4 — VAKIT 29 MAYIS Momlaket mektuplart : Yozgatta âasayiş çok mükemmel Yozgat (Hususi) — Yozgat asayişi pek mnkemmel_ en ufak bir hâdise kaydetmiyı ketler sırasındadır. Emhiyet İş- lerinin tedviri de halkın huzur ve sükünu ile muvazi bir ahenk içinde yürümektedir. —Asayişe müessir nknyî görülmemesi- nin başlıca rııh! sebebini, hal- kia kanunlara muti, Cumhurf. yet rejimine pek - sadık, en memle- temiz kalpli ve muünis insanlar olma. sında aramalıdır. ,ı::s a Ankara Polis Enstitüsü dahi. - Miye müdürü eski kıymeotli dostum Yaşar Albarazı burada gördüm. Naklen Yorgat ve emni. yet amirliğine tayin edilmiş ve İV gelir gelmez de polis üdzlresini! - tamir ettirmek, emüiyet işleri. ne daha yi bir düzen yvermek, bekçi teşkilâtını orzanize etmek gibi muyaffakıyeller kaydetmiş Yaşar Albaraz bir emniyetçi sı- fatile, asayişin bu derece sükün halinde bulunduğu memleket pek azdır, kanaatindedir. Hakikat halde, bütün vatan- daşlarda olduğu gibi, Yozgat| halkının ruhunda da Cumhurtl- yet rejimi çok tatlı tesirler hu- su'e gotirmiş, halk vo köylü bil. hassa particilik davasını pek iyi kavrıyarak ona karşı - inhimak ve meylini, kâaydedilecek kadar çoğaltmıştır. İNŞAAT : Bir başka yazımda da ilişti- ğim gibi, Yozgatta şehircilik hareketi inkişaf halindedir.' Müaömleketin elektriği iyidir. 'Haftanın ikl gününde gündüz eereyanları da verilmektedir. Şoahrin sokakları daima te. mizlenmekte ve bozulan sokak, lar dalm? tamirata tâbi tatul-| maktadır. Bundan başka esağlı — blr inşünt faütlyeti de müşahe- — dp olunan Yozgat şehrinde vali Feyzi Gürelin himmetlerile bir ERTUĞRUL SADİ TEK ' Şehzadebaşı Tu . 4 . YTan Tiyatrosun- l d 03 bu gece Halk gecesi, Her yer 20, paradi 10, loca 100, SEYLAP ve “ESKİYE RAĞBET Yeni ester, Okuynen AYSEL ANKARA Tiyatrosu sanatkârları Yedi « küle Pinar sinema bahçesinde (Profe - sör Emin Atabey) — birlikte pek yakında temsillere — başlıyor. Yozgat emniyet âmiri B. Yaşar aşım durağı, vali konağı, hü- kümet binası yapılmakta, bele- diye tarafından da mezbaha in. ga olunmaktadır. Bunlara ilâveten pek yakm.- da çocuk bıhuü_ park, tavak. hane, fidanlık gibi noksanların telâfisine girişileceği de söylen- mektedir. H.G. VAKIT SPOR Futbol, Güreş, Yüzme ve va W Yıldızını seçiyoruz BıIRINCIYE Bir Bisiklet Hakik? vakal ara istinaden Amerikada Alman casusları -15- ı | | Gece yarıaı eve dönecekti.. at sabah olduğu halde Lan kovaki eve dünmemişti.. Acubu ne olmuştu? O gece, 27 eylül 1935 Europa vapurunda gümrük me- murları Lonkovskiyi rson Ü nlforması taşıyan bir adam İle konuşurken görmüşler.. Lonkar vekimin kolunun altında bir pa- ket vardı.. Gümrük memurları bunun bir kaçakçılık olması ih- Himalini düşünerek paketi mışlardı. Bu paketin içinde hiç bi rkaçak eşya yoktu, ancak| mektuplar, resimler dı. Lon kovski iştlevap edilince piyano akortcusu olduğunu süylemiş ve gösterdiği vesikalarla da bunu isbat etmişti. Buna rağmen Lon- kovski gzümrük karakoluma gö- törtimüş ve tahkikat derinleşti rilince bu mektupların yenl! in- gecesi aç şa edilmekte olan bir tayyare| ile tanklara ait plânların her türlü izahatını havi oldukları meydana çıkmıştı. Vaziyet böyle olduğu halde Lonkoyski gene serbest bırakıl- mış, memurlar ancak paketi &- Jakoymak akılhılığını göstere- bilmişlerdi. LONKOVSKİ, GRİEBL'İN YARDIMİYLE AMERİKADAN KAÇMAĞA MUVAFFAK OLMUŞTU Birsaat sonra Lonkovski dok- MUSABAKASI Futboleon Rideğn (Demirepor) Tkinciye; — Şık ve kıymetli bir saat; üçütncüye: — bir çifi iskarpin; dördüncüye: — Bir gapka; beşinciye: — Bir seneli! Resimli Hafta abonesi; altıncıdan onuncuya kadar; Birer yunbağı; * kişiye birer çift ipekli çorap; 10 kişiye birer ade İTayyare piyango bileti, önbeş okuyucumuza birer şişe bü- yükkolonya; 15 okuyucumuza birer şişe küçük kolonyao 25 ki. şiye birer tuvalet sabunu; ayrıca 150 kişiye muhtelif cins he. diysler. l Müsabakaya ıştirâk Koponu: — 82 — ! enen aa dASANA LA Sesan AD eee eeKEEEEN NN öRen eece ee —— tor Grfebli siyaret edevek vazi- yeli haber vermişti.. Doktor Gri ebi, Lonkovskiyi şehir dışında- ki evine götürerek saklamış ve Amerikadan emniyetle kaçabil- için her türlü tedbiri hazır lamağa başlamıştı. İşler yoluna girince kendi o- tomobilile husust şotörünü Loo- kovskinla emrine tahsis ederek |mütbiş casusun Montreal'dan tir Alman gemisiyle Brame'e kaçmasını mümkün kılmıştı.. Bugün Lankorski Alman ha- va vekâletinde yüksek bir. me- murdur — kendisini Montreal'a ;kaçıran Grteblin husust Haussman da bugün maiyetin de çalışmaktadır. MADAM GRİBNL KATE MOOĞ 1İLE KARŞI KARŞIYA 1937 |yor, çok ehemmiyetli kararlar verileceği, bu görüşmelerde ken distnin de bulunması Tâzımgel- diği bildiriliyordu. ve karısma hiç bir şey söylenli- memesl de rlca ediliyordu. Bremodeki bnhrt servisi gefi Erich Preiffer Madam Griebl'in Kata Moog'dan şiiphe edebilece- ğinden cmindi.. Maamafih dok- tor karısına haber vermedan bu |seyahate çıkamıyaacğını anla- lmıı. karısımna her şeyi anlatmış- Ptr. Hareket etmeğe hazırlandığı |gün, karısının da gitmekte oldu- |Bunu gördü. — Ne yapıyorsun.. Niçin giyi- niyorsun? — Seni vapura kadar teşyi e- deceğim.. Doktor her nedense bunu iz- temiyordu: — Hayır.. dedi. Senin gelmeni istemiyorum. rıhtımda ayrılma seremonilerinden hoşlanm — Bütün bir sene zarfında kay| VU omuzlarından tutarak — oto-| nanam ancak on gün Bizde kalır. — Kim bilir bura ne kadar ü. #ülürsünüz. | — Yok canım, on beş gün ça - 'buk geçer. goförü! mayıs ayında — doktör! Griebi Almanyaya davet olunu-| Bu seyahatin gizli tutulmaer! Sabırsızlanan doktor, Madam Griebi israr etmek le- tedi.. Fakat doktor: — Hayır, dedim, kâfi.. diye keşti ve kapıyt çarparak — oda- dan çıktı. Bladam Grlobl birz müddet da- ha ağladıktan sonra içine bir şüphe girdi. Acaba kocasr nt çla'bu kadar israr elmiş Mi? O zamâan son günlerde bir kadının sık sık doktorza telelon etmiş ol duğunu hatırladı. Aynı zaman- hir kadının daktora günde on boş kere kadar telefon ettiğini söylediği hatırına geldi. ğ Gözlerini sildi ve bir taksl ça. |Eırdı, rıktıma gitti.. Vapurda Uk gördüğü adam kocası oldu.. Üst güvertoede M!s KateMoog'un İyanında duruyor, genç kadınt ibelindeu tutuyordu. Kocast da onu görmüştü.. Dor hal yanına indi, af dileyeceği yerde: — Aptal. dedi. Bu kiskançlı- ğından utan.. Mesele hiç de se- İnin zannettiğin gibi değil.. Ka- te Mogg çok eandan bir dostu- muzdur, son ona teşekkür etme- lişin.. Buradaki işlerimizi yolu- na koymamız için beni Alman hükümet adamlarına o takdim edecek.. Filhakika Griebl tamamen yalan söylemiyordu. Hakikaten menfaatlerini alâkadar eden birçok İşler vardı.. Fakat bütün bunlara rağmen Madam Gricbi, Mis Kate Mogg'a teçekkülr ot- | medi, Doktor Gribl'in bu seyahati o- na iyi bir kâr temin edecekti.. Doktorun casusluğu menfaat hissinden uzak değildi.. Madam Griebi Nevyorkta kız- kançlıktan parçalanırken dok - falt CÜNAKRI LA Mka ada Rinae Almanyaya doğra yola koyul - muşlardı.. Orada büyük casırz « Tuk teşkilâtı ile yakından to - mas edeceklerdi. Vapur Amerikan sularından ayrılır. ayrılmaz güzel Kate Moog ile doktor Griebi derhal Cehtuter ile birleştiler: — Her şey harzırdır. doktor.. Yüuzbaşı Pheiffer sizi rıhtımda bekliyecek.. Gizli teşkilâtın ileri gelenlerinden birinin sizi karşı- laması büyük bir şereftir. Amerikadaki casusluk teşki- Jâtiyle Yüzbaşı Pheiffer alâka- dar olmaktadır. Saehluter bakikatl söylemişti. Erich Pheiffer kendilerini rıh- tımda bekliyordu. Dostluğunun derecesine bir İşaret olmak ti- zere samim! bir hareketle dokto- *mnhılı— soktu.. Soğra Mis Kaıı— [Moog & dönerek: da oda hizmetçisinin de tatilde | Otomobilde derhal ciddi hislern tamasa başladı! — Derhal Berline ha""l İdeceksiniz.. Sizin için bi kompartıman ayırttık.. BE Ablon otetine İmeceksinli- z emrinize «madt' büyük S0f releri Pzin için çok hazırladık. Takdir ettiğimiz ajanlaf nası! muamelede — bul Hzmmgeldiğini bilatğimizi f (Devamt P VAKIT | ABONE TARİFESİ Memteket tçinde 95 ceksiniz. Aylık 3 aylık 6 aylık 1 yıllık 900 Tarifeden Balkan Bi için ayda otuz kuruş - di Posta birliğine girmeyen ayda yetmiş beşer kuruş medilir. Abhöne kaydımı bildirea tüp ve telgraf Deretini, parasının posta veya bankü yollama ücretini idare kendi zerine alır, Türkiyenin her posta merkeöi VAKİT'a abone yazılır. | Adres değiştirme ücred | 25 kuruşlür. İLAN — ÜCRETLERİ Ticaret illalarının santlfi, satırı sondan ilibaren ilâü falarında 40; iç sayfalarda 4| kuruş; dördüncü saylada ikinci ve üçüncüde 2; biria€ &; başlık yanr kesmece $ ver dır. -üyük, çok devamlı, &i | renkli ilân verenlere ayri #ÜJİ inAismadamma masmt güR“ Fın sontim « satırı 30 kuruşt9f' |) TİCARİ MAHİYETTE OLMUY KÜÇÜK İLANLAR || — Biz deta 30, iki detası $0 defası 68, dört defası 75 vE gefası 100 kuruştur, Üç l!" ilân verenlerin bir defasi vadır. Dörl satırı geçen İlâi fazla satırları beş kuruştan sap edilir. Hizmet kaponu geliret küçük ilân tarifesi yüzde indirllir. Vakıt beni doğrudan dolf:" ya kendi idare yerinde, lum kara caddesinde — Vakıt Y # altında KEMALEDDİN 1Rİ Hân Bürosu eliyle — ilân eder. (Büronun telefonu: 475 Alemdar sinema iKi FİLM | — Siz, raporlarda bahsolün-| ıdıılundın çok daha güzelsiniz Eröla, dedi. kelimeleri çe- cuk duğumuzu görüyorsunuz.., — Çoluk $ nasıl olur?.. Karamazof Eaı:değîer Yazan: Doıtov.vskı “ Çevirea: Hakkı Süba cııııı && (92 Yanakları tutuşmuş, mıiştı. Aliyoşa, angızın: — Dinleyiniz beni, dedi; kolya, siz, hayatta çok bedbaht olacaksınız. Çocuk, tasdik etti: — Biliyorum! biliyorum... Nagıl da her gşeyi bir bakışta görüp anlryorsu. nuz, — Bedbaht olacaksınız, fakat ıztıra. ba uğramakla beraber, yine hayatı tak- dis edeceksiniz. — Evet, evet! tam benim duydukla. Tımı keşfediyorsunuz. Yaşayın Kara. mazof!.. Siz bir evliyaemız. Ne iyi an. Taşacağız sizinle... Beni en çok mesut eden şey ne biliyor mısınız?.. Beni ken- dinizle denk tutuşunuzâBu h:linlıu ba- gözleri parla. yılıyorum işte. Halbuki, biz birbirimize denk değiliz. Siz üstünsünüz. Böyle - ken de yine çok iyi anlaşacağız. Bir ay evvel sizi kastederek: “Onunla ya ebe. diyen dost olacağız; yahut ölünceye kadar düşman kalacağız. Diyordum. Aliyoşa gülüşle sordu; —— Demek daha o vakıttan beni sev. meğe başlamıştınız. — Evet sizi çok seviyordum. Hep si. zi düşünüyordum. —Ama, nasıl oluyor da siz, benim içimden geçenleri biliyor- sanuz?.. Ne ise, işte doktor çıkıyor.. Aman Allahım herifin suratına bakı- nız.. Çok fena haberler veriyor gali. bakı muhabbetli bir LIİYUŞA Doktor, izbeden paltosuna bürünmüş, şapkası başında çıkıyordu. Halinde iğ. Tenmiş bir mâna varndı, Kızğındı da. O- na bakanlar, kirlenmekten korktuğuna hükmedebilirlerdi. Dehlizi şöyle bir süzdü., Kolya ile Aliyoşaya sert sert baktı. Aleksi, arabacıya işaret ederek kapıya yaklaştırdı. Doktorun arkasın. idan yüzbaşı palas pandıras — çıkmıştı. Huzurunda yerlere kadar eğilerek yal- varır gibi bir hal almıştı. Son bir söz için onu alıkoydu. Gözlerini yeis bürü- müştü. Ellerini ümitsizlikle kavuştura. rak: — Kabil mi doktor?., Kabil mi Diye mırıldanıyor, sözünün bir türlü arkasını getiremiyordu. Nihayet güç halle: — Hiç bir çare yok mu doktor, hiç bir kurtuluş ümidi de yok mu? Diyebildi. Doktor, katı, hissiz bir tavırla: — Eh ne yapalım... Ben Allah Heği. lim ki... dedi. — Bu felâket yakın mı, çok mu ya. kiç gibi indirerek cevap verdi: — Tehlike hepiniz için aynı derece- dedir!.. Eşiği atlayıp gitmek üzere idi, Deli. ye dönen zavallr yüzbaşı, yine alrkoy. du: — İsa aşkına olsun söyleyin, dünya. da onu kurtaracak hiç bir çare kalma- dı mı? Doktor: — Buna ben cevap veremem! diye bomurdandı. Ben, size yalnız ilmin bükmünü bildiriyorum... Dedi. Sonra birdenbire durarak, ama, eğer hastanı- zı Siragüzeye gönderebilirsenizg belki iş değişir. İklim, muhit şartları ona ha. yatını iade edebilir. — Siragüzeye mi?.. Bu soruşta, feci bir şaşkmlık vardı. Yüzbaşı kendisine söyleneni anlamamış gibiydi. Kolya yüksek sesle; — Siragüze Sicilyadadır. Haberini verdi. Yüzbaşı, çıldırmış gibi: — Sicilya ha... dedi; fakat — evin gefaletini işaret ederek — ne halde ol. / — Madamın oraya gitmesine IÜ/ İ yok... Onün yeri orası değil. !lı)uı lar başlamaz karınızı Kafkasa yol”’( nız. Orada banyolar var. Ka romatizmalarını tedavi ettirirseniz 5 çer. Sonra da Parise gönderip bif nikte baktırırsınız. — Doktor.... Doktor ne halde old ğumuzu ıörmıyor mişmız?., Hekim, gülümsedi: — Orasıma ben, karışmam... ya, benim vazilem size ilmin emif! bildirmektir. Pek teessüf ederim elimden başka şey gelmez, Kolya, doktorun endişe ile Ka baktığını görerek, yüksek seslet — Korkmayın şifacı hazretleri ğim sizi ısırmaz! M Diye bağırdı. Sesinde alaytı bir © layış vardı. Kendisi de sonradan a tığına göre ktağınlığınldan ötürü 4* tora “şifacı hazretleri!,, demişti. Doktor, hayretle çocuğu güzereiii — Ne demek bu? Diye sordu. (Devamı var ) kar riyefi x88'|