Bayfa 2 4 Mayıs 1080 TETKİKLER Memurların seçim propagandası ÇŞEHİR HABERLERİ) Çocuk Tiyatrosu Sergisi açılıyor Seçim propagandası memurların siyast faaliyette hususunun tetkik edilmesi evvelâ memurun, sonra da ele alınma: siyasi bir. faaliyet addedilince, bulunup bulunamıyacakları icap eder. Bunun için de siyasi faaliyetin ayrı ayrı Si lâzımdır. Yazan : EMURLARIN ve bu arada sü- baylarla hâkimlerin seçim pro pagandası yapıp yapamıyacak darı meselesi, cidden üzerinde dürül- maya değer bir ehemmiyet taşımak: tadır. Kanaatimizce, bu meselenln halledilmesi için evvelâ seçim propa- andasının - mahiyetini tâyin etmek ve memurlükla. telif edilmesine im kân bulünüp bülünmadığini. araştır mak Tazımdır. Seçim propagandası, siyas bir fa- aliyettir. Parlâmentolar siyaset sah- zesi olduklarına göre bu. Sahneyo çıkmakla, yani teşrif hayata — katıl makla alâkalı bütün faaliyetler siya- #i olarak tavsif edilmelidir. Bir ada yın ne için milletvekili seçilmek tate. diğini - söylemesi — ve seçilirse neler yapacağını açıklaması bu sebeple 5i yast bir faaliyettir. Hele aday siyası bir parti tarafından, velev müstaki! olarak, gösterilmiş isşe, adayın kendi dehinde yapacağı propagandadan lir- tesine dahil olduğu parti de istifade edeceğine göre, faaliyetin siyast ol Guğunda güphe edilmemek lazımdır. Adayın söylediği sözlerin evvelce baş. ka vesilelerle ve başka gayelerle söy- denmiş olması, meselâ son günlerde matbuatı alâkalandıran bir hâdise- de olduğu gibi Yargıtay Birinci Baş- kanı tarafından adil / yılların açıl- aa törenlerinde söylenen sözlerin se- çim propagandası vesilesiyle tekrar edilmesi, yapılan beyanatın - siyazi vasfını kaldıracak, onu #adece huku- Ki addettirecek KAfI bir sebep aayii- mamak Jazımdır. Bu sebeple, vükü- bulan beyanatın hukukt olduğu yo- Tunda İleri sürülmüş bulunan müta- Malara iştirak edememekteyiz. Beçim propagandası siyasi bir faa- 'diyet addedilince memurların / siyası faaliyette bulunup bulunamıyacakla- a hususunun tetkik edilmesi icap e- der. Bunun için desevvelâ memurun, gönra 'da siyasi faaliyetin ayrı ayrı ele alınmam lazımdır. Geniş mânadaki memur tâbiri için- Ge belli başlı Üç sınıfın dahil bülun- duğu malümdür. Bunlar da- askori gahis tâbirine dahil memurlarla, hâ- kimler ve dar mânada memurlardır. Askeri sahisların siyast faaliyetin! tanzim eden hükümlere Aakeri Ceza Kanunumuzda / rastlamaktayız. Pu Kanunun - 148 incl maksatla toplanmayı, siyasi partile- Te gimmeyi, siyast nümayiş ve içtima. Jara . ve İntihaplara iştiraki, her ne avretle olursa olsun bu maksatla gi- fahi telkinatta bulunmayı, siyast ma- kale yazmayı, bu yolda nutuk söyle- meyi bir suç saymıştır. Askerl sa: huslar mareşalden asteğmene kadar bütün subaylar tle. başgedikliden ne- fere kadar bütün erat, bilümum as- kert memurlar, askert adit hâkimler, müstahdemler ve askerl öğrenciler dir, Görülüyor ki askeri gahısların aday gösterilmeleri dahi intihaba 1ş- tirak teşkil edeceğine göre bu kanu- 'a göre bir suç teşkil etmektedir. Mületvekilleri Seçimi Kanunu da bu hükümleri umumiyetle teyit etmiç- tir. Fakat yeni bir kanun olmak iti- bariyle seçime taallük eden bazı nok- talar da Askeri Ceza Kanununun bu madderini kismen tAdII etmiştir. P- hakika askerf şahısların adaylıkları- 'a koymalarına müsaade olunmamız- fır. Ordudan ayrılmak hakkını halz olmayanlar mutlak surette adaylıklı yını koyamazlar. HulAsa, askeri bir gahis, ordudan — bilfl ayrılmadıkon #eçim propagzandası — yapamıyacal demektir. Bivil memurlara gelince, bunlar a. yasında siyast faaliyette — bulunmak bakımından bir tefrik yapmaya ka- Raatimizce Jüzum yoktur. Hakimi Kanunu, hâkimlerin tâyin ve terfile- rinden, teminatından, inzibati/ suçla. rından, şahsi suçlariyle vazife suçla. yından dolayı takip olunacak muha. keme usülünden bahsetmekte, fak: Doçent Dr. Nurullah Kunter bunların işliyebilecekleri suçların ne- lerden ibaret. olduğunu . gösterme- mektedir. Bu itibarla Hâkimler Ka- 'nunu, Ceza usulü Hukukunu alâkadar eder. Hâkimler, her şeyden önce me- murdürler. Hâkimlikleri hususl ola> rak nazara alınmıyan yerlerde mo- mur sayılmalarına kanaatimizce ma- ni yoktur. Bu itibarla, Memurin Ka- nununun /9 uncu maddesinin hâkim der hakkında da tatbik edilçbileceri- ni düşünmekte ve sayın Yargıtay Bi- rinet Başkanının bunun aksini iltizam eden görüşüne iltihak etmemekteyiz, Memurların siyasi faaliyetini tan- zim eden sözü geçen 9 uncu madde aynen göyledir: “Memurların siyası cemiyet ve kulüplere intisap ve de- vamları, her nevi intihabata müdaha- leleri ve siyasl neşriyat ve beyanat- ta bulunmaları memnu ve bilmuhe- keme sübutu halinde tardlarını mu- ciptir.., İntihabata müdahale bahsinde ye- ni Seçim Kanununda sarahat bulun- duğuna göre dokuzuncu maddenin bu hususa müteallik hükümlerinin mü- teber olduğu. söylenemese — gerektir. Biyast cemiyet ve kulüplere intiaap 've devama gelince, yeni Seçim Kanu 'nu bu hususta da hükümler sevket miş ve Memurin Kanununun mutlek yasağına kanaatimizce bazı istimn. lar koymuştur. Şöyle ki, Seçim Ka- nunü memurların adaylıklarını kov- maları için istifa etmelerini kalde- ten aramamıştır. Askerlerden farku olarak, bir kimse memuriyetinde kal- dıği halde adaylığını koyabilir. Keza kanun, bir memurun müstakil olarak ve hettâ bir siyasi parti listesi ara- ında adaylığını koymasını da kabu! etmiştir. Nitekim aday İistelerinde Müstakil olarak ve olmiyarak hâlen devlet memuriyetinde bulunmakta o- Jan kimselere, meselâ hâkimlere — va) valilere rastlanmaktadır. Bir siyasi parti listesine partili aday olarak gir- Mek için o siyast partiye intisap Türt olduğuna göre, bundan çıkara- gağımız netice gu olacaktır Ki “Mil. detveklli adayı olmak için bir siyart paztiye intisap,, suç değildir, — yanı Memürin Kanunundaki yasağın bir istisnası kabul edilmiştir. Siyast neşriyat ve beyanatta bu- dunma yasafı hakkında da / vaziyet böyledir. Seçim Kanunu ancak zaman zaman. propaganda yapması açıkoa. menedilmediğine göre tecviz edilmiş demektir. Bundan da çıkaracağımız netlee gü olacaktır ki, siyasi neşri- yat ve beyanatta bulunma memnu- iyeti, Seçim Kanuniyle ve adaylığını koyan memurların yapacağı propa- gandalara münhasır olmak tzere kal- dirilmiş, suç olmaktan çıkarılmış b lunmaktadır. Her iki kanunun birlile. te mütalâamı zarüreti bizi bu netice- ye sevketmiş / bulunmaktadır. — İşin doğrusu da budür. Zira adaylık, pro- pagandayı zarurf kılar, Ağaylığı ka- bul edip propagandayı kabul etme- mek, devletin bir eliyle verdiğini di. er eliyle alması demek olurdu. Kal- di ki Memurin Kanunu daha eski bir kanun olduğuna göre sonradan al- mak da bahis mevzuu olamamak Jâ- zam gelir. — Şehir Bandosunun açık hava konserleri Belediye, şehir bandosundan hal- kın İstifadesini temin için bu ayın birinden başlamak ve yaz mevsimin. ce devam etmek üzere bir açık h Va Konşer programı hazırlanmıştır. Bu programa göre konserler hafta: nin cumartesi ve çarşamba, günleri Gülhane Parkında, perşembe günle- Ti Şehremininde saat 1780 dan 19 a kadar, pazar günleri de sant 18 den 19.30 . kadar İnönü gezisinde veri: lecektir. Ayrıca Belediye, şehir ban. dosunun her hafta Çalacağı parçala; rın da tesbit edilip İlânını muvafık bulmuştur. İngiliz Kültür. Heyetinin tertiplediği sergi, genç seyircilerin sanata karşı alâkalarını teşvik edecek Bugün saat 17 de Beyoğlunda Ak- gam Kız Sanat Okulunun daimi ser. Şi salonunda İngiliz Kültür Heyeti. Din tertiplediği — Çocuk — Tiyatrosu Bergisi açılacaktır. Bu sergi İngilterede bu mevzuda elde edilen neticeyi göstermek mak- Sadiyle tertip edilmiştir. Harp gene- lerinden sonra yalnı çocuk ve gençe lere hitap eden bir tiyatro gekli ku: rülması düşünümüş ve bunun da genç seyireiler arasında sanatkar. Jara ve tiyatroya karşı bir heves ve sevgi uyandırması arzu edilmiştir. Bu fikir ilk defa olarak 1944 seno- sinde tatbik sahasına konulmuş, pror fesyönel aktörlerden bir grup Fehir gehir dolaşarak bu fikre İüiraz eden Çocuklar Ve raşmf müsasaselere kar- $i gelmiş ve sonunda kendini kabul Gttirmiştir. 1940 da Genç Via Kumpanyası ku. rulmuştur. Bu kumpanyanın gayeni tiyatroyu büyük kumpanyaların oy. mıyamıyacağı mektep sınıflarına, ka- Sabalara ve küçük küylere sokmak- tır. Sergi 8 mayıstan itibaren saat 12 'den 20 ye kadar herkese açıktır. Coğrafya meslek haftalarının Şehrimizdeki seçim hazırlıkları l İstanbul adaylarının tam İistesini veriyoruz C.H.P.nin bir itirazını Yüksek Seçim Kurulu reddetti. Sandık başlarında tahkikat yapılıyor. Partilerin seçim hazırlıkları en girmiştir. Ti se ve Bakırköy ilçe seçim ku- Na ayrılacak - parti - üyeli iarı çekilirken usulsüz haz dildiğine dair, N Si n İtiraz Yarit görüle Fanlış müsmele tashih Beçim Kurutunun bu. kararı Üzerine CİLP, tarafından Yüksek Seçim Ku Fuluna yapılan itiras da reddedilerek n tashih müamelesi uygun gö yi Tülmüştür. Diğer taraftan İl Seçim Kurulu ta- Fafından sandık kurullarında — vazife kaçınmaları Seçim Kanununa göre suç ildığından, bu. vazifeleri kabul et Miyenler hakkında Bavcılık tarafın- Gan takibat yapılmaktadır. 'Diker taraflan ayrıca İstanbul Sav- cılığı seçimin emniyetle cereyan 'et- Mesi için Kerekli tedbirleri aimakta- Gir. Beçim 'günü bütün envcı “muavin: altıncısı dün şehrimizde açıldı 9 mayıs akşamına kadar bilhassa memleket coğrafyasına cit 36 kadar konferans ver 'Türk Coğrafya Kurumunun hazır- Iadığı “Coğrafya Meslek Haftaları- Ban” altıncısı dün saat 15 te Fındık- Jhdaki Edebiyat Fakültesi Coğrafya Enstitüsü' #alonunda güzide bir vetli kütlesinin huzuriyle açılmıştır. Bu münasebetle söz alan Vali ve Belediye Başkanı Dr. Fahreddin Ke- rim Gökay: “Haftanın programına göz gezdirdiğimiz zaman dünle bu- günün bâriz farkını görüyoruz. Dün yalnız batıdan tercüme ve nakil ile İktifa eden ilmimiz bugün en memleket dâvalarını ele alarak in- celemektedir. Coğrafyanın bugünkü gelişimi hakkında sizlere mütalâa be- yan etmeyi kendim için hata telâk- ki ederim. Yalnız mevzuları tetkik ettiğimiz zaman politik ve ekonomik cepheden idare adamlarını ilsilendi- recek çok esaslı konular bulunduğu” 'nu görüyoruz. İstanbul gibi coğrafi ve tariht 8- nemi haiz eşsiz bir kültür - şehrimi- zin bedil güzelliklerini 'nefsinde top- lamış bir semtinde coğrafya meslek haftasının çalışmaya — başlaması da ayrı bir kiymet ve ehemmiyeti hatz- dir., demiştir, Bilâhare kurumun ikinci başkanı Prof. Macld Arda “Coğrafya ilminin 50 yıl içinde büyük istihaleler gecir diği, coğrafyanın ilimden ziyade o- Jayları sadece kaydeden bir katalog olduğu" kanantinin ortadan kalkarak Elisde, Reclus, Suess, Ratzel, Dawise gibi Alimlerin, çoğrafyayı en çeşitli Zaviyelerden tetkik ederek, yepyeni Goğrafya - gubelerinin temeilerini at- tıklarını tebarliz ettirdkiten sonra bu gübelerin Inkişaf seyri hakkında alâ> ka çeklej malümat vermiş, cofrafi e- füdler sayesinde, beşer — kuvvetinin, ek gitgide çıplak tabiate hâkim olmağa başladığını kaydederek Türk Coğraf- ya Kurumunun çalışmalarından bah- #etmiş ve milletlerarası — Coğrafya kongrelerinden — birinin — İstanbulda toplanacağını Ümit ettiğini söylemiş- tir. Daha sonra Doçent Sirri Erinç haf- tanın Ük konferansını (Vandan Cilo dağlarına) mevzuunda vermiş ve bu mıntakanın gerek beşeri ve / gerek fizik coğrafyası Üzerinde alâka de- Rer malümat vermiştir. Konferanacı, Vanın 19 uncu asırda büyük bir se- hir olduğunu beyan ederek, muh ceretler ve harpler yüzünden şehrin küçüldüğünü anlatmıstır. Hatip Hak- kâriyi de tasvir ederek bu mıntaka- daki ekili arazinin binde bir nispe- tinde olduğunu ve vasati olarak /dam başına 24Xx24 ebadında bir tar- Ja düştüğünü müşahedelerine istina- den izah etmiştir. Son olarak konuşan Dr. E. Lahn' da, Türkiyede bazı göllerin Jeolojisi hakkında izahat vermiştir. Bugün saat 9 da Dr. Kemal Er- guvanlı, Doğu Anadoluda mesken ve Malzemesi, 10 da Prof. İ. Hakkı Ak- yol, Mürkiyenin Karadeniz akarsuları Fefimi, 11,15 de Doç. Reşat İzburak, yukarı Kızılırmak bölgesinde Neojen sonrası yer hareketlerinin dağ teşek- külünde önemi, 14.80 da Prof. Hâmit Sadi Selen, Türkiyede nüfus sıklığı, 15.80 da Planhol, Antalya ovasına ya- pılan 19 göçmeleri, 16.80 da Doç, R. İzbırak, Erciyaş çevresinde şehir ö- zelllği gösteren köyler, 17.30 da Dr. E, Lahn, 1949 yılında vukum gelmiş bazı depremler hakkıda konferana: receklerdir. vazife almak istemiyenler hakkında Esat Çağa, dün bir beyanat verdi, radyo konuşmaları bugün başlıyor derl mühtelir apacakları gikâyet v Yakuu “muhr temel hüdiselere derhal elkoyacaklar dır, Ti Seçim Kurulu t 'nân edilecek olan »0 afından yarın dları alfabe a. a göre bazırlanan İstanbul Mil- Jetvekili adaylarının partiler ve müs fakliler de dahil tam llstesini veriyo ' CUMHURİYET HALK PARTİSİ Osman Erkan, Nikola Fakaçelii, Bur han Felek, Mekki Hikmet Gel Haşim Refet Hakarar, Ha Hrant, Mehmet Ali Kahişı, Kuku: » Atıf Ödür Ekrem Özden. " lihami nsar, Meliha Avni Sösen, 'Nurullah Esat 'Sumer, Tevfik Taylan, Mulz Te kinalp. Zühtü Tetey, Ekrem Tur, Mu- hittin Üstündağ, Sakir Zümra DEMOKRAT PARTİ Enver Adakan, Salamon - Adatto, Altinel, “Ahmet Hamdi Başar, 1 Bayar, Nihat Reşat Belger, Mit: hat Benker, Ali Fuat Cebesoy (Bakım iz), Faruk Nafiz Çamhbel, Fuat Hu- Tüsi' Demirelli, - Bedri Nedim Göknil, Balih Fuat Kececi, Fuat Köprülü, Ad: nan Menderes, Ahilya' Moshos, Halil Özyörük (Bakımsız), Fahri Sayımar, Mükerrem Barol. Müthat Sözer, Püru: Zan Tekil Naslı Tiabar. Ahmet Top- Çu, Celâl Puat Türkgeldi. Andre Vah Fam, Hilsnü Yaman, Sani Yaver, ge BİRİ' Yürüten, dik Aldoğan, Hiristaki Angill kimsiz), “Nürettin - Andıçoğlu, — Fuat Ârna, Baniel Bahar TBağimmz) , Hik. 'Bayur, Lütfi Bornoval, Hazım Bozce, Osman Bölükbası, Fıtnat Fev zi Çakmı , Hasan Din Çer, Sandel Kaçar. Kentii, Özman Nüri Köni Ahmet Bedevi Ku: Fan, Armanak Lüdükyan, Ahmet O bu 'Raşit Bevik, Hulki Bokul İü, Ahmot Tablakılıç, Mahmut Kâmil Töker, Cemli 'Tuna, Sialik Yazar, Hak- Ka Yelen: MİLLİ KALKINMA PARTİSİ Nihat Atameriç. Zühtü Ateş, Hüse yin Hümü Bakalım, M. Enver Birol TBakımsız), “Kâmran Bozkir, Hasan Daytoğlu, Nurl Demirağ, Bafi Dümer. Yahya Kücük Gürsen, İhsnn Hün, Ha- san Filmi Konuralp, Hüseyin Orbon, Cevat Örnek, Kümuran Saydağ, En: ver “Tenşi, Kâmil Tolonçok, Suat Fu- At Tonca. Tarık Ziya Turkan, Veysel Ünvar, M. Şemsettin Yesil (Bakı TOFRAK, EMLÂK ve SERBEST TEŞEBBÜS PARTİSİ Nuran — Abdüssamat, - Firuze Acar. “Talât Akdoğan. All Aksel, Babri Bar İas, Rüyeni Barkın. / A: Halit Başar, kadir Çar Böle, Y. Febmi Ere Gürler, Şeret Hivel (Bakıman Tlbay, Süreyya İlmen, Muhsin Nezihi Emil Orfanldla, Sabri Sunar, Mazluı Tözan, Efzaiş Suat Yalçın, Garabet Zakaryan, 'TÜRK SOSYAL D. PARTİSL Falk Âkdeniz, Mesih Akyığit, Cemlı Alpayı Sevki Ataca, Zekeriya 'Bayur. mer Kentmen, Hikmet Nit Mükbil Önger, Alp Özakı: fin Özbatur, Murat Sertoklu, Tayyar, Osman Tunçer. İsÇi ÇürTÇİ PAnTISI Basri Ergür öT SüDeRokte BAĞIMSIZ ADAYLAR Yusutf — Ahıskalı — Seyfi Avuroğlu, Dursün Atatunç, Nizamettin. Babaoğ: h Hai Enver Birol, met Çankayı Kati Dinçbe Brcan, #ir Halli Güden, Şamli Haşımok, 'Necaettin Cenger, Hik yire Işık, Ahmet Kalyon, Cafer Tay Yar Kankat, M. Seyletlin Karalreis Oklu, Ahmet Kayalı, Sadık Kıyıla, Ce Maletlin Köknar, " Rifat Kurtakay Türkün Melju, A Orhan Mesci, Mu: tafa Refik Nevzat, famail Bitkı Oğuz beyoğlu, Esat Okan, Hasan Omurtak ha Zeki Öğünc, Nürettin Önen, Hali Özvörük, Tanas Princa, Resat Relsot- '& Kâmuran Sertkollüer; Ali Riza Bey N, Sevki Tolga, Orhan Tur: Tık Ziya Turkan, Kâzım Uran, Halit Usmangll, Arif Feysi Ülkü, Süleyman Suphi Yavuzkan, M. İhsan Yöney AL Nazmi Baykal, Zübtü Bilimer, Abdül. 'İsak Çiprut, Şakir Ahmet TBağımsız). A- #im Günç, İbrahim Gür, Osman Nüri L ARat Teyfik “Birmen (Bağımsız), — Şevkol Buke, Asaf Hâlet Çelebi, Hamit Nuri İrmak Ali Çelebikaptan, Muam- İsmali Hazer, Süley- 'N Kenah Babür, A: Tacettin Bürker, Horhoroni Berksoy, Mustafa Mehmet Çınar, Mehmet Mustafa Elmalı, Abbas Fehmi Eren, Al Riza Gizder ai İnan, Kemal Irmak, Ayse Neye h Tar Sadık Aldoganııı itirazı reddedildi Hâdise hakkındaki tahkikata — şimdilik gayrimevkuf olarak devam edilmektedir Büyük Millet Meelisinin son celse- sinde teşril mAsuniyeti kaldırılan Af- Yon milletvektii General Sadık Aldo- Zanın Müllet Partisinin muhtelif top- Jantı ve mitinglerinde hükümet ve devlet relsi aleyhine sarfettiği sözler den dolayı hakkında yapılan takiba- ta devam edilmektedir. Hakkında açılan flk tahkikata mu- halefet ederek Aldoğanın Asliye Ce- za Hâkimine yapmış olduğu müra- aatin tetkik ve reddedilmesi üzerine acele itiraz yöliyle Ağır Ceza Mah: kemesine yaptığı müraenat de — dün zeddedilmiştir. Bu vaziyette Aldoğan hakkındaki dlk tahkikata şimdilik gayrı mevkur İlk Cevat M Baskale Relet Bele, Yildai Dü | olarak devam edilmektedir. Salm Âj Dilemre, "Esat Duru ti 'Cevat” Nizami Düzenli, Hamza ü di CaR MN KolA Yekçelli" Şoförler, dün Valiyi ziyaret ettiler İstanbul Şoförler Cemiyeti temati- cileri dün saat 1700 da Vali ve Belediye — Başkanı Ord, Prof Dr. Fahreddin Kerim Gökay'ı Belediyede ziyaret ederek bazı dileklerini bildir. mişler ve bu arada cezalandırılan bir kısım gofürlerin affını istemişlerdir. Vali cezaların bir kısmını affettiğini bildirmiş ve kendilerinden seyrüse fer kaldelerine riayet etmelerini te- temiştir. Şoförler, Valiye — teşekkür etmişlerdir. Dr. Nehru, dün ikinci konferansını verdi Birkaç günden beri şehrimizde bu- dunan Hindistan / Başbakanı Neh- Yu'nun yeğeni Dr. Shirldhara Nehru dün ikinci konferansını / Amerikan Kolejlileri Derneğinde vermiştir. Dr. Nehrü yakında New-York'a gitmek üzere şehrimizden ayrılacaktır. Bir Rumen gemisi Boğazdaki emniyet ağlarının kırmızı fenerini parçaladı Rümen bandıralı Prederik/ Engel #ilepi dün sabah Boğazdan çıkarken 5mniyet ağlarının bağlı — bulunduğu karmızı fener şamandırasına çarpa- rak parçalamıştır. Şamandıranın ta mirine yeniden başlanmış ve kırmısı enerin yanmadığı bütün gemicilere ve Umanlara tamim ealimiştir. 'Hâdiseyi yaptıktan sonra Karade. nize kaçan geminin acentesine pro: testo çekilmiştir. Deniz mütehassış. darının söylediğine göre bu şaman: dıranın parçalanması doğrudan doğ- TUyA bir kasit eseridir. — dürrahim Zapsun 'ESAT ÇAĞANIN BEYANATI DE. h Konere günlerde DP.'Genel Markesin Ukralılan çeki DEP. İ Başkanı Bant Çağa dün Türk Alanmna, #lmdi. Tükalyaselle İşleni etmedirlei, dinler DP.'mahi adaylığını koyan ve DEF. larda / bulunan Ahmot Mesine 'ne dersinle? yolundaki münie de, , — Bizde umuml bir gı dariPikre ve grenginlere eli Senin müayyen Şahislara Kargı' baklmıklarına bakılır. BU v a ne söylediklerini ve ne Bir partinin en yüksek' bir mevkilnde bulunmuş slmaları hiç Bir geklide on- ları alâkadar etmez.. demiştir. FPARTİLERİN BADYO KONUŞMALARI Siyasi partiler . bugünden itibaren radyoda seçim konuşmaları yapmaya Taşlıyacaklardır. Bu arada Tatanbur Radyosunda sant 1920 de Çalışma Ba: | kanı Resat Semsettin Sirer ve 2030 de'de GETP, Bölge Mürettisi Prot Di a| Sadi' rmak CP adına, 820 d Enver Adakan ve 2020 de Ahmet Hamdi Başar DF adına, kendilerin Ayrılan statlerde de Dr. Malik Yazar Ve Brtuğrul Akça M.P. adına konuşu Caklardır. Bahar ve Çiçek Bayramı Cumartesi ve pazar günleri Gülhane Parkında yapıla- cak olan bayram münası betiyle Valinin verdiği beyanat İstanbul Vali ve Belediye Re- iet Prof. Gökay cumartesi ve pazar günleri Gülhane Parkın: da yapılacak olan Bahar ve Çi Çek Bayramı münasebetiyle a- Şafıdaki beyanatta” bulunmuz. tur: Gülhane Parkını bir kaç mak- gsatla imar ve tanzim etmek l tedim: 1 — İstanbul tarafının gerek imar gerek kültür bakımından canlanması, vatandaşın eğlen mesi ,gezip hava almas için #ehrimizin denizle korunun elele verdiği bu parkı mâmür ve muntazam bir eğlence ve isti hat yeri, Viyananın Prater'i gi bi bir hale koymak istiyorum. 2 — Şehirde ve memlekette çi. çek yetiştirmeyi hem sanat, hem de ticaret bakımından &- 'nemli gördüm. Fransanın Can- 'nes ve Nice şehirlerinde yapı Jan çiçek / bayramlarını - gör müştüm. İstanbul gibi en güzel çiçekleri yetiştiren bir iklimde gicekçiliği teşvik — etmek için bir çiçek bayramı yapmayı fay dalı buldum. 3 — Bir ruh hekimi olmam dolayisiyle neşenin — hayattaki kudretinden —— hemşerilerimin faydalanmasını isterim. - Güzel geyler görmek, hemşerilik sev Bisini demiyet ruhiyatı / içinde bir gün olsun yaşamak, insanın ömrünü uzatır. Bu esanlar d hilinde bahar bayramını hazır. Jamalarını arkadaşlarımdan zi €a ettim. 4 — Bir maksadım da tatii ve bayram günlerinde pek kalabar hk olan Beyoğlunun — yükünü Gülhane Parkına çekmektir. Gönlüm ister ki'bu bayramda gazete fotoğrafçılarının da bir köşesi bulunsun. İstanbulun en güzel Ve neşeli hâdiselerini re- Simleriyle en Iyi canlandıracak olan gazete fotoğrafçısına da bir Gökay mükâfatı verecekim. Gü'hane Parkında, İnönü Ge- zisinde, Beyazıt Meydanında günün hava durumunu göster Tecek olan barometre yerleri yapılmasını Meteoroloji Genel Müdürlüğünden — istiyeceğim. Bütün turistik şehirlerde böyle barometreler vardır. Basketbol tokımımız Suriyeye gidemiyor Bugün Suriyeye gidecek olan İs- tanbul karması basketbol takımımız Üç oyüncüya İzin ahnamaması yür zünden — seyahatten — vazgeçmiştir. Basketbol takımının ne zaman gide- ceği henüz belii değtldir. SİYASİ İKTİSADİ YENİ İSTANBUL MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibi YENİ İSTANBUL NESRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ: FARUK A.SÜNTER yIda yazı işlerini 'fillen idare eden Sacld ÖGET Gazetemize gönderilecek bi- Tümum — yazıların — doğrudan doğruya yası işleri müdürlüğü- me gönderilmesi Tazımdır. İkinci - sayfamızdaki siyasi, üçüncü sayfa: mızdaki kültürel, be- şinci sayfamızdaki ik- tisadi başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamiyle yazarlarına IK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI Ahmet Hamdi Sahnenin Dışındakiler -S7 - Penibe — konakta — saz — varmış, — Hürriyet ve MAF erkâniyle İngiliz zabitleri her akşanı oraya gelirlermiş. Allah bir kere razı oldukta senra ben ne karışırım? İhsan Bey Doktor Ramiz Beyin evine sik sik gidiyormuş, — kızı Macideyi pek seviyormuş. Gider ya, baba dostu... Kaldı, kaldı da kirk yıllık ahbabimizin oElunün dedik durunu mu yapacağız? Şerife Hanım bir an yerinde Hih etti: — Ramiz Bey değil, ruldu ve t beyciğim, Ramiz Bev bildiğiniz gibi Defter-i Hâkani'de memurdur, ber Doktor Macit Bey dedim. — Ha, Ramiz Bey, ha Macit Bey... Fakat kendi kurduğu bu eşitliğe kondi de inanmadı. Pok de öyle defil ya.., Macit Bey ise, dedikoduya hiç Mahal yok, Eski baba dostudurlar. — Söyledikçe kendisine itminan geliyordu, — Hem böyle dedi- kodiyle meşkul olmak sana yakışmaz. başının evinde oturan Ali Beyin Hanın Gi günah sana yazılmaz Ki Pakat ö7 zekletmekle sen de bir kılığa girersin. — Beyetendiciğim, Ali Bey değil, Asım Bey. 281 işle. bana Asım Bey veya Ali Bey... Hepsi bir, Hepsi birbirinden beter. Olür ymü beyefendiciğim, Ali Beyin hanı mı Üç sene evvel çocuk doğurürken öldü © bi ka, o başka.. O Göztepede oturur, öteki Sahrayı ceditte.. Hem Ali Bey, şimdi bir Rum kiziyle se- Ya! Bak, bunu işte bilmiyordum. O yaş taki herif haf O yaptıktan sonra Asım Beyin ha. mmi niye yapmasın! Hem, senin Sahrayıceditte olan bir işten nasıl haberin oluyor? - İnsanoğlu bir kere kötü yola sapmasın! Müslümaniyle de yapar bu işi gâvüriyle de.., Bir kabahatin de, işin Mahiyetini öğrenmeden konuşman, İstanbulda ec- 'nebi zabiti bir tek değil ki! Hangi milletten, et dim? Bir kere bunu tahkik eder insan, Sayel it- Tihatta darülhilâfeye girmiş ordu kalmadı. Frai Siz mi, İngiliz mi, İtalyan mı, Japon mu? İşin aa hinı öğrenmeden konuşuyorsun. Şerife Hanım, fahri olarak Üstüne aldığı bu İstihbarat ıginde yaptığı acemilikten bayağı muz tarip oldu: " Ben ne bileyim, efendiciğim! Hepai bir ce- hennemde yanacak değil mif — Bayır, kâfirden — kâfire de fark vardır, Cehennom Kat kat, Kisim . kisim! — Blbette ayrı yerleri vardır. Bizim — İstanbul — değii ki, bi hepsi bir yere tıkılsınlar. Hem onlarda — intirat düvası vardır. Cehennemde dahi bir yerde otu- Tamazlar. Her neyse, gideceğin yer olmadığı için Sana yine acıdım. Arada hak, hukuk var. Bi günden itibaren vazifene tekrar nasbediyor. Fa- Kat dedikodu istemem, - Çiriş tabağıma kediler pislemesin, dikkat et. Kiraların tahsili de kaldı. 'Ne yapsın adamlar?, Hükümet maaş ver. miyor. Siz bile tekalt maaşını alamadınız! ” Evet, orası da var amma,. Sonra sabah- 282 Jarı başı açık bir delikanlı bahçeye Biriyor, fesi hep elinde, SHa, beyciğim © mu? Hüseyin Beyin ki- 'da., Çok iyi çocuk!. — Öyleyse zararı yok, ben gu Ruhi mıma geliyor sandım da... Öna da gelmiyen yok kit Erkek delisi bir karı. Bu sabah sütçünün se- #ini işitmedim, Geliyor mu? O kadın, o kadar ço- Cuğu tek başına emziremez.. İtina et... Peyzam- ber Efendimiz kedileri severdi. Şerife Hanım, yanımdan geçerken dişlerinin arasından; “Papaz herif! Dedikodusuz bir 1âhza düramaz!” diye mırıldandı. Ben yukarıya çık- fım, Behçet Bey hizmetçisiyle barıştığı için mem- nundü. — Kolay değil oğlum! Yirmi senedir. men- husun yüzünü görmeğe alıştım. Sonra ehli iffet kadın. Sevdiğim yemeklere düşman olmasa. O gece orada kaldım. Fakat köşk beni sıkı. yordu. Bu yıkılmış adamda başkalarının hesabına #ezdiğim hayat iştihamı, o muvazenesiz ve kud- Tetsiz iştiha hoşuma gitmiyordu. Brtesi sabahstekrar pansiyona döndüm. Ge- lirken odam için Tüzumlu eşyayı da getirmistim. Behçet Bey, bana ayrıca Mahür bestenin sahibi Talât Beyin kendisine hediye ettiği çok güzel bir ayna ile bir İngiliz koltuğu, bir de yazıhane hediye etmişti. Böylece odamı tanzim edebildim. Üstelik evdeki Itibarım da arttı. Pansiyonda mık #ık Muhlis Beyle buluşuyorduk. O, beni Acemin kahvesine, Turşucu adı verilen bir meyhaneye, dakele civarındaki — oturulacak yerlere götürdü. Evimizin yanıbaşında Rusların açtığı Londra ba- Tına daha ziyade, Haydarpaşadaki büyük İngiliz garnizonunun zabit ve neferleri gittiği için çok Zaruri olmazsa oraya gitmemeğe karar verdim. 288 zaının nişanlız Modadaki - Geyeine ile çok hoşuma gitmişti. Bütün bu saydığım yerlerde Kudret Beye ve onun maiyetine sık sık tesadüf — edebiliyordum. Kudret Bey, Kadıköyünde tanıdığı eski bir Moli beyle dama oynardı. Bazan bu oyunun seyircileri arasında Behçet Bey de görünüyordu. Bir gün Muhlis Bey, beni Ahmet Hüşimle tanıştırdı. GÜL şairinin bir ucu kalkık kaşlarının altından insana çocukça bir neşe ile bakan göz- leri, el işaretleri hoşuma gitti. Onun da burnu, Kudret Beyinki gibi marifetli bir burundu ve © da, başka şekilde olmamakla beraber sözlerini burnunun hareketleriyle - tamamlıyordu. Konuş- ması ise baştan aşağı sürprizdi. Yavaş yavaş yeni hayatıma alıştım. Dartilft. Mühürdar Bahçesi ise 'nun açıldıktan sonra bir gün Edebiyat Fakültesi- 'ne giderek Yahya Kemali dinledim. Yanıbaşımda saçları birbirine karışık, gözleri melânkoli ile etrafa bakan, zayıf bir çocuk vardı. Bana şair olduğunu, fakat henliz hiç bir şilr yazmadığını, büyük bir saffetle söyledi. Nâsır Paşalardaki işi gibi beni Yormuyordu. n aşağıda anlatacafım Paşadan çıkar çıkmaz İhsanlara uğrayor, konuşuyorduk. İhsanı, gittik- çe daha iyi tanıyor, tanıdıkça daha fazla sevi- yordum. Bir gün “M.” e odada rastgeldim. Beni Nuru. osmaniyedeki İkbale götürdü. Orada ayrı ayıı tanıdığım Hâşimle Yahya Kemali bir arada gör- düm, Yine bu arada Vedat, bana, Esan isminde Taşkent'i bir genç adam tanıttı. O da Tibbiyeye devam ediyordu. Fakat bir türlü kendisine ver bu. damıyordu.. Tibbiyede ara sıra ziyaret ettiğim Hangarpalas dolmustu. Onu Madam Elekçiyanın pansiyonuna yerleştirdim. Böylece ben de ailenin Rüfuzlü erkânından oldum. 244 Fakat asıl hâdiselerin birbirini kovalaması Adi, Eylülün sonuna doğru Ferit Paşanın yuka- mda bahsettiğim çürütme hareketi başladı. Ev- velâ gazeteler 1 ekimde, Yıldız Sarayını yağma edenlerin listesini çıkardılar. Divanıharbin kara- riyle neşredilen bu liste büyük bir aksülamel u> yandırdı. Daha evvel de İttihat ve Terakkinin tahsisatı mestüre hesapları neşredilmişti. İstan- bul, bu iki hâdise ile altüst oldu. Fakat bu lü- zumsUuZ ve hattâ tahkikı kabil olmadığı için daha ziyade İftiraya benziyen hareketler, “yapanların UMdUğU neticeyi vermedi. Artık Ferit Paşa kabinesinin politikası iflâs etmişti. Nitekim biraz sonra da istifa etti. Bu. günlerin efkâm umumiyeyi telâşa düşüren vaka- Jarından biri de Konya layanı idi, İstanbul daha 1920 de her evde ayrı ayrı olmak şartiyle bir iç harbi yaşıyordu. Hava bugünlerde bir samanlık bi flk alevde tutuşmağa hazır bir gerginlik için. de idi. İsyanın devamı müddetince İhsan ve Muhlis Beyle çalışan bizler, bir an rahat etmedik. He men her gün kahve kahve gezip havadis veri- yorduk. İşin garibi gazetelere bu havadisin gelebilmesi iyl di İsyanın tenkili haberini ize dokuz kahveye birden haber vermiştim. Yine 0 gün Kudret Bey, benden aldığı haberle, yazma kitaplar gatın almak için gittiği Sahaflar içinde Adeta bir miting hitabesi irat etmişti, Bizi de bu kadar telâşa sevkeden şey, muha- lefetin Ümidi idi, Hemen her saat isyanın Akı kiden Kayseriye kadar yayıldığına, oralardan, o kadar sık döğüşlerle baba toprak'arını kurtu Yan cenup vilâyetlerine geçtiğine dalr havadis çeçiyordu. (Devamı var) 285