9 — VAKİT 8 MART 1939 Divrik Demirdağ Madeni Bu milli, servet hararetle işletiliyor fabrii ihti isti | Sivas Mektupları Bolvadinde koyunculuk Veteriner teşkilâtının çalışmasın- dan alınan neticeler Bolvadin, (Va- kit) — Buraya bağlı Çay nahiye- sinde evvelce ku- rulan (Veteriner teşkilâunın son zamanlardaki me- salsi hissedilecek derecede artmış» tır. Bolvadin ko- Flim (Yıldızı ve Kâtibi Karâbükte göre yılda edilecekti gizli memleketin, ihtiyacına 40 - $0 yıl karşıl.k vereceği gibi fazla da da harice sevkedilecektir. Yapılan incelemeler ve çıkarı- Sivas, (Hususi) — Divrik ya-fve demir ASI maçlarında siralanan tunç renkli | yükselirken silsilesi damarlarının ( 400.000 ton Demitdağının b yaca Demirdağ kıvrımlarında bağrına basarak yrl- lardanbeti bâkir bir halde sakladı. | ğı zengin demir madeninden isti-| #adelenmek için Cumhuriyet hükü metinin yapıcı eli buralara da u- serveti udun meş-Jşirketinin yazıhane merkezinde W- facık bir memur olan Pati ta-| hayyül bile edemiyeceği bir meb- tag a, #rtndan Bob Dorron" : tesadüp ettiği Majestik Si vakit bir tek siye) lâ -İpara ile insan dünyayı görürdü. Miami'yi, Palm - Beâch'ı dala meşhur artistten! ri e istiyordu, ) V bir deliliği vardır, Pat deli iğde meşhur in- âsını toplayarak bir Yapmaktı, in eli “ümdan İmzasını al &i Sânatkârm kaç nu- ki De vi liği sıralarda Bob NN dil... Betty'yi İza almak için gelen Pat Higgins, bir başka artistle karşılaşmıştı. O- nun aklıma ilk evvel gelecek şey oturduğunu öğret- | bö: Seksen bin dolarl.. Bü Hatti , Kan'ı, Venediği dolaşabilir- Hele böyle bir parası olsa ne çabuk elde ederdi. Burüyd ir Bâğkâ önde me öyle bir sanatkârla karşılaşır kar şılaşmaz, ondan da böyle bir imza yunculuğu rinde farla has- i sas davranan kaymakım Bay Fey. zi Akkor, koyunculukla alâkadar uğ yakından ilgilenmektedir. Ozta Anadoluda ve şarktan gar- ba İzmir, İstanbul, Bursa, Arka- raya sevkolunan bayvanatır mu yene istasyonu Çaydır. Bu istas- yon, Ziraat Vekâletinin tanzim ile neşrettiği, “İzmir mintakası hin- terlandı hayvan hareketleri tali- üzerine tesiş şosesi üzerin- mjatnamasi,, tur, Konya - Afyon de Çayın şark istikametindeki Tah taköprü civarına bir mu¥e ma halli irişa ettirilmektedir, Buradan her sene geçen sürü ler Mersinin Anamor, Bozkır, ve Konyanın ber kazasından gelmek ie beraber bilhassa Cihanbeyli ka- zasından İzmir ve İstanbula son- bahar mevsiminde beher sürü mev cudu 450, 500 olmak üzere 150, 200 sürü kara yoliyle gelir. Mua- yeneleri yapılanlardan Aydın ve Sökeye gidecekler, Şühud ve Ka- raadilli Çöpoval yoliyle, diğerleri de Afyon - Uşak yoliyle giderler. Kazaya her sene hariçten ke yun alıcı tüccarlar gelir, Her se- as,kâz4 mıntakaşına 25 bin, kadar yetli, kırkılır ve tiftik sevkolunur. Yalnız Konya, Cihanbeyli, Boz- kir, Mersin Atamurdan gelip Çay muayene İstasyonundan geçen sü- rüler tahmünen 350 - 400 bin ka- dardır. Kazadan ehemmiyetli miktarda münasebetiyle bu teşkilâtla| İ ğer yurt köşelerinde de çi u EVRENYE |. şilik verileceği gibi dış pazarlara da bu sayede demir ihracatı yapı! muş olacaktır. Yurdun Her Köşesinde Nümune Olacak Şekilde Çalışıyor Evrenye, (Hususi) — Erenye- nin yurdun örnek köylerinden biri olduğunu iftiharla söyliyebiliri İnebolu ve Karadeniz | sahillerinde bulunan kü zil, b iki bin nülusu vardır. l müstahsil, ve çok çalışkan ola içtimai tesanüdü anlıyan ve tatbik eden Evrenyeliler sade köylerinde değil, Ankarada, Istanbulda ve di- şkan- işler- | civarında hklariyle kendilerini sevdir elan mesafesi 700 metre arasındadır. zanmış bulunuyor. Şimdiye kadar milli servetten zak kalan bu hazineler işletilerek pazarların demir ihtiyacına kar Sıvasla Erzurum ovalarına doğ ru uzanan İemiryolunun madene ancak havai hatla Bügün elimizdeki rakamlara gö re maden tetkik arama dairesin u mmtakada son yaptığı araştır» mada 20 milyon ton saf demirin saklı bulunduğu meydana konmuş tur, Fakat bu istikşaf yalnız cevhe- rin dağ üstünde ve kabuk şeklin- de görülen kıymetine aittir. Damarın dağ altındaki kıymeti dir, | hakkında henüz tetkiklerde bulu- İstanbulda mavnacılık ve ka; çılık yapan Evrenyeliler, köyleri" ni ve bemşerilerini biran için bile unutmazlar, Bu alika, mânevi bir bağdan ibaret değildir. Her mav- na kayık sahibi seferden döndü. i zaman kazandığı paranın beş on Mirasını muhakkak surette Ev- renyeye, köyüne verir. Bu para, köyümüzün İstanbuldaki mümes- fından tahsil edilir ve kö- ye gönderilir. içbir resmi kontrola ve teşvi- ke tâbi olmadan doğan bu içtimai tesanüt sayesinde yapılan yardım lar köyümüzü bugün yurdun bir- çok nahiye ve hattâ kazalarından daha bayındır bir hale koymuş- etimizde ilk defa çelik lan demir cevherleri dünya demir madenleri arasında yer alabilecek bir üstünlükte olduğunu göster miştir, Karabük fabrikasınm ham de- bir haldedir. Alınan ma tarafmdı. ta na- saran Etbatk an İşletil- mekte olan bu zengin demir kay- naklarından beş ayda 667.000 ton istihsal edilmiş ye 12 bin ton bam demir cevj dilmiştir. Burada yılda 800.000 ton istih- sal yapılacak, bunun yarısı ihraç edilerek Yurda döviz temin edil- miş clunacaktır. Ocaklarda beş ay zarfında 30.000 amele çalışmıştır. asebetiyle madenlerde- ki faaliyet biraz tatil edilmiş ise de, bu rde yeniden hızlı bir şekilde işletmeye Mevazı edilecek- tir, Kış m istemek olacaktı, Ve işte Betty'yi hatrlayan Pat Higgins, kıyamet kopsa Bob Dorson'dan bu imzayı almağa karar verirdi. Evet bu im- zay: alataktr. Fakat onu kolleksi" yonuna . karıştırmak için değil... Hayır onun imzasmı Sprolling'den evvel Santral Bankasına gidip ora dan 80.000 doalrr almak için isti- yecekti. ng, 0 İskemlelerden biri- en * öyak ayak üstüne at- May ve fildişi telefor Yüksek sesle konuşu” No ai, in Ni ie tuy, mtral bankası mı? aç ie evet cevabını alın Ça Yle devam ediyordu: tur, Kay:kçılık, ticaret ve iraatle | MNNNNNNNNEN FE ME Lie uğraşan Evrenyeliler çalışkanlıkla | tı ve birbirlerine bağlılıkları saye- i i Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma ii : tiltik ve yapağı da sevkolurur. likbaharda Çay nahiyesi üze- rindeki Sultandağı yaylalarına Ay dın, Denizli, Antalya, Burdur, Mü nisa bhavalileririden yazlamak ve otlamak Üzere sonbahara kadar | için birer örnek çalışma mevzuu ©- de yüzlerce hayvan-| labilir. Köyümüz, partimizin ve hükümetimizin köy kalkınma da- | vasında ileri sürdüğü ve csas tut- sinde birçok işler başarmışlardır. Bu başarılar diğer yurt köyeleri | M Kü le oteli, ben a ob Dorson, yarım v ie Ona Sık veri &i 28 hususi kâtibimi |şrsma geçen Pat İmzamı tayı eceğim. İsmi sizi rahatsız ediyorum. Diye söze Yıldızın oturduğu koltuğun kar -— Affedersiniz Mister Darson kada kalırlar; muayenelir yapılarak eli, teriner taporu ver geldikleri yerlere gid eler, tuğu bir çok prensiplesi benimse- | miş ve bunların tatbikinden bek- tur, r; kışlamağa İlenen büyük faydalara kavsşm-#-| ME ser, İcabında günde 3 kaşe alınabilir. Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derha! ke- ' di, i ty Ona benim hesabım tan olar veriniz. Tekrar- VAKIT'ın kitap şeklinde roman tefrikaşsı — ne 000 e ar. Kâtibimin / Anladınız mı? başladı. Ve; — Fakat buraya sizden bir tek şey rica etmeğe geldim. Diye ilâ” ve etti, Bir kolleksiyon yapıyo” rum, Bütün büyük ve değerli şah siyetlerin imzalarını topluyorum, Bu hayatta sizin imzanısın hun» maması, kolleksiyonum için bü- yük bir eksiktir. Bunu söylerken, mürekkepli bir kalemle bir kâğıdı onun burnuna sokarak, büsbütün şaşırttı. Mister Darsen; ÖLÜMLE PAZARLIK ÖLÜMLE PAZARLIK — Hayır. Hayır. Kendisine gayet mühim bir haber vereceğim. Onun İçin arıyorum. Fakat nere. de, ne yaptığını bir türlü öğrenemedim. — Ben de nerede olduğunu bilmiyorü beş va önce kendisine telefon ederek ağ: eki ” âhizeyi şimarık bir N üstüne koydu- NE na hayran gözlerle U, birçok kere- görmüştü. Bob 47 daha iri gö Ma a ede gin p.: bir, 8 burada (ismini a di en değil, kalabalık a Börseydi muhak na İNema artistleri tp- km Yeya yakın dost- mem, Diye yerinden doğruldu; ve sözü kısa kesmek isteği, ürkmedi. — Ben hiç bir vakit imza ver- Fakat Higgins bu sözlerden — Acaba bir defacık olsun bir & Ma ği İstisna yapamaz mısınız, büyük sanatkâr! Sizin hayranınızım. İm- f zarız beni hakikaten zengin w< | bahtiyar edecektir... ba 8 Kendisine bu kadar hayran olu tüy, 1 Ta koltuğun ar-| nan büyük sanatkâr, bu hayranlı- Ütşg İsmekte olduğu) ga yabancı kalamadı; gülümsedi. Büzel kokusunu | — Sizin hatırınız için; veriniz Büzete okuyor | kağıdı imzamı atayım; dedi. Bir defalık bir istisna yapa magik mimiklerini | çük teferruatını St Ve akraba yü- ş, Yetleri tanıdığımız sağ da, gama artti birkaç adım ö- de Majestik otelinin isi Kâğıdın Santeal Banka-| yan kâğıdı aklı. iç Yleri hep işit- İfma büyücek bir imza att. rd kalbi şiddetli, Pat Miygins imzayı taşıyan kâ- ğıdı büyük bir sevinçle aldı. Bok ME — — Avukat Prid evine döndüğü zaman sast on var- dı. Hastaneden gelinceye kadar süren uzun seyahat esnasinda akşam yemeğini, yolda bir otelde yemiş. ti, Şimdi, bir viski hazırlamış, bir püro yakıyordu. Telefon çaldı: Avukat Prid telefonn eline alâr. Öbür uçtan ka- ba bir ses: — Mister Prid ile mi görüşüyorum. Ben Kom. bös'im, Herhalde beni tanıyacaksmız. Mister Brent'in apartımanında hizmet eden ad Konuşan adam nefesnefese idi. Prid cevap ver. — Evet, Tanıyorum. — Bir şey olursa bana telefon ediniz demişte Oldu. — Ne oldü, Mister Brene'in başına bir şey mi geldi? — Hayır, Mister Brept'i görmedim. Fakst onun apartımanında birisi var, Dolaşlığını işitiyorum. Fa- kat bu Mister Con Brent değildir. Cünkü yanımız. daki siltçüye gidip kendisine telefon ettim. Cevap varan olmadı niz. b A ve ben, bütün klemiş ve onu çok fena bir . Fakat şimdi görüyoruz ki değildir, Üstelik ağabeyim de iyil disine haber vermiştim, Gelip görmedi, Ben de me rak ediyorum, Telefon da etmedi. Mektup ta yazma. dı. Yalnız siz değil, başkaları da gelip onu soruyor. Bugün uzun boylu, kırmızı saclı bir Amerikalı da gelip onu sordu, or. Bunu ken. Avukat Prid bü sözle, tiği zaman heyecan. lanmış olmakla beraber, bir izini göstermedi. Soğu! — Bahsettiğiniz An a söylüyorsunuz? İyi gördüğünüze emin misiniz? Evet, fakat zlâkanızdan anladığıma göre bu adamı Rİ . Bir defa kendisiyle Karştlaştım, Adı Mangus sig Arkadaşmız Mister Brent"in pek yakm bir arka — Zannetmem, Ben Con Brent'in bütün arka.