badise ŞAYA ASA RAKTA AT ATAF :8 Paf bir gece devam etmiştir. el AÇ Riza bu. hadiseyi ” şöyle yt u Yugoslavyadan Bulgar Vusf Rısa dun, N t BİR — h İî:di:ıım;'lîıı:î:ıaî;n?iîı:- garca on beş dakika, konferans çet Böğe maitürdü daş:a aT verdi, k mü etti, bilmem ';_' tan ıonr: 'l'.lı:ıy:run â'c ama, her halde iyi şeyler söyle- :#. 'VO gece Sofyaya geldim. medi. H o B Yanska Besek.” oteline| Ben de Bulgayca bir tiyatro A e ni ARTARCERT n çti Poliş, yhAr n S ee Caltlarmı, elbise dolabını, |ma bir de süngülü asker kata- a v T _düîlelini süratle uzden'rak hareketime müsaade çıktı. yhat 'Üun" Arkasından bir de|Böyle süngülü asker nezareti gle" ! " dedikten sonra çıkıp (altında köyün - içinden dışına N Ğebt kadar yürüdük. Orada asker - “M p?. indi, Bana da “haydi bakalım” eçhul!. dedi. lüz oldu. Sağa sola baş| “Eh' Allaha şükür kurtul- Çalı “ğt İ v AARALARR VÜ '.___!. Rt © A Tek için bir dükkâna ÇG $ g ç Blar oğüdü. Na puyaşi ben her şeyi göze alarak biran ık’*', bilmiyorum; fakat bir evvel bu “komşu, dost” memle- k ilmi ; gee . -P icvaj * çe İketin topraklarından kurtul - -Sf ada İ DŞüra belik e mak için, imzamı atıp yakamı z Ve oF!" ya hi pyilat "fı,ııirı çiyat ha bi L) 38 | Stelej, &:.n':üddettenberi Avrupada & tikada seyahat etmekte i öehi! ityatrosu artistlerin. n ef "'üııuı. Fakat Artist'Av- önüşü * Bulgaristandan urada bir hâdise olmuş; h Çok yorgun olduğum i- den yattım. Günler - dün ne gazete okuyor, ne Ya ı b'Wıı isüncesile tekrar J Kapı şiddetle bir daha ;ı" Bir daha.. Kalktım, KU _%k“eılc karşılaştım. Anladım ki Ça ümen zabiti bana kom- i:;"'“ı. İşte buradan itiba- SNçayı yedim galiba.. i ya katil, yahut siyasi , Hilan bir hırsızdım. Yani ğ&d*n sonra, Sofyadan ha- Sttim, Filibe yoluyla E - B'.kuçece'xıim. Yollar bo- H a, bir orman içinden Patika yol gibi bir yer n ’_tr. Saatlerce orman i- “düne dolaşa ilerlerken xâî;—n gelmeden bir kasaba- | mla beraber alıp — istic- e K ha kadar oteldeki odan Miye Ş..,;.'*nn çekilip gittiler. | k sSabah beni polis mari- arakola götürdüler. Ko (Pk Şehir fiyatrosu artistlerinden Vasfi Rıza ît_ılgaristanda garip ir mecera atlattı htihar eden Romen Binbaşısının Oda komşusu olmak dolayısile saat- lerce sorguya çekildi Rıza Zobu şehrimi- bir otelinde başlayan hududa - kadar bir işlerinden haber alı- B dan da çıktım. saat altısında — oda- şiddetle — vuruldu. ., "Sofyada” bu su- arayacak kimse yok- dal- ne k lık odadan kapıya gözler hu Yatr kapalr dan anahtarı di “Açar açmaz da, bir iki sivil memur aat orada güneşin altınc Bir buçuk saat evvel odaya girdiler, kar. mahrem inan, sonra da intihar dan ve tam iki saat f yağmur altında kal- dı. Karanlık basi | mamı teklif ettiler. İsmi de Panagürişte | | | beı)“ ir polis beni Pa: Tem.. Neydi o yazdıkları | l biz' polis beniPaet n YAL GEE Crnnam m.i | ediyorlardı. Kim bilir?. seyahat eden iki kadı- apsettiler. Altımdaki | Srtardım.. garaja kadar polis ne- aldım.. ve Amerikamn bana neze ve eği çıkamıyacaksın!” Zayi ir, zabit midir, nedir? ir adam; yanımda ge-| zandan eskisinin hü ye bağıra çağıra Bul -" Abdultuk oğlu Şükrü seyreder gibi onları seyrettim. Nihayet müsaade çıktı.. Yo_llaı da sür'atle yürümek şartiyle gidebileceğimi bildirdiler. Ora- Pazarcığa geldim. Bir alay | isticvap ta orada oldu. Filibeye geldim. Tahkikat genişledi. Har manlı da keza... Nihayet M“"'Iryen mühendis Ustratof bir ge- tafapaşa yolu üstünde bilmem | ce evilikten sonra ertesi günli me üç kilometre kala, |ne büroya müracaatla evi bir sürü süngülü asker beni yo- lumdan dürdülar. Bir buçuk | miş, büro, kanun icabı, bu m duk” diyordum. Asıl belâ bun: darn sonra başladı. Hududa on üç kilometre kala, bir jandarma kışlası önünde beni tevkif edip, | kışlanın bahçesine otomobilim- le soktular.. Akla gelmeyen su- aller, korkunç korkunç - lâflar- geçtikten sonra yani gelen bir emirle oto- |moöbilden bütün eşyamı indirip iğne kadar her şeyimi didik di- dik ettiler, Tâ, Pariste yerleştir- diğim, hiçbir hudutta da “nen var, nedir bunlar?." Diye sor- madıkları bavulları paketleri, düşmandan kaçırılan Tmuhaci eşyasına döndürdüler. Eon $0- nunda da Bulgarca uzun uzun bir şeyler yazıp altını imzala. Bulgarca bir kelime bile bil. bir Ama ŞÜÜ aj İşte azizim, bir seyahat 41 Hnda götürmeme zorla|deme gitsin... Medeni Avrupı[ verdiği ceden — sonra, komşu Bulgaristanda da - işte | böyle zevkli günler gecirdimv..? Askeri dezkerem İle nüluş kâği. gdımı zayi etlim, Yenisini çıkaraca. 2usyada boşanma: lar azalıyor Karısını boşayan bir mühendis muhakeme edilecek Rusyada izdivaçlar çok kolay. kta idi. Fakat, bu üğünü anlıyan Rus 1 boşanmalara kar. yeni bir takım tedbirler alma. ya başlamışlardır. Bu tedbirlere müracaat etmiyenler müddelu . mumiliklere verilmektedir. E lik halk bürosuna müracaat ede- rek bir bayanla evleneceğini Böy. söyle. İnihayet vermek istedi caatı dinleyeret yerine .mm.mwa.bi. iürmişee de ayaı. zamanda müd.- ].:ı&ı.u. bir küçük zabit geıd;."f"'"""'"mğ* SA BAD Y” aldıkları pasapartları iade ettiler. Yanı- Müddeiumum? bilâ sebep ev. liliği bozmak istiyen mühendisi müuhakeme altına almıştır. Yaz, plâj, movsimi geldi, Bel. ki de geçiyor. Fakat daha önü - müzde güzel havalar bulunması- nı temenni edelim. kadmların vü için ki Plâj mevsimi cutlarını — güzelleştirmeleri en müsait zamandır. Açık hava, bol güneş ve suda yapılan hare - ketler kadmları bir kat daha gü. İzelleştirir. y Banyo aldıktan sonra yumu . &. |leri n İngilterenin en zengin adamla- rından biri olan Mister Filip Sa- son'un — vasiyetnamesi — açılmış- tır.. Sir Sason parlâmento azası ve imparatorluk nazırlarından idi.. Kendisinin en büyük hususiyeti bu suretle şahsl sâyi ile ka zanmış olmasıdır. Vazsiyetname birçok memurla- rın da iştirakiyle noter huzurun da açılmıştır. Bervetin tutarı bir milyon 946 bin sekiz yüz doksan iki İngilix İlirası (yani bizim paramızla on Jiki milyonı fazla) dır.. Bu pa- ra ölünün üç kardeşine kalmak- tadır. Fakat her üçü de bu paraya muhtaç değildirler. KÜÇÜK BİR TACİR Geçen asrın sonunda David Sa: son büyük Arap merkezi Bağda:- ta ufak tefek halı ticareti yapı- yordu. Halı ülcareti deyince bü e |yük bir iş zannetmeyin, Zavallı- nın kazancı bir çatı altında yat- masını bile temin edem , gece- larının du. Pakat Sason büyük bir heves- Je develerinin Üzerinde Şarka doğru giden ve mallarını götüren Arap tüccarlarını seyrederdi.. tüccarı bu kafile- Plâj mevsimi artık geçiyor şak hareketler yapmak ve suda yüzmek vücudun hatlarına za . rafet vı Çök yanmamak şar. Üle de güneş cilde canlılık ve ha- yat bahşeder. Plâj mevsimi kadınları hem eğlendiren ve hem de güzelleşti. ren bir mevsimdir. Resmimiz mi dını göstermektedir. $ — VAKIT : taksim oluyor Sason ailesinin şayanı dikkat hayatı lere hasretle bakar, o da bir gür göllere atılarak Şarka gitmeği ar zu ederdi. Nihayet bir gün sor halısıni da satarak bir deve ald ve çöllere atıldı.. Hindistandaki bir dostuna gi decekti.. Cebinde bir kuruşu bile yoktu. Hirdistan yolunu tuttuk tan sonra da bin müşkülâtla Bom baya gelebildi. Burada serseriya | ne aolaşmaktan başka işi yoktu Arkadaşını bulamamıştı. Fakat Arap tüccarlarımı konu- şurlarken dinlediği sıralarda der hal bir fikir ilham oldu. Arap tür carlar Bombay rıbtımında malla- rının çalındığından müşteki idi- ler.. Bunun Üzerine Sason bir- kaç kuruş mukabilinde malların. muhafaza etmeği Arap tilecarla- ra teklif etti... Bu şekilde işe baş” layan Sason bir müddet sonra kü- çük bir kulübe yaptırmıştı.. Bit müddet sonra bu kulübelerin a. odi fazlalaşmıştı. On ikiden yir- mi, kirk ve nihayet ell! oldu.. Bu şekilde Sason “Büyük Doklar” ıntreposunu teşkil et Ni- hayet keryanların her türlü ihui- yaçlarımı kargılayacak han yaptı. Bu şekilde büyük bir tilecar ve zengin bir adam olmuştu.. Oğul- larını Avrupaya tahsile gönderen eski halı tüccarı hayatının son sönelerinde bir sinagog yaptıra rak kenara » çekilmişti. Bundan sonra oğulları ve torunları da o- nun açtığı ticaret yolunda yürü düler, Yalnız Eduvard Albert si yasetle uğraştı. Kral Yedinci EKdvard ile yakın dost oldu.. Edvard Albertin oğlu Filip Sa- son da babasının tuttuğu yolda ürüdü, Eton ve Oksfand üniversitele. rindo tahsilini ikmal ettikten son. | ra Hiythe vilâyetinden mebus çı- karıldı.. Sekizinci Edvardın. (Dük dö| Vindsor) çok yakın dostu olan Filip Sason harp sıyasında Mare şat Heygin hususi kâtipliğini ya- yan Filip siyasi sahadaki Yaali yetine devam ederek hava müşte- şarı ve nihayet müuhaberat ve münakalüt vekili oldu. Bu şekilde eski Bağdat tacirı | rilesi dört nesil sonra İngiltere nin en yüksek simaları arasına karışmış bulunuyordu. Filip Sasonun en büyük dert- lerinden biri kardeşi Siegfried idi.. Anarşist bir şair olan kar- deşi yazdığı şiirler ile mevcut ce niyeti bazmağa çalışıyordu. BSason ailesinin en hirçın çocu- gu muhakkak ki Sicgfried idi Halbuki müteveffa - Filip Sason, Bağdatlı küçük Yahudi tücsar David Sason ailesinin en ağır başlı adamıdır. * 23 “Ağustos 1939 Musolininin kızı r İtalyan hari nazırı Kont Ciano Macar h. nazırı ile siyasi meseleleri aşa eder- ken karısı Edda Ciano da Vene. dik lidosunda banyo yapmakta . dir, Resmimiz Kott Ciar rısını Prens Karl Sito'nun da göstermektedir. —— Moskovada yaşayan ecnebi sefir ve elçiler Şimdiye kadar Soövyet devle . tini tanıyan devletlerden yirmi üçünün mümessili Moskovada yaşıyor. Rusyayı tanımtyan dev. letler, Cenubt Amerika Cumhuri. yetleri, İspanya, HHolanda, Yugos lavya, İsviçre, Mısır, Irak, Hicaz ve bazı çok küçük devletlerdir, Küçük sefaret momurlarımız ha. riç olarak Moskovada yaşıyan ecnebi diplamatların sayısı 230 ker fahrikatörü Haritonefleaonun evinde, Fransız elçiliği, Rus zen. gini İgümnof'un evinde, İtalyan icisi elçiliği, eski Rus — sanay Berg'in evinde, Alman elçiliği meşhur Rus milyuneri Morozefin evindedir. Alman donanması Almanlar donanmalarını kuv. vetlendirmeğe çalışıyorlar. Ma . yıs âymda donanmaya iltihak e. den Gnayzenan kruvazüril 26,000 tonluktur. Bu geami, Şaruhorst kruvazörü tipindı » Fransızla. rın (Dünkerk) ve Strazburg ge- milerine bermemektedir. Alman, yanın deniz kt tleri 520,000 r. 35000 — tonluk (Bismark) ve (Tirpiç) zırhlıları sisteminde daha iki harp gemi . si inşasına da başlanmıştır. Al. manya (Doyçlan) sistemi ha - fif kruvazörlere fazla ehemmi . yet vermektedir. 25 tahtelbahir de hali inşadadır. Maamafih, Almanların bu gay retine mukabil, İngiltere ve Fran sa devletleri de bummalı bir fa. aliyet sarfetmektedir. Londranın nüfusu tesbit 1938 senesinde Londrada ya . pılan umumi nüfus sayımının neticesi geçen gün ilân edilmiş- tir. Londra şehri dünyanın en üşkül bir atlama yapan bir ka- |büyük ve kalabalık şehridir. Lon drada 8,650,000 nüfus vardır. | Nevyorkun nüfusu' ise 7 mil .I edildi yondur. Şa; dikkat bir hâdi. se olarak bil te göre, Lon dra şehrinin şark kısmında yal- biz 36 ahir ve 15 Oinek vardır. Şe hir dahilinde ziraatla meşgul o. lanların gayısı yalnız 121 dir. Şe. hirde 13 fayton bulunuyor, | İ N anüküde'e kan