7 Kasım 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

s bele n.. vardır. dikkat “Faydalı aile bilgileri, mize » Çünkü kira evi için veri- len aylık a tutarı ile bi Teisi en pa , ipoteksiz bir ev sahibi olabilir. Si halli bir aile bugün ev kirası olarak ayda otuz lira veriyorsa bu para senede üç Yüz altmış lira, on senede üç bin altı yüz ve on beş senede beş bin dört yüz lira tutar. Bu kadar Para ile beş altı vi mükemel bir ev geye kabi I yapan kagir İstiyeni bi eve sahip kılmak için bir çok şirketler kurmuşlardır, Bu şirketler, inşa ettikleri evleri her ây verilecek ev kirasına karşı mu- âyyen şahıslara satarlar. Bu sa- yede on beş, yirmi sene zarfında her hangi bir aile ev sahibi ola- bilir. Bu gibi şirketlerin memle- ketimizde de türemesi temenni 0- Tan ur, Fakat pek çok kimseler, bir e- ve sahip olmak istedikleri halde bu büyük arzularını yerine geti - azan ancak yarısı - MI geri alabilmektedir. Onun için bir ev sahibi (Burada şunu hatırlatalım ki her kiracı icar mukavelesini imzala - madan evvel onu başından sonu- ma kadar iyice okumalıdır. Çok defa yapıldığı gibi bunu ihmal et- akde Bir ev tutarken nelere etmeli ? memelidir.) Mukavele müddeti bitince il müziç en ri bir ev. etini değ ai. - al eder. Ne Satar e an var- k evi oldu- ii için ama bulduğu bir i- şe gidem: İnsan bir kira evi çıktığı zaman muhtaç a miktarlarını ve iğabi eşyasını Beri dikten ve mukavelesini yaparak ürler an hiç birisine uymuyor. Ev- velinden iyi led taşınılır ve hisap edili; uz hal- lere hiç ME İlegir olur. Bir evde odaların vaziyeti çok tetkik edilecek (obir meseledir. Mutbak ve sair kısımlar eğ ve şimalli şark, şimalli garp nazır olabileceği akde Gil ları cenuba 'nazır bulunmalıdır. Fakat o odalar güneş görmüyorsa cenuba nazır olmaları da on per etmez. Son- eş gör“ zm gün | düğü halde in görmez Onun için odalara kışın da güneş girip yili evvelinden tetkik “1 Sonra odalarm valisi ve küçüklüğü de sıhhat bakımından büyük bir rol oynar. Tavanlarm yüksekliği de çok mühimdir. Dee ev kiralaya: ev kadi nm işlerini deği Jain inieli inşa edilmiş kira evi arardım. Me- selâ her pçerde on küçük cam yerine iki büyük cam bulunursa, oda kapıları ir olsun diye gi - rintili şi olmayıp düz olur- sa, kap akları da çiçekli olmayıp si denden yapılmış bulunursa, onları temizlemek t m taşıyacağı e sandıklara yerleştirmelidir. Düşman elinde esir| Bu film için geçen Sinema sa- yıfamızda yazılan yazıda veri - sı sahibinin teessürünü mucip ol» muş. Bunu dün aldığımız bir ya- zıdan biz de teessürle öğrendik. Bize yalnız ecnebi sanat eserle - rini göstermek (o yolunda belki Sinemacılığı memleketi - mizde işler bir sanat e ge - tirmek için bir çok teşebbüsler. le uğraştığını memnuniyetle ta - kip ettiğimiz ve medeni âlemin sinema #dekiyatını yakından e ğe diğimiz Ha lil Kâmil Bey zarar ve ziyan id- diasına kadar varıp maddileşen bu yazıyı gazetemizin myi . tını yakından takip etmedi: zalamış olacaktır. Zira ayni ga- zete sütunlarında ayni kalem ayni müessesenin geçenlerde gösteri - len cidden. iyi bir filminden de takdir ve sitayişle bahsetmişti. O yazımızda da, bu yazımız- da da bir sanat mahsulü diye or- fesinden başka bir şey yapmış değiliz. u müessesenin ie — filmi güzel bulduğumuz öteki filmi kendi görüşümüz ve ilmi sanat ölçüsü (bakımında; kusurlu bulup takdire lâyik gör - memiştik. bna müesseseye kar- şı bir teca şeklinde görmek VAKİT'a hakli bir isnat olur. Tiyatro tiyatro, sinema sine - ma olalı burada (o temsil edilen, ereği her eser üzerinde “İ - yidir, be; an fena buldum, * yol neşriyat i side bir haktır ve san dinde hiç te izrar kasti yoktur. Bil yni sayfada hafta- nın muhtelif filmleri hakkında bir mukayese yapılmış olduğu ve verilen hükmün izafi mahiye- tinde bulunduğu düşünülürse san:-| at endişesinin (haksız tecavüz şeklinde tavsifine bizzat mektu, sahibinin de razı olamıyacağını umarız. 'ni evin bir plânını çizmelidir. O P eşyanın yerlerini tesbit et- melidi onra evin ka - pısı süsle »hekliyerek hamallara gi odi günlerce devam eden kargaşalı - ğin önüne geçmek için kâfidir. A.C. e- | zatla a; dı ale Sli çok dik - py Profesyonel takım .. Yeni esaslara göre bir milli takım kurmak zaruri görülüyor Profes; rami Amtörl spor Drul ilemi elik mevzu Hariçla yaptığımız futbol te » sv n hemen daima menfi iğ vermesini bu temasları mümkin olduğu Hdi azaltmış zu etrafıma şekmiş bulunuyor. Futbolda niçin mağlüp oluyo - Pek » oldukça usta (tek) ler yeriz: İşte e — Evet. Mermi bir re yapma! Önümüzde b a eilletlüden or or ya çıkan ve neticesi müsbet olan ete var, Bana öyle geliyor ki böyle bir takım ilk hamlede Bal - El Mİ Tur, Bu takımı kurmak için şöyle dü- Klünlerd. futbol (on bir) yekatitmmeki imkânmı ağ ları bir atin toplayıp çalıştır - lamıyoruz' mak ve lerine bir müessese- e zarlar sebepleri . fayonllik amatörlük meseleleri, de kabul ettikleri tarzlar geliyor - du: “Usta bir on bir — sayrir! bir sporcu kütlesini 3 lâzımdır. Bunun | şe raya de lidir e N suretile Böyle bir takımın yılda yirmi edil ranın on bin lirasını bu takımın ya pacağı maçların hâsılatı temin e » kanaatindeyim. Bu pa - maddi mâ ye sik sıkı a - rae rug kabildir. Bu maçların lâkası vardır. Bu sporcu kütlesinin | beherii in iki bin lira yapa başlıca i futbol olacak, di leri, ile mad - R laz Be di a o nisbette az olacaktır.| ,, meselesi kalır ki üç büyük ban- Bu şeklin başka bir ifade tarzı da kamız beşer bin lira verseler bunu şu olabilir; Kesilen een Mi temin ederler. yaşamak imkânı ecek yer bunun Yi ER oyun istenecektir, a ancak profesyonellik şeklini kabul et « mekle mümkün olabilir,, deniyor - nm seo Bu bahisler uzun muhakeme ve münakaşa safhalarmdan 2 rn kadar ehemmiyetli m. | Me Üzerinde phi ra an- | li re vere — - lince, bence bu klüpleri de iatifade edebilirler, Fa kat yalnız bu takımın maç vi müstes cağı in aylık bir zaman larak. solar Mİ Profesyonel: | geri liğin lehinde, aleyhinde söylenmi miş Si w yazımızın başmda söy» | hakem lan | ye — Beykoz 1.T. saat 15 hakem Sup- hi Bey ugün, m Muhtelif temaslarımızdı anlıyoruz ki, alâkadarlar aras - vü sürenler dikkate değer derecedi çoğalmaktadır. Geçen gün futbol teşkilâtımız - m Pep yuzme bulunan bir onu » kate değer buldum. Faydalı olur düşüncesile yazmaya Ge ver « Kul dim. 2 — Beşiktaş (Şeref) sahasmda sa- ha komiseri Salâhattin Bey, Beşiktaş — Vefa genç T. saat 10.30 hakem Ahmet y, Beşiktaş — Vefa B.T. saat m e bal Nuri Bey, Eyüp — Hilâl 13.30 hakem Basri Bey. eğme fa İT. saat 15,15 hakem Şazi Bey 3 — Fenerbahçe sahasında: saha ko- miseri Nüzhet Bey. A » Fenerbahça <- İetanbulemani İCE dani 10 bal Br e Altınordu ylerbeyi e! 11,45 al Halim B. — İstan - bulspor 1.T. e ceemii birine gömülmüş düşünüyordu. Her yıl anasını görmek için Edirneye Ge ne tatlı he - nlar Orada ti çekerek taş duvarlar, silâh şa- , sert kumandalar içinde rl olup ta Dramaya döne - lar onu » Selânikten sal gidecek bir tanıdığa e- Manet ederlerdi. Fakat sonra sonra artık alış- Miştı, Aldığı askerce tebii, Mek Yaşında bü iile a İşini kendi lee yn iğ. a kendine beslemeğe alıştır- leşmişti. Ana baba baskısı, sevgisi ye- rine onun ruhuna (o disiplinli bir ktep terbiyesi, mert, kuvvetli bir silâh arkadaşlığı sevgisi yer- & Bu terbiyenin faydası da- ayı - ie zamanında kadife gibi yu- muşak, iş başında çelik gibi sert- ti. Böyle görmüş, böyle alışmış, böyle yetişmişti. Selânikte Askeri Rüştiyenin son smıflarında iken âdeta zabit olmuş kadar bir ağırlık gelmiş - ti. O zamanlar Dramaya döner - ken neler düşünüyordu. O bereketli Drama ormanları, Makedonyanın 0 şarıl şarıl a » kan suları, Vardar, Serez. Ora- larda gördüğü mülâzımları, yüz- başıları âdeta kıskanç bir sevgi ile seyreder. Kendisini onlar gi- bi sırmasını takmış, eş belinde, sert emirler verirken görür, içinden tatlı ml geçirirdi. Balkan bozğununda mektep- te kapalı Ve Mimi ü mıfı manev- ra ei ni — sü. ei için ne kadar Sik hatıraları. Ne tüken » mez, ne tatlı hatıralardı. Bozgundan sonra evleri da » a akrabaları dağılmış, bü - yaşlarının yeşil ve mavi dekoru bozulmuştu. Annesi Edirneye e ya İRİ sonra oraya sırf onu görmek için gidiyordu. Amcası sert, hotbin bir adam- dı. Erişmiş kızları da vardı, Zeh- ra, Sidika.. Annesi onu bu amca kızla « rından biri ile evlendirmeyi ta - sarlamıştı. Amcası da, hırçın, huysuz a - jam da bu işte uysal gibi görü - serh Hattâ her tatil Edirne- ye gidişte ona: —N zabit çıkacak - sın, be çocuk. Seni şöyle kılıncını takmış, Mamalar işletmiş görelim. Ha gayret! Diyordu. Ve dedikten sonra da manalı bir Er süzüşle Zehra; 7 Sidika- ğru bakıyordu. İyi kızlar « di Hattâ mektebe döndüğü za - manlar ikisi de ayrı ayrı mek - tuplarla onu meşğul ediyorlardı. Zehra, bir ayva in dolğun ve sa» TI. ON esmerdi. aprak gözlü, Şimdi, bugünlerde kim bilir ne abidin onu ab . dı. Onlarla Tunca kıyılarında, Sarayiçi © bahçelerinde yo gezmeleri hatırladı. İki kız kar deş çok neşeli. Hattâ Tuncanın da, onun yanında soyunup suya girerlerdi. Ergin, bunun biraz da kendi. sine karşı bir nümayiş olduğunu seziyordu. Ve sezdiği içindi ki, onlara bir türlü 1smamiyordu. Sokularak, yılışan ve sırnaşan dişiye karşı tokluk ve duyğun - luk. hisleri » heveslerini çeli yor, hattâ bu kadar teklifsizliği yanlış ve çirkin İki kardeş ona, © vadedilmiş bir zevkin âdeta bütün yollarını işaret ediyor, Halbuki o ümit, hayal ve ar « zuların kaynak yeri olarak bildi. gi kadını için bir. az yorulmak, cefa çekmek İster (Devamı var), : Es