BABİL ve PERSEPOL DAR AM. ve Nİ İd iş ti 92 za a 5» ak m * ©8 Yüzüğü açtı.. Ve ü - işer içinde yüz sene- | i duran bir damla zehi- Â gibi ışıldadığını gör” İN ehe andan yeni bir ka- 8ibi sevinmişti. Ar- Bu, eden seviniyordu? ndisi de bilmiyordu... ui öleceği için mi? Yoksa ip vi” başkasını öldüreceği Ye Pay sü sevinçli öl i, “98 Nati'nin oğluma ses- — # 3 a kalenin üst mazgalla- 4 li, (© Oradan (Persepo Bon y ia defa olarak seyredece - Zİ Ki nl ed m uşağı efendisine Bil Si bulunan? de ok al, Yanı: > di, Siki ) Yar e okları al- N kaleni di ad lenin tepesinde a- İl “ uruyordu, Hava karanlık- te kara bulutlar dolaşı- Gi. 1) A erme sr a dı vi mis din kurduğu bu güzel İt 2 Makedonyalıla. N i ek.. Ben NB topra- R a, eti e TE güzel İN mk imiya N taz u beni asır» iç ği Persepolis ka. sin esirin kanı 4 Tabir tapraktan “Er kemiği ilg Arte yerine eyy irak 8 < yükselmiştir. . lr Ni Cilüli payiz telim etimek Fakat, (Atosya) ya 181, bu gü. görürse, olacak... £ İran ça rin keskin kı. İtal. Şek Ad, vin bim €dersem, hiç > “Mpoği kanamıya Ke. m olmıyacak.. ti Oğlu bu sözleri 7 İç Sahi ay halky, mana Tüik eder a Sak erin tların Tâne- ir, İran kada da tazip “mandanları a- 24 nl çi geceyansı zamesi alnını oksayordu ! | en şehrin anâhtarlarını uşağına / namusun gibi korumasını bend bir kahramansın !,, Dir Kalya milletinin şerefini düşününüz, # Er DER YAZAN: ISHAK FERDİ uzattı : “Sen en iyi bilen sil kumandan! Arzames uşağının yüzünü gö- rmiyordu. O. acaba kendisiyle alay mı ediyordu? — Sen de bir esir prens Natinin talisiz oğlu? Sen de benim gibi bir vatansız değil misin? Sen ve ben: Bu kaleden, bu milletten ve bu topraklardan ne bekliyoruz? Dârâ ve İskender gibi iki meşhur hükümdardan — bir teklif karşısında kalsan — hangisinin yanında kalmayı ter: cih edersin? Uşak Arzamesin kendisini tec- rübe ettiğine kaniydi. Fakat, (İs - kender) © satılmış bile olsa, haki- kati söyliyecekti. Çekinmedi: — Dârânın yanında bulundu. ğum müddetçe prensler gibi mes- ut ve müreffeh yaşadım. Babam İran; yabancı bir memleketin | prensi idi. Fakat, ben onun ya- nupda bir köleden farksız yaşr- yordum. Dârânm yanında Ve Dârânın memleketinde (ölmeyi | tercih ederim. (İskender) gibi mağrur ve çılgın bir hükümdarın değil misin, aŞk Kzmayıeır Alçimdeçiğuenmek; 7 benim için (ikinçi defa esarete düşmek demektir. Arzames uşağının sözlerinden utanmıştlı. — Seni denemek istedim, oğ- lum! | 1440 yumurtalık büyük sandıklar Yağ fiyatları yükselecek mi? İstanbulda günde beş yüz alt- mış varil yağ kullanılmaktadır. Bu yağların altmış, yetmiş varili Trabzondan, diğer mühim mik » tarı da Karstan gelmekte idi. Fa- kat Karsta süt tozu fabrikası açıl- | diğımdan şimdi oradan ancak eski miktarın yarısı gönderilebilmek - tedir. Kars süt tozu fabrikası çalış - masını arttırdığından İstanbula Kars civarından hiç yağ gönderil- İ memesi ihtimali de vardır. Bu vaziyet karşısında Trabzon yağla- rınm fiatları artacağı, şimdi 70 — 90 kuruş arasında satılan yağların Karstan yağ gelmediği taktirde- 140 — 160 kuruşa kadar çıkacağı tahmin edilmektedir. Palamut rekoltesi Türkiyenin bu seneki palamut rekoltesi kırk beş bin ton olduğu ileri sürülmektedir. Bu seneki palamut, nevi itibariyle geçen 3€- neye göre çok iyi olduğu gibi re kolte. de, geçen yıl müstesna, di- ğer senelerden fazladır. Yumurta satışları Karadeniz mmtakasında yu - murta satışları devam etmektedir. Orduda dün yüz yumurta iki yüz on kuruş üzerinden, Samsunda otuz üç İiraya satılmıştır. İnebo- uda yüz yumurta iki yüz eli kus ruştur. Bartında ise yumurtanın yüzü iki yüz elli kuruştan iki yüz on beş kuruşa düşmüştür. 5 — VAKIT 21 İkinci teğrin 1934 yesem VAKII'ın Edebi Tefrikası No. 27 55555555552 Kanadı Yaralı Kuş Nakleden : Selâmi Izzet yam Karnı acıkmış mıydı?.. Pek — i inizi hi farkında değildi. Zili çaldı. Süt ve al Mame bisküi getirtti, Yumurta, tereya - — lendi dikin ödi ğı istemedi. cukları düşündüm. rl Saat dokuzda sabırsızlığı art- — Şefik Bey iyileştik tı. Kalktı, giyindi, Elbisesi fazla | bunu kabul edecek — MAM açık renk gibi geldi. Onları çıkar- — Emrivaki Kn da dı, siyah tuvaletini aldı. Sonra vs- | çak. Hem bu pek pata va z lizleri yerleştirdi.. Hayli avundu. | Çapkın bir Ve bir m a a gi iğfale çalışıyor... Genç kız kimse- dir Evi are siz... Onu himaye etmek, ilk gün- pı açıldı. den beri himaye edene düşmez Selma yaptıklarına pişman ol- ! mi!., S üz gi ” h e : muş bir kadın tavrı takındıktan Di a ee soy ay çeyirdi, zencirleniyor. Bundan sonra Fer - : Şe ayakta duruyor, i fakat | diyi bulmuş ve artık seni rahat bi- rüzgâra yakalanmış bir ağaç gibi | yakmasını söylemiştir... İhtiyaten sallanıyordu. Kıpkırmızıydı. Ya - | bazı mektuplardan da bahsetti kası çözülmüş, kravatı yeleğinden — Yani kendi Kabahatleri pe dışarı fırlamıştı. bana yüklediniz. çer —'At, Döğüştünüz mü?.. övlü imi dü sufi gölü | öld Hi, la er kendimi dü - Şefik gülmiyordu, Şefi yatkın -| “LA e yandim düsünmü mağa, nefes almağa çalışıyordu. en de kanin dügünü > — Hayır, dedi, öldürdüm. O | ”7... N adamı öldürdüm. — Seni rim çekecekler. İyi v öktü..; cevap ver. 1 uzatma, eli — Ya Şefile Beyi? ör — İyileştikten sonra ona bu — Süheylâ seni hemen çağırt* yolda ifade vermenin doğru ola » tığımın sebebi mühim. İstikbalim | cağında israr ederiz.. Hem bu işte senin elinde. Benim değil ya, be- fazla lekelenmiyorsun ki.. Vicda- nün istikbalimin ehemmiyeti yok | nında müsterih.. Fakat doktor Şe- artık, fakat Şakirle Nerminin is - fik için iyileşmez diyor. tikbali. Olan şey feci... Vaziyet ta- — Kendisini görebilir miyim? mir edilmez bir şekil alabilir. Ben — Zabıtanm nezaretinde, has « çok ihtiyatsızlık, delilik yaptım. tanede. Bunu sen herkesten iyi bilirsin... Selma son sözlerini de evvel “ Doğrusnu söyliyeyim, ben kaba -| den hazırlamıştı: Zeytinyağı ve kuru meyve i Türkofise, Türkiyeden zeytin ya” ğı almak istediklerini bildirmek- tedirler. Lehistan zeytin yağından başka Diyerek delikanlının boyruna sarıldı ve alnından öptü. “Tiüyar kumandan bu sırada yayını germiş ve kalenin anahta - rmj bir okun ucuna bağlıyarak düşman karargâhına atmağa ha- zırlanmıştı. Fakat, uşağın söz leri kumandanın uyuşuk ruhunu birden ateşlemişti. Arzames elindeki yayı dizine vurarak bir anda ikiye böldü.. Ve okun ucundaki anahtarı uşağına Bugün teslim ederek: — Bu dakikadan iti rin ve kalenin muhafız yavrum! Bu anahtarı al. nu namusun gibi korumasını Der den iyi bilen bir kahramanı”. Bundan sonra onu taşımak ve m1 sen, © nı okşuyordu. İhtiyar ni — Ölümün eli başımda dola- şıyor!u sl Diyerek kaleden aşağı inmisir. Arzames kaleden odasını dölü Si iyice ayılmıştır. düğü zaman iy!ç eri ve amam o Cemşit, Persepoli dört tarihinde Cemsşii rabı tanıtmış ve (Nevruz bayramı) ni icat etmiştir. Asurilerden şarap içmek ve buna benziyen uyutucu ve Yyu$tur rugu içkiler kullanmak günah sayılırdı. Aradan asırlarca şaman geçtiklen, s0” ra Cemşid İranlılara ürüm suyunun nsana hayat ve neje verdiğini gösterdi ve o devirden sonra şarap Persepolis- ten bütün Asyaya yayıldı. 1.F. şeh - | puruna sensin | yardır. İngiliz ben- | Hayfaya $i si tesis eden | tekrar kendi eğ an | tana dönmeğe mişl dn Dürü kadar büyük Karol vapuruna N , Cemşid İranhlara Şö <a binmişler Ar. bildirmiştir. izmirde tütün satışı İzmir mıntakasında tütün sa tışları hararetle devam © ir, Düne kadar satılan milyon kiloya çık - Li mıştır. Fiatlar 3s —65 Memleket, dolaşan bir Ya gelmesi bhandırak Zi 317 Lehistanlı Bunlar iz bandıralı Velos vapuru ile işler, fakat Filistin hükümeti izin ve ya ş lar adasına Oraya da konso* yı da : hasıl olmuş, bu defa ayni vapur la Selâniğe gitmişlerdir. âniğe de çıkamayan 317 Le* histanı Yahudi, bu defa Pireye gitmişler, orada da kalmalarına imkân olmadığı cihetle memleketleri, Lehis- karar vermişler ve a ş Yaşuvaların duruşması Gümrük resmi kaçakçılığı ya - « Yaşuva Bahar kardeşlerin du- bugün öğleden sonra sekizinci ibtisas mahkemesinde başlanılacaktır. e Avrupadan bir çok firmalar | herşeyi kuru meyve de alacağını | şim. tütün | da emleket do-| hücum hudi kafilesi gelmedi. yor. Ara! *İ Küntiyle bilmiyorum. Şefik gırtla- medi içim Ora” | Sim, Beni dinle canım. yagi EA | dan, sinirlenmeden dinle. Biraz hatliyim, ben mücrimin. Ferdi — Neyapalım Süheylâ, «feda - beyi tehdit etti, para istedi, yoksa kocana söylerim, dedi. Güya kendisini de tehdit edi - yorlarmış... Ben de herşeyi Şefiğe itiraf et- Onurr'ne kadar iyi yürekli, ne kadar. mü da bilirsin. Arama vi d i im. Sen rakmamak ei yanların - — Reddetmiyeceğimi biliyor - . Fakat bitkin bir | sunuz. haldeydim. Burada bekledim. Şes | cağıme fik geldi. Bana: Selma içimdei — O adamı öldürdüm! dedi. “Başka, biri olsaydı, boynuma v düştü... Kan beynine » ağlardı, diye söylendi. Biz zit, O andan bari kendi olmasaydık dilenirdi. Hem ondan e a ilim net vardır, böyle iş ? , . katie de lere karışmak için; bazıları da sıy- | rılmak için yaradılmışlardır. Sü » ğına sarılmış ve kafasını kırmış. Le e Yahudi duvara çarpa çarpa kafası” eveelâ Varnadan ee Ferdi kafa tulmuş, teh- gibi işlere karışmak için yaratıl - mıştı.. Yalnız bir cihet vardı: Şe « fik iyileşirse kızacaktı. Fakat dok- . torlar ümitsizdi. Herhalde bir se - neden evvel aklını toplıyamıyaca- evel söyledim: İstikbalimiz senin, ğını söylüyorlardı... r elinde. Sana telefonda haber ver- dı mer m en kri dim: ır. Üstünde büyük bir ta- : L banca bulunmuştu. Mektuplarl — Hemen bir otomobile atla - : H N EE alk Fri | e e nl A Eğer aya | 7 düşmeden masanın üstüne at- eee bir şey söyleme! Diye Selma onları yakmıştı. Artık sanki de belli ri ya i o Gazeteleri okumadın demek? a > Esasen kısaca yazmıştır. Yarn şişi öl Ti e rirler. Ben kendime göre bir ifade iy open getirdiği verdim. İstersen sen tekzip eder : ii if i ” ağ z ve bizi mahvedebilirsin. Ne ister- enik mad a o 0 Ne sönledini? yapa namı, Sü yülrenekiesini o» ylediniz' bir bir öğretmeliydi. — Her şeyden © evvel Şakirle Kızın kapısını vurdu, Nermini korumak ( lâzımdı değil — Söyliyeceklerini sana öğre * mi? Sen bu fikirde değil misin? | teyim. Unutmazsm ya? — Evet. — Hayır, unutmam. — Dedim ki: Ferdi Bey Sühey- — Yavaş konuşalım, yerin ku» lâ Hanıma musallat oldu. Kocam | lağı var derler. da çok kizdı ve ani bir hiddetle.. etmiş olacak. Neyse olan ol - muş, Hemen geldiğine çek: sevin: i Kızma» (Devamı var) öneli ik lila ünl kini