28 Mart 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

28 Mart 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

) Y —— Hi e tler Ku ğ düha Ai HU » laş BR Y L hı.,_:ılı:- | <. Dal Ş elektrik 9t hâdisesinin se- Iıakkında bir izah nda gö- tabil değişiklikle- hem de niçin bu hâ alma kutup muınta- kalarında vukua geldikleri kendi kendine anlasılır. Son hâdise eanasında bazi yerlerdeki alıcı radyo maki lerinin kısa dalgaları z memis olmalarının sebebi yükarıda mevzun — bahsedilen lesarjlarından başka gildir. — A. Kadının oruya hizmeti Pariste kadınlar evle- rinde ağ örüyorlar Fransada bir sey ( fabrikalar ordu için 'çalışmaka iken halk da gâayretini — esirgememektedir Herkes evlerinde elinden gelen gâyretl gösztrerek ordu için ça lışmaktadır. Pariste 35.000 ça- cuğu yedi na ge ye ka. dar yetiştirmek işiyle meşgul olan bir müessese çocuklarına" bir yandan file örmesini Üğ- retirken bir yandan da evlerde tileler hazırl gasına nezaret etmektedir. Bu fileler (ağlar) beton İstihkâm — kulelerinin, topların ve hangarların maske- lenmesi için lâzımdır. bürün Kadınları için çok çalıı an örülmek- Franstahın bu el işini bildikleri evlerde, kadın işçi Mmücsaeselerde ağlar tedir. Kadınlara hükümet ta- tafından ipliği verilmekte, ve bu şekilde işsiz kadınlar hem vatana hizmet etmekte hem de hayatlarını kazanmaktadırlar Kadınlar haft iki buçuk file (ağ) —yapabilmektedirler. Bu ağlar dört Mmetre azunlü- ve dört metre genisliğindedir- ler, Buna mukabil kadınlar 130 frank (dört llra — kadar) haftalık almaktadırlar. Şimdi- ye kadar Fransız ordusuna bü | şekilde 3000 file hediye edil- mistir. Yunan elçisi Hariciye Vekilini ziyaret etti Ankara, 27 (A.A.) — Yunan büyük elçisi Ekselans Refacl Ha. riciye Vekili Şükrü Saracoğlu'nu ziyaret ederek Yunan istiklâlinin | yıldönümü münasebetiyle yapılar tebtikâta hükümetin teşekkürle. rini iblâğ eylemiştir. BAA İTİZAR Yazımızın çokluğu dolayısiyle Troçki mülâkatını bugün koya. madık. Yarın devam edeceğir, | Doktor Klodius Romanyadan petrol yerine tebessüm almış Frassızca Parisuvar gazetesine Belgrattaa bildiriliyor: Bükreşten öğrenildiğine göre, Doktor Klodius ile Romen hü. sümeti 'arasındaki müzakereler vızlı gitmemektedir. Alman mu. ralıhası yapmış ol âcil teklif yakıcı madde hususun. verili olan petrol n dışında tutulması.. 24 Aim sanayii tarafından verilecek yeni makineler vas le Romen petrol kuyularının işle. tilmesi, Romen ticaret narzırı Mösyö Ksistu, bu tekliflere cevaben, meselenin, yüksek petrol komi serliğine havale olunacağını ve | behse mevzu makamın meseleyi nazikâ: Bu cev ve biraz olaun sukutu hayale uğ. rayan, Doktor Klodius idaresin. deki Alman iktısat heyeti ertesi gün çalışmamıştır. Doktor Klodius karısı ve arka. daşları gezmeğe gitmişler ve mü. zakerelere salı günü devam etme. ye karar vermişle: « Heyet salr günü Romanyanın yeni dış ticaret nazırı Mösyö Kristu tarafından kabul — oluna. caktır. Almanyanın Petrol Açığı Almanya kendi membalarından scnede 350 bin ton, Polonya y Harından 500 bin ton petrol al. maktedır ki bu da ceman * mil. yon ton etmektedir. Halbuki Al. ” aya harp halinde iken sene. v* 12 milyon ton petrol lâzımdır. Bu hesaba göre Almanyanın se. kiz milyon ton açığı var demek. tir. İşte bunun için Almanya Ro. manyadan petrol satın almakta ısrar göstermektedir. | — Romanya geçen sene Almanya, | ya 125 bin ton petrol satmış, Rusya ise ancak birkaç bin ton petrol vermişti. S-VAKIT 285 MART 1840 Polonya altınları nasıl Serveti kaçrıan kaptan da beslenmesi ve bu petrolün Al. | kaçırıldı ? Fransada ilk defa olarak macerasını anlatıyor Paskalya yortusun- Fransızca Parisuvar şazetesi. nin Londra muhabiri Pol Gardı geçen eylül ayında Alman işga ne uğramış olan Polonya bazine. sinin ne şekilde kaçırıldığını şöy. ke hikâye ediyor: İngiliz tebeası olan 33 yaşında. ki R. E, Bret kaptan Eogen isim. onluk bir Amerikan pet. e kumanda dir. Bu küçük petrol gemisinin Sürati saatte yalnız sekiz mild Geçen eylül ayında kaptan Bret gemisiyle beraber Romen li. manı olan Köstenceye geliyor, İngiliz konsolosu kendisini çağır. tarak şu teklifte bulunuyor : — Yetmiş beş ton altını kiye tarikiyle nakletmek vazife. tini Üzerinize ak ister misi. niz? Bu hamulenin kıymeti yirmi bir milyon İngiliz Hrasıdır. (Bi. zim paramızla 126 milyon lira.) Beş Dakikada Karar Bret evvelâ bu muazzam yekü. nun vereceği büyük mesuliyet al. tında biran süküt etti. Bu metli hamüleyi nakletmek bir me. sele idi. Bir müddet düşündükten sonra karar vermişti. Derhal konsolcshaneden çıktı ve hiç kimseye bir tek kelime bi. le söylemeden gemisine döndü; ve küçük petrol gemisini bir de. miryolunun uzandığı uma ya. naştırdı O gün gece yarısı, beklenilen tren geldi. Her biri yetmiş beş kilo alan tahta kutular içinde al. tın külçeleri vardı. Bu tahta ku. tular alelâde marşandiz vagonuna niştiler. Kutuların ge. etmekte. yerleştiri Londradan bildirildiğine göre, Prinsitovn'daki meşhur Dart. mur hapishanesinde 24 mart ta. rihinde sayanı dikkat vakalar ce. reyan etmiştir. Aymı gü ya doğru hapishaneni; ku namıtdaki kısımda dumanlar yükselmiş ve bü. bir yangın başlamıştır. Anlaşıldığına göre İrlanda cum huriyetçileri ordusuna mensup tedhişçiler iki muhafızı — yakala. yıp bağlamaya ve bir hücreye hapsetmeye muvaffak — olmuşlar: sonra yangın çıkarmışlardır. Dartmur hapishanesi idarecile. ri saat tam 18 de vaziyete tama. men hâkim olmuş ve sükünetin avdetini temin etmişlerdir. Bu hâdiseden sonra D bloku. nüz çatısında büyük bir delik gö. | rülmüştür. Şahitlerin söyledikle. İrlandalı tedhişçilâr Muhatızları bağlıyarak bir hapisa- neyi yakmağa teşebbüs ettiler rine göre esas bina ateş almiş ve yangın her tarafı sarmak istidadı. nı göstermiştir. Darbenin gayet büyük bir iti. na ile hazırlanmış olduğu görül. müştür. Hüdişe tam çan saatinde husule gelmiş ve daha muhafızlar hapsolunmadan hapishane ateşe verilmiştir. y Bu hâdiseden sonra İrlandalı sup tedhişçiler tamamen tecrid edilmişlerdir. Yangın hapishanenin elbise de. poları kısmında tabribat yapmış. tır. Zarar ziyanın ehemmiyetli ol. duğu rannolunmaktadır. Bu hi. diseyi çıkaran tedhişçilerin şefle. Fi ayrı ayrı hücrelere hapsolun. mauşlardır. Ümmcez 5U ĞS Çocuklarımız öğrendikle- rini unutuyorlar mı? Üniversite gençlerinin. umumi yoklamak ve pedagojik bazı Mmak üzere Profesör Sadrettin deki bir heyet çalışmalara başlamış. Bu haberi dünkü gazetem smda okumuş olacaksınız. Şüphesiz ki yetişmesine bir neslin ne öğrenip ne Uunuttuğunu ve netice itibariyle ilim muhassalasını bu istatistik.. Yalnız, haber aldığımıza bilgilerini tecrübeler yap. Celâl'in idaresin. Versi izin ikinci sayfa. emek sarfedilen almak için iyi bir grupu üzerinde yapılan bu çeşit bir tecrübe se. viyeleriyle maküsen mütenasip bir netice iştir. Bize söylenenlere inanacak olursak Üüni. talebesinin umumi bilgisi bir orta okul talebesinin bilgisinden daha ileri değildir. tahsil çağından itibaren üni mestrine kadar harcanan bi umum! bilgiyi rerrece aşmamaktadır. Başımızı iki avuçlarımız arasına alıp düşli. ver. İlk itenin son Bsö. emekler de bu necek bir mesele... göre, ilk talebe miye nakli tam dört saat Aynı trenl, sürdü.| da ( ü uıdu gelmiş olan bir adam a ava gor nakil işine Nezaret ediyordu. Bu | Askeri adamla beraber dört kadın ve iki. | görülen Si kız çocuğu olmak üzere yirmi altı kişi daha gelmişti. Harici görünüşünden büyük ıstıraplar geçirmiş olduğu anlaşı. lan bu adam Miralay Matuzevski idi, Mevrubahis altınlar Polonya milli bankasindan kurtarılmış o. lan servetti. Bret kaptan şunları anlatıyor: “Nazi casusları Polonya altın. mahkemede davaları 44 komünist mebusun müuhakemelerine paskalya günü de devam edilmişti: Bu, Fransada olan bir hâdisedir. Çünkü pas. kalya günü bütün mahkemeler tatildir. Halbuki askeri mahke. menin nizami! başlayan bir muha. kemenin mütemadi surette deva. mmanı ister ve verilen fasılalar an. cak hâkimlerin, şahitlerin ve müt. tehemlerin dinlenmesi için lâzım. gelen zamandır. Tabil ki dinlenmek için iki yortu gününe ihtiyaç yoktu. Bu yüzden hâkimlere ancak öğleden sonra bir tatil verilmiştir. Ertesi gün saat 9 da muhakeme hafi ola. rak devam etmiştir. Saat dokuzdan evvel mahkeme salonlarında müttehemlerin eşleri dostları ve akrabaları bulunmak. taydı. Bundan evvelki muhakeme gün. lerinde dava başlarken mahkeme salonu boşaltılmakta ve hâkimler karar için çekildikleri raman mahkeme salonlarıma bağıra, ç ğtra hücum etmekte; bir mitir nci defa vaki larının Eose dilmekte olduğunu biliyorlardı. Evvelâ ek. seriyeti Romenlerin teşkil ettiği mürettebatı tehdit ederek gemi. den uzaklaştırmaya gayret etti. ler, Filhakika bunda muvaffak da oldular, Bir kısım gemiciler işini bıraktı, Sonra bir Romen HKman memurunu satın aklılar. Bu me, mouc bana gelerek, böyle hüsus! bir hamüle ile hareket edemiye, ceğimi çünkü gemimin yalnız pet rol nakline tahsis edilmiş olduğu. nu söyledi. Bu memuru da sava. rak gemiyi iskeleden bareket et. tirdim; denize açıldım. İki t sonra tekrar sahile gelerek mü. rettebatımı ikmal ettim, Büylece Köstenceden ayrılmak imkânını — kazandım. Gemimde yelcu olarak Miralay Matuzevski ile arkadaşlarının bir kaçı vardı. Birz sahilden ayrıldıktan birkaç saat sonra Berlin hükümeti Bük. reş hükümetine müracaat ederek Polonya altınlarının Romen top. raklarından dışarıya çıkarılması. na müsaade edilmemesini bildir. miş ve bunun için de hiç bir se. bep göstermemiş, Almanların ve Rusların istedikleri herhangi bir zamanda bize taarruz edebilecek variyette olduklarını biliyordum. Bunun için herhangi bir ihtimali gözönünde bulundurarak — sahil. | den sekiz yüz metreden fazla u. zaklaşmayordum. Herhangi bir tayyare veya geminin taarruruna | demirledik. — Burada — altınları Uğrar uğramaz gemimi derhal | karaya naklettik ve trene yükle. karaya vurduracak, böylece kay. | dik.. Bugün bu altınlar Pariste metli hamulem olan altınları kur.'! emniyettedir.” olmaktaydılar. Halbuki son defa ancak hâkim. Jer mahkeme salonunda — bulun. dukları ve hükümler okundu|; zaman halka içeri girmeye ınâ hilinde geçilmiştir. — Emntranı taracaktım. Fakat bütün yolculu. Bumuz sırasında yalrız bir tek tayyareye tesadüf ettik, o da bire yaklaşmadı bile... 'Tam yirmi bir saat sahilleri ta. kiben seyrettikten sonra mihayet İstanbula gelip Kabataş önünde A, ; | Görüp düşündükçe Kenardaki güzellikler Dün, Yenicamlin arkasından geçiyordum. Güvercinlerin dalıp çıktığı, bir yer gördüm, Örümceklerin tozlu ağlarını ger- dikleri bir yer, Yanaşıp baktım, Kapalı türbelerden biri... Du- var kenarından yürüyerek Mısırçarşısına doğru ilerledim. Türbe bu taraftan daha iyi görülüyor. Çinilerin cins pa- lularını, tozlar bile söndürememiş. HALA bu yeşil, mal, kızıl ler, aşığı Süze süze göbeklerinde biriktiriyorlar. Daha yakından bakılka kimbilir daha neler görülebilirdi. Fakat onlarla benim aramda evvelâ, bir mezarlık, sed sed yükselen kavuklu, kayuksuz, yaldızlı ve mermer oymalar, son- va toz tabakaları ve nihayet gittikçe derinleşip koyulaşan bir loşlak vardı. Mezarlığın caddeye bakan pencerelerinde, çeşmemel yer- lerinde öyle nefis parmaklıklara rastladım, ki dakikalarca du- rup bakmaktan kendimi alamadım, 'Türk zevki, Türk sanati, demir üstünde ne tatlı kıvyrrm- lar, ne güzel çiçekler, ne cana yakın katmerler çize çize dolaş- mış!.. Hangi kuvyet, demlre bu yumuşaklığı, bu nazlr krerrm- ları vermiş?, Bunların üstünde Türk demirciliğinin tarihi yaşıyor. Asır. lar, birçoğunun daha yaldızını bile dökememiş, Fakat kul yapısı seylerin ümrü, ne de olxa, muayyen bir zaman ile çevrilmişt Dikkat edilmez, korunmaz, esirgen- mezse yağmur paslandırır, zaman çürütür ve rüzgâr onlartı zerre zerre dağıtır. İstanbulun birçok xemtlerinde ayarda nelis eserler var- Hepsi sanıyorum. beler kapalı, Fakat bana öyle geliyor, ki bu kapalılık ziyaretlere karşı bir seddir. Onlardaki xanat kıymetini tüket- mek, yeryüzünden silmek için değil, Müreler idaresi, hiç şüphesiz bu eserleri benden evvel gör- müş, onlardaki sanat değerini, benden daha büyük salâhiyetle takdir etmiştir. Onları kurtarmak için JAxzım gelen tedbirleri de alacaklarıni umuyorum. Yakında bir dolaşsalar, eminim, ki bu sızlanışımı da az bulacaklardır. HAKKI SÜHA GEZGİN bu güzellikte şeyler, bu ayni bakımsız haldedir

Bu sayıdan diğer sayfalar: