2 Mart 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VWA SA GE G#üxüt WueEsua YU EE ğ mükâfatlı, Ve vasıflarını vermeğe başı Hangi numaralı kadın baangi mumaralı Müsabakamıza İştirâk İçin Her îı': b €şredeceğimiz Kuponları Kesmm 30 Kuponu Bir Arad erkekle a buna _w.ı..uıı'h-ıw lâyıktır? çok öleneelişımiz otuz kadından ber D gir, n Bu Sayfanın Altında a Reylerinizle Birli A manlır Bir Afrika Harbine Girişirler mi ? Müsabaka Sonunda kte Gazetemize A SA rmek Kâfidir. tamam olunca bu otüm Gönde halkın izdivaç hakkındaki telâkki ve ölçüleri belirmiş olacaktır. örmm ea AU N %Wu.mm, hangisile . Her çift hakkında ::l olduğunu tayin ceğiniz rey, ekseriyelin reyine uy- ÖD MK n ee D leemı n n"ıuu.,; ...u_M geçirmiş içtimal mara verilecektir. Otuz çift üze- Sahibinin ve Ce ::,_.. Küçücük bir çu.: rinde en çok tam numara alanlar Hlnleri lı:on:n::ru':; ker — ket yerine gaa rce.karlin işik — arasmda zengin mükâfatlar tevsi " Saklıyacaksını: MUsaDaaa a , Şüphe olmadığı için — edeceğir. T içabakamızın 150 Hediyesi Müsabakamızın 190 ! SA Altıncılığı kazanan üç kişi- kişiye: Birer kravat. : Birinciliği kazanana; — Bir Birer likör t On birinollüği kazanan yedi mh"dîo' ”;Yıdmıhi' kazanan beş ki- — ypişiye; Birer ipek çorap. İluııı ciliği kml iki kisir W':ııiif"-l- On ikinciliği kazanan on a Sga İl“ zanan — iki F Bıyığıil:“:::mıl: kişiye: İkişer iyi cine mendil. B kuzunculi ,Sazanal — Lodar kazanacak olanlara ki!gîîd:;:“:sl:.;;:'m ık”ı.ookw“ Birer mürekkepli aşağıdaki teselli hediyeleri İ DAUK m. aBk Beşinciliği kazanan iki kişir — *& G7 k altı ve: Birer el çantası. Ö” TESELLİ HEDİYELERİ: teselli hediyelerinin adedi yüz tanedir. Bun- 5 itibaren _vıloeılı z lardan on kişiye birer liralık *wanWıM" hı"s.hçıwhi- kişiye (Ramiz) in bı(şh'ü;wl—nhlıw oıhııyıömwnn(w Radyo) Galatada Bankalar caddesinde vitrininde teşhir. edilmiştir. B ç ea Gerek Mektupla, Ge.rek Kadar Zahmet Suretiyle rımızdan Bir Kısmının diklerini Öğreniyoruz. Kuponunu Bir Kim Kimle Evlenmeli? Telefonla ve Hattâ Matbaamıza Müracaatta Bulunan Okuyucula- Dünkü Sayımızı Tedarik Edeme- Gösterilen Alâkaya Bir Şükran Mukabelesi O'arak Müsabakamızın Düne A__it Resi;nl_eriyle. Defaya Mahsus Olarak Bugünün Resimleri Ve Kuponuyla Birlikte Tekrar Dercediyöruz B ingazinin 250 kilometri cenubunda — İngiliz zmhe kıtalarının ön müfrezesile çarpı- şan bazı savaş arabalarmın Al- man ordusuna ait olduğunu İ- talyanlar ve —Almanlar resmi tebliğlerile dünyaya yaydılar, İngilizler de bunların Alman ol. ması muhtemel bulunduğundan bahsettiler. Bu bir kaç araba- nn Alman olup olmaması o ka- dar mühim.ğleiildiı. Ancak bu yayımın maksadı şimali Afrika- ya JAlînın inin gellmjg 5:- e | uğ ve bu cephede İngilizlerle boy ölçüşmeğe ka- rar verdiğini cihana ilân oldu- gundan bu bakımdan ehemmi- yetlidir. Vakıâ Almanlar isterlerse bu- raya da asker getirip İngilizleri BAHİSLER | Bulgaristanın Afrikadaki İmparatorluk kuvvetlerine — iltihak eden Rodezyalı askerler Yazan: M. Şevki Yazman malzeme ile zaler kazanmak savaşmaları gayrimümkün — de- ğgildir. Fakat acaba bizzat Al- manlar böyle bir şeyi isterler mi? İşte burası cidden şüpheli- dir. Neden? Hep birlikte tetkik edelim: Bir defa kim ne derse desin İngiliz adaları sapsağlam durur- ken şimali Afrikada kazanıla- cak bir zaferin bu harbin neti- cesi üzerinde büyük tesiri ola- maz. İşte bizzat İngilizler şima- li ve şarki Afrikada inanılma- yacak zaferler kazandılar ve fa- kat neticei kat'iyeyi elde ede- mediler. Bu zaferi İtalyanlar L | y < S ! ” İöee l K ç duruma düşerlerdi ama, hiç bir vakit pes demezlerdi. Ancak bir İngilizin bana — soğukkanlı- lıkla ifade ettiği gibi abluka hat. tını Ümitburnunun — şimalinden mi, yoksa cenubundan mı geçi- relim diye düşünürlerdi. İşin en can alacak noktası bu. İkincisi Afrika cephesi az asker ve fakat çok malzeme ile kaza- nılan harplere sahne olur. Al- manların çok asker ve fakat az iburada sök. Binaen. aleyh hanbin karakteri bakımın- dan da bu sabne Almanlardan ziyade İngilizlere müsaittir. Nihayet Afrikaya geçmek için Akdenizi aşmak - lâzımdır. Bu denizde ise aagari olarak Al- manların hâkim olmadıkları ve olamayacakları söylenebilir. Ka. çamak nakliyat, çok pahalı olan hava nakliyatile Afrikada bir cepheyi beslemek mümkün de- ğeldir. Kâfi motörlü nakliyeye malik olamadığı için Süveyşe karşı herekete geçemiyen — İtal- yanların akıbetine uğramak ih- timali Almanlar için de variddir, Susuz çöl, kızgın kum büyük or- du kütlelerini mahvederken bun- ların cesur veya korkak olduk- larını düşünmez. H eleson muazzam zafer- lerinden sonra İngilizleri şimali ve şarki Afrikadan 9ö- küp atmanın imkânı kalmamış- tır. Bilâkis İngiliz ordusu Bin- gazi ve Mogadişu'ya karşı yap- tığı gibi müazzam bir iki hamle daha yaparsa İtalyanları kısa bir he | Mihvere İltihakı eni bir Viyana görüşme. si Bulgaristanın Mihvere iltihakı ile neticelendi. — Bulgar Hariciye Nazırı Filof, dün Vi: yanada Alıman Hariciye Nazırı von Ribbentrop ile bu ganlaş- | mayı» imza etti. | © Biz kaç ay evvel Almanyanın Romanya ve Macaristanla imza. ladığı ayni şekildeki vesikalara kullandığımız tabirle buna da bir anlaşmadan ziyade bir «im- | zalaşma» demek daha doğru o- Bulgaristanın Mihvere iltiha- kı, aylarca önce bekleniyordu, : Almanya Romanya ile yaptığı i an ve istanın sonra sıranın Bulgaristana — gel- diği görülüyordu. Fakat, Bulgaristanın mihvere miller oldu. Balkanlarda Mihve. rin askeri bir teşebbüsü mağlü- biyetle neticelendi ve bu suretle mihverin siyasi nüfuzu da Ar- navutluk dağlarının sarp kaya- larında parçalandı. Bulgarların, eskidenberi kendilerine en ya- kın harici devlet bildikleri Slav- lık kardeşleri Sovyetler Birliğine nazarlarını çevirmiş olmaları da Balkanlara başka nüfuzların hâ- kim olmağa başladığını — işaret ediyordu. İngiliz askeri kuvvetlerinin şi. mali şarki Afrikada İtalyaya karşı kazandıkları zaferler de şarki Akdenizde İngiliz nüfuzu- nu teyit ve takviye etmiş, diğer taraftan da Mihverin siyasi nü- fuzunu belki yarıdan fazla dü- şüren bir darbe indirmişti. Bu suretle, İngiliz nüfuzunun Bal- kanlar üzerinde de yeni bir tesir s'):termai pek tabii bir netice Almanya, siyasi emellerinin yeni bir gayesini teşkil eden Bulgaristana başka — nüfuzların hâkim oluşunu endişe ile karşılı- yordu, Bulgaristanı, yeni bir as- keri harekâta mebde olarak bile almasa, bu memleket Almanya için sadece iktısadi bakımdan da lâzımdı. Vakıâ, Bulgaristanın zamanda süpürerek — tamamen serbest kalabilir. âl Almanyadan burada bir sürü hava ve kara kuvveti getirerek sağlam kaynaklara malik olma- dığı bü yerde ve fena şerait al- tında harbetmek bizzat İngiliz- lerin ekmeğine yağ sürmek de- mektir. Çünkü İngilizler de Al- man merkezi sikletini kendi a- daları karşısından başka yerlere çekmek isterler. Hulâsa bir Afrika harbi Al- manlar için kârlı olamaz. Acele acele bunu dünyaya yaymaların- dan da anlaşılıyor ki maksat İn- gilizlerin burada boş kalan ordu. sunu bu mıntakaya bağlamak ve buna ümit bağlayacaklara hayal sukutu hissini vermektir. Yoksa Almanlar ciddi olarak buraya bir ordu göndermiş olsalardı (ufak birlikler mühtelif maksat. lar altında gönderilebilir) — bu- nunla bir baskın tesiri elde et- mek için son dakikaya kadar bizzat kendileri susar ve bunu herkesten gizlerlerdi, Netice olarak Almanların İ- talyaya ve Akdeniz sahilindeki diğer memleketlere yerleşip ha- va kuvvetlerile bir Akdeniz har- bi yapmaları anlaşılabilir. Fakat kara ordularını büyük mikyasta Afrikaya geçirerek harbe giriş- meleri pek düşünülemez. 1 Bayan Mefküre Uçarı n bir sene evvel mezun. bir müessesede çalı- Üniversitede 26 yaşında. Şimdi a Şiyor. Ev işi bilmez, hoppa: ı'Sıdırı Çeçeron bir annesin ans merak- den başka Bay Selim Sessiz Mütekait memurlardan 60 yaşında, sa- kin, sessiz, kendi halinde bir adamdır. Çiçek bozuğudur. Ölen karısından 10 ve 12 yaşında iki çocuğu ile Cihangirde kür aparkilösü Yarüil. İmsesi voktur. Bay Meftun Durulmuş 42 Yaşında. İş güç sahibi |G. & on bin lirası var. De fiı efa evlenip ayrılmış. Ken 8 göre şimdi artık maceralâ hi hşef“ çapkın. 'SYağını çekmiş. değil, bar- di rivaye- rdan eli- Bayan Lâmia Çevikel 27 yagmde bd"_'k zeldir. Fransızca, n nişanlarmış. evlenmemiştir. fakat ağırbaşlı ada daktilodur. Gü- gilizce bilir, iki defa fakat anlaşamadığı için Kendisi hırçın ve titiz, bir kızdır. haziee & harici ti ini yüzde 80 dere- Fikir ve Edebiyat cesinde —Almanya ile yaptığı malümdur. Fakat, Almanya, iş- gali veya hâkimiyeti altındaki memleketlerde yalnız - oraların Namık Kemal, Gemiyetin Bir Mahsu!üdür iktısadi ve ticari faaliyetini kendi istifadesine çekmekle kal- mamakta, bu faaliyete kendi ih. tiyaçlarına göre istikamet — ver- eçen makalemizde, Necip Fa- zılm bu Kkitabimı. dolduran yanlış hükümlerinin kısmen mev- Buuna dair kâfi malümatı olmadı- Necip Fâzıl Kısa Küreğin Eserine Dair İkinciT-nkit Yazan : M. Ki.PLAN ğından, kısmen de iyi anlamadığından ve izahlar yapar- ken tarihi realiteye hiç dikkat et- miyerek fantazisine kapıldığından ileri geldiğini - yer darlığı dolayı- Bile ancak dört beş misal ile - gös- termiştik. Okuyucuların arzusu Ü- gerine bunu biraz daha devam et- tireceğiz. 1 — Diğer biyograflarla beraber fakât onlardan daha fazla bir gay- retle, Necip Fazıl da, Namık Ke- malin şahsiyetini soyu ile — izaha çalışmaktadır. Hükmü şu: «Topal Osman Paşadan Namik Kemâle doöğrüu gelen — seciye grafikyasına güöre, Namik Kemaldeki ihtişamlı fikir ve hamle ruhunun, Topal Os- man Paşayla Ratip Ahmet Paşa da biraz tecelli eder gibi olup Şem- seddin Bey de kaybolduğunu, Mus- tafa Asım Beyde de uzak ve muğ- lâk bir ışıltı göstererek birden bire Namık Kemalde fışkırdığını kabul edebiliriz.» Necip Fazıla göre, Namık Ke- malin ilk baba ceddi Rumdur ve- ya Rum Kırmasıdır. O halde Na mik Kemalin dehasını Rum kanın- da aramalıdır. Buüna mukabll, ko- yu Arnâvut olan annesinin, anne babasınm ve ninesinin tesirleri ol« madığını söylüyor. (S 17 - 18) Necip Fasıl biyölöjisine göre, yas Kin ve haliş kanm dâha — baskın çıkması lâzımdı. Bonra Namık Ke- mal ön alti mwmwt rmbu :: oĞi n e terbiye :;:: h:ıfımnrm Harabatta biz- zat ben Arnavudum diyor; Gaye ret mecmuasmda 14 Temmuz (1302 Numara 27) çıkan bir tenkidinde, lerde, âramak lâzımdır. Hele Na- mik Kemal gibi, esas dehası, hariç- ten aldığı fikirleri giyinmekten ve onları daha parlak göstermekten ibaret olan bir şahsiyeti izah için mikrosköba bakmak hayli dalâlet olur. Namık Kemal ferdiyetinden ziyade cemiyetin mahsülüdür. Ön- da dişa irca olunamıyacak pek az şey vâardır. Kemali, müsbet metod- la izah edecek vesikalar da meb- zuldür. Fakat nedense, bu şimdiye kadar yapılmadı; Namık Kemal hâ lâ mitolojik bir şahsiyet hüviyeti taşrmaktadır. II — Kemalin, divan - şiirlerini, eski Şairlerden kopya ettiğini is- bat için, güya kendi tetkiki olas rak istişhat ettiği misallere kadar Sadettin Nüzhetin Namık — Kemal kitabıflr. tüketen Necip Fazıl, asıl kaynağının bazı yerlerini doğru dürüst kopya bile edememiş. Bakım ne diyor: Kemal «orada Valde rüş- tiyesine nakledild. Bu —mektepte de ancak Üç sene okuyabilen Na- mik Kemal...> ve iki Satır sonra tekrarı «İşte Namık Kemalin bü- tün mektep hayatı, yalnız ilk tah- Bil devresine inhisar etmek şartile, Üüç dört Beneyi ancak buluyor.> Halbuki bütün & klar, Komali edört beş ay Beyazıt — rüştiyesine birkaç ay Valde mektebine devam eylemiş> olduğunu kabul ederler, Bu hususta en emin kaynak olan Ebüzziy «Kemal> da da bu böyledir. Namik Kemale dair uydurma şöylerin ekserisi, onun Kti yi d nasıl adam ur «Vatan yahut Sil pls ;:Tkmmnlmmn hâliğ Arna: wüt olduklarını - söylüyor. Fakat Rum kanmı nedense, Necip Fazıl daha Mmüssslr bülüyor. ize göre, Namık — Kemalin BDMÜDB şahsiyeti, hiç bir göyü ile isah edilemez. K debiyat tarihinin büğün kabul et- olduğunu izah etmekten çıkmıştır. Necip Fazıl eğer, Namık — Kemali €«Üç dört> sene okutan bu cömert hatasını isbat edebilirse, Rum kan- Jarı karıştırmaktan daha — müksbet bir iş yapmış olur. Hi — Kitabinm 26 Met Sayfa- smda, Necip Fazıl Şöyle diyor: «Biz hâdiseleri kendi ölçümüz İçin- o de tar dan ve hususi tetkik- tekâmülünü adım adım dış — tesir. öğreniy ki Namık Kemal, Sofyada kendisine yeni bir mektedir. Almanyanın Balkanlarda ken disine bir cephe açmak macera- inkişaf hızı veren bir hayat tar-| sına atılmaktan çekineceği dü- Bile karşılaşmış değildir.> şünülürse, bugün, Bulgaristanla imin en basit tarifi tetkik.| Yaptığı imzalaşma üzerine, bu lerini delillerile ortaya koy- eketi bir askeri h maktır, Acaba Necip Fazıl, Kema-| dün ziyade iktısadi ıh_uyıçlırın-_ lin Sofyada yeni bir Ankişaf hızı| dâ kullanmak gayesile kendi veren hayat tarzile karşılaşmadığı. idaresi altına _ılmık isteyeceği ni hangi hususi tetkiklerine daya-| Kabul edilebilir. Esasen, Alman- narak söylüyor? Bu gizli kapaklı yının_Bıllı:ı_nlırd.ı askeri bir bir şey midir? Yoksa büyük zatsti! harekâta girişmesine karşı koyıî Bimiz, ceki evliyalar, misilli eTayyı| Sak kuvvet Bulgaristan değildi mekân» ve «tayyı zemans sönür| KL bu memleketin Almınyı_ mi bu hakikati keşfetmişlerdir? | önünde tamamile boyun eğmesi Biz dünyevtler tarihten şunu öğreni | Üzerine Balkanlarda A_lmı.nyıyı Yyoruz: 1853 yılında Ruslar, Osman- | Yol açıldığını dülü“d"_* Bal- l imparatorluğuna karşı bir hnarp | kan sulhunu koruyan Türk - İn- açmışlar, bilhassa Rumeli sahasm- | giliz anlaşmasının iki gün evvel da çetin döğüşmeler olmuş. Silis-| Ankarada yeni bir takviye bul- ıtr:ı denilen bir yerde Osmanlı asker | Muş olmı;ı ııâıımılmıylcık nok- eri şayant hayret kahramanlıkl talardan biridir. göstermişler. Bunun şanı Ampı: Vahdet GÜLTEKİN hlara kadar varmış (Bay, Angel Hart, Türkiye ve Tanzimat Ali Re- şadm tercümesi, 8. 106 - 107). Ve bu esnada, 13 - 14 yaşlarında bulu- nan Namık Kemal, Sofya valisi o- lan dedesi Abdüllâtir Paşanm ya- nında bulunmakta idi. Kemalin ya- kım ecdatlarından müderris Osman Paşa dahi bir zaman Silistirede erlikler Böstermiş, hattâ bu yüz- den padişah ona «Rumeli eyaletis ni vermişti. (Sadettin Nüzhet, Na- mik Kemal, S 18). Günün kahra- manlık menkabelerile, tarihin ken-« disine pak yakın kahramanlık hi- — Bulgar kızlarile ufak tefek mace- kâyeleri genç Namik Kemalde, her — ralar geçirdiği bile tasavvur oluna- halde şiddetli heyecanlar üyandır. — bilir. Tiş olacak ve ona, yıllarca sönra, Eltmizde fazla vesika olmadığın- €Vatan yahut Silistre> adlı, ken- dan bu kadarını farzetmekten çe- di hayatında da devrinda de hâdise — kinmemiz lâzım. ler koparan eseri — yazdırtacak Fakat tam kanmm Kaynadığı çağda, bütün hayatmda görüldüğü arstan daha ziyade payi- K tahta yakm, d v tzere alâkası dışa mütevecelih olan Namık Kemalin, hâdiseler ve yeni :::ıkeuı KAZ, CA Üfümmük. Ka manzaralarin dolu Soöfya muühltin- mü e ea Slsiklikler. yapmas olur GA hazkin İntibalar Kldüği ve dü- U? Nemik Kemal orada rüşde er- di, orada Arapça, Acemce öğrendi, Biştiği muhakkaktır. orada kendiğine «Namik> mahlasını Necip Fazılım hataları bu veren, Bamanının meşhür Şaâlri bek- ımisla dahi tüki tağl Eşref Paşayla tanıştı, Kemali — gildir. Bunünla beraber Necip Fa- İstanbula geldiği t:'mı.n enölimeni — yulm kitabi, hüküm vermenin çok Şuerâ Şairlerine ttan bü p eaİni ai ae lken ::f kölay; tahkik etmenih ise pek güç vuf fikirlerini dik aşılayan — odur. olduğu hususunda ibret olmak ba- Kemal, Sofyada daha birçak işler — kımından yine faydalıdır, gördü. «Destanı murabbar Sofya> M. RAPLAN lıyarak bütün muteberanını hic- hyarak bütün muteberanmı hecva vetti. (İbrahimin Mahmut Kemai, son asır Türk şairleri, S 820-821). Sonra sekiz yaşmımda İk aşkı tat- tığını söyliyen (Muhabbet maka- lesinde) Namık Kemal, 16 yaşında Sofyada evlendi. Erken — evlenmesi eski âdet neticesi midir, değil mi- dir uz. FPakat $ evini barkımı ihmal edecek kadar meyhane ve aşk peşinde koşan Ke- malin ergenlik çağında Sofyada —G ea ee n TE e BZi BAD ü ZeT —

Bu sayıdan diğer sayfalar: