21 Kasım 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

21 Kasım 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İNRMAIĞAİ 0 pi dan daima değişmesi ve e, Yi türlü türlü kumaşlar çık - Rep > imi tamasını hemen be- pi, m5ız bir hale getirmekte- iin çiler ve dokumacılar bize e dağ çeşitler | çıkarmak m birlerile adam akıllı yarı$ lar, Her sene yeni , Tan li veni dokumajbiçimli ve yep po ee piyasaya görüyoruz. Bu yeni ku İm isimleri bazan hayalden lay; e” bazan da dokunma alâkadardır. Hattâ bas- maşların isimleri basmanın * göre değişmektedir. al bugün artık keten, yün, g ve sun'i ipek madde- ü Mamul kumaşlardan bah vE Bilâkis bu maddele - irine - karıştırılmasndan ya ipliklerden yapma o üyoruz. Bundan baş” ,, Madd delerin görünüş itibarile Uygun olmasına da çalr eselâ yüne benz'yen pa- en * benziyen yün, yüne sun'i ipek bulunuyor. keten, yün, pamuk veya , Yapılma kumaşlar satin a- Ün karış, uzün e ni birbiri - İmasından hâsıl olan Bu rla karşılaşıyoruz. Yüzden, kiii . aş satın almır- nz atmıp kalıyor. Çünkü #n yünmü, uk mi ipek mi, sun'i. ipek anlaşılamıyor. Yalnız ? Me ves inanmak lâzım b. Bununla beraber kumaş - a e şi e şa reler vardır. Meselâ di Sig duğu zaman pamuktan Mini Km serinlik hissi verir, Vi, Pamuktan daha ziyade denli kumaş avuç içinde bu yaş zaman buruşukluk e ee dahi ek- umaş alın ari yi ra evde bir yakma - tec- em kabildir. Ku- Şir iki iplik çıkarılarak mil ile ipek eriyormuş gi- Re ça ala za kokusu da saç a Baba, gibidir. Pamuk ise i küğe alev alır ve yanar. Koku Yanığı kokusuna benzer, isiml ifi erinin ekseri, ade * etmediğini sakar geçi, is yok, Hiierâğ NR ri hı, #isini li i.iki istiyen var. ih ediyorsun dedi. e erdim, Peki dedi. ti ndenberi Börü Teme olsun geçmedi. anin miyim, yoksa bir aksilik çıktı ie k istemiyorlar dö ri gin vaz» benim guru Naze şey his- a içinde dali Sb K Kumaş alırken aldan- mamak için .. sebeğ elması kumaş seçi" | lü kumaşlar içinde pekli kumaşların türlü türlü krep” lere ayrıldığı da malümdur. Yün- de kalın iplikli n veyahut tıveed ismi verilir. Jersey ile şarmöz ku- maşlar dokuma halinde değil, el ile işlenmiş gibi triko halinde olan kumaşlardır. safi yün, ipek, pamuk, sun'i ipekten ve bunların biribir - lerine karıştırılarak meydana çi karılan karışık kumaşlardan maa- da madeni iplik karıştırılarak ta len kumaşlar da vardır. Madeni iplik ve ipekle e ii lan kumaşlara lame kumaş denili- yor ve arada sırada moda olduk - tan sonrâ unutuluyor. Bugün en ziyade moda olan ve fabrikalar tarafından piyasaya çıkarılan ku- karışık kumaşlardır. Alış ru bilerek hare- olanlar hemespu: Bugün imal edil maşlar ki veriş yaparken bun ket ediniz. Tavas haberleri Tavas, (Hususi) — Maarif me- murumuz İsmail Hakkı Bey (ile Buladan Maarif memuru Vefa B. becayiş edildiler. Garip köyünden İsmail oğlu Ö- mer, ayni köyden Hüseyin oğlu İbrahimi bir alacak meselesinden bıçakla yaralayıp öldürdü ve ya kalandı. Tınaz köyünden 13 yaşında Du- du hanım, Karaköyden Ali oğlu Ahmet tarafından zorla kaçırılmış ur. Ahmet yakalandı, kız da e - beveynine verildi. Aydoğdu köyünden İsmail oğlu Mehmet gece evine giderken Mu- sa ve beş arkadaşı müselâhan yo» lunu kesmişler, 9 lira parasiyle 25 liralık saatini alip kaçmışlardır. Fakat failler kâmilen yakalandı- lar. Ayni köyden Şükrü ile İsmail, bir işret meclisinde Arif, Abdul - lah, İlyas ve Mehmet tarafından bıçakla ağır surette yaralanmışlar- dır. Dört arkadaş zabıtaca tevkif edildiler. Foto Yıldız Agrândismanlar ve artistik fotoğ “ raflar, her nevi amatör işleri gayet ucuz fiatladır. Beyoğlu İstiklâl caddesi 129 kaynadıkça dudaklarımı rsıriyo- rum. Beni en ziyade şüpheye düşüren ve korkutan onun Edirneye dönüşü, amcamın ay rına boyun eğmesi: mektuplarla istedikten sonra nun Zehraya avdet etmesi. bir facia olacaktı. Fakat defterindeki kp Onlar bir an İzem kalbimi kemi ven şüpheleri $i >. bi b © Bu vadan hiç bahsetmiyor: N Peki evdekilerdeki bu sUr* - ne de büyük annem beni karşılarına a" ) le olan münasebeti- i anlatmıyorlar. Ken- hâlâ ne lap bilmiyo” bol dualar mizin o “Büyük annem bel ii. MA eş tara 1 ne sayfada) parmağını bu delikten içeri sokarak ara- dı, aradı, gene kesti, genc biçti, gene parmağını delikten çıkarmadan dönüp karşısındaki röntken filmine bir kerre daha baktı, gene yarayı kurcalağı ve kırk beş dâkika sonra bir küçük kurşu- nu yanındaki - tekerlekli beyaz çinko masanın üzerine fırlatıp attı... Hasta bakıcılar gene yarayı temiz- İediler, operatör hanım tekrar bu maz- lum ayağa yaklaştı ve onun kanalizas- yon şirketinin eline düşmüş bir İstan- bul sokağına dönen tabanını enine bö- yuna dikti. Üçüncü karşılaşışımız anket görüş- mesi için oldu. Boğaziçi sirtlarında süslü bir odanın pençeresinden bir da- kika ağaçları ve mavi suları syrettik» ten sonra arkama döndüm. Beyaz göm- lekli doktor hanım, geniş bir yazıha- menin karşışma misafir iskemlesine ©- turdu.. Bana da yazıhane sahibinin yeri düştü. — İstintak başlıyor, efendim. Dedim. — İmtihan deyiniz, dedi, de bir mümeyyiz hali var. Sualleri öğrendikten sonra cevap yüzünüz- verdi: — 1914 — 1918 arasında er - keklerin harbe gitmeleri dolayısi- le iş sahasını kadınların işgal et - meleri tabii idi. Bu suretle iş saha- sına geçen kadınlar bu yeni haya- İ tı benimsediler, aynı zamanda hür riyetlerini de kazanmış oldular. Bazı Avrupa memleketleri için bu günkü işsizlikte kadınların iş sa - hasını doldurmuş olmalarının da belki tesiri vardır, fakat bizim memleketimizde çalışan kadınlar ekseriyet değildirler. Yaşayış güçleşmiştir; bir erkek hem kendisinin, hem zevcesinin, hem de çocuklarının hayatını te - min etmek kudretini haiz midir? Bizim memjekette, bunu müm- kün görmüyorum. Bilhassa şimdi evlenmek istiyen erkekler umumi- yetle kadınlarının da (kazanca yardım etmelerini istiyorlar! Sonra kadın nüfusunün fazla - vzyubahstır. Bu itibarla pek çok kadınlar hayatlarını Ben bizim e enleketimizde ka- dani pa halde çalışması lâzım kanaati ge lde kadin biri erkek bi küçükten beri aynı şerait da okutulmalı, yetiştirilmeli, rr sahibi olmağa hazırlanma” meslek “Taks bittikten sonra 2 vaziyet kalır: ya mesleğe girer, a izdivaç ç hayatma atılır. y de söyledim, aile Fakat, demin hayatına da girse me güçlükleri karşısın! bugünkü geçin * da ev büt - eçsinin masrafına ve kazanca işti- rak etmek (o mecburiyetinde kalı - yor. Sonra, sonra.. Bunu söylemeli bilmem, erkeklerin para kazan - mıyan kadını tufeyli diye istihfaf etmeleri de var; (o bu da işin hissi noktası. Ortaköy Şifa yurdu, Ein en güzel yerindedir. Hastanenin müdür. Yük odasında konuşuyoruz. Küçük likör kadehini hizmetçi kadının elindeki tep- siye bıraktıktan sonra bir kestane şeke- ri aldım. Duvarlar Cemal Nadirin, Ramizin, Ratip Tahirin imzalarmı ta- şıyan renkli ve orijinal karikatörlerle dolu.. Koltukların kenarlarında yas - tıklar, duvarlarda enteressan zesimlar, şuradâ burada bin bir küçük ve güzel şey, buraya bir hastane müdürü odası halinden ziyade sevimli bir hususiyet veriyordu, Doktor İffet Naim Hanım devam ediyor: mıştı, erkekle anlaşması müşkül oluyordu. Hayatını kazanmak mecburiyeitnde kalışı kadının il“ men de seviyesini yükseltmiştir. Şimdi bütün bu mazhariyetlerden vaz geçip evine dönmesi doğru de ğildir, imkânsızdır. — Kadın çalıştığına göre ev ve aile işleri nasıl düzeltilmeli? — Çalışan kadın hem dışarda kazanmak, hem evi tanzim ve ida- re etmek, hem de çocuklâra bak - mak mecburiyetinde kalıyor. Öte- denberi takip edilen bir itiyat ile erkek bununla meşgul değildir hiç. biye vermek tabii kabil değildir. nen ve çocuk yeti ii içte çalışması güçleşiyor. Bi br için çocukların terbiyesine ih - tümam edecek müesseseler açılma" sı lâzımdır. Aile mutfakları i mühimi yiyecek k tedariki de insa - nı meşgul ediyor. Bir de umumi Gama şırkanslef il Son zamanlarda evlere ren mutfaklarla umumi çamaşır - hanelerin açılıp çoğalması bu ihti- yaşı doğuyor. iğ Evin intizamını temin için üç e- saslı noktüs» — Kadınlar erkeklerin yaptıkları her işi yapmalı m: dersiniz? e Kadınla erkek ilmi sahalar- da ayrılmıyabilir: kadınlar avu * — VAKİT 21 İlinei teşrin 1934 .. Anketimiz yy yy yg Çalışmak mecburiyetinde olan kadın için çocuk yelşitirmek ve onlara istediği şekilde evinde ter- Muhakkak çocuğunu bhizmetçile » rin ve mürebbiyelerin elinde bi « Ni aş iş kat, hâkim, mühendis, doktor ola» bilir, bilhassa muallimliği çok iyi yapabilirler. Belki maddi kuvvet sarfını icap ettirecek sahalardaki işlerle yalnız erkeklerin meşgul ol- maları mevzuubahs olabilir, — İşin güç tarafını erkeklere bıra- kiyorsunuz gibi geliyor. — Tabiatin verdiği bir fark do- layısile.. — Şehir ve mmleket idaresinde? Doktor Hanım biraz durdu, yavaşça cevap verdi: — Onu da yapacaktır. — Kadınların siyasi - haklarından bahsetmediniz? — Kadının seviyesi yükseldik- çe, bu noktada da fark olmamak lâzım.. İşlemek lâzım.. Kadın ted- ricen bu hakkı da kazanacaktır. Burada bir nokta vardır: Bü » yük kütleden bahsediyorum. Tah » sil ve seviye yüksekliği kadınlar i- sonra Ral seşiyece ğı-kal - çin olmadığı gibi erkekler için de mevzuubahs değil midir? Bugün siyasi hak sahibi olan bir kısım er- kekler kendi zevcelerinden daha üstün müdürler? Ancak görgüsüz» lük ve şimdiye kadar yaşadıkları hayat tarzının tesiri kadını bu ka- bil işlerde biraz cesaretsiz yapmış olabilir. Bu da hayata girmekle giderilir! TEPEBAŞ ŞEHİR TİYATROSU TEMSİLLERİ Bu gece sant 20 de Madam Taanbul Belediçesi San Jen ŞehirTiyatrosu Komedi 3 Perde ve 1 başlangıç. Yazanlar: Vik- A mam SÜREYYA OPERETİ Bu akşam sant 20,30 da Kadıköy Süreyya Tiyatrosunda KIRK YILDA BİR Opere 3 perde. Yazan: Yusuf Sururi, Cuma günü matine 15 te Beyoğlü Mulenrujda Cuma akşamı 20,30 da Üsküdar Hale Tyatrosunda KADINLARDAN BIKTIM ma m e in aa aa tında beni gizli gizli kemiren bir ediyor © kadar. ol. endişe vardı. İşte bu mektup bu a e e araman <4? Belki de.. Mademki mayi v5 iki ed doğruya mek Zavallı Ergin, bizim fener a- yız bilirdi. Bu bir muamma laylariyle şenlikler (o yaptığımız tap yaza Girmek istesem yol | o büyük muharebede sel kolun - ki ns dan yaralanmış... Gelibolu has- dr gün yüzümü kızdırıp sora” ei ameliyat yapmışlar. çağım. Fakat ber gün kızışan Orada bir zaman kaldıktan son- isi gürültüleri arasmda: ra (Erdek) hastahanesine götür. — Alemin başında ateş yanı - müşler. Mektubunu yazabildiği yor. Sen nişanmı, düğününü, | gün kankran tehlikesi geçmiş keyfini mi düşünüyorsun! ve doktorlar biraz kımıldamasına Diye haklı olarak bir azar işi- | izin vermişler. teceğimden de korkuyorum. Benim mektupta ne bir acı ne Sustum. bir şikâyet var. Tam askerce ya- Şüpheler, acılar, korkular bir | zılmış. Kesilen sol kolundan bah- tutam zehir gibi içime çöktü. sederken adeta başkasına ait bir “wi vaka anlatır gibi: Nihayet bir mektup. — “Bir kolumu çanakkalede Meğer şüphelerimde haksız | bıraktım. Fakat düşmana değil!,, değilmişim. Bu acı sükütün al- diğ e alimz Diyordu. Bu mektup he zamandanberi bir mezar sükünu içinde bunalan evimizde bir bomba patlayışı te- siri yaptı. Babam da beraber hep ağlaş- tık. Ben göz yaşlarımı gösterme- mek için odama © kaçiyordum. Fazla teessürüme mana verirler diye korkuyordum. Fakat “Ergin,, in sade resmi- ni gören ahbaplar bile bu akibete müteessir oluyorlardı. Burada en candan seviştiğim arkadaşım Mahmure: — Aysel, o senin sahiden ni - şanlın mıydı? Diye sordu. Ve ağlamaktan kızaran gözlerime dikatle bakı- yor. Ne cevap vereceğimi bilemi - yorum. Ben de bilmiyorum ki! 4 XDevamı var), iğ im min iri

Bu sayıdan diğer sayfalar: