Günün Mesi Muclclırı. Mekteplerde yeni disiplin Yazan: HAKKI SUHA GEZGİN; Maarif Şürasının münakaşa et- tiği konulardan biri de mektep- lerde kurulacak yeni disiplin sir temiydi. Birkaç gün önce, elimize ge- gçen “Dergi” de, bu , lâyık ok duğu bir dikkat ve itina ile kav. randığını gördük. Türk çocuğunun yalandan, ka- balıktan, ahlâk bozukluklarından, saygısızlıklardan, kötülüklerden tksinen varlıklar olduklarını söy- lemekle başlayan disiplin talimat- mamesi, şimdinin değil, yorının renlitelerini sıralamıştır. — Yanlış terbiye yollarında bocalaya boca- laya yuvarlanan mektep, demek artık muhite bakmak, an'aneye yer vermek, irki hususiyetleri ih- mal etmemek lüzumunu anlayor. Terbiye sistemi, bütün dünya- da ancak gaye bakımından birle. şir, fakat gayoye götüren yollar hep başka başkadır. Her mille- tin kendine göre bir hususiyeti wyar, Renkleri, çizgileri, seciyele. ri nasıl ayrı ise ruhlarının, içle- rinin de öyle bambaşka âmilleri sezilir. Terbiye, eğer bir kalıbın — sil- silesi ise, kalıplanacak şeyin cin- si, boyu, bosu, hududu, kuvamı Bu noktalara ite girişilirse, ya kae- hıplar boş kalır, yıhııl bütün cev. | her, bunlara sığmıyarak taşar ve | tabil ikisi de fena neticeler verir. | Maarif Şürasından beklenen en Büyük himmet, bu idi. Son disip- Ha talimatnamesinde bu mesele- min esarlı surette incelendiği gö yülüyor. Baş tarafına konulan Türk çe cuğu örneği, daha ilk satırlarda, İnsanı gayenin güzelliği ile kar. r. En hafiften en ağı- va kadar, ceza vermekte mektebin istiklâki tanınmıştır. Bundan ev- velki nizamnamelerde mektep ve inzibat meclislecinin kararların- da bir isabetsizlik sünhesi yaşan dı. Son hükmün sert, katı - bir ııırloniyııl. vekâletten çılunııı esas tutulmuştu. Halbuki öyle hâdiseler vırdır, ki onları ceza hemen takip etmez. se, mektep kuvveti, muallim ve i- dare nüfuzu sarsılır. Meselâ bir çocuk, kendini mek- tepten kovduracak bir suç — işle miştir. Yakalanır. Inııhıt meo Bsine verilir. Tahkikat yapılır, karar verilir. Fakat bu karar ve. kâletçe tasdik edilmeden — tebliğ edilemez. Çocuğun mekteple a- lakası kesilemez. Halbuki suç, bütün talebenin önünde işlenmiş- dr. Mektep havası, çocuk ruhu, ilk dakikalarda bir yıldırım tedibi bekler. Bunun gelmediği ve suç lunun kollarını sallrya sallıya do. laştığını görünce, bu küstahlık, itaatsizlik hattâ zorbalık, bir ne- vi kahramanlık rengine nü Kötülüğe istidatlılar arasında im- renineler başlar ve bu. imrenme- lerden başka vakalar, başka hâd> seler doğar. Bugün artık böyle bir mahzur yoktur. Mektepte herhangi bir suç, her türlü cezayı doğduğu yerder ulır, " Vekâletin lıulilıı. ancak cezanın kat'ileşmesi üN bir şarttır. Hemen tatbiki değil, “suç” da hedof, suçluda ru. hi sebep aramak da yeni talima- tın icaplarındandır. Bundaki — e- hemmiyetli derinliği - söylemeğe hacet yok, Hekimlik nasıl, ağrıyan bir noktaya doğrudan doğruya mü- dühale ölmez; — sancının menşe'- ni, sebeplerini tahliller, radiyoğ. rafilerle belintmeden ameliyata karar vermezse, bir ruh doktoru otan mektep de suçun iç kaynağı- ni görmede,) karar safhasına geç- mez. Bence talimatnamenin Türk çocuğunu tarif eden satırlarını levhalar halinde bastırıp mektep koridorlarına, sınıflara —astırmak gerektir. Çocuk, kendi ideal du- rumunu daima karşısında görme K ve ona erismeye calışmalıdır. HAKKI SUÜHA GEZGİN Awupada harp vazıııetı Almanya nın harp gayeleri nelerdir ? Garpte, hangı tarat taarruz edecek? Garp muharebeleri ne gibi şartlar altında cereyan ediyor! Herkes, harbin çabuk - bitme- Bini ister. Lüzumsuz yere harbi devam ettirmenin mesuliyeti pek büyüktür. Bilhassa demokrasi, lerde, bu, pek güçtür. İngiliz ve Fransız başvekilleri daha harp başlangıcında Hitlerin açık an. laşma teklilini kat'i olarak reddet- mekte tereddüt etmediler. Böyle yaparken, memleketlerinde hi- | kim kanaatlere tamamen uygun | hareket ettiklerinde şüphe yok- tur. Hitler, üç haftalık kısa — bir seler neticesinde Polonyayı yık. tıktan sonra müttefiklere bir sulh taarruzu yapmakta, kendi hesabına, tamamen haklıdır. Po- lonyanın en zengin garp kısım: larını ve sanayi mıntakalarını, Danzigi ve Koridoru zapteden Almanyanın demokrasilerle bu vaziyette sulh yapmağa muvalfak olması üçüncü Rayhin Avrupadı hattâ dünyada Alman üstünlüği. nü kabul ve takdis ettirmesi de- mek olurdu. Hitlerin bu sulh teklifinde tamamen samimi oldu. ğunu kabul etmek lâzımdır. Çün- kü, neticesi Almanya için meş kük uzun bir yıpratma barbinin, mümkünse, önüne geçmek iste. mesi kadar makul bir hareket ola- mazdı. -Almanya ile İngiltere ve Fransa arasındaki mücadele, esas İtibariyle, Avrupada bir müfuz hâkimiyeti kavgasıdır, Almanya. nan, İngiliz ve Fransız müstemle- ke imparatorluklarını yıkmak i- | açtığı bir harptir. Fakat, yillı garp demokrasilerinin, fa kir hürriyetini, Avrupa milletle- rinin istiklâl ve llrrlyod!riııı korumak gibi yüksek insani gaye. ler için de dövüştükleri meydan- 22 Eylül 1939 dadır. Hitlerin Polonyaya yaptığı üyük baskını müteakıp söyledi- &i nutuk ve İngiliz ve Fransız başvekillerinin cevapları malüm elduktan sonra dahi umumi vaz> yette bir tebeddül olmamıştır. 1- kinci Avrupa harbi, İngiliz baş. vekilinin de söylediği gibi, en az üç sene sürecektir. Muharipler ve bitaraflar bunu şimdiden ka- bul ve milli hayatları bu hakikate uydurmak mecburiyetindedirler . Kat'i netice, geçen cihah harb'” de olduğu gibi, garpta, büyük devletler arasımda alınacaktır. 4 '. manvada, şarkta Polonya hari ni bitirdikten sonra hetmen bütün kuvvetlerini garba nakletmekte. dir. Önümüzdeki aylar, belki hafta- lar içinde garpta büvük muhat beler vukuu muhakkak - gibidir. Şimdiye kadar, garp cenhesinde, Ren ile Mozel arasında Frznsızlar bir sistem dahilinde küçük kuv. vetlerle Siefrid hattına vaklasma hareketleri vaptılar ve bunda mr. vaHak oldular. Henüz esas Al. man mevzilerine karşı varma ta- arruzu başlamamıntır. Müttefik- ler, neticesi şüpheli ve kâfi hazın hksız büyük mikyasta — taarruz- lara girişmemekte tamamen hak. hdırlar. Garptaki harp, her iki tarafın uzun seneler zarfında milvarlar sarfederek harırladığı müuttasıl! ve derin mevziler et- rafında cereyan etmektedir. Müt: tefiklerin acele etmeye ihtiyacl-. ti yoktur.Taşe ve harn malzemesi sıkıntıları — vokter, e orduları ve dominvon kuvvetleri de Fransaya nakletmek zaman meselesidir. Her halde, garp Dün sabahki zelzele tafsilâtı | burada vukua gelen zelzele hak- | İzmir, 22 (Hususi) — Dün geco sabaha karşı memleketin İbirçok yerlerinde hissedilen İzelzele İzmir havalisinde bil. hassa Dikllide büyük tahrib: yapmıştır. Zelsele tahribatı Di kilide çok büyüktür. 600 hane- lik olan bu kazadan eser kal. mamış gibidir. Yalnız Çandar- ı fenercisinin evi ile yarısı yı- kılınış hükâümet konağı ve kar, şı tepelerdeki 35 ev yıkılma- miştir. Yıkılan binalar arasın- da 28 depo, bir fabrika, dört otel, bir han, bir cami, yedi lo. kantı 6 gazino, 46 dükkân ndliye, iskân, gümrük'idarele- riyle elektrik fabrikası, İnhi- sarlar, jandarma, tolgrafhanc, bir mektep, parti ve halkevi binaları vardır. Dikilide ankaz altından ak, şama kadar &0 ceset çıkarıl- maştır. Kur çeceği anların sayısı yüzü ge- tahmin olunmaktadır. Polis ve jandarmaya askeri kuüvvetler de yardım ederek yaralıları ve cesetleri çıkar. maktadır. Ağır yaralılar İzmi- re getirilmektedir. Hafif yara- hılar ise mahallinde doktorlar tarafından tedavi edilmekte. dirler. Açıkta kalan 3600 kişi çadırlara — yerleştirilmektedir ler, Kızılaydan 500 çadır isten- miştir. Kayakum — köyünde 13 ölu, Bademli köyünde 17 ölü, Diki. lide 13 ağır, 50 hafif yaralı, Kayakum köyünde 3 hafif, 4 ağır yar Ar. YValimizin riyasetinde bir beyet facia mahalline Bgitti. Bademli köyü çöktü. Kaybol- du. Civardan geçenler kor kunç gürültülerin devam etti. ğini söylüyorlai Zelzelo Ayvalık, Manisa, Ur> la, Topeköy, Tirede de hasar yapmıştr, Manisa istasyon bi nası çatlamıştır. Zelzele İzmirde de şiddetli oldu. Halk gece yarısını sokak. ta göçirdi. İzmirde hükümet valjarı döküldü. Hisar ve Şa- dırvan camilerinin sıvaları da tamamen düştü. Yukarı ma. nallede bir ev tamamen yıkıl- lr. Polis Kâzımın ayakları kı- celdi. FACİA KURBANLARI KİMLERDİR? Dikiti kaymakamı Ahdur- rahman Yüksel ve refikası, kı- zi ankaz altından — dıkarılmir lardır. Dikilide ölenlerden h viyetleri tesbit edilenler şum- lardır: Diklli — buşkomiseri Avni, gümrük muhafaza başçavuşu Mehmet, İskele oöteli sahibi Fahri, Dikili meelisi umumt â. zaxı Necatinin kayın biraderi, kızı, İkL çocuğü ile refikası, kahveci Cemal, karısı ve çocu- ğu. Diğer ceşetlerin hüviyeti henüz teşbit edilmemi: YARALILARIN HÜUVİYETLERİ Üç kamyonla İzmire getiri. cephesinde, illk büyük taarruz Al- müddet, karşı karşı, çelik ve beton tahkimatın arkasında bek. lemek Almanyatın kuvvetini art- | tıracak yerde eksiltir. Bugünün Üen büyük meselesi, garpta —Al manların nereden taarruz edece'» lerini kestirmektir. Şi Almanlar, Kutno ve Buğ ile Vistül arasında Zamos ve Tomaşev mıntakalarında bü- yük Polonya kuvvetlerini imha ve esir ettiklerini ilân ediyorlar. Bununla beraber. esas kuvvetleri mağlüp olan Polonya, Varşeva etrafında muvaffakıyetle müda. faada devam etmektedir. Bug ile Vistül arasında, Pozen mıntaka- sında ve Danzig körfezinin garp kısinını kapatan ince uzun Vel yarımadası gibi müsait yuval>r- da Polonya mukavemeti bir mi' - det daha sürebilir. Fakat, bunlar harp üzerine tesiri olmıyan kü çük muharebelerdir. Difer cihet. ten yüz ön fırka kuvvetinde tah- min olunan Sovyet Rusva ordusu Vilora - Grudno » Lemburg hat- tma varmıştır. Ruslar, evvelce de ileri sürdüğümlz pibi, Brest. Htovosun ve Lemburytan — geçen ve Litvanya - Şarki Prusya hu- dudundan — Macar . Romanya - hudutlarınım — birleştiği moktaya kadar uzanan — Polonya. nın şark kışımlarını iscal ettiler. 'T. BIYIKLIOĞLU dairesinin duvarları çatladı, &- | len ağır yaralıların hüviyetle. ri şudur: Samih oğlu Celâlettin, Hise yin oğlu Nafiz, Hüsnü oğlu Ta: hir, Hüseyin oğlu Mustafa, Halil oğlu Demir, Mülüyim oğ. lu Nazif, Selim oğlu Rahim Nazif kızı Hediye, Müftü Hâki oklu Rıfkı, Ahmet kızı Rukiye, Hüseyin kızı Makbule, Yakup kızı Hatice, Murat kızı Aziz Zehra kızı Ayşe, Mehmet oğlu Mustafa BİR YARALI FACİAYI ANLATIYOR İzmir memleket yatırılan Makbule Şunları söyledi: Oğlum ve kızımla uykudh idik. Şiddetli bir gürültü ile uyandık, Binalar yıkılıyor, de- rinden korkunç sesler goliyor. du. Her taraftan feryatlar yükseliyordu Bir aralık evimizin duvarı da çöktü, Ayaklarım taşlar al tında kaldı. kurtardılar. Beraberce dışarı çıktık. Her taraf karanlıktı. Panik vardı. Herkes şehirden hastahano- ralılardan görüştüm. ile uzaklaşmaya çalısıyordu. Fa- sia tahminin Tevkinde müt. hişti.,, Facia yerine giden İzmir parti başkanı Atıf döndü, De- di ki: “Felâket çok büyük,. Dikili kazası bir enkaz hallndedir. Enkaz altında daha cesetler vardır. Çıkarılmaktadır, Diki lide :ul (' eli birdenbire çök, müş, tan 9 kişi ölmü tür. Dık[lldr yaz mevklinde yerden sıcak sular fışkırmak tadır. DİĞER YERLERDEKL HASAR İzmir, 22 (ALA.) — Dün ge. geki zelzele Çandarlı, Tepeköy, Urla ve Kâraburunda da his. sedilmiş ise de ufak tefek ha f başka kayda şayan tahribut yapmamışlır. Duralar. da nüfus zaylatı da- yoktur. Zelzele en büyük — tabribatımı Dikili merkezinde ve Kabakum köyünde yapmıştır. Dikilideki nüfus zaylatı mi beş ölü, on iki ağır, elli ha- | fif yaralıdır. Kabakum köylü de vu üğ kişi ölmüş, üç kişi h HC, dört kişi ağır surette yara lanmıştır. Dikilide dört, Kaba, kum köyünde de beş bayvan ölmüştür. Bergamada Dikili yolu üze- rinde bir Ölü ve bir yaralı, O- vacık köyünde iki ölü, iki ya ralı, Kazık bağlarında bir ölü kaydedilmiştir. NWali halen Dikilide felâket. zedelere yardım için iktiza & den tedabiri almakla mesgul, dür. İzmirden (felâket yerine çadırlar, yiyecek ve İçecek sov- kedilmektedir. İzmir, 22 (A.A.) Bu sabab Emniyet müdürünün zabıta — amıılerıle nas!ıunalı Emniyet müdürü Muzaffer dün saat on beşte kaza emni . yet âmirlerile omiserlerini vilâyette toplayarak kendilerile bir hasbihalde hulunmuş, va - zifelerinde takip edecekleri e. saslar hakkında direktifler ve. rilmiştir. Emniyet müldürtü escümle de. miştir ki: — Ben mütemadiyen teftiş . Terde bulunacağım gibi sizle . rin de teşkilât üzerinde mun . Çocuklarım beni | | bah 2.37, 6.10 a kadar birkaç de- | Dolduğu tahmin edilmektedir. | şadasında 2.26 da, Akhisarda 2. 3 — VAKIT Tababet ve kında meteoroloji rasat merke. zinden alınan malümata göre s:. 1e zelzele bistedilmiştir. Bunlar ddetlisi birinci sarsıntı olup € devam etmiştir. Sarsın- tıdan rasat merkezinin âletleri karmakarışık olmuştur. Şehirde bircok duvarlar çatlamış ve bir €v vıkılmıştrr. Düzili mülhakatında d: çok za. Ça0 vardır. Ölü ve yarv'ıların çok | olduğu anlaş dır. Vali, eme üyet ve sıhhat rndürleriyle Kı- tılay vacdım teşhİstimı beraberi- ae alarak Dikiliye gitmiştir. Halka dağıtılmak üzere yiye- zek ve içecek pönderilmiştir. AYVALIKTA BİNALAR ÇATLADI Ayvalık, 22 (A.A.) — Bu sa. bah saat 235 de merkeze pek yakım olan kuvvetli bir yer sara sıntısı olmuştur. Gecenin geç vaktirde bütün memleket korku heyecan içinde sokaklara fırla - | mış bulunuyordu. Birçok duvar - | lar vıklımış ve binaların kısmı âz. çatlamış bulunuyor, insan- ca zaylat yoktur. Sarsıntı fası. lalarla devam ediyor. KANDİLLİ RASATHANESİ- NİN VERDİĞİ MALOMAT İstanbul, 22 (ALA.) — Kandi'. li rasathanesinden: Eylül 21 - 22 gece saât 2 yi 37 dakika 14 saniye geçe sizmoğ- raflar şiddetli bir zelzele kaydet. miştir. Zelzelenin merkez üstü İstar. buldan 340 kilometre mesafede Aynı merkezden gelmek üzere saat 6 ya kadar sekir zelzele da- ha kaydedilmiş ise de, bunlardan 3 U 6 dakika saniyede vukubulan biri kuvvetlice olmak üzere diğer- leri hafif geçmiştir. 6 dan sonra hiç bir zelzele kay- dolunmamıştır. ZELZELE HANGİ MINTAKA. LARDA DUYULDU Ankara, 22 (AA.) — Bu g:. bah 2.30-da şehrimizde hafif bir zelzele olmuştur. Diğer taraftan memleketimizin muhtelif — yerle- rinden aldığımız telgraflara göre Kocaelide 2.30 da, idremitte 2.35$ de, Bursada 2.40 da, Eskişehirde 2.30 ve 4.30 da oldukça şiddetli, | Edirnede 2.20 de, Geliboluda 2. 45 de Tekirdağında 2.40 da, Ku- 37 de, Aydında 2.40 a, Manisada 2.35 de olmak üzere birer, Gey- vede 2.20 ile 6.41 arasında beş, Alacayda 2.25 ile 6.10 arasında sekiz ve İzmirde 2.37 ile 6.10 a. rasında beşer defa yer sarsıntılr. tı hissedilmiştir. İzmirdeki ver sarsıntılarından biri bazı duvarları çatlatacak ka- dar siddetli idi. Bersamada di saat 240 da siddetli bir yer sarsıntısı olmus ve bunün neticesi evler vilelmış v | kimyağerlerin ihtisas vesikala: 23 EYLÜL 183: sanallarından Alınacak harçlar tespit edildi Ankuara, 22 (Hususl) — Ta- babet ve şuabatı sanatları men suplariyle eczaci ve kimyager, lerin ve fenni gözlükçülerin vı hususi bastahanelerin uçilt. lart için verilen şahadetuame ruhsatname ve İhtisas ves! larından alınucak harçlar ha kındaki lâyiha Meolis ruzna mesine ulındı, Lâyihanın aldığı son şekle Üre asistanlık müddetini bitl- rek mütehassıs olan veyu Jü, vi heyetlerince mütehassıs ola- rak kabul edilen tabipler ve rından, küçük sıhhat memur. ları mekteplerinden çıkanlarık verilen şahadetnamelerden, «& belere ve sünntçilere — yerilen ruhsataanilerden, — para — il hasta bakan hususl hastahane, lerin açılması için verilen ruh, satnamelerden, fenni güzlük çülük ruhsatnamelerinden, şu tescil harçları alınacaktır: Tıb Fakültesinden ve Sılıhat ve İçümal Muavenet Vekilliği nin kabul ve ilân etiiği hasta, hanelerle müeesesatından İhti sas vesikası alan tabip ve kim yagerlerden — ve teşkil olunan jürlce ihtisas ve sınıfları tasıll olunan döoktor ve kimyazer, lerden; Birinci sınıf ihtisas ve sikası harcı 20 lira, ikinci sınıf harcı 10 Hira, Sıhhat meinur- ları mektebinden — şahadema, me alan küçük &ıhhat memür. larının şahadetnameleri harcı 2 lira, ebeler ve sünnetçilerin ruhsatnameleri harcı 1 lira pa: ra ile hasta bakan hususl has, tahenelerden açılma ve fenni gözlükçülük ruhsatnamesi harç larız Yirmi yataklıya kadar dahil olanlardan Hra, yüre miden ziyade yatağı olanlar- dan 40 lira, fennl gözlükçülük rTuhsatnamelerinden 20 lira, Meslek ve sanat erbabından vesika, şahadetname ve ruh, satnamelerini kaybedenlere ye- niden evrilen bu kabil vesika. lar harçların yarısına olacak — ruhsatnamesini kaybeden diş. çilere yeniden verilen ruhsat- namelerden on lira harç alına- caktır. Posta müdürleri arasında fayıner Ankara, 22 (Hususi) — EBre zurüum posta ve telegraf mü., dürü Fadıl Konyaya, Konya müdürü Mithat Sivas müdürü ü Aydına, Bilecik müdürü Alı. met Erol Erazuruma, Ordu mü- dürü Hâmit Tunçer Kütahya, ya, İstanbul muhasebecisi Şa- kir Yeter İsparta: Edirne müdür muavini Hüsnü Atamar Urfaya, Denizli müdürü İsma- N Hakkı Kartal Niğdeye, Yoz. gat müdürü Sabri Gelişkin Muğlaya, Muğla müdürü Rah- mi Birekul Orduya, Bitlis mü- dürü Nuri Güvem Süirde, Bur. sa müdür muavini Şükrü Sey- han Bileciğe, Aydın müdürü Okan Sivasa, Osman Bitlise, Kastamonu mü h lür muavini Hasan Çörekçloğ- lu Ağrıya, Silr. müdürü Sıtkı Amasyaya, Artvin merkez şefi Galip Çoruh posta müdürlük. erine tayin olunmuşlardır. Resmi gaz;ıodo çıkan ; bır kararname j Ankara, 22 (Hususi) — İne giltere büyük elçisi ile Harlci. yo Vekilimiz arasında İnzilte- veye başlıca emnlamızmn ithal! hakkında taati edilen onta ve — bu husustaki kararname bu- günkü resmi gazetede neşre. — illdi. masıdır. Bir vak'a fallinin meç. hul kalması veya yakalanma - zelata imirlerile bir arada tazaman teftirlerde bulunmanı- zı istiyorum. Teftiş defterlerini sık sik getirterek #âmirlerin teftiş vazifelerini ne suretle ifa ettiklerini kontrol edece . ğim bu kontrol teftiş âmirleri hakkında sicillerine intikal ede cek kararlar vermer.e müessir olacaktır. Adit zabıta işlerinde hedefi. miz hic bir vak'a falilinin meç. hul kalmaması ve vakalanma - dan bir tek suçlu brrakılma - ması cemiyet İçin bir huzur . suzluk ve emniyetsizlik. polis için de bir zaaf ifade eder. Bu uğurda yapılacak hizmet gıv- ret ve fedakârlığı polisin ret ve meziyetini en iyi göste .- ren bir vasıta olarak kabul e. deceğim, J Seyrü sefer ve zabıtai bele — diye işlerinin cok ivi tanzim ve idare edilmesini ehemmiyetle göz önlüne aldık. Bu işlerle ya"- nız belde zabıtacına tefrik ed lenler değil bütün polis tnkL lâtı meşgul olacaktır...