SİYASIİ Mısır Vaziyeti Deniz Kuvvetile mi Halledilecek? l 'ıll:ı ilerleyişinin zarlak- da karşılaştığı ve dü- Bilamağa başladığı Kahireden _“:“qnn Misirin salâhiyettar BEDAfili, Seyit Bar Kaf eden İtalyan Akikt bir hücum başlangıcı ol- yağtna kani değilmiş. -Dünkü a işaret ettiğimiz gibi, bela tsarruzu, İngiliz muka- aşsile durdüğü takdirde, ta- Seşzun mahiyeti ve şümülü tef- * tâbi kalabilir. İhtimal Mısır, beğünki Ai akü icaplara göre, durmuş :fk“-mmı. hakiki taarruz ola- d labul etmemeyi daha fay- Börmektedir. Diğer taraftan; — İtalyanın bu MSruza verdiği — ehemmiyeti, Ttardaki İngiliz - kuvvetlerile " T harekâtı takip eden Ti- Mmühabirinin — telgrafından Ylyoruz, Times muhabiri, Libya ile Mı- "T arasında çölde cereyan eden tebelere İtalyanlardan as- At bir çeyrek milyon askerin iı..' i haber verdikten sonra, harekâtına İtalyan Eilosu- 580 da iştirak edeceğini ilâve e Siyor, ğ Bu baber tahakkuk ettiği tak- Ürde, İtalyanın — Miser harekâti bt timdiye kadar limanlardan BSE uzaklaştırmadığı — filasunu 'Ahi feda etmeğe razı ” olduğu 5 çıkar. Her halde İtal- açalar tâli bir hareket için Ak- Nizde harbin sonuna - kadar Hlzdağı zolünü — oynuyabilecek “SlarmıYateşe sürmezler. M M_ı. farklı veriş bakımından — hayli an kıtaları İskenderiyeden benziyor. * bi alyan * Yunan münasebet- tiğ, ” eski gerginliğini kaybet- Ke Atinadan verilen telgraftan ittediliyor. İtalyan — maslahat- tnın, tatil devresini geçir- ret ettiği sırada hükümetin — yeni yaptırmakta olduğu dokuma — tez- gühlarını söylemiştir. Köylerdeki ev sanayil meselesini esaalı sarette tetkik et- miş olan Mis Nilla Kuk bu müna- sebetle gazetemiz için bu makaleyi yazmışlır. 1836 da Ankarayı ziyaret eden Charles Texler admda bir Frarsızın bir yazısı gözüme iliğti. Fransız sey- yahı diyor ki: «Geçen asrim sönün. da Ankarada büyük miktarda doku- ma atölyeleri varmış. Bugün hepsl kapanmış bulunuyor. Bu - atölyeler çalışırken, Ankara, senode — beş bin balya mensucat, çorap ve saire ihraç edermiş. Bugün ihracat sıfırdır.> 'Ön sekizinci asrın sonlarında Tür- kiyede yaşıyan diğer bir Fransız da Türkiyede- geniş bir mensucat sana- yit bulunduğunu ve bunun bir, iki se- ne içinde yıkıldığını anlatıyor. — Bu Fransız da şöyle diyor: «Yakın vakitlere kadar Türkiyede halkm ve ordunun muhtaç - olduğu kumaşlar, İstanbul, Ddirne ve Selâ- nikte yapılırdı. Mallarına yeni yeni mahreçler arıyan Avrupalılarır. taz- yiki altında bütün bu kumaş imalâ- ti sönmiye yüz tutmuştur.» Ev Sanayüni Yıkan Âmiller Bir çekirge sürüsü musallat oldu. u tarlayı nasıl çöl haline çevirirse Avrupanın ucuz kumaşları da Türk ev sanayiini yıkmış, bu bakımdan n'ıır.klıîvtl iStilâ altına almıştı. MNi İtalyanın — taarruza' | sanayi gümrük duvartle himaye edi- lemiyordu. O zamanki hükümetler di. olan bu telâkki tarzları ( Üt bimaye tedbirteri almaktan da âciz bulunuyorlardı Padişaklar ecne bilere, mukabilinde hiçbir şey temin kaldıkça devam edeceğe | etmisden gülünç man ve ticart imti- yazlar vermişlerdi. Bu ecnebiler de Mmemleketi kendilerine ait hususl bir giftlik gibi kullanıyarlardı. 'Türkiye hiçbir. zaman Hindistan derecesine düşmemiş, —bir - yabaner Hükümetin reemen müstemlekesi ol- mamıştır. Fakat Avrupadaki — sınal takılâbın. tesirleri — Hindistanda ve Asyadaki diğer müstemlekelerde ne- Üzere İtalyaya gitmiş olan İ ad olmuşaa Türkiyede de aynen öy- “cuklarınm 25 Eylülde Atina: T4 avdet edeceklerini söyleme- K a alâmet addolunmakta- 'T Siyasi havada hasıl olan bu Famuşaklık, Yunanistanda 1940 | Sufinın silâh altına çağırılması Si evvelce tayin edilen müd- İttin 18 Teşrinievvele tehir e- de anlağılıyor. —$. A, Üüi —— BULMACA 4 — Bir edatın kisal- * Bir sebzo * Bağ 5 — Fakat. dağlik bir mıntaka - Kesanin 6 — Perende - Ahmak Bir masafa ölçüsü - E- Kisalmış edat - Memur ol- Maiz yer « Mastet! O — Bir 'RAstası 10 — Edat - Renk 11— Ve ağır çekiç. aşağıyaı 1 — Hıyar — Fanla . vi tü 3 Bir arap bir Ünvant 4 — Nota- &. T — Bir nevi portakal. İsim 9 — Bski Türk Kdat - Akıtma « Zama- ö tından 11 — Tedip etmek NKU BULMACANIN HALLI ftay 1 — Et; İzafi Ha İ? ? — Ma; Potas; As(ya) 3 — Bel; N, aa 8 — Bira; İnek 9 — İl; Tak; Re 10 ALA NO Fanıl; İzimir) 1 — ÂT Asdr; Hava), Sukarıdan Aşağıya; 1 — Ekmez- ?"î"][ — Takas; Kiler 3 — Semer Meğ Pi Alâka; W S — Zor; Tas 6— Ka Blar T — Pan; Ki 8 — İz; — Marızat 7 Ni — Asll; Keza, le olmuştur. Avrupa mallarının taz. yiki altmda yıkrlan müli — sanaytin yerini hiçbir Asya memleketi — nostil- Terce dolduramamıştır. Asyayı - bir Ham madde sahası haline. indirmek humuşunda Avrupanın takip - ettiği siyaset, hodefine tamamlle — varmış. tır. Sof ve İpek Mensucat Bu cümleden olarak Ankarayı ele alalım. Ankaranın sofları yakın Va- kitlere kadar dünyanın her yerinde diye herkes Ankara sofunu arıyor- du. Tiftikten diğer güzel şeyler de yapdıyordu. Bugün Türkiye harice tiftik mamulâtı değil, ancak ham tiftik ihraç etmektedir. İpek hakkında da ayni tecrübeler , Bir vakitler Türkiye ipekli mensucat İhraç ederdi. - Sane raları ham şekilde ipeği Lian sası vasıtasile harice göndermek yo- köylüye tevzi edeceğini| meşhurdu. Serin tutar yazlık kumaş | Türk Köy Sanayii Tekrar Canlandırılmalı Bilhassa tiftik yalnızmamul olarak ihraç edilmelidir Başvekilimiz İzmir Fuarını ziya- Yııııılllılılml Ten ecnebi sanayline karşı ilk mukar belesini teşkil ediyor. Yalnız gurası var ki, Türklerin sa- nayi kurmak sahasında geç kalma- ları kendilarina, başkalarının — fena teerüibelerinden istifade etmek ve tu- tacakları yolu iyice — plânlaştırmak dmkânınr vermektedir. Avrapa sana- yil o kadar çılgınca bir şekilde imki- ŞAf etmiştir ki, Avrupa — memleket- |eri zünün birinde bu yüzden şu gör- düğümüz şekilde harabiye doğru git mişlerdir. Türkiye başkalarının hatalarından kaçmak, onların iyi tecrübelerini benimsemek ve ihtiyacın tam icabi- mr yapmak Suretile çok verimli ve faydalı bir yol tutacak bir mevki- dedir. Fabrika açmak elhette JAzımdır. Fakat fabrika, köylü halka geçinme tmkânları temtin edebilecek diğer - ladır. San on sene içinde İtalya, kö- ye yeniden ev sanayti sokabilmek i- çin .yapmadığını brrakmamıştır. İ- İtalyoda fabrika imalâtına öyle bir düzen verilmiştir ki, bu arada ev sa- nayil de vertik ve inkiğaf imkânını bulmaktadır. İskoçyanın Örneğinden İbret İngiltere de İskoçyanın ev sanayil | ni çok sıkt bir himaye altına almış- tır. İskoçyanın kostümlük yünlü ku- | maşları dünyanın her tarafında meş- hurdür. Hida dokunan bu gütel ve sağlam kumaşlar, dünyanın her ta- rafında zevk ehli adamlar tarafından srki sürette aranmaktadır. - Bunla- rın makine ile yapılan taklitlerine mereklılar katyyen baş çevirmez. ler. Zaten hükümet de bu taklitle- rin elden geldiği kadar önüne geç- |miye çalışır. İskoçya köylülerinin (mhhatli, şen ve rmesut olmasının sır mım, İskoçya ev - sanayiinde ara mak lâzımdır. Hakiki İskoçya yünlü kumaşla- rının kokusuna dikkat ettiniz mi* İskoçya köy evlerinin ocağında bir nevi deniz yosunu yakılır. İskoçya köylüleri ocağın etrafına dizilerek ihtiyar, çocuk hep beraber kumaş dokurlar. | |harlce Bir gram bile |temin etmek pek kalaydır. İpek'va VATAN , ital y Britanya İmpa- ratorluğunu yok etmek için çok kırmak suretile onları tetlime mec. bur edeceğini umuyor.İtalyaya ise Büyük Britanya — imparatorluğu- nun düğüm noktası olan Şarki Akdenizin Cenubu Şarkl köşesi- ni vurarak Asya ve Afrika müs- temlekelerini parçalamak işi düş- müştür. İtalyaya isabet eden bu vazife, kalyanın eski - Roma siyasetine sundan belli olur. İngiltere dünyanın en büyük za- nayi memleketlerinden birl oldu - ğu halde İskoçya ev sanayiini maye etmneyi, inkişaf ettirmeyi edinmiştir. Türkiyenin hemen her yerinde Sırf o tarafa mahsus ham maddeler vardır. Bunlar da ayni şekilde ev sanayii mevzuu haline getirilebilir. Bu sahada hudutsuz imkürler var- |dır. Türkiye hükümetinin bugün |yaptığı gibi, — köylern — dokuma luygun düşmektedir. Almanlar, Büyük Britanya a- |dasına havadan saldırarak istilâ hazırlıklarile uğraşırken, İtalyan- ların da Mısıra doğru hareketleri zamanı gelmiş olacak ki - İtalya kuvvetleri evvelâ — (Sollum) ve onu müteakip Seyit Barani'yi iş- gal ederek Afrikadaki hareketle- rin başladığını ilân — etmişlerdir. mreket mevzii bir ha- iz kü- tezgihları dağıtmak, yüksek sana- yi ssasından uzaklaşmak ve geriye gitmek mânasına gelmez. Bu hare- Türkive, ketla münası Şudur ki, köylünün geçimine ait verimli bir tarzda ka: lamışlır. Eğer köyli arançlarım bir imkân gi lalarımı bi- rakıp fabrikalara üşüşeceklerdir ki, bunun ne kadar büyük bir felâkel olduğu İzaha muhtaç değildir Harice Ham Tiftik Çıkmamalı Hole tifik &v sanayil öyle bi halde kurulmalıdır. ki, Türkiyedi ham çıkarılmamak, — bilkassa — keçilerin Sanbahnarda taranan yumuşak, ipek gibi kılları Türkiyenin mamul ih- maddelerinden biri balini al- idır Tifük sanayli icin dünya- mın hur yerinde, İskoçyanın ku- maş sanayli — derecesinde, rağbet | lerindeki teşebbüslerin - sa bu hareketleri Trablusgarptan | kenderiyeye müteveccih büyük |bir hareket ile Eritreden (Kasala) üzerinden Sudana karşı yapıla- |cak bir hareket mi takip edecek- Bu suale cevap vermek içil İtalyanların — harp, “maksatlarını düşünmek icap eder. — İtalyanlar iktisaden müstakil olabilmek ve ayni zamanda Doğu Afrika impa. ratorluğu yani eski Habeşislan ile emin bir irtibata malik bulun- mak için Akdenizde hâkim olmak pamuk el dokumala: ral Türk sanat ze olursa ayni şekilde mahsecler bn- lunabilir. Zaten Türk dahili piya- sası da Türk fabrika mamulatına | Ve daha doğru ifade ile Akdeni- ilâve slarak el dokumalarının bir | ZiN kontrol geçirmek lü- kasmını k adebilir. » İzumuna kanidirler ve siyasetleri- | Fğer Türkiye, işin hezliz başın. Hin temeli bu fikre dayanmakta- İda bu'unurken, dabrika ile ev sa- dir. Akdeniz kapalı bir denizdir. İnayil arasında muvazene ve aherk ::ı M İınıil_illlcx;a nıhlw:od:oıAk- |kurnuya muvaffak olu «. 'denizde İngiliz de: ontrolünü Te aa v Çi yelan e |ortadan kaldırmakla maksatlarır u. bem de Balkin bürük küdea, |9" triteceklerine İtalyanlar inan- esi- | mışlardır ve bunun için harbe ni teşki eden köylüye yenl geçim | girmişlerdir. Inkğnlır; temin etmiş olur. İngilterenin bilhassa Şarki Ak- ee Bece — Feki Bu tren uzağa gidiyor mu? Vagonun kapımına dayanmış uzun İboylu soluk benizli Bir adam — bize cevap verdi : * 'TA Arizona'ya kadar... Vagonun içi karanlık olduğundan içerdeki diğer insanlar görünmüyor- dü. Boğuk sesleri kulağımıza — geli. yordu. Biraz daha ilerledik hattm kena- Tıma oturduk. Delles'den bir gazete almıştık. İertye doğru atdan her a. MİHRİ'NİN DEVRİÂLEMİ Yazan: MİHRİ BELLİ Nihayet T harfi - Alamet - Amel (Türklerin, yurtlarını sekiden sömü- #datı 5 — Huysuz 6 — Bir| — | Li B — Keten 10 — Hamur; | yüne karşı haricin verdiği tdam ka-| Gazetenin birkaç Kısmı vardı. Paz- Farını protestosüz kabul — etmiştir. | çasırı Tom, diğer birini ben okumu Böylece Türkiye Avrupa fabrikaları. | YA koyulduk. Gazetede şöyle bir baş. nn aç makineleri için ham madae| HX dikkatimi çek$i. «Refâh —günleri yetiştirir iptidal bir memleket, mas-| — Altındaki yazı, Avrupadaki harbin keli bir müstemleke haline inmiştir. | Aamerika istihsalini nmınn:u..m. Hakikatler Görülüyor — | dan böylelikle işeizliğin. bulranın | nAı:uı ll B önü alınacağından bahsediyordu. A. ürüyet Tefimi Kürüte / nerikanın her tarafını dolduran iş- duktan sonra Türkler bu acı hakikat/ sizlerin ve serserilerin ağzına bir deri görüp kavramışlar ve kendi ham parmak bal.— maddelerini kendi fahrikalarında biz- — Tam bu sırada demin - kapısında İzat işlemek yelunu tutmuşlardır, | dürduğumuz vagondan on bir, en iki Türkiyede uyandırılan yeni — sanayi, yaşlarında Iki kız çıktı. | VSYi — Bu gpluk benizli, zayif mahlük- Jarın serseriler arasında işi ne? Me- Üğer Tom, bayatın kirli - taraflarını | benden iyi tetkik etmiş, kızlara: | —— Kaç para veriyorlar? Diye sor: dü. Kızcağtız küçük, zayıf elini açarak TAKVİM 20.Bylül 1089 e an a ee a CUMA Başımı önüme eğdim. En ileri git- miş sanılan memleketlerin iç yüzü İ';:’(l 1 — Kası; Ekül 5 —| YIL: 1840 — AY: 0 — GÜN: 264 sekadar igrenç olabiliyor. Gözlerim | vaşladığı bir sarada — bulunduğumuz ae RÜMİ ( 1856 — ÜYLÜL: 7 HİCRİ: 18590 — ŞABAN: 17 gazetedeki başlığa tokrar - takıldı: VASATİ EZANİ | İşte nihayet tren gözüktü, bari ——— yavaş geçan da üzerine atlaması ko- BAS ıLs4 — lay olaa.. Geçen vagonlardan — bir 1207 556 — boşünü seçtik. İlk öüce içine elimiz- 1523 g24 deki paketi attık, paketten Bonma 1811 — 1200 | kendimizi.. Vagonda yalnız - değiliz. 18945 133 | Bizden boşka üç kişi dahe var. Bun- 405 053 'lştan biri kadın adamlardan - biri özüktü vaziyet çok iyi tmiş. Vagona geldiğimiz zaman — karşı- Taştığımız yaşlı beyaz adam çürük dişlerini göstererek sırıttı: — Yalan be.. Dedi. Eğar — öyle ee ben Kaliforniyadan ayrılalr oralarda epey değişiklik olmuş olaa gerek.. — Sen oradan çıkalı ne kadar ©- ren G — Hd ay Bu sırada kadın söze karıştı: Baksarıza! — Buralardan — yük trenlerdle seyahat yatakmış öyle mi? Zenci kalın sesile cevap verdi: — Evet, yasaktır. Birkaç kere az kalsın yakalanıyordum. — Bereket şu uzun bataklarıma... Koyaladılar, am- ma tutamadılar. Yoksa - hapishaneyi Mihri Belli yol arkadaşı Tom ile beraber |de zenci. Bu gidi Vaziyetlerde —işin| boytiyacaktım. |acamisi olduğumuzu Sezdirmek — bi- yük bir hata olabilir. Onun için mey- hanedeki sarhoş ahbabımızdan — bü- tün duyduklarımdzı Bıra ile — Hapise girse idin ne olurdu ki? — Kardeşim, — burası — Tekasadır. Polisin eline sen düşmüşsün, gene ne ise, helki insan gibi muamela görür- sün, Bizim gibi zevallı zenciler için iş değişir. Darnokrasi prensiplerini kendisine dürtür edinmek iddiasında — bulunan Amerikada demokrasiye çok aykırı bir takım facialar vardır. Bunların €n acısı Bencileri rencide eden irk düşmanlığıdır. Amerikada on Üç mil. yön zenci var, yani Birleşik Devlet. derin nüfusunun onda biri. Bunlar cenup eyaletlerinde lâfzen olaun tam yatandaşlık hakkıma malik değildir. Amerikanın 6 kanlı dahili harbin. den sonra güya kölelikten kurtarı. Jan zenciye bugün de cemiyette ha. men hker kapı kapalıdır. Halbuki zen- | ciler, maddi ve mânevi bütün engels lere rağmen san'at, müsiki, edebiyat, ilim ve fen dünyasına büyük şahsi» yetler yetiştirebilmişlerdir. Cenup e- yaletlerinde zavallıların vey vermiye bile hakları yolctur. — Buralarda pa- düket İmuk yetiştiren çiftiklerde ortakçılık| — Neraye biüyle? yapanların çoğu zencidir. Amarikar — Kaliforniyaya... Bizim iktmiz de | da bulunduğum zaman zarfında — bu Arkansaslıyız. Orada çiftçilik yapar- | eyaletlerde bir sene geçirdim. Bura» dürk Amma çiftlik bor — yüzünden / larda ne mektebi, ne de doktoru ol bankaya geçtikten accra açıkla kal-| mıyan birçok mantakalara — tesadüf (Devamı var) olmamıza hayran bir halde bizi dinliyorlar. A- ralarında hattâ bisden öğüt alanları bile var. Hiç Hayk üsülile bedava Otornobil seyahatinde Üstü temiz ve traşı taza olmak &e derece Tüzumlu 148e şimdiki kullandığımız seyahat u- sülünde de gözü karlı caniye benze- mmok © derece bayırlıdır. » Bizim bu hale girmek için makyaj yapmıya ihtiyacımız yoletu. Nir kaç Bünlük sayahatte KA mikdarda kir- Jenmiştik. Geceleri yarı uykusuz ge- çirdiğimiz için Kgözlerimiz kanlan- mıştı. İçinde bulunduğumuz yük. va- | gonunün üstü açıktı. - Lokomotifin | bacasından çıkan Kara dumanlar bizi yalayıp geçiyordu. Trenin tekrar ya- vagona iki kişi daha alladı. Bunlardan ikisi de genç idi. Sor. Mısırdaki : €ÂAkdeniz bizimdir» akidesine de | üçül sed çekmek gibi ehemmiyeti £- | |bir maksatla mı yapılmıştır? Yok | BAHİSLER denizdeki deniz kontrol kudreti- ni yok etmek i- çin iki Ççare gö- sarih ve kat'i dK n bir iş bölümü KA A V Almanya Bü- e n ÜLn ıı'vlıv-—' yük Britanya a- rel eniz Üze- ga Hareketi 5.. z mı. mümkün ol- olmak... İkincisi, madığı takdirde Yazan: Emekli Albay İngiliz — donan- bu adada yaşa- Z masını ma ve çalışma -Mecit SAKMAR zin Ocakta yanan yosunların koku- | imkânlarım — sa- , üslerinden mah- 'su bu el dokumalarına sienr. Haki- | katlamayı üzerine almıştır. Iıııı—îmm ederek bu mıptakada hare- ki İskoçya kkumaşı bu sayede koku- | lizlerin mukavemetini böylece |ket edemiyecek bir vaziyete dü- şürmek. İhtalya donanması birinci şik - le muvaffak olmayı, yani açık de- nizde İngiliz donanmasını mağlüp etmeyi gözüne — kestirememiştir. Ve hattâ İtalyanların çok güven- dikleri denizaltı gemileri dahi gimdiye kadar Almanlar derece- sinde bir muvalfakiyet kaydede- memiştir. Akdenizin şarkına İn- gilizler hâkimdir. Yani bu denizin kontrolü İngilizlerin elindedir. İkinci şık anlara daha mülâyim gelmiştir. Çünkü bir de- fa bütün ıîulyı ordusu — serbest- r. Noksan olan teknik bizlikler ve malzemeler, şimdi hiçbir hare- ket yapmıyan büyük Alman or- dusundan — pekâlâ lebilir Çünkü Almanlar Büyük aflasının işgaline yüz elli | | | | | “Vayıracak değillerdir. Bundan bap a Doğu Afrikada da bir ordu- xi bulunmaktar Hava kuv- vetlerinden bü; bir kısminı da u harekâta cal 1 ı kontrolü temin için deniz tayyarelerini ve bombardı- iman tayyarelerinden az bir kısım ayarırlar. İtalya bu kadar uygun bir fır- atı hiçbir zaman bulamıyacaktır. Muur ve Sudan üzerine yapılacak harekâtı idare edecek Mareşal Grazyani), Habeşistan harbinin Balya Somalisinden (Gorrahay) (Magala) istikametlerinde şima- le hareket yapan ve en sıcak bir mıntakada va: deruhte etmiş olan bir kumandandır. İtalyanlar, Habeş harekâtın- dan büyük istifadeler temin et- mişlerdir. Yalnız bu defa karşı- larında Habeş ordusu değil; her ürlü vasıtalarla mücehhez Bü yük Britanya ordusu vardır. Garptan şarka bir ordu ile ilerlerken şarktan garba da diğer bir ordu ile hareket imkânına maliktirler. Hatıra, evvelâ İngilizlerin lehi- ne olarak çöl gelmektedir. Susuz bir çölü geçarek büyük harekât yapmak zor bir iştir. Ancak Habeş — harbinde İtal- yanların bin tan erzak ve cepha- neyi tayyare ile taşıdıklarını bi- liyoruz. Gerek (Danakil) cehen- nemi çölünde hareket yapan mo- türlü birliklerin ve gerek (Tasna) köyü istikametine yürüyen müf- rezenin ikmali — tayyarelerle ya- pılmiştir. Amma o zaman Ha- beşlerin tayyare kuvvetleri yok- tu. İngilizlere karşı ayni sistemin tatbikı, İngiliz hava — kuvvetleri karşısında ne dereceye kadar mümkün olacaktır? Mısır ve Sudana karşı yapıla- cak büyük tasrruzda "en büyük rolü yine hava küvyetleri oynuya- çak, ordulara zafer yolunu hava kuvvetleri açacaktır. ——— Mevlüda Davet Ve Teşokkür 20/90/940 Cuma günü öğle nama- BinI müLeakip annemin ruhuna ithaf edilmek Üzere Fatih camlinde mev- lât okunacağından döstlarımı, tanı- dıklarımı ve sevsp seven zevatı da- vet ediyorum. Gelmelerini rica ede- rim. Maruz kaldığım bu acı dolayısile telgraf ve mektupla beyanı tüziyet ve tesssürüme iştirak eden arka - daşlarıma Ayrı ayrı cevap vermiye olduğundan, tecssürüm mâni temiz duygularımı ve teşekkürlerimi — bü yazı ile arzederim. HİLMİ KARVAN 3 Yazan: B. FELEK Yine Yel Bahsi ir garip reakıyon oldu. Bir kaım — okuyucular, ibenim vapur ve tramvaylarda uluorta pencere açılması aleyhi- ne yazdığım yazılara — içerlemiş görünüyorlar. Bazıları bunu sıskalık, bir kız- e ve bir diğer kismı da n korkma gibi tamamen mevzuubahs olmıyan — âmillere atfetmiye ve bana da acı tatlı #erzenişler yapmıya savaşıyor. Beyhude zahmet efendim. Her şeyden evvel şurayı müjdeliyeyim ki; kimsenin be- nim yazılarıma kulak — nsarak pencereleri kapalı tuttuğu yok! Her şey yine cakisi gibi. Bizim 0: hallaç aksırığı (!) gibi gidiyor. Ondan dola- yı yel gönüllülerinin hava ve heveslerine engel olduğumdan endişe etmelerine mahal yok! Şimdi gelelim dâvaya: Her şeyden evvel bu bahsin bir yel bahsi değil, bir âdâbı muaşeret meselesi olduğunu bu defa apaçık yazmıya müsaade isterim. Ve hatırlâtırım ki; Hiç kimse diğerinin sıhhatini haleldar edecek bir hareket yapmıya salâhiyettar değildir. Vapurlara — gelenlerin çoğu » yaz günleri - terlemiş olarak | geldikleri için cereyanda otura- | mazlar. Bilmiyerek otururlarsa hasta olurlar. Bu, benim kurün- tum değil, tıın vücudünün za- aflarından biridir. Hıfzıssıhhat bâbında şunun bunun ve benim Hfımı dinlemek — İstemiyen ve bana haril harıl itiraz mektubu yazan tiryaki okuyucularımın bu bahsi rastgele bir hekime sorma- sı benim mi, onların mı haklı olduğunu ğp diye meydana çı- karır. Hele bir denesinler! Kaldı ki; Bir vapurda serinlemek isti- yenler için güverte vardır. Rüz- gârdan tehaffuz etmek isteyen- ler için de pencereleri kapalı sa- Tonlar var. Tramvaylarda da hava al- mak - isteyenler — sahanlıklarda dururlar, Rüzgârdan korunmak isteyenler içeri girer. Bir adam serinliyecek diye, yirmi kişinin hasta olmasını kimse istiyemez. Anlaşılamıyan nokta şudür: Serinlemek, yellenmek iste- yenler için vapurlarda güverte, tramvaylarda — sahanlıklar var- ken rüzgürdan korunmak iste- yenler için istedikleri şartlar i- çinde seyahat etmek hakkı ol- masın mi? Bana Nişantaşından — mektu; gönderen kir okuyucum, bu rüz. gür korkusunu geçen neslin bir umacısı gibi kaydediyor. Geçen nesli bilmem, Fakat bu telâkki benim için tamamen gayri va- rittir. Eğer tababet ve hifzissihhat diye bir şey varsa ve biz de bir- birimizin hak ve sıhhatine Tia- yet mecburiyetinde isek cere- yandan korunmak isteyen yol- cuların bu hakkını kabul etmek zarurldir. Amma, herkes istediği gibi hareket edecekat, birbirimizin kafasına yumruk vurmanın da bir özrü bulunabilir. Mekteplerin Açılması Hazırlıkları Bitti Maarif idaresi, yeni dera senesi miştir. Bu sene yeniden a; arta ve ilkmekteplerin binaları ve ders Javazımatı tedarik edilmiş tir. Mektepler | Teşrinievvelde açılacaklardır. TEŞEKKÜR Bevgüt babamız Salim — Kaptanın ölümü ile olan büyük acımıza el - vermiye tesesürümüz mâni olduğun- TAKSİIM Sinemasında BORİS KARLOFF Gunkuşan) Şimdiye kadar yarattığı rellerin en harikulâdesi ASILAMIYAN ADAM filminde seyircilerini iki Saat en Ölüme mâni olan makine... İnsan Öldüren korku. Programa ilâve olarak: 1 — ZOR. Z — Canlı resimler müthiş keyecanlarla çırpındırscaktır. gehresinde şeytan — kalbsiz katil... AKİ MAHKÜM, iki partilik komik, Eraf ve mektupla iştirak eden müh- — terem dostlarmuza ayrı ayıı cevap —