YÂZÂ VEDA! BU AKŞAM: Saat 6 dan sabah 3 e kadar Her istikamete. vapur, tramvay ve otobüs hazırdır. Bebek Bahçesinde Deniz şenlikleri, Japon nağmeleri, Akrobatik danslar. TEPEBAŞI SAZ HEYETİ VE , RAKKASELER. 18 inci yı! sayı: 6135 umhuriyet ÎSTANBUL CAĞALOĞLU Teîgraf ve mektub adresi: Cumhuriyet, İstanbul . Posta kutusu: Îstanr/ul No 246 Telefon: Başmuharrir: 22366. Tahrir heyeti: 24238. İdare ve Matbaa kısmı: 24299 . 24290 Avrupanın en meşhur caz şarkı kraliçcsi Anita^est 13 eylul cumartesi akşamından itibaren ve pazar matinele Taksim B LOKANTA, KAZİNO ve Cumarfesi 13 Eylul 1941 Bıılıraıı Arifeleri unıhur Reisi Ruzvelt dün sabahki nutkile Amerikayı harbe pek ziyade yaklaşiıran yeni bır merhaleye geçmiştir. Birkaç gün evvel müşarünileyhin bundan evvelki nutkunu tahlil ederek Amerikanın harbe girmek ihtimalile yiizyüze geleceği günlerin bu memleket için büyücek buhrau arifeleri teşkil edeceğini kaydeylemiştik. İki yıl önce Amerika bitaraflık kanununu kısmen tadil ettikten sonra bir sene fasıla ile İngiltereye bedava silâh, mühimmat ve her tıirlii harb malzemesi ve gıda maddesi vermeyi kabul eden icar ve iare kanununu kabul etmekle haıbe hayli yaklaşmış, fakat buna filen iştiraki gene muallâkta bırakmıştı. Reis Ruzvelt başta olmak iizere Amerikada bazı kimscier Mrası gelince İngiltere yanında filen harbe iştirak etmek zaruretine dahi kanidirler. Fakat Amerikada bu iş tahakkuk edebilmek için efkân unıumiye ekseriyetinin ayni kanaate yaklaştırılması lâzımdır. Mister Ruzveltin viçüncü defa olarak Cumhur Reisliğine intihabındanberi bu vaziyet iizerinde epeyce değişiKİİkler vukua gelmiştir: Bir kere şimdiki Cumhur Reisi dahi Amerikanın harbe karışmamasını raüuaıaa eaerek devlet reısugine seçıimışti. Sonra bitaraflık kanununun silâh ambargosunu kaldıran tadili yapıldı. Buna göre muharibler (yani hakikatte İngiltere ve Fransa) Amerikadan peşin para ile silâh satın alabilecekler ve bunlan yalnız kendi vasıtalarile nakledebileceklerdi. Bitaraflık kanununun Amerikan vapurlarını herb mıntakalarına, gitmekten meneden kısıru hâla baki ve mer'idir, Ondan sonra icar ve iare kanunu çıkarıldı. Buna göre Amerika İngiltereye parasız silâh, mühimmat ve her türlü harb ve gıda maddeleri verecektir. Garibdir ki bu parasız verilen eşyayı İngiltere gene kendi gemilerile tasımak mecburiyetindedir. Çünkii bitaraflık kanununun baki ve mer'i kısmı başka türlü yapmağa müsaid değildir. Tezad şuradadır: İngiltereye ve onun cephesinde harbedenlere yardun için Amcrikan miikelleflcrine yükletilmek suretile milyarlarca fedakârlıklar ihtiyar olunuyor, fakat bu yardımların sevkinde Amerikan gemileri kullanılamıyor ve bu eşyanın selâmetini temine Amerikan donanması teşrik olunamıyor. Bu vaziyeti hafiflermek için Amerik» Groenlandı ve İzlandayı işgal etti. Böylelikle oralarda dalgalanan Amerikan bayraklarile nefsi Amerika arasındaki muvasalaya hâkim olmak nıünasebetinden istifade olunarak nakliyatın epeyce nzun bir mesafede teminine çare bulunmak istenildi. Bunun kâfi olmadığı gtirülüyor. Çünkü öte tarafta Almanya İngiltereye harb eşyası taşıyacak ve bittabi bunlan himaye edecek her gemivi tabiiyeti ne olursa olsun batıracağın» ilân etmiştir, ve çünkü Almanya dahi Büyük Britanya adası üzerine ve bu adanın muvasala yollarına abluka koymuş olduğu gibi birçok mıntakaları da harb sahası ilân eylemiştir. Şarkta, cenub cephesinde harekette bulunan Rumen kıt'aları Prut nehrini geçtikleri sırada Sovyet harb tebliği Leningrad ve Kiyef harbleri Alman harb Japon tebliği Amerikan Şimalde harb müzakeratı şiddetle Bunlardan mihver devletlerine malumat verümivor mu? Bir Japon sözcüsü mihverin de fikrini bildirmediğini söyledi Tokyo 12 (a.a.) Gaceteciler top!antısmda, Japon hükumetinin Japon Amerikan müzakerelerinin inkişafın dan mihverl haberdar edip etmedigine dair sorulan bir suale cevaben. Japonya namına söz söylemeğe salâhiyettar devam ediyor Her iki mıntakada da şiddetli çarpışmalar oluyor Londra 12 (a.a.) Moskova radyosu tarafından öğle üzeri neşredilen tebliğ: Kıt'alarımız 11 eylul gecesi bütün cephe imtidadınca düşmanla muharebeye devam etmişlerdir. Leningrad'ın ambarı Murmansk alevler içinde Berlin 12 (a.a^ Alman ordulan başkumandanlığının tebliği: Şarkta hava şartları ve arazi müşkülâtına rağmen taarruzî hareketlerimiz iyi inkişaf etmektedir. Leningrad mıntakasında vaziyet" Atlantikte umumî vaziyeti gösterir kroki (Emekli General H. £. Erkiletin ikinci sahifemizdeki yazısım okuyunuz.) Nutkun akisteri Atlantih harbi şiddetleniyor Londra 12 (a.a.) Röyter ajansının Moskova hususi muhabiri Aiexander iVerth yazıyor: Letonya ve Estonyayı baştanbaşa kateden demiryollarına sahib olmak suretile Almanlarm Leningrad mıntaka (Arkası sahife 3 sütun 6 da Murmansk yanıyor Harb devam ederken şimdiye kadar bir iki Amerikan ticaret gemisi kazaya veya taarruza uğradı, ve geçenlerde Izlandaya posta götüren Greer adlı Amerikan turpido muhribinin meçhul bir denizaltı tarafından torpillenmek istenildiği haberi çıktı. Reis Ruzvelt ycni nutkunda bu taarruzları şiddetle tenkid Tayyareci Lindberg ederek açık denizlerin serbestüğini müdafaa ediyor ve Amerikan donannıasına Nevyork 12 (a.a.) Bazı gazeteler, bu denizlerde taarruza cür'et edecek Ruzveltin önümüzdeki pazartesi günii düşman gemilerinin batınlmaları için Kongreden bitaraflık kanununun fesemir verdiğini ilân eyleyor. Reis Ruz hedilmesini isteyeceğini yazmaktadırlar. veltin beyanatından anlaşıldığına p r e Vaşingtonda, Ruzveltin, Amerikanın Amerikan donanması yalnız Amerikan Labradorda ileri bir mevzi olduğu subayrağını hâmil gemileri değil, başka retindeki beyanatı diplomatlar tarafınmilletlere aid gemileri dahi himaye ede dan çok enteresan bulunmaktadır. cektir. Zannolunduğuna göre, bu söz, bu «ileri Bu ifadeler karşılıklı ablukalarm meş mevzi > in mevcudiyeti hakkında ilk olaruiyetini ve nuntakalarınm sahalarını rak ifşa edilmiş olan bir sözdür. «Müdafaa suları» nın hududu rnünakaşa ettirirse dc Amerikan Cumhur Reisi muhariblerin mütecavız haVaşington 12 (a.a.) Gazetecilere reketlerinden müteessir olan bir bita beyanatta bulunan Amerika Hariçiye raf gibi değil, fakat harbde sarahaten Nazırı Cordell Hull, Almanya tarafınvaziyet almış bir muharib gibi konuş dan ittihaz edilecek olan tarzı hareketuğuna göre Almanyadan göreceği mu tin, Araerikanın hangi rmntakaları «mükabelenin kolayca daha şiddetli o'ica dafaa suları» addedeceğini tayin etmeğını şimdiden tahmin edebiliriz. sine medar olacağım söylemiştir. Bu suReis Ruzvelt evvelki günkü nutkun larda Amerikan harb gemileri karşılada bir taraftan harbe dahil bir devle rmdakine ilk ateşi açabileceklerdir. tin salâhiyettar reisi gibi çok şiddetli Bu «müdafaa sulan» nın hangi sular Desmoines İowa 12 (a.a.) Albay bir lisan kullanmış, diğer taraftan nut olduğunu taj'in etmesi istendiği zaman Lindberg. «her şeyden evvel Amerıka» kıınıın sonlarına doğru Amerikanın harb Hull demiştir ki: komitesinin tertib etmiş olduğu bir nıide olmadığını ve harbe girmek isteme« Unutmamahdır ki Amerika kıt tingde nutuk irad ederek şöyle demişdiğini söylemek ihtiyatkârlığında bulun aları ve denizleri fethetmek maksadile tir: yapılan bir dunya kuvvet hareketinin « Amerikayı harbe doğru sevkeden YUNUS NADİ (Mabadi Sa. 3 sütun 5 te) (Mabadi Sa. 3 sütun 4 te) (Arkası sahife 3 sütun 2 de) «MUDAFA SULARI» NERESİDİR? RUZVELT Zelzele felâketi NUTKUNU Vanda 192 kişi öldü; Ağrıda hasar daha hafif oldu İRAD ETTİ <( Emniyet sularımıza girecek mihver gemilerinin batırılması için emir verdim» dahilinde büyük zararlara sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Alman ilk malumata nazaran Ercişin merkez nahiyesi ve köyjerile >>ocapmar nahiyesinin 30 köyünde şimdiye kadar tespit edilen öiü miktarı 192 dir. Sıhhî ekipler mahallinde yarahlara ilk yardımları yapmışlar ve ağır yarahları da Merkez hastanesine nakleylemişlerdir. Timar nahiyesinde bir kaç ev yıkılmış. Çatık ve Tuzİ3 köylerinde de bazı binalar ha=ara u&ramıştır. Alman hududu 12 (a.a.) «Neuest» Münchener Nachrichten» gazetesinia muhabiri Leningradın ambarı olan Murmanskın alevler içinde bulunduğunu bildirmektedir. Muhabir bir hava akınına iştirak et(Arkası sabife>3 sütun 1 de) tikten sonra şunları anlatmaktadır: «Liman tesisatı, silolar, petrol depoları ve gemilerin yerleri tayin edilir edilmez tayyarelerimiz büyük bir ısabetle bombardımana başlamaktadır. Falıat bizi takib eden düşman av tayyareleri yangınlann inkişafını müşahede etmek için bize az bir zaman bırakmakUdıriar. Murmansk üzerinde 1400 metre yüksckliğinde bir duman sütunu yükselmek* tedir. Hiç bir zayiata uğramadan sekiz (Arkası sahife 3 siirun 3 te) Japonyada, münakaşa Oıunacak noktalar vardır, deniyor Amerika Cumhurreisi Hükumetiı. ve Almanyanın Atlantik Kızılayın yardımları Van (a.a.) Dün ten çekilmesini istedi duyulan12yer sarsıntısının mmtakamızda Erciş kazası Amerikadan yükselen bir başka ses Lindberg, Ruzvelt'i tenkid ediyor Ağndaki hasarlar Ağn 12 (a.a.) Dün sabah vilâyetimiz içinde \ukua gelen yer sarsıntısının sebeb olduğu insan, bina zayiat ve tahribatına dair alman malumata göre Tatne kazası merkezinde 7 ev kısmen harab olmuş ve yıkılmıştır. Hükumet dairesi de yer sarsıntısından müteessir olmuştur. (Arkası sahife 3 sütun 3 te Maruf tayyareciye göre Amerika dahi îngiltereyi kurtaramaz Şark cephesinde Hitler'i ziyaret eden Macar Naibi Horty bundan evvel Almanyayı' bir ziyareti sırasında Führerle beraber Birhaç söz Şekil ve ruh M. Ruzvelt Vaşington 12 (a.a.) Cumlmr Reisi Ruzvelt, çok sabırsızhkla beklenen nutkunu söylemiştir. Ruzvelt, evvelâ Graer hâdisesinin, içindo cereyan ettiiji jeraiti halırlatmış va df.rniştir kir « Bu gemi. güpegündüz İzlandaya doğru yol alıyoriu ve Groen'andın cenubu şarkisinde bi mıntakaya varmıştı izlandaya aid AmerikTn posta=ını rıaklediyordu. Amerikan bayrağını hâmildi. Arr.erikan gemisi hiiv:ve*.i, hiç bir jsnhşlığa mahal veremezdi. İşta o sırada bir Alman denizaltı »emisınin taarruzuna uğradı ve Alımnya, bunun biı Alman denizaltısı olduğunıt tasdik etti. Denizaltı, Greer'e bir torpil attı, sonra ikinci bir torpil daha attı. Alman propagandasına ve Amerikan obstrüksyoncularının tevcihan yapmakta (Arkası sahife 3 sütun 2 de) Şeklin ruh üzerinde öyle kuvveüi bir tesiri vardır ki, ferdî veya içtimaî varlıklara istikamet tayiu eder, hatta onların mahiyeüni bile değiştirebilir. Şekil itibarile yaradılışımızın ruhî yapımıza verdiği karakteri nasıl inkâr edebiliriz? Yumuşzk bakışb. bir insan görüyoruz. Onu evvelden tanımadığımız halde: Bu adam iyi kalbliye benziyor! Diyebiliyoruz. Hiikmümiizde ekseriyetle isabet ettiğimizi (ecrübe ile öğrenmişizdir. Gene boylece asık suratlı, abus çehreli insanların nıhan da kasvet ve karanhklar içmde yüzdiiğünü biliriz. Kamburlar, umumiyetle mağrur ve kendini beğenmiş olurlar. Ufaktefek, kiiçük şekilli adamlar, nısheten sinirlidirler. Etraflarına itimadları azdır. Küçiık cüsseleri, hayat mücadelesinde cnları daha büyük bir gayret sarfetnıeğe nıecbur tutar. Enine boyuna, kerliferli adamlar a nazaran daha faaldirler. Yaradıhşlan meydana gelen bu şekil ve ruh münasebeti, ari7Î olarak sonradan başka bir mahiyet de alabilir. Anî bir surette gözlerini kaybeden bir hasta, evvelce meselâ dünyayı pembe gören neş'eli ve havaî biri idiyse, yeni şeklin tesirile kendi irine çekilerek daha dcrin, daha bedbin bir adam olabilir. Uzvî şekil gibi, medenî şeklin de ruhumuzdaki rolü büyüktür. Yaldızlar, sırmalar, ünıformalar, onları taşıyanlar ve gürenler üzerinde müsbet, menfi birtakım tesirler yaparlar. Eski yamandanberi, her cemiyette kıyafete verilen ehemmiyet bu tesirlerin azametini göstermeğe kâfidir. Ferdlerde ruha tahakküm eden şekil, umumî olarak mülalea edildiği zaman içtimai bir hâdisedir. Bizim gibi, bir medeniyet zümresinden diğerine geçen bir milletin bu şekil ve ruh münasebetine son derece dikkateönesi lâzımdır. Yül senedcııberi şark âlenıinden garb âlemine geçmektejiz. Millî inkılâoınuzın dinamik hamleleri bu geçişteki sür'ati sekiz on nıisli «rtırdı. Fakat her medeniyet gibi, garb medeniyeti de birbirini (amtmlayan şekil ve ruh unsurlarındarf mürekkebdir. Biz Türkler, milli karakterinıizi. millî hususiyetlerimizi muhafaza edebilmek için, içine girdiğimiz medeniyet zümresiııde şekle de, ruha da ayni alâkayı göstermeğe mecburuz. Eğer ruha bakmıyarak yalnız (şekil garbcıhğı) ile mes« gul «lursak, tıpkı uzvî bir arıza yüzünden bcnliği değişen bir ferde benzeriz. Araan dikkat edelim! N. Inönü Havacılık Kampında bir plânör uçuşa bashyor. (Arkadaşımız Salâhaddin Güngörün röportajı ikinci sahifemizdedir.)