2 Ocak 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 4

2 Ocak 1941 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstari ârali uyor didel ihşof nda unu! diliş müri S nuşma, 21,456 Radyo orkestrası, 22,30 4 e A T A T U R K lAdÜye Haberleri Bulvarındaki Eski Eserler | chkapı ile Cazlköprüsü ara- | tı. Yalnız yüksek maaşlı hâkimlerin sındaki Atatürk bulvarının “üze- | miktarı az olduğu için daha az ma- rinde bulunan âsarıatikadan ma- / aşlr hâkimlerin otomatikman terfile- dut eski eserlerden cami, hamam, |rine imkân görülememektedir. Adli- çeşme ve türbelerin hangilerinin | ye Vekâleti terfle hak kazanan hâ- yerinde kalacağını, hangilerinin | gi cadde kenarına çekileceği ve ta- mamen kaldırılacağı tesbit edil-!'_ Kü ğu söylenmektedir. miştir. , | Bu güzergâhtaki Süleymansu- Bi Hâkimler a fazla bekletmemek için ni bir formül tetkik etmekte oldu- başı camü, elyevm bir spor klübü olarak kullanılan eski tîkke bi- VATAN Gazetesi nası, İbrahimpaşa hamamı, Mi- | İLÂN FİYATLARI Kuruş marilyas camii yerinde kalacak- | tır. Fatih devrinden kalma Elvan- | Başlık maktu olarak 750 zade camli ile, Azaplar hamamı (| ! inci Sayfa Santimi 500 ve bazı çeşmeler kenara çekile- | * » » » 850 ceklerdir. #a bk » 800 Önümüzdeki salı günü bunla- (|| * » » » 100 rın yerinde tetkikler yaparak son 5 » » » 75 karar verilecektir. # * Ça » 50 » |Yerfie Hak Kazanan| Adliye Vekâleti terfie hak kaza- nan hâkimlerin listelerini hazırlamış | VATAN '| Devlet Demiryolları İlânları İ Muhammen bedeli 22,500 (Yirmi iki bin beş yüz) lira olan sterili- ı zasyon cihazları ve teferrüatı 17/Şubat/1941 pazartesi günü saat 15,80 | a kapalı zarf usulü ile Ankarada idare binasında satm almacaktır. | Bu işe girmek isteyenlerin (1687,50) bin altı yüz seksen yedi lira elli kuruşluk muvakkat teminat ile kanımun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini aynı gün saat 14,30 a kadar isli, ' lâzımdır. Şartnameler parasız olarak Ankı dairı darpaşada tesellüm ve sevk şefliğinden dağıtılacaktır. (12494) Hay - İnhisarlar İstanbul Başmüdürlüğünden : îi Güherçileye İhtiyacı Olanlara İdaremizce tedarik edilen saf potas güherçilesi kilosu 65 karuştan ve beher pakette 5 kilo bulunmak üzere.satışa çıkarılmıştır. Bu maddeye ihtiyacı olan sanayi erbabının: 1 — Ad ve soyadı 2 — Adresi 8 — İcra ettiği sanat 4 — müddet zarfında ihtiyacı olduğu güherçile miktarı hakkında malümatı hâavi talepnamelerle mintaka iktısat müdürlüğüne müracaatla bu ihtiyaçlarımı tasdik ettirdikten sonra bu vesika ile Top- | hanede barut satış mağ müracaat eyl i (12516) BEYAZIT y ©OSMAN ŞAKAR« Ş" â BANKALAR CAD.47-59 TEL. 41578 BevAzIT iiauiveash'e CAD.28 .. KADIKÖY İSKELE CAD.33/2 iİSVİCRE SAATİi EN ZARİF HEDİYE TAKSİTLE SATIŞ ALİ MU 8,00 Program, 8,03 Ajans haberle- ri, 8,18 Hafif program (PlI.) 8,45/ 9,00 Ev kadımnı - Konuşma. 12,30 — Program, 12,33 Şarkılar, Mısır Dünyanın meşhur şekercisi Mefkezi: Bahçekapı, şubeleri: Beyoğlu, Karaköy, Kadıköy (Elkahire) MEYVALI NUGA KİLOSU 130 yazda HiDDİN 12,50 Ajans haberleri, 13,05 Halk tür küleri, 13,20/14,00 Karışık program (PL) 18,00 Program, 18.03 Radyo eaz örkestrası, 18,40 Kadmlardan fasıl şarkıları, 19,15 Müzik, 19,30 Ajans haberleri, 19,45 Radyo incesaz heye- ti, 20,15 Radyo gazetesi, 20,45 Mü- zik: Gençler mandolin takrmı, 21,00 Müzik: Dinleyici istekleri, 21,30 Ko- Alınacaktır. verilecektir. Ajans haberleri, 22,45 Dans müziği (PL) 28,25/28,30 Kapanış. ktır. (12524) yap Maarif Vekilliğinden Türkçe, Fransızca Bilen Bir Daktilo Ankarada Vekillik Neşriyat Müdürlüğünde çalışmak üÜzere türkçe ve Fransızca bilen bir daktilograf almacaktır. Kendisine 100 lira ücret İsteklilerin tahsil ve çalıştıkları yerlerden aldıkları hizmet vesika- ları ile şahsen veya bir istida ile 13 K. Sani 941 pazartesi günü saat 49 ye kadar Neşriyat müdürlüğüne müracaat etmeleri lâzımdır. Müsavi şartları haiz olanlar arasında lüzumu takdirinde imtihan BULMACA e 'r f r a ” KUÇUK TASARRUF & y L—*?, Soldan Sağa: 1 — Namık - Kemal, 2 — İtiraf - Has, 3 — Zaman - Avare, 4 — A- tak - Eledi, 5 — Mür - Eleni, ö — Egav - Nim, 7 — İki - Elif - Si, 8— Ha - Elem, 9 — Lâz - Emir - Ar, 10 — İdam - Kar,. ll — Marısı - Harp. Yukardan aşağıya: a 1 — Nizam - İklim, 2 — Atatürk - Ada, 3 — Mimar - İhzar, 4 — Irak Ma, 5 — Kan - Eğe, 6 — Elâlem, 7T — Alevilik, 8 — Ehven - Ferah, 9 — Maadin - Ra, 10 — Asri - İz, 11 — Mikrop. DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ Soldan sağa: 1 — Bir kere daha - (cici) min ya- rısı, 2 — Tavır - Tavuğun yumurtla- dığı şey, 8 — Hüküm - Akar su, 4 — Fırlatalım - Çağırma işareti, 5 — İhtiyar kalfa - İrat, 6 — Fukaraya yiyecek dağıtılan yer, 7? — Doğurtan- Bir Arap hükümeti, 8 — Getir - Ma- kara, 9 — Kışın yağan - Atın üzeri ne çık, 10 — Genişlik - Arka dişler, 'Türkiye İş Banlı ara & LAİ âra Di- l11 — Avuç - Eser - İşaret. öti Miş ıı ayıı pı 'dı lihi ’.h:;: pl ; Yukardan Aşağıya: olursunuz. 1 — Emekli - Toprağa tohum a- tan, 2 — Kendi mânası olmıyan keli- me - Bu anda, 3 — Bir nevi bahar, A — İşaret - Mah, 5 — Ayrı olarak - “Uzuvlar, 6 — Yüz - Yavaşça söyle- nen söz, 7 — Sual edatı - Nota - Adi, 8 — Kuş akını - Zamiri şahsi, 9 — Helva yapılır - Fiil, 10 — Tadıma Keşideler: rihlerinde — yapılır. 4 Şubat, 2 Mayıs, 1 Ağustos, 8 İkinciteşrin ta- Kumbaralr ve kumbarasız he- saplarında en az elli lirası bu- lunanlar kuraya dahil edilirler bakan - Aşağıya doğru gidiş, 11 — Ateşe verir - Genişlik. Basıldığı Yer: V. Bahibi ve Neşriyat Müdürü: AHMET EMİN YALMAN ATAN MATBAASI 7 İkinci Kânun 1941 İkramiye Miktarı LİRA İkramiye Tutarı 50.000 30.000 40.000 30.000 120.000 90.000 İkramiye Adedi 1 3 8 15 12 180 30.000 30.000 60.000 240.000 5.640 - 725.640 BU ÇEKİLİŞTE İkinci Kanun 1947 HELECA Zabıta ve Aşk Romanı Yazan: Martin Porlobe — Çeviren: Rezzan A. E. Yalman —Ö — — Peki, anladım. Amcanız ne | sefer geldiğimiz gibi büyük park- zaman dönecekmiş? tan çıkıyorduk. lşaurımu bir plân — Bu akşam sekiz buçukta.. | gelmişti. — Nereye gitmiş?. Geçtiğimiz yoldan bir kilemet. — Bilmem. Smit söylemedi. re kadar ötede derin bir taşoca- — Niçin sormadınız? Hem büu gı gözüme ilişmişti. O tarafa doğ- uşağa benim emniyetim yok. Ya ru sürdüm, Ocak oldukça derin- şimdi bizi polise haber verirse.. — di. Otomobili duürndurdüum ve Frans cevap vermedi. Bu sefer Frans'a: kızmak sırası bana geldi. Haykır- | Çabuk ininiz, dedim ve ben de dım: indim. — Cevap versenize.. ya habet Taşocağının kenarına doğru Verirse diyorum.. yaklaştım. Burası metrük bir o- — Söyledim ya.. vermez, beni caktı. Uzun senelerdenberi bura- sever. dan artık taş çıkarmamışlardı. Otomobile tekrar bindik. Be Cünbü dihittdan #9 çıkmıştı, ade- | rüyor musunuz? — Görüyorum ama şimdi ne yapacağız? — Bilmiyorum. Bu gece sak- lanacak bir yer bulsak yarın da- ha kolayca kaçabiliriz. Siz bu ci- varı biliyor musunuz. Hiç öyle geceyi geçirecek emin bir yer yok mu? İşte —bu — süalimin üzerine Frans'ın aklına bu kulübe gel- ta bir derin kuyu halini almıştı. Bir taş alarak attım. Oldukça de- ın'n olduğunu anladım, hemen ©- tomobile döndüm. Frans'a da yolun kenarına gi- |dip kimsenin gelip gelmediğine İbakmasını söyledim. O uzakla- şirken otomobilin hareket etme- |sini temin ettim. Gaze bastım ve |yere atladım. Araba bir ok gibi fırladı ve taşocağının içine yu- varlandı. | Bu kulübede geçen saatleri bi- 'de kızdı. rer birer size anlatacak değilim. Esasen hafızamda bu sıkıntılı gü- ne ait teferruat kalmadı. O za- mana kadar geçen en ufak hâ- diselerin teferruatını hatırlıyorüm da kulübede geçen günü bir tür- lü hatırlıyamıyorum. Fena halde sinirliydik. Frans'la konuşmaya başlayınca iş hemen münakaşa haline dökülüyordu. — Mariot'un lduğ kız bir türlü >mişti. Burası bir çam or lortasında vaktiyle Ned amcanın av kulübesi diye kullandığı bir yerdi.. Şimdi ise ancak bahçıvan- ların aletlerini muhafazaya yara- | XIV | Üç metre genişliğinde, yeri ;toprak bir küçücük kulübedey- dik. Köşede bahçıvan aletleri du- ruyordu. Duvarda bir av tüfeği yordu, günlerce kimse semtine asılıydı. Eşya olarak bir sandal- uğramazdı. ya, ağaç dallarından yapılmış bir Saatlerdenberi buradaydık. Karnımız açtı ve susamıştık. Bir akşam evveldenberi ağzımıza bir şey koymamiştık. Aksi gibi he- yecan da insanın iştihasını bir kat daha açıyor. Allahtan cebimde on tane kadar sigaram — vardi. Frans'a da veriyordum, fakat o üç sigarayla günü geçirebileceği- ni söyliyerek reddediyordu. masa, bir de gene ağaç dalların- dan yapılmış bir kanape vardı. Otomobili taşocağından aşağı attıktan sonra Frans hemen ya- nıma koşmuş ve hayretle yüzü- me baakrak: — Şimdi ne yapacağız? Mişti. — Yaptığım şeyi münasip gö- de- kabul etmek istemiyordu. Ga- zetede gösterilen deliller kar- şısında onu cinayeti yapmakla it- ham etmeye imkân kalmadığını ibir türlü anlamak istemiyordu. | Bir müddet kavga ediyor, son- | ra gene barışıyorduk. Saatlerden- beri burada kalmak yüzünden fe. na halde sinirleniyorduk. Bir an oldu ki Frans oturduğu | yerden fırladı: — Artık tahammülüm kalma- ' İsmi Alrais değil miydi? O bizi dı, susuzluktan ölüyorum, dedi. — Gidip te bari size su teda- bahki hâdiselerden sonra bunu rik edeyim. Diye cevap verdim. Fena hal- | lere rağmen verirse? — Buradan çıkarsak yakala-| Ben de vermez diyordum, ama nacağız, bunu anlamıyor — musu- |emin de değildim. Bu adamın nuz? diye bağırdı. |kim olduğunu ve ne dereceye ka- Sonra mahzun bir tavırla ilâ- dar emniyet edilebileceğini bile- ve etti: İmezdim. — Fakat susuzluğa dayana-| Kız, başını kollarına dayamış, mıyacağım. Gidelim teslim — ola- | sessizce oturuyordu. Bir an uy- lım da kana kana su içelim. kuya dalmış sandım ve memnun Bu sözleri söylerken sesi oldu- oldum. Fakat biraz sonra başını gu kadar haykırıyordu. Fena hal- kaldırdı ve gayet sakin bir sesle de sinirliydi. Her tarafı titriyor- | sordu: du: — Acaba biz hayatta mıyız, — Gitsek, buradan gitsek çok | yoksa rüya mı görüyoruz? iyi ama nereye? Ned amcanın| Bu abuk sabuk sözlerden kork avdetine kadar beklemeye mec- 'tum. «Acaba deli mi oldu?» Bu buruz, diyordu. kadar helecana belki de sinirleri — Şimdi akşam oldu, Frans, T diye düşündü hava biraz daha kararınca o kü- Fakat sanki benim korkumu anla. çük eve kadar gideriz. mış gibi kahkahalarla gülmeye — Hangi küçük eve).. başladı. Benden akıllı, benden — Canim şu bu sabah çocu- |düşünceli olduğunu bir kere daha ğunu köpek ısıran adamın evine... 'anladım ve sustum. Bir müddet daha böyle geçti. Sonra gene kız söze başladı: — O kadar yorgunum ki biraz apamaz. |uzanmazsam bayılacağımı hisse- — Ya ele verirse? O hâdise- ' diyorum. (Arkası var) K day ele veremez. İmkânı yok, Bu sa-

Bu sayıdan diğer sayfalar: