13 Eylül 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

13 Eylül 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VARIT 189 EYLÜL 1061 Ruzveltin nutku (Ruzvelt, mühim — nutkunu dün sabah soab 5 de süylemiş dir, Bu nutkun Nevyork radyo. suerdan aldığımız metnini der- ediyorus,) Ruzvolt, evvelâ Greer hâdize. sinin, içinde cereyan ettiği şera- İti hütırlatmış ve demiştir ki: “Bu gemi, güpe gündüz İzlanda- ya doğru yol alıyordu ve Groen. dandın cenubu şarkisinde bir Mmintakaya varmıştı, —İzlandaya Bit Amerikan poslasını nakledi- yordu, Amerikan bayrağını ha. Mildi. Amerikan gemisi büviyeti, hiç bir yanlışlığa mahal vere- mezdi. İşte o sırada bir Alman denizaltı gemisinin taarruzuna dğradı ve Almanya, bunun bir Alman denizaltı kemisi olduğunu tasdik etti, Denizaltı, Greer'e bir forpil attı, sonra ikinci bir torpil daha attı. “Alman propagandasına ve A. merikan - Obst - Rüksyoncuları « nin tercihan yapmakta oldukları tahmine rağmen Amerika muh. ribine, onu batırmak maksadiy- le, haber vermeden, ilk — olarak Bilâh atmak sertliğin! gösterenin Alman denizaltısı olduğunu te. kit derim. Bu denizaltı gemisi, o sırada, Birleşik Amerika hükümetinin kendi müdafaası için elzem ol- dıığurnâı bildirdiği sularda bulu. u, umbur reisi Ruzvelt, bundan Sonra, cenup Atlantiğinde top- _ıilknnı “Robin Mor” hâdisesini tarlatmıştır. NAZİLERİN GAYELERİ Müteakiben, 1841 temmuzunda, bir Amerika gırhlizmın, şimali Atlantik, te, bir deniz'atı tarafıncan takip edil. diğini ve danizaltının, taarrun vaziya. #ine girmek Üzere macevra yapmağa Çalıştığını söylemiştir. Cumhurretei, en nihayet, Panama hancıralı Sessa yük gemisinin ve Kızildenitde, Bü - Veyçten iki yüz mil wcenfede Steel Beafarer yük gemlsinii batırilmasını hatırlatmış ve demişlir ki: “Bu hüdisdler karşmında, biz Ame . Tikalılar, sükünetimizi wmuhafuza edi. yorüz, Münlerit bir vabayı tsam et . mek, yahut baştt bir bareket kazpı « Bında parlamak büyük bir midete ya, Kışmaz, Cakat bu gibi b'r vakanın mün Terit değti, bolki umumi bir plâna ahi olduğunu gösterir Ruüzvelt, buhdan scara - Amerikan iHaretlerini taşıyan ve Amerikati va, tandaşlarından birçoklumam ölümü . me sebebiyet vermiş olar denizaltı gö. Mllerinin taarruzlarından — bahsetmiş 've nazilerin gayelerinin dahizler hâki, Mmlyetini ellerine almak, Alantik de, nizinin bazı kısımlarmmı ele geçirerek Bütün devlet gemtlerini tatırmak ol . duğunu, Hitlerin yeni düryadaki an. trikalarma Birleşik Amtrika devlet. lerinin vakıf bulunduğunu söylemiştir. Ruzvelt dovamla: ÜSTÜSTE SUİKASTLER — Bulkastları, sulkasılar tasıp et, mektadir. Geçen sene - Uruguaydaki Bir sulkast komşu davietlerin de yate Merika devletler halkırın Amerikada Bür ve sükün içinde yaştyabilecekleri Tefrika numarası: 70 Yalnız akşam sofrası onları birleştirir - Yyor ve herkesin içinde biribirlerine gayet <andan, ıunımî. sevişen iki insan sadelik ve mezaketi gösteriyorlar, Semrâ Hanımelendinin uzun gün kor <asımdan ayrı vakit geçirmesini biraz olsun İzahâa yarayabilen iki nokta var, Biri kadr nn ötomobil kullanmağa meraklı ve profe- * sör Ali Ceylânınen asfalt olmayan yollarda sarsıntıdan rahatsrz olması, fazla yorgunluk- tan kaçması; ötekisi de Semrâ Hanrmefen- dinin ctomobiline binerken daima boya ku- tusu ile paletini ve muşambalar - gerilmiş hayal'nden vazgöçmeleri Mamgeldiği, nâ söyliyen Ruzvelt demeştir. KI — Nazl Alınsayası! $emdi emniye. timixe Lzarruz ediyorsum. Bundan L deri gidemiyeceksin! Birleşik Amorika devcetler balkına tekrar aitap eden Ruzve't: — Şunu anlatmak — Hüyorum Wi, Birleşik Amerika deniz kuvvetlerini yenilmez aayanlar, gunu — bilet ancak İngiliz donunma yüşı Getçe bu kabildir. Bu bir riyaziye mea, selesldir, İngilla adaları Hitlerin eline Keçtiği takdirde Avrumı tezgühlarını kullanarak bizimikinin fç misif deniz kuvvetine zahip ölabüe, demiş ve şun lari Üüve etmiştir: HİTLERİN DÜSMANLARINA YARDIM — Bizim #iyâselimir acık denlizle, rin hiçbir devlet için Yehlikeli olma.. Kim derdi ki; asırların kuca, Kında Avrupanın malı olarak ter kâmül etmeğe başlayan havacı- hk, Türkün anayurdunda ve bu yurdun istiklâl davasına önayak olan bir parçasında Türk çocu, Runun ebiri olmak gürurunu ta - şıyacaklır, — * On yodinci — asırda Markiz Bacgueville'in bir ötel damından atlayarak Sein nehrini aşmağa muvaffak olan süzülme uçuşunu yaptığını biliyoruz., Fevkalüde zekâsı ve hayat olgunluğundan aldığı tecrübelere istinat eden gu cesarati takdir etmek doğru- ur. Fakat, sekiz — yaşındaki mızıya böyanmiş Hapik tininde bir plânör yükseliyor . Biraz sofra öğretmen Ferit Algüzeyin klâsik akrobasisini — seyrediyo- ruz, Bu hareketlerin yüksok kali tede olanlarımı görmek hiç de fena olmadı. Âli - Yıldız. büu geşniyi de verdi. On sekiz sant otuz beş dakika havada — kala, rak zaman rekorunu, ve 275 ki- lametre mesafoyo kadar uçaraa yol rekorunu memlekette — tesis eden bu gencin klüsik akrobası, üstündeki plânör iktisasmı göğ- sü kabartacak bir mükemmeali yette görmekle övündük, Motörlü — tayyarelerin beşli filo halindeki — uçuşlarını (C) masmın teminine çauşmaktır. 1041 topyokün harbi, bu taztfai Amertkan siyasetine bir meyda: aXumadır. Hit, ler, her türlü beşer! kanunları ayak altma almıztır. Hitlatn nizamı kuv, bir Tn blmir parçalarına bağladığk rın, parçalarına çıtalarla hazırladıfı kanatlara takılıp uçmak hevesine kapildı- ğini yeni igitiyoruz. değil mi? Rusya ve a etmel zekâsı, l a Sözümtnmn çemeda Meme | Amerikadan acele Jarunizı öidü u i elinin ŞaK ŞA üpglr Kardçi. | Haeranae ge gea ei |— YALCIN İSÜYOL Grm, Birleşik Amerika — devetierinin İki mühim umdesi, Hitterin dfişmanlarına yardım göndermek için kullmadığımız hattm vikayesi ve açık Gdenizlerden geçmemize mâni olunmumasıdır. Her neye mal olursa olsun yollarımızı açık bulunduracağız. Bir çııgrraklı yılanın üzerinize atılmak üzers olduğunu gör düğünüt vakıt onun Üzerinize atılma. sna eldette intitar etmessiniz. İşte, bugünkü Alman danizditderi bu çın. giraklı yaanlara benmemektedir. Dü . tün Amerikaladar, buzln, toprakları, mım müdafnası icap eltiğini itiraf at « mektedirler, DEMNORRASİ GALİP GELECEK Müdafan anı, bu andir. İnce eleyip âtk dokumağa lüzüm. yoktur. Bir törpilin gemimizi batırmasımı bekle . mek doğru ölmaz, Uzak denislerde ge | milerimizi batıran — deaizaltıdar yakın sahillerimizde do bun yapabilecek « derdir, Deniz ve hava küvvetleriml. Alman denizaltilarinin törpillerini ik olarak atmalarına müsade etmiye - değil midir? Nihayet görüyoruz ki; kısa bir mazisi olan Türkkuşu cami, asının başarıs! ve Bemeresi ör“ nek aldığımız öte dünya kuru- luşlarından daba kıymetli bir varlık' olmak yolunu tutmuştur.. İnönü bambaşka bir dünya, dır, İnönü çocuğu arada Mmoka - nizmasıdır. Gı'quıhl'nüımde Türk çocuğundan sonra uyanır, rüzgür orada Türk ka- natlısından çok daha hareket, Sahbahm alacasında başlayan uyanıklık akşamm — dokuzunda istirahate geçinceyo kadar du- harekettedir. rup dinlenmeden m İşte bizler bu varlık içinde : çen bir günün sarhoşluğuna pılip, yüvarlandık, ceklerdir. Buzun mânamı gudür ki, | maydanı sardi. hare- Geniz ve hava küvvetlerimize - bizim | keti boşluğu doldı , Tayya- malidafna sularımız telâkki ettiğimiz | reler havalandı. Plânörler süzül man denizaltılarını ve korsan gemile. Vaşlağton, 18 ÇALA.) — Bövyet Rus ya sefiri Oumanaky, — riyaseticumhur sarayında bir buçuk sant Ruzvelt ve Kotdel Hat ile görüşmtştür. Zannolunduğuna göre — Oumanslıy, mevcut harp malzemesirin aeilen Run yaya gönderilmesi tavn'yerinde bulun- muştur. Rusyanın Amerikadan almakta ol, duğu barp malzemeci beoelimi tesviye #debilmesi için Amertlte bülkümeti ta, rafından Sovyet hükümetine İkrazda bulunması meselesinin de görüşülmüş Aduğu da söylenmektedir. yA, laTe va icara kanımudun temin et mekte olduğu mMenafiden istilade et. mermektedir. Bundan başka bir Amerikan heye, tI, Moskovaya gitmeğe bazırlanmake tadır. Orada İngiliz sefareli ve Sovyet zimamdarları ile görüşmeler yapıla » suktır. Diğer taraftan Amerikan kızılhaçı da Rusyaya beyet göünderecektir. Tramvay altında kalan çocuk Alemdarda, Çukuürçeşme so- kağında 6 numarada oturan po- lis Hulüşinin altı yaşındaki oğ. a 'Tünesy, dünesddüde kürst rinin hupsibin batemale'rı emrini ver. | parasüt oldu, Burlar dan kargıya ' geterkeri Dydtihan dim, Artık bundan acura bütün me . | Yenisi çıktı, Ve sekiz -:I&e Sömmerin idaresindeki 185 nur süliyet Alman ve İtalyunlara ait ola. | boşlukta bir taş parçası i | maratı Beyazıt Macka tram- caktır. Bu karar, aylarca intisardan | yuvarlandıktan #onradır ki pa- | vayınm altında kalmış, başından sanra verilmiştir. raşütünü açtı. Sokiz — saniyede tehlikeli surette yırı!armış_ut Amerikan milsti, tarininde, birçok | 350 metre kadar düşen bu para, Yaralı çocuk hemen Fanaf Krizletle kargılaşmıştır. — Milletimiz, | Şütçü genç, ayağını yere basar hastanesine — kaldırılmış, suçlu bize karşı yaprlan taarruzların hir ha | DASMAZ vazifesi başına koştu.. vatman yakalanmıstır. Yikat olduğunu ve bu iLarrumlara kar |— Arkadaşlarının çalışması üra BÜZR gt eldei bir müdafnada bulunmak icap | Sindaki yerini, rolünü aldı. Nor- Ne demeli? ettiğini bilyor. Allahiın — yardimile — cemokrasiye, hürriyete yapılan bu taarı uz, bertaraf edilecektir. Vapura binerken ölen kadın İnegöllü Hayriye adında BT yaşında bir kadın, dün Köprü- mün Adalar iskelesinden vapura binerken; anf olarak — düşüp ÖL müştür. Kadınm cesedini muaâyene e den adliye doktoru, kerdisinin kalp sektesinden öldüğünü tes- bit etmiş, cesedin defnine ruh, sat vermiştir. Edebi Roman dü, fakat bunun heki gçerçeveleri birlikte taşrması... Semrâ Hanr mefendi, Fransada bulunduğu senelerde re- #im akademisine de giderek üç yıl meshur fstat Ferdinand'ın atölyesine devam etmis, fırcasma hâkim, zevki ince ve görüşü kuv- vetli bir amatör sanatkârdır; Bursaya sık sık elip gitmesinin sebepleri arasında bu şehr İ ik havasının kendisini tatlı bir heye- l doldurduzunu — söylüyor ve evvelce Bursanın tarihi binaları, camileri, türbeleri, i ve servileri karşısında aylarca ca" gorş olduğu için bu yıl şehir dışmdaki tar dat güzelliklerini musambaların — Gatüinde | sanlandırmaSa üğrasryor. Ahmet Dündar Semrâ Hanrmefendi- “ nin otomobil ve resim zevkine rağmen işde kendisi için çözülmemiş bir sır görüyor, far İt Pai aat İ Z ü lll el Daçl ARADİZ ll L niz sayılır. | zamanlı bir atlayışın asap bo- kat aşağı cinsten bir tecessüsü ' doyurmak için hocasımın mahremiyetine uzanmağı ayıp ve lüzumsuz sayıyordu. Dündar tarafından emek sarfedilmeden hâ- diselerin yardımı ile çözülmesi de mümkün- in izin müddeti dolduğu — için doatlar rına veda edcrek ve nişanlısını alarak Bur sadan ayrılmak mecburiyetinde kaldı. Semrâ Hanrmefendinin başlıca zevkle rinden biri atomobil kullanmaktır. Ahmet Dündarla Selma Tumrul, Mudanyaya harer ket etmek üzere otelden ayrılacakları sırada kapmın önünde ona rast geldiler. Sabahle- yin vedalaşmışlardı. Semrâ Hanrmefendi: — Gidiyorsunuz, demek, dedi, pek kr sa olmadı mı?.. Hemen hemen dinlenmedi- Selma Tumrul: — Benim mektabim aeılryor, izmim de bu kadardı, iştmin başmda bulunmalryım. Diye cevap verdi. Ahmet Dündaer: — Benim de - iznim bitti, İmralıdaki mal bir atlayıştan sonra istira - hate ihtiyaç hiasedildiğini söy. liyenler önünde, ve Tanmmış bir Kkalem sAbibimiz, dün gıkan bir fikrasında “Halha bu memlc. Ket malı,, suretinde bit terkip yapıyor. (Halla) da, (büy da iki safatlır ve Ber ikiai (memleket mulip m tavaif ve tayin ader; fakat bu ik* sıfatin talım veya isim terkibinden evvel yer ah makta birbirine karşı tıkaddüm hak, Ki Böbgrisinda ? Bize göre müphen veya lüyini sı, fatlar, tavziflerden önce gelir. Müizale bakalın: — (Halis memleret malt), bu göktünde bir adat ter' bir izim ol düktün sonradır. ki, (bu! kelimesile tayin olunmayı kabul ecder, Şivemiz de zukluğuna, sinir yorgunluğuna kapılmayan bu gencin iradesine hayran olmamak elden gelmi. yor ki,, Kendisine a0 B — Neler hissettiniz?, filân gibi,, Ö, çok sakin. Sariki normal bir ucuştan — dönüyormuş gibi, heyecansız ve renkli: — Serin bir rüzgür,. hafif bir hışırtı ve daima değişen bir manzaroa . ,»Cbimlerin bu- Viriz Aarediyer Iıîmıkılmm 5 'Hme"“' y;:ıhk:myııı (Balin bu memleket mâli) dememce ““Arkamızdan üstü yol yol ikır- | l. (Bu halis memleket malı) demeli. Bu sırrın Ahmet için zaman lâzımdı. Genç 19 Semrâ Hanrmefendi garsona: — Vazgec, oğlum. sına dönerek nezaket gösterdi: bile sürmez; benim davetimi dönerim. — Nasıl olur? Diye Ahmet Dündar da, Selma Tum- rul da ikisi birden itiraz ettiler. Ğe bW ni hei ha İnönün'den m mahkümlar hekimlerini bekliyorlar. Dedi. Otelin büyük mermer merdi lerini inmişlerdi. Ahmet Dündar otelin - de her zaman hazır olan taksilerden hiç bi rinin bulunmadığını görünce çantalarını ge- tirmekte olan garsona dönerek: Ğ — İhtiyarsızlık ettik, keşke şehre ter lefon edip bir otomobil getirtseydik; haydi bakalım, sen git bize bir otomobil bul. Dedi. Profesör doktor Ali Ceylânm bu- susi otomobili kapımnın önünde — bekliyordu. Dedi, sonra Ahmet Dündarla nişanlır — Mudanyaya gidip gelmek bir saat Mitfen kabul ediniz. Sizi oraya brrakrvereyim, ben sonra — Eetağfurullak, nicin rakataz olar yam, gezmiş olurum: haydi buyurun. ©. o ı Tepesindaki yelken uçuşları t g: kip etti. Bir yamacın yanıbtı | daki yükselici cereyanlara xKubl- larak ve bü esişleri hesaplaya | rak ön kadar gere talebeni saatlerle ölgülen devamlı ucur ları çok eğlenceli oluyordu. Rüzgâr istikametini göateren hava tulumunun dolgun ve çır- pınt:sız getilişi bu geaçler ara- sında bir de güzel nükte olmuş: | yetin endişe tur: Lermektedir. M — Hakkın benzin deposu., Alınan bir eti © Çünkü, plânör bütün enerjisi- | nin dahili vaziYET öyar ni ve uçuş hasletini bu depodan | te olduğu ve almaktadır, Çok tabil olarak da | ve Sevona valileri bu ihsan hakkın lütfudur.. mak üzere end Bu sene İnönü kampının biz- leri bulacak heveslileri arasında Bayan uçucular arasına karişa - cak tek kadın tayyareci hevesli vardır. Nezihe Vranyalı,, Bu gençe heves, Bulgaristanda okur duğu gazote — sütunlarında ilk kadın tayyarecimiz — Gökçenin seyahatleri ve — röportafilariyle harekete gelmiştir. Bulgaristandan kaçarak Tür- 7 gelmiş ve ilk işi Türk - başvurmak olmuştur... lam yapılı, esmer tenli olan bu Türk kızımın, bayan — öğret- men arkadaşlarına inanı, öğre” menlerinin de kendisine — kar- şı büyük bir güvenleri var, Ka- biliyet ve istidadına hayran ol maktadırlar. Daima hareket, dalma ener fi olarak göze carpan bu genç - lik kütlesinin son olarak göster- diği hereket, gpor sahalarımız. da görülmemiş bir mükemmeli- yet ve intizam içindeki akrobasi leridir. Yanan çerber içinden sBüzülerek geçiş, belki de basit görünür, fakat bu çenberi yüz- lerce gencin aynı pürüzsüz sıç” rayışla geçişi ve bunun arkasm- lan perende atarak doğrulmar ları bir emektir.. Bu hususta spor — öğretmeni kıymetli Üİyasr takdir çtmemek hata olur. Yüzler içinde tak 0l- sun kabiliyeti olmryan, perenda gibi akrobasi hareketlerinde mü vazenesi bozuk — düşecek bulu- nabilir, İşte asil kudret burada gösterilen ve her hareketi iİstis - naşız bütlin kantp (smensupları yapmaktadırlar, Bunu, — kabili- yetsiz tek ferdin bulunmayışım. dan ziyade, genç ve muktedir öğretmenin yorulmak bilmiy:: çalışmasına — ve gençliğin tedek aşkına, kabiliyet ölçüsü- ne örnek olarak verebiliriz. İnönü kampı ucmak davasını * daki başarının cidden örneğidir. Emektar ve meslek — aşkiyle göceli gündüzlü geneliğin yanı- basında didinen direktör ve öğ- retmenlerin muhakkak ki bu davadaki muvaffukıyet ganaları yle bir mücsseseye bizlerse bu milesse- se ve içindeki kabiliyetlerin göğ kabartacak muvaffakıyetle « riyle ne kadar övünsek azdır. Çünkü bu başarının bir örne- gini görebilmemiz için, dünya ğında parrınbla gösteri - le lletler arasında dolaşma- mız icap eder, Ve işte bizim de onlardan bir tanesi — olmaktan geri kalmadığfımıza en güzel bir işaretlir bu., Bu müjde Türk gençliğine İnönünden geliyor, T A, ingiliz tayyt'ı tarafından $" 4 bombardımat Londra, 12 (- 4 Nozaretinin — İs g sababi eden taarruz ieri Bi uı: Bir İngiliz Londra, 1i (w 1; rallık dairesi “TC) e z LA A SŞ EELE 9 Selma Tumrul: aü a Yazan : Üz —m::k çukl'::ekküı Mmu f N iden tsız olmayımız; n u M R A L I] 'İESFĞİĞEI:':]::-E danyada bitmiyor; oradan da P’ı, İ yüne gideceğim, bana taksi lâzım bineceğimiz otomobil evvelâ İ:;I’ff rakır, sonra Ahmet Dündarı Mi » türür; bize müsaade ediniz. y — Sizi Pıtarcık köyüne de ) burada bütün hayatım, görüyorsufUĞ g tepe, kır, taş demeden civarı g 5 yor; bu Pmarcık köyünü ıomıeğ", 'V raya kadar götürür ve mektebiniz! —— — ret etmiş olurum, Ve onların itirazlarını dinwb. sona emir verdi: arkastit râ Hanmefendinin bu lütufkârlıüf” ç de tereddütle duruyorlardı. fendi Selma Tumrula: K rüne eai yoksa benim mektebinizi ziyaret A temiyor musunuz? 4i olurum: fakat siz bu ziyaret işini nezaket olmak üzere cıkardınız- viğ LA TEL CT H A SA P P eç Ahmet Dündar ve Selma mahcuptular. Otomobilin açık k8 ç — Haydi canım, dedi, buyu — Ne demek?.. Pek ziyade ffi

Bu sayıdan diğer sayfalar: