1 Mayıs 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

eseleler: Sayfiye ve tren Devlet demiryollarından bekle- nen bir kolaylık p fiye, vaktile fazla geliri 0- K Mahsustu. Kışt şehirde N forlu apartımanlarda Bgeci- (Aler, yazın sayfiyeye taşınır, Va ve bol bol bol , câde ederlerdi. Eski Boğaziçi N ün çoğu bunun İçin zen. ltte, ekâbire mahsustu. Medent vasıtaların çoğalışı, mc .“krin kısalması ve nakil üc. inin nizbeten azlığı, orta İrlilere de yazları sayfiyede :“"nı imkânr vermiştir. Vapur h"!ulına.ııı tenzilât, muhak. | k ki sayfiyelere rağbeti artır- b semtleri canlandırmıştır. 'Akat bütün bu kolaylıkların ya- Ml bir nokta son senelerde şym taşmanları ya bıktır. tü )_lhut sinir hastası yapmış. hx Bir çök kimseler de bu bir | nokta yüzünden sayfiye sev. ı Amdan vaz geçmişlerdir. Bu bir tek noktayı bana bir ,*':"nköym anlattı. O Yeşilköylü, ı N bulun bu en mutena sayfiye | 'i'""»mdc muazzam bir köşke sa- | !%';ı Olmasına rağmen Beyazıtta Pya e bir evin hava almaz, tram- ” Otobüs gürültüleri İle sinir. Tİ Sozan bir odasında oturuyor. yolda geçirme tehlikesine mar'ır kaldığım için taşmamıyorum. ka bir de eksprea trenleri var Bu ahbabın işaret ettiği ncl.ıt cidden bir meseledir. Bu banliy rak şunu söylemek Doğru hat bugün kilde tatbik ediliyor. Bu usulü getirmiyec rar işidir. mandan kazanmış - olur, Benim Yeşilköyde evim varken öğle ye- mekleri için asgari ÜÇ saatimi Bir çok memurlar da ayni Va. ziyettedirler. Öğle yemeklerini evlerinde kurulan sofradan ye . | mek sandetine eremiyorlar. Fran. sa ve Almanyadt bulundum. Her istasyona uğrayan trenlerden baş (hattı Devlet Demiryollarına geç tikten sonra halka bir çok kolay. lıklar gösterildi. Meselâ vıklılcı bilet almayı unutan veya ıcelcî ile bilet alamıyanlar Üç misli ce. za verirlerdi. Yalnız kazanç te. mini için konulmuş olan bu usul de kaldırılmak suretile halk lehi, ne bir karar verilmiştir. Son ola- jatiyoruz: için bir ihti- ve bu, her yerde ayni şe. das etmek te mümkün ve zarar | ek kadar basit bir ka. © halde Devlet Demir. yolları, halka bu faydayı da gös. Günlerin Peşinden: Adaletin şartı İzmit müddelumumisinin mü- racaat etliği ehlivukulun kara- | rı hilâfina olarak İstanbulda teşkil ettiği heyet çıplak kadın resimlerinin müstehcon olma . dığına karar vermiş adli usul - lerimizde mühim bir noksanm zücüdünu İ7 t etmiştir, Aynı resmin İstanbulda müstahsen olması, İstanbıula trenle iki bu. çük saat mesafede bulunan İz- itte ise müstehcen muamıc'- | rmesi bütün memlekette de. mez mahiyette bulunması i- uyar Z n eden adalet esasına mı? İşte bir daha bu gibi garip »| vaziyetlerle karşılaşmamak, ve adaleti keyfi hükümlerin İnsa- fına terketliş olmamak - için artık müstehcen neşriyat müs- tehcen resim davalarında mah, keme kararlarına esas - olacak ehlivukuf heyetini bir kanunla tayin etmek, bütün memleket için bir tek salâhiyetli istişare medi kabal etmek lâzımdır. Hasan KUMÇAYI a Ü Bulgaristanda Altın Kaçakçılarının " Muhakemesine Başlandı Sofya, (Husust) — Bulgaris. tan, İstaobul ve Filistin arasın- da altın para kaçakçılığı yapan bir Yahudi kumpanyasının Bul- Derdi şöyle anlattı: termelidir. |gar polisi tarafından birkaç ay — Sirkeci — Yeşilköy arası t. a B İ önce meydana çıkarıldığı ve Yazaylarında SENİN kaçakçı şeboekesinden birkaç Zin bir mesafe değildir. Tren tam 'ğ:“ beş dakikada gidiyor. Fakat | / Mmesafe rahat rahat on beş da. | &a da almabilir ve bu süra. |t Müşterileri mmenun etmek. | 3 bpka hiç bir zararı olamaz. | :::: işte devlet demiryolları ne- Ka € bunu yapmıyor. Sirkeciden 3 yAkan tren muhakkak her dü- :.“_" Mmuayyen tevakkuf devre . İDİ geşiriyor.. Meyouk, duralılar | öğe e an gü gn bi terlemesi doğru olmasa gerek.. kâyetleri görülmüş: | lenmeğe ğe gidyarüü Mladıa bir gün yolunuz düşerse | luğunu alıyoruz.. diyorlardı, ı%g ediniz, bir çok ara durak. biniyor. Bununla beraber bu Bn S j a Mi bir derde nihtyet vi :g' iki yolcunun ihmal edilmesi. dîh::ı,, DAt K ;.er;ı i 'ür"emıı istediğimi sanmayı- z 'akat ara trenleri ile bir de| Bir Kadın Kuyuya Düş! ir n a t Birkeci — Yedikule — '9 tramvay Bakırköyüne ka- da otobüls işliyor. Arada en istasyonlara uğrayacak de tahrik edilirse, bura. Tüm Yolcuları da trenden mah. M':dılmlı olmazlar. Diğer ta- İsteyi Ja yazı rahat geçirmek gören kocası derhal zabıtayı lemiştir. devirde za- | kurtarmıştır. Yazan: SAİT FAİK Hd Sanryor musun ki, onlar sahihten gülüşüyorlar. Yov.. yalan. Bazan belli de oluyor. Yapamıyorlar. Siktan, Tük, NeçEi küçük meleze bakıyor? Harikulâde canlı, güzel bir mah- m.,,,:—"l- kendisine gösterdiği alâkadan birz şımarmış, canlı, Yör, Necmiye tam bakmadan arkadaşına mütemadiyen anlatı. bir tebessümle dinliyor. ae bir muhabbetin kapladığını duyuyor. Küçük arap bu çocuğu kucalılamak muhabbetle bera- ler için de bilhassa düzümlu bir ihtiyaçtır. Floryaya gitmek için trene binen bir yolcu. çok defa | otuarcak yer bulunmayan tren. de bir saate yakın ayakta kalıp Geçen sene bunun bir çok şi. — Pazar günleri Floryaya din. değil, yorulmaya, eşilme, Ahırkapı durağıı çıkardılar. | Çününde bütün haftanm yorgun- Yahudinin terkif edildiği ya . zılmıştı. Burgaz mahkemesi, | mevkuflardan Jak Asa ile Men del ve Horştayn'ın muhükemesi no başlamış ve bazi şatiltlerin celhi için ikinci muhakeme 30 | mayısa talik edilmiştir. Mev « kufları beş avükat müdafan et. moktedir. Müddelumumi 89 Kİlo KüİÇeTİĞMİN 10,000 altin kaçıetddmnı “yeNKüğaKçr'- Jarm üçer yit hapisle bir milyon leva ceza akçesini istemekte « Çinliler son zamanlarda 70 şehri geri aldılar Çunzking, 30 (A.A,) — Çin A. Jansı bildiriyor: lüler ğemiryotunun batısına v . zanan bölgeye şiddeti ücum- Askeri mahfiller, mevzii mu, |lar yamy:rlîır. ıı:ıpoııılıııı'ı:::',:—ııı kabll taarruzların başlağıcın |side 9 bin ölü verdikleri bildirli danberi Çinlilerin Şansi, Ku .| mektedir, angtung, Klangel, Hunan, Hu- Çuüngking, 20 peh, Kiangsu, Çektang, Anbusi, | Ajansı bildiriyor: Şangtune, Hopel ve Honan vilâ. Kilangsu vye Çeklang vilâyet yetlerinde T0 şehir istirdat et - İlerinin doğu cephesindo Çinıîl;ır tklerini bilâlrmektedirler. Tiençin , Pukeu ve Lunghal d Çuneking, 30 (A.A.) — Çin A | miryollarının telâki noktası oe: J:nıxılı h:(.“n'vırı":ı aa 5 lan Hauçaunun clvar mahalle - Çin kuvvetleri antonun SÜ | »prini almışlardır. kilamatre cenup — batısındaki Suünvui'yi zaptetmişlerdir. Diğer taraftan bir kol Kong. mona doğru ilerlemektedir. Çin Mler bu şehri de zaptettikleri takdirde, Kantonun malüm ol- duğu veçhile Siklang nehri yolu e yapılmakta olan münakallAtı kesilecektir. Çuüngking, 30 Ajansı bildiriyor: Şimal Çininde muharebeler gittlikçe şiddetlenmektedir. Çin. Alman orduları Baş kumandanı Romada Roma, (Husust) — Alman or- | duları başkumandanı General Brauşiç'in Roma ve Libyo'yi zi. yaretine siyas! mahbifellerde bü- yük ehemmiyot veriliyor. Gene- ral Brauşiç Romada (evkıındoı Ihtişamla karşılândı. Bomadan | pazartesi günü Libye'ye hüre . ket edecek ve Mareşal Balbo ile görüşecek olan Alman başku - mandanı Libyeden tekrar Ro - maya dönecektir. Bu görüşme. lerde mühim kararlar almaca- w ire Rozanda Mük geçit reamtyas| | pttacaktır. İtalyan ordüları yük. sek askeri meclisi do Romada (ALA.) — Çin Sevinilec (ALA.) — Çin Dün akşam eve dönünce, bir gayretin şatafatlı habercisi söküp atmak mümkün değildir. üstün bir başarışını görmekten bir şeydi. larca evvel haber veriyor ve; *“Bu tâmirata rağmen tizi rileri el koyuyordu. Son Haberler Görüp Düşündükçe tubunu verdiler. Şirket zamanında da bö; irdi. iyle mektuplar gelirdi. Fııhk.bn.n:ehlıfphr, ya elektrik santinin bozukluğundan eu:ği. miz bir şikâyetin cevabı, yahut da şirket mehfaatlerini koruyan Mücssesenin bize geçişinden sonra, böyle bir mektubu al- İmak, neye saklıyayım, bana o günleri ve o zihniyelin izlerini ha- tırlattığı için, üzülür gibi oldum. Devlet düşünüşiyle çirket ka. fı'_ıı arasında — yaptıkları iş ne olursa olsun — geniş bir ayrılık görmek isliyenlerdenim, İçimden bu inanışı, başımdan bu fikri) İşte böyle bir iç pazarlığiyle mektubu açıp oku İste bö: çIp dum. Çok nfnlı bır dille yazılan bu satırların sonuna geldiğim vakit, yü- züm güldü. Gururla yükseldim. Bu gurur, benden bir parçanın D.ı'hünlln ki, müdüriyet, Tommuzun ortalarına doğru yapa- cağı bir tâmir dolayısiyle cereyanın birkaç saat kesileceğini ny- remiz, birçok çarelere başvurmaktadır. j k.ıııııııınık imkânmı bulacaktır. Fakat her ihtimale karşı müşte- egünkü ihtiyaçlarını önceden karşılamalarını temi, haberdar ediyoruz,, ” Cümleleriyle işin, iş zihniyetinin dışımda bir ruh hâdisesine | İnönünün | Şehinşaha telyrafı Tahran, 30 (ALA.) — İran ga. zeteleri, Veliahdin izdivacı sdola. yısiyle Alahazret Şehinşah ile ya« bancı devlet reisleri arasında taati edilen telgrafları neşretmektedir. Gazettlerde — Reisicumhurumuz İsmet Inönü ile Alahazret arasın. da taati olunan telgraflar bunla. rın en başında yer almış bulun- maktallır, Sovyet Bahriye Komiserliği Mözkova, 30 (A.LA.) — Nikola Kusnetzof, Sovyetler Birliği bah. Tiye komiserliğine tayin edil- miştir. ek birşey! tlektrik müdürlüğünün bir mek. olurdu. doğan güzel, tatlı ve cana yakın elektriksiz bırakmamak için, ida. Belki eçreyanınıza do. V Devlet Demiryolları idaresi, &i ya bir kişi iniyor, yabir &İ. | b ihtiyacı derhal karşılamakla h Usküdarda Selâmsızda o « turan Kirkor isminde birinin ku rısı Madam Astik dün sabah er- kenden bahçetindeki kuyudan su çekmekte iken muvazenesini kaybederek içine düşmüş, bunu zabıta da itfaftyeyi haberdar ey- ttfalyenin tahtisiye motopom | ğe çalışan 8$ Üniversiteli tarde « dir. 85 kişi şahit olarak çağırıl. mıştır. Kaçakçılık, Çar Ferdi - nand vapuru kaptanı Abacıyaf ve Burgaz vapuru kaptanı Fi . lek ve Bulgar vapur acentesi İyanof vasıtasile yapılmıştır. Mende) biraderlerden birisi tstanbulda, diğeril Filiştinde ka çakçılık işlerini idare etmiştir. toplanmıştır. iş lar gizli tutulacaktır. 5 gemileri İtalya limanlarını ziyaret edecek Bulgaristanda Sürgüne G_onde_nle_n Roma, 30 (A.A.) — Bazı Ro. 1 Üniversiteliler ma mahfillerinde dönen bir şayia- Söfya, (Husütt) — Hüküme | ya göre, halen İspanyol sularında aleyhine gizli bazı İşler görme- k | dilerek Bulgaristanra muhtelif bir v hem si.|pu kuyunun suyunu boşaltna yan limanlarını ziyaret edecektir. nılrıqn k “,*hem de bu, vaktin guretile kadını boğulmaktan | semtlerine sürgün edilmişler . |Bu baber, şimdiye kadar resmen dir. teyit edilmiş değildir. — İstanbul. — Neresinden Istanbulun? — Üsküdarlı.. —Adın ne? — Rıdvan. — O... Ne güzel bir isim bu böyle! Coketini anasının çalıştığı evden verdikleri naml belli oluyora. ismini de doğduğu tarihte fellâh anasına paşa konaklarından sağlık verildiği de belli.. Muhacir çocuğu Necmiyi tokrar süzüyor, Fakat bu sefer daha yumuşak bir gözle. Kendisiyle bu genç adamın fazla alâkadar ol. madığını hissetmiş gibi o 'da canlanıyor. — Asıl ismi Rıdvan ama ağabey, biz ona Rahvan deriz. Melez: — Hadi be ordan! Necani muhacir çocuğiyle alâkadar olmak lâzım geldiğini his. setmiş gibi; — Sen niçin mektebe gitmiyorsun? — Ben mi? Ayakkabım yok. O zaman kırmızı ve beyaz, siyah iki ayak sobanm tahtası ke- nasından havaya doğru kaldırılryor. Bu sefer yine büyük ayakkabılr meleze dönüyor Necmi: — Ya sen? Bak ayakkabm da var. — Para yok. Kitap, defter, kalem parası. Önlük parası! — Önlük parası mı?! — Ya. Önlüksüz mektcbe almıyorlar, gidiyordum. Önlük al da sonra gel diye bir gün söylediler, Ertesi gün gittim yine önlük. süz.. almadılar. — Anan bir önlük yaptırmadı mı, yahut yapamadı mı? İN Önlüğü yaptı. Yakasımın beyazını bulamadık, On gün geç- ti. Beyazını buluncaya kadar gidemedim. Ondan sonra artık git. N ai aa DK l Krzl kı Kiie SUŞ S NN Alrmmacak karar. Akdeniz_d;k—i Alman bulunan Alman filosu şimal deni- zinde üslerine dönmeden önce İtal b İlk bakışta, belki bu mektubun ehemmiyeti, bütün derinli- ı_ıy!ı kavranamaz. Fakat düşündükçe, acı geçmiş gözönüne ge. tirildikçe, yavaş yavaş büyük ve şerefli gerçek belirir. Eskiden, Türk toprakları üstünde yabancı bir kuram, vakar mez kudretlerin timsali sayılırdı. Bugün, onların biraktığı kuramlarda noksanlar görecek, on. ların başardıklarını başaracak örnek bir hızla çalışıyoruz. ; Bunları görüp de milli bir gurur duymamak elden gelmiyor. Türk, ev meydanında yamandır; sıkışınca akıllara zarar şeyler yapar; ateşle oynar; ölümle şakalaşır, fakat onda büyük bir nok. san vardır, ki benliğini, tarihini damla damla tüketir. Bu neksan, d'_mli çalışmamayışıdır, derlerdi. Ancak geçmişte bu hükümleri| h_ıllı ıoıhı_focck şeylere rastlanır. Ne mutlu bize ki, femalık, ge- rilik geçmişte, iyilik ve güzellik şimdidedir, ğ - HAKKI SUHA GEZGİN medim. Ki » uıı._ itap parası da lâzımmış. Biz de vazgeçtik. Ben üçten çık. Muhacir çocuğu? —- Bah'dü beğtini. - l'ılıi. ıfı ne i$ yaparsmız? ; ükı:kıııııı berikinin bavulunu taşırız. * _ıf:ını_ç:kırıpbqırkm;vım*hüyor. Fakat onlar artık 'C:: ile wı'..dı'l'.' canciğer olmuşlardır. Yine sinemalara dalm- mışi "Y.: ıuılen Kumkapı kenarları anlatılmaktadır, , Yermiyor ve Necmi içten gelen menfaatsiz samimiyete :""“"':::Wıı??r. Hayalinden mendilini çıkarıp muhacir çocu- gibi yıııi:ı::, *'hv* e bi se enSİlgesnen a x ve bir kebap kestanc kokusu gelen gözlerinden ©püp ı_mğp Bidiyor. İ a şefkat ve miniyeile sergeekilr, Küçik arap çocuğa e çizçli f ni se tir. Küçük arap çocuğu ile çizgili mintanlı ve hırkalı muhacir çocuğuna beşer onar l eç u l ıııı.ır:ı.—ma.ı...asna_auı—. LA lecmi bir Anadolu türküsü söyliyerek Balık, l(âl::m kapladı her yeri, keder sardı dkrek:îîanm Kat portakal, bir mandalina aldı. Ve bir küçük masa: du. Hem düşünüyor, hem içiyordu. Büyük — şarap kıMîni, :ı:i,mh ::llldı'yıl'ltiıywdıı. İçini keder, Anadolu ırmaklarını, yvlhnm,: rılon: ;:lf gibi sarıyordu. Balıkpazarının balıkçıları azavları Ww e hıiı-ıyoılu Meyhanenin önünden limoncular geçi- » Küçük tepsilerin içinde olta balığı satan köprü üstü sersorileri, M—'" m;r. tesbihciler, lenılı_:ılır. fıstık satan Yahudi çocukları, mütehassısları, ellerinde Bir kutu ilç dilencilik yapan üzün gür saçlı esrmer çingene kızları Neemiyi daldığı keder Alemin. den çekip alamıyorsa da ona zaman zaman hatırlatıyorlardı. küçük asap çocuftınu (Devamı var)