saire gibi nebatlarla örtülü birer “gale''ye benzetilseler de umumi âhenge uysalar... Hayır, çıplak duvarla- ri ve beton - cepheleriyle sırıt- makta devam ediyorlar. Radyo gürültüsiyle başa çıka- madığımız, park süküneti için de avaz avaz bağırmayı havsa- lamıza — sığdıramadığımız — için duramadık; gazinoda yiyip içen erkek kümeleriyle aşağı kısımda oturan aile topluluklarını bir se- çim nutkunun basma kalıp keli- melerden ibaret hıralı feryadiy- le başbaşa birakarak — güzelim çliklı, rahat yollara daldık. esten uzaklaştıkça park, parka dönüyordu; biz de iç âlemimize, YENİ İSTANBUL 17 Haziran 1050 Ertesi günü bir üzüm imalâ hanesini görmeğe gittim. Biraz da ciddi olmak, ciddi meselelere vakit ayırmak icap ediy Fakat merak etmeyiniz, y ıda hektar, metre kare, ken- ton üzerinden rakamlar ve ak. Sadece meslekten olmayan bir müşahidin — intıbalarını okuya caksınız, Burası imalâthanelerin en bü- yüklerinden ve güya en iyi teç- hiz edilmişlerinden biri idi. Da- ha kapıdan içeri ayağımızı atar atmaz kayıp düşmemek için ne- reye tutunacağımızı şaşırdık.Be- reket ben, İstanbulun don ve kar mevsiminde çok faydasını gör düğüm altı yol yol, iri lâstikli iskarpinler giymiştim. Vaziye- tim sağlamdı. Niçin kayıyoruz? Zira yerler çiğnenmiş, - gıralan- miş üzüm kabuklariyle örtülü. Merdivenler, üst kat parkeler her taraf aynı halde... Küreleyen yok Meşhur çekirdeksizlerimiz na- sıl yıkanıyor, çöplerinden ayrılı- yor, kurutuluyor, kutulara yer- İeştirilip depo ediliyof? Anlata- cak değilim. Zaten anlatma: maklığım daha iyi olacak. Ne röportaj yapıyorum, ne de mek- teplere eğya bilgisi kitabı yazı- yorum, Not etmek istediğim şu- dür ki işçiler orada bir önlük yahut üstlerine ayrı elbise tak: madan sokak kıyafetiyle çalışı- yor. Hele loşlukta koca bir çar- ka sarılıp çeviren plespâre be- duş yani sırtı çullu, perişan kı- liklı bir adamcağız —amele idi ol— bana bodrum işkencesine #okulmuş bir Engizisyon kurba- ni gibi göründü çağ şato- larının yeraltı dehlizlerinde do- laşıyormuşum hissine kapıldım. Çok şükür, üst kat daha fe- rahça-idi; ambalâj dairesine çıkmıştım, Üzümler mümkün mertebe, daha doğrusu Hükü- metçe tayin edilmiş tolerans nispetine uygun surette mua- mele gördükten sonra hariçten ithal olunan mukavva kutulara konulmakta idi. Biz ne — öyle sağlam kutu, ne de küçük tah- ta sandıklar” yapabiliyormuşuz, Kırk yıl evvel aynı haldi. Üzüm imalâthanelerindeki fark ise in- san elinden ziyade makinemsi geylerin çalışmasından ve tefer. Tuattan ibaret kalmıştı. Filvaki — bugün — Hükümet eksperleri ve kontrolörleri ku- tuya giren malı hem tolerana, hem tartı bakımından dikkatle Muayene etmektedir; rilmedikçe ihraç veya satışa ârz müamelesi — yapılamamaktadır Bu teşkilât iyi İşliyor, lâkin bir kutuda çıkacak kalitece düşük tal, iktisadi bilgiçlik yer almayz üzümlerle ecnebi mevad hakkın- daki tolerans, fikrimce çok mü- samahalı tutulmuştur. Zira baş- ka bir büroda İngiltereden gel- miş şikâyet mektupları okudum R Şahrimizdeki Ramazan hazırlıkları bitmiş bulunuyor Bugün Ramazanı Şerifin bi Tinei günüdür. Bu itibarla geh Ramazan hazırlıkları i bitirilmiştir. Ay b iNca bütün camilerde haftanın mühtelif günlerinde Varzlar ve- rilecektir. Belediye, içki satma; Tabilmelerine müsande etmiştir. Ramazanın bütün. vatandaş: lara hayırlı ve uğurlü olmasını Halkevlerinin durumu hakkında C. H. P. İl Başkanı İlhami Sancarın beyanatı Dünkü gazetelerde İçişleri Bakan- hğının, halkevleri için ayrılmış. tah- #isatın yeni emre kadar verilmeme: sini bildiren bir haberi çıkmıştır. Bu hususta/ fikrine müracaat ettiğimiz CHP. İstanbul İl / Başkanı fihami Sancar bize şunları söylemiştir — “Kanunlar çerçevesinde alınmış Kararlar, bütçeler, salâhiyetli merci. ler tarafından - tasdik ve tekemmül ettirildikten sonra bu bütçenin tera Sina mâni olmak hiç kimsenin salâ: hiyeti dahilinde değildir. Ancak yeni bir kanunla bütçenin fcrası, neye taal- Jük ederse etsin durdurülabilir. Akai- halde Verilen emir kanuni olmaktan uzak, indi ve keyfi olur. Şehir Meclisinin dünkü toplantısı İi Genel Meclisi dün mant 15 te top: Janarak haziran devresi çalışmaları a devam etmiştir. 'Meclis dünkü toplantısında 5686 sa- yıh kanuna göre belediyenin yaptırıp taksitle satacağı ucuz evler hakkında hazırlanan — talimı üzerinde meeken Ve yapı yollar komlayonları müşterek tutanağını müzakere ve ka. bul eylemiştir. Bu karara göre vcuz evler Yedikule lle Silivrikapı semtler Ti arasındaki bölgede inşa edilecek. Sağlık Müdürünün teftişleri Bağlık ve Sosyal Yardım Müdürü Dr. Falk Yargıcının - başkanlığında üç doktordan Müteşekkil. bir. heyet, civar köylerin sağlık dürümünü — ya kından tetkik etmek üzere bugün, ya. li günü muhtelif teftişler ya- ltesinin 'yeni Dekanı İstanbul Teknik. Ünivereitesi Mi marlık Fakültesi dekan seçimi dün anat 10 da yapılmış ve Prof. Dr. Salt Kuran faküite dekanlığına oy birliği ile seçilmiştir. Atletizm Bayramı seçmeleri Gelecek hafta yapılacak olan İa- tanbul Atletizm Bayramına iştirak e- denler fazla olduğu İçin bugün İnö. 'nü #tadında seçineler yapılacaktır. o mektupların yanında da naze- nin Üzümlerimiz arasından çı kân karpuz çekirdeği, ip parçası, kabuk ve simsiyah, kavruk ta. nelerden avuçlar dolusu nümü- neler. dürüyordu; dikkatimizi çekmek için lade edilmişti. Bir firma soruyordu: “Rica ederim, müşterime ben bunları ekl'e salihtir diye verebilir mi yim?” Ben de sordum; aldığım cevap şu oldu; “Toleransa üy- gündür!” Tolerana, yani müsa- Maha, pay hakkı, göz yumm: nile terbiyesinden tutunuz poli- tikada, her şeyde ve her işde lü- zumlu, zarur! ise de galiba bu. rada haddini aşmış. - Netekim Korentiya — çekirdeksizlerinde Yunanlıların daha titiz davran dıklarını resmi makam işgal e- (LŞEHİR HABE Dünkü — törende — Vali / ve İstanbul Elektrik İdaresi tarafın dan Altıyol Ağzında 'den tesis edilen 35/10 kilovatlık mu- dün #aat 11 de Vali ve Belediye Relsi Fahreddin Kerim Gökay tarafından açılmıştır. İlk evvelâ E. T.'T. Umum Müdürü İorahim Kemal Baybora yeniden ya- pilan mühavvile merkezinin ehem. Kadıköy eni: havvile merki Milli Eğitim Bakanının dünkü temasları Bir kaç günden beri şehrimizde bu: dunan Mülli Eğitim Bakanı Avni Bas Fatih Medre öğrencilerle ko onların dertlerini dinlemiş, yemekle. len tatmıştır. Ayrıca Bakan, dün — öğleden evvel Arkeoloji — Müzesine giderek Müdür Aziz Ogan beraberinde olduğu halde müzenin ihtiyaçlarını tetkik etmiş ve bilhassa ahşap olan çatısının beton daştırılarak çok kiymetli tarihi eser. essesesinden yangın tehlikesinin bir n evvel uzaklaştırlması / hakkında llmat vermiş ve betona tahvil olü- 'nan kısımları gözden — geçirmiştir. Buni Avni Başman, İstan. bulun 500 Üncü ve Mütaakıp Yıllarını Kutlama Derneği Başkanı olan. Azl Ogandan müstakbel çalışmaları hak- kında izahat almış ve bu çalışmalar- dan memnun olarak derneğe müza- heretini vadetmiştir Yüksek tahsil talebesi arasında açılan iki müsabaka TÜNKiYE Mili Talebe FederkAYORÜ,; Turizm Komisyonu yüksek tahall ta- debesi arasında. birincisi 'Türkiyenin bir köşesinin tarih, coğrafya, sanat, medeniyet, teknik, sosyal, folklor var bakımlarından bir veya bir kaçı hak- Kında ve bin kelimeyi aşmamak Ü- zere bir tetkik yazım, ikincisi Tür- kiyenin hususlyetlerini belirtecek bir fotograf olmak Üzere iki müsabaka Aaçmıştır. Bu müzabakaların çok rağ- bet görmesi dolayisiyle - iştirak müd- deti 8 temmuz 1950 akşamına kadar uzatılmıştır. Birincilere bir dış mem- leket gezikine parasız İştirak hakkı, ikinellere de, memleket içi gezlcile- rinden birine İmkân — verilecektir. Neticeler © temmuz Federaayon Bay- Tamında İlân edilecektir. veya 'Tek nik Üniversitedeki T.MT. Federan- yönü Türlem. Komlayonundan. öğre- nilebilir. Ucuz atlatılan bir deniz kazası Bvvelki akşam #aat 19.25 te Köp. rüden Boğaza gitmekte olan Devlet Denizyolları şehir. işletmesine — ait 8 numaralı Nimet vapuru Arnavut köy Akıntıburnunda numaralı şirah . vapüriyle çarpışmıştır. Her iki gemi de hasara uğramış Haydarpaşa Lisesinde diploma tevzii Bu sene Haydarpaşa un olanların diplomaları 20 Lisesinden denlerden öğrendim, gaşmadım; Üzüldüm. salı günü saat 17.30 da törenle Kadıköydeki muhavvile merkezi açıldı * Bele ye Başkanı konüşürken miyetini belirterek şunları söyle Eskiden bu havaliye ancak iki Tüğü 100 bin liralık bir yardımda bu. Tunmuştür. Bu gördüğünüz muhavvi: le merkezinin bütün montaj ve tesls- leri tamamen Türk işçileri tarafından yapıldığı için bu binaların ehemmiyeti bir kat daha artmaktadır. E. 'T. T. Umum Müdüründen son- ra Vali ve Belediye Relsi Fahreddin Kerim Gökay da Kadıköy ve havalı #inin takatini arttıran bu tesisler için güzel bir konuşma yapmış ve korde- Jâyı "Kadıköy havalisi için iyi nurlü olmasını,, temenni ederek miştir. Misafirler ve davetli gazeteci- ler bina içindeki tesisleri gezmişler ve hazırlanan büfede izaz edilmişler- dir. Bu yeni tesisat, açılış merasimin- LERİ sonra çalışmaya başlamıştır Dün şehrimle gel Ankara Devlet Operası 120 kişilik bir kadroyla dün amat 1930 da özel bir. vagonla Ankaradan — gehrimize gelmiştir. 10 hazirandan itibaren ayın 30 0- na kadar Açık Hava Tiyatrosunda temsiller verecek olan heyet, en kuv vetli kadrosiyle gelmiştir. Baş roller- de Orhan Güneş, Nihat Kızıltan, Ay: Mekkenin tanınmış dişçisi şehrimizde Mekkenin tanınmış — dişçilerinden Milli İshak Bey tetkiklerde bulunmak Üzere şehrimize gelmiştir. Kendisiyle ımıza Mülli İshak konuşan bir arkadı verilecektii caza dönecekini,, söylemiştir. n Devlet Operası sanatkürlar ) ]sı'nl(* Bu geceki güreşler alar güreşçi- Açık Hava Tiyatrosunda yapılacak lan güreşlere bir. çok - tain miz iştirak edecektir. Bi geceki g. her iki takım da gu larla. çıkacaklardır İstanbul Demirspor takımı: 52 ki- Joda: Kemal Ersoy, 57 kiloda Ali Yü. cel, 62 kiloda Nasuh Akar, 67 k 'da Nureddin Zafer, 73 kiloda Se Meriç, 79 kiloda Ali Özdemli doda Eimas, ağır siklette Hayrabolu. lu Süleyman, Ankara Ziral Ko 52 kiloda İsmal binalar — Güreş Doğu (Yaşar Do- gunun kardeşi), 37 kiloda: Ekrer 62 kiloda: M. Koç, 67 kiloda: Tevfi Yüce, 79 kiloda: Celâl Atik, 87 kilo- da ve ağır siklette Adil Candemir ve- 'ya Yaşar Doğu, Başbakanlık Kupası bin Kilovatlık cereyan . verebiliyor dük. Halbüki b yeni tesislerle bu- bugün oynanıyor gün allı bin kilovatlık cereyanı em- | — Bugün Ankarada 19 Mayıs Stade Biyetle verebiliyoruz. 600 bin liraya | yumunda Başbakanlık Kupanı - için Tanlolan bu yeni tesislerin bir kusmı | Müli Eğitim şampiyonu Fenerbah için Basın ve Yayın Umum Müdür- | ile Türkiye şampiyonu Izmir Gözte; takımları karşılaşacaklardır. Bu m çı Ankara bölgesi — hakemlerinden Muzaffer Ertuğ, Refik Güven, Sait Atakol idare edecektir. Şeref ve Hüsnü için ihtifal yapılacak Beşiktaş Jimnastik Kulübü kanlığından; Kulübümüzün fedakâr evlâtları Şe- ref ve Hüsü'nün ölüm yıllarım ane Mak için 17 haziran 1950 cumartesi günü saat 16 da Şeref Stadı karşı- finda — Yahyaefen — dergâhindaki Tezarları başında bir toplantı yapı Jacaktır. Sayın kulüp Azaları ve ge- venlerin teşrifleri rica olunur. tip l ANKARA DEVLET OPERASI ŞEHRİMİZDE bir arada han Alnar, Belkis İnan, — Süleyman Güller'in de Iştirakiyle, La Ca Kostikana ve Palyaço'yu aynı de ve Mme Bütterfiy Öperasını da ayrı olarak temsil edeceklerdir. SİYASİ İKTİSADI YENİ İSTANBUL MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Bey "İstanbuld abir ay kadar kala- vi . D İN cağını, burasını çok beğendiğini, ilmi Tni LMNTRO ŞİRKETİ tetkiklerde bulunduktan sonra —H- MATBAAĞI ——— 1 1Ğ —I7 — Kartılarında, na konmuş üç sandalyar bizim Hüriye arkalarında a; REŞAD NURİ GÜNTEKİN Kavak Yelleri kapının sağ tarafında yanya- ç düllar oti ikta dürüyordu. nin daha fazla uzan Kararıyor gibi bir m bir ikinci alâmetleri masi renklerine daha ziya rA verir. Ablaların ge ağızlarının sağ köşesin larının arasında bulüştük. v yük abla tarafından yakalandık. toprafı' aö benim ilk görüşte sanradan en sevdiği Yük çiftlillerinin hatın için ortanca ve küçük ablaya öteden beriden bazı kışmetler çıkmışsa da reddetmişler ve Üzerlerine ki mÜşÜüm, Fakat gariptir. ki, nefret ettiğim bazı kimseler in B Tafı b sekiz çocuk anlar. olmuşlardır Ablaların Üçü birden var kuvveti bir. defası Y fakat büyük abla bizi gördüğü h 'elilede de, bende de o zamanın heyecal vin Karayamuklar komplosu dıklarına şüphe/ yoktu. halde |— İçağgmen bu Kalabalığın içine Aaker tabirince taarrusu de inkişaf edeceğini merak nları | İları fazla açılmağa biralımı Kendilerini bizim taraftan sayan üç ablala dikleri — poturları ile kadından ziyade — erkeğo | — ( müylar.. Celile küçük yaşta anasını kaybedir rolü olmuştur. Bunca akrabamı olduğu halde karı | — Jbu. Allah beterinden enirgesin” deyip kestim. benzerler Ki hiç bir yerden bir tacizlik görmeden | — | ce, garip bir talih eseri olarak, onu da benim Ce- min uzün hastalığı, sira İle, burüç kadının kolları Törenin O geri kalan — kismimi — biraz eve koca çiftliği idare edebilmelerinin bir senebi de | — İ mile gibi, Karasekili çiftilgine misafir etmişler, | — |arasında eçti. Bon gece aabaha karşı Gatüm ba. | — | velki bayram. vakalarının — hikâyesiyle budur. Çok kere siyah bir örtü ile çatkılı alın- belki v da anası bömülürken aynı harman yerinde | — İşımla, sofada bir ayı Postunun Üstünde uyuyu muştum. Fakat onlar Jarının altını baştan bağa tutan kalın çatık kap- gocuklarla beraber aynı düğene binmiş. Kara kalmıştım. Hüriyenin - feryadiyle uyanarak oda. lar, sözü mütemadiyen Cemile- Jarı, kalın ve dik burunları, bir erkek için bile | — | sekili çitiğinin bizim evlenmemizde — ehemmi- ya Koştuğum zaman Celileyi, garip bir ihtişam | — İve doğru çelip Kaydırarak Oonu bugün araların. fazla iri sayılacak / çene kemikleri ile Ürkütücü | — | yetli bir rolü olmuştur. Celile ile sevişmeğe bay içinde çırıl çıplak-ve dim dik büyük ablanın kı da görmediklerine hayret ve tesalif ediyorlar. bir çehreleri vardır. Fakat bu çehrelerin asi — |iadiğimiz zamanlarda- birbirimizi ancak orada |— İcağında ölüyor. buldum. di Bir tanesi gelirken mezarlığa / olduğu Eibi, alâmeti farikaları burunları le düdakları ara- | — İ görebiliyorduk, Tlk konuşmamın ahırların aşağı: dönüşte de Karasekili çiftliğine uğramayı tek- sındaki meafenin fazla uzunluğudur. Kıdıkları, | — İ sındaki bir keçi yolunda olmuştur. Sonra bir kaç * Jf etti. Ben: — Aman onu yapmayalım, dedim, düşündükleri ve utandıkları zaman bu mesafı aki bodur fındık ağag: aaten bu bayramın bayrama benzer ne tarafi kokusunu a tabiatlerine karışmaları, üçünün Çoruk aisin. Var Ki? Cemile hepinizi bir arada görünce şüp- Hele biraz daha zaman geçsin. Ne vakit isterseniz görürsünüz. F yapıştırılmış mühür büyüklüğünde ve bir yu görmemesliklen gelmişti; yürüyüsünü / dekiştire | İra&men hi kalabalidır İçine karamaları eei 'Bu defa bir başkası Cemilenin çiflikte ne Durümün ciddiyetini anlatmak için bu üç| — İ varlak mesin parçasına bengeyen lli benleridir meden Keçip gilmek İstedi, Fakat elinde satma birden çekreleri gibi Hir ürnek sivah entarleri | U yadar kalacağını sordu ve bir kaç gün de ken. dullardan bir parça bahsetmeliyim. Bu kadınlar | — | Fakat bütün bunlar ablaların yabancılara karsı | — | ga gölÜrdüğü bir keçi vardı. Tam önümüze gel Yay a n Ka a a a a aç yanar bine | İdilerine misafir. olmasına — — müsademi — istedi Karekavaklardan değillerdi. ve belki de bu görünüşüdür. Gerçekte onlar kadar »af ve tatlı| — İdikleri vakit keçi bizim aralarında sakli bulüne |— han başka Dir gaye delâlet edemhendi 'Merak etmeyinin yavrumuzun yavrusunu bi de için Celilenin ve benim en yakınlarımız olmuş. | — İinsanlara hayatımda pek aa tesadlif etmişimdir düğümüz. findikdara döğrü aaldırmıstı.. Keçi bi M Ü elimizden weldiği kadar ağırlamasını biliriz' Jardır. Ailelerinin irili ufaklı bütün erkeklerini Benim ablalar la münasebetim, kasabaya ilk n istikamete dönmüş, ayaklariyle tozu dün n Saki,'ne yeni âdetlere uyar bir tavafı bur | — İgi, Bunda Üç abinlara üsiü öreülü bir taş vard B a lrin tarip söm n barplerde idiğim sene, çocuklardan birinin — burnuna ka: na katarak İnat ediyor, büyük abla utancından | * — |'unmamakla beraber bu bayram siyaretinden ev Onların bize yakınlıklarını zaten öteden beri çe | Ve mihayet Kİ Bavaşında ” keybetmirlerdir a Bir bonclik venileriyle başlamistr. ” Onlarin Haa a aa D a a y d | — İvel Karayamuklar hep bir araün mesarlığa üğ. | & | kemeyen © Kara — Yamuklar — mühakkak ' En büyüklerinin yaşı altmışı geçmiştir. Ölekiler | — | Üçünü birden Hükümetteki odamda, endişede dağiyle başını öte tarafa geviren ramışlardı. Cemaat içindeki bir iki yeni kadının | — U daha / ileriye de — gideceklerdi. — Fakat , Ü E: derinin yas geçi e Öramme ee aa dİara w elinde, benim bir kaç #ünde bir Celilenin moza Ablaların — aadece hu kadar — gözü — Üzer nispeten daha genç olmakla beraber, üpleri ba. W düdaklariyle, kadın. kalığına girmin. üç — İçekiyordü. Bonra Haci Müslim DA A e B ee BĞ kalen. gük neb bir. örülk Na neferi gibi karşımda görünca: "Am: vermemek için aynı keçi inadiyle sivri köse nA gönderdiğim vit lerine dikllmiş görmekten — uzayan — dudakların. görünürler. Karasekizi adındaki — oldukça — bü. mahsul — yetiştiriyor mübarek memleketin | — |kalını havaya dikince yalmız. bü di dan Ürkerek fazia bir yey söyleyemediler. Flân un nereden ne yekil 'etmekle beraber on: Pa a a Te a ak | — | busün için savulmuş ve torun arasındaki bir kaç oğlan çocuğun büyü. Min Hulüsi ile arkadaşlığımızın da mektepte bir | — | yek gabuk GönÜP Weçmiştir. Yalnız garintir. ki iyrodum Ki bu Celilenin hatırasına karşı da bir Mesini hekliyerek ,çiftlirin bütün işlerini kendi | — | KAvan ile başladığını hatırlarım, ask geçer fakat başladığı verlerde zi kalır. ©| — İnevi hürmet ekeri olacaktı, Biraz evvel gözleriy Üzerlerine yüktenmişlerdir. Son derece çalışkan, Boncük vakasından #onra çiftliğin o tarih- keçi yolunda; © bodür fındıklarda ve hele ablar | — İle salondaki eği Taymetini ölçüp biçerken | — |ltemaya kadar, becerikli ve ağırbaşlıdırlar. Çirtilğe giren — ser- | — İte henüz pek küçük olan ve sık aik hastalanan | — İların çehrelerinda © #amanın öyle tenirleri kal beni Jarını çekmeğe kalkan — b serileri silâhla kovalamak kadar her 15 ellerin- öleki çocuklarına da hayli emesim geçmiştir miştir Ki HAİA devameder, Bivine yabancı hiz- alikten gelerek kuru bir ae den gelir. Birbirinden güç fark edilen Karayağız Celileye gelince, babası Hacı Müslim — Bey metci ayağı bile bastırmayan Celilenin bu ka. birden teşekkür gehreleri, pek az kadında görülmüş derecede iri | — İablaların babasiyle Yakın arkadasmıs? Hidaada | — | dinları sevmiş ve dalma etrafında görmekten haş. ettim ve hugünkü tören için "Kara bayram” ke. AM M Vücütleri ve 19 zamanlarında bacaklarına geçir beraber askerlik yapmışlar ve beraher Hacı ol Tanmış olmasında, sanırım kişbü tesirlerin büyük | — İlimesini kullanan. birine; yapalım. Hayattır &1 D 88 MA belli olmuş, ilk hedefin Cemileyi elde etmek ol düğüna arlık şüphe kalmamıştı. Biraz evvel elenseden a caklarını gören pehlivanlar gibi, bir fkinci karşı: tık, Fakat Karayamuklar Hakimin birdenbire yaptığı bir çıkış her yeyi baz- dü ve Bavası kalenin dişi Fakat tehliks çörünüyordu. — Meydanda /a birbiriyle kapışamaya- birbirimizden ayıılacak- safındaki ihliyar - bir (Devamı var) 85