2 Eylül 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

2 Eylül 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ee a| - * $ 4 — VAKIT 2 EYLÜL 1930 (Baş tarafı 1 incide) kolaylaştıracak şartları — hazırla- Mmakla beraber todbirlerimizi de a- İncağtz. Hor gün değişen siynal ve iktısadi şartlar.' alıran tedbirlerin tatbikatmı verimi azaltmakta voyabuat zorlaştırmaktadır. Bu kadar m bir zem: Üzerinde sabit 4 şartlart yarat- lamamazının başhen sebobi bi fevkallidelikten doğmaktadır.,. İhracattan temin edeceğimiz dövizler — Klering veya takaz anlaş- malarile bağlı bulunduğumuz mem leketlero bazı krymetli — iptidal maddelerimizi sllın muadili deni- lecek dövizle ihraç etmekteyiz. Bu ihracattan temin — ödoceğimiz dö- vizlor ithalinde zorluk — çektiğimiz maddelerin memlekete zetirilme- sihi temin etmek Üzere kullanıla- Günlün gartlarında — fey- * ftahavvlll olmadığı takdirde bu nevi ihracat emtlamızdan ol- Liraat ve Maarif Vekillerinin - tetkikleri Kiyşehir. 1 (AA) — Zimat Vekili Muhlis Erkmen dün şehri. mire gölmiştir. Muhlis Erkmen gehrimisin görü. locek yerlerini gezdikten sonra dün gece gşereflerine halkevinde verl- len temsilda bulunmuşlardır. Zirnat Vakili şekrimize gelirken Kaman nahiye merkezinde köylü- lerle temasta bulunmuş ve bu mın- takanm durumu vo zirat işleri ü. zerinde kendilerile görüşmüştür. Mucar, 1 (AA) — Bu sabah Kirş ayrılan Ziraat Vekili yanında valimiz müdürü olduğu halde a gelmiş ve halk ile temas, bulunmuştur. — Vekil — şerafine Kürgehir . avcılar ktübü tarafiadan Mucur buğlarında bir Öğle siyafe- ı ( İzmir, 1 (A-A.) — Maarif Vekili Hasan Ali Yücel refakatinde vali Fuat Tuksal ve mearif erkânt ol- ğu halde Kızılçulludaki köy ens. Üsünü ve eğitmenler kursumu iş ve totkikatta bulunmuştur. Vokil enstitöde smıfları, atölyele, | y yatakhaneleri ve talebe tara- findan yeni inşa editen pavyonları gezmiş ve talobe ile görlşmüştür. Hasan Ali Yücel dün akşam Fu- or gazinosunda parti taralından şe. refine verilön ziyafotto hazir bu. l ştur. — Baltık memleketlerinin askerleri Rus üniforması giyecek Kopenhaş, ! ÇAA,) Stefani. *“Berlingske Tit l Stokholm — muhabi memleketi ordularının Sovyet ihr tiyat kuvvetlerine iltihak - ettiğini ve bunların Rus üniformasını taşr yacaklarmı yazmaktadı.r. WEFr üi — Mis Lamort müstesna olmak şartiyle, kocanızı takip ettirdiğini" ze göre, eğer Londra haricinde bu. luştuğu kadından başka bir kadın- la da münasebeti var ise, bu kadı- rın muhakkak evinizin içinde ol. ması icabediyor, Böyle değil mi? — Evet. Ben.... — Niçin sustunuz Misters Brun ton sözünüzü ikmal ediniz. — — İkmal edilecek bir sözüm yok. Kocamı takip ettirdiğimi ilir râl ediyorum. k — Böyle olduğuna göre, eğer Zevcinizin başka bir münasebeli olt saydı bunu da öğrenecektiniz. De- mek böyle bir kadın varsa, bu ka- dım mubakkak evin içindeki kadın- lardan biridir. — Her halde. — Beni affediniz Misters Brun" ton fakat deyam etmek mecburiye. : Böyle bir münasebeti kabul edecek olursak, bu kadınım kim olduğunu araştırmak icabeder. Bu kadınm kim olabileceğini zan- nedersiniz? İ Çevirn: Suat Derviş dukca ehemmiyetli döviz tedarili ödeceğimizi ümit etmekteyim.,, Şimal memleketlerile ticari mübadele tevsi edilecek “— Şimal memleketlerile baş ta İaveç ve Danlmarka olmak üze- re Finlandiya ve Norveçle ticari mübadelemizi tevsi etmeğe çalışı- leketlere — İhraç & deceğimiz mallarla oralardan ge tiroceğimiz ithalât oşyasınm nakil işleri üzerinde ehemmiyçtle dur- maktayız. Bunları hallettikten zon ra işlerin hayli genlş! mit etmektoyim... Alman anlaşması meriyette “— “Almanlarla yaptığımız an- lasma müvakkaten değil tam ola: rak moriyete girmirtir. Alman hü- kümeti bir nota ile kendisi tarafm- dan tasdikin gecikeceğini bildirmiş ve anlaşmanmn bizim tarafımızdan tasdik tarihi olan 7 ağustostan ili baren meriyete girmiş addödilme- Bini teklif etmiştir. Bu teklif bizce de kabul edildiğinden anlaşma me- riyete girmiştir. Yalnız henüz ala- cağımız ve veroceğimiz maeddele- rin fiyatları tesbit edilmediğinden mal mübadeletine başlanmamıştır. Bugünlerde bu maddelerin fiyatla- rını teabit için Ankarada müzake- reler yapılacaktır. Yalnız eskiden gatışlarında mutabık kalınmış ba. zr tütün partileri yeni anlaşmaya göre Almanyaya - gönderilmekte- dir. Almanyaya göndereceğimiz ve Almanyadan alacağımız maddelere kıiymet kondüktan sonra birliklere ait olan ihraç maddeleri birlik a zaları arasında taksim odilecek, Gğer maddelerin bir kısmının ih- racı serbet bırakılacak, lüzum gö- rülenler için lse izap edecek ge kilde hareket edilecektir.. Romenlerle ticaret müzakereleri “— Ankarada Romenlerle ya- ptlan müzakereler bonüz neticelen- memiştir. Romen heyeli üç günlük tatili İstanbulda geçirecekti. Y ve Basra yolu —— Amerika ile normal tlcari münasebetlerde bulunabilmek için çalışıyoruz. —Bizim için en mü' olan, Amerika piyasasıni! y kazanmaktır. Bu li ği karşılaştığımız. müşkülât nakll- yattır. Yalaır. Amerikaya göndereceği- miz maddeler tütün, barsak, ü- züm vo incir gibi harp kacağı lla- tetinde yazılı olmıyan maddeler ol- duğundan ihracatta müşkülüta te- sadüf edeceğimizi xanaotmiyorum- Basra yolu ithalât ve Ihracatımızı tam manasile tatmin edocak bir yol değildir. Çünkü vapurlarla ko- İnyca nakledilen binlerce ton eş- yayı trenle sevketmek müşkül ve hattâ bugün için Tnkünsızdır- Bu kadar çok vagon bulmyak ta kabli döğlidir. Basra yolundan en muh- taç olduğumuz — eşyayı ilhal ede- cek ve mecburen ithal ve ihraca- tımrzı bu yolla yapacağız. İhtiya- cmız olan bazı maddeleri de orta Avrupadan temjn edecoğiz-. — 12— — Misters Brunton sualimi an. mı? — Pek iyi anladım, Fakat buna ceyap veremiyeceğimden korkuyo- Tum, — Hiç bir faraziyede buluna" Maz mısınız? — Bu sualinize cevap veremem, — Pekâlâ. Bir iki sualden son- Ta şimdilik bu müellim isticvabı bitireceğim, Şahitlerdea biri, ko. Canız ölmezden evvel oğlu ile ara- sında bir münakaşa olduğunu söy” led,i Bunu sizde işittiniz. değil mi? — Evet, |— Bu münakaşanın sebebini bılıyo; müsunuz? — Evet, iğiniz şeyleri anlatır mu- sınız? — Sabah erkenden oğlum oda. ma gelerek babasiyle bir şey gö Tüşmek istediğini, fakat red gevabı alacağından korktuğu için buna cesaret edemediğini söyledi. Çok sinirli idi. Kendisini teskin etmeğe galıştım, Ve onun yerine bu huşus” İngilterenin yapacağı mMübayaat | “— fazlitore itbalât girketi ta- rafından yaptlacak mubayaat üze- rada — memleketimlede 'ket mümessilile müza. İngilizlerin — bizden alacakları mMalların bedelini ne şekilde öde- yeceklerini kararlaştıracağır. Mu kab olarak para mr yahut mal mi hentiz tesbit edilme. Yalancı şahitliğin sonu Şamda bir camiin avlusunda yüzü gözü srmsıkı örtülü bir ka. din aturmuş ağlıyordu. Cemaat. | ten birkaçı kadının yanıma gidip | sordular: — Kaden! Derdin çin ağlıyersun? Hıçkırıklarını güç tutan - ka, dm, şöyle cevap verdi” genç bir kadınım. Ko. cam on sene evvel Afgan taraf- larmma gitti. Bir daha dönmedi Bu kadar bekdedim. Nihayet ev. lenmeye karar vererek kadıya gitlim, Kadı efendi ben evlen. mek istiyorum dedim. Kadı ben- den kocamra öldüğüne dair ve. sika ve şahit istedi. Halbuki şa. hidim yok! Bunun için ağlıyo rum! Kadının yeanma - gelenlerden nedir? Ni- — Ben sana şahitlik ederim ama dört altmını alırım, eğer razı isen kalk kadıya gidelim. Hem ben kadıya şöyle söylerim “bu kadın benim karımdı. Şimdi boşadan., Kadı da seni bir baş. kasına verir. Kadın bu söz üzerine elli ku. ruş çıkerıp verdi: — Daha fazla param yok! Be- mi şu dertten kurtarmak — bü; sevap işlemektir. ' Allah * Ke''iu.” radın varsa versin!.. Ell kuruşu alan adam kadın. la birliste kadının huzuruna çık- Ular; kadın kadıya şöyle dedi: — Efendim! Bu adam benim zevcimdir. Ön senedir beni ba. rada brrakıp git Ne harçlık gönderdi, ne baktı. Beni boşasın artık! Kadt adama sordu: — Bu kadınım dedikleri doğru mudur? — Doğrudur. efendim. Ben kocasıyım. Fakat bakamıyorum, kendisini boşuyorum. — Talök vaki oldu öyle ise.. Adam tam Çıkıp gitmeye ha. zrlanırken kadm atıldı: * — Kadı efendi! Nereye gidi- yor sorsanızaf... Ben kendisin. den ön senclik mihrimücccelimle ©n senelik nafakamı: isterim. Bu şöz karşısında apışıp kal . dı. Daha bir dakika evvel bu ka- dinın kocast olduğunu itiraf et . İş miydi? »— Peki ne istiyor dedi? Kadınınm tavassutu ile al aşağı ta zevcimle ben konuşayım dedim. Fakat buna razı olmadı. Biraz si- nirli ve ateşli olmasına rağmen Adrian çocukluğundanberi dürüst. tür. Babasiyle ogünkü münakaşa- sınm her zamankinden daha şid" detli olmuş olduğunu zannediyo- rum, Çünkü oğlum çok sinirli idi. Ve istediği şeyin reddedileceğin. den çok körkuyordu. — Bu münakaşanın sebebini m;ı!)ıkam huzurunda anlatır mısı- nız? — Evet. Esasını söyliyebilirim. Sırası gekdiği zaman çahadete ça" garılmca, meselenin tafsilâtını oğ- lüm kendi Verebilir. Oğlum genç bir kadına çok âşıktı. Bu kadınla nişanlanmak İstiyor ve babasının bura razı olmıyacağından korku. yordu. — Demek korktuğu şey vâki ol- müşken babasiyle arasında bildi" ğimiz gu münakaşa çıkmış. — Evet. Adrian babasiyle gö- rüşmek için fena bir gün intihap etmişti. Beyhude yere bu meseleyi açmak için başka bir gün bekle. mesini kendisine söylemiştim. — Misters Brunton ıi:m:'rlli hesabinıza oğlunuzun intihabmnı tasvip ediyor mıydınız? — Ben bu genç kadını henüz ta- nımadım, Fakat oğlumu iyi tanır dığım için inlihap etmiş olduğu sat W gıpgrem Kv kadmı, ı rla hafıf mü- süki, 12.30: Progrum ve memleket aa. at ayarı, 22.33: Müzik: Şarkı! tar, 2820/1600: Büzik: Karışık pror gram (Pİ.) 18.00: Progrüm ve mamle. ket axat ayarı, 1805: Müzik: Oda müziği (Pi.) 18.40: Müzik. Radyo caz orkaatrası, 10.10: Müzik: Şarkılar, 19.45: Memleket saat ayarı, ve ajans haberleri, 2000: Müzik: Fusıl heyetl M020; Konuşma, 20.68: Müzik: Dinle. yici istekleri, 2L10: Müzik: Saksafon ve Akordeon Soloları — Şükrü Sarr pınar, 2180: Radyo gazetesi, İLAS: Müzik: Radyo salaa orkestrası, 22.30 Memleket saat ayarıa Ajans haberleri zirsat, 22.46; Müzik: Dans müziği PL) 23.25/28.30: Yarınki program ve 3.9.940 Salı 7.30: Program ve memlaket saat ayarı, 7.35: Müsik: Hai musikt (PlL) 8.00: Ağans haberleri, 8.10: Ev kadını. | 8.20/8.30; Müzik: Plâklarin hafif mu Biki, 12.30: Program ve memleket sa- | &1 ayarı, 12.38: Müzik: Muhtelif şar kılar (PLD 12.50: & haberleri 18.06> Müzik: — Plâklaris — şarkılar. 18.20/1400; Müzik: Senfonik program (PL) 18.00: Progğram ve memleket Baat ayarı, 15.05: Müzik: Sinema sesi APL) 18.90; Çocük eanti, 19.00: Ço cuklar için müzİk, 19.15: Müzik; Fo- sı! beyeti, 19.49; Memleket saat aya mı, ve Ajans haberleri, 20,060: Müzik Çiftçinin sazli, 20.15: Konuşmu (ÇUt çinin aaatfı, 2080; Müzik; Ankara Serbost saat, ZDN Radyo Gazetesi 48: Müzik: Radyo salon örkestrüm Memlehet sarst ayarı, Ajans haberleri, 2245: Müzik: Redyo salon orkestrası, 23.00: — Müzii: Cazband (PL) 23.23/23.30: Yarınci progrum ve kapanış. Araba tipleri Hükümetçe iki tip seçildi et, memleket dahü'ndeki motörsüz nakil vasıtalarını muay- yan Üpli gabit elmefe yen, üpler Hseripele Leebir, elmefe Hükümet. m ziyeti ve mevcüt ihtiyaçları uzun uzadıya tetkik ederek. tek vo cift dingilli olmak Üzere, İki araba ti- pi tesbit etmiştir. Bu bipler Dahi- liye, Zirsat ve MÜlli Mü: kâletleri tarafından — yaptlan tot. kiklerdan sonra muvalık görül- müştür. ı Karablik fabrikaları yeni tip a- rabalar için icap eden demir aksa- mr süratle yetiştircektir- Bu araba- lar halka kredi ile verilecektir. Bu #urotle bir seferberlik helin- do memleketin nakil va: bir yekmasaklık ve kolay ü <Iıusııı- |le gölecektir. Yeni kararın tatbi- kinden sonra, Anadolunun moşhur kağnı arabaları da tarihe karışa - caktır. ÖTT T ver yukarı kadın ön altına sulh oldu, çıkarıp verdi. un — yanından Çıkıyordu. Hademe kendisini önledi; Avcı . ni âactı. Buna da kadından aldığı yarım İirayı toka ettikten sonra evinin yolunu tuttu. — > kğdınuı iyi bir kadın olduğundan şöphem bile yoktur. — Anlıyorum. Ümit ederim ki Mister Adrien Bruntan bu hususta bize daha mufassal izahat verebi- leceklir. Bir şey daha soracağım: Pederile olan münakaşanım aka, binde oğlunuzu gördünüz mü? — Hayır kendisini ancak ikt saat sonra gördüm. ,lalinde bir fevkalâdelik var — Çoök üzüntü ve heyecan için. e idi. Bu da pek tabiidir. Kendi" Sini teselliye uğraştım, Birkaç gün bu işi bırakmasını tavsiye ettim. Bnhı;ınm hiddeti geçtikten sonra kendim gidip bu iş için onunla ko- nuşacağımı oğluma vaadettim. — Bu sözleriniz onu teskin ede. bildi mi? — Evet, — Pederi hakkında olan hiddeti azalmışa benziyor mu idi? — Bilmiyorum. Bu hususta ko- xâıaık. Başka şeylerden bahr — Kocam fena yürekli bir adam değildi. -Herkesle iyi geçinmesini severdi. Başkalarını — kedezlendir- mekten nefret ederdi. Vakıa insan” Tarın kalbini kıracak hareketlerde bulunduğu nadir şeylerden değildi ama, buna pek çabuk nadim olur Radyosu küme saz ve ses heyeti, 21.16 | YAZ. bakıyor: Şüphesiz Berlanm caki gu- ruru hentiz r Berlanın hatalarını açıkça itiraf edeceği Kün daha gelrıc** Fakat Mediha bu dört aylık hasretin ve gurbetin ar- kadaştnın ruhunda yaptığı iyi te. | tirlere kanidir. Mediha lâkayt bir tavırla saçla- rile eynayarak sözüne devam etti: — Erasen Galip te Tİstanbulda üzun zaman kalmiyacak. Yakında buradan ayrılıyor. Berin manzalın kıml ateşleri üzerinde toplanan bakışlarını ora. dan ayirerak birdenbire başınt çe- virdi. Faxat bir xolima bile söylemedi. Galip gidiyon- Şimdi sıra onun değil mi zaten? Kendisi dört ay evvel Galiplten — ve vazifelerinden kaçmıştı, gimdi de Galip kendisin, den kaçıyor: Dağılan yuvaları 68 kiden bir hayaldi zaten- Bugün isa bir harabe- Büyükadada son defa kargılaş. tıklart vakit Galibin yüzünt karşı söylediği afır sözlerden sonra ne ümit edebilirdi ki! O günün yakıcı hatırası şimdi bile kulaklarına ka- dâar çıkan bir kırmızılık halinde Be- Tn kafatında dolaşıyor. Börla adanm bir köşesinde du- ran gül ağacından yazıhaneye bak, &- Dört ay evvel bir gün bu yazı. hanenin haşına oturmuş.asçı kadıma emirler vererek ev kadınlığı yap. mürti. yalnız hir gün! Açor kadıma — Galibin sevdiği ve tarifini Cüdü teyzeden — öğrendiği bir yemeği yanması için emir ver- diğini hatı oe Niçin Beria bu emrl verirken çok noşeli di? Ve niçin gimdi kalbi Üzerinde şifa bul. maz bir matemin ağırlığını bissedi- yor. Modiha lâkayt tavrile sözüne de. vam etti: — Zannedersem — Misira döne« cek. dedi, Orada eskiden çalıştığı bir fabrikada iyi bir iş bulmuş ga. Tiba- Betit-bir-idr sövlemeden Mimir- daki fabrikayı hatırladı. Bu daki- a Berla Galibi âdeta — kıskanı- t Mediha göz ucüyla genç kadına yor- Beria Madihayı münhem bir ba. kışta süzdükten sonra sordu: — Bütün bunları nereden bili- Payorsun sen? — Kendisi söyledi, evvelki gün kocamla bana — Allaha immarladık demeğfe gzelmişti. — İstanbüla dönmek — üzere ol. | duğumu biliyor muydu? — Hayır. haberi kendisine ben verdim. Beria başka bir sual sormadığı için, Mediba tallı bir kahkaha ile Hâve etti; — Hattâ b yüzden Tstanbuldun döntal ayrılmak İlizumunu his- setti. Beria tamamile bitkin bir halde düşer gibi koltuğa — oturdu. İstan. bula dönerken, ne Üümit - ler beslemişti. Halbuki Üzerine Üfkeile. su dökerek söndürdüğü bu Geskla nasıl olur da sıcak kül bulabilirdi. Mediha, genç kadının yanma o. turda: ve gönül almak isterdi, — Ya Mister Adriyen Brunton babasına kazşı nasıl davrandı. — Oğlum çok gençtir... Vakıa babasının sözlerine vermedi ama bunda haklı idi, — Biraz evvel - şahitlerden biri baba ile kızının arasında bir mü- nakaşı olduğunu söyledi. Siz böyle bir kavga olduğunu biliyor idiniz? voR — Hayır. — Kocanız yahut kızınız bu hu. Fusta size hiç bir şey söylemedilci mi? ü — Katiyyen. Babast öklükten sonra da pi Hayır. Hiç bir şey. — Son bir sual daha: Misters Brünton, bütün bu dan başka, husust acaba zevcinizin canımı sıkacak - bir şey olmuş mu idi? — Böyle bir şeyden haberim yok — Son günü halinde hiç bir fev' kalâdelik yok mu idi? — Öğün değile vi bi — le, Şu son bir ay zarfında hiç bir değişiklik sez- mediniz mi? — Hayır. SAI — Çak 'tzşekkür ederim Mistı Brunton. Şimdilik soracak bir sua” AN : - BŞ — Zasnedersene, Catibin , Tf buldan ayrılışı seni de memntfi decektir. İşler yavaş yavaş Yü girebilecek — saarıyorum. Tabil hale geldikten — sonra birdi Hp gitti diye bir takım ded lar olacak ama senin de alı İstanbuldan ayrılışın - çok mişti. artık dedikoduya, alış! Boörla artık arkadaşmı din yordu, birdendire başını elleri 4| &ma aldı ve hıçkıra — hıçkira 887 mağa başlacı- Mediha gözlerinde yanan $ bir taıkla arkadaşma bakltı ve h bir #cele sordu: — Niçin ağlıyorsun? Berla bir hıçkıriktar sonra? — Ben de bilmiyorum. , Dedi ve amuzlarmı siülkerek ve etti: — Yıptanan hayatıma ruüm. — Gilipten ayrr ya: içla mi üzülüyorsun ? Berla öfke ile sıçradı: — Onüu sevmediğimi <ontu miyeceğim! sen herkesten iyi ** xin: — Emin misin? Medihanm sapsart — kesilen rianın yüzüne dikilan bakışları deria manalıdır. A Beris sanki etrafint saran mül | hayyol düşmanlara kargı ken müdafaa ediyormuş gibi çabal duruyor: — Galip iyi adam, çok iyi $ dam!- Hakkmda verdiğim ilk Bi /| kümlerde çok yanılmışım, fakat f | yapayım. hayatfa beğondiğim, iğim tip değil. ue — Hayatta beğendiğin, tat vor ettiğin tipe bir defa rastgel / miştin! Fakat önda da umdi ti bulamadın. İnsan yaşarkön çok #4 danıyor, Berin! Hattâ kalp bile B €ok defalar yanrlıyor. Düşün kero. Turgutla evlenmiş — olâa! halin ne olurdu- Seni paran için ven bu adam, mücssesenin iflâ sımdan sonra seni bırakıp ufuklara gitmez miydi? Dün; basit ve müteyazı bir yuvanın âdeti kadar sabit vo devamlı TC L a hulyalar bize çok tatlı gelse B evlendikten sapra bu hulyaları olmazsa cocukça bulurüz. Beria düşilnüyor. yakın ha Yo antyor. Karadeniz kıyıl yaptıkları seyehati, Gülü Te; nin erine giderken Calibin ke: Sİni kucaklıyarak yokuşu çıkardi hı tekrar görlür gibi oluyor- Akş sahilde dolaştıktan Sonra eve nerken sönük İimba meğmmı özlediği şimdi bile hatırımdadır. —T— 'ADRİAN BRUNTON. — İsminiz, soyadınız? a Adrian Brunton, — söyliyeceğinize yt min edez misiniz? —. * — Bu bir emir midir? a — Hayır Mister Brunton, buna mecbur — edemeyiz, böyle yaj l prmanızı bilhassa 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: