—— i— VAKİT 20 İkinci teşrin 1934 N Şehir Meelisi ilk devresini bitirdi Numerotaj tahsisatı, Adaların suyu i- çin yapılacak istıkraz münakaşa edildi Nemli zade Mitat Bey daimi encümenden çekildi — Resmi memurlar hastanelerde parasız yatacaklar— Bir kısım nöbetçi eczanelerde buz bulundurulacak İstanbul Umumi Meclisi dün ilk devresinin son toplantısını yaptı. Celşeye Sadettin Ferit Bey riyaset ediyordu. Geçen toplantının ruz- namesi okunduktan sonra daimi encümen azasından Nemlizade Mitat Beyin daimi encümenden is- tifanamesi okundu ve kabul edil- di. Bundan sonra boş kalan aza- lığa gizli reyle seçim yapıldı. 56 reyle Beyoğlu azasından Mehmet Ali Bey seçildi. Lâğvedilen muhtar ve ihtiyar heyetleri vazifesini görmek üzere her mahalle halkından ikişer kişi- nin seçilmesine dair reislik maka- mınıa teklifi görüşüldü ve teklife bağlı listedeki isimler kabul edil- di. 935 senesinde yapılacak nu - marataj için belediye reislik ma - kamı 25000 liralık tahsisatın har - anmasına izin istiyordu. Bu istek © bütçe encümenince tetkik olunmuş, 15000 liranın nu - marataj işine yeteceği anlaşılmış « tır. Bütçe encümeninin bu mütale- ası üzerine vali ve belediye reisi Muhiddin Bey söz almış, Dahiliye Vekâletinden yeni gelen bir emir - le numarataj işinin şubat sonuna kadar bitirilmesinin istenildiğini, numarataj esnasında evlerin kaç kat olduğunun, yüksekliklerinin, kaç ailenin oturduğunun da tespi- ti bildirildiğinden evvelce istediği 25 bin liranm otuz bin Tiraya çıkarılması lâzım geldiğini söyle- miştir, Bu istek etrafında hayli müna- kaşa olmuş, neticede bütçe encü- meninin celse arasında reislik ma- kamı ile temas edip meselenin bir neticeye bağlanmasına karar ve- rilmiştir. Beyoğlu, Eminönü, Fatih, Ya- lovadan seçilen mecliz azalarının reislik divanmca (kabul edildiği umumi heyete bildirilmiştir. Beyazıt kulesinde elli sene hiz- met eden Şükrü ağaya her ay otuz | lira tekaüdiye verilmesi kabul e- dilmiştir. Belediye ve hususi idare me - murlarından eski tekaüt kanunu - na göre tekaütlükleri icra kılınan- lara verilen yüzde onlar hakkında | VAKIT'ın Milli Romanı: 17 emen sararma. “resi lüzumuna kani olduğunu bil- bütçe ve kavanin balmeniler müş terek mazbatası kabul edilmiştir. Mezbaha memurlarının aldık- İarı ücretin maaşa çevrilmesine dair reislik tezkeresi hakkında büt çe encümeni tetkikat yapmış, bu işin derin bir surette tetkik edil- dirmiştir. Bu iş bir bütçe meselesi olduğundan meclisin şubat devre- sinde müzakere: edilecektir. Adalara su verilmesi için bele- aiyeler bankasından yüz elli bin liralık bir istikraz yapılması hak- kında reislik makamının teklifi bütçe encümenince tetkik edilmiş, utrumi heyete gönderilmiştir. Büt- çe encümeni istikrazı esas itibari- | le kabul etmişse de bütçedeki ak- sınin ne olacağı noktasından, Su ..eselesi hakkında kat'i (o kararın | veİİmesi umumi heyete bırakıl - mıştır, Bu hususta bazı münakaşalar olmuş, Muhiddin Bey izahat ver- | miş, neticede yüz elli bin liralık | istikraz akti için belediye reisliği- ne salâhiyet verilmiştir. Bu sırada Galip Bahtiyar Bey istıkrazla almacak paranın Bakır- | köyünün su işiyle alâkası olup ol. | mıyacağını sormuştur. Muhiddin B. cevap vermiş, be- lediye sular idaresinin Bakırköyü- | ne yakında su vereceğini ve istik- | razla alâkası olmadığını söylemiş- tir, Yalova azasından Kemal Bey Bakırköyde oturduğunu söyliye * rek, bu mevsimde hastaların Ba - kırköyünde buz bulamadıkların - dan şikâyet etmiş ve: — “Buzcuların biraz da halkın i takrir verilmiştir. menfaatini gözetmelerini bu ma - kamdan ihtar ederim,, ve emsali yerlerdeki nöbetçi ec - zahanelerde buz bulundurulması - | nın temin edildiği cevabmı ver « miştir, Resmi memurların hastahane - lerde ücretsiz yatmaları kabul e - dildikten sonra Taksim bahçesi - Bin yeni kiracısından açılma res » minin alınıp alımmıyacağı mese - İ lesi görüşülmüştür. Bu mesele etrafında hayli mü - gibi kırıştı ve bir lâv haline gel - di. ? Kasabaya geldikten sonra o- Du belki de unutacaktım. Önü - me sürülen iki isimden birinin o- na ait oluşu ve Edirnedeki amca kızma tercih edilişim Foçada kı- vılermlanan ateşi körükledi. Sev- mek için bu kadar sade ve sönük duygular yetişir miydi. Onu ya - kından tanımıyordum. Yüzünü bile şöyle bir hayal gibi görmüş- Burhan Cahit tüm. Ne hislerini, ne de düşünce- lerini bilmediğim (bir adamdı. | Fakat bütün bu ayrılıklar sürük- leyici ve eritici bir sevgi yarata - biliyordu. o Ben bunu genç kız kalbinin sevmek için (o duyduğu uysallığa veriyorum. Aile hayatı dar ve sıkı cemiyet içinde yeri ol mıyan bir genç kızın sevmeğe ha- zırlanan tecrübesiz kalbi önüne çıkarılan oObher hangi bir genci demiştir. Reis muavini Nuri Bey Bakırköy | reddetmiyecek (Okadar ham ve nakaşa olmuş, neticede (şimdiki İ müstetirden açılma resminin alın- mamasına karar verilmiştir. Taksim — Yenimahalle arasın- daki otobüsçülerin iki şoför kul lanma mecburiyetlerinin kaldırıl- | ması da kabul olunduktan sonra Maryo Sera ile belediye arasında» ki altı milyonluk davayı belediye lebine halletmiye muvaffak olan reis muavini Hamit Beyle muha- kemat müdürü Feyzi ve avukat Hamit Beylere nakdi mükâfat ve- rilmesini bütçe encümeni bütçede tahsisat bulamadığından reddet- mişti. Bu mesele tahsisat bulun- mak üzere şubat devresine bira- kılmıştır. Nakiye Hanım tarafından bir | Bunda Mecidi- ye köyüne kadar giden tramvay hattının Zincirli kuyuya kadar u- | zatılması isteniyordu. Bu takrir | reisliğe verilmiştir. Ruznamede görüşülecek başka mesele kalmadığından meclis şu- İ batta toplanmak üzere dağılmış- ır. Yeni ESERLER Fransuva Moryak Peyami Safa Engerek Düğümü amaaan | Hatanın — 1004 Fiatı 60 Kuruş Dağıtma yeri: VAKIT Matbaası TAEK DERT toydur. “Ergin” in varlığımdaki yeri - ni bu akşam iyi buldum. Bugüne kadar ona karşı sadece bir akra- ba çocuğunun sevgi ve alâkası - nı duyuyordum. Belki biraz da bana vadedilmiş, fakat benim ol- mamış bir erkek sevgisi. Yalnız bu akşam babamın yü. zündeki acı çizgiler, annemin düşünceli bakışları içimde daha olmamış, tomurcuk halindeki his- leri kurcaladı. Yeri belli olmı - yan bir ağrı bana Istırap veri - yordu. Gözlerimin önünde kar - ma karışık, korkunç hayaletler parlayıp sönüyor (o vebu arada (Ergin) in bronzlaşmış, kavruk yüzünü de görüyorum. O gözler- de acıya, korkuya ve ayni za - manda zevke, neşeye karşı titre- miyen bir durgunluk var. Gecemiz çok fena geçti. " imei... MEMLEKET HABERLERİ İzmir, 18 (Hususi) — günü Kâmilpaşa caddesinde Ta - tar Hüseyinin kahvehanesinde ku- mar yüzünden bir cinayet olmuş- tur, Kahvehanede cigerci Mehme - din idaresinde Arnavut Lâtif ile li, topal Melet çavuş ve Bekir zar atmak suretiyle kumar oynu yorlarmış: Lâtif parasını kaybetmiş, bu - na mukabil Mehmet Ali de diğer- lerinden dört lira kazanmıştır. Lâ» tif; kazandığı paradan iki lirası- nı kendine vermesini (söylemiş. Mehmet Ali de vermemiştir. Bu- nun üzerine Arnavut Lâtif küfret- meğe, sövmiye başlamış, Mehmet Ali de karşılık vermiştir. Kavga büyümüş ve Lâtif: — Bana Arnavut Lâtif derler. | Diyerek evvelâ yumrukla, sonra ! da eline geçirdiği bir keser sapı i- Je Mehmet Aliyi'başından yarala- mıştır. Mehmet Ali yanında taşı- dığı on beş santim büyüklüğünde İ kara saplı bir biçağı çekerek Lâti- fi karnının dört yerinden yarala- mıştır, Boğuşma arasında yaralı olduğu halde Mehmet Alinin e - linden bıçağı alan OLâtif kaçan Mehmet Alinin arkasından koş - mak istemişse de kahveden dışarı çıkınca yere düşmüştür. sabıkalılardan Giritli Mehmet A- | Cuma | Izmirde kumar yüzün? iki cinayet Vaka polise haber yaralı memleket i kaldırılmışsa da hasi# müştür, Mehmet Ali saat sonra tutulmuş V€ raf etmiş, sarhoş oldu yaptığını bilmediğini # gz Diğer bir vaka da hit Fazıl Bey mektebi! da olmuştur. Mektep sokağında * met ve daha iki kişi vi zarlarla kumar — 999” Kasap Mehmet ; o sti geçen arkadaşı ime | deşini görmüş ve: — Bu kızın şerefin? Diyerek zarı m tan sonra atmıştır. a metle Mehmet arasi f çıkmış, fakat ari ig lardır. Aradan biriki? meden tekrar kapış” met bıçakla Ahmedi koltuk altlarından V€ ağır surette yari Yaralı derhal has! dırılmıştır. Ahmedi aldığı bıçak yarasi il Bıçağın ucu böbreğ€ mıştır. Mehmet bıçağiyle ! i tır, a. Ve SİZE EZ a g yn e m ka ini e — e / | Bono sahtekârlığı tahkiks? g İzmir (Hususi) — İskân mü - dürlüğü kasasından çalman 36 bin liralık mübadil bonosunu çalanlar hakkındaki tahkikata üçüncü müs tantik Hasan bey tarafından de - vam edilmektedir. Bono satışlarına karışan ve bu işte alâkadar olduğu söylenen İz- mir eski iskân (memurlarından Fevzi efendi Ankarada yakalan - mıştı. Fevzi efendi muhafaza al - tında İzmire getirilmiş ve dün müs tantiklikte istiçvap edilmiştir. Mumaileyh; hırsızlığın kim ta- | rafmdan yapıldığını bilmediğini söylemiştir. Yalnız 18.000 lira kıymetinde ve çalınan bonolardan Hâsibe hanıma ait olan: birisini 9000 liraya sarraf Peçoya satar - ken mutavassıt vazifesi gördüğü - nü ve komisyon aldığını itiraf et - miştir. Müstantikçe hakkında tev - kif kararı verilmiş ve kendisi u » Sabah babam çıkarken: — Bugün iyi haberler alırız inşallah! Dedi. Öğleyin alici Bekir ağa ga - zete getirdi. Çanakkalede düşman hücum « larımın püskürtüldüğü, denizden yaptığı hücumda iki zırhlısının battığı haberi var. Kasabada herkesin yüzü bir - az güldü. Öğleden sonra topla - nıp sargı bezi ve asker çamaşırı diktiğimiz Hilâliahmer binasın' - da hep muharebeden konuşulu - yor; Bütün eşraf ve memur kız- ları, hanımları burada çalışıyor- lar. Kaymakamın karısı çok na- zik bir hanım. Kasabada, hep ihtiyarlar kal- dı. Askerlik şubesi eskisi gibi ça- lışmıyor. Şimdi köylerde erkek « siz kalan fakir kadınlara yardım Sa mumi hapishaneye #” 4 tir, A Çalman bonolard* 1 radan fazlasının Jst3” e Bankasına ibraz edi tespit edilmiştir. dar olduğu anlaşıla” 4 kimseler İstanbuld# “4 mek üzeredir. Bun” bir de müteahhit diğ yalnız 13 bono satılı lerinin tamamiyle Trabzon Ziraat Bar mış olduğu anlaş” "e makta olan tahki lanları da meydan * min edecektir. İğ için bir komite repliği j yor Sİ ii Ertesi günü gele” v gönlümüze su sef) Düşman kars yaptığı çok mütbi$ geri çek çok kanlı olmus” çi da Boğazdan toplarımızın kasırğ* di ri altında yüzgeri büyük zırhlısı t e çin batmış. İsta” / pılıyormuş. g O akşam kasab” Yİ gecesi gibi yerin ; Belediye reisi yafet verdi. Büyük annem kadar uzun danla ie Küçük çocuk” beraber beledi?* Herkes varımı