5 Mart 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

i—VAKIT 5 —I.. "Amerikada iktisat tahsilinde büluhan yeğenim Ziyadan aldı * ğini mektuplardan birinde aynen göyle diyordu: “Muvakkar! Bugün sana ev * Kalâde ehteresan bir şeyden bah sedeseğim. Mevzuumtun içerisine sporün da pok bol karışmasiyle, bundan bilhassa genin ne kadar alâka düyacağımı bildiğim için, en ince tafsllâtına varıncaya ka- dar bildiziyorumu, Mekteplerimizin Noel ünase betiyle tatilinden İstifade ederek bir kaç atkadaş Nevyorka gel dik. O akşam ilk işimiz Brodvey de seşhur cihah şatıpiyotü bok- “e Cek Dempseyin işlettiği Io- tantaya gitmek oldu. Lokünta dediinse Sirkecideki piyazet dük- kânları sanma!.. Bürası Ameri » kam ön imükellef, şaşanlı bar larından bir tanesi. Sekizinci a- venüde 49 uncu #ökak. Gtçlik masalardan birine, Kartınızın fozla sakmış olmamna rağmen ben, birazda senim hesabina Dempseyi tetkike başladım. Bin bir çeşit soğuk geretler ve ısmar- Yasış olduğumuz (Dempseyini #- perketi) isimli içkiyi olduğu gibi bırakıp etrafıma bakıyorum, Deh geti kalabahık. Bir çok fevkalâ- de güzel ve son deretöde şik, Za rif kadınlar.. Şuba bir kora dah& kanaat getirdim ki, azizim, Bir teşik Amerikada öinsilâtit ekstra ekstra tarafından. Sokakta, ma gazalarda, her tarafta hattâ mek töpte bile haliskan Amorikah ba yan gördün mü, bil ki, bit hari « ka karşısmdasın, . Katiyen seni temin ederim ki burada sinema artistleri, güzel“ lik noktai hazarından sair kadın ların ayaklarına gü bile dökmez- ler, Bu kadar ballandıra bellan- dıra anlatmama yongüm içeride amia, kusuruma bakmasın! Şek rim, İâfı uzatmadan, alt tarafın» getireyim. Dempsey, cidden ya - “takın bir adam. Uzüna yakın boy: ân. Ense kulak yerinde. Yüzün: de bir takım buruşukluklar var ama yaştan mı yoksa boksün te sirile mi?.. Orasını pek bilmem. Zira heykel gibi vücudü, çevik, galik hüreketlerile herhalde biz- erden bile genç duruyor. Lâci - vert kruaze bir esvap giymiş. Be yaz gömlek ve... sarı kırmızı bö yunbağı?... Burada ufak cebe mendil takmak modası yoksa da Demptoyde keten boyaz bir men dil var. Dalma ayakta gibi. Ari da bir ahbabının, samimi bir müş terisinin masasına ilişiyor, lâkin İki saniye geçmeden, kapıdan gi ren bir çiftin: — Hello Cekt. Diye seslenmesi üzerine hemen yerinden fırlayıp onları istikbale koşuyor. Bir aralık, öndeki kapı- dan son derecede şık ve biçimli bir çiftin içeri girdiğini gördüm. Dempsey koştu, kendilerini kar- şıladı. Dempseyden daha uzun boylu, saçlarına kır düşmüş, si- yah kalın bıyıklı, geniş omuzlu, esmer erkeğin, Dempsey teklif - sizce koluna girdi ve yanımızda” ki masaya kadar, neşeli neşeli konuşarak geldiler; hep beraber oturdular. Bir müddet bol bol güldüler, nedense, bizim masa - dan gözünü ayırmıyor ve belli etmek İstemiyerek bizi süzüyor du. Ben de kendisiyle alâkadar oldum. Bir aralık, kadın de bizle- ri işaretle Dempseye bir geyler söyledi. Dempsey yanımıza göle- rek; — Affedersiniz! dedi. Siz Türk müsünüz ?., Nereden tahmin ettiğine şaş - mamakla beraber, ben eyi | t sordum: — Nereden anladınız? —DBen farkedemedim, masa komşularmız göğsünüzdeki “A- tatürk,, rozetinden böyle bir ib-! timali düşündüler ve sizlerle gö-| rüşmek arzusundadırlar. izm > mülâkat size bir sürpriz ola tır. Buyrun geldim! dedi. Hepimizin birden gitmemiz doğru olmıyacaktı. Ben kalktım, Dempseyle birlikte komşu masa- ya yürüdilm, Esmer adam, yerin- | le SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM MART 1953 den kalkmis, beni karşıladı. Ve kendisini şöyle tanıttı: ipin! Benim hayretten ağazım açık kalmıştı. Kendisine hemen türk- çe mukabele ettiri, s- Benim de Ziya!,. Fakat #iz.. Daha sözümü bitirmeden hay Pet hazarlarımdaki istifhantı far- Tuğumüz Kav'mdaki eh kıymetli Uzun uzun konuştular, görüştü- kedon zeki muhatabım: — Evet! dedi. Ben sirin bir va- tandaşınızım, — Ne kadar zamandanberi A- imerikada bulunuyorsunüz ? — Otuz senel, — 01, Pek çoku — ewetr Öyledir. Muhatabım türkçoyl ungtma - mış. Lâkin cümlelerine bazan in- gilizce karıştırıyor, sonra türkçe deki mukabilini bulur bulmaz he men tashih ediyordu. — Otomobil fabrikasındayım. İyi ama, bu cevap beni tatmin etmedi ki.. “Otomobil fabrikasın- dayım!,, Müdür mü idi, amele mi idi, Kapıcı mı (417. Zira burada tatil günlerinde ameleyi de — kı- yafet ve zenginlik bakımından müdürden pek ferkedemezsiniz. Parayı veren düdüğü pek âlâ çe ler! Ben tekrar kendisini istim taka devam ettim; — Ne iş yapıyorsunuz ?. O, bu süalime güldü ve gayet Mmutavazıane; — Sabiplerindenim! diye devap verdi. Dempsay masamızdan âyrıl - mıştı, Arkadaşlarımı da davet et- tiler. Hep beraber, geniş bir yer işgal etmiştik. Konuşuyoruz: — Nerelisiniz ? — Hârputluyum. Elâziz taraf- larından.. — Şimdi Elâzığ". — Öyie mi.. Duymamıştım. Yanındaki zarif kadını “karım diye takdim etmişti. Kadın da be- ri taraftan bizi sorguya çekiyor. “İstanbul güzel mi?,, “Kocemin memleketini biliyor musunuz?... "Atatilrk çok büyük adarnadı de- Zil mi?,, “Erkekler artık bir ka dın alıyormuş", “Türk kadınları güzel olurlarmış,, “HAJA "Türk ye- miekleri Yapar ve yerlermiş,, fh... Biz bu minval üzere epey laf attık, Biraz sonra Dempsey tek rar yanımıza geldi. Geniş bir kah kaha attı: i — Hemseriler Bulüştunuz yal. Muhakkak bizi gekiştirirsiniz!.. Şerif, Detnpseyin çenesine ga- ka tarafından bir hafif kroge çak- tı. Ben her ikisine: « Sizi çok samim! bir arkadaş görüyorum! dedim. Dempsey: — 0! yes... deği, Bizim dost sarptan duha eskidir. — Eğer, dedim, yumruklarınız kadar da kıymetli ise ona diye - cek yök! Güldüler. Dömpbây: — Biliyor musunuz? dedi, Va- tandaşınız benim hayatımı kur * tarratetir. Verliğimi öna borçlu - z Denipsey bunu söylerken Şe * rif'in yüzüne minnetle bakıyor du. Harputlu ahbabım; — Mübalâğa ediyor! dedi. Bir da ayda yüz otuz dolar para ah ) ribirimize hiç bir gey borç'u de- dığım, san öğrendiğini Ditrolt K i R 1 K z2 8, MI B Ta! ğiliz. Sadece yirmi senelik arka te de otomobil fabrikelarında ye- a vi daş! di buçuk dolar yevmiye ile o Filmiade.... Pek, Yakında d m Dempsey: tiğım, çalışkanlığı, zekâsi, yökr in Ki v — Yanılıyor! dedi. şıklığı sayesinde fabrika sahibi- 4 —— Eğ ve ğa yazgan SÜMER imera «- Neden? diye sordum. evlenmesini, Dempeeyin ilk söh- a -— Arkadaş değil, kardeş!, de retli zamanlarındaki müsabaka - A di. larını, Amerikâya gelen 'Türk Tk Dentpsey, fevkalâde güzel bir ye “ vk kadını karşi, itmişti. Bu gansterlerle micadelelerini, fab- kadını Sang mm ri La rikanın hissedarı dini Dimp S5 A K A R Y A SİNEMA. mur!, Mor kadife bir tuvalet giy. seyle arkadaşlığını, nemli para N mişti. Aman yarabbim, ne kadar kazandığını, memlekete hasrati * m. Si GARY COOPER güzel!.. Perdedekinden on - defa, e i lo Müthi Maci” yüz defa, bin defa. "elhasıl çok meraklı ve heye. Ismarladıkları Franmz şampan- can dolu bir hatıratım tekmil te. Markopo 0 nun IŞ yalarını yudumlarken çeşmi çer: telerrüatını not edip bana bildir. Fransızen Sözlü Süper film £ zede de kusur etmiyorduk. Har- di. En ufak vakalarda mutlak lemde diğer arkadaşlarla gece rar TA 2 eğlencesi içih Tandevumuz vardı, a: ba ii gi Sana evvelce yazmıştım. En de 15 Mart li barlar, kabareler, eğlenbe yer Çarşmenba Memleketimizde ç TN akel Sa 3 akyunından Marmara Film Stüdyosunun 3 baplarınıza veda . ederken, ben itibaren İkinci büyük ve şerefli muvaffakıyeti | dayanamadım: i — Kim bilirne enteresan ma- Bu Stüdyoda evvelce Türkçe'eştirilen Aşkın göz Ni bear Mr nininin & ABD LEYLÂ MURA” Dempseyle olan arkadaşlığını zın safahatımı o kadar merak © B ÜLVEHAP ve diyorum ki!.. dedim. Nazik dos ikinci büyük şaheseri | tum: — Sizi sikmazsnm bir gün ba 15 Mart YA ASIN A K ta, şımdan geçenleri bir bir anlatı" Çarşamba k rım. Ne zaman İsterseniz büroma ekiş e A geliniz! Uzun uzun görüşürüz. a Sonra bize gider, Türk yemekleri Min Ss U M m R ve TA K Ss IM u yeriz. Sinemalarında birden gösterilecektir N — Tesekkür ederim! tr ç | paz Bugün İPEK sinemasında , Neş'e, Eğlence, Zevk, Nefis Musiki, Kahkahalı, Hateketli Bir o Mevzu. H u Beğeneceği Bir Film.. e | Radyo Muhareb”, Yransızca sözlü. Baştollerde sevimli Fransız yıldızı ER Nk a SiMONE SiMON ve Radyo Kralı BEN 8 7 | MW Şefimiz İSMET İNÖNÜ'nün İstanbula Lami yapılan istikbsl > y Her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalayımız. # za Sinema vari filmi, film t€ o sözü İstanbuld SN SİNEMADA yi” lecek olan “| asıl Insan gözlinü! —— e “— Her halle beklerim! dre bir hakikat, — sürükleyici birlik. ese sim: 500 Riverside Drive... mevk gönle dir alika duy.l e *.. mamanın imkânı yoktur. Vaka leri, nefis Vİ a Şimdi sevgili okuyucularım! Jârm arasma böks, güreş, atle.; yi” Ziya, biz gin gidip “fabrikatör tizm gibi sporlarm tarihi ve mi.| 8 MART ÇARİ Harpntla Osman oğlu Şerif, la him maçları da karışatağından i Benna buluştu. Berabe: yemek yediler, ronân!mizn spor severler tara j fmdan da sevilerek takip edile -| cinden İminiz. Bu münasebetle muhteli? hâdiselerin ve ethasın|! elimize göçen resimlerile de ha. | yaliniz büsbütün canlanacaktır. —1- Sene 1909, Meşratiyet ilân editmiş, 'Türki. yenin her tarafından “payitaht,,a doğra bir akm başlamıştı, Genci, Mhtiyarı, okumuşu, cahili birer | bahane fle kendisini İstanbula a. / tıyor, o yıllarım hercümerci içeri. sinde her biri sap olacak birer balta arıyorlardı. Bu meyanda, Anadolum bir çok yerlerindeki delikenhlar, 22. Jer. Eski hatıraları canlandırdı » İar. Yirmi yağlarında cahil bir Anadolu çocuğunun iş bulmak gayesiyle İstanbula gelip günün birinde bir şilepbe miçoluk ede- rek Amerikayı boylamasım, pa - #aportsuz karaya çıkıp tek keli- ze ten İstanbulun taşmı, reğrm 1 4 altın bellemiş Göümkinliie ne sınama yapıp kapağı “Dersaadet, e at. mak çaresini buluyorlardı. i TÜRKÇE si : Blâzize bağlı Harput kazasm.|5 İlk temsiiler dan Osman oğlu Şerif ismindeİğ) koltuklar yi i ri heniz on sekiz on döküz yaşla tadır, Telefei, h,. rnda bir genç bir çok hemşeri. || MELEK 40865. v Jerinin yaptıkları gibi İstanbula 'ğ 41656, IPEK: “ gidip iş bulmak emelinde idi. Za. | MEME ten babası ölmüş, üvey anası da | wer. di * büşkasiyle evlenmişti, Kendisin. şeyi ek den küçük bir kız kerdeşini de e kocaya vererek, olan biten bütün 1555 ala serveti yüz elli kuruş paraya Tepede yi kalktı, bir güb İstanbul yolunu | Komedi kısmı: Bir“ : tatta, AL. Tophane taraflarmda fırıncı . # 4 İlk ettiğini duydağu bir dayısı 2, ile Ka Yrd gönle tah Nu Yurk sokaklarında iy araması, —— — (Devami 'sar) tesadüf ettiği Arnavutköylü bir | Rum'un delâletiyle bilyük bir lo" kantaya bulaşıkçı girdiğini, ora- AN LILIAN HARV Şefimizin halkla temasları, bütün teferrüatiyie Filme ilâve olarak: 1 — Fc*z dünya Haberleri 2 — Renkli Moda Bugün saat 1 ve 2,30 da tenzilâtk matineler Memis ve ğ