9 Mart 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

9 Mart 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

109 — VAKIT g MART Gökten yi ayında askerleren Bir numaralı Rusyadan sonra Almanyada da paraşütçülüğe fazla ehemmiyet verilmeğe başlandı. Almanlar ilk teşkil ettikleri pa- 1939 da a Paraşüt al ie şen askerler eler öğretilir | saka mer sarar mi ru indiğini anlar. Paraşütünün a&-| eecni Hüseyin efendiyi Edre- gıldığını bilir, mit arpalığını vermek süretiyle m, e biri İM tarif etti vakit birçok kim: Meraklı Tarih Sayfaları | Kehanetler göst ren müneccim İs Kaçarken kayığında yakalanf'f. başı koparılarak denize atık» raşüt alayına “1 numaralı alay.. dediler. Modern harplerde paraşüt alaylartının büyük hizmetler göre ceği iddia olunuyor. Rusyadan gö renek olarak işe başlarken, Al- man hava kumandanlığı uzun boy lu teknik hazırlıklara lüzum gör- medi ve profesyönel pâraşütçüler- le, askeri ve sivil tayyarecilerin idareşi altında “Bir numaralı, 2 layın teşkili için elzem olan pâra- şütçü genç askerleri yetiştirmeğe başladı. Başlangıçta cesurane, korkunç ve sayısız paraşütten atlama tec- rübeleri yapılmaya başlandı. Za- İletin tesiri altında kalındığı anla gılamıyor. sadece, İnsanım vücudunda garip bir sıcaklık ve müsterih bir mem- nuniyet hisseder. Paragütçü, üst tarafta kalan tayyatenin pervane» sinden çıkan sesin azaldığını, et» rafında derin sürdüğünü ve yeryüzünün henüz uzakta olduğunu görür. Birkaç dakika sonra aşağıda, paraşüt mektebinin önündeki yük #ek rütbeli zabitin hoparlörle ses» Jaştığın: ve yeniden bakikatlere doğru döndüğünü farkeder. sükünetin hüküml" seler: — Acaba nasrl bir İstimzaç ya” parak şevketlünuh osehayetini celbetti.. diye merak ediyorlar» Osmanlı saltanatının haşmet- lâ padişahi Murat öldüğü vakit üneceime: — Nasri oldu da bunu İstihraç edememiştin?., Dedikleri vakit, soğuk kahir lığını bozmadan şü cevabı ver- — Ben bunu biliyordum.. O lendiğini duyar, artık, yere yakı), gn takviminde Kerbelâda öldürülen (OMüseyin gününü “Hüseyni na Murad” diye işe manla ve ihtiyaca göre paraşütçü- ti icabettirdiği bütün teknik vasıtaları yerli yerine koymaya ve tedrici bir tecrübe sayesinde de terakkiye doğru gidildi. Paraşüt alayına gönüllü gerç askerler kabul olunurlar, Silâh al- tına alınan askerlerden paraşüt- gülüğe ayrılacak namzetler uzun bir tarassut ve mürakabe devres'n den sonra alelâde askerler gibi ta- lim ve terbiye edilmeğe başlanır- lar, Dört ay sonra, sekiz haftalık bir kurs görürler. Kursu ikmalder sonra genç askerler tekrar alayla rma dönerler. Alaylarındaki para- şütçülük mektebinde arkı ve inzi- batlı bir terbiyeye tâbi tutulurlar, Paraşüt Nasıl Yere İner Ne derece yavaş olursa olsun, bir paraşüt havadan yere oldukça bızla iner. Bu iniş, bir insanın az yüksekten yere paraşütsüz olarak keridini salıvetmesi nisbetinde sü- ratlidir, Almanyada yetişen paraşütçü- ler, yalnız iyi havalarda ve mevki! itibariyle müsait olan yerlerde de- gil, rüzgârlı ve yamaçlı arazi üze- rine inmeği de öğrenmektedir. Bütün bu mümareseler, genç taşütçüye henüz tayyareye binme den paraşüt mektebindeki hazırla” | ma salonlarında öğretilir. Bu sa- tonlarda bu husus için lüzumlu bü tün öletler vardır, Almanlar, başka farklı olarak tayyarelerin kapıla- rından paraşütçüleri atlatıyor, bul yetindedir; ve paraşütçü kendi i- atlama havadan yere su döküldü- ğü gibi olmaktadır. Her paraşütçü tek bir kişinin yardımı. ve. öğretmenin nezareti altında paraşütünü Bazırlar, iple- ri, tokaları sıkar. Her şeyi hazır- landıktan sonra ilk atlama vazi- yeti alır, Normal tipten bir tay- yareye bindirilen paraşütçülen sonra öğretmen de tayyareye bi- ner, İlk atlamalar teker, teker © lur, Böylelikle henüz âtemi olan pa- raşütçünün bütün hareketleri göz önünde bulundurulur, Almanlar, yukarda da söyledi- ğimiz gibi, başka memleketlerde olduğu gibi, paraşütçütün öturdu- ğu yerin altından ani olarak açı- lan bir delikten Bbabersiz olarak havaya Goğru paraşütçüyü bırak- İlk evvel havadan yere para- mıyerlar. şütle atlayacak paraşütçüye yu- İlk evvel paraşütçünün kendini milletlerdenfdan havaya atlamasına me n veriyorlar. Bu bir tecrübe mahi- râdesine bırakılmaktadır. Paraşütçü Nasıl Atlar Paraşlesü ile hirliree tayyare nin içinde bulunan öğretmen, tây- yarenin süratini paraşütçüyü rükliyecek olan rüzgârm sürat derecesini hesaplar ve atlamanm wuvaflak olacağına karar verdik- ten sonra paraşütçünün arkasına hafifçe vurur, sesle kumanda et- mez, çünkü, tayyarenin kanatla” rından çıkan gürültü buna mmani- dir. Binaenaleyh, öğretmenin hafif darbesi üzerine genç paraşütçü kollar'nı ileri uzâtır ve bir keçi gi bi kendini boşluğa bırakır. Paraşüt otomatik bir şekilde a- şıkır. Tayyareden o boşluğa atılır atılmaz parâşütün koruma âletle- rinden birisi kopar. Yukarda bir Aşağıdan kumanda duyulur? İyat etmiştim. Bunun manasi — Ayaklarını yana getir, bir) pöranncü Muradın ölümüne i: araya topla.. Rüzgâra dikkat et!.. İsüretti.. Filhakika, daha (o mekteptekil O Padişah İbrahim ölüp yerine kursta bunlar genç pazaşütçüyel gördünet Mehmet geçince ayal üğretilmişti, amma, her havadan yayi sordular: atlayışta da tekrarlanır, belki, dal) |. gu piumli de bilir miydin?. gınlıkla unutmuştur diye... Hüseyin efendi, gene azamet” Her saniye gözünün altında ge- le, o senenin takviminde "Ve- nişleyip kararırken, paraşütçü dele, #yrahim” Jâfzını göstererek ayaklarının yere değdiğini hisse |, sgretini isbat etti ve “şehre tantana verdi”. der. Müneccim Hüseyin efendinin 1 Paraşütçü artık yerdedir. He- men bir iki atlama yapar. Muzy-)bu halleri onu çekemeyenlerin yen bir yere kadar koşar ve ku- müthiş surette rahatsız ediyor” mana ile durur, du. Bir yolunu bulup bir gün Acemiler yavaş yavaş atlamada| kuyyetli ve kormkunç bir düş- ve'yere İnmede mümareselerini! yan olabilecek müneccimi orta” fazlalaştırdıkça müteaddit tayya- İdan kaldırmak lâzımdı. Bunun “grape Aüilrie e aerimtaer İK iy Yele YOYYOYŞİ e tart e başlanır. Hava ile yer arasında kaf Smekti. MODE all sa meşafelsrdeki tayyarelerden| oÇaresini de buldular. O sene- paraşütçüler atlar ve bu atlamaİyin takviminde bazı harfleri teb lar arttıkça artar. En nihayet bö-lay ederek “Vefatı Mehmet” ter- lük halinde paraşütle atlamalarİepini çıkardılar. yapılır, Bundan kuvetli bir silâh ola” Müstkbel barplerde paraşüt 4-| yazdı. Demek hain müneccim, laylarından gönderilecek paraşilt: | aevimde şevketlü padişahım ğ- çü bölüklerden erkânıharbiyeler | amtinü gösterir meşum terkip- büyük hizmetler bekliyor. Bu bö-|,. pujunduruyordu. Yükler düşman topraklarının, vel... düşman orduların çok ârkalarr. İki Sarhos Ar daki na kadar sokulabilecektir. Bunlar, ! panik çıkarmak, bombalarla tahri- Kavganın Sonu bat yapmak gibi hizmetlerde bu» Vagon-ll memurlarından Hik. heee ii met Tepebaşında bir gece sarhoş Almanyada paraşüt mektebinin |, ine sarhoş ömrü iki seneliktir. Şimdiye kas ermeye 43 dında birisiyle sarsıntı askeri sarsalar, Bu sarsa- dar yapılan binlerce tecrübe ve çarpışmış ve kavgaya başlamış - muşak topraklar üzerinde tecrü-| derleyip toparlamasına meydan |lamadan sonra asker kendinin boş| taliinlerde bir tek ölüm hüdisesi | dır. Hikmet kavga beler yaptırılır. bırakıyor ve tayyarenin kapısın- Tuketa ve asık bir şekilde yere kloğ bile olmamıştır. > VAKIT'ın kitan seklinde roinan tefrikası — 82 ÖLÜMLE PAZARLIK daşlarmı tanırım, Onlar arasında böyle bir adama tesadilf etmediğim gibi, bir gün bile bu sekilde bir âdamm sözü geçmemiştir. — Yanılıyorsunuz. Hem o kadar iyi arkadaşlar ki, aralarındaki samimiyetin derecesi beni hayrete düşürmüştür. Fukat avukat Prid bu sözleri daha ileri götür. meğl, Zira müşterilerinden birinin vasiyetnamesin. de yazılı olan şartları, bir başkasına açmağı, kendi mesleki şanma yakıştıramıyordu, Bu hususu ustaca geçiştirdikten sonra şu suali sordu: — Kıml saçlı adamın sizinle ne konuştuğunu öğrenebilir miyim? — Söylediklerinin bir kısmını anlıyamadır. Con Brent'in saklandığı yeri muhakkak bulmak istedi. ğini söylüyordu. “Bir işi üzerine aldı mt, sonuna ka- dar götüren bir adam olduğundan bahsetti, Bu söz. lerle ne demek istediğini anlatmasmı rica ettim, Fas kat ben onun neye dair konuştuğunu bile kestiremi. yordum. Yalnız pek biddtli görünüyordu. Benim is, mimi nereden biliyor, adresimi nasıl bulmuş? Oda ayrıca bir meseledir.,, — Her ne hal ise, sizinle karşılaşmak imkân!. nı bulmuş ya... Benim iddia ettiğim cihet şudur: O kaul saçlı adamla Con Brent pek sıkı fıkt ahbaptır« te. Fakat Jan, kızıl saçlı adamla alikıdar olmu, yordu. Yalnız Con Brent'i düşünüyordu: A j 6 ÖLÜMLE PAZARLIK — Rica ederim Mister Prid, dedi, Acaba Brent'e bir şey mi oldu? Ben Bunu pek merak ediyorum. Bu suale avukat Prid bir cevap ouyduramadı. Genç kızı teskin etmeğe çalıştıktan sonra tekrar o- tomobiline döndü, Bir kaç kilometre kadar ilerledi. Sonra bir kırm ortasında durdu, Vaziyeti yeniden gözden geçirdi. p Con Brent ortadan kaybolmuştu. Buna hiç şüp. he yoktu. Evinden bir bavul alarak dışarı çıkmış ve bir daha görünmemişti, Hele Jan Kalmers ils mek, tuplaşmamış olması pek calibi dikkatti. Acaba sigorta memurunun düşündüğü gibi, ken. disini öldürmüş müydü? Yoksa başka bir felâkete mi uğramıştı? Red Mangus, onun vasiyetnamesinde görülen ismin sahibi idi. Fakat on bin sterlin bu he- rife neden veriliyordu? Acaba, Mangus, bu vasiyet. namenin muhteviyatmı biliyor mu idi? Avukat Prid, kızl saçlı adamın eşkâlini haya- lirde yeniden canlandırmağa başladı. Bu adam, na. muslu bir insana benzemiyordu. Herhalde kendisine miras kalacak on bin sterline bir an evvel nâil ol. mak istiyebilecek bir tipti, Otomobili tekrar harekete getirdi. Bu kızıl saç. h adamı bulmak lâzrmdr. Con Brent'in kayboluşundaki esrarı ancak bu gekilde meydana çıkarabileceğini umuyordu. cebinden vagonları açmağa mah- sus iri pirinç anahtarını çıkar » mış, Yorginin başma indirmiş » tr. Vuruş Yorginin gözüne isa » bet ederek gözünü kör etmiştir. Bumun üzerine ağır ceza mah- kemesine verilen Hikmet dün, 3 sene hapse mahküm edilmiştir. Ancak, neticenin maksadı teca » temediği halde neticenin buna varması - göz önünde tutularak ceyanın yarısı indirilmiştir. —o— İki Sabıkalı Ele Geçti Aksarayda, Sultanahmette bır sılık yaparak yakalanan, eski sabıkalılardan Ahmet Çarliston ile arkadaşı Macitdün birinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çekildikten sonra tevkif eğilmiş. lerdir. Suçlular verdikleri ifadelerin » de poliste dayak yediklerini iğ » dia etmişler, hâkim kendilerini adli doktoruna muayene edilme. İğe göndermiştir. ZORLA EVE GİRMEK İSTE- MİŞ — Sırrı adında birisi dün ge- ce İçip içip sarhoş olduktan son. ra, Samatyada oturan İkbal adm İda bir kadının evine gitmiz, Zor. Ja içeriye girmek istemiştir. Sırrı yakalanmış, adliyeye tos- ilim edilmiştir. Terkip hemen Pp nuldu: — İşte şerketlü, “ haln böyle çalışıyor” üe sizin mukaddes “4 Için yalan terkipler luyor. Dördüncü Mehmet son derece hiddetle” da korkmuştu: — Tiz başın kesin” verdi. , Baş kesme fetvasi gi di tarafından veril€” buki Bahai efendiyi #a getiren münecci efendi idi. Bunu yordu, Onun için pa rini alanlar, sehislam” vereceğinden şüphe © dr; — Vermez, kutran' lar.. diyorlardlı. i Fakat Bahai efeBö bın emrini tereddit v yerine getirdi. Mü seyin efendinin 1da9i diğini bildirir fetva?" rek düşmanlarının mıştı. e eN Hüseyin etendi (İSİ gini haber alır alma rekote geçti. Bir $i Tatı ve 1650 yılını8 bahı, kendini An p atıp canını kurtar A tanbuldan ayrıldı. Fetvayı alan dü$! kit geçirmeden ev! cellâdı da yanları ğa Hüseyin efendinin gını görünce: — Canımı kurtar” reye kaçabillir?.. Diye düşündüler” akla gelen Anadol” Onlar da bir sand rak hareket ettile”r. Ne garip tesaduttli cim Hüseyin efendi" Zından birkaç daki? yi rılmış, kayığa hem Arkasından bare manjı, celâti: kayık bir müddet sonra 9* on beş dak!ka dahi idi Amudolu sahili? kurtulmuş bineski Yaklaşan xayığıf rine baktı: — Beni öidürmelt siniz. p gd Diye mtrıldan şi ai Vazitesini yap yi öl ii Kd Si, bın emrini bir 89 getirmek isteyen “ Ü — Bundan iyi #0. Fazla bekletme ; Diyordu 4 Ağalar: ais gi — Çok doğrü- yüne. ettiler. sin Münece 14d3 sesini çoktan ©8) tı. Pirkaç dakika # set, denizde iz bil kaybolmuştu. o Osmanlı tarihle ay i Hüseyin efendini? : coğini daha ÖBS” ile anlamış olduğu” dederler: P “Katlolunacafi kaddem akşamdö a eline alıp tec. ton sonra dedı sU0 rı yarın bir BU üzeredir. KajbiDik müeyyed vehim v9 #r vardır.” 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: