1 Mayıs 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

1 Mayıs 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« — VAKİIT Yaşlı kadınlarla lerin sayısı artıyor İngilterede bu kabil izdivaçlara hükümetin müdahalesi isteniyor Diünya, garabetlerle dolu. Bun.! larm en garibi biribirine uymnr yacak derecede yaş farkı göste- | ren kadmlarla erkeklerin evlen. mesidir. Bu hâdiseler, bazan bir | iddia neticesinde oluyor. Meselâ geçenlerde yirmi bir yaşında bir | Amerikalr genç, arkadaşile | se tutuşarak Avrupaya bir seya. hate çıkmıştı. Maksadı, altmış yaşında bir kadı evlenmekti. | Fakat kadımn hem altmış yaşında | olacak, hem de 200,000 İngiliz Ji. rasına malik bulunacaktı. 'Tuhaf bir tesadüftür ki, yirmi bir yaşmdaki genç, Avrupaya ge lişinden hemen birkaç saat sonra aradığını buldu. Şerburg şeh - rinde 200,000 Sterlin servetli alt. muaşlık bir kadınla evlenip der. hal Amerikaya dönerek bahsi ka. | gandı. Fakat bu, istisnaların istisna. | &1 olan bir hâdisedir. Arada bü. | Yyük yaş farkı gösteren evlenme. lerin sebebi yalnız böyle iddia. lar değildir. Gazetelerde &ık sık bu gibi ev. Jenme havadisleri görüyoruz. (,9 lin ve güveyin resimleri, i| sayfalara basılıyor. Havadise bu derece ehemmiyet — verilmesinin sebebi, bittabl evlenenlerin moş. hur birer şahsiyet olmasından değildir. Aradaki büyük yaş far- kıdır. Diğer bir tabirle, biribiri. | ne zıt iki mevsimin iım-.au,hrl KAânunucvvel ile Nisan ayı birle. | giyor gibidir. Bir kaç sene evveline kadar alt mış yaşmı geçmiş olup ta yirmi | yaşndan aşağı kızlarla evlenen. lerit sayısı, pek o kadar çok de. ğüdi. Fakat bu sayı gittikçe art- | mıştir. Bundan Üç ay kadar evvel, İn. gilterede altmış yaşından yukarı bir adam, ev sahibinin kızile ev. lendi, kız, on aşındadır. on & Bu iki izdivacm da, kuvv -İbirer aşk eseri ol mektedir. Düğüne gelen | gibi zidivaçlara mani olabilece; |dan birinde erkek altmış iki yazhı | vaziyet. Lâkin 1 MAYIS 1839 evlenen genç- —*mnc<l de, bu adamla evlenmi göstermiştir. Bir kaç sonra da, ona kol elli do! yaşında bir kadın, yirmi ya henüiz idrak etmiş bir deli lıya vardı. ge rizâ davetliler, bu çiftleri derin bir saadet içinde görmüşlerdir. İngiltedede bazan kilisenin bu | . ri sürülmektedir. Meselâ pe- || pazların izdivaçlarda nikâh kıy. | G maktan imtina etmesi gibi... l Fakat bu kabil olamıyor. Ni. tekim bu çeşit iki nikâh kıymış | bir papaz göyle beyanatta bul müuştur: h “Eğer, işin hakikatini bi seydim, ben de herkes gibi dü. şünürdüm... Kıydığım nikâhlar- t gında, kız ise on dokuz yaşınday. uğ dL Erkek zengindi. Bu itibari her türlü. dedikoduya ıııl'ıaıl..m;uln işin aef v şyaları biri kayör. Bu iki insan bi ordu. Bilhassa kiz, '.(eu bura ocasına yirmi dokuz Yia çok iler - erkek severcesine tutkyarla temas bu neviden kıydığım ; kıszmında da | nikâhta yaşlı olan » Bu vakada da, ge veti kabul ettik. leri görmiyen er, Yedeniyetini de vkeden sebebi, birleştirerek bir rk sanatı özelliğini Bir kaç sejı | Oklahama £ yöçebe hayatından şe. yük bir yı ra müni * karılmı kı:lın | yaşa vaz yar ; | ğ Karamaz: Yazan: <4 | f smnufma, fimiz Ata. Emin Ali Yorg> drk gençli. 23 Ninan Ruhiyatçı geçinen n ları yüzünde geniş bi mesiyle bunların söyledi. Sıra Kalgano" bir tavırla ilr ” Yorgo ilk defa gö ve müddr — Bugün yirmi üç Nisandır. 1 İlk kısımda: | Bizim hür olduğumuz gün bugün- | dür, Başımızın göklere erdiği gün ç) ki Selçuk anıtı, Kılıç Aslanın sa- « |nin en önemli eserler ©Ger yaptılar, Bu hır.! an duyuşları y İ | İ Birazda gülelim Unutmuş olacak? Öğretmen talebelere öğüt ve. riyordu, Çalışmak lâzım geldi . anlatryordu. Sonra ilâve et- — Ah sizin yaşımızda olmayı ne kadar isterdim. Bunu niçin arzu ediyorum biliyor musunuz? Bir çocuk atıldı: — Çocukluğunuzdan öğrendik. lerinizi unutmuş olacaksımnız da ondan. Sıçrama — Galiba yine ay başı geliyor! — Nereden anladım? — BHer kapı çalmdığı vakit, ba. bam yerinden sıçrryor da! Aritmetik dersinde — Elinde beş kuruş olsa üç i hir hayatma geçerken bir çok â- | deler vücude getirmeğe başla. | dılar, bu âbidelerin en önemli o. ! lanları Selçukilerin yaşadığı Or. -İta Anadoluda, Konyadadır. Bugün Konyada bulunan en ez. rayıdır. Bina tuğla mozayıklar. la süslenmiştir. Yine Konyada Sultan Hanı, Sıwçalı medrese, İn. ce medrese, Selçuk medeniyeti . dendir. Bu eserler üzerinde yapılan In. celemeler, Selçukilerin anıtların temel kısmından ziyade anıtların üs kısmma daha fazla önem vermişlerdir. Anadolunun hor tarâfı Selçuk -cncrlen]e doludur. Bilhassa Kon- |ya, Kayseri, Tokat, Sivas en bü. yuk sanat merkezleridir. Türk Tarihi Tetkik Kurumu Anadoluda eski Türk eserleri hak kında daha fazla bilgiler elde et. mek ve yeni yeni sanat örnekler!i meydana çıkarmak üzere kazı u. raştırmalarına devam etmekte. dir, Bu araştırmalar bize hergün yeni bir bilgi kazandırmaktadır. | dür. Herkesin sevinmesi bu bay. |ramı kutlaması lâzımdır. Bugün | Büyük Meclisin açıldığı gündür. Bmir AH | Onu mutlu Yaşatacağız — Yirmi üç Nisan Türk ulusu- | nun en şerefli ve en şanlı bawra. mıdtr. Ey Türk çocuğu! Damarında dolaşan yüce Türk kanı vana bu bayramın değerini | |anlatmağa kâfidir, Atatürk sana | büryük bayramı bütümn şan ve şe. İrefile tertemiz bıraktı, Sen de o. “mu meaflu yaşatmak Kadıköy 16 ncı okul 5 inci sı. nıftan 21 İsmail Uçkun İ İ | âukları yer. kuruşu sarfetsen kaç kuruşun ka. | hr? — Hiç! — Nasıl olur beşten Hç çıkar- SAa geriye bir şey kalmaz mı? — Elimde bir şey yoktu ki! Evde yokmuş — Çocuğum baban evde mi? Evde ama! Aması ne? İ — Bana siz, geldiğiniz vakit evde yok de, dedi de PBPTERRO UŞAT Yeni bilmecemiz y 4 Yukarıda gördüğünüz kare ku. tulara doldu! ınız harfler öy. le olacak ki sağdan sola ve yu- karıdan aşağıya okunduğu vakit te gu manalar çıkacaktır: 1 — Bir bahar ayı. 'e şehirlerinden biri 4 — Emanet kelimesinin ema. Bayan Pamuk minimini üç yavrusulya beraber bahçede yı. gilmiş samanların arasına otüur. | muştu, Yavrularından bi: ııiıi gibi bembeyaz, ikincli ala - fe gibi parlak tüylü idi. Zaten Pamuğa, tüyleri pamuk gibi be. yaz olduğu için o İsmi vermiş . zaman sonra muhakkak kendi an. nesinin ismini alacaktı. Minimini yavrular samanların arasına gözleri kapalı doğmuş - |lardı. Bir kaç gün geçti. Nihayet artık gözlerini açıp dünyaya ba. kacak kadar büyümüşlerdi. Göz. leri açıldığı zaman ilk gördük . leri anneleri olmuştu. Onu çok sevmiğlerdi, sonraları anneleri onlara dünyadaki bütün güzel şeylerden bahsettiği halde hiç birinin kendi annelerinden güzel |olduğuna İnanamıyorlardı. Kikaslasi Öcas günlce UUT ekmekleri, güzel gütleri, yağlı et- leri anlatır, "yukarıdaki evden ona neler verdilerse sayar, dö . ker, “büyüdüğünüz zaman sizi 'de götüreceğim.,, derdi. Fakat, ne söylerse söylesin, yavru kediler annelerini her şeyden çok sever. lerdi. Böylece annelerinin evden yemek vakitlerinde tepladığı ha. vadisi dinlerler, vakit geçirir- lerdi Bir gün Pamuk evine güzel bir haberle geldi. “Haydi yavrularım toplanalım, size buradan daha güzel, temiz bir ev buldum, bü. yük bir sandıkta eski çamaşır . lar duruyor, araları o kadar te- miz, öyle sıcak ki hiç durmaya. cıılı, üçüncüsü de simsiyah, kadi. | lerdi. Yavru Pamuk da bir kaç|i İrm, hemen gidelim.,, diyordu. Pamuğun daha fazla konuşma. | ğa vakti yoktu, hemen minimini | nete gelen türkçe karşılığı. 5 — Eski padişahların otür - Bu bilmeceyi en son olarak 10 mayısa kadar “VAKIT ilk okul sayfası muharrirliğine,, gönderi. niz, Evvelki bulmacalarla birlik. te bu bulmacayı doğru halledip hediye kazananların isimlerini 15 mayıs sayılı gazetemizde bu- Tacaksımız. siyah yavrusunu ağzına aldı, ga. manlar arasından çıktı. Siyah yavru şaşırmıştı. Güneşin par - | lak ziyası gözlerini kamaştırdı. Fakat, o gözlerini kırparak dün. yada neler olduğunu görmeğe ça. lişıyordu. Bu aralık kümesten bir tavuk bağırıyor, fclluğa bir yumurta bıraktığını herkesin bilmesini is. tiyordu. Fakat Pamuk hiç sor - mak için durur mu? Siyah yav. rusu ağzımda sandığa koştu, onu yumuşak gumuu'lırm arasına Vüyüken " bıraklı Burası o kadar evııJl rahattı ki zaten bu seyahat| yorulan siyah yavru miniff özlerini kaaptınca uy dı Bir aralık, Pamuk d.,»ğrr' yavrusunu taşımağa uğraşır evin bayanı sandığa gelmi ndığın kapağını açık L,"'ülf ine —bakmadan kapadı ve| litledi, anahtarmı da öteki ıı!' m yanına, cebine ayan yukarıya çıkı lr Pamuk ağzında yavrusuyla | rar sandığa yetişti; fakat s#| dik kap: denti Şaşırdı, a ıyu Y bıraktı. Sandığı bütün kuvve tırmalıyarak açmağa çalışi kat kilitli kapak açılır m men r deliğini gördü. | mitlendi. Fakat, bir farenin | geçemiyeceği dar delikten Bi girebilirdi?. Pamukçuk bir £ kadammai * Rederle miyaylafı ya, içerideki yavrusunu aramf| başladı. Birden Pamuğun ak” bir çare geldi, yerdeki yeni yf ruyu tekrar ağzma aldı, nefes fese samanlığa geldi. Onu kaf' şinin yanmma bırakır bırakmaf| ve, bayana koştu. Belki bayafi | işe çare bulurdu. Bayan küü çocuğunu giydiriyor. Okşuyol du, Pamuk yavaşça yanıma so) du, “Miyav miyav, bakmız, Si? gçocuğunuz da var, nasıl seviyi sunuz, benimkini de bana ve! niz.,, diyordu. Nihayet Pamuk mıştı. Bayan onu takiy miyavlıyarak önde gidiy yana yol gösteriyordu sandığa geldiler, Pamtı tırmalıyor, fakat, b ğunu bir türlü anlnarrıwl* Elindeki anahtarı kilide sok$ ken “Bu kediye bugün ne oldi diyordu. Kapak açılır aı,-ıı,-—ı:ııI muük sandığın içine atladı, M min! siyah kedi uyanmıştı. kat ne olduğunu sormağa 'ıS’ kalmadan Pamuk onu ağzma * dt ve dışarıya çıkardı. Koşa F şa samanlığa yetişti. Siyah yf ru kardeşlerine kavuştuğu € seviniyordu. Pamuk ta bir dö) hiç bir sandığa yavru köyms? ğa yemin etti (Anne masatlarından) Nisan haftasında neler olda7

Bu sayıdan diğer sayfalar: