İ '_"“Bleleıi: | ler ncik Azılar ve LA Nİ v Y Çi > Harici N Böre, , örilen t * 1040 yı. 0AYI içindi 14010560 11 Hdi Ve bo-593 kilo B ae M:e'g:: çei V ”“Lh-ıoı“nî'. B lsa AYina, Ş NO 66 ga y K lira 726030 M lara ü Böre Ayındaki * AU ıİ.ı.:_':.-'ıl. Vira Ü Muyanna ” Uralık NT A aç Bakabil N “Öla *6.715 Üa 4 x 1 ı“'liııı j ı'&ü"ı komünizm 9, Yşabilecek mi? g ı“f.î gazetesi demokrasi- İ i#ham ediyor putuklar” isimli kitabında mün- deriç iki makâlesine göz gezdir . mek faydalıdır. 1937 de yazılınış olmalarına rağmen bugünkü va- ziyete uygundurlar, Şimdi ise, demokrasi mümes - silleri, Kızılorduya hücum tarsın- da yazılar yazıyor, sözler söylü. yor ve Rusyanın yaptığı ittifakı tel'in ediyorlar. Fakat Bolşevizm ile yapılan mukaveleler ve ittilaklarda da Faşizm ilç demokrasilerin vaziye- ti arasında bariz bir fark vardır. 'Tü ilk günlerdenberi faşizm; komünizme muhalifti. Hatti şu günlerde bile bolşevik “aleyhtarı mücadele, faşişt siyasetinin esas- lt we değişmez noktalşrından biri olarak teyit edilmiş, kuvvetlendi. rilmiştir, Rusyayı, hareketsiz vaziyetini terke davet edenler de demokra. silerdir. Moskovaya murahhas - lar gönderenler onlardır. Kremli- nin gizli odalarında bolşevik şef- lerine asket! esrarı vermek tekli . finde bulunmağa kadar vararak, Moskovayı — beynelmilel — işlerde bir kere daha faal rol almağa sevkedenler, demokrasilerin se- firleridir, Finlândiyadaki hüdiseler, Rus yanın, Fransa ve İngiltereyi ter- kedip Almanya ile ittifak aktet - mesini tercih ettiren sebebi açık- ça gösteriyor. Rusyayı idare e - denler, Versay — devletleri statüko taraftarı değildirler ve daha başlangıçtan, — Almanlarla silâhlı bir mücadeleye girmeye ceklerine emindiler. Bu yüzden demokrasilerin teklifine Uuyarak Almanya ile bir diğer harp ya - pacak yerde, Almanya ile Ittifak etmekten himaye görecek bir hu. dut genişlemesini terçih ettiler. Fakat Moskova İle İttifak ak- tetmek arzusunu gösterenler de mokrasilerdi. Fakat bugün dahi, Polonyanın yeni taksimine İşti - rak etmiş olan Rusyaya kargı harp ilân etmiyorlar.” ı ânun ayındaki C? ticaretimiz B eli CÜN değeri 5, ithalâtımızın S tT 115 milyon İira Fransadan memleketimize 396 bin 719 lira değerinde 687 bin 878 kila eşya - İthal olunmuş- tur, Birleşik Amerikaya 1 mil- 639.618 Jira deeğrinde 14 mil- yon 792.942 kilo eşya ihracatı yapılmış ve bu memleketton 706.095 Hlra değerinde B mil- 264.686 — kllo eşya İtha) edil miştir. Müttefiklerin müstem- leke nazırları görüşüyor Poaris, 17 (A.A.) —— İngiliz müstemlekât nazırı Makdonald Ne Fransız müstemlekit nazırı Mandel arasında dün Pariste başlıvan müxakereler bugün de Seyam etmiştir. Dünkü konusmalar esnasında Wihassa givas! ve içtimal mese, 'eler vörüsülmüstü. Busctln de 'ktısadi meseleler ve bilhassr müstemleke mahsullerinin fi vat'eri meseleleri tetkik olun - mustur. Müzaterelere yarm sabah t> devam olunacak ve öğleden gon Ya Makdonald Landraya döne, bektir, Madridin nüfusu MaArit, 17 (AA.) — Yapı Tan nüfüa tahriri natlcesinde Madrit hatkının — 1.152.004 kir' nnn anlamımıstır. İhtilâlder #vvel Madritin nüifusu 1.020.682 kişi ve dahili harbin sonundan 38 — VAKIT HER Harp tayyareleri ıslah ediliyor Amerikanın Londra sefiri dedi ki: Ayrupada kimse harp istemiyar Fransızca Parisuyar güzetesi. nin Londra hususi muhabiri bil, diriyor: Amerikanın Londra elçisi Mis. ter Jozef Kenedy Amerikada tay, yare jle ve Napoli . Paris tariki, le Londraya gelmiş, matbüat mü. messillerini kabul ederek şu be, yanatta bulunmuştur: | “Amerikada hiç bir harp işare. t görülmemektedir. Hattâ Ame. rikalılar harbi şayamı tecessüs bir hal olarak bile kabul etmiyorlar.. Hiç kimse harbe sürüklenmek la. temiyor, ben aynı hislerji İspanya, Portekir ve ttalyada da buldum. Hepsi de şunu göylüyorlar; “Hapr otimek istemiyoruz.. E. ğer “tecrid siyaseti” — kelimesin. den harp hariçi kalmak manası anlaşılıyarsa, işte bu arzu günden güne kuvvetlenmektedir. Harp, İnkişaf ettikçe Amerikalılar bu. nun manasını anlayorlar. Bu müttefiklere yardım etmek İste. miyorlar manasında — anlaşılma, sın, hayır, fakat hiç kimse müt, tefiklerin mağlüp olacaklarını bi. le düşünemiyor. Azmerikalılar Alman Aleyhtarıdırlar Mister Kenedy Amerikada Al, man propagandası görmemiş ol. duğunu ve şimdiki balde Ameri. kada Alman gayesine uygun bir umumt efkâr mevcudiyeti bulun. madığını Böylemiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: “Amerikalıların daha fazla Al, man aleyhtarı olmalarına imkân yoktur. Şimdiye kadar yapılmış olan anketler de daima bunu te. yit etmiştir.” Mişter Kenedy Amerikanın bu harpte hiç bir avantajı olmadığı. ni ve Âmerikanın harp sayesinde müthiş para kazanmakta olduğu. nu düşünmenin günlünç olacağı. mi, Amerikanın bu harple bilâkis ,zararlara girmiş olduğunu ilâve etmiştir. Ruzvoltin Vaziyeti Sağlamlaşmış Mister Kenedy'nin düşüncesi. ne göre, takip etmekte olduğu bitaraflık siyaseti Amerikan Rei. sicumhurunun vaziyetini sağlam. laştırmıştır. Bundan sonra Sumner Velsin seyahatine temaş eden Amerika sefiri, hariciye müsteşariyle tren. de bhirlikte şeyahat ettiklerini, fa. kat Mister Velsin seyahati hak. kında en ufak bir izahat bile ver. mediğini söylemiştir. Fuar münasebetile de- miryollarında tenizlât İzmir, 17 (AA.) — —Onuncu enternasyonal İzmir Fuarı mü. nasebetile devlet demirvolları 'daresi 45 günlük halk ticanet biletleri üzerinden yüzde 50 ten. zilât vapmağa karar vermiş ve kararını Fuar konüitesi veisliği. ne bildirmiştir, »M ES Erbaada felâketzede- lere öküz dağıtıldı Erbaa, Y1 CA.A.) — Resüdi- ve ,Niksar, Erban felâketzede - lerine dağttilmek — üyere Lâdik istasvonundan sevkedilmekte O. lan öküzlerden Erbaaya gcelen. ler kaymakamm rivasetindeki heyet tarafından zürraa dağıtıl. maktadır. Dün de 100 — öküzün tevzlatı yapılmıştır. Balıkesir halkevi temsil kolu Çanakkalede Bahkesir, 17 (Husmusl) — Par *| mönel sekreterliğinin tens'bile Halkevi temsit kolumuz Çanak - kale kurtaluş bayramma iştirak etmak üzere Çanakkaleye s - evvel de 771.082 kişi idi. İ ti. Orada temsiller | 5 saniyede 1000 mermi atabitecek tayyareter yapıldı "Bir İngüliz Yakın oir isamdalde, İngiliz haya müdafaaşının en ağır vazi * fesini Üç tip tayyare deruhte e » docektir. Vickerş girketinin “Spit fire” ismindeki ave; tayyaresile Havker fabrikasınım “Hurrikan” adlı tayyareyine ilâveten Bulton şirketinin "Defiant” tayyaresi! Bu tayyarenin inşaatı harpten önce başlamıştı; lükim yeni har « bin tecrübelerinden iştilade edil- mek ürere imalâtı tehir edilmişti. Üç tayyarenin başlıca vasıfları müteharrik bir makinelitülekle mücehhez bulunmalarıdır. Pilo - tun bir düğmeye basması ile ateş ettirilen 8 adet makinelitüfek mevcuttur. Bunların ateşi mah - vedicidir. Lâkin tüfekler kanat - lar boyunca tesbit edilmiş oldu- gundan, pilot mermilere vermek istediği istikamette uçmak mec- buriyetindedir. Bir düşman hede. fine nişan alabilmesi için tayya- resini doğrudan doğruya bu he - dele tevcih etmesi lâzımdır. Bu- nun ne ifade ettiğini tayyarecilik sanatına vakıf olmıyan — biri pek kolayca anlıyamaz, “Spitfire” tayyaresinin avına saatte 590 kilometrelik bir sürat. le yaklaştığını bilmek lâzımdır. Yani tayyare bir saniyode takri - ben 150 metre katetmektedir. Pi- lot beher saniyede 200 adet mer” mi atabileceğini bilir. Düşmana bin mermi atmak istediği farzedi. Hrse, bu atışımı ikmal için yalnız beş saniyelik bir mühlet vardır, Bu beş saniye zarfındaki hava muharebesi belki bundan - fazla sürmiyecektir » “Spitfire” 750 metre katetmiş olacaktır. Binae - naleyh, pilot düşman tayyaresine bir kilometre kala ateş açmalr dır; aksi halde, müsademeden tam bir saniye evvel tayyaresini yana çevirmek imkânımı elde e . demiyecektir, “Spitfire” ile sürar d dıhı ar olan “Hurrik” tayya - resinin şırrı, bu iki teyyarenin insan tarafından sevk ve idare e& dilen mermiler rolünü oynama . larındadır. Yalnız bu cihet onla * Tn faaliyetini mesafe ve rüyet vaziyetine ehemmiyetli surette tâbi kılmaktadır. Kendi s#üratine, mesafe ve rü - yet vaziyetine daha az tâbi bu * Yugoslavyada bir tren nehre uçtu Belgrat, 17 (A.A.) — Zaluka ü - civarında bu sabah |- erkenden fecf bir kaza olmuştur. Bir trenin lokofotifi hat üze. rine k;(ıvnn tovrak yığınmma çarp mış, Kupa nehrine Üç a birlikte gömülmüntür. mEn Şimdiye kadar 20 varalr ve 6 ölü orkarılmıştır. 80 yolcunun kurtarılamadığı zannediliyor. L ea BEEz tayyaresi Tunması dolayısile, “Deliant” tay. yaresi diğer İki tayyareyi tamanr lamak üzere inşa edilmiştir. Cöy de gerisindeki makinelitüfek tu- reli bu maksetla konmuştur. Bu tayyarede, blr topçunun pilota re fakat etmesi lâzımdır. Lâkin tu. rel mihaniki bir surette tahrik edildiğinden ve bu tureldeki dört adet makinelitüfekle aymı anda ateş edildiğinden topçunun göz” lerl ve elleri esas harp varifesini! görmek Üzere serbest kalmakta - dir, Silâhlarının müteharrik ol - ması hedeflerini uçuğ istikameti- ne tâbi olmaksızın seçmek imkâ - mapı bahşetmektedir. Binaenaleyh tayyarenin sürati fazla bir ehem. miyet arzetmemektedir. Maama: fih, “Deflant” tayyaresi herhan- gi bir bombardıman tayyaresini geçip ricat yolunu kolaylıkla ke. sebilir. İngilterede, “Defiant* aver tay yaresi: Almanların iki motörlü üç makinelitüfekli JU 88 tayyar resile dört motörlü HA 140 tay- yaresine bir mukabele addedil . mektedir. HA 140 tayyareşinin Alman LuftrHansa şirketinin HA 139 sivil tayyaresinin askerileşti- rilmiş bir modeli olduğu zannedi! mektedir. Bu tayyare gayri mü - sellâh ticaret gemilerine ve balık- çı kayıklarına son zamanlarda taarruz için kullanılmıştır. 18 MART 1940 I Çıkan kitaplar I “Sarı esirler,, ve diğer iki kitap kazandıkları için dünyanın hemen her tarafında onlara erkek mu - barrirlerden daba fazla tesadüf edilir. Arnerikalı muharrir — Perl Bak'ta bir kadın muharrirdir, ha. yatınm birçok zamanlarını Çinde geçirdiği için Uzak Şark seyahar tine ait yazdığı romanlarla tanın- maş, ve bütün eserleri, zaten U- zak Şarkı merak eden garp oku. yücuları tarafından merakla ta - kip edilmiştir. Perl Bak'ın “Sarı Esirleri" (1) diğer romanları arasında en çok beğenilenklir. Bir Çin ailesinin hayatını anlatır. Kadın muharri> rin müşfik kalbi, rvomanın har pasajında, Uzak Şark âlemi in » sanlarını bütün masumluklarile Türkiyenin Tekâmül hamlesinde Ziya Gökalp Abidin Nesimi "Türkiye T mül hamlesinde Ziya Gökalp” (3) E “Kokulu Çam,, YHllkbahar mevsiminin ilk şiir ki, taplarından biri çıktı. "Kokulu Çam" (2) ismini taşıyan bu kite bin Üstünde Kerim Yund İmzası « ni görüyoruz. Kerim Yund goenç bir şair ola- cak. Ayrıca kitabın sonuna üç küçük bikâye de eklemiş, Yazdı. ği bir mukaddimeden de kitabınm gürle dolu kabul edilmesi iddia - sında bulunmadığını, daha ziyade idealine ble vasıta telâkki olum” masmı İstiyor. Şairin fikirlerini anlatan şirlerden biri şu: “Sevgili anayurdu büyük bir bahçe gibi, Ülkü ağaçlarile süslemek emeli- miz. Ağaçlardan hız alır medeniyet, fen, bilgi. Bu uğurda bepimiz gönülden seferberiz." Eller bisden sormah ormancılık (Lütfen nahilevi ceviriniz) |Görüp düsündükç Dostluğun temelleri Kendi dostlarımızı seçerken, onların düşünüşleriyle du, yuşlarının bizimkilere yakınlıklarından kuvvet alırınz. Huyu huyumuza, ruhu ruhumuza uymayanlarla arkadaşlık etmek. ten, yola çıkmaktan, mukadderatımızı birbirimize bağlamak- tan çekinirlz. Dünyada bundan da tabil, akla yakın bir şey yoktur. Mületlerin de fertler gibi dostları, yollaşları, mukadder rat ortakları olur, Tarih, bazan birbirine hiç benzemeyen mll- tetlerin muahede, protokol, itilâf Tlehimleriyle birleştiklerini de anlatır. Fakat bu müjdolerin, beş on yaprak sonra ansızın felâket haberlerine döndüğünü görürsünüz. Zaman içindeki ani hüdiseler ve bu ani hâdiselerin zoriyle yapılan bu lehimlemeler goçici çarelerdir. Onları doğuran se- bepler, ortadan kalkınca yüzlerdeki gülümsemeler, birer sırı. halini alır, Birbirlerine usanan dost avuçlar hınçla sıkıla, rak yunuruk olurlar, Dün, dostluk muahedesini imzalayan ka- lemlerin, keskin bıçaklar gibi gözlere daldıklarını görürüz. Bugünkü dünyanın manzarası da, bu türlü ibretlerle do- ludur. Kurtla kuzu, yılanla güvercin, sarmaş dolaş duruyor lar, Bu türlü ruha, 1eki ica) Insanlık telâkkilerine uygun- suz birleşmeleri normal teşkilâtlı devletlerde görüyoruz. Dostluğu da, düşmanlığı da tarihi seboplerin bir neticesi gibi düşünenler, elbette herhangi bir fırsat çıkınca rastgele dost seçemezler. Bugün, yeryüzü iktye bölünmüştür. Bir yanda çenber gö- nüllü, fırıldak 1manlı sergerdeler var. Dün, siyah dediklarine, bugün hiç sıkılmadan, beyaz diyorlar. Bir yıl evvol ezeli ve ebedi düşman saydıklarıma, şimdi kucaklarını açıyorlar, Yarın da — küçük bir zaman icabiyle — ayul şeyi yapmı, yacaklarma kimse senet veremez. Ötekiler, eski nıııı-:ıııa». ovv= l=qlı.rmdıı henüz biç bir fodakârlıkta bulunmadılar. l tarih ve istikbal ıııçı.uıı HAKKI BÜHA GEZGİN haklı gösterecek,