Sayfa Eror | Almanyada fud bol yeniden canlanıyor Almanlarda bugün W. M. sistemini tatbik etmek taraftarıdırlar. Ve bu tarzın halihazırda en güzeli olduğuna kanidirler ARPTEN evvel futbolda Avru- Panın en küvvetli memleketler Finden biri olan Almanyanın 1046 Luxembourg Kongresinde Mül- Jetlerarası — Futbol Federasyonu ile Münasebetleri kesilince o tarihten be- Ti futboldaki dürümü hakkında — e- aaalı malümat alınamamakta, (di 'Uzun müddet milletlerarsı spor te- maslarından mahrum kalan bu mem- leketin son zamanlarda futbolda tek rar kalkınmaya başladığı gelen ha> berlerden anlaşılmaktadır. Almanya: hin Milletlerarası Futbol Pederasyo- NUNA bu sene- tekrar alınacağından küvvetle bahsedilmektedir. Bu ihti- mal yakında tahakkuk edecek olurs Mütehaasıslar - Almanyanın — meşin topta kısa bir zaman zarfında tek- Tar yine eski kudret ve şöhretini bu Jacağından şüphe etmemektedirler Bensen bu ihtimali daima gözönünde 'tutan Almanyanın epey zamandan be Fi bu maksatla hazırlandığı söyleni 'yordu. Milletlerarası ölçüde bir kıy- Met taşımamakla beraber bazı Alman futbol kulüplerinin ecnebi takımlarla aptıkları maçlarda elde ettikleri e. Hceler Ati için büyük Ümitler vade- diyordu. Almanyada bugün bir çok ahi şöhretli oyuncular mevcut — ise de daha giyade yeni yetişen genç ve Hiyakatli elemanlar dikkat nazarları gökmektedin. - Fakat bunlardan - hiç birisi henüz beynelmilel müsabakala- »6 iştirak etmemiş olduğundan tecrü- Bo gahibi değtldirlen Bu geng elemanların arasına - ser- pistirilecek eski futbol kurtları — ile Otunacak bir Alman milli ta- kimının çok küvvetli bir manzara ar- zedeceği ileri sürülmektedir. Almanya milli takımını yetiştirmek ve çalıştırmak vazifesi eski meşhur antrenörlerden Stepp Hersberger'e verilmiştir. Bu antrenörün isabetli Görüşü, futboldaki bilgi Ve otoritesi her tarafta takdir ile karsılanacak bir mertebededir. Kendi oyuncuları için verdiği nasihatler bütün #utbolcula- Sadi KARSAN rın kulağında küpe olacak kadar ymetli ve özlüdür. Bakınız yu tav- siyeleri ne kadar yerinde bir görüşün mahsulüdür. Bu —meşhür antrenör - diyor ki Futbol / yalnız ayakla değil, fakat kafa ile de oynanan bir. oyundur Bir oyuncu topun kendisinden uzak olduğu zamanlarda da daima topu takip edecek ve kendisine top gelecek imiş gibi vaziyet alacaktır. Pas ver- dikten sonra durmamalı, tekrar pas almak için harekete geçmelidir. Ar- kadaşları için bop yeri bulmak, — iç oynıyan bir oyuncunun başlıca vazi- feki olmalıdır. Esasen onlara da mar- ke vaziyette topu geçirdiği nispette de kendisinin müsait pozisyonlar bu- Jabileceğini takdir etmelidir.., Haki- katen bu nasihatler çok ince bir gö- rüş ve kavrayışın eseridir. Almanya da bugün WM sistemini ftatbik etmek taraftarıdır. Ve bu #istemin halihazırda en muvaffak bir tâbiye olduğuna kanldir. Brezilyal lar tarafından icat edilmiş olan Dia- gönal sisteminin, yani yedi. kişi ile hücuma geçip dört kişi İle müdafana- ya çekilmek suretiyle tatbik olunan tâbiye targının muarızıdır. Alman idarecileri futbolda başarı- zun sırrını süratte bulmakta, hücum 've müdafaa / hatlarının ” vazifelerini Jâyıkiyle görebilmelerinin kendi kad- yolarını muhafaza etmekle kabil Jabileceğine inanmış bulunmaktadır- lar. Bununla beraber narf futbolda Orta muavinin esas vazifesinin — hü- €uma yardımdan ziyade müdafanaya yardım etmesi icap edecoğini itiraf etmektedir İşte, sızan bütün bu haberlerden de anlaşıldığına göre, — milletlerarası futbol sahasına yakında çıkması beklenilen Almanyanın bu maksatla daha şimdiden - esaslı sürette hazır- Janmaya başlamış ve gerekli tedbir- leri almış olduğuna inanmak - Jâzım geliyor. Enternasyonal basketbol maçları bu gece başlıyor İlk karşılaşma bu gece Suriye ile Lübnan arasında olatak Türkiye, Süriye Ve Lübnan milli takımlarının - iştirakiyle — yapılacak olan Enternasyonal Basketbol kar: Hlaşmalarına bu gece - sant 21 de Spor ve Sergi Sarayında — başlana- caktır. Bu gece yapılacak açılış merasi- minden sonra Suriye ile Lübnan ta- kımları karşılaşacaktır. 7 nisan cuma günü hiç bir mü- sabaka yapılmıyacak; 8 nisan cu- martesi gecesi Türkiye —milli takı- Ma, Suriye-Lübnan maçının maglübu fle oynuyacaktır. 9 nisan pazar ge- cesi Türk millt takımı Suriye-Lüb- Ban maçının galibi ile karşılaşacak- tar. Türkiyede ilk defa yapılacak olan bu enternasyonal basketbol müsaba- kaları büyük bir merakla - beklen- mekte olup; Fransız, İtalyan ve Mi- ır takımlarının bu. enternasyonal turnuvaya iştirak etmemesi de te- essür uyandırmıştır. Güreşçilerimiz yerlerine döndü Ankara, 5 (A.A.) — Stockholm'da dünya Greko-Romen güreş şampiyo- nasına iştirak eden ve dünya ikinci- liğini alan güreşçilerimizden Anka- ralı Celâl Atik, Adil Candemir, Te fik Yüce ve Ali Özdemir bu sabahki ekspresle — şehrimize ” dönmüşlerdir. Güreşçileri — İstanbulda — karşılamak Üzere giden Yaşar Doğu da kafile ile Ankaraya dönmüştür. Güreşçilerimiz. garda Güreş Fere- rasyonu temsilcileri, Pakistan Basın Ataşesi, Basın mümessilleri ve kala- balık bir halk kütlesi tarafından kar- #ılanmışlardır. Halk, güreşçilerimize karşı sevgi tezahüründe bulunmuştur. Enternasyonal tenis turnuvası Monte Carlo, $ — Monte Carlo'da yapılan Milletlerarası Tenis Turnuva- Sında çift erkekler İlk turunda ai Han neticeler söyledir: İsveçli Bergelin ve Davidson - Bel gikalı Brichant ve Geelhand'ı 62 61 Yugoslav Mitiç ve Pallada - İtalyan Gorive Seriblani'yi 1-5 3-6 6-2, Franmız Bolelli ve Cochet - Holândalı Dehnert ve Wiegers'i 60 6-1. İtalyan Belardı- Belli ve Del Belo - Yugoslav Branoviç ve Laslo'yu 6 6-2, kendi istekleri ile memleketlerini terketmis olan Çekos- Jovakyalı “Drobny ve Cernik - Bel. Gikalı Moreau ve Connleh'i 61 61 Yenmişlerdir. Çift erkekler ikinci turunda 1so: Bergelin ve Davidson - Mitiç Palinda'yı 62 62 63 Belandinelli Del Bello - Amerikalı Patty ve Dorf. — YENİ İSTANBUL — Hazırlanan yeni bir kanun tasarısiyle At yarışlarında sıkı tedbir almak yolunda yürünüyor At yarışları hakkında ye- ni bir kanun tasarısı ha- zırlandığı sırada, evvelki yarışlarda uyku ilâcı içi- rilen on yarış atı ve 16 at bakıcısı İzmir yarışlarına iştirakten menedildiler Ankaradan bildirildiğine göre ge- vek Ankarada ve gerekse İstanbulda at yarışları yüzünden hâsıl olan bir Çok nâhoş hâdiseler dolayısiyle, Hü- kümetin bu yarışların idaresini Ya- rış ve islah Encümeninden — alarak Tarım Bakanlığının kontroluna tev- di ettiği malümdur. Hâlen Ankara- İstanbul ve İzmir at yarışları Tarım Bakanlığının teknik murakabesi - tında cereyan etmektedir. - Şimdilik bir yönetmelikle idare edilmekte ©- lan bu yarışların daha disiplinli memlekete faydalı ” cereyan etmesi Tarım Bakanlığı yeni bir. ka- nün tasarısı hazırlamış ve bügünler. de Başbakanlığa — sunmuştur. — 15 maddeden ibaret olan bu yeni tasa- rı da Türkiyenin her neresinde olur- a olsun at yarışları yapılmasını Ta- rım Bakanlığının müsaadesine bağ- maktadır. Keza kanun, at yarışla- indan elde edilen gelirin tamamını münhasıran o mıntakanın atçılığının islahina sarfedilmesini âmir. bulun. maktadır. Diğer maddeler cezat mü- eyyideleri saymakta olup, — yarışlar dolayısiyle verilecek kararlar aley- hine ne idari makamlar, ne de mah- kemelere başvurulamıyacağını beyan eylemektedir. Bu kanun — çıktıktan gonra Mufassal nizamname ve tali- matname hazırlanacaktır. Bu tasarı kanuniyet. kesbedinceye kadar, Bakanlıkça hazırlanan yönet- melikle — yarışlar idare olunacaktır. Buna göre, her şehirde yarışlar ya- pilirken burada mahalli yarış koml- Serleri — bulundürülacaktır. — Ayrıca Ankarada da yüksek komiserlör he- yeti vardır. Bu heyet, Bakanlık müs. teşarı Süreyya Genca'nin ” başkanlır ğında Veteriner G. Müdürü Nureddin “Aral Yarış ve Tslah Encümeni Genel Sekreteri Atıf Esenbel, Emekli Ve- teriner General Kâmil Bayrı, Gire- sun Milletvekili Fikret Yüzatlı " ve Veteriner Genel Müdürü muavini Dr. Zeki Mağdenli'den mürekkeptir. Ya- rış yönetmeliğinin 180 uncu madde- sine göre yarışlarda nizama aykırı harekette bulunan at sahibi, antre- nör, cokey ve seyisleri hakkında ma> halli komiserlerce verilecek diskali- fiye ve para tazminatı kararları e- ker 3 haftayı ve 25 lirayı geçerse, keyfiyet yukarda adları geçen kim- gelerden müteşekkil — yüksek koml- gerler heyetince tetkikten sonra ka- tiyet / kesbedecektir. Yarışlarda anormel netice alan ve- 'ya kendisinden herhangi bir suretle #üphe edilen hayvanın yarıştan sonra mütehas yalarından bir miktar alınacak bir gişe içerisinde, Ankarada Veteri- ner Fakültesi Farma Koleji Ensti- tüsüne gönderilerek muayenesi yap- 8 Veteriner tarafından sal- man'ı 6-2 6-3 3-6 8-6, Bolelli ve Cochet - İngiliz Anderson ve Kingrley'i 61 G Halyan Cucehi ver Cacela Nörveçil Haanes ve Hesses'i G4 0:6 6-3 6-3 Tek erkekler ise: İtalyan Caccia Milletlerarası” Fran- sız teniscisi Robert Abdesselam'ı 26 6-4 6-3 yenerek güzel bir galibiyet va- Tek erkeklerin dik turunda alınan diğer neticeler: Del Bello - Pallada'yı 7-5 6-2, Derf. man - Fransız Henry - Pelizza'yı 26 61 6, Bergelin - Fransız Lemyeri &1 64 Fransız Remy - Gecihand'ı 63 64, Seriblani - Fransiz - Kermadeci 64 6-3, Yugoslav Petrovic - Danim: kalı Ülrlek'i 75 6-0 yenmişlerdir. tırılacaktır. Buradan alınan rapor eğer © hayvanın doping'li olduğunu Rönterirse 0 koşu atı — müebbeden diskalifiye — edilmektedir. — (Dopine, yarış atlarına normal — kuüvvetlerini arttırmak veya azaltmak için ilâç verme hali demektir) Netekim 1640 sonbahar at yarış- larında şüphe uyandıran n atın mu:- ayeneleri yapılmış ve doping — hali görülerek — müebbeden yarışlardan mahrum edilmiştir. Bu atlar şunlar- diri Canan, Cicim, Gandi, Hovarda, Kasva, Hatıra, Ankara, Şiveli, Ok: şan ve Bellaroz. Bu hayvanlar, bu seneki — İzmir Resimleri (Yukarda) Fransada büyük rağ- bet gören at yarışlarının cereyan ettiği podromlardan — birinde tribünlerin. gör Sü. (Aşağıda) yanını heyecan içinde dürbünleriyle seyrediyor AVRUPA MUHTELİTİ Uzun münakaşalardan sonra futbol Mütehassısları — bugün için Avrupa TMühtelitinin şu şekilde tertibi üzerin- de mutabık kalmışlardır. Kalecit Mo- ro (İtalyan); müdafiler Rudsas (M: car), Marche (Fransız); muavinler: Çaykovski — (Yugoslav), — Barola (italyan), Piccinini (İtalyan); akın- cılar: Jonsson (İsveç), Kocsis (Ma- car), Meermans (Belçika), Pusks (Macar), Vukas (Yugoslavya). Bu suretle takımda ekseriyeti İtal- yan, Macar ve Yugoslav oyuncuları teşkil etmektedir. BİR MACTA DÖRT PENALTI Hâdise İskoçyada — Edinbourg ile Glasgow şampiyonları arasında ve milletlerarası hakemlerinden meşhur Fransız hakemi Mösyö Movat idaresi altında cereyan eden bir maçta vu- kua gelmiştir. Mösyö Movat, Edin- bourg'lulara, üç Glasgow takımına da bit penaltı vermek suretiyle şimdiye kadar hiç bir maçta görülmemiş olan bir penaltı rekoru kırmıştır. Verilen Meraklılar bir yarışın cere- yarışlarına — iştirak — ettirilmedikleri Bibi, badema hiç bir yarışa da gire Miyeceklerdir. Keza bu. hayvanlar ilâçlamakta ihmalleri 5 ilen 16 yis ve antrenör de İzmir ilkbahar ko- guları müddetince — vazifelerine —ait hizmetleri görmekten — menolunmus- lardır. Bir kaç mevsimdir, yalnız Anka- ra yarışlarında tatbik edilen dopine Mmuayenelerinin bu mevsimden. itiba. ren İzmirde ve İstanbulda da tatbi- kına karar verilmiştir. Kanun — çı- kıncaya kadar alınan bu kararların, at yarışlarında gimdiye kadar cere- yan eden bir çok yolsuzlukları önli- yeceği umulmaktadır. W HİKÂYE yıllar boyu arkadaşlık ettik. Tei iasanın; araya öter dereceye kadar ve hangi — gartinr döstlük vardi. diyebilirim. Lâkin hiç bir zaman onun, muannit baş Zursuzlukunun sebebini keşfeden dik. Sert bir huyu vardı. Çabuk kız maz ama, hiç umulmadık zamanda, beklenmedik bir sebebe dayanarak kudurmuşçasına hiddete kaptırırdı kendisini. — Bu a âciz dekildi Eğer — sinirleri Jadıktan — sonra göyledikler n * dikkatle dinler- #eniz ona hak vermekten bağ. Ka çare bula. mazdınız. derdi, dünyada kimsenin başına gelmemiş yeyler Benim başıma gelir.Felâketlerin, t sadüflerin, acayip maceraların tür- Tüsünü gördüm Ve türlüsünü yaşa dim. Basit bir adam olduğum. ve bir kenarda yaşamayı o kadar l tediğim halde, hâdiseler beni dai ma meydanın - ortasına - çektiler. Hem de ısrarla. Gün oldu ki, yir mi kişinin birden İftirasına Hedef oldum. Yirmi kişi aynı hisse ka- Pildi, aynı taktiği kullandı. ve aj zımdan lokmayı kapmak için işbir. Ji etti. Bir tek gerçek dosta sa- hip olmak göyle dursun, bir tek Kerçek dostlük Jestine bile lâyık görülmedim. Halbuki zararsız bir Adam olduğumu zannediyorum. Çok içiyordu. Bunu şu veya bu maksatla yaptığını sanmam, Kafa- #1 dönünce etrafa saldırmak, küf- retmek, çileden çıkmak, ne istedi- , ne de nefret ettiği şeylerdi. Ak: Hna no eserse yapardı. / Unutüla- cak, teskin olunacak — bir derdi, kutlanacak bir sevinci olmamıştı Arasıra insanlara, dünya işlerine dair bir takım fikirler ortaya attı: İ olurdu ama, bunların hiç birine sahip çıkmazdı. İşinde — intizamlı, bekâr odasında rahat, en mühimi, para hususunda fütursuzdu. Lükin © muannit başağrısı geklindeki hu- zursuzluku, her dakika, üzerinde görmemek, sezmemek İmkânsızdı. Ayakkabısi dar gelen, için için midesi sancıyan, çok derinden a- hınmış bir izzeti nefis yarası tası- yan, veya her köşebaşından hâya- Sız bir düşmanın çıkmasını bekli- 'yen insanların hepsinin, cümlesinin 'acısına bedel bir kederi vardı san- ki. di siz bu hikâyenin sonunda arkadaşımın meselesini çözeceğimi niyorsunuz. Öyle değil mi? Ha- yır sevgili okuyucular, size söz ver- Miyorum. Yalnız bir kapı aralama- Dış ülkelerden sp'or haberleri bütün ceza vuruşları gol olmuştur. Oyun kaldelerine aykırı en ufak bir hareketi müsamaha ile karşılamayan ve her tarafta otoritesine riayet edi- len bu hakem, geçenlerde İngiltere ile İtalya arasında yapılıp 2-0 İngiliz- lerin galibiyeti ile sona eren maçı da idare etmişti. İngiltere ve İskoçyada Avrupaya nazaran daha fazla penaltı verildiği dikkat nazarı çekmektedir, — Yalnız &eçen hafta cumartesi günü İngiltere lik maçlarında verilen — penaltıların adedi ön Üçü bulmuştur. KOLOMBİYADA FUTBOL Kolombiyada: futbol teşkilâtı, ano- nim #por şirketleri şeklinde idare e- dilmektedir. Bu şirketler meselâ her biri biner pezoluk bin hisseye taksim edilmiş muayyen bir sermaye ile te- gekkll etmektedir. En fazla eshama sahip bulunanlar, idare — komitesini teşkil etmektedirler. Maamafih tek bir hisseye sahip olanlar da şirketin toplantılarına iştirak edebilmek hak- kına maliktirler. Bu vaziyet karşısında - Kolombiya oyunculara bol para teklif etmek im- kânını bulduğundan — Arjantinin en kaymetli oyuncularını çekmektedir. İSPANYA İLE PORTEKİZ ARASINDAKİ MAÇ Dünya Futbol Kupası — Maçlarının eleme karşılaşmalarından birini teş- kil eden İspanya ile Portekiz arasın- /da önümüzdeki haftalar içinde yapı: Jacak maçta İspanyollar galip gele- ceklerinden o kadar emin görünmek- tedirler ki, Amerikaya gidecek purda daha şimdiden bütün 'oyuncu- larının yerlerini tutmuşlardır. Ken- dine bu kadar güvenmenin bazan çok acı hayal kırıklığına sebebiyet verdi- gini hatırlatmak istiyen Portekizliler bu münasebetle gu küçük fıkrayı mi- NİNNİ Yazan ( Hihan TARUN a bir ısık görtermeyi, belki kabul edebilirim. İşte Bu arkadaşımız —adını söylemiz. dim? Hayır, söylemedim. Hadi el dünya evine girmişti. Aldığı kar Tihinin bütün ârazını bulmuştu. Bu dünya yüzünde, karısından ayrılan- farın sözleri kendi görüşleri hudu. bırakılmalıdır. Birakıl 'ya, arkadaşımızın o kadın 'm bütün bir. cinse karşı kin bağladıkı da muhakkak. Ya: nında kadın Yâfı edilemezdi. Onu getirmeli. e saflarımdan Herilere, çok ge- Beki — hikâye, Boşanalı — yallar olmuş. Belki ni- Kühlisi — gimdi karşısına çıksa tanımıyacak. Zaten topu topu ait 'yeli ay beraber yasamıslar, — Lünet olsun o altı, yedi eya. Diye, fırsat ” buldukça' © kütürler savurur. Ve durmu kadınların — birer başka bir vey olmadıkları nazari. yesini izah eder Bir akşam yine çokça kaçırmış- tı. Kolkola evlerimize dönüyorduk. İngiliz sarayının - arkasından Ma- ımpaşaya inen yokuşta, bir erme- ni madamının pansiyonunda otu. ruyordu. İki tarafa yalpa vurasak yürüyorduk. Karanlık bir köşe ba- sında, üç bey ayak merdivenin fik basamağına ayağımızı atmıştık ki, arkadaşım durdu. Buna durmek dekil de, olduğu yerde çivllenmek demeli, Çenesini ” hafifçe / yukamı kaldırmıştı. Sokak seslz ve kazan- lik. Gecenin — içinden, — Haliçten, seyrek sesler geliyor. Onun e her zamanki Ani, acayip ve mutlak, bir taşkınlığın flk adımını teşkti 'den sükütlarından biri sandım, kolundan çektim. Fakat — dirsek: lerini çelik gibi gerdi ve öylece Bekledi. O zaman derin, çok derin bir odadan, kat kat perdeler ve kumaşlar arasından, yar: uykulu bir kadın sesinin sokağa sızdığını farkettim. Görülmemiş bir hüzünle ninni söylüyordu: Dandini dandini danadan Bir ay doğmuş anadan Bağışlasın Yaradan dan lm yavruma, ninnla. Arkadaşım, uykusu kaçmış bir çocuğun tahammülü boyunca, tek hareket yapmadan, dinledi. " Ses kesildi. Bir kaç dakika daha, ümüt içinde bekledik. Sonra kolumu gev- getti. Gerili bir telin birdenbire kopmasını andıran sesiyle: — Yürü gidelim, dedi. sal göstermektedirler: Şehirden epeyce uzak bir mesafede düello etmeye karar vermiş iki ha- sım, şimendifer istasyonunda karşı- laşınca biri diğerine: Ben biletimi gi- dip gelme aldım, demiş. Öbürü de: Ben yalnız gitme bileti aldım cevabı- ni vermiş. Beriki: Şu halde oradan sağ ve salim dönmiyeceğine sen de artık inanıyorsun değil mi? deyince: 'Tek bilet alan: Hayır demiş. Niçin boş yere para vereyim. Hasmımın dönüş biletini kullanarak şehre av- det edeceğim. SİMALİ AMERİKADA YAPILAN KAYAK MÜSABAKALARI Kanadada yapılan Şimali Amerika kayak şampiyonası müsabakalarında #ki yarışları çok heyecanlı olmuştur. 760 metre meyilli 2400 metre mesa- feyi dünya şampiyonu İtalyan Zeno Celo iki dakika 8 saniye 8 salisede katederek birinci olmuştur. İkinelli- #i Üç salise gibi çok az bir farkla Avusturyalı Egon kazanmıştır. On dokuzunculuğu kazananın birin- ci gelene nazaran 10 saniye farkı yardır, SOLDAN SAĞAT 4 — Bir tıp branşına bakan doktor. 2 — Sonsuz muüharebe, 3 — Durum. Pederin yarımı 4 — (Tersi) Barsak. Bir kumaş cinsi (Çoğu. 5 — İrade farsı (Beki terim). Dar kapı müellii 6 — İigi Bir hayvan, T — Ar. Ko kulu bir ot 6 — Kamer. © — Şöyle böy. le gekici. 10 — Dişleyen. Cit YUKARDAN ASAĞII 1 — Çaresiz istırap (İki kelime.) 2 — En çok. Osmanlı tarihinde soğuk'u ha firlatan bir paşa fami, 8 — Saçmalar Baki harflerden birinln okunuşu! Vilâyeti, Başına bir harf gelirse gü Tekcilerimizden birinin soyadı olur. » hliyet, (Tersi) Su. 6 — (Tersi © Galanma, Zamir. T — — Dedelerimizin letlerinden, & — — İkametgah. Vilayet. aunhede veya yemin. ledelsiz olarak, Bifat takamı 10 —| Parmakla gösteren. Vide, Tah'a, 6 İt Kel T — Bvir. Besi, $ — Nel, Akibel. 30 — Küilane zam. Yakardan asaki — Bemavi bela. 8 — Davetiyoli. & — Yizlü. Dini, 4 — Ananeler. 5 lm. En. Ta. 6 — İyllik eden 7 — Kır fak Ebi KK n Münlan ç D mr Tan. Airih 10 — nnn adatn — ' p — Para darı- var. İmamzade Kasımın türbesini ziyarete gitmiş- Kkazanmanın — daha tim. Daima tesirini daha evvelden tuttuğum müneccim Ben tuttum, koyup boynuma bir edâ ile — tnşaallah! İnşaallah! demişti. | — arkadaşlariyle birlikte çırçıplak İ “çok geçmeden bakkallar, zecilere dehşet saldı; Jandığı vakit küfür ve 'nin bu gibi hallerde ve kollarını sallayarakt akıllıca Çocuğu daha karnımda taşırken 'halkeder.” Doğunca da sen değil, hayırsız baba! Senin aklına hayırlı bir iş gelir mi! Gayet bilgili bir müneccim bulmuştum. İki kran verdimdi. Al- Jahin yardımiyle Kamber Ali, şahın veziri ola- caktır dedi. Olacağına eminim. Bir torbacığın içine uğur getiren mavi boncuktan üç tane, cesaret veren kırmızı boncuktan da Üç tane stam çünkü. Kollarına, içinde Ayet yazılı tılsımlı kutucuklar bağladım. Her derde devâdır. İnşaallah! İnşaallah! İnşaallah! Mirza Hasan dahi derin bir ses ve uysal | — tste, uzağı gören bir annenin bu yollu himmetleriyledir ki, Kamber Ali hayata atıldı. Her türlü kaza ve belâya karşı korunmuş bu- Tunduğundan kendisine makul bir hareket ser. bestliği vermek tabil görüldü. Bu sayede, ye- | —Gi yaşına kadar mahalle içinde kız ve erkek dolaşabildi; yemişçiler ve seb- günkü hurma, hattâ kebap et gibi yiyecek şeyleri aşırmakta Müstemna bir maharet göstermekteydi. Yaka- Jânete boğulur ama hiç aldırmazdı; bazan dayak atarlardı ama çok de- İ — #ü, çünkü annesinden herkes korkardı. Annesi- lan gibi kükrediğini bi- lirlerdi. Kamber, dayak yediği yörlerini eliyle tutarak ağlaya ağlaya annesine sığınıp gözle- rini ve burnunu uğuşturdu mu, anne de çocuk- | — tan önvdöven halnin adını öğrendi mi dakika |— kaçırmadan başını örter, kapı dişarı uğrar * Yetişin ey müslümanlar! Çocuklarımız yöl hazırdı. Yazan : N Bgaci mahalle kaz dardı. “Hain, gırdı. hiyar ve mektebe gönderdi. A. de Gobineau boğazlanıyor! diye feryadı basardı. Bu gibi savaş seferlerinde yardım etmeyi âdet edinmiş olan beş altı kav- feryadı duyar duymaz evlerinin derinliklerinden çıkıp haykıra haykı- ra peşine takılır, yolda birkaç avene daha bu. lur ve dayak atan hainin dükkânına dayanır. meram anlatmaya çabalarsa da kimse dinlemez, dükkân yağma edilirdi. Çarşı- da işsiz güçsüz dolaşanlar hemen yağmaya ka- tılır; zabıta memurları ise değnekleriyle vura- rak, tekme atarak ortalığı yatıştırmaya uğra- “Haln, © gelince, hapisten Adeta nimetti; çünkü asayişi bozmak suçiyle para cezasını ödeme nasıl olsa ona düşe Fakat yavaş yavaş bir gün geldi ki - 6 güzel gün - Kamber Alinin annesi, çocuğunun bu oyunlarına nihayet vererek ona bir şalva: bir eepken, kuşak ve külâh giydirip kuşatıp Herkesin bir geçmesi lâzım: Bunu bilen Kamber ali boyun eğip, ilkönce Molla Salih medresesine devam etti. Medresenin bir tarafında kasap dükkânı, öte tarafında terzi dükkânı vardı. Mektep © kadar küçüktü ki, kız ve oğlandan mürekkep onbeş Kadar talebo hocalariyle beraber, bir #epetin içine konmuş portakallar gibi lardı. Orada okumak ve ezberlemek öğretilir 've bütün civar, çocukların sesiyle çınlard. ASYA HİKÂYELERİ KAMBER ALİ vi Bibi Canem'e ddt kurtulması külâhi bi mektepten PİN S zam ikişmiş- Çeviren : Reşat Nuri Darago Kamber Ali, Molla Salihin yanında çok kalmadı! Zira, hocalığa koyulmadan önce ker- van katırcılığı etmiş olan Salih, talebesinden © faydalı sözleri dinliyecek yerde gelip geçenle- ganları adamakıllı Kamber Alinin gikâyeti üzerine annesi, bo- canın mektebine baskın ederek, bir aylık bor- cunü suratına fırlattı ve oğlunun bir daha gelmiyeceğini bildirdi. Çocuk bu mektepten Molla Yusufun tezgâhına verilip üç ay çalıştı. S1 ile tezgâh kapandı. Her neyse, Kamber Ali onaltı yaşına be tahsilini de bitirmiş bulundu. Oku- hesap yapmayı biliyor, bütün duaları ezber söylüyor, “Münacat" ediyor, biraz Arapçadan çakıyor, züme parçalarını hoş bir sesle okuyor ve ana- aını, babasını çok geviyordu. İstediği bir gey de vardı! Macera peğinde koşmak, her ne pa- haya olursa olsun eğlenmek; fakat hayat hasına değii, çünkü pek korkaktı, —.. .—İ, | AĞ aşağı tabi kanlılara sarkık ve gömleğini bir kulağır de bir çiçe da. tutardı servi gibi çeviklik v İşte b meyhaneci sofu müsli bir çok kı döğmek âdetinde leriyle gide gıktıktan — sonra neşeli vi Bu müddetten sonra Molla Yusuf, — ulemaya — PS İYİ val mahsus beyaz sarığı terkedip herkesin giydi- —— © tati ına geçirerek aktarlığa koyulma- — bulmakta ması bazı göstermekt şalr Hafız pa- Lâkin bu, onun ve kendisiyle beraber ha- yata atılan mektep arkadaşlarının, derliği takınmalarına engel olmadı. Mavi pa- muklu bezden geniş ve kirli şalvarlar, kolları sarkan kamasına raşmaktaydı da... Gayet güzel kıvırcık saçları, bir kadın gözü kadar çekici ve sürmeli gözleri, azılı serserilere, bir şarap kadehini nasıl bo: gşaltırsa aynı kolaylıkla hiddetini bıçak darbe- sa en kötü kimselerle düşüp kalkardı. Bu ise, ta. Zira,kendine irat sağlamanın bu gekli, onu pek istemediği yerlere sürükliyebilirdi. Ancak, 'den keşfettiği kaderi ona takip edeceği yolu Tun ortalarında vukubuldu. Saat dörde doğru, kın bir küçük meyhaneye gitmişti. İranda - | akaya mensup zarif ve süslü deli- mahsus tavırları, halleri ve derbe- boz renginde aba cepkenler taşıdı, in göğsünü — düğmeledi, — külâhinı ına doğru eğdi, kemerinin ortasında € elini dayadı ve sol elin- şek gezdirdi (bazan da çiçeği ağzın- ). Bu kabadayı hali ona pek ya- boyu ve her hareketinde sonsuz bir e ahenk vardı. bu gençliği ve — kıyafeti ile Ermeni ilere dadanmış olup orada bol bol üman bulmuyorsa da buna karşılık çendine benzer beyinsiz - çocuklara, leren baldırı çıplaklara rastlar, hulâ- keyifli bir çok kimselerin gözünde ikit geçirmek sayılır. İ hayatı sürmeğe parayı — nereden Ydi acaba? İşte yakından araştırı- #ebeplerle doğru olmayan bir nok- n maharetle çizdiği yahut da önce- te gecikmemişti. Hüdise, Şaban ayı- Şirazi'nin yattığı mezara epey ya- | — Devamı var — 1869 İPerşembe VAKİT — VASATİ — EZANİ Günee — SS oST Gğle 2it — 5ae İkindi — 3S3s — saz Akşam — 1839 1200 Yata ea 1M imsük — 356 gls SİYASİ İKTİSADİ YENİ İSTANBUL MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibi : YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİTED. ŞİRKETİ MÜDÜRÜ : FARUK A, SÜNTER Bu sayıda yazı işlerini YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI İkinci sayfamızdaki siy si, üçüncü sayfamızdaki kültürel, beşinci sayfamız- daki iktisadi başmakaleler- de ileri sürülecek fikirler tamamiyle yazarlarına ait- tir.