- —e v T aa Üçunc Ahmedın 29.-1.-941 Gozlerı Bııı Gormuş Şahin Gözü Gibi Parlıyordu T7 Bahtı yâr olmuş, göklerde ara. | sa ele geçiremiyeceği ıaı:ida.rlaW birer elmasın üzerinde güneşten koparılmış seyyal ve rengin birer parça gibi duran sorguçlu kavu- gunun kenarma elini siper ed.p Safinazın bulunduğu köşeye dik- katle baktı ve soluk dudaklarında geniş bir tebessüm peyda olarak karşısında duran kızına: — Sultan hazretleri yine gök- ten bir yıldız koparıp odasının bir köşesine ılışumnşler Muhakkak bu şah i bizlere şah bir hodıye olarak takdim fırazııtınıY gözetleyip yatırdınız. Dedi. Fatma Sultan başmı Sa- | finaza doğru çevirdi ve ürkek bir ceylân gıbı nasıl duracağını — ta- yinden âciz bhir vaziyette kalan genç kiza, yaklaşması için bir işa- | rette bulundu. Safinaz saray âdat ve erkânın- dan bihaberdi ve bir şehriyarın karşısında nasıl bir tavrı ihtiram “almacağını ise yıllarca —düşünse | bulamazdı. Ahmet kızın bu ürkek we perişan tavrını görünce henüz İ" toy bir şikârın pençesine düştüğü- | nü anlayan bir avcı memnuniye-| fini duydu. Fatma Sultan babasına: — Bu güzel kız bir cariye de- | ğildir şevketli babacığım. Bize — bir şefaat niyazına gelen bir şe-| — hirli hatundur. Ama nazarı şaha- — nenizi çekti ve teveccühü hümayu | “ — nunuza nail olmak bahtiyarlığına — erdi ise, kendisini talim ve terbi- — yeedip sarayı hümayununuza ile- tirim. Üçüncü Ahmet kızının bu söz- — lerimnden hoşnut olmamıştı. — (ihtirasla parlıyor, mukavves bur- — nü av kokusu duymuş bir | gagası gibi uzanıp derin nefesler — alarak salona yayılan ve ihtirası- — ni kamçılayan kokuyu ciğerlerine Safinazın iri siyah gozle;mde — pırıldayan ışıkla gözleri kamaşan Hünkâr, büyük bir zevk ve hay- | nlikla temaşa eylediği bin lıırj ıdlı bin bir çeşit lâlenin cazip ren- :ı.nm gönlünde yıratnma.dıgı gı— türkçe, arapça, acemce, arnavut- ça, ulahça, boşnakça, hulâsa bü- | lün şark milletleri kıyatetinde ve | şark lisanlarında konuşan insan- | Lala doluydu. Ekmeğe Yeni Hava Denemesi Zam mı? ' Döğirmenciler Masrat- Hazırlıklar Tamamen Bitti, Bügün (zrın Arttığını Söyli yorlar İstanbul değirmencileri Beledi- ye İktısat müdürlüğüne müracaat- Küçük birer aşüre kâsesi bü-'la ekmek fiyatına yeniden yirmi yüklüğünde tiryaki fincanlarile kahve höpürdetenlerin yanında tavşan kanı renginde çay içen, nargile tokurdatan, çubuk tüttü- renlere de rasgelmek münikündü. Cebinde bir kaç akçesi bulun- mayıp ta kahve peykelerinde ve kaba hasırlar üzerinde oturamı- yanlar Eskisarayla Beyazıdı Veli imaretleri ve Kaşıkçılarkapısı a- rasındaki geniş meydanlıktaki çı- nar ve dut ağaçlarının gölgesine boylu boyunca uzanmışlar tem- bel tembel gerinip esniyerek vakit öldürüyorlardı. Caminin — Muvakkithanekapısı yanındaki çınarın gölgesinde ar- kalıksız bir iskemleye oturup dal- gin dalgin hayirsevenlerin attığı çanak çanak darıları kapışan gü vercinleri seyreden Dursun, ara- sıra başını çevirip ileriye doğru bakıyor ve sonra gözlerini bir yol. cunun geçişinden ürküp havala- nan ve tekrar darılarını toplamak için yere konan güvercin sürüsü- ne çeviriyordu. Kuşluk vakti yaklaşıyordu. Dursun gittikçe yükselip kur- şun kubbelerin üstündeki yaldızlı âlemleri parıldatan güneşin bu yükselişini ve vaktin süratle ge- çişini endişe ile takip ediyor ve yeisle titreyen dudaklarından: — Vah nâdanlar vah! Korktu. lar. Can kaygusuna düşüp ahid- lerinden nükül ettiler! sözleri dö- külüyordu. Bu aralık biraz ileride halka- İanmış oturan ve içlerinden cüp- peli, sarıklı bir hocanın sözlerini dikkat ve alâka ile dinleyen bir kaç kişinin hali ve kulağına çalı- nari 'hır kaç kelime Dursunun te- çekti. Tip bir iştiyakı d veren — güzel kızın gullgadaı. ıumbhller- den ve yaseminlerden daha lâtif, dıhı bayıltıcı bir boku taşıdığını dııymuı gibiydi. “Üçüncü Ahmedin gözleri bu Hoca çömez ve esnaf makulesi dinleyicilere: — Allah encamını hayır etsin. Ama boşnnm!ı:* gittikçe artıp yatır. Bu gidişle işin hayır değil şer doğurması memuldür. (Arkası var) para zam istemişlerse de, dün ak- | şama kadar bü hususta bir karar | verilmemiştir. ' Şark Değirmenleri Türk Ano-| şirketinden salâhiyettar — bir gazete- nim zat bu mesele hakkında mize şunları söylemiştir : «— Toprak Mahsulleri Ofisi! bize, bundan evvel dokuz kuruş : otuz paradan Haydarpaşsada tes- lim buğday satıyordu. Bir kaç gündenberi ise vaziyet değişmiş- tir: Buğdaylar, aynı fiyatla Derin- cede teslim edilmektedir. Derin- ceden İstanbula kadar kiloda 15 para nakliye, 5 para da sigorta ücreti vermeğe başladık. Bu yeni masraf, tabtatile ekmek narhı ü- zerinde de müessir olacaktır. Ya bize bu masraflarımızı veriniz, ya- hut ta ekmeğe yirmi para zam ediniz diyoruz. Buğdayı yine dokuz kuruş d- tuz paraya satmak esası, baki kal- sa bile, şehrin günlük ihtiyacı o- lan 400 ton buğday verildiği tak- dirde, değirmenler muntazaman ve tam randılmanla çalışacağı için masraflardan kesmek suretile ek- mek yirmi para ucuzlayabilir. Halbuki bs>, vaad ve kabul edilen bu mikdarları vermiyorlar. Değirmenler de tam randımanla çalışamıyorlar.» Belediye İktisat mudurlugunun bu müracaatlara rağmen ekmeğe yeniden fiyat tesbiti hususundaki tereddüdü ve işin tehiri Belediye- ce de bu iş üzerinde bazı düşün- celerin hâkim olduğunu — göster- mektedir. Gümrük veİnhisarlar Vekilinin Ziyareti Bir haftadanberi İstanbulda tetkiklerde bulunan Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz dün'sabah Cümhuriyet Halk Par: tisi merkezinde Vilâyet İdare he-) yeti reisi İzmir mebusu Reşat Mi- ği ziyaret ederek bir “dolduruyor ve süzülen gözleri o- Eğlence Yerleri Tarifesine Zam — nün bu temaşadan duyduğu haz-| Gıda maddeleri - fiyatlarının Ozın derin ifadesini anlatıyordu. yükselmesi dolayısile eğlence yer- — Kızına döndü ve: leri sahiplerinin de tarifelerine — Güneşi kıskandıracak — ve mehtabın revnakım gölgede bıra. Kul ihtimamı güneşin nurunu we mehtabın letafetini ırtmabılırW — mi?! Biz bu eşsiz pırlantayı erbap | | — bir kuyumcu eline bile tevdiden — hazer ederiz ve korkarız ki tabia- tin üzenip bezenip imtizaç ettirdi- - ği bibeha letaife halel gele... Tez!' —onu bize takdimde istical eyle. Babasının gösterdiği bu derin | incizap ve tehalük Fatma Sulta- C nn şuüüuründa bir kıpırdanış yap- — ti ve Hızarın bir sevgilisi oldugunu — duyduğu andan itibaren içine ya- — yalan büyük beder hafifledi. K Tacidarın iltifatmı kazanan, — bugün gözde ve belki de yarın bir haseki oluverip şehrahı — ikbalin evcine enşıverecek olan bu genç! — kız, artık önün için tehlikeli bir — rakip olmâktan çıkacaktı. * BSaraya giren ve Hünkârın fira. — şima aldığı bir kadını hangi kuv- — vet ve kudret oradan çekip ala- , Bıhıdxl &' Safinaz antık Hızır için ölmüş sıyılı!bılııdı ve bu takdirde de o- nun kendisini sevmesine, sevgisi- . ti kendisine hasretmesine hiç bir ğ /— mâni kalmayacaktı. Şındı babası. Okacak eşsiz bir güzellik, bir tim- Tünün bu Bo sali letafet gibi gözlerimizi kamaş- o tirir. yüzde on beş nisbetinde zam iste- diklerini, Beledıye İhtmt müdü- mıı.ıddet görüşmüştür, Et Fiyatları Nelen Yükselmiş ? İstanbul Belediyesi İktısat mü- dürlüğü et fiyatlarınmın yükselme sebepleri ımenndvkı te&lılenne b inı yazmıştık. devam mublehf vıhıyledc!me tclgı-ıflar Veya Yarın Deneme Yapılacak Dunku (eftışte gaz .ırım ekipi Hazırlıkları tamamen biten, ve bu dört gn içinde yapılması mu- karrer bulunan umumi heva de- nemesi için alârm işaretini bugün değilee yarın muhakkak bekleyi- niz. Hazırlıklar dün hakem heyetle. ri tarafından teftiş edilerek — ta- majn olduğu görülmüştür. Vekâ- let Seferberlik Umum — Müdürü si, Sirkecide Reşadiye oteli, Eyüp- te Nişanca mektebi, Aksarayda Bulgurlupalas, Beyazıt kulesi, Bo- monti su deposu, Beşiktaş Akaret. ler, Taksim meydanında Kalmis apartımanı, Kadiköy Süreyya si- |neması, Üsküdarda tramvay de- posuna konulmuştur. | Alârm işareti verilir verilmez sığınaklara koşulacaktır. Gece ya- Ayakkabı Ihtikârı Fiyatlar Bir Komisyon Ta- rafından Tetkik Edilecek Fiyat mürakabe komisyonu, ayak- kabılarda da fahiş ihtikâr yapıldığı- fr nazarı dikkate alarak şehrimizde ayakkabr fiyatlarını tetkik etmiye başlamıştı. Yapılan tetkikler fiyat- larm normal Sseviyeden ç< - yukarı olduğunu göstermiştir. Komisyon ayakkabı fiyatlarını tes- bit etmiye karar verdiğinden #lümer Bank, ayakkabıcılar cemiyeti ve kooperatiften miülteşekkil bit komis- yon kurmayı kararlaştırmıtır. 'Teşkil olunacak bu yeni komisyon ayakkabıları muhtelif sınıflara ayı- racak ve her ayakkabı için âzami kâr haddini tayin edecektir. Pek ya- kmda faaliyete geçecek olan bu ko- misyonun tesbit ettiği Tfiyatlardan daha fazla satış yapmak istiyenler derhal cezalandırılacaklardır. yenbeni p yerğiğeee ai eee ren Piyrsa Haberleri: Bir müddet evvel hükü hakiki ve hükmi şahısların cllerın- de bulunan yapağı mevcudu ve | bunların maliyet fiyatları sorul- muş ve bunlara el konduğu da Hüsamettin ; yarırt sabah dencıme- pılacak dem'ııe& sokakta dolaş- bildirilmişti. ye nezaret etmek üzere İstanb mak D işti- Dun şehrimizdeki tüccarlara ve gelecek vir. |rak edecek olnn tnyyııelen gor- İre ellerinde ve Eminönü, Taksim, Beyazıt, mek için p bi ile miktarlarını bil- Harbiye meydanlarına biner ve yacaktır! Halkın bu emırlere ria- dırmış ohduklın yiPasılafl Sü-| beşer yüz, diğer meydanlara da yet etmesi d t bir lgsine hemen netice vermesi ıçm şarttır. Ayıkm teslim etmeleri bildirilmiştir. Fa. TOO, 200, üçer yüz kiloluk bom- balar konmuştur. Sığınak levha- ları yerlerine asılmış bulunmakta ve dün akşamdan itibaren mavi sığınak lâmbalari yanmağa başla. mıştır. Canavar düdüğü konan yerler de şunlardır: İstınhul Erkek lise- harekette bulunanlar ceza göre- ceklerdir. ı Deneme sırasında fabrikaların pasif korunma ekipleri de kontrol |edilecek, polis motosikletleri de . düdüklerini öttürerek şehirde dö-l | laşacaklardır. Simkeşhane Yıkılacak mı ? kat bu arada ne fiyat söylenmiş |ve ne de teslim şartı zikredilme- “miştir. Fiyatlar teslim sırasında yapılacak ekspertiz neticesi 'GÜNDEN Çedli Elli Ciralık Kundura — Yazan: ÜÇ YILE? çki İi Tiraya bir aya Sandal, bisiklet, Ege & larında bir ufak zeyhnhk. h nadoluda yaşlıca fakat elâf" yarar bir çift öküzü deE”' dediğimiz mağazalardan DİP camekânında bir cift iskarpPl Gazetenin evveiâ müretlil musahhihinden — şüphe «Muhakak bir rakkam yan” olacak» dedim. Sonra bizimf harrir arkadaş'arın günahilit rer gibi oldum: — <Allah £ etsin arasıra ufak müba şişirmeler yaparız... Bu dâ bir şey olacak, diye düşünt Fakat her şey gibi bunun dü? kul bir haddi vardır; bir ra etiketini hangi mübar üflese bu kadar şişirmiye ” değildir. İşin nihayetinde £ teci elli liranım ne demek ©? ğunu en iyi bilen meslek larından biridir.s : İşiniz yoksa bu rakam rinde bir çok eğlenceli he hayal oyunlarına koyulab? niz; «Elii lira baremdeki F derecenin karşılığıdır? Onü” bilbilmek için kaç sene | bilmek için kaç sent kadar zaman gayret ve katle devlete hizmet etmiğ mak lâzımdır? Eli lira hangi şartlar içinde çalışm! fiyar memurun tekaüt aylIğ! Memlekette elli lira ile çocuğunu geçindiren acav aile vardır? Ve saire ve sf Elli liraya bir ayakkabil! zümün önüne ücra bir Atf köyü kahvesi geldi. Ocü? çalı çırpı veya tezek ate$i sında genç. bir a.dam k ha bir İstanb İş tayin edilecektir. Tüccar ve müessese ellerinde ulunan yapağılar kısmen banka ardiyelerinde bulunmakta ve bun- | lar için de avans sürmarşandiz alınmış olduğundan bu ve buna benzer diğer mahzurlar müessese. | İeri tereddüde düşürmüştür. | arlar vaziyeti Vilâyete Belediye İle Müzeler Arasında Ihtilâf Çıktı|ve Mıntaka Ticaret müdürlüğüne | Aksaray, Koska cadd or- nanın iplk isteyen âsarıatika | tasına raslayan tarihi Beyazıt ha- mamının yıkılması esas itibarile kabul edilmiştir. Müze ve Beledi. ye bu hususta ımfuk etmişlerdir. Yalnız h da bulu- heyeti diyormuş ki: — Eğer Simkeşhaneyi yıkar- sak altından Bizansın meşhur «tâkızafer» i çıkacak. O vakit bu. man Hasanpaşa hanı ile, eski Sim- keşhane binasının yıkılması Be- lediye ile Müzeler arasında bir ihtilâfa yol açmıştır. Simkeşhane Türk ve Bizans eserlerinden mü- teşekkil bir tarih yadigârıdir. Fa- tih İstanbulu ıldıgı zaman ilk nu yık ğ Binaenaleyh maksat hasıl olmıyacak, yani yo- lu istediğimiz gibi açamıyacağımız gibi Türk eseri olan Simkeşhaneyi de yıkmış bulunacağız. Bu binalar ortada kalmalı, buraya da küçük bir meydan yapılmalıdır. Yollar | * bildinmek lüzumunu hissetmişler ve bır heyet seçerek salâhiyettar l k kara- rını vermişlerdir. Söylendiğine göre şehrimizde 700 ton kadar yapağı stoku bulunmaktadır. Bir kaç gün evvel bazı ihracat tüccarlarının nohut ve bakla ve saire için ihracat müsaadesi al- mak üzere A.d:ırıyı gittiklerini da bu meydanın iki t A da, böyle bir müracaat olmak- la beraber rakı veya şarapla veri- ecek cüz'i mezeler için böyle bir zam yapılmasına lüzüm olamıya- cağını söylemişti. İktısat müdürünün bu kat'i söz. Şerilıi y dıgı sorulmuştur. Antı'ky—a ve İz- mir valilâiklerinden gelen cevapta Yunanistan ve Filistine küllöyetli miâktarda koyun ihraç edildiği bil dirilmiştir. Bu suretle et fiyatları- nın yukı&neııne ihracatın sebep kdlurğ y AD lerine rağmen yapılan mür n kısmen kabul. edilerek encümene verildiğini de haber aldık, 55 kuruşluk bir şişe rakıyı 180 kuruşa veren bu müesseselerin bu fahiş fiyatlardan başka, yüzde on beş daha zam teleplerinin kabımü ne dereceye kadar doğrudur bil- miyoruz ? Esnaf Cemiyetlerinin Toplantısı Esnaf cemiyetleri — toplantıları devam etmektedir. Yalnız bunlar. dan çoğu ekseriyet olmadığından kongrelerini yapammamışlardır. Cu martesi günü saat 15 te beblebici- ber toplanacaklardır. Berberlerin İmtîha! Her sene yapıllmakta olan ber- berlerin imtihanı dün yapılmıştır. İmtihana giren bir çok namzetler arasında aktı kadın ve 4 erkek im- tihanı muvaffakiyetle kazanarak berberlik diplomalarını almışlar- dır. Berberlik etmek isteyen bir çok talipler l'ınnç(en ıntîhana :umek için dır. Bunların vaziyetleri de tdkık edilmektedir. Muvafık görüldüğü takdirde derhal imtihanları yapı- lacaktır. Datphaneyi bur. k Sonre'di Eımetunıh Sultan bura- Âsarmtika encümeni şu günler. de k ktir. ya Simkeşhaneyi yaptı ştır. Bi- Teneke ve Otomobil Lâstiği Geldi Tenekelerin Tevzatını Ticarct V. kâleti İdare Edecek Dün Ticaret Vekâleti, İstanbul Mıntaka Ticaret Müdürlüğüne bir emir göndererek bundan sonra mem- lekete ithal edilecek tenekelerin doğ- rudan doğruya Vekâletçe tevzi edi- leceğini bildirmiştir. Teneke tevziat listesine girmek üÜzere Ticaret mü- dürlüğüne müracaat eden tüccarlara, Vekâlete müracaat etmeleri söylen- miştir. | Teneke tevziatıma Vekâletçe yakın- da başlanacağı söylenmektedir. Son günlerde İngiltereden gelen 16 bin sandık teneke levha da bu su- ik. Heyet Ankaradan dön. ümtür Vekkletin, bu KF Fanel -- : kaklrı ” | y a | wver- daketlere raya bir aıyaldmbı bavnd S kuyor. Peykelerde, “ oturarak yahut elleri ip * larına sokulmuş ayakta bi nılmaz peri masalını y rin masum hayretini görü) biyim. İstanbul (İstaı'ıbl&ı ğim zaman elli liralık giyen beş on bahtiyar ile ber üç dört defa pençed miş altı liralık kundura ler ve hepimiz) para ha bizden büsbütün başka fi ölçüleri olan bu temiz İf ra kim bilir nasıl görünüy y Yazık ve ayıp! İhtikâr savaşı memurlari denberi pahalı ayakkabılâf layarak eksperlere m tiriyorlar'nış; hattâ takü? çok isabetli olması için bâ nin tabanları bıçakla ket muş. Lüks eşyaya paha biçmi Tay değildir. Kırk liraya ff Jan bir palto ile yüz elli ' |. Dün 261 bin İiralık ih palto da İ yap tır. Bu ihracat arasında Finlandi- yaya çok miktarda tütün, Yuna- nistana arpa, İsveçe tiftik, Bulga- ristan ve Ronnıvıya balık Yu- del cihs Ve tartısi rile pek az fark vardır. AT fark hattâ bir çok gözüne görünmiyecek kâ€? goslavyaya tiftik g Çivi Tevziatı Tamamlandı Son günlerde Bulgaristandan ithal edilen 61 ton çivinin tevziat işi Mmt.d:a Ticaret —müdürlüğü ikmal edil- retle tevzi edilecektir. Bu t piyasanın ihtiyacını uzun bir müddet karşılıyacak mahiyettedir. |- Diğer taraftan yine İngiltereden gelen 14 bin otomobil lâstiği de bu- tevzi edilecektir. Vilâyet, Tüccarlar, ihtiy ispat etmek suretile teneke alabile- ceklerdir. Dün bir kısım tüccarlar tevziat listesine girmek tçin Ticaret Vekâletine müracaat etmişlerdir. Beledîyı. Emniyet ve Mıntaka Tica- ret Müdürlükleri tarafmmdan teşkil edilecek bir komisyon tarafından DÜZELTME Dünkü sayrmızda —Ankara ha- berlerimizde <1000 çuval kahve> eümlesi bir yanlışlık eseri olarak «1000 tons> olarak çıkmıştır. Düzeltir ve özür dileriz. farkıdır ki büyük terziye * yüz on lira fazla para on kıdır. Yani türkçesi lüks # tura eşyasile başa çı ni tısadi bünyesi bize ben memlekette daima büu mevcut servetinden yahit harç verecek bir zümre bunda maalesef kadınlar ' yeti teşkil eder. Bana ıumreyı kendı hnhnı: idare edilecektir. qıpl.ıyıv ökçesiz spor papuçlarımı sanki hü- Misis imiş gibi y — na söyliyecek, Hızırı kurltaracak ve şevketli H(unkar © Hiızirın sevgilisile hembezmi vi- > sal olurken, kendi de onun kuv- — sarıklı, külâhlı, kalpaklı, ç çedik vetli kolları arasında saadetlerin en yücesine erecekti. Tesadüf ne garip cilveler ha- zirlryordu. Hünkâr Hızırm cana- kendisine eş olarak seçmişti 'Al sonra da Hızırı damadı şehri- M olarak seçmekte elbette te- reddüı etmiyecekti. İKİNCİ KISIM İsyan Beyazıt meydanım çevı-eleyen mn We birbirinin . dilinden cüppeli, saltalı, hayda- riyeli, gocuklu, poturlu, çı]qırlı, hepsi neşesi kaçtı. nu idi. Sanki hava da neşemizi yel esiyordu. gelmiş miydiniz ? anda Vıı Hopper'i ve gripini ıııııtmuştımı Briç, kokteyi, eğlenceler, benim kâtibeliğim, hepsi bir kuş gibi kanatlanmış, uçuyordu. Ben bir düziye gülüyordum. Bir aralık o da neşe- me iştirak etti. Fakat biraz sonra yine es- rarlı sükütuna sanki sarılmış gibi sustu ve Otomobil tepeye varmıştı. Artık yolun 80- dağıtmak istiyor gibi birdenbire soğumuştu. Soğuk bir Bir şey söylemiş olmak için dedim ki: — Burası ne kadar güzel, dakha evvel de Sesim boşluk içinde mânasız bir şekilde aksetti. O da dalmış olduğu süküttan sanki uyanırmış gibi silkindi, bana baktı. Gözle- rindeki mânadan korktum. Beni sanki o —ÜZÜNTÜ esae Hattâ kız kardeşi Manderley de güzel çiçek pek fazla edermiş. yılırmış. Çok rüzgâr oldntıı için resim yapama- mıştım, Tepeye kadar otomobille çıkmıştık. Yollar çok güzel ve muntazamdı. Otomobil Yazan: Dafne du Mauwurier Çeviren: Rezzan A. E. Yalman olduğundan şüphe — ettim. ne olurdu ? — Affedersiniz. Bir an mek Jâzım... Sakın yınız. dedi. Otomobili gayet yavaş surette kullanıyordu. üş gibi idi. orada u, meıtlı. kunduralı; kırktıın.bııııyh'ioylııorıılurl—n âdeta — Yolları iyi biliyorsunuz. Bır—ı_wıııaqn. HİGAİ LAİ NÜZİ denbire çıldıran insanlar olurmuş. Ya bu da öyle oldu ise, bu uzak ve tenha yerde halim Hemen o acaip tavrı geçti. Mblrhılıldı. Rüyadan uyanır gibi kendine geldi: tim ki.. şimdi iniş epey güçtür, dikkat et- dönemeçlerde —Dmkldewdeehunyım M Bazan böyle bir- — Hayır, her de onu üzen bir için öyle dalmış- ooşramın üzere d Hava yordu. Birdenbire o söze başladı. Bana uzun ve mahirane bir ozun Ma — Evet.. gelmiştim, Birkaç sene evveldi. Bakalım değişmiş mi diye merak 'ettim. — Poeki değişmiş bir şey var mı? Bu maziye doğru bu dönüş onu epey üz- müştü. Fakat neden acaba bunu beni de şahit olarak almıştı. Mazide herhal- salondaki büyük saksılara konan beyaz ley- Tâk dallarının etrafa saçtığı koku imiş. Mhendldoıoıkkokmhı— Çocukluğunun en güzel hatırası, cek insan müdafaaya İâ? ğgildir. Brrakmalı ne ha? görsün. Devlet memurlar rure dar ve mahdut ol t şey yerli yerinde.. şeyler olmuştu. Ne olduğu- yeniden gittikçe güzelleşi- Ken- ÜĞi Flğe rİSİĞET. ECERBÜREBEĞESE,, Ha Kwrmua n e l G Si 5