4 — VAKIT Tarihten bir yaprak: Katil, maktül Dördüncü Muradın idam ettir - diği insanların blânçocunu tarih şu rakamlarla veriyor: 3 şehzade Sultan Muradm biraderleri; Baye- 4 NISAN 1it, Süleyman, Kasım, 5 sadrazam | Kemankeş, Mere Hüseyin, Hüs - rev, Recep, Mehmet Paşa, 6 def- terdar, $ yehiçeri ağasr, bir sipa- hi ağası, bir müftü, 1 şair, 16 pa, şa, 7 sancak beyi, 10 kadı, 4 kâh- ya, 20 meşhur zorba, 2k 3 vergi muhsili, i tabip, 3 şeyh, Dürzi beyi ve oğlu, 1 Kokan beyi| ve oğlu, 1 patrik, 1 Kızım hanı, 1 Gürcü hanr, 1 Moldavya voyvdda-! 8, 2 Fransız tercümanı, 1 Eflâk voyvodası kapı kâhyası, 1 Vene - dik taciri, Yekün 100. | Yüz isim kalemden bir çırpıda gilveriyor, Tarih, bazılarını he - yecanlı bir vaka, birçoğunu ehem- 1529 Ve ARKADA — Ie hip olduğumuz notlara nazaran seyin çök heyecanlı sergüzeştle. rinden yeni yeni fasıllara geçme. den, her Türkün göğsünü !ftihar. la kabartacak güreş menkıbele- rine fasıla vermeden devamı doğ ru bulduk. Aerikada sekiz bin seyirci top layan o kadar büyük organizas, yon kurulmuştur ki heyecan ve dedikodusu aylarca dillerden düş miyetsiz bir hâdise gihi kaydedi . yor. Dördüncü Murat gibi tarihte bir çok hükümdar sayabiliriz. Bunlar da sayısız idam kahramanlarıdır: Hatti üçüncü derece isimler bir- çok insan öldürmüşlerdir. öldürt- mişlerdir. Birkaç gündür gâzeteler katil Vaydmanın idam hükmü ile meş-), gul Sütun sütun makaleler yazı yorlar, Gelecek asırların tarihinde bu İdam hâdisesinde hükmü veren İer değil, cezayı gören şöhret ola rak kalacaktır. Casutlar, sahtekâr” lar, katiller adlarile an'lâcaklar.. Bu, geçen asırların anânelerini, seyrini değiştirmiyor mu? Vaktiy le katiller meşhurdu. Şimdi mak- tuller, N.A Yeni İnhisarlar Umum Müdürü işe başladı İnhisarlar umum müdürlüğü- n6 tayin edilen eski tütün işler! müdürü Adnan Halet Taşpınar yeni vazifesine dün sabahtan #- tibaren başlamıştır. Yeni umum müdür kendisiyle görüşen gaze- tecilere şunları söylemiştir: “ — İnhisar işleri esasen prog ramlaşlırılmış bulunmaktadır. Bundan sonra da yeni icaplara göre yapılacak ilâvelerle aynı program Üzerinde ça Adnan Halet Taşpınar, bu- günlerde Ankaraya gidecek ve alâkadarlardan yen! mesaisi et- rafında direktifler alacaktır. Diğer taraftan boş kalan tü- tün işleri müdürlüğüne fabri- kalar müdürü Ömer Refik, tuz müdürlüğüne tuz muamelât mt ürü Ibrahim, müskirat mü- dürlüğüne de müskirat İşleri başkimyazeri Ukrem Necmettin ! memiştir. Bu hâdise sade dünya güreş âlemini yerinden oynatmakla kal mamış Türk gilreş tarihini de ge, reflendirmiştir. sx Sene 1072. Şubat aylarında. yız... Missouri eyaletinin Sen . Lui - Birleşik Amerika devlet- ticaret merkezi sayılan yet Misisipinin sağına dü. şer, Mütekâmil ziraatte Amerika nm baş şehri olan burada hafta. lardanberi gözle görülür bir fa. aliyet var. Yellow.Hall, hemen hemen her hafta büyük bir güreş veya boks maçınm yapıldığı muhteşem bir salon, Müsabakalar Amerikanm ekseri yerlerinde ne gündüz ne de gece yapılır.. Şimdi saat ala- franga tam dört. Bir saat sonra pek heyecanlı dakikalar yaşana, cak olan salon şimdiden binlerce isi seyircile dopdolu. Geniş antreye asker gibi stra ile di; iş yirmi, yo yakın renkli ve: boydanboya afişler yetişmiyormuş gibi, bizim Çelebi Side taş çıkurtacak de. recede dilli birisi nefes almadan çığırtkanlık ediyor, maçları rek. lâm edip kapı önüne de salonun içine de bol bol tafsilât yağdırı- “Misisler!.. Misler.. centilmen. YEK ay “Dilnyanm en büyük ülkesi! Amerika!.. Amerikanın en büyük | pehlivanı Koca Yusut!,, | “Duyan, gören, yaşıyan.. Han. gimiz “Müthiş Türk, tn mühtiş kuvvetini unuttuk?..., “İşte! İnsan kuvvetinin en fev. kalâdesine Allah vergisi bir ya. radlışta sahip, anadan doğma Türk aslanlarmdan “Büyük Yu- suf,, un ahfadından, ırk kardeş. Ierinden (Şark yıldırımı) Kızıl. Mahmut Yusuf, Amerika canlandırmaya çalışacağız. Demp < LIĞIM 7 Birleşik devletleri merkezlerinde mağlüp etmedik adam birakmıya rak nihayet bu akşam burada da ayarda bir hasım aradık!. Yel. low.Hall muhterem Sen Lui hal« HARPUTLU, ŞERİFİN AMERİKA HATIRALARI . ndisine şerefli bir rakip, o i kımı hiç bir zaman iğfal etmiş de. gildir! Bu sefer de bu çok mühim organizasyonu hakikate ulaştır. mak şerefiyle mübahi olurken her zamanki dürüst ve ciddi di. şünlerimizden ayrılamazdık. Mah İi mut Yusuf gibi hazikulide bir güreşçiye temin edebileceğimiz eş kim olabilirdi, Misterler?. Şüphesiz Petersen!... Danimarka“ hu Petersenl..., “On senedeniberi umum Avru pa ve cihan alafranga güreş şam piyonluğunu elinde tutan namdar Danimarkalı yıldız... “Dünyada yenmediği pehlivan bırakmıyan ve kendi icad: olan otuzdan fazla yepyeni oyunlarla herkül gibi rakiplerile âdeta a. “Yalnız bu kadar mı?.. Ha. , çoktandır yüksek güreş heyecanlarından mahrum bulu « nan halkımıza parlak bir prog « ramla çıkmak emeliyle, spor ta, rihinde nam bırakacak olan “Sen Lui güreşleri, için Mahmut ve Petersen'den başka meşhur ele. manlar'da angaje etmek fedakir. Uığinda bulunduk. Bu yıldızlarm Mehmet!,. Türkiye şampiyonu!.. Hakenşmit!... Dünyanm en gü- zel erkek vücuduna sahip, çıldır. tıcı kuvvette Rus şempiyonu!. “Burada hava güzel. Sabahtan muallimi ile beraber geçiyor. "Koca Yusuf ) Umum, Prusya şampiyonu Frank Goç!,. Amerika şampiyonu boğu. cu Levisi ilk defa mağlüp etmek gerel ve göhretini taşıyan meş. hur pehlivan!.,, ... ” Bu kadar sabunlama! dan, bal. hı reklâmlardan sonra o gece ha- hoş bir vaziyet oldı. Hakikaten hiç bir fedakârlıktan kaşınmıyan ve milsabakâlârın fevkalâde ca. #ip olması için canla başla çalr. gan organizatörler, o siralarda Avrupada bulunan Kurt Dereliyi ve diğer pehlivanları da yüksek ücretlerle temin etmişler, fakat daha ik akşam bir kancıklığa akşama kadar vaktimiz kayak kurban giderek, güreşlerin tadı kaçacak diye çok müteessir ol . muşlardı. En şöhretli ve hızlı devrinde Strangler Levis'i bir buçuk saat. te yüzünü gözünü kan içinde bı- takarak mağlüp eden Frank Goç, (Devamı var) Bostan kuyusunda bulunan. kadın Kapanan hâdise hakkın- da müddeiumumiliğe ihbar yapıldı On. beğ gün kadar evvel, Kadi- köyünde Kurbağalıdere civar '. daki bostan kuyularından birin. de gebe bir kadın cesedi bulun. duğu ve yapılan tahkikat sonun. da ölünün bakkal Ahmedin kar;- | sı Emine olduğunu, kazara ku.| yaya düştüğü zannedilerek def .| nine ruhsat verildiğini polis ha. | beri olarak yazmıştık. Hâdise kapanmış sarılırken, evvelki gün Üsküdar mülddelumu miliğine bir ihbar vaki olmuş, E. minenin bir cinayete kurban git. tiği söylenmiştir. Muhbir, Eminenin evvelâ öldü rüldüğünü, sonra gizlice bostana getirilerek kuyuya atıldığını ile- ri sürmüş, fakat ketilin kim ol, duğunu bilmediğini söylemiştir. Üsküdar müddelumumiliği hâ, dise hakkında derhal yeni bir tahkikat açmış, Eminenin cese, dini mezarından çıkararak mor ga kaldırtnıştir. Ceset üzerinde morgda yapıla- cak otopsi sonunda verilecek ra. por hâdiseyi aydmlatmağa yara. yacaktır. Milddelumumilik rapo. ru aldıktan sonra mahiyetine gö. |? kikatını gerişletecektir, | ji ile SABAH, ÖĞ Her yemekten sonra günde üç P VAKİT! ABÖNE TARİFESİ Memleket Memlekeli içinde o dışında 9 200 ü 45 520 4 yıllık 000 1600 Tarifeden Balkan Birliği Için ayda otuz kuruş düşülür Posta birliğine girmeyen yerle! ayda yetmiş beşer kuruş zari medilir, Abone kaydını bildiren mel tup ve telgraf Gcretini, abon parasının posta veya banka i yollama Gcrelini idare kendi zerine alır. Türkiyenin her posta merkezimdi Aylık 3 aylık, G aylık VAKIT a abone yazılır. Adres değiştirme ücreti 25 Luruştur. İLAN ÜCRETLERİ Ticaret ilânlarının santim #) satırı sondan itibaren ilân say”) filarında 40; iç sayfalarda $0 kuruş; dördüncü sayfada fi Ikinci ve üçüncüde 2; birincidi 4; başlık yanı kesmece 5 lir dır. Büyük, çok devamlı, klişe renkli ilâm verenlere ayrı ayri! indirmeler yapılır. Resmi ilinler) rn santim - satırı 30 kuruştur. TİCARİ MAHİYETTE OLMIYİ KÜÇÜK İLANLAR Bir defa 30, iki defası 50, 06 defası 65, dört delası 75 ve of) defası 100 kuruştur. Üç aylık ilân verenlerin bir delası bei vadır. Dört satırı geçen ilnlarığ! fazla satırları beş kuruştan. be) sap edilir, Hizmet küçük ilân tarifesi yüzde indirilir. Vakıt hem doğrudan doğru- ya kendi idare yerinde, hem A kara caddesinde Yakıt Yu: alında KEMALEDDİN İREN Dün Bürosü eliyle iin kab eder, (Büronun telefonu: 20335) kuponn getirenlerti 35) SEMAZEN EA N Alemdar sinamas İKİ FİLM 21 1 — Kadınlar Saltanatı TARAKANOVA 2-Tarzanın İntikamı LE ve AKŞA defa dişlerinizi re Karamazof Kardeşler Yazan Dostoyevski YÇevirem Hakki Sübü Gesgi G8 141 — Ne müthiş gelişti o... Ödümü k3. parilın... Beni ons bırakmağa niyetlen- diğin doğru mu? Ha?.. — Sâadetini bulandırmak istemiyor- düm. Genç kadın, içindeki fırtınadan bu cevabı duymadı: -— Hadi git eğlen... Seni yine çağıra cağım!, Dedi. Gruşinika, Dimitrinin yanm. dan uzaklaştıktan sonra Ja gözlerini on dan ayırmadı. Hem dini'yor, hem oyun ları seyrediyor, hem de Dimitriye bakı- yordu. Bir çeyrek sonra tekrar çağırdı: — Gel şöyle yanıma otur. Anlat bana bakayım, benim burada olduğumu nasıl öğrendin? Kım sana haber verdi? Dimitri, hikâyeyi tâ başından anlat- Mağa Foyuldu. Bazan duruyor, kaşları satıyordu. — Nen var kuzum?.. Bir acaipsin!, — Hiç... Oruşinika., Orada bir hasta bıraktım. Bir hesta ki iyileşeceğini öğ- renebilmele için ömrümün on yılını fe. daya hazırım... — Bıtak şiridi bu lâfları.. Şu hasta- Yı nereden çıkardın... Demek yarn 84. bah gün doğarken kendini öldürecektin ha?... Seni nankör seni!... Ben, seni bu deli fişekliğin için severim Mitya... — Genç kadın bunları tatlı bir sesle söylemişti. Sönra devam etti: — Demek uğrumda her şeyi göze al- dın... Her şeye hazırsim... Yarm sabah gözlerini yümmağı bile... Bekle yarın sana çök sevineceğin şeyler söyliyece- ğim.. Sen istersin, ki şimdi 65yliyeyim ama, olmaz... Yarın,, Hadi git eğlen. Çok geçmeden yine çağırdı: gözlerini onun gözleri içine dakiratak; — Nen var Mitya?., Niçin üzgünsün” Neden kederlisin? Yok yok inkâr etme. Gam üstünden akıyor... Müjikleri öper. ken bile telâş, içini kemiren Azabı unu tamıyorsun... Madem ki ben Reşeliyim, sen de ol, sen de keyiflen.. Ben, bura» da birini seviyorum... Bİl bakayım ki. mi?... Bak, bak şu çocuk uyuyakalmış... Şarhoş vazaliıf.. Genç kadm, içki sisi altmda uyukir- yan Kalganoldan bahsediyordu. Kızlar sarhoş oldukça, şarkıları da açık saçık bir tenge bürünmeğe başlayınca onu tiksindirmiş ve şifayı uykuda bulmuş- tu. Gittikçe oyunlara da hayasizlk gi. riyordu. Netekim iki kız, ayı taklidi ya- parken, her taraflarmı açarak yerlere yuvarlandılar. Gürültüden Kalganov da gözlerini açtı ve yüzü buruşarak? — Aşağı tabakanın ne kaba zevkleri var! Dedi, Gruşinika, atıldı: — Adam sen de... Varsınlar eğlensin ler, madem ki bu hal onların koşlarına gidiyor. Bilhassa, köylerde dolaşan bir asilza. denin konuşmasını tasvir eden türkü o- nun dikkatini çekmişti. Kalganov bunu dinlerken kızdı ve can sıkıntısiyle göz“ lerini kapayarak kanapeye devrildi. Gü zel yüzü biraz tolmuş, saçları alnına dö külmüştü. iz Gruşinika, Mityaya: “— Bak, bak deği, ne güzel bir yüzü var... Biraz evvel saçlarını okşadım, ipek sarılacak kadar yumuşak... Genç kadın ona doğru eğilerek alnın. Han öptü. Çocuk uyandı ve düşünceli bir tavırla; — Maksimov nerede? Diye sordu. Grüşinika gülerek? — Bak hele kimi arıyor, dedi; gel, bir dakika yanımda kal. Mitya, hadi git şuna Maksimovunu bul, Maksimov, kızların yanından syrıla- miyordu. Arada sırada bardağını dol. durmak için semaverlerden birine kadar gidiyor ve tekrar etekler arasına gömü lüyordu. Ararıldığını duyunca, koşup geldi. Gözleri nemli ve burnu kızar- mişte 2 — Ben de dansedeceğim! Müjdesini verdi. Gruşinikanın davetini incelikle red- için Kalganov: — Ben de onu seyretmek İsterim! Diyerek ayağa kalktı. Hep birlikte O tarafa yürüdüler. Halbuki Gruginika Mityaya; — Al onu götür, ben, buradan baka- cağım demişti. Maksimor, oynadı. Fakat Mityadan başka hiç kimseye dansını beğendire. medi, Sıçrarken tabanlarına avuçlariy» le vura vura dönmekten ibaret olan bu dans, Kalganovu tiksindirdi. Ama Mit. ya koşup emlâk sahibini kucakladı ve: — Yüşa Maksimov!.. Yorulmuşsun- dur... Sana bonbon vereyim mi, bir ci. gara içersin ya... g — Bir ince cigara ver. — Şarap, şampanya İçsene. — Hayıt çok likör iştim.. Çikolatak bonbonlardan kaldı mı? — Masa üstünde bir yığın var, canm hangisinden çekerse al. — Vanelyalılar ihtiyarlıkta daha fay dakdır hi! bi! — Ne yarık, ki onlardan yok, karde” şim. ihtiyar Mityanın kulağına eğilerek — Bent dinle dedi, şu kızı görüyof musun?.. Hani adma “Mari, diyorlar. İşte sayenizde onunla tanışmak istiyo” rum... Tütfeder mişiniz?... — Ne?.. Ne?.. Vay canına... Beni a# yerine koyuyorsun babalık? Maksimov kendini toplayarak aşağı * dan öldr. Ürkek bir sesle: — Benim kimseye fenalığım doku” maz ki... Dedi. Dimitri; — Ye, iç, eğlen, tepin, ne haltedef” sen et, ama İşte o kadar... Eğer başari” iliren kızın gönlüne de gitmeğe gö“ ış. Kim ne der. Pata ister misin? — Belki sonra bu ihtiyaç da hâsıl ©) Tacek. »- Pekâlâ, gelir, alırsın, Mityann bâşt ateşler içindeydi. Biraf hasa almak için aralığa çıktı. Taze «<i serin gece ohun alama çöken yükü kak dırir gibi oldu. Karanlıkta yapayalnı# d. Başmı elleti arasına aldı, Dağri mefküresi ansızın aydınlandı. Bulundu” Xu mevkii muhakeme etti vez — Kendimi öldüreceksem tam zari" mıdır! Ya şimdi, ya kiçi Gidip tahancalardan birini almak ©* şuracıkta işi bitirmeliydi. Bir idakif” kadar hiç bir karar vermeden düşü (Devamı var)