| SİYASIİ Amerikada Dahili Düello Merikanın umumi seçimi ., kinelteşrinin üçündedir. ı'hın Arasındaki mücadele ar- GüA haddine gelmişti. Her ü silâhlarla son ve umumi 'dan müharebesi / verilmek- kap N kazanacak? Bu sunli her- etakla soruyor. Çünkü A- iştikanın dahili düellosunda top MEk kullanılmamakla beraber mücadele umum! dünya mü- tkinin mühim bir safhasını M" ediyor. Geçen harpte ol ,_._"llı'ı bu defa da Amerika- kay Süudu ve tatacağı — yolun taşi hetice üzerine pek büyük Niri olacaktır. t ümümü surette aldanı- SA bir nokta var: Rooseveli ka- :îr-ı veya kaybederse Amte: K ee siyasetinin değişece zannedenler var. — Bu fikir Sök yanlığtır. igün Roosevelt'i namzet ya- demökrat partisile Vilkiyi ğ €Ümhuriyet partisi hernen İi Beselede ayni milli hedef- we f*kip ediyorlar. — Amerik KS milli müdafaasını yeni esa İzerinde kurmak ve mecbu- —llterlığv texix etmek hususun- Apıralarında biçbir fark yoktur. Tikel ve dertlilerine kıymet vermek lü- zumuzdan bühsetmiş, buna bir mi sal olarak da eski Cezaevleri U- Müdür Müavini Mutahhar Şerifin halini anlatmıştık. Mutah- har Şerif ceza sistemine ve hapis- hane ıslahatına hasrettiği bütün bir |hayattan sonra kendi ihtisas hasından uzaklaşmış, posta mü- Fettişi olmuştur. Yazımız”çıktıktan — sonra Mu- tabbhar Şerifi yakından tanıyan- lardan mektuplar aldık. Bize te- min ettiler ki Mütahhar — Şerif, yeis ve fütur getirecek adam de- Kildir, her hakiki idenlist gibi maküs talihe cesaretle ve her yois verici vaziyetten yeni bir imanla çıkar, Dün, Mutahhar Şerifin kendi- | sinden de tâ Karatan bir mektup geldi. Mektup hususl Fakat |bir işi kendine dert edinmiş bir adamdaki kuvvetli azim ve ima- ni gösterdiği için bir, iki fıkrasını mu; tikanın maruz olduğu teh- A her ikisi de ayni hassa- görüyor. Her iki taraf, Ver siyar in zaferi netice- tede dünyeda umumi ve hakküm hük şE lek başına kalırsa Amerika: de ünün birinde buna kurban _.";"'-Cimı kaildir. Dahili siya- vele bile farkları azdır. Roose- Kalin içtimal slahatı artık A- “rikaya mal olmuştur. Muhalif ti y başına gelince bunu de- Bllizemez. — Plânh ekonomi Hensbini bile kısmen kabul et- & mecbur olacaktır. üer Amerikanın —dünya iş ae müdahalesi — bakımından laraf arasında az, çok bir k varsa, cümhuriyet partisi- ga üdahaleye daha tarafdar Üyetle h a iki hai Soldan Sağar: 1 — Minik bir hay- van - Şeffaf hir madde 2 — Kokulu ©| bir ağaç - hayvan yavrusu u“h“ıun_ a şüphe yoktur. Bu pâr- (ç— gual - Mefhum - No« A_ur_uk sanayli temsil ediyor. | 14 5 — FPelâket 6 — Göz rengi T — atika büy mayü, ihracat | yeşbur Yunan kâkimi 8 — Renk - est ve emin ol- EREK asac a ” |Mabut © — Hükümder meskani - Kı içi'da çok kiymet verir, Bunun | yam 10 — Dedesğacin şarki eönü: AR yarnki / dünya nizamının — “isinda Bir inkele « Bi uvamuz < tikanın hayati ihtiyaçları- | Nota 11 — Boden - Büyük pazar. f:"';m olmasında mutlaka 1 ler, Bunu temin için fedar h'“—lırı girişmeğe demokrat Partsinden daha kolay karar Yukarıdan Aşağıya: 1 — 'Temel - Küçilik 2 — İnkan * Nâva « Busl 3 — Bir hayvâan « Fransâda bir nehir & — Bahip - Kuru soğuk 5 — Pişmanlık Rooser ht # — Büyük 1 — İkindi olarak & — mapi Çötvelt'in kazanması ihti- | uşaydaştıran » Nola 9 «4 Ruh * Ta.| Kai kuvyetlidir. Fakat V Üa İ gaç ı aa saman - Bi el n n ihtimali yok değil- s -a ki y Her halde şuram muhakkak |Ün kısaltilmişı * Tüylü ieilim İL Pek uzun bir koşu - Meveut. DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ | Soklan Sağa: 1 — Karınca; Dam 8 — Fener; Rur £ — Pincan 5 — & Vilki kazandığı takdirde İn- Biteye Amerikan yardımı- ı':' Azalacağından endişe etme- Sebep tasavvur edilemez. A |Fen; Ebedi T — Azade; Buz. & ekili Bursada İşimşek © — Lök: Yasak 11 — Kin; | 4 2 (AA) — İnhisar Vekili| Maharet, î:ündmıı dün akşaı Yukarıdan Aşağıyaı 1 — Küf; U- Bi ae gada faklık 3 — Ren; Aşkın 4 — Efendi M Zühtü ile Parti vilâ- K Üelti, beletliye retet, polia ve Jan-| S — Nerlat Ema'7 —- Mod; Beyit 8— Akluka 9 — Derhe) 8ei 11 — Mersi- | KŞTA kumandanı Kazancıda karşı- “uylardır. İye: Kek. İnhisar V Ko Yt Bütün dünya #inemacı Bir tü gibi milyoclar akıtılar cihan şaheseri. VATAN KURTARAN AR EROL FLYNN — OLİVİA DE HAVİLAND Devam Ediyormuş! |Mutahhar Şerif Diyor ki: “Ben Beşiğimde Ağlamışsam -MuhakkakYokYere Kaybolan İnsan Kiymetleri İçindi.,, Geçenlerde bir başmakalemiz- | aşağıya geçirmeyi faydalı bulduk. | tüd. hazırlamıştim. Bunun tötüş husas işlerinin metaklılarına | Görülüyor ki Mutahhar Şerif için | larile de meşgul oluyorum. bapishane ıslahatından başka bir | alâka mevzuu tasavvur edilemez. | Vazitesinden ayırdığ bütün boş zamanını buna veriyor. Mutahhar, mektubunda diyor | ki: «İleriye inanan inzanlar her düşüşte, her wtirapta bir fay- da vardır. Şarkı ilk defa görüyo- tum, Buralardaki <evlerime» ayı- rabildiğim zamanlar benim için büyük bir alâka kaynağıdır. İlmi üsüllerle olmasa da, umumi ola- rak iklimin ve eski yeni muhit | şaştlarının yarattığı hususi — süç vaziyetlerini tetkik ediyorum. Bu ede teerliba sahara genişliyor. Vakit buldukça Hopkinsin kendi sahasında iyi bir eser olduğu ter lim edilen «Hapishaneler ve ha- pishane binalans adlı kitabını in- | gilizceden tercüme — ediyorum. Evvelki sene Yunanistanda bu- lunduğum sırada Elen ceza ve e- lah sistemi üzerinde küçük bir e- Gecenin birinde, derin ve rahat bir uykumun verdiği sükünet içinde Bulünan insan — birdenbire — belinden başlayığ karama dağru yayılan şid- detti bir ağrının esiri - olur. - Hütün rahat ve sıhhati bir. anda — bevalur. Bu sancı dakikadan dakikaya şidde- #ini arttıtarak saatlerce sürer ve büs- taya pek büyük bir azap verir. Böbrük — sancılarınım hekimlikte pek pok sebepleri vardır. Buzlardan €a meşhüra böbrek taşlarıdır. Gidü- karımızdân hâsıl olup kanda — erimiş bir hâkl bulunan, tuza benzer, bazı cisimler, böbreklerden — süzlilürken birkaç Eücre — parçasınin — etrâfında toplanızlar ve yavaş yavaş büyüye- rek Başları teşkii ederler. Taşların hasulünde bünyenin büyük rolü var- dr. Böhrek nahiyesinde şiâdetli bir ağ- riya tutulaa her İnsanda, mutlaka, taş vardır. denilemez. Çünkü birçok faşm vükuttan atılması için böbrofim ve Kirar yallarımın müdafan hareket- derine ait bir reflekstir. Öndan dela- yi het böbrek Anncetimdân bonra İd- -0- —W vart — vangın, yangımı Biraz sonfa gidip Şafiğın yerini gerdik. Bizim koğuşta yere düşen bir Sigara — çadırbözinden “örtüde manda gözü kadar yer yakmıştı. Taft vapuründk seyahatimin — son günlerinde üçüneti şâften — bürbütün fesite de gidemet oldum. Bayısı ar- tan süç ortaklarımı tehlikeye —H ye mamâk için mMümkün olduğu kadar ihtiyatlı davranmam lâzımdı. < dım etmek istiyen görmici arkadeş. 'TTürkçe tabil TEnkli Ag,gm L ALE Sinemasında Nurusü lâve, MANŞ TÜNELİ (Türkçe) ünaralı yarlarin evvelden kapalılması rica - olunur. Tel: 43805 darı Başımdan savıyordum: — Üçüncüde işimi yölünu koydum. Artık beni merak etmeyik “Yemek falar gelirmeyin rahatırmı iyidir Yaptıdarı iyilikler çok idi — bite.. Yalnız öçünelide —rahatim — dediğim Hadar iyi değildi. Hevaili kamaratın İyaramile koğuşta yemek yiyordum. BUAKŞAM TÜRK! IPEK Si Sinemasnıda , BAŞ RO LEYL MURAT BÜYÜK BİR AŞK ve MACERA LEKEL KADIN Misirin hakiki hayatından alınan sahneler, muazzam inizansen Ayrıca: FOKS dünya havadisleri gazetani, ÇE SÖZLÜ EN NEFİS MUSİKİSİ İLE SÜSLÜ FİLMİ LLERDE: - YUSUF VEHBİ ğğ Hele bazıları ancak birkaç — kelime | oktor Diyor ki: BÖBREK SANCILARI MİHRİ'NİN DEVRİÂLEMİ Çin Yemeklerine Alışıyorum |çekimmak icap etti. Artık tayfa büs | VATAN Moda deyince Paris hatıra ge- bir. Paris bugün dünyadan kesil- miş, işgal altında bir yerdir. tis moda hakkında arlık emir ve- . İremiyor. Bu sayede de her m leketin kendi zevkine göre kadın kıyafetini hazırlamasma ve moda istiklâline doğru gilmesine imkân hazırlamıştır. Bizde bu cereyanı Selim Em: Benim bu sabaya ait mım © kadar derin ve kökleri 6 kadar sağlam ki sadece bü iş için gimde ağladımsa müuhakkak ki mahküm ıstırapları, yok yere kay- bolan insan kıymetleri içindi. Otelimin penceresinden Kars hapishanesini görüyorüm. Bura- #ını bir, iki gün övvel ziyaret et- İtim. Basit bir tâsoif usulünün tat- |biki ve tenefftis süntle rsamlaştırılması hâakkını yetli zevata bir, iki küçü yede Bulundum. Bu sayede disip- Tin tedbirlerine olan ihtiyacın a- talması mümkün görünüyordu. sinde karşilaştım. Kendisine ilk sualim: «Terzi olmak nereden aklınıza geldi?» diye sormak ol- u. Bana cevap verdi; — Heves ettim, merak ettim- Londrada dört sene terzilik ve model çizmek, daha doğrusu mo- del yaratmak sanatini endim, Gözlerim duvardaki üç diplo- maya takıldı. Biri, Londta terzi- Çik mektebinden kadın ve erkek | terzisi olarak alınmış bir diploma, tarafta model yaratmak, kegki çizmek hususunda ehliyeti- ni gösteren bir başka diploma.. Selim Emre, sözüne devam et- ti — Londradan —sonra Pariste | de çalıştım. Rafael'in yanında Selim Emrenin babası mühen- dis Bay Haydar anlatmış: Oğlu herkesin yapmadığı bir mesleğe | girmek, yeni bir çığır açmak iste- | miş: İki kardeşi mühendis olmuş: | O basmakalıp doktor. mühendis. | kimyager veya memur olmaktan- aa terzi, daha doğrusu moda mu- cidi olmak istemiş. — Memleketi- mizde şimdiye kadar görülmemiş yeni bir meslek. — Bugün — göstereceğiniz ko- | leksiyonun bütün resimlerini siz mi çizdiniz? diye sordum. | | | tünen manzârasına gözlerim di- kildi. Küçük iken öğrendiğim bir gürin bir mısraı, en gür sesimle içimden Laştı: yan imanima mev'ut | Jrara dikkal ötmek, bir tağın düştüp düşmediğini — araştırmak — Iâzımdır. |iBübrek taşlarının kat't teşkisi idârar Muayenesl ve röntgen tetkikleri ile- Gir, Taş Sâncısına tutulanlarım çak, defi, İdrarlarınm — tortüsunda — bol Miktarda Kan vardır. Bu kan, görle Ş. mikreakopla, pekâla, görülebi. Röntgen, taşların mevkiini, aşağı- | ya kirür barularına veyâ sidik barba- |tana döğrü düşüp düşmediklerini mü- kommel bir surctte güsterir. Onun H| — Sonra bir daha çin böyle sancılı hâllerde her a| — Nereden ilham böbreğin, Mrar borularının ve akdik | NUZ? torbasının birden tetkiki çok müna- | (sip olur. giddetli bir böbrek sancısı di: karşisında haslaya yopılacak ük iş — — Eski Türk renklerinden ve gcak bir yatakta istirahâttir. Ağrı- | motiflerinden -ilham almağa ça- | yan yere, kura veya yaş şekilde, a-. lıştım. | Cüi pansmman yapmak büyük fayda| — Küçük kartlar Üzerine modek temin eder. Helo moak birkaç otuür- | Jerin isimleri yağılı idi. Bir kısmı- ma banyoşa pek iyi gölir. Ağrı din-' ni işaret ederek: | Şunları, dedi, Türk desen- n çıkarttım. Nitakim bir tanesi (Derviş) is- Goğüdir. Çünkü bunlar idrar yolları-| mini taşıyan elbise, rengi, biçimi nan hareketlerini durdurarak taşların| vye üzerindeki süsleri itibarile bir ve vilcuttan atılmasına | mevlevi dervişinin kıyafetini an- mâni olurlar. Dr. NURİ ERGENE | dinyor. Tabii maedernize edilmiş — Hepsini, dedi. Göreceksi- |niz. Hep yepyeni şeyler... bir sual di alıyorsu- | | | Yalnız bu yemek büledekinden fark- biliyorlardı. Ban Franslakoda iken kr yt Watipinli akkabim Bu yemaği gazetaler Amerikada sakasan sane kal ağzma koymaktandı kırk sekiz sa- dığı halde (orayti, yanl peki kelime- #t eç kalmayı görüne almıştı. Jik ta- sinder. başka tek kelima Amerikan- dışta kendisine kak verdim. Ameri- / o4 öğrenmemiş ölan dökaanlık bir |kada: iken- birçok kare Çin dakanta-. Çinliden bahsetmişlerdi. Ben o Za- İarında yamak yemiş idim. Fakat bu | man bu hikâyeyi öpey — mübalâgalı | |o yemeklere bensemiyondu. Meğer on / bulmuştum. Şimdi ise bu koğuş ar- lar sahte, Bu ise aâil Çin yemeği -| kadaşlarımı gördüklen sonra gazele- miş Bir Çin Jakântasında bin usta-| ye hak verdim. An'anesye sadakat Tkla hezırlanmış B eti alışık olme | bundan fazla olamaz. Bu - yolcuların yan yahanoı «kokmuş> diyerek atar. | göze çarpan diğer bir halları, içlerin- Halbuki o fena Kökü an hadide bas| den birçoğunun kumara fazla düş- haratla clde edilmiştir. Zevk terbiye | kün olmaları idi. Günün yirmi dört edildikten, alıştırıklıktan sonra İn- Saatinde Çinlilerin Macong dedikleri san Çön gedasımır HÇ Hitrine değişmez | oyun devim eder durürdü. Masanin Fakat geykt altıştırmak için saman Üstlünde aylarca emok ve alın terfile İfzamdır. Dalgalı bir deniz ortasm- ! kazanılmış gündelikler dönerdi. Gü- €4 pis kokulü Havdsır bir yerde; iş-| vertede bir gün ön ç, on dört vaş- t4 bu Çin gidesinâ İk deta — olarak | larında bir Çinli çocuk gördüm ağlı- haşlamak pek hoş Bir şey ölmüşüas | yordu. Sebehini sordum. Çinliler ve- Japorlar- sofrada kağık | — Neden ağlıyorsun 7 Çatal bıçak yarine iki ines gita kullas | — Kırk dölar Kaybettim. bırlar. Bunlara AŞik değilim —iye| — güyükler öyunda — kaybettikleri | | Hedin gatulgetilen Hamkasote. züman teessürlerini u çocuk gibi| ortaya vurmazlar. Kazansınlar, kay- betsinler ayni çehreyi muhafaza e- derler. Şu Çinliler cidden tam — ma- nazile kumarbaz insanlardır. Giceleri birinci Ve idncinin güver. tesinde dolaşmakta bir tehlike yak- ta. Yalnrz dikkati cefbetmemek icin buralarda gezerken elbisemi giyer ve kravat takardım. Tayfanın birinci - hin güverlesinde KeZMesi — yaşaktı. bari tam üsülile yiyelim. Üçüneü mevkideki Çinlilerin he| men hapsi Amerikan vütandaşı idi- | der. Birçoklari tekraf ğeri dönmek üzere Çine akrabalarını ziyarete gi- diyorlardı. AMdriküyYa gudan Avrüpa Mühacirleri gibi Sahat mMerkezlerin. 66 amelelik eden Çiniiler pek azdır. | Çinli muhacir azca Bündeliğe razı 0: | Burada da hir ahbap edindim. Bu “larak gerek kendi akrabası, —gerek | yokku Marila'ya gidiyordu. Giğer bir Çinli — tarafından — işletileri | Kocam oradadır, dödi. Önün ya- biT çamaşerkâkedi VEYAht BiP TOkâh- zıne gidiyorum. Ya siz nereye? |tada çalışmayı tercih ederler, Hele |— — Ben Japonyaya gidiyorum. — | çamaşmenığı- Birleşik — Devletlerin | —— Kaç gündür vapurdayız. —Sizi bitçok yerlerinde Çinliler inhisarları gx defa olarak görüyorum. lerede altma almışlardır. — -< İsaktr idiniz? İkincinin de, birincinin Amerikadü sönelerce kalmalarına |de yemekhanesi bir arada... Bize ora- rağmen Çınlt yolcularm içinde İngi- | da dâ rastlamadım. Üçüncüde de As- Hsbayi doğru Konuşan kimse yoktu. | yalılar var. Ç(Arkası var) Moda Mucitliğini Londra ve Pariste | Öğreönen 8. Emre Türk Motiflerinden | Hazırladığı Modelleri rte adında genç bir sanatkâr tem- - sil ediyor. Dün kendisile atölye- | İlardı. Bir tanesi: «Belki de dik- i celbetmek ve caka yapmak için yapılmış bir şeydirla dedi. Güldü. Beklediğim cevabı ver- | Ö S RN G AD Moda Sahasında Bir istiklâl Hareketimiz Dün Teşhir Eiti Moda Selim Emire ir şekil ve kıyafet olarak keme- mde ve yakasında sârı altın ren- gi madenden çizgi halinde mev- i dervişleri dizilmiş, tıpkı dö /rmiş gibi. Sonra koleksiyonun güzel bir parç isimli siyah kadile gece € nin önünde belden aşağı doğru €n lâle ve yapraklarını canlar ıran bir işleme var.. O da eski motiflerden alınmış bir fikl Koleksiyonun çoğunu sokak kıyafetleri, sade, garif tayyörler, nüy | belki en | her yerde, herkesin giyebileceği mantolar teşkil ediyor. Koleksiyon yirmi iki parçadan mürekkep sönbahar elbiselerinin Yalnız bir tane Ve sa: resmigecidi idi sini göremedik. Satılmış. tın alan da, elbisesinin b 'na göslerilmesine müsaade etme- miş. | Tabü salondaki muhaverelerin çoğu bu elbise üzerine idi. Me- yaklı Bayanlar: «Acaba bu satı- hp da görünmeyen elbise ne vla- bilir>» diye birbirlerine soruyor- Bu sözleri tabii Selim Emre duy- muyordu, Koleksiyonun seyri bir- buçuk saate yakın sürdü. İki salon dolu- su meraklı seyirci vardı. R.E. Y. Taliinizi Çukurovada- Deneyiniz 7 İlkteşrinde 60.000 li ADANADA Çekiliyor. 7 Teşrinlevvelde Mti Piyango A- dünada çekiliyor. Büyük ikramiye 60.000 liradır. Dikkat edin. Çukurava Yüzgür tulmaz. Oruda sizin — talliniz de kozalar içindeki pamuk — gibidir. Dağıdmaz ve ssvrulmaz Hemen şini- Giden (4) Hifa verip bir wet alının. Ve talünize © engin Çukurovanın o Küzel talüni ekleyin.. TEŞEKKÜR Bevgili refikam, Muazzez — Valde- miz, biricik bemşiremiz Bayan 1K- BAL AREV'n vefatı dölaymmiyle fe- dâketimize çiçek göndermek, telgraf gekmek ve merhumenin — censzesine refakat #etmek suretile iştirek eden bülün ehibha ve akrabaya ayrı ayrt beyan: teşekküre tesestirlimüz mâni olduğundan bu vazifenin ifazma sa- yın gazelenizin tavassutunu rida Ay- leriz. Nuri Akilf Akev, Mesrure ve Ha- san Akif Akev, Arsları ve Maz- har Hikmet Berkel $ —— VF TETLIE İK Ramazan Yazan: B. FELEK M Sberek olum. Ben her ramazan başın- da bu mübarek aya karşı olan hürmet ve muhabbelimi izhar etmekten kendimi alamam. Bur nu sade bir vicdan borcu öde mek için değil, çocukluğumdan beri bana târifi müşkül bir se- vinç vermiş vi yüzünden meydana vurmakta ayrı bir haz duyarım. Çünkü ramazan, arka- sından gelen bayramın sevincin- den başka ayrı bir çevk ayıdır. Fakir ve gani bu ayda yiyip içer. Oruç tulan ve — tutmuyan için bu ay bir alış veriş ayıı Gece hayatı, — bilhassa — şehrin hücra köşeletine kadar bu ayda yayılır. Hulâsa ibadette hareket, ti- caratte hareket ve sanatta hare ket olur. Oruç. sıhhat bakımından, 11 ay hesapsız kitapsız yiyip içen- lere ne güzel bir tedavi olduğu. her sene zenginlerin bir su şeh- rinde bir perhiz rejimi geçirme- lerile dahi isbata muhtaç olmu- yacak kadar güzel ve shhi bir tedbirdir. (Tabil bünyesi ve meşgalesi oruca müsait olanlar için ). Sevabı da ayrı bir kazanç, OÖruç va ramazan hakkında ne güzel fıkralar vardır! Size bir tanesini nakledeyim İki âvâre Müslüman oruç ye- mmenin idama kadar cezası oldu- gu bir devirde şeytana uyup ©- ruç yemişler ve gaflet yüzünden yakalanmışlar. Derhal mahke- mede muhakemeleri rüyet edil miye başlamış. -Hâkim, etrafı silâhlı <ases> lerle çevrilmiş iki günahkârdan en çok ağlayıp sız- layan ve korkudan zangır zan- gır titreyen birisini istintaka baş- Jamış: — Adın ne behey nabekâr? — Amsa etmdim. Oceğlü düştüm. Adım Alit — Babanın adı ne behey zir dik?.. — Ahmeş efendim. — Kaç yaşındasın? — Kırk iki... — Behey yezit! Alenen nak- m (oruç yemek) memnu u bilmiyor musun? Se- erife muhalefet had- din mi? — Aman efendim! Bir gü- nahtir. ettim. Merhamet edin! — İtiraf da ediyor. İdamına hükmettik! Yazın ilâmını!.. Herif karanı giyince oraya yı- galivermiş. Arkadan ikinciyi çekmişler... — Sen gel bakalım bayasiz herif! Adın ne? Artin! Ne dedin? Efendim, Artin! Ne diye buraya geldin? Ne bileyim etendim! Ben Ali ile yemek yerken yakaladı. lar. Buraya getirdiler.. — Yal Yanlış! Nesara oruç tutmakla mükellef — olmadıkla- rından onlar için nakzı sıyam cezası varid değildir. Çık dışa- n Kendine Artin adını veren he- rif dışarı çıkarken, — geri dönüp irme demiş ki: — Hâkim efendi! Mahkeme- nizin adâletini gördüm, Gönlü- me bir muhabbet geldi. Ben Müslüman olacağım. — Yana! Güzel! Cenabihak bidayetini ihsan etti. Gel sana kelimci şahadeti tâlim edeyim. — Amma, bir ricam var. Şu idama mahküm ettiğiniz adamı aflederseniz olurum!. Hâkim bir müddet düşündük. ten sonra: — Bir kâfiri Müslim etmek için bir Müslimin idamdan tah- lisi enizdir. Cezasını affettik. Arkasından (sahte Artin) de kelimei şahadet getirip Müslü- man olmuş. Mahkemeden #ahte Artin, Aliye: — Ulan bir daha böyle halt etme! Gidiyordun tantona! Be- çeket güvur oldum kendimi kurtardım, Müzlüman — oldum seni kurtardım... demiş. çıkarlarken, ŞEHİR TİYATROSU TEMSİLLERİ Framsıt — Tiyatrosunda KOMEDİ »KASMI 3/10/040 Perşembe akşanı Bant, 2010 da YALI UŞAĞI TAKSİIM SİNEMASI Bugün Halk ir. MATİNE ve SUAREDE her yer 20 KURUŞTUR. Proğramda son olarak SAADET YUVASI FATMA RÜŞDİ Ayrıca: Zengin ilâveler. Tepebaşı Tiyatrosunda DRAM KISMI 3/10/M40 Perşembe akşamı sant 20,30 da ÖTELLO