20 Kasım 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

vk € vun cevabım An amele, çalışma Ve key, Şair olma işinde bütür “AYgI ve sevgisini kazan e hayatındaki tecr İz ii e ettiği kadar ve dah i ettik, Yal değerli çalışmasında ma okutma ve mektep ye kuzma ve cemiyet ai büyük yararlığı Mikrmet stanbul şekrinin idare , “Meriyle kat kat artmış Vr İle, iy Encümende © Retice,. üyük sabırla eleyip aras i oydu N © Varan, prensip koyan a ler um kabul ve ki kayı gö anan Nakiye Hanımeten- a İçinde Soğum hayranlığı bu sa- hız, övliyebilmek fırsatını Ste a seviniyorum. iy, YO Hânrmefendinin bana, ikin, boş bir odasında yalnız. baş 4 play iz z olduğumuz halde büyük ye ar$ısında imiş gibi sesi Sit ei enlanarak ve yükselerek, NE ei mada resmi bir nutuk İS Bi beyanat: km e hayatma giren ka- m, eğil ix“ dönmeleri müm- U çi Türk an dairesine sokmak, ki Takaş an basit şeylerden - k teyp; e ederim ki böy- yer kadin her rk iki ba , bir , “e erkek gibi baş- şahsiyettir. Bir ka ae ve infakını mutlaka bir fl iy. may #meği içtimai vazi - h i terbiyesi olarak te» * iy yene kadınm şahsma kar- . etsizlik addederim. Zeki aa kadını erkekten dan, e a gibi ze- lük, A az istifade edilir 5 yarak ta telâkki etme- dan ihyanm her yerinde k Haley mal edilmemesi lâ- ) Simenini kudret olarak telâk- va , I temenni edenler - K im aile hayatı cephesin- R Nihayet askeri | öne sürüyorsunuz? ndeki kadın timsa Her mümkün ol - | r edilen aksaklık, telâfi | timiz iği mi kara, Taksim abide- İleri verebilir Nakiye Hanım ün kadını çalışmayan bir lir. Bug n gok ailelerde de bu usul tatbik © dilmektedir. Bu yardımı temin takati yetişmiyen bu bakımdan vü * yahut getirmesi lâzım gelen müesseseler bu ekşik- liği telâfi edebilirler. Nitekim İstanbul belediyesinin üç sene ev- vel Topkapıda amele ailelerinin çocukları için yapmış olduğu mü- essese bü noktai nazardan çok | faydalı, ihtiyacı tamamen kar$şı- layan bir müessese olmuştur. İşe gitmek için iki küçük yavrusunu bu müesseseye bırakan kadın aca" ba iş hayatından çekilse, kendisi" nin ve iki çocuğunun yükünü taş yacak bir arkadaşı kolaylıkla bu- “abilecek midir?. Bunlar öyle meselelerdir ki, kadin erkek, ça” etmeğe maddi ailelere şehrin cude getirdiği, Töz rürkse Tp İ yere gelerek (İslâm saltanatı) kurduk- ANI —7 — VAKİT 20 İkinci teşrin 1934 mm ; FAYDALI Mükemmel malik ol Mükemmel vücutlü bir insan yoktur. Fakat küçük kusur gü - zellik kusurlarından sayılamaz. Çünkü herkesin bir küçük kusu - ru vardır. İsansa elinden geldi - ği kadar bu kusurları defetme - ğe çalışmalıdır. Fakat kaldırıla- Soyadı Geçen yıl bir yasa yaptık. Her Türkün bir soy adı olması gerekliğini ortaya koyduk. Şimdi bunun yer bul. ması günü geldi. Şu günlerde her Türk kütükteki adına bir soyadı ekliyecektir. Bu çok gerekli bir işti, Sanırsam bir az da geç kaldık. Osmanlı efendinin bitmez tükenmez n bezerek köyünün uygunsuzluklarında, ve Türkün bi- ta ortasına çekilmiş katıksı rer soy adı vardır. Anadoluda hangi köye gitseniz ko- nuklandığınız evin bir soy adı olduğu- nu anlarsınız ve sizi daha karşılarlar - ken bu soy adını söylerler. Böylece ö teki benzer küçük adından ayırt eder ler. Büyük atalarımızın hepsinin birer soy adı vardı. O kadar ki Araplaştık- tan sonra bu soy adlarının çoğu da A rapların (lcünye) lerini yaratmıştır. Araplarda da (künye) yok değildi. Ancak Türkler, büyük söz yürütecek ze ile tahammül etmek lâzımdır. Çünkü vücuttaki kusura bir de zahiri şeylere manasız bir ehem- miyet vererek ruhi bir kusur kat- mak doğru değildir. le çok meşgul olmamalıdır. Bir insanın 150 santim boyunda ol - duğ yun 50 kile ağırlığa tekabül et - tiği hesap olunmuştur. Bu boy - dan yukarı olan her bir santim için Fir kilo fazla ağırlık kabul edilmiştir. Meselâ bir kimsenin boyu 160 santim ve ağırlığı da 65 kilo ise o kimsenin 5 kilo a - zalması lâzımdır. Fakat bu boy ve ağırlık he- sabı çırçıplak (bir vücude göre tan, gönüllerinin isteğiyle müslüman ol- duktan sonradır ki bu soy adları da Araplaşmıştır. Mısır, Suriye, Cezayir, Tevarik, Aden, Yemen gibi Türk akınlarının yayıldıkları yerlerde hâlâ (Eşşavuş, El- Elyörük, Ebüttarik, Ubnüsi- bin bir soy adı bize Türkün konovi, gi bu köklü işini anlatmaktadır. Türkün ber iyi işini bozan kalın softa efendi, kapu kullarını elinde tu- vasi) tarak sarayı önünde eğdirmek yoliyle söz yürütürken bu iyi işi de bozmuş Arapçaya benzetmeğe çalışmıştır. Tür- kün peynirini, yoğurdunu, taranası - nı, ekşi hamurunu, kumizini, bora- nisini bile (Arap ilâl ve idğamına) uy- durmağa çalıştığı gibi 4OY adlarının ar- lât yapmanın yoktur. Bir kimsenin (boyu 172 santim olduğunu kabul edersek onun normal ağırlığı $u suretle hesap olunur: lışmak arzusunda olanları kendi arzuları ile baş başa bırakmak, onları birbirlerine yük etmekten daha hayırlıdır. — Kadınların çalışma sahasında her işi yapmalarını mümkün görüyor musunuz?, Yoksa onlar için bazı mes- lekleri üstün mü tutarsınız? — Başım düşünme imkân ve ehliyetini elde ettiği dakikadan beri kadın ve erkek diye iki ayrı mahlük tasavvur etmedim. Ka” vk Wi mahiyette değil - ; gene çoduğunun tahsi- €vinin idaresini, gene ZE k, Nin ? lada gi düşünebilir.Bel temin, bir kısmını yardım. Na ie ie saydığım bu NEN A4 3 4 a o ie hasıl almaz e an ii kağ yi > dükten bei ardımcılara bırakabi- # ,ve önlerinde da - dolaşıp şarkılar hakkımızdı. Türk müdafaa et - ölmesini de ; tebrik eği haykırıyor, gülü, or. Yorum, seviniyo - e W korku “ir, bilmiyo - m am yokladığım İki Zaten en hük - Yağ, Bözleri neşeli bir ati i im gülmekten sin hazırdır. beyin büyükannem “vine gitmiş - dın ve erkek işi diye ayrı Ayrı İŞ ler tasavvur etmedim. Kadmın içtimai, iktisadi, siyasi her sa” hada erkeğin gördüğü her işi gö” rebileceğine inanım var. Nihayet askerliği mevzuu bahs ediyorlar; bunun cevabını Anka- rada Hakimiyeti milliye meyda - nmda ve Istanbulda Taksim mey“ bidelerdeki danında dikili duran 4 bah yeni başladığım da bırakmağa kı- evde kalmıştım. ne garip bi Ben o sa bir romanı yar» yamadığım için Yalnızlık insana veriyor. “Bir aralık birden bire hatırı- ma (Ergin) in bavulu geldi: Onu sandık odasına koydu - ğum günden beri hain bir tecet süs beni ikide bir oraya sandık odasına yürütüyordu” Fakat gö - rülmek, ayıplanmak korkusu ce- saretimi kırıy ordu. İ Bu arzu içimde © kadar yer etmiş ki, bugün evde yalnız ka » lınca roman! da elimden atıver - dim. Bavulun anabi i di de kırıktı, yal iki kel kayışlarla bağlanmıştı. Bunları çözmek güç olmadı. Ellerim titriyor, yaptığım $€- | yin fena olduğunu bile bile hırs- tarı yoktu, kili- niz üzerinden | mıyacak kusur varsa, onlara teva- Sıhhatte olan bir insan, sikleti- u nazarı dikkate alınarak bo- yapılmıştır. Arkamızdaki elbi - | selerle tartılarak tahmini tenzi - hiç bir kıymeti | BİLGİLER? bir vücude mak için şişmanlık ile kadınların âdetten kesildikleri senelerde peyda et - tikleri şişmanlık vardır. Bunla - rın önüne geçmek için beden ha- reketleri yapmak, bedenen çalış- mak, yürümek, dikkat etmek şar- tiyle ter banyoları almak lâzım- dır. Fakat en birinci çare yeme « ğe dikkat etmektir. Yağlı mad - deleri yemekten mümkün oldu - ğu kadar çekinmelidir. o En iyi zayıflama usulü Lahmann meto « dudur, Bu metot normal yemek yemek, fakat suyu ve sulu şey » leri asgari miktarda almaktır. Fakat her hangi zayıflama u- sulü tatbik edilirse edilsin, bu - nun doktorun nezareti altında yapılması elzemdir. Zayıflama i- lâçları doktorun tavsiyesi olma - dan alınmamalıdır. 20 yaşından evvel ve altmış yaşından sonra zayıflamağa çalışmak yasaktır. Göğüslerin fazla inkişaf et - mesine karşı hemen hiç bir çare yoktur. Doktorun tavsiyesi olma» dan göğüs masajı yaptırmak doğru değildir, çünkü şekilleri - ni büsbütün bozarsınız. Çocuk » larına meme veren anneler dai » ma bir sutiyen taşımalıdırlar. Elhasıl sarkık (memelere karşı masaj ve ilâç bir fayda vermez. Ameliyat yapmak icap eder ki, bu da zor bir iştir ve ameliyat dına da (vi'ler, iler, söler) takmış, 172 — 15022 eş en son bir de Çündelik) “yardıma koşa: | 22X12 yerinde iz bırakır. rak artık softa efendi ile dede <endi 22 4-50 T2 Hastalık yüzünden zayıf düşen medrese ve tekkenin yeşil küf kokan “Bu 72 kilo ideal ağırlıktır; Fax yalnız fazla yemek yemekle şiş - karanlık bucaklarından bu yapmacık - kat bu ideal ağırlığı tamamı ta - manlıyamazlar.. Ayni zamanda lar ortaya yayılmıştır. Ondan sonra: İ mamına hesap etmek mümkün | ler yalnız fazla yemek yemekle şiş ade) Ormanlı olmuştur. İşte b 387 | değildir. Günkü her insanin £e-| rahat etmelidirler. Zayıflık solu - adı yasası Türkün ulusal varlığını #ö- | mikleri ayni ağırlıkta değildir. | candan, şeker hastalığından, a » teren bu köklü işi kesip atmıştır. Şu halde kemiklerin kaba ve YA | sabi hastal ıç, acemi Şimdi hepimizin birer #0y adı ola | ince olduğuna nazara: vücut sik- | ye kanserden ileri gelebilir. Bun- caktır. Yalnız şurasını çok iyi bilme - | retinde tenzilât veya zam YaP * | lardan ileri gelen zayıflığı ilâ vel atl mak icap eder: mızı kurtaramıyarak #0y adlarımızr bi- iğul ekiyle öne getirmek istiyoruz. Bu ii eli bir iş olur. Soy adi kâyet ederler. — küçük adın sonuna gelir: selesidir ve irsidir. Şeref Aykut yemekler yendiği için kadın timsalleri verebilir! Askerlik hali hazırda memle * ket müdafaası hizmetini ve sıra- sını bekleme işidir. Yurdun'her hasıl olan ne inanamam. Kadının iktısad metine gelince: H bilirim ki Anad hangi bir köşesinde müdafaa ihti- | bütün dünya vve yacı kadınlara teveccüh ederse görmüş ve başarmıştır. Belki bir iki şehrin kadınlığı bunda geri bundan çekinecek ve bunu bir €r- kek gibi başaramıyacak herhan- gi bir Türk kadını bulunabileceği” kalmıştı. Fakat onlar da şimdi hızımı almışlardır. tutmam. Hoşlanmadığım âdet « i kle kayışları iyor - be bir set e biri de mektup, hatıra dum. O bir dakikalık zevkten bir lerden an için kurtulabilsem.. Fakat saklamaktır. ll) mümkün mü? Bu huyumu bildikleri için ev- Açtım. de böyle mektuba ait bir $ey kay- Mektep kitapları, defterler, | bolunca herkes: — (Aysel) e sormalı, gördiy- mektuplar. Iki eski havlu, bir ta- ne de yün kazak. se muhakkak yırtmıştır! i sahadaki hiz- attâ iddia ede- olu kadını bu işi kadınlarından evvel cı doktorlara sorulur. Parasız dersler Cümhuriyet gençler mahfili musiki şubesinden: Mahfilde parasız ( man, - viyole dersleri açil ler her hafta salı günleri 20 ye kadar mahfilin Beyoğlu Tokatlı yan arkasındaki Cumhuriyet Halk Fır- kası Beyoğlu kaza merkezi binasındaki dairelerinde verilecektir. Kayit her İ gün 14 ten 21 e kadar mahfil idare mü- İ dürlüğünde yapılmaktadır. Kayt ol » mak istiyenlerin üç adet vesika fotoğ- rafı ve hüviyet varakalariyle mahfile müracaatları. —————>— nedense ümit etmiyordum. Sayıfa- ları rastgele karıştırıyordum ki, birden bire gözlerim bir kelime üstünde yapıştı kaldı. Benim ismim. Peki amma ne münasebet. Kalbim çarptı, âdeta bir ka - bahat işlerken yakalanmış gibiy- dim. Etrafıma baktım. o Kimse Güldüm. Derler. Cepheye, ateşe, ölüme giden Bu mektupları o okumak pek | yok, kulak verdim, çıt yok. genç zabit bunlara ne diye kıy - | uzun olacaktı. Fakat defterin bir sayıfası - met verip saklamış, ve zahmet €- Onları da bir tarafa koydum. | nın bâşında benim adım bana ba» dip bize kadar göndermiş. Belki | Belki boş vakit bulursam bunları | kıyor. de lüzumlu ve yahut lüzumsuz | gözden geçiririm. Birkaç tane Gözlerim bana ait bu kelime - larını ayırt etmeğe vakit bula - | de küçük defter vardı. Bunlar - nin altındaki satırları okumakta dan biri o kadar çok kullanıl - geçikmedi. ram ıştı. Askerliğe ait mektep kitapla- rını, bir tarafa yığdım. Mektup: ları karıştırmağa başldım. Bun - lar Edirneden, bizden giden mek- mıştı ki, âdeta yaprakları dökü - lüyordu. Merak edip açtım. İncecik yazılar, tarihler, şiir- İer.. Bir zabitin defterinde böyle tuplar. Arkadaşlarından bir ks- çının resim dime ait el leri, mektuplarını ken- Isa bunların (o birini | şiire tesadüf edeceğimi bilmem | Ergin bir köşesine (Gönde » rilmemiş mektuplardan) işare » tini koyduğu bu yazısında (Fo - ça) daki on beş günlük hayatın- dan bahsediyor ve bir sabah er « ken kalktığı zaman beni havuz (Devamı var)