X ,t s alı” yil | | â ( dg di çi hi eki, ır Sal lama | inde li elle N | rini “run di, çe maa İlç, milli şeker sanayii ilat » bakır, çimento işle- “e, tâli müesseseler İş pati Haş, Püamelâtındaki inki- a Mv, gösteren temsili el ba statistik O malzemesi t, seler N vi Çuk şlikşs» Oryantal ki P. bari Sart ve ' e, mili; Sy te sizdir, ina, hg, lar N bay, RE Ky Ya vi vi Bösterdi. ki dg m pavyonların » kasmın, sergiye b açtığı kısımdır . yonun u holün birleştiği MR Giriş kısmı tama - t müesseselerinin fa e, eğhir etmekte ve bir 'A İnsana gerçekten fikirler, inanlar ver- gerek bizzat sanayi urmak ve. gerekse e müesseseleri - “Kğ suretiyle memle- Yü, yele faal ve mü - A ir milli teşekkülü - xanım bu tesis ve iş» side €n canlı bir su - N Ve teşhir olunmuştur. i eğ, dan işletilen © veya e, müstesna bir çiş) 2ÖZ alıcılık vermiştir. *nin işgal ettiği bü - a ük salonun methali e Yük salon içine giril - salonun sonu tahsis edilmiştir. Or- | ise 36 firma ve mües- n işgal olunan böl - deerler kâmilen 'pamük, dokumacılığı mües - A Salından işgal olunmuş- si rova iplik ve bez N Adar, ir pamuk mensucat Pi bez Fabrikası, Ada- Fabrikası, Karamür « iş i, ai Türkiye tiftik cemiye- a a, Altın 1, Türk Hanımları “ineği ve saire in bölmeleri var- ik mücmeselerin bize ta- | Böz önünde teşhir san'at eserlerinin X birer kıymeti bu- €sizd arasında Karpet gibi nadığı bir sevinç | yıllardan beri de mektu- al N 4 İl liyacklard” ni di baj tasa içi li € ti İde teh, içinde düğüm-! i © neşesi kaçmı- İ Memura sordu: Mi Kâmil Bey ne- düre elini kaldıran Yeşillikler içinde bilinen Mektupları i Sanayi sergisi rk ve ipe erin k dokumacılık müesse- ve tanıttırdıkları milli san'at « “inin hususi birer kıymeti vardır Bununla beraber Çukurova ip- lik ve bez fabrikasının ortaya koy» duğu ve 4 numaradan 20 numara ya kadar pamuk ipliği ve bez yapmakla şöhret kazanmış olan beyaz mallarının üzerinde bir $€- şit İngiliz markası kullanması ve bu markanın altına ( frenkçe bir yazı yazmış olması muammasını hiç bir kimse halledemedi ve ken- dileri de bu hususta hiç bir izahat veremediler. * İzmirin Halkapmarındaki fab- rikasında yaptırılarak, at, tayyare, değirmen, leylek, köpek, geyik markalarını taşıyan İzmir mensu » cat Türk Anonim şirketinin bu yıl | bize gösterdiği yeni çeşitleri, ge * çen sergilerdeki mallarına naza - ran daha olgun bir üstünlük gös * termektedir. Bu muvaffakıyetli ve başarıcı- İ lık yolunda Adana bez fabrikası nın Ziraat Bankasının idaresin - deki Adana mensucat . fabrikası mallarınm da yüzümüzü güldüre - cek bir (surette ilerlediklerini, Bursa Hilâl ipekli dokuma fabri « kasının — yeni çeşitlerini Tümen: sa Türk mensucat sanayiinin yep yeni inkişafı, battaniyelerile meş- hur Karamürsejin her türlü övün- meğe döğer ve çok ucuza satışları kumtaşlarihır, 'Ankara sof- larına yazlık: ceket, avukat ve hâkimlerle ilmiye sınıfına lata ve oda döşemeleri, perdeler yapmak- la “yeni bir harcama © yolu açan| Türkiye Tiftik Cemiyetinin mu - vaffakıyetli başarıcılıklarını, Al - tın Mekik ipekli kumaşlarmın göz alıcı parlaklığını, atlâsın zarafet ve dayanıklık ifade eden kundu * ralarını (18 numaralı pavyonu - muzu her halde görünüz!.,, dave- tiyle meraklıların merakını gıcık- layan bu yıl her seneki serigler - den daha üstün bir muvaffakıyet ve yenilikler göstermiş olan Faik Ruşen ve Eyüp Sabri Beylerin ge- lecek yıllar için bize bir çok yeni şeyler vadettiklerini kaydetmek lâzımdır. z Kadri Kemal geçire geçire kıyı sıra yürüme ğe başladı. j Yosunlu bir deniz kokusu #erin bir ilâç gibi genzini okşuyordu. Bu tenha Akdeniz kıyısı yemy©- şil bahçeleriyle ne güzeldi. De likanlı içindeki heyecanı bastır- mak için bu yeni gördüğü yeşil, mavi dekorla meşğul görünüyor. bacaklarının birbirini kovalıyan telâşlı adımlariyle ( beya evin bahçe duvarma kadar geldiğini farketmiyordu. Bahçenin aralık kapısından ba» şımı uzattı. Durdu. Koru gibi sık ağaçların gölde az ie gazı yeni evde. | lediği bu geniş bahçenin bir kö Zi Ni 8 etti, k Ki orda önce buralar - İ ii moya doğru ba- | şesinde genç bir kız ağaçtan ağa" ca gerdiği fileye uzanmış bir - seyler dikiyordu. ” Delikanlı durakladı. Acaba yengesinin kizı bu mu idi. Dramada mini mini, lüle lüle asıl srak ları boynundan sarkan en A dü vi Lenin 7 — VAKİT 8 Teşrinisani 1934 smmm ihtilâlciliğe 17 yaşında başlamıştı Çar üçüncü Aleksandra suikast yapanlar ve bu arada .Leninin büyük kardeşi nasıl asılmışlardı? Dostumuz ve komşumuz Sovyet Rusya dün ihtilâlinin on yedinci yıldönümünü kutluladı. Şahsiyeti, hayatı ve eseri öte denberi uzun omü ve neşriyatı mucip olan Rus ihtilâl » cisi Vladimir İliç — Lenyin hak * kında bazı “etüt, ler neşrolun * maktadır. Çekoslavakya nasyonal — 308" yalistlerinin fikirlerini oyazan (Çesko Slovo) gazetesinin verdi - ği malümata bakılırsa Çekoslo » vakya mütefekkirlerinden Pan Yan Slavik Lenyin'in hayatı ve Tsar üçüncü Aleksandr zamanım - da Rusyada ihtilâl cereyan ve ha- reketleri hakkında bir kitap yaz * mıştır, Bu kitabın ihtiva ettiği, tarihi kıymeti haiz kısımlarda verilen | tafsilâta göre Lenyin ihtilâleiliğe henüz 17 yaşında iken başlamış - tır. : 1881 senesi martında Rus Tsarı üçüncü Aleksandr Romano- fa bir suikast yapılmıştır. Bu Sul kasti tertip eden tedhiş teşekkülü- ne Lenyinin biraderi Aleksandr Ulyanof da dahil bulunuyordu. Bilindiği gibi bu suikast fail - | lerinin arzu ettikleri neticeyi ver » ! memiş ve üçüncü Aleksandr başı» | nı kurtarabilmişti. Fakat, Ulya - nof ve üç ark .. edilerek elberg de asılmışlardir. Suikast tertiba - tna dahil bulunan diğer kimse - Ter arasında bugünkü Polonya cümkur reisi ceperal Pilsudski de dahil bulunuyordu ve küreğe mah küm edilmişti. Lenyin'in büyük kardeşi Ulya- nof Aleksandr Tsar'a sukisat maddesinde « tevkif edildiği za“ man Lenyin'in babası sağ değil - di. Ve ailenin idaresi yükü Val - desi Marya Aleksandrovna kal - mıştı. Bu kadının ise altı göcuğu vardı ve bunların en yaşlısı Ulya - nof idi. Mariya Aleksandrovna, yavru- su tehlikede bulunan bir annenin | sarfedebileceği bütün gayreti sar- | federek oğlunu kurtarmağa uğraş” | mış nüfuzlu şahsiyetlerin yardımı altı yedi yaşındaki kız bu kadar büyümüş miydi. Yengesinin İzmire geldikten sonra da bir kızı olduğunu bili - yordu. Fakat © her halde küçük gördü ve bir kuş çevikliği ile fi- leden sıçrıyarak eliyle başını tu- ta tuta bodur ağaçların arkasın - dan içeriye kaçtı. Delikanlı büsbütün şaşırmış - tr. Acaba yanlış bir yere mi gel- mişti. Yoksa gördüğü bu güzel genç kız Dramada mini mini bıraktı - şünüyordu ki, kapı açıldı ve delikanlı yenğesi - nin bir çılğın gibi bahçeye fırla - dığını gördü. eN Erginin, ars- Sd kli ri nı temine çalışmış, ofakat bütün bu gayretine rağmen oğlunu, diğer üç arkadaşiyle (birlikte idama mahküm edilmiş ve asılmıştır. Yan Slavik'in koitabına göre suikastçilerin idamını mucip olan başlıca âmil mahkeme huzurunda cesurane duruşlara ve orada da Tsar hükümetini (tenkitten vaz geçmemeleridir.. Hattâ maznunlardan bazıları, | haklarındaki hüküm sadır olmaz - Lenin dan evel, af ve merhamet iste» mediklerini ve bunu milli şeref - leriyle telif kabul etmez saydık - larını söylemişlerdir. nun üzerinde tesir yapmağa çalr- şıyordu. Bunun. sebebi şuydu : Lenyin'in valdesinin sıhhi ahvali ansızm fenalaşmıştı. Oğlu idam edildiği takdirde, yüreğine inme - mesi ve bu suretle bütün ailenin perişan olması ihtimali vardı. Kendisini mahpushanede ziya- ret eden amcası bunlardan bahse - derek Tsar'dan af dilemesini rica ediyordu. Rus inkılâbından son- Şlüselberg hapishahesin - de yapılan tetkikat neticesinde Ulyanof'un, Tsar'a hitaben, af talebi sadedinde yazdığı istida dahi bulunmuştur. Mahküm di- yordu ki: “Yaptığım suçun bana, af ve merhamet talebi o zımnında Zatı haşmetanelerine müracaatım için İanım. Sahiden arslan olmuş ma- sallah. Sevinçten (gözleri yaşaran yengesi ona sarılmış, içeri sürük- liyordu. Yılların biriktirdiği kanılma- mış bir âile sevgisinin bütün coş- kunluğu ile konuşmaktan çok ba- kışarak ve hattâ koklaşarak bir zaman durdular. Bedia Hanım bir mektep ço- cuğu olarak bıraktığı Ergini böy- le serpilmiş, gelişmiş, o Harbiye üniforması içinde geniş omuzla- rr biraz daha kalınlaşmış görün- ce şaşırmış kalmıştı. Onun değiş- miyen yalnız o parlak siyah göz- İeri idi. Ergin de hafızasında o güler yüzlü, ince bir kadın olarak ya- #ıyan yengesini solmuş, çökmüş, ra ihtiyarlamış buldu. İlk heyecan dalgaları (o gelip geçtikten sonra ayrılık yıllarının hafızalarda ezber kalan acr, tat- a ELE hiç bir hak vermediğini ve mane- vi bir sebep teşkil (o eylmediğini takdir ederim. Buna rağmen, son zamanlarda sıhhi ahvali fevkalâ- de fonalaşmış bir valdem vardır. Hakkımda infaz edilecek olan i- dam cezasının annemin hastalı- ğını fevkalâde fenalaştıracağına eminim. Babası ve yegâne istinatgâhı valdeleri olan küçük kardeşlerim ve kız kardeşlerim namına zatı başmetanelerinden, hakkımda ve- rilmiş bulunan idam cezasını, di » İ ğer her hangi bir ceza ile tepdil etmesini istirhama karar verdim . Bu merhamet valdemin iyileşme- sine âmil olacak ve onu aileye ia“ de edecektir. Bende bu suretle, annemin ölümünü o mucip olmak - ve bütün bir aileyi betbaht etmek gibi bir vicdan azabından kurtul - muş olacağım..,, Bu istidanın Tsara verilmemiş olduğu kuvvetle muhtemeldir. Ve- rilmiş olsaydı bile kendisine sui- İ kast tertip etmiş olan dört kişinin | affı cihetine gidip gitmiyeceği şüphelidir. O zamanki Rusya dahiliye na- zır D. Tolstoy idam hükmünün infazı hakkında Tsar'a verdiği ra- porda diyor ki: “ .. Şlüsberg. hapishanesinde | birden icrası - beş idam cezasının için kâfi büyüklükte yer olmadı - ğından yalnız üç kişi için dara - ğaçları hazırlanabilmiştir. İdam yerine evvelâ Generalof, Osipa » nof ve Andryuşkin çıkarılmışlar - dır. Bunların üçüne idam kararı tebliğ olundu. Mahkümlar ara - larında vedalaştıktan ve hayli ö- püştükten sonra metin adımlarla darağaçlarına doğru yürüdüler Y İdam hükmünün ictasından evvel Generalaf ve Andryuşkin “ yaşa - sm milli iradel,, diye bağırmış - lardır. Ayni suretle Osipanov da - hi bağırmak istemiş se de ilmiğin boğazına geçirildiğinden muvaf - fak olamamıştır. i Mücrimlerin cenâzeleri ipten (Lütfen sayıfaşı çeviriniz) kı hatıralarını anlattılar, Akşama doğru Kâmil Bey de küçük kızı Sevimi de elinden tu- tarak geldi. Biraz evvel kopan fırtına bir daha tazelendi. i Vazife ile hemen bütün İzmir kazalarını dolaşan (Kâmil Bey de çok değişmişti. O akşam Fo -” çanın bu küçük evi bir bayram ve düğün havasiyle doldu, taş - tr. Ergine ne zamandır mütehas- sir kaldığı bu aile havası içinde yılların ruhuna aşilâdığı kimse - sizlik acılarını unutturmuştu. Bedia Hanımın annesi, Hafı - za Hanım bu akşam çocuk gibi olmuştu. Ergini görmesi ona bü- tün Drama hayatmı hatırlatmış ç tı. Rumelinin (eski ailelerinde görülen o sağlamlık yaşlı kadı - nm yüzünü hattâ kızı kadar bu- ruşturmamıştı. (Devamı var),