2 Aralık 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarihin En Büyük Aşk Romanı £ Yazan: NİLL KUK Dişi Kaplanla Güvercin Arasındaki Benzeyiş Gibi... <M R_“'iîye elinde büyüttüğü Hur- (üi pek iyi tanıyordu. Mihrün- ::u'_l olan sevgisinin gizli tarafı ğunu herkese söylemekle be- *€r çocuğun üvey annesi için 4';“' bir aşk duyduğunu ve onun Y Yanıp tutuştuğunu biliyordu. dİniz aralarında gizli buluşma- L&:Mndığını da kani idi. Zaten ünnisa o kadar güzeldi ki d Peçesiz gören her erkek deli, H 'ane olmiıya mahkümdu. Ci- ir de Şeyh Baba adlı bir şeh- :d!l'iken senelerce delilik halin- Anb, lm mıydı? Kendisini er racasının kızile birleştir- tek için Rukiyenin he hileler hp"!uı. ne kadar uğraşması lâ- lmişti. gH“"emin hali herkesten ber- H Babasının karısını delice ş'Wordu. Fakat ona hiçbir za- SÜn sahip olamazdı. Bu aşk yü- den de başka hiçbir kadının Tizüne bakmıya razı olmuyordu. HR*iyo. Babir hanedanını de- atla müşkül mevkilerden kur- iş lti Hurrem işine de bir ça- * düşünmiye koyuldu, Nihayet Syle bir çare buldu: Ha Ünnisanın kardeşi Asaf _:“'l Mümtaz adında bir kızı di. Bu kız halasına benziyor h dı; benzemiyor mıydı. Ruki- Ş bunun pek farkında değildi. t Mümuzıb Hurreme P;l.ıl;e- Nnisanın tam bir benzeri di "*Mm'ıye başladı: — Tıpkı Mihrünnisanın kızı N:" Ona ne kadar benzediğini vvur edemezsin, dqclm?u — Ne kadar da benzeyiş, doğ- rusu... Biri dişi kaplan, diğeri güvercin yavrusu... — Aman, sözü Hurremin yanında tekrar et- me. Bütün plânı bozarsın, Hurreme Mihrünnisayı delice- sine sevdiren tarafın, genç kadın- daki dişi kaplan ruhu olduğunu Rukiye de pek iyi bilirdi. Fakat dişi kaplan olsun, güvercin olsun, Hurreme Mümtazı sevdirmeyi aklına koymuştu. Salime bu işe karışmak istemedi. Asaf Hanı sevmiyordu, Haşmet Hanımın oğluna hiçbir zaman itimat bağ- hyamamıştı. Fakat Rukiye kendine güveni- yordu. Kimsenin yardımına ihti- yacı yoktu. Şeyh Babanın Mih- rünnisaya olan aşkı yüzünden çıl- dırdığı sıralarda Anber racasının kızını kucağına atmamış mıydı? Bütün iş ilk kıvıldımı uyandır- makta idi. Bir müddet Hurremi sürekli surette tesiri altında bıraktı. Her gün Mümtazı methediyor, sesi- nin, yüzünün, Tuhunun tıpkı ha- lasına benzediğini söylüyordu. Nihayet bir gün Mümtazın an- nesini çağırttı: — Kadınım, dedi, ben ihtiyar kadınlar arasında y ktan bık Salime, sakın bu | Kulağımıza Çarpanlar İsviçreliler Köste- beklik Ediyormuş Umumt harpte Almanyada yeni bir kelime icat edildi: Hammstern, yani köstebeklik etmek... Bu kelimeden maksat, kanunen ve sikalarla tevzi edilen yiyecekler ha- ricinde el altından yiyecek tedarik et mek ve ihtiyat diye biriktirmektir. İsviçre gazetelerine bakılırsa kös- tebeklik hastalığı son zamanlarda İsviçreyi sarmıştır. İsviçrenin hali de pek kolay değildir. Denize bitişik de- ğil, zaten bitişik olsa bile deniz nak- |Hiyatı durmüş. " İsviçreliler harbin birinci senesi ga yet disiplinle hareket etmişler: «Nok san varsa bunun yükünü hep bera- ber çekelim, Evimize boş yere yiye- cek iddihar ederek başkasının hakkı- nr almıyalım. Zaten yiyecek dayan- maz, bozulür. kurtlanır. Fazla ihtiyat diye kendi pâramızı da sokağa atmış oluruz.» Yolunda akıllıca, vatandaş- ça düşünceler ortalığa hâkim olmuş. Şimdi İsviçre gazetelerinde geniş neşriyat var. Köstebeklik hastalığı - nın neticeleri hakkında halkin gö- zünü açmıya çalışıyorlar. «Yükü mü- savi surette taşırsak hep beraber da- yanırız. Bazılarımız açık gözlük et- mMiye kalkarsa hep beraber yanarız.* diyorlar, İsviçre gazetelerinin bu yolda neş- riyata girişmesine Alman gazetele - ri gülüyorlar. «İşte, diyorlar, demiok- rat memleketler ile totaliter memle- ketler arasındaki fark... Bizde orta- lık süt liman, orada münakaşalardır gidiyor.> Bizce fark orada değil.. Demokrat leketlerde bir dert olunca örta- tim, Etrafımda genç, taze bir yüz istiyorum. Mümtazı bana baş ne- dime diye verir misin? Daha o gün Mümtaz Hanım, Rukiye Sultanın baş nedimesi ol- muştu. Daima onun dairesinde K H & VA ya vuruluyor, açıkça çaresi aranıyor. Totaliter memleketlerde dertten kim se bahsetmiye cesaret edemiyor. Ya- ra için için işliyor, tâ kangren olup kurtuluş çaresi kalmayıncıya kadar... VATAN Ankarada Kırk Bin Kadın Eksiktir 1935 Sayımına Göre Ankarada Yüz Erkeğe 64 Kadın Düşüyor. Bu Nisbet Yeni Sayımda Yüz — | Erkeğe 74 Kadın Derecesine Çıkmıştır Beş Sene İçinde Noksan Kadınların Ankaraya Gelmesi ve Nüfusun 250,000 Derecesine Çıkması Bekleniyor Ankara, dünyanın kadını en az şehirlerinden biridir. Dünya- nın her büyük veya büyükçe şeh- rinde erkekten çok kadın vardır. Bazı memleketlerin büyük şehir- lerinde bin erkeğe karşı bin alt- mış, hattâ bin yüz kadına kadar tesadüf edilir. Halbuki 1935 nüfus sayımına göre, Ankarada yüz erkeğe ancak altmış dört kadın düşüyordu. Yani Ankara nüfusunun büyük şehirlerin normal haline var- ması için bu nüfusa tam kırk bin kadın katılması lâzımdı. 1940 sayımında nisbet değiş- miştir. Bugün Ankarada yüz er- keğe kartşı yetmiş dört kadın vardır. Fakat bir taraftan da umumi nüfus arttığı için Ankara- nın nüfusundaki kadın noksanı yine kırk bin kadardır. Neden böyle bir fark var? Başlıca sebep herhalde Ankara- da mesken meselesinin halledil- memiş olmasıdır. Kiralar çok yüksek olduktan başka bunu ver. meyi göze alanlar da ihtiyaçları- na göre mesken Bunun için Ankarada vazifesi bulamıyorlar. ı Yazan : M. H. Zal Sonra Ankarada pek çok da genç bekâr memur vardır ki mes- ken yokluğu ve diğer sebepler olan birçok memurlar, ailelerini | dolayısile evlenmeyi geciktiriyor- İstanbulda veya diğer yerlerde |lar. babadan kalma evlerinde veya Sebepler ne olursa olsun cins daha az para ile temin edilen ki- | farkı bakımından herhalde An- ra evlerinde bırakıyorlar, karada bir boşluk vardır. Tabia- tin böyle boşluklara tahammülü yoktur. Normal şartlar kurulun- ca, Ankarada inşaat bir hamlede alıp yürüyecektir. Mesken dava- sı halledilince birbirinden ayrı ya- şıyan aileler Ankarada yerleşe- cek, genç bekârlar yuva kurmak ihtiyacını duyacaklardır. Belki kadın Mmemurlar da artacaktır. Böylece memleketin her tarafın- dan Ankaraya erkekten çok ka- dın akacak ve boşluğu doldura- caktır. Ankara nüfusuna kırk bin ka- dın katılınca ayni zamanda bun- larla beraber erkek nüfus da art- mış olacaktır. Meselâ şimdilik ko. casından ayrı yaşıyan aileleri gözü getiriniz. Bi An- kara haricinde yaşıyan erkek ço- cukları da elbette vardır. Ailele- rin Ankarada yerleşmesi yolunda bir cereyan açılırsa kadınlarla beraber erkek çocukların, bir kı- sım kardeşlerle, bir kısım baba- ların da gitmesi beklenir. Mütahk larla k ş Öy. le tahmin ediyorlar ki dünyada normal şartlar avdet eder ve An- karada mesken meselesiain hal- line çare bulunursa 1945 nüfus sayımında — Ankaranın — nüfusu 250,000 den aşağı olmıyacak ve bu nüfus içinde kadınl nisbe- GÜNDEN GÜNE Suni Heyelânlar Yazan: ÜÇ YILDIZ ünkü gazetelerde okunan bir habere göre Norveç- liler memleketlerinin dağlarını ötesinden berisinden delip aşın- dıriyor, Almanların geçit yolla- rını sunt heyelânlarla kapıyor- larmış. Havadis bize Namık Kema- lin meşhur beytini bir kere daha hatırlattı: «Ne mümkün züulm ile, bidad ile imhayı hürriyet «Çalış idraki kaldır muktedir. sen ademiyetten» Almanlar deniz aşırtı kıtalar- da müstemleke kurmaktan ümit kesince şöyle bir muhakeme yaptılar: «Avrupanın suyu mu çıktı? Hedef sürülecek toprak, boyunduruğa — koşulacak insan olduktan sonra ondan Avrupa- da da var... Hem bunun için sefer meşakkatlerine de hacet yok... Tarla ve fabrikalarında- ki işlerile ve fikir, ilim, sanat gibi bir takım boş hayalât ile meşgul olan bu tatlı ve yumu- şak başlı insanları ürkütmek için bir patça tahrik, kapıları önünd. fişeği kabilin- den biraz çat pat, paraşütle memleketlerinin ötesine berisi- ne serpiştirilecek binkaç rovel- verli adam yeter de artar bile... Bu tatli ve yumuşak olduğu ka- dar da bilgili ve kabiliyetli tm- sanlar “'arasından çıkaracağımız işçi lejyonlarını, zaman zaman birbirlerini tedip için kullanaca- ğimiz asker lejyondarımı hangi vahşi ve yontulmamış müstem- lekeden temin edebiliriz? He- le şimdilik bunu yapalım, Daha ilerilesi için Almanların Tantısı ti erkeklere yaklaşacaktır. yaşıy örmeyi'ödet ettiği sealarda Rus htkiye, Mü khdı iğinle yavaş yavaş kendi ini bile inandırdı. Bir gün İhğn'mi” karşısında bile ayni id- ti la bulundu. Salime istihza ile Şi dedi ki: kiye daima ortadan kayboluyor- dü. Hürrem — karşısında, — peçeli yüzile Mümtazı buluyor, onunla konuşuyordu. (Arkası var) Spor Hareketleri ..:.“n Fenerbahçe ve Şeref Statla- lig maçlarına devam edildi. Ve —.“lkî neticeler alındı. 't"ERx STADINDA: k Beykoz - Galatasary —:;:ı- stadında güntn ilk karştlaş- Galatasaray Beykozla yaptı. '"uı:t Göğdüm'ün idaresindeki bu Üi Beykoözlülar tam kadrolarile Kkirmızıldar da Faruktan mah- Olarak çıktılar. ,.îk devrede gevşek bir oyun öynr- Gilıtııarıylxlar bu ihmallerinin çektiler. Ve mütevazin geçen *Yyunda Beykozlular bir de göl ar, Ve devre 1-0 Beykoz le- # F; 4 devreye çok canlı başlıyan l'laraylıhır oyunu daha ilk da- n Beykoz nısıf sahasına inti- *ttirdiler. Bu hâkimiyet çok geç- q.h semeresini verdi. Gündüz ilk h&ırıy golünü yaptı. Tekrar â geçen Galatasaraylılar ikin- cü göllerini kazanarak sahâ- 81 galip ayrıddılar. Fenerbahçe - Vefa Ün son ve en mühim maçı Fe- « Vefa arasında idi. Sami Açık Öng'ün düdüğile geçen Fenerbahçeliler der- Vefa kalesini sardılar. Be GÜncü dakikada ortadan yapılan ida Niyazi ileri bir pas ver- Ok Bibi fırlryan Melih kaleye yan Bip Vaziyette olmasına rağmen sıkı Fenerin ilk gölünü yaptı. h“"47|ı1n sonra oyuna tamamile hâ- Olan sarı lâcivertliler çok geç- ortadan bir hücumdâa Melih ikinci göllerini de kaydet- * Va devre 2-0 Fener lehine bitti. devre Vefalılar canlı başla- elT AT ' ai TALA den fırladı. Bunu müdahale sayan hâ kem onu da oyundan çıkardı. Oyu- nun bitmesine bir dakika vardı. Ni- yazi topu Fikrete geçirdi. Süratle ka- leye inen küçük Fikret #ıkt bir şüt- le dördüncü galibiyet gölünü yapmı- ya muvaffak oldu. Maç tâ 443 Fener dehine bitti. Kemâl Onan ŞEREF STADINDA: Kasımpaşa - Pera Şeref stadının iİlk karşlaşması Pe- ra ile Kasımpaşa arasında olmuş Feridun Kılıncın idaresindeki bu oyu- nâ her iki taraf tam kadrolarile çik* mışlardır. Daha ilk dakikadan oyuna hâkim olan Peralılar yedinci dakikada bi - rinci göllerini kazanmışlardır. Devre sonlarına doğru bir gol daha yâpan Peralılar devreyi 2-0 lehlerine bitir- mişlerdir. İkinci devrede yine öoyuna hâkim ölâan Pera üç gol kaydetmiş Kâsım- paşalılar buna bir golle mukabele e- debilmişlerdir. Maç ta 5-1 Peranın gülibiyeti ile neticelenmiştir. Süleymaniye - İstanbulspor Seref Stadında ikinci öoyunu Süley« Mmaniye ile İstanbulspor oynamıştır. Hüsnü Savmanın idaresinde oyunda takımlar tam kadrolarını muhafaza etmişlerdir. Öyünün başından sönüna — Kkâdar İstanbulâpor hâkimiyeti devam et- miş ve İstanbulsporlular arka arka« ya Üç gol kazanmışlardır. Devre son- larına döğru Süleymaniyeliler penal-« tıdan bir gol yapmışlar ve devre de 8-i Süleymaniye lehine bitmiştir. İkinci devrede İstanbulsporun yap- tığı iki gole Süleymaniyeliler bir gol de mükabele edebilmişler ve maç tâ Fener liler de Acağız hâleti ruhiyesile gevşe- " Bundan istifade eden Vefalrlar % ını sıklaştırdılar. Ve orta- & Pit hücumda Hakkı Vefaya bir l"lem:ln'dı. Bu gol Vefayı daha tanlandırdı. Fenerbahçe mü- tamamen bözülmüştu. Nite - Vefalılar Hakkı vasıtasile ikin- '&berlik golünü de yaptılar. Va- Vahamet kesbettiğini gören Çeliler akıllarını başlarına Bibi oldular. Bir dakika sonra *fa müdafaası hatalr bir ha- Yaptı. Ve penaltı cezası verildi. hu göle çevirdi. Vaziyet 3-2 ku.:'ınerliler birbirine — girmiye ’—ş“ür. Nitekim bu — şuursuzluk bahçeye üçüncü beraberlik gö- Mal oldu. Devre — sonüna Yapılan bu beraberlik gölü ğffff TE, TTT 541 un galibiyetile sona ermiştir. Beşiktaş - Topkapı Şeref stadının son maçı şampiyona nin başmda giden Beşiktaş ile Top- Kkapı arasında olmuştur. Şazi Tezcanım idaresindeki oyuna takımlar en kuvvetli şekillerile çık« mışlardır. Baştan nihayete kadar hâ kim ve güzel bir oyun oynıyan Beşik taşlılar birinci devreyi 5-1 lehlerine bitirmişlerdir. v İkinci devrede ayni hâkimiyeti ida- me ettiren siyah beyazlılâr beş gol daha kaydederek sahadân 1041 galip ayrrlmışlardır. İkinci küme maçları Karagümrük stadımda — Karaglim- Yük Doğusporu 13-2, Davutpaşa Eyük bü 2-0 yenmiş, Demirspor - Bakırköy 2-3 berabere Kalmişlardır. ,."ilı tamamen görmişti. Bu arâ- kq h üçünecü golü ktı. Pa: İ â“::ım. Niyazi kale önünde düş- A hisarında da A hü Anadol Beylerbeyine 3-1, Alemdar Hilâle 18«1 galip gelmişlerdir. AD 1 sine müdür olmüştur. OLF Hi 201915 martindan 1916 eylülüne kadar rülen siperlerde döğüşmüştü. Bulunduğu siperin sağında Bavyera- idar, soltnda İngilizler vardı. Burada âmirl olan binbaşı Maks Aman Hit- ler bareketine İİk girenlerden biridir. Sonra Fölkişer Beobahter — gazete- RESİMLE le beraberdir.> Almanya bu hesabı yapar- ken yalnız bir küçücük nmoktayı &a TLER'in Hayatı 29 İlkteşrin Hitler Lit civarmdakt bu gö- 1914 günü (Çokla işaret edilmiştir) Bedeler mevkiinde Fransızlara karşı takımımın başında taarruz etmiştir. Bu esnada tek başına yedi ilâ ©on iki Fransız esir ettiği de rivayet edilir. sözü yazılmıştır. Hitler: «Mücadelem» adlı eserinin bir yerinde diyor kit lk sırada 21 " geçmek kararımı verdim.» İşte bu münasebetle Pasevalk'ta bir âbide yapılmış, üzerine «Siyasete geçmiye karar ihmal ir: Norveçte dağları kaydırmıya başlıyan ve adına idrâk denen ufacık ışığı, Mamafih Nazi idaresi fikir hayatını kendi memleketinde o kadar kolay söndürmüş, ellerin- de bayraklar, yakalarında ko- kartlarla sokakta geçit resmi yaptırdığı kendi fikir adamla- tinı ve üniversite profesörlerini © kadar kolay düşürmüş ve al- çaltmıştır. ki başka memleket- lerde de bunun böyle olacağını zannetmesini bir dereceye ka- dar mazür görmek lâzımdır. Haritaya bakıldığı zaman As- ya kocaman bir gövde, Avrupa onun başı gibi görünür ki ha- kikaten de öyledir. Almanyanın bu macerada en büyük hatâsı işe bu baştan baş- lamasında olmuştur. Milyonlarca ve milyonlarca baştan mürekkep bir dünya; o başların her birinde bir ufak ışık ve o ufak ışıklardan her bi- rinin altında derinlikleri ölçüle- miyecek başka dünyalar... Al- manyanın zorbalıkla yeni niza- mına sokmak ve boyunduruğu- na alıştırmak iddiasında bulun- duğu Avrupa bu hesapsız dün- yaların yekünudur. Boyunduruğun altındaki bu ışıklar daima yanacaklar ve her hangi bir taraftan bir müsait rüzgâr estiği vakit etrafların- da yangınlar tuluşluracaklardır. Melek huylu sakin ve sulhper- ver Norveçlilerin dağları için için oyarak yaptıkları suni he- yelânlar yeni nizamı ergeç yu- tacak uçurumun bir timsali gibi görünüyorlar, Amerika 166Torpido| Yaptırıyor Nevyork, 1 (A.A.) — Nev- york Herald Tribune gazetesi ya« Ziyor: B.R lt dün g ilere yaptığı beyanatta 166 torpido- hün İnşasını tesri ettirmek mak- sadile müdahalede bulunduğunu bildirmiştir. Abone Ücreti Türkiye dahilinde: Benelik Gaylık Saylık — Aylık 1400 780 400 150 kuruş Hariç memleketler: Benslik Gayük Saylık — Aylik 2700 1410 800 Kr. yoktur ) YAK GEAE LA CNCT Buyüakâ Program 8 Program, 8,03 Radyo salon ör- kestrası, 815 Ajan& habörleri, 8,80 Radyo salon oörkestrası prögramımın Gdevamı, 8,45 Bv kadını - Konuşma. 12,.30 Progtam, 12,833 Sarkılar 12,50 Ajan& haberleri, 13.05 Halk tür küleri, 13,20 Karışık program (PI.) 18 Program, 18,03 Radyo caz or- kestrası, 18,40 İncesaa fasıl, 19,15 Müzik: Meşhur sanatkârlar serisi, 19,.80 Ajans haberleri, 19,45 Tek ve Müşterek şarkılar, 20,15 Radyo ga- Zetesi, 20,45 Müzik, Şan soloları, 21 Müzik: Dinleyici istekleri, 21,30 Ko- nuşma, 21,45 Radyo orkestrası, 22,30 Ajans haberleri, 22,45 Cazbant (PI.) 23.25 Kapanış. ŞEHİR TİYATROSU KOMEDİ KISMI FranBiz Tiyâatrosunda Bu akşam — 20,30 da DADI Rontao ea Jülyet ve Ladam ÖO Kamelya kadar kuvvetli, fakat onlardan daha güzel, daha içli., Dünya edebiyatının şaheserlerinden: MANONLESKO İpek Fikn Stüdyosunda çevrilen türkçe sözlü filmlerin en muvaffak olanıdır. BULMACA Soldan Sağa: 1 — Cet - Askerler 2 — Bir şark vilâyeti - Erkek ismi 8 — Müfassal bir nevi lüğat 4 — Tok gözlülük - İstifham 5B — Bir millet « Notâ 6 — Bayağı « Bir küş * Geniş lik 7 — Terazi - Nida B — Nâmus - İffet 9 — Dahil - Sinirli 10 — Daire- ler « Erkek ismi 11 — Bir arap mem leketinin ahalisinden - Bir nebat. Yukarıdan Aşağıya: 1 — Bir mu- harririmizin ilk ismi - Lâf 2 — Asri bir silâh - Geniş değil - Erkek 3 — Boş arazi - Yalnızlık 4 — Bir dağ - Çakmaktan emir 5 — Bski bir mü- dafaa silâhi * Vilâyet 6 — Tuzlu su - Başına (A) getirince bal yapar 7 — Büyük çadır - Su 8 — Su konulan kap - Uğursuz 9 — Süt veren hay- van - Meyve suyu 10 — Kadın ismi- Bit vilâyet 11 — Gemilerin sığmdığı yer « Hattâ. DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ: Soldan Sağa: 1 — Kuran - Sudan & — Alan » Cura 8 — Yaz - Yor - Laz 4 — Aş - Taret - Fa 5 — Na - Ud 6 — Parmaklık 7 — La -« Ur B — &ll AA Edirne Asliye Hukuk Hâkimliğin- dehi: Muameleli gıyap kararı Edirnenin Hacı Mercimek mahal- tesinde Mukayyet olup Kazaz Salih de oturan İâris oğlu Ha- ğ v v “ £ ü & w a < B san Gökçesu, İstanbul Kasımpaşa ye ni çeşmede Abdullah caddesi 48 nu- maralr hanede iken hâlen ikametgâ- hi malüm olmıyan Recep kızı Nazmi ye aley açtığı terke it bo- şanma davasının yapılan gıyabi mu- h Müdâ y ika- metgâhı meçhul bulunması itibarile mukâaddema gönderilmiş olan dava arzuhali sureti bilâ tebliğ iade kılm- mış ve yapılan ilânen tebligata rağ- >men leyha ye gel- ç |Gi Ör - Kilim - Ya 9 — Tık - Kıl - Dam 10 — Ezan - Kama 11 — Kabak - Yaman. Yukarıdan Aşağıya: 1 — Kayak - Kötek 2 — Ülaş - Rizt 3 — Raz - Nal - Kab 4 — An - Tarak « Na B — Ya « İk 6 — Korkaklık 7 — Re- h 8 — Uc - * Ka 9 — Dul - Tujlum Drr - Dam 10 — Araf - Yama il — memiş ve gıyabında şahit dinlenmiş ve meden! halleri nüfustan sorulmuş ve di cöreyanı bahisle giyap kararı tebliğine ve du- ruşmanın: 26/12/940 tarihine — saat 9 a talikine karar verilmiş olmakla keyfiyet tebliğ makamına kaim ol- mak üzere ilân olunur. 29/11/940 Nâzan - Zamam estâ rini alan Harpten ateşini — Aşktan kudretini — Heyecandan GASUS AŞIKLAR Hâkim: 1033 büyük film

Bu sayıdan diğer sayfalar: