15 Ekim 1942 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

15 Ekim 1942 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İt ya Zamanlarda, olurduğumn & doküldeki binanın Üst katına oküz, yirmi yaşlarında delikan ""nnıışıı. Ş ş ! diğıma göre Kahire Üniver” Veya liselerin birinde - yetu ı“dımın pençereleri, onun p e Odanın pençeresile karşı y yalduğu için, bu solğua ve- Teahzun Kikani, tavırlı, zail - vücnülü 1Y1 sık görüyordum. “:'* Yakitlerini odanın — bir 'de bulunan bir Iimbanıt za t yy ellmda kitap okumak veyar o ! Yazımakla geçiriyordu. İyer : bu tabit hallerine ehem:* | trmiyor, geçiyordum, Niha bir kış gecesi, bir iş - Odama çıkmışlım, — gene ı.h_"““u Pençeresine — takıldı, “":'DRII!ınm üslünde yayık lr deftere başını eğmiş” B tü ıî lişmaktan yorulup, uy- Bt Kliğinı zannettim. — Fakat "“lrn Seden masadan başını kal Rördüm. Gözleri nğtamak n Sütmışti, önündeki — deflere i4, :.u)'l'!ları. yazdığı yazıyı iştı, Ümeleri — birbirine karış 'ı:';_'“ıırı tekrar eline kalemi Ti yazınağa koyuldu. u, "lnhk ve soğuk kış gece "q döşenmemiş bir odada 2, Derdesiz oturan bu der fcımağa başladım. Senç yaşında hayatın İr- deş Kiyor, kimseden yardım İaymı DU yaşayışın ağır yükü ı;mm, ışıyorda, Rlee) yerde, — delikanlıyız *rıu. kitaplarını — toplayın kadar bekle- Vi Ririnceye .,,_,:?'vını çekildiğim zaman. lerleri; K “—e af emişli, Nerede ise Adan Sonraki gecelerde. önü M"“ İzdiraplı - hayat İçinde, r. büngür nğalrken, kâh Ü* bi öcuğünu kayhetmiş bir rı,%_hıllıınl kıvranırken gö Doj d._"” bu hali, bana çok doktını” Melamp Sllarken ben göz yaşımı Yordum. — İnlerken yürer ta,, Darça — alüyordu, Ona Bibi sokulup — derdini Sok arza — ediyordum, for —-.“ 1 lüsüsi hayatım kimsenin Slemiyor, diye ona yak- ın » Ont uzaktan yoklar ı.' Hülm, Odası kapkaranlıklı, .___':"uıııv. zannettim. Fakat ÜU p, Eden odadan zalf ve sük İr İnliti Atymağa başladım.. ’—4:_1' kayıllr olup YETIM ÇOCUK 3ustafa Lotri Bimendelüti'des çevireni &. M. YURDATAP ,%ğlı' Yerli Askerlik Şubesinden: Delikanlının bu iniltisile kalhimin zızladığını hissettim. Kendi kendi me: “— Her halde, 2nvallı gonç ha> tadır. Yamında da, ona — bakacak kimse yoklur; ne olursa olsun e- dasına gitmeliyim?,, Piyerek, uşağıma feneri yaktur dim., Delikanlımın — oturduğu bina- ya geldim. Delikanlının — odasına girerken içime bir hüzün — çöktü. Benim geldiğimi anlayınca, gözle- rini açtı, Birdenbire odada bir ışığın par rıldadığını ve tanımadığı bir adâ- | min yanına — yaklaştığını ıüıllntı hayrette kuldı. Fakat — ağzını açıp birşey söylemedi, Yanına sokularak yatağın mnarına ilişiverdim: — Ben söain komşunum, nenızdaki binada — oluruyorum, leyişinden izdirap — çektiğini anlar dim, yanında kimse olmadığı. iÇ belki sann yardımım dokunur geldim, Hosta mısın?... Delikanlı, bu sözlerimi duyun” €a ağır bir hareketle euf, alnına götürdü. Ne demek iştediğini anla dira, Elim! başına Koydum, ateş * ler İçinde yamyordu. — Zavallı çor cuk sitnaya totulmuştu. O kadar zayiflemiştiki, iöne, İp liğe dönmüştü. Kapıda durün vşk Bimı çağırarak benim evdeki sil> ma ilüçlarınden birisini getirmesi ni söyledim, Biraz sonra, uşağımın getirdiği ilâçtan birkaç damla İçirttim. Kon- dine gelir #ibi oldu. Reni tath ve gamiml Dir bakışla süzerek mirik dandi: — Çok teşekkür ederim, Ona sordum: — Bir derdin mi var, hnlı ke yar ye şim 7 — Hiç bir derdim yok.. — Coktanberi ml rahatsızsın? — Bilmiyorum, — Senin bir doktora Ihtiynem var, müsande edersen — çağırlayıın, seni müâyene etsin. Delikanlı, urun uxrun — inledi: Nerede ise ağlâyadık bir görlü yü' züme ba — Hayatı ölüme tercih edenler doklörg ararlar, Diyerek, yarı bay ğın bir hâlde gözlerini kapadı.. Doktoru çağırmaktan başka ça te buolamadım. Hemen uşağı lanr dik bir doktora gönderdim. Doktor: bir müddet sonra; hu" vanın — soğukluğundan, — sokakların karanlığından ve çamurdan şiklir vet ede ede geldi. Hastayı mwaye* ne etti, Sonra kulağıma eğilerek ta fif bir sesle : (Sonu yarın) İnfEN A terhis edilniş beaiz İterhinlörlai işletmemle 5 #übay ve aszeri memurların Kayıtlardnı yaplırmak izere aüfus * terkie tezkorelerile birlikte Gcele hubeye müracaatları, ZİRAAT BANKASI ".’-ıı—ı_—ı—ııııııommııg—y - — Şube ve ajaas adedir 085. » Rirat ve ticari ber nevi banka müsmelleri, / Para biriktirenlere 23,000 Ura ikramiye veriyor. ıooıcııını.mı.bıııı 20 . * «00 . 60 . © l . Hesağlarındaki ıırııu bir ıtııo klade 50 ıırıu Aşağı İ İkramiye çıktığı takdirde 34 20 fazlasile verilecektir, X____ STAlar senede 4 defa, 11 Mart, 11 Haziran, 11 Byiti, 1 Birincikünunda çekllecekir, Yeni Eserler ĞN LA ie Türk Yardu — 3 neü sayısı çık: in. Bu sayı şair Mehmet Emin Yur- _':Bulmacal 1 2 3 4 5S 6& ? 8 9 to oDU DUYRWWA Soldan sağa ve yukurıdan ayuğı: 1 — Asker yemek kabı, 2 .— Bir harf, bir kuş, bir barf, 8 — Gü neş değil, büki değil şart, edatı, 4 — Üstüne ötoberi konur, sevyili, 5 —— Fasıla, bir müzik tâbiri, alış, 6& — Bir vilâyet, içilir, pokerde adı geçer, 7 — Baş kaldıran, edat 8 —— Siz, boyunda bulumur, Zaman © —— sesli harf ,yemekle beraber ye nir, bir sesli harf, 10 —. Birinci sr ranın aynı, dekulun bir manzumesile başlıyor. Niyazi — Sabri Ergül kendi — ede- Bi mesleklerimizi meydana koyat, ©ak münekkid bekliyor. Hasan ridin milliyetçilik ve İnsaniyetçir lik yazısı devam etmektedir. Halim Sabit (İlim bakımından ahlâk) e- serini leikik ediyor, Huştim — Nahile din iktisadi soşyoliji ve Türkçülük makalesi dikkati çeken bir yazıdır, ... ÜLKÜ — 1 Dirinciteşrin sayısı geldi, Ahmet Küdsi Tecer, Mehmet Kaplan, Şevket Azir Kansu, Tahsin Bango oğlu, Haum Baki Kanter, Hakkı İzzet, Vahdet Gültekin. Me sut Cemlil, Bekir Sıtkı Kunt, Ca: hid Beğenç'in yazıları, Ceyhun A: ıııı Kansa'nun bir köy düğünü şi* . . TÜRK Anmsiktopedisi — di nci sayısı çıktı, 1 Aleş Oku: Etdalettin. 2 , Atike âd!r Asrı »ans dette yışısın kadınlar- Ömer Ri- za. 3. Allın Ördü Üevrinin Ficalinden Alif: dır. Aptullah Z Defterdar Alıf: Zeki Pak AbI, 8 , İSLAM '— sıyasi BE, Gi lın, 5. Kuyucaklı G ALI. 7 — Mecelle Şarihi Atılı vef Edip: Aymım, Litan : Efdatet- tin, 9 , Kelâın. fsiscle ve Tasavvuf ta Ayan: Profosör İsmall Hakkı İz- mirli, 10, Anadolu Humell ayanları: Efdaletlin. 11, İsmatl Habihe, ce vep: Müsteşrik ve Misyoner zibni- yetinin yayılşı, 122. İslâmdan uzak Jaşma: ürkçülük yerine Müslüman Türkeülük: Cinaraltı ve ürk yurdu # . 85 — 86 — 87 nci e- Halirle Yücel — nan) a deir Nasabi Baydarın (Fee him bey ve biz) e dalir — prof, F, Ecevidin yyarıları, Beliçet Kemalin,” Fan) Hüsnünün şiirleri, ..* Cinaraltı — 5$ aei sayrı zem- Okuyucu: G, Vavel Bir askeri başbuğun mâlik ol Yazan: ması İcap eden osaslı — vasıfları tayin için uğraşırken, bu vasıf: ların geçmiş zamanlarda na sü- retle tesbit edilmiş olduğu hak- kında bir fikir edinmek iİçin a. tihe göz atlım, Bir generale mu bakkak Jüzım gibi sayılan aske | Ti faziletlere vesaireye dalr mevs zt hakikalen — tuhuna kadar nüfur etmiş buldum. Bu tarif Sokrat isimli bir hükimindir. “General, erlorinin yiyeceğini ve sâvaş İçin zarari olan her maddeyi nasıl iemin — edeceğini bilmelidir. Pilânları; ameli — sa> hadan ihata edebilecek bir mu- hayyeleye, onları tera edebilecek iredeye mâlik olmalıdır. General yorulmaz ve İyi görür bir müşa: hittir; dbabacan ve sert bir ümlr; Saf ve kurnaz, muhafız ve bir- sız; müsrif ve cimri; alicenap ve hasla; eöretkâr ve mutedil olma hdır, Bir general bültün bu fari- betleri ve daha birçoklarımı de- Buşunda beraber dünyaya getir- miş veya bunları sonradan kazan mış bulunmalıdır. Zira nizamşız “insan yığınakları bir orndu değik dir, tıpkı bir ev yapmak için arm saya yığılan makemenain cv ol madığı gibi.... Bu tarifde benim ençok he- şuma giden nokla — meziyetlerin sıralanış şeklidir. Zira Dana göre Komutanlık sanatının hakiki yor Ju ordüyu idare ile başlar, ve starleinin veya harbeden ordula : rı idare etme sanatının yeri son da gelir, halhuki, birçok *askere ler stratejiyi ve horbi idare eb meyi orduyu hazırlamadan daha ehemmiyetli — sanımlar. Sokrat a: meliyeyi ve iradeyi en ehemmi- yetli iki familet sayarak Gzerinde, ısrar etmişdir, Ri. ba da yerim dedir. Nihayet blr generalin mâ> lik olması feap eden meziyetle- Yin sayısı ve tenevvüü komular nın faaliyet göstereceği — sahanım Benişli karşılacağı vaziyetlerin fenevvüü ve kendistini yaralabil- mek için intibak etmesi ican © den meziyetlerin mddiyeti hake kında Lan bir Zikir verebilir. “Pakat Sokralın tarifi bile be- na göre bir genorulin eşas vasfı: ni kâfi derecede tebsrör ettirmer. Komutanın csaslı — vasfı. - cevvalik yet ve harbin darbelerine tahamr mül kydretidir. Sokrat — yamanın- da bu âmilia şimd'ki kadar ehem miyetli olmaması da — muhtemel» dir , Bugün harp halinde olan ge- İ neralin zekâsı yalnız 20 saatin i- çerisinde değil. gün'erin ve hafe taların içine, kontralü İmkümı ol- mayan hüberlerin ve hatıra — #ek meyen hadiselerin çamuruna — gör mülmüştür. Komulan — harbin her- hansi bir Anında, hararet dereces sinin değişmesi; yahni — düşmanın Beklenmeyen bir hareketi netlees Si olarak en aşağı 100 melre İrti. fadan ser#'bir zemine düşüşe hen zeyen bir darbeye maruz kalabie | mek için yorulmayan bir dimağa | ——— ——————————.——— ” - Harunurreştd'in Oğulları Munun #zerine hükümdarm bağırdığını işittimi — No diyormun, yaya Mabeyinci: mı gelmiş?i, — Evot, hem de yalınayakla, Harunurreşidin gür sesi tokrar yükselül: — Onu derbal yanıma al, ne arzusu varsa yerine getl- reveğim. Bua sözü işitince istodiğim olacak, kocam ve oğlum kur. talacak diye sevindim, Biraz sonra yanrma gelen başmabe. yinal ile huzura girdim, hükümdar beni görünce ayoğa kalk. tr, Başımdan ve güğsümden öptü, Ve bana Üfr yer güstere. gek yazlına oturttu.. Biraz nefoa aldıktan sonra: " —— Ah felek bize neler etti. Sanden koşkarak adamları. muz bizi terketti. Düşmanlarımın. türlü, türlü iftiralarIa sa. Bi kışkırttılar, Nen beniin kucağımda büyüdün, sütümü em. din, Bon do banlara güvenerek kendimi düşmanların şerrin. den ve feleğin gilelerinden kurtardığımı zannodiyordum. Harcuurreşid merakla: — Piy Reşidin aaası, dedi, neyin var?. — BSonin baban yerinde olan kocam Yahyayı kasdedi. yorum, Sevgili bükümdarımız, o sizi ne kadar sevip — yaf. katla munmele ettiğini, kardeşiniz için nasd hayatını tehli. keye koyduğunu hatırlarsınız, dinliyen Haruınurreşidin — kaşlart Bu sözlerimi dikkatle çatıldı: — Ey Heşidin anası! dedi. Bu olmuş, bitmiş bir iştir, Biukadderatım önüne geçilmez, Allahın gazabına uğramıştır. — Fakat tanrı istediği geyi mukadderat sayfalarından siler, istediğini bırakır, Herşey onun çlindedir, yıları bir arada çıkarıldı. Ediple bir konuşma, Sinekli bak- kala dair Hasan Ağaoğtunun, (Ya: gin münderecatla çıktı, Jarımırza tavsiye ederiz ——— İ İngilterenin bu horplte en yük- sek Komuldanı olarak Temayüz c den ve şimdi Hindislanın müde | Yaası ile meşğul olan — Genernl | (Vavel) Londrada bulunduğu bir I sırada kimlerin, ne kibi vasıflar. dakt adamların yüksek — komutan | olabileceği mevsau —üzerine Oke | ford Üniverşitesinde btr konle rans serisi bermişli, Bu — konlfes rans son zeman'arda toplancrak foplu bir letkik yazısı haline ge* tirilmişlir. Bugünkü-ethan hoarbinde mıv harip devletler için en — mühim mezele bilhassa modern sildhlar ile elhozlanmış Dâyük orduların komutası olduğuna — göre İnviliz Paş komalanının çok dikkate de- der gördüğümüz fikirlerini neşe rediporaz: plir İnce ve - nazik — makinelerin herp zamanında faydası azdır, bu kaideyi ordunun — mücehhez oldu Üü silüblar ve âdetler — hakkında doğru — buldüğümüz gibİ ordunun başbuğu ve binnelis ordu bakkın da da doğrü bulmaktayır, Harp ik tdarından üstün bir dayanma kar Biliyoti — taşımalıdır. — Britanyanın harp malzemesinin lüzumsur — de recede sağlam olduğu çoçk defer lar tekrar edilmiştir. Ayni şey ker mutanlar hâakkında da doöğrü öler hilir, Bu sağlamlığı lehde kaydet- mekte haklıyız, Bazan münakaşa edilen bir me- sele var: Harp bir sanat — mıdır, yoksa bir ilim mi? Beni bu kom feransları vermeye davet ederler * ken benden harp “ilminin,, brany larından birisi hakkında söz söy- lememi istemislerdi. Eder başka bir üniversite taralından söy söy lemeye davet edilmiş olsaydım ora S1 hlimalki bu “ilim,, kelimosi ye rinde “sanot,, kelimesini — kullunae rak benden aymı şeyi — istiyecekti, Ben ne bir lim, ne de€bir sanat tar nıriyorum ki, orada rakipler âl- me yahul sanatkâra 'aş alma, âlk- min veya sanalkârın âletlerini çal- mak yahuf iptidat maddelerini yok etmek hürriyeti kabul edilmiş ob- sun; bahbuki, âlöm, yahul sanalkâr zamana rağmen bir slatöü, yabul bir tecrübe üzerinde, çalışır. Bam Tar yolunda çalışırken ister bir star tü yapsınlar isterse bir fen tecrü- besi, karşılarında körmetten başka bir şey görmezler. Bu şartlar tamamiyle tahakkuk elmiş olsaydı bugün karanlıkta kal maş nekadar çok sanat şaheserleri vücüde gelmiş — bulunurdu Ve bu gün Tahakkuk — etmemiş ne kadar fen keşifleri indunlığa faydalı mey valarını vermiş olurdu? Hayır, E- üer harbi sivil tâbirlerle tarif —et- mek izım gelirse, onu bir oyuna, çok haşin bir oyuna benzetmelidir. Bu oyunu bilirebilmek için I'C'- bir vücüt ve sağllam bir zeklâ şart- tır, Elinin altında insan hayatları Olan Kkomutaân — böyle bir mesuli- yetin ağırlığına lahammül edebil- Harunurresfd'in Oğulları | —0ÂÜÜğ ea ÖÜ M — KOMUTAN OLMAK SAN'ATI mülik olmaldır. Bu yi Bir olduğunu son ha j esnasında ansızın ölmüş — askerl başbuğların sayısından — anarsınız. Askeri tarihi oküduğunuz vaktı des yanıklı olmamaktan doğan muvyafs 5 faktyetşizlikleri not etmeniz gerakt tir, k CESARBE, SİHHAT, GENÇLİK Bir ,komutanın — maddi vasıflar rı haktrında birkaç belime söylet mmeye hazırlanıyorum: Cesaret, «İlat hat ve gençlik,, Görünüş meselesi ile meşgul olmayacığır. Hâkim bi sima şüphe yokki bir komutan içim faydalıdır. Fakat bir general tıpla bir koşu gibigösterişi iyi olmas diği balde iyi olabilir, Bedeni cest ret bugün yüksek rüthelere erişmiş komutanlar için, göğüs göğüse - çar pışilan eski zamanlarda — oldulkü kadar esaslı bir vasıf değildir. Fat kat biç ebemmiyçisiz de sayılar maz. Zira general ba sayede — tehe ğğ Nkeye koyduğu şeyin ne olduğumu daha iyi anlar. Bundan başka ma> kine harbinde dahi generali ordu laraanı harp cephesine — sevkederm ken; yahut Bizzat bir keşli idar ederken, hatta hava çarpışmalarımı da bile başda görebiliriz, Maddi ve manevi — cesaret bifi komutanın mülik olması lâzım ge len bir vasıftır. Volter, Malboruğuiğ methederken “harbin orta yerimde & sakin eesaretinden, like İcerir sindeki soğuk kanlılığından,, “ble komutan İçin tabiatin Jütfettiği em büyük mevbibe, —olduğunu söşlür yor, Volterden iki asır sonra, Ja İra pek de hayran olmayan — bip askerl muhabir marcsalia sarsılma yan sükünetini ve ricatin en karat hk günlerindeki vahşi inadını an” Mmtarak: “Bu meriyetler, diyor. yiyr de netfceler döğürmüştürki, maret şalin İrlikâp ettiği birçok koca tHe biye — batalarını — unulturmuşlur.; Sihhat de bir generalde cok ehen” miyetli bir muvaflakiyet deeili o makla beraber bu izafi bir vasıltır, Zannederim ki, bnzün bepimiz has ta bir Napolyana mâlik olmayı, ©- na mağlüp olmuş Lirçok sağlam ge nerallere mâlik olmaya tercih ede” riz. Müthiş bir zeki zayıf bir vür emda yerleşebilir. Volter ve daha birçokları bunu bize İspet etmiz * terdir. Ma'boruk büyük seferleri “ nin devamı sırasında birçok beyet # aihhiyeler tarafından — çalışama: yacak Halde gösterlimiştir . $imdi yaş meselesine — geliyos Tüm; Eski Romanın bir şalri, İlr tiyarların harbetmesini ve uşık ake müsinı rerelet deye tavsif ediyom Runumla beraber bir erkeğin kadım için ve bir generalın düşman — içim teblikeli olmaktan orkucakları veşt ııyııı güctür. Z fDemı var) SAHİBİ: ASIM US Basıldığı yeri VAKIT MATBAASI Umuml Neşriyatı idore edan Relfik Ahmet Sevengil Caterin anmesi, efendimiz Mo'munun üÜrerine — hukula vardır. Çünkü onun kucağında büyüdü. Ayni zamanda ana gok hizmeti ve muhabbeti vardır. Efendimiz dalma onu sor- makta ve hürmetle anmaktadır. HattA oğlunun bağına ge. len o felâketten sonra ona yardım etmek İstemişti. Eğer onun hâlâ sağ olduğunu bilseydi, buraya davet eder elinden < geldiği kadar ikram ederdi. Ve onu teselli etimeğe çalışırdı. Derabir, bu sözleri söylerkea Caleria annesj gözlerim. den akan yaşları sjlmeğe va metanetini Mmuhafaza — ötrmeğe galışıyordu. Zeynop, mürebbiyesinin verdiği Izahatı dinleyip Thtiyar kadının ağladığını gürünce kalbi yümüşadı. İhtiyar kadıma #ciyarak onunla beraber ağlamak istedi, Fakat Bermeki, lerin ajlesiyle bir türlü yaldızı barışmadığı için bundan vaş gecti, Denanir; Zoynebin misafirlerine karşı hâlâ soğuk ve Kkzyt durduğunu gürünce, onun —merhametini celbetmek için dedi ki: — Haçunürreşld etendimiz de, Caferle olan malüm bâ. diseye Tağınca oaun validesini sever, hürmet ederdi. Çünkü '©na da, validesi kundakta bırakıp öldükten monra, Sit ver. Mmiştir ve enu terbiye etmiştir, Kendisine bir ana gibi balınn ve hüşmet eden efendimiz, sısk sik ona birçok — husnsatta Bkıl damışırdı. Hattâ birkaç defa kendisine (Ey Roşidin an. nexi!) diye bitab ettiğini de — Öyle ise a, benim büyük aanemdir, oıı-—ı.ı-ııımııııııı—ııııııı — Bilâkis ben sizin tariyentıdın. TiNümdar efendireteği bura Kargr olan tevescühü sade özindi Matefkazidaadan Ti

Bu sayıdan diğer sayfalar: